Uçakta hakim krizi

sayın future, hangi mevzuata dayanarak üstünüzü aratmadınız? hukuki dayanağınızı çok merak ettim doğrusu.

hukukçu kanuna uymazsa kim uyar ki?

Sayın topsakal;

Takdiri size ait olmak üzere, mevzuat metnini aynen aktarıyorum.

Alıntı: 1136 sayılı Avukatlık Kanunu SORUŞTURMAYA YETKİLİ CUMHURİYET SAVCISI Madde 58 - (Değişik: 5728 - 23.1.2008 / m.331) Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayacağı gibi, haklarında disiplin hapsi veya para cezası da verilemez.

Saygılar sunarım.

Sayın Uysal,

Avukatlık Kanunu'nun bu maddesini rutin önleme aramasına teşmil edemeyiz. Madde başlığından da anlayacağınız üzere, Avukatlık Kanunu'nun 58.maddesi avukatın görevi dolayısıyla işlediği suçlardaki adli aramayı düzenlemektedir. O yüzden maddenin tamamına yoğunlaşmadan ve diğer cümlelerle olan mantıksal bağı gözetmeden, sadece bir cümleyi cımbızlayıp, ''işte gerekçe budur'' demek işin özünden uzaklaşmaktır.

Daha önce bir meslektaşımın da vurguladığı gibi; hukukun üstünlüğü kavramı, hukukçuların üstünlüğü anlamına gelmiyor.

Dolayısıyla, uçağa binmeden önce yapılan önleme aramasından, avukat/hakim/savcı olunduğu için bağışıklık söz konusu olamaz/olmamalı.

Saygılar.

Alıntı: Yazan uğur topsakal Daha önce bir meslektaşımın da vurguladığı gibi; hukukun üstünlüğü kavramı, hukukçuların üstünlüğü anlamına gelmiyor. Dolayısıyla, uçağa binmeden önce yapılan önleme aramasından, avukat/hakim/savcı olunduğu için bağışıklık söz konusu olamaz/olmamalı. Saygılar.

Saygılarımla..

Güvenliğin söz konusu olduğu uygulamalarda standart prosedürlerin uygulanmasına sanırım hukukçuların da itirazı olmaz. Olayın gerçekleştiği Diyarbakır havalanı her ne kadar sivil uçaklar için olsa da askeri bir havaalanı görünümündedir. Ayrıca bölgedeki aramaların sadece uçağa iniş binişteki gibi olmadığı kara ulaşımı için de geçerli olduğunu biliyorum. Yurt dışında da güvenlik düzeyinin yüksek olduğu yerlerde bu tip prosedürler daha katı uygulanıyor. Örneğin Amsterdam'dan ABD ye geçişte daha sıkı bir kontrolden geçiyorsunuz.Orada hakim savcı ya da avukat kimliğinizi göstermenizin yararı olacağını sanmıyorum, herkes gibi kemerinizi ayakkabılarını ve üstünüzde ne kadar metal varsa tümünü çıkarır ve el bagajınızın didik didik aranmasına ve sıvı materyalin (parfüm dahil ve bazen biberondaki sütün bile) el konulmasına ses çıkaramazsınız. Çünkü kişi kurallar ne ise onu uyguluyordur ve batıda hep hayran olduğumuz düzen aslında kuralların herkese ayrıcalıksız uygulanmasından ileri gelir. Bizde ise konumumuz gereği bir ayrıcalık beklentisi vardır. Bunlar garipsenmemeli ve tüm yolcuların güvenliği için olduğu düşünülmeli. Hukukçuların üstünün aranamayacağına dair uygulamanın sadece görev gereği durumlar ile sınırlı olması gerekir. Aile ziyareti için yapılan bir yolculuk söz konusu ise bu koşullarda görev söz konusu değildir ve normal diğer vatandaşlara uygulanan prosedür ne ise aynı prosedürün ayrıcalıksız uygulanması gerekir.

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Bir Devlette "Hakim" den daha önemli kişi olur mu? Bence Hukuk devletinde "hakim", Başbakan'dan da, Cumhurbaşkanı'ndan da çok daha önemli bir kişiliktir. Bu itibarla Hakimlerin VİP uygulamasına alınmaması gelişmekte olan-gelişememiş ülke pozisyonundan ziyade düpedüz hukuku hazmedememedir. Sayın Demirel, Eski Başbakan ve Dokuzuncu Cumhurbaşkanı olmadığı için haklı olarak Türkiye'deki bu anormal durumun "geliştirilmemiş-gelişememiş" ülke olmamıza bağlamıştır. Kendisi (eminim ki) Başbakan olsaydı bu durum olmazdı. Türkiye'de hakimler de VİP uygulamasına tabi olurdu. Bu nedenle; bir Hakim'in çok haklı olarak üstünü aratmamasına bu kadar tepki gösteren arkadaşlarımızın, bir avukatın üstünün aranmasına da bir daha tepki göstermemesini rica ediyorum. Çünkü bu "çifte standart" içeren tavır hiç doğru değil. Ve şunu tekrar belirtmeliyim: Bir hakim, Hukuk devletinde Başbakandan da cumhurbaşkanından da daha önemli kişidir. Yani en en "Vip" tir.

Sayın Meslektaşıma katılıyorum, zira bir hakimin haklı olarak üstünün aranmasına karşı çıkmasına tepki gösterirken avukatın üstünün aranması konusunda itiraz etmek hiç etik ve hoş değil.

Ancak asıl mesele şu uluslararası havacılık kuralları bu konuda ne diyor? Güvenlik cihazlarında normal dışı görülen durumlarda arama yapılması öngörülüyor. Yorum yapan hiç kimse bu noktada usulen bu aramanın nasıl yapılacağını yazmamış. Eğer uluslararası havacılık kuralları arama yetkisi veriyorsa bu yetkinin de usuli şartlar yerine getirilerek yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Konunun sizler tarafından da uluslararası havacılık kuralları ve usuller yönünden de değerlendirilmesi için huzurlarınıza sunuyorum.

Sivil Hava Meydanları, Limanlar ve Sınır Kapılarında Güvenliğin Sağlanması, Görev ve Hizmetlerin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik:

"Madde 8 - Mülki idare amiri, genel güvenlik ve kamu düzeni bakımından gerekli gördüğü hallerde; sivil hava meydanlarında, limanlarda ve sınır kapılarında, 5442 sayılı Kanununun Ek 1 inci maddesi çerçevesinde binaları, uçakları, helikopterleri, gemileri ve her türlü deniz ve kara taşıtlarını, giren çıkan yolcular ile buralarda görevli kamu ve özel kuruluşların tüm personelinin üstlerini, araçlarını ve eşyalarını aratmaya yetkilidir. Bu aramada gümrük mevzuatı ile ilgili mühürlerin sökülmesi gerekiyorsa ilgili kuruluşların da katılımı sağlanır.

Arama emri, aramanın kimler tarafından yapılacağı belirtilmek kaydıyla ve yazılı olarak verilir. Acil durumlarda sözlü olarak verilen emir derhal yerine getirilir ve bu emir en kısa zamanda yazı ile teyit edilir. Aramalar gümrüklü alanlarda gümrük ve gümrük muhafaza diğer sahalarda ise kolluk görevlileri tarafından yapılır.

1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ile 1615 sayılı Gümrük Kanunundaki hükümler saklıdır.(*)"

En doğrusu, orada çalışan görevliler adliyede çalışan görevliler gibi bunun bir a4 kağıdına çıktısını alıp, altına "CUMHURBAŞKANI" yazsınlar ve X-Ray cihazlarının görünen bir yerine bantla yapıştırsınlar... İtiraz edene de parmakları ile "yasa böyle" ya da "sistem böyle aha yazı orada" diye göstersinler...

Saygıyla,

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Bir Devlette "Hakim" den daha önemli kişi olur mu? Bence Hukuk devletinde "hakim", Başbakan'dan da, Cumhurbaşkanı'ndan da çok daha önemli bir kişiliktir. Bu itibarla Hakimlerin VİP uygulamasına alınmaması gelişmekte olan-gelişememiş ülke pozisyonundan ziyade düpedüz hukuku hazmedememedir. Sayın Demirel, Eski Başbakan ve Dokuzuncu Cumhurbaşkanı olmadığı için haklı olarak Türkiye'deki bu anormal durumun "geliştirilmemiş-gelişememiş" ülke olmamıza bağlamıştır. Kendisi (eminim ki) Başbakan olsaydı bu durum olmazdı. Türkiye'de hakimler de VİP uygulamasına tabi olurdu. Bu nedenle; bir Hakim'in çok haklı olarak üstünü aratmamasına bu kadar tepki gösteren arkadaşlarımızın, bir avukatın üstünün aranmasına da bir daha tepki göstermemesini rica ediyorum. Çünkü bu "çifte standart" içeren tavır hiç doğru değil. Ve şunu tekrar belirtmeliyim: Bir hakim, Hukuk devletinde Başbakandan da cumhurbaşkanından da daha önemli kişidir. Yani en en "Vip" tir.

Sayın Dikici,

Havalimanı VIP listesini okudum. Kısıtlı geçiş olması gereken VIP kapılarındaki sıra sanırım normal kapılardan daha uzun.