31-10-2008, 10:18 | #61 |
|
Bir Of Çeksem Karşı ki Dağlar Yıkılır
Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır Bugün posta günü canım sıkılır Ellerin mektubu gelmiş okunur Benim yüreğime hançer sokulur Bir of çeksem karşı ki dağlar iniler İflah etmez bu dert beni pareler Orta Anadolu Derleyen:Muzaffer-Sırrı Sarısözen Bir türkü çıkabilir. |
31-10-2008, 10:59 | #62 |
|
Sn. Gülümse,
Postmodern aşklara postmodern türküler de gerekir diye düşünmekteyim. Sn. Nur Deniz, Eklediğiniz türküyle perçinlenen hüznüm ve özlemim üye imzası kısmına eklediğiniz ifadelerle yerini bayram havasına bırakıverdi. |
31-10-2008, 15:55 | #63 |
|
[quote=dilgehuk]Sn. Nur Deniz,
Eklediğiniz türküyle perçinlenen hüznüm ve özlemim üye imzası kısmına eklediğiniz ifadelerle yerini bayram havasına bırakıverdi.[quote] Allı Turnam Allı turnam ne gezersin havada Allı turnam ne gezersin havada Kanadım kırıldı kaldım burada Gülüm gülüm kırıldı kolum Tutmuyor elim turnalar hey Ay gülüm gülüm kırıldı kolum Tutmuyor elim turnalar hey Eğer bizi sual eden olursa Eğer bizi sual eden olursa Şeker söyle kaymak söyle bal söyle Gülüm gülüm kırıldı kolum Tutmuyor elim turnalar hey Ay gülüm gülüm kırıldı kolum Tutmuyor elim turnalar hey Baharı hissedemediğim Kaygımı salamadığım dünyam Yorgun sözleri süzüp elime Taş atıp vurduğum sokaklar elveda Yamaçlarında yüzdüğüm seyhanım Kavgasında büyüdüğüm mahallem elveda Okey taşlarının tavla zarlarının Müzik fonu oluşturduğu her insan Gözlerimi yaşartan şerefsiz Ve dudaklarımda dans ettiğim sevgilim elveda Büstünü parçalayıp insanlığın Samimi gülüşleri savurdan dudak Ve yol geçen hanına dönüşen Bu sanat bu edebiyat elveda Güneş yakalanacaksa eğer Sana söz veriyorum Kopartıp her bir ışının Her bir rengini sunacağım sana Ve şuna inanki sevgilim şuna inan Diyeceğim merhaba Allı turnam bizim ele varırsan Allı turnam bizim ele varırsan Şeker söyle kaymak söyle bal söyle Gülüm gülüm kırıldı kolum Tutmuyor elim turnalar hey Ay gülüm gülüm kırıldı kolum Tutmuyor elim turnalar hey Söyleyen : Haluk Levent |
10-11-2008, 13:57 | #64 |
|
İzmir'in Kavakları
Dökülür Yaprakları Bize De Derler Çakıcı Yar Fidan Boylum Yakarız Konakları Selvi Senden Uzun Yok Yaprağında Düzüm Yok Kamalı Da Zeybek Vuruldu Yar Fidan Boylum Çakıcı'ya Sözüm Yok Ödemiş Kavakları Tellidir Yaprakları Bana Da Çakıcı Derler Yar Fidan Boylum Yakarım Konakları Atma Da Mehmet Vurursun Sonra Da Pişman Olursun Bana Da Çakıcı Derler Yar Fidan Boylum Her Yanım Fişek Dolu Çakıcı Da Dağdan İniyor Mor Fesini Giyiyor Ona Da Çakıcı Derler Yar Fidan Boylum Her Yanı Kurşun Dolu Çakıcı Dağdan İniyor Korku Nedir Bilmiyor Ona Da Çakıcı Derler Yar Fidan Boylum Her Yanı Fişek Dolu Çakıcı Attan İnmem Diyor Mor Fesi Giymem Diyor Ona Da Çakıcı Derler Yar Fidan Boylum Her Yanı Fişek Dolu Çakıcı'nın Mor Fesi İzmir'den Gelir Sesi Ona Da Çakıcı Derler Yar Fidan Boylum Nice Canlar Yakıyor Derleyen: Muzaffer Sarısözen |
01-12-2008, 22:06 | #65 |
|
TELGRAFÇI AKİF
Hüseynik' ten çıktım şeher yoluna Can ağrısı tesir etti koluma Yaradanım merhamet et kuluna Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne? Telgrafın direkleri sayılmaz Atik hanım baygın düştü ayılmaz Böyle canlar teneşire koyulmaz Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne? Lütfü gelsin telgrafın başına Bir tel vursun Musul'da gardaşıma Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne? Söz: Anonim Müzik: Anonim Ahmet Kaya'dan dinlemeyi tercih ederim. |
01-12-2008, 22:49 | #66 | |||||||||||||||||||||||
|
Harika bir türkü. Elinize sağlık. |
02-12-2008, 05:17 | #67 |
|
budur..
Türkü deyince Hüseyin&Ali Rıza Albayrak fenomeni var artık.
Diğer başka türküler,melodiler yavan geliyor onlardan sonra. Ulvi bir tasavvuf öğretisiyle bezeniyorsunuz adeta. Enstrumanların kullanılma üstatlığı ise mest ediyor. Erkan Oğur'un da katkılarıyla tabii. Şah Hatayi Deyişleri albümünü şiddetle hem de devasa bir şiddetle tavsiye ederim. Arabamda o cd olmadan yola çıkmıyorum artık Uzaktan akrabam olduklarını da sonradan öğrendim. Ve ve ve bir de Hüseyin Albayrak'ın kitabı var elimde.Henüz okumadım. 650 sayfalık insanlığın kökeniyle ilgili "Tüfek,Mikrop ve Çelik" kitabı biterse eğer hemen o kitaba geçeceğim.Adı Sükut-u Harf. Ben kitapyurdu.com diye bir siteden buldum. Epey bir reklam yaptım belki ama arkasında ben varım Cidden hepsini tavsiye ediyorum. Saygılarımla.. |
05-12-2008, 22:58 | #68 |
|
"Bugün posta günü/canım sıkılır"
|
06-12-2008, 19:31 | #69 |
|
Avukata her gün posta günü
|
16-12-2008, 16:07 | #70 |
|
"Derdim çoktur hangisine yanayım?
Yine tazelendi yürek yaresi, Ben bu derde nerde derman bulayım? Meğer Şah elinden ola çaresi Efendim, Efendim benim Efendim Benim bu derdime derman Efendim." |
21-12-2008, 16:52 | #71 |
|
Yemeni bağlamış telli başına
Zülüfleri düşmüş hilal kaşına Henüz girmiş onüç ondört yaşına Edalı işveli köylü güzeli Sabah olmuş öter bahçede bülbül Durmayıp devşirir demet demet gül Takınmış göğsüne kokulu sünbül Gözleri gürmeli köylü güzeli Gel seni köylü kız alıp kaçayım Telli duvağına altın saçayım Seni bu diyardan alıp kaçayım Edalı işveli köylü güzeli. Benim için çok özel bir türkü. İlkokul 3 veya 4. sınıftaydım. Sevgili öğretmenimiz bizi sınıfça bir kır gezisine götürmüştü. Bize koro halinde bu türküyü söylettiğini hatırlıyorum. Hayatımın en güzel ve anlamlı günlerinden biriydi. O güzellik ruhuma o kadar çok işlemiş ki, bu türküyü her duyduğumda çok duygulanırım. Benim için dünyanın en güzel türküsüdür bu türkü. |
21-12-2008, 23:37 | #72 | |||||||||||||||||||||||
|
Peki bu türküyü söyleyebiliyor musunuz? |
23-12-2008, 01:17 | #73 |
|
Yüksek ayvanlarda bülbüller öter
Bülbülün figanı aleme yeter Benim çektiklerim ölümden beter Gel anam gel bacım gelin olasın Çarşamba gecesi bize gelesin Elinin kınasın al eylemişler Gözünün sürmesin bol eylemişler Seni bir yiğide mal eylemişler Gel anam gel bacım gelin olasın Çarşamba gecesi bize gelesin Malatya |
23-12-2008, 01:26 | #74 |
|
Boran Geldi Kis Geldi
Boran geldi kış geldi Sefa geldi hoş geldi Yar yar yar yar Kar yağar kar üstüne Yâr sevmem yâr üstüne Yar yar yar yar Kar yağar alçaklara Dökülür saçaklara Yar yar yar yar Kar yağar lapa lapa Malatya'nın dağına Yar yar yar yar Sözler: Anonim Yorum: Malatya Türküleri Sabahtan beri harika bir kar havası var. Aklıma geldi. |
23-12-2008, 01:30 | #75 |
|
Dedim Giz Yasin Nedir
Dedim kız yaşın nedir ? Dedi başımdır Dedim kız kalem nedir ? Dedi kaşımdır Dedim kız on dört nedir ? Dedi yaşımdır Dedim kız sümbül nedir ? Dedi saçımdır Dedim kız sar boynuma ? Dedi olmaz olmaz Olmaz olmaz olmaz olmaz Muhabbet olsa olar Yar nece olmaz olmaz Ah nece olmaz olmaz Dedim kız ala nedir ? Dedi gözümdür Dedim kız vala nedir ? Dedi özümdür Dedim kız gonca nedir ? Dedi lebimdir Dedim kız şeker nedir ? Dedi sözümdür Dedim kız çare nedir ? Dedi olmaz olmaz Olmaz olmaz olmaz olmaz Muhabbet olsa olar Yar nece olmaz olmaz Ah nece olmaz olmaz Dedim kız uzak nedir ? Dedi yolumdur Dedim kız aze nedir ? Dedi adımdır Dedim kız baycan nedir ? Dedi canımdır Dedim kız kulaç nedir ? Dedi kolumdur Dedim kız sar boynuma ? Dedi olmaz olmaz Olmaz olmaz olmaz olmaz Muhabbet olsa olar Yar nece olmaz olmaz Ah nece olmaz olmaz Sözler: Anonim Yorum: Kars Türküleri Oğlumun ilk ezberlediği türkü.. |
23-12-2008, 01:35 | #76 |
|
Kaleden Inismolur
Kaleden inişmolur Nanay nanay,zalim nanay,kibar nanay Ham demir gümüşmolur Yad ele bakma,ciğerim yakma Evvelden ikrar verip Nanay nanay,zalim nanay,kibar nanay Sonradan dönüşmolur Yad ele bakma ciğerim yakma Bu dağlar kömürdendir Nanay nanay,zalim nanay,kibar nanay Geçen gün ömürdendir Yad ele bakma ciğerim yakma Feleğin bir kuşu var Nanay nanay,zalim nanay,kibar nanay çırnağı demirdendir Yad ele bakma,ciğerim yakma Bu dağlar eze dağlar Nanay nanay,zalim nanay,kibar nanay Yar gele geze dağlar Yad ele bakma,ciğerim bakma Suları şarabolmuş Nanay nanay,zalim nanay,kibar nanay çiçeği meze dağlar Yad ele bakma ciğerim yakma Sözler: Anonim (Zara) Yorum: Erkan Ogur Evelden ikrar veripte sonradan dönüş mü olur? Olur mu? |
23-12-2008, 01:50 | #77 |
|
Ağ Elime Mor Kınalar Yaktılar
Denizli/Acıpayam-Süleyman Uğur-Nida Tüfekçi Ağ Elime Mor Kınalar Yaktılar Gaderim Yok Gurbet Ele Saddılar On İki Yaşımda Gelin Ettiler Ağlar Ağlar Göz Yaşımı Silerim Of Of Merdivenden Endim Endim Yıkıldım Mevlam İzin Verdi Gine Dikildim Her Çiçekten Aldım Aldım Takındım Gırmızı Gül Sende Galdı Tamahdım Of Of Yüce Dağ Başında Asmalı Pınar Asması Yıkılmış Suları Harlar Galındı Gal Gal Süpürgü Çaldığım Evler Başım Alıp Gurbet Ele Giderim Of Of Gülay 'dan dinlemeli.. |
05-02-2009, 22:29 | #78 |
|
Türk Halk Müziği'nin güzel seslerinden Neriman Altındağ Tüfekçi, 3 Şubat 2009 günü vefat etti.
Sanatçı, bugün türkülerle toprağa verildi. Türkü dostlarının başı sağolsun. |
05-02-2009, 22:32 | #79 | |||||||||||||||||||||||
|
Bunu duyduğuma gerçekten çok üzüldüm.. |
14-02-2009, 00:49 | #80 |
|
Güneş küsmüş şavkımıyor Ah sensiz
zerdali güzeli gözlerinle bak bana Keder eş oldu yenemiyorum ah sensiz Baldan tatlı sözlerinle gül bana Diken sarmiş güllerimi deremiyorum gülden nazik ellerini uzat bana Günes küsmüş şavkımıyor Ah sensiz zerdali güzeli gözlerinle bak bana Keder eş oldu yenemiyorum ah sensiz Baldan tatlı sözlerinle gül bana Hasret yanar gecelerim ah sensiz Davran gülüm esen yel ol gel bana Grup:Kızılırmak. Eski olmasa da türkü tadında bir şarkı.. |
10-03-2009, 22:54 | #81 |
|
Mevlam Gül Diyerek İki Göz Vermiş
Bilmem Ağlasam Mı Ağlamasam Mı Dura Dura Bir Sel Oldum Erenler Bilmem Çağlasam Mı Çağlamasam Mı Yoksulun Sırtından Doyan Doyana Bunu Gören Yürek Nasıl Dayana Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana Bilmem Söylesem Mi Söylemesem Mi Mahzuni Şerifim Dindir Acını Bazı Acılardan Al İlacını Pir Sultanlar Gibi Dar Ağacını Bilmem Boylasam Mı Boylamasam Mı |
12-03-2009, 11:49 | #82 |
|
gülpembe
Sen gülünce güller açar GülpembeBülbüller seni söyler biz dinlerdik GülpembeSen gelince bahar gelir GülpembeDereler seni çağlar sevinirdik GülpembeGüz yağmurlarıyla bir gün göçtün gittin inanamadık GülpembeBizim iller sessiz bizim iller sensiz olamadı GülpembeDudağımda son bir türkü GülpembeHala hep seni söyler seni çağırır GülpembeGüz yağmurlarıyla bir gün göçtün gittin inanamadık GülpembeBizim iller sessiz bizim iller sensiz olamadı GülpembeGözlerimde son bir bulut GülpembeHala hep seni arar seni bekler GülpembeDudağımda son bir türkü Gülpembe
|
12-03-2009, 12:13 | #83 | |||||||||||||||||||||||
|
Ama bu türkü değil ki. Bekarken bu şarkı eşliğinde kızlarla dans ettiğimi hatırlıyorum. Bu vesileyle Barış Manço' yu da burada rahmetle anıyorum. Bize bu şarkıyı o sevdirmişti. |
12-03-2009, 13:12 | #84 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben de sizin bekarlık günlerinizi rahmetle anıyorum. |
20-03-2009, 23:34 | #85 |
|
ZAHİDE
Halk arasında “Zahidem” adıyla ün yapan türkünün şairi Aşık Arap Mustafa, 1901 yılında Çiçekdağı’na bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelmiştir. Babasını annesini çok küçük yaşlarda yitirdi. İlk önce bir akrabasının himayesinde, daha sonraları da onun bunun yanında büyüdü. Arap Mustafa’nın babası düğünlerde, toplantılarda “Koca Oyunu” adı verilen oyunda “Arap” rölünü üstlenirdi. Bu nedenle Mustafa’ya da “Arap” lakabı takılmıştır. Kimsesiz kalan Arap Mustafa 10 yaşına gelince Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Hacı Bürozadeler’den Mehmet’e çiftçi durdu. Zaman içinde çalışkan, babayiğit, giyimine özen gösteren yakışıklı bir delikanlı olan Arap Mustafa, Ağasının yeni yetişen Zahide’ye gönlünü kaptırdı. Fakir ve kimsesiz olduğundan bu sırrını bir türlü açığa vuramadı. 20’sinde askere giden Mustafa’nın aklı, deliler gibi sevdiği Zahide’de kalmıştı. Köydeki dostlarına mektuplar göndererek Zahide’den haber almaya çalışan Arap Mustafa, Zahide’nin başka biriyle evlendirildiğini ve düğünün’ün de bir hafta sonra olacağını duyunca üzüntüsünü aşağıda içli mısralara dökmüştür. Türküyü Neşet Ertaş plağa okuyup tanıtmıştır. (1) Zahide Kurbanım n'olacak Halim Gene bir laf duydum kırıldı belim Gelenden gidenden haber sorarım Zahidem bu hafta oluyor gelin Hezeli de deli gönül hezeli Çiçekdağı döktü m'ola gazeli Dolaştım alemi gurbet gezeli Bulamadım Zahidem'den güzeli Ay ile doğar da gün ile aşar, Zahide’mi görenin tebdili şaşar İyinin kaderi kötüye düşer, Diken arasında kalmış gül gibi. Zahide’m kurbanım kurtar bu dardan Baban anlamadı bizim bu haldan Kekiline sürmüş kokulu yağdan, Derdin beni del’ediyor Zahide’m. Ziyaret’ten çıktım Cender’in özü Kum gibi kaynıyor Zahide’m gözü Aslını sorarsan esalet yerden Hacı Bürolardan Mehmet’in kızı. Gurbet ellerinde esirim esir Zahide’m kurbanım hep bende kusur Eğer baban seni bana verirse Nemize yetmiyor el kadar hasır. Çiçekdağı’nda da hiç gitmez duman Zahide’m kurbanım hallarım yaman Yapamadım şu babayın gönlünü Fakir diye bana vermedi baban. Anamdan doğalı çok çektim cefa, Şu yalan dünyada sürmedim sefa, Adımı namımı soran olursa, Orta Hacı Ahmetli Arap Mustafa. Arapoğlu Mustafa’nın kendisine Mecnun gibi aşık olduğundan etkilenen Zahide, Mustafa için şiirler söylemiştir. Bu şiirin üç kıtasını H. Vahit Bulut, 1973 yılında Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Zahide’nin yakın arkadaşı ve sırdaşı Fatik’ten derlemiştir.(2) Baştaki iki kıta tarafımızdan derlenmiştir. Bu nasıl sevdaymış geldi başıma Felek ağu kattı tatlı aşıma Sevda çekenlere zor gelir gurbet Gece gündüz elim kalkmaz işime. Aşağıda sap kağnısı geliyo Derdin beni elik elik eliyo Kurbanlar olayım gara Mustafam Babam beni yad ellere veriyo. Arapoğlu derler gayeten atik Gözleri kara da, kaşları çatık Git nazlı y de bir haber getir Bastığın yerlere kurbanım Fatik. Ağlayarak yayığımı yayarım Yarim gitti günlerini sayarım Çıksa Büyüköz’e mendil sallasa Islık çalsa ıslığını duyarım. Coşkuna da deli gönül coşkuna Aşkından Zahide döndü şaşkına Sensiz edemiyom nazlı civanım N’olur bir yol görün Allah aşkına. KAYNAK - Doğuş Gazetesi, Sayı, 8,9-18 Ekim 1973. - H. Vahit Bulut, Kırşehir Halk Ozanları, Filiz Yay. 1983, S. 109. Kaynak: Öyküleriyle Kırşehir Tütküleri, Destanları, Ağıtları (sayfa: 206,207,208) Baki Yaşa Altınok Oba Kitabevi Ankara, Mayıs 2003 türkü sitesi - turkuler.com |
22-03-2009, 14:07 | #86 |
|
Adaletin Bu mu Dünya
Güvenemem servetime malıma ümidim yok bugün ile yarına Toprak beni de basacak bağrına Adaletin bu mu dünya Ne yar verdin ne mal dünya Kötülerinsin sen dünya Iyileri öldüren dünya Ne insanlar gelip geçti kapından Memnun gelip giden var mı yolundan Kimi fakir kim ayrılmış yarinden Adaletin bu mu dünya Ne yar verdin ne mal dünya Kötülerinsin sen dünya Iyileri öldüren dünya Kimi mecnun gibi dağda dolaşır Kimisi de ölüm yok gibi çalışır Kimi meteliksiz kimi milyona karışır Adaletin bu mu dünya Ne yar verdin ne mal dünya Kötülerinsin sen dünya Iyileri öldüren dünya Sözler: Ali Ercan Yorum: Selda Bagcan |
22-03-2009, 14:26 | #87 |
|
Geçti Dost Kervani
şu karşı yaylada göç kater kater Bir güzel sevdası serimde tüter Bu ayrılık bana ölümden beter Geçti dost kervanı eyleme beni şu benim sevdiğim başta oturur Bir güzelin derdi beni bitirir Bu ayrılık bize zulüm getirir Geçti dost kervanı eyleme beni Pir sultan abdalım kalkın aşalım Aşıp yüce dağı engin düşelim çok nimetin yedik helalleşelim Geçti dost kervanı eyleme beni Sözler: Anonim Yorum: Yasemin Göksu |
22-03-2009, 14:27 | #88 |
|
Göklerde Kartal Gibiydim
Göklerde kartal gibiydim Kanatlarımdan vuruldum Mor çiçekli dal gibiydim Bahar vaktinde kırıldım Yar olmadı bana devir Her günüm bir başka zehir Hapishanelerde demir Parmaklıklara sarıldım Ekmeğim bahtımdan katı Bahtım düşmanımdan kötü Böyle kepaze hayatı Sürüklemekten yoruldum Yar olmadı bana devir Her günüm bir başka zehir Hapishanelerde demir Parmaklıklara sarıldım -- Coşkundum pınarlar gibi Sarhoştum rüzgarlar gibi Ihtiyar çınarlar gibi Bir gün içinde devrildim Kimseye soramadığım Doyunca saramadığım Görmesem duramadığım Nazlı yarimden ayrıldım Sözler: Sabahattin Ali Yorum: Yasemin Göksu |
22-03-2009, 16:07 | #89 |
|
Yarim senden ayrılalı
Hayli zaman oldu gel gel Bak gözümden akan yaşa Ab-u revan oldu gel gel. Böyle m'olur küsüp gitmek Seni seveni terketmek Haram oldu yemek içmek İşim figan oldu gel gel. diye gider. Yöre : Tercan/Erzincan Oğuz Aksaç güzel söylüyor. |
17-05-2009, 13:21 | #90 |
|
Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar
Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar Balınan Yoğrulmuş O Sırma Saçlar Kudretten Çekilmiş Karadır Kaşlar İşte Bu Gönlümün Cananı Geldi Seher Vakti Keklik Çıkar Kabana Salladıkça Püskül Değer Tabana Korkarım Sevdiğim Vara Yabana İşte Bu Gönlümün Cananı Geldi Yöre : Tokat Kaynak : Mehmet Erenler |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |