31-08-2006, 22:20 | #61 |
|
Bi tebessüm...
Akıl hastanesinde delinin biri başhekimden iki tane şişe ister.
Başhekim şişe yerine, deliye iki tokat atar.Deli kızgın bir şekilde odasına döner. Ertesi gün deli başhekimin odasına gider.Girer girmez başhekime iki tokat atar. Ne olduğundan habersiz başhekim deliye: -Sen ne yaptığını zannediyorsun, der. Deli de: -Bir şey yaptığım yok efendim, dün verdiğiniz şişeleri getirdim, der. |
05-09-2006, 17:49 | #62 |
|
Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:
Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz? Doktor: Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç sey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz NE yapardınız????????? cevap aşşağıda en sona bakınız ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı ıı ı Adam: OOO ! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve fincandan büyük. Hayır, der doktor. Normal bir insan küvetin tıpasını çeker. |
05-09-2006, 17:56 | #63 |
|
Sevgili Güzin abla ...
Sevgili Güzin abla ben 17 yaşında bir kızım internettekendime yeni bir erkek arkadaş edindim.Onu çok seviyorum.O da beni seviyormuş.Bana seni ailemle tanıştırcam dedi.Buna çok sevindim.Beni evlerine davet etti.Ailesiyle tanıştırmak için.Evlerine gittiğimde evde kimse yoktu.Bana birazdan gelirler dedi.Onları beklerken birer kola içelim dedi.Bende olur dedim.Odasına geçtik,kolamızı içerken erkek arkadaşım birden uyumaya başladı.Güzin abla sence erkek arkadaşımın hastalığı ne ??? GÜZİN ABLA'NIN CEVABI : Kızım seni anan Kadir gecesi dogurmus. Güzin ablayı rahmetle anıyoruz.. |
05-09-2006, 18:03 | #64 |
|
Kizilderili çocuk babasina soruyor: - Baba diger milletlerin ne güzel adları var,Ali, Ay, Hans,Tom.... Hepsi kisa kisa isimler. Bizimkiler, sanki birer öykü. Gece uluyan çakal, gün dogarken uçan kartal, bunlar ne biçim adlar? -Bak yavrum, kizilderili adlari, gerçekten bir öyküdür ve güzeldir. Örnegin, küçük kardesin Dolun Ay, ay dolunay halinde iken, annen yanima geldi, birlikte olduk, o güzel çocuk dogdu.. Erkek kardesin, Çakan Simsek;annenle bir gün gezerken, saganak halinde yagan yagmurdan kurtulmak için girdigimiz magaranin agzinda, simsekler çakarken annenle birlikte olduk ve okahraman kardesin, Çakan simsek oldu. Ablan, Bahar Çiçegi; ilkbaharda annenleotlarin arasinda kosarken,birlikte olduk ve o güzel çocuk, Bahar Çiçegi oldu. Simdi anladin mi Yirtik Prezervatif? |
05-09-2006, 18:09 | #65 |
|
Bak Böyle Yaparsan …
Hikaye bu ya, bir zaman gelmiş ve kaplumbağalar ülkesinde su tükenmiş. n’apacağız,ne edeceğiz diye düşünmeye başlamışlar. aralarından en yaşlı ve bilge olanı "bu dağı görüyor musunuz?? onun arka tarafında büyük bir göl var. "demiş. ee koca dağı hepsi birden aşamazlar..arada yaşlı olanlar var. bunun üzerine oraya gidip su getirmeleri için en genç 2 kaplumbağa seçilmiş. genç kaplumbağalar 25 yıl sora göle ulaşmışlar. (ohaa demeyin..ancak çıkmışlar dağı. hem nasıl olsa uzun yıllar yaşıyorlar.) ve o anda fark etmişler. suyu alıp götürmek için yanlarına kap almayı unutmuşlar. kaplumbağalardan biri; -ee napıcaz şimdi?? birimizin gidip kap alması lazım. diğerimizde burda bekleyelim ki kimse gelip içmesin sudan!! en iyisi sen git! -olmazzz... ben gideceğim sen ya suyu içersen. o zaman köy susuz kalır ve hepimiz ölürüz susuzluktan! -yok valla bak yemin ederim ağzımı sürmeyeceğim. sen git al gel kabı bekliyeceğim söz veriyorum! bunun üzerine diğer kaplumbağa yola çıkmış. orda kalanda beklemeye başlamış. aradan 30 yıl geçmiş. 50 yıl. 60 yıl... sonunda bekleyen kaplumbağa bu böyle olmayacak... galiba gelmiyecek bu. köydekiler de öldü herhalde susuzluktan... en iyisi ben biraz su içeyim de bari ben hayatta kalayım... kaplumbağaların soyu devam etsin. tam eğmiş kafasını göle doğru bir yudum alacakken çalıların arkasından bir ses duyulmuş... -bak böyle yaparsan gitmem amaaa!!!!!!!!!! ))))))))))))))))))))))) (Teşekkürler Ortak) |
07-09-2006, 17:29 | #66 |
|
Hepsİ Çok GÜzel
|
02-11-2006, 22:28 | #67 |
|
Ne isterlerse yaparız galiba :)
550 milletvekili hepsi birden aynı uçağa binmişler.
Uçak teröristler tarafından kaçırılmış. Teröristler istedikleri yapılmazsa her saat başı bir milletvekilini serbest bırakacaklarını ilan etmişler |
05-11-2006, 14:52 | #68 |
|
Bİraz Da GÜlelİm Mİ?(avukat Temel)
Temel şehrin en gözde semtinde büro tutmuş ve kapısına "Avukat Temel" yazılı bir tabela asmış. Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapı çalınmış ve sekretere:
- Kapıyı aç kızım demiş. Sekreter kapıyı açıp büroya gelen adamı Temelin odasına soktuğu anda Temel hemen telefona sarılmış konuşmaya başlamış: -O iş tamam beyim... Benum aldığum davada kötü bir netice çıkmaz, tabi hemen çıkarıruz Osmanı da ben kurtarmıştım Dursunu da... Siz hiç merak etmeyun. Ankarada çok tanıduk var. Konuşma bu şekilde birkaç dakika daha devam ettikten sonra Temel sekreterin odaya getirdiği adama: - Aman efendum kusura bakmayun ama görüyorsunuz ki işler çok yoğun sizin ne davanuz vardı? Demiş. Adam -Hiiç... Benim davam filan yok ben telefonunuzu bağlamaya gelmiştim! Demiş |
11-11-2006, 15:57 | #69 |
|
Cami hocası, hanımlara vaaz veriyormuş.
Kadınlardan biri sormuş: _Hocam bir mühendisle beraber olursam cezası nedir? _3 yıl _Avukatla olursam? _5 yıl _Doktorla olursam? _4 yıl _Peki hocam, hocayla olursam kaç yıl? _Seni gidi seniiiii sen cennete gitmek istiyorsun. |
11-11-2006, 16:04 | #70 |
|
Kadınlarla ilgili bir araştırma yapan sosyoloğ, dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlara bir soru sormuş:
-Kocanızı başka bir kadınla yakalarsanız ne yaparsınız? İSVEÇLİ...-Neyimi beğenmediğini sorarım. RUS........-Evi terk ederim. FRANSIZ..-Sevgilime gider beni teselli etmesini söylerim. İTALYAN..-Kadını vururum. İSPANYOL-Kocamı vururum. YUNANLI..-İkisinide vururum. TÜRK.......-Benim kocam yapmaz. |
11-11-2006, 17:40 | #71 |
|
fizikci, matematikci, avukat
bir matematikci, fizikci ve avukat sohbet ediyorlarmış. adamın bırı gelmis 2 çarpı 2 kac eder demis. fizikci deney yapmıs 3.97 demis , matematikci hesaplamalar yapmıs hata payıyla birlikte 3.99 demis ve sıra avukata gelmis avukat soruyu soran vatandasa donmus siz kac olmasını istersiniz demis
|
12-11-2006, 22:15 | #72 |
|
George ve Harry balonda Atlantik okyanusunu geçmektedirler. George Harry'e biraz alçalalımda şuradaki adama nerede olduğumuzu soralım demiş. Biraz alçalmışlar Harry adama seslenmiş.
-Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilirmisiniz? Adam, kafasını kaldırmış, -Bir balondasınız ve 100 mt. yukarıdasınız. George Harry'e döner, -Bu adam bir avukat, -Nasıl anladın? -Verdiği bilgi % 100 doğru.....fakat faydasız der. |
13-11-2006, 21:38 | #73 |
|
Matematik finali
Dört üniversite öğrencisi sabah uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar. Okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin patladığını söylerler....
Hoca ilk başta inanmaz ama öğrencilerin yalvarmalarına dayanamayarak, onları üç gün sonra sınav yapacağını söyler. Sınav günü hoca dört öğrenciyide boş bir salonun ayrı köşelerine oturtur. Sınav geçme sistemi : 100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir. Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10 ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır.Bunları kolayca çözerler Arka ayfada ise 60 puanlık bir soru vardır : ''Hangi lastik patladı '' |
17-11-2006, 00:05 | #74 |
|
Türkün Tahmini :)
Bir uçakta bir Türk bir Amerikan ve bir Fransız yolculuk ediyorlarmış.Amerikan,ben demiş aşagıya bakmadan elimi uzatarak nerede oldugumuzu bilebilirim.Fransız ve Türk hadi ordan nasıl olacak demişler Amerikan bakın o zaman demiş elini uzatmış ve çekmiş sonra demişki:
İşte Amerikadayız.Türk ve Fransız bir bakmışlar gerçekten Amerika hemen Amerikalıya sormuşlar nasıl oldu diye? O da elim özgürlük kulesine deydi demiş. Sonra Fransız atlamış bende bilirim diye elini bi uzatmış bi çekmiş demişki işte burası Fransa. Amerikalı ve Türk bir bakmışlar Fransa.Hemen Fransıza sormuşlar sen nasıl bildin diye?Fransızda elim Eyfel kulesine deydi demiş. Sonra Türk atlamış bende bilirim diye.Amerikan ve Fransız hadi ordan nereden bileceksin.Türk de bekleyin de görün demiş.Elini bir uzatmış burası bizim memleket TÜRKİYE demiş.Fransızla Amerikan bir bakmışlar gerçekten Türkiye dönmüşler Türke nerden bildin demişler: Türk te : "Az önce kolumda saatim vardı artık yok" demiş. |
18-11-2006, 22:40 | #75 |
|
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atar.Fakat mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir...
Tam bu sırada, farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine gelir. Bilgisayardaki maili okur ve bayılır. Odaya giren annesi yerde yatan kızına bakar ve b.sayardaki mesajı okur. KİME =Sevgili karıma KONU =Yeni ulaştım TARİH=16 mayıs 2004 Benden haber aldığına şaşıracağına eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım. Her şey senin yarın buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin. NOT=Burası çok sıcak. |
18-11-2006, 22:52 | #76 |
|
Temel askerliğini yunan sınırında yapıyormuş. Temelin canı çok sıkılmış, yunana bir ıslık çalmış, elleriyle ''Havacımısın?'' işareti yapmış, yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış, elleriyle ''Karacımısın?'' işareti yapmış, yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış, elleriyle ''Denizcimisin?'' anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış, el hareketi yaparak ''Topçumusun?'' demiş. yunanlı aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış, ''Gözcümüsün?'' anlamında dürbün işareti yapmış, yunanlı aldırmamış. Nöbetler değişmiş sıra yine Temelle yunanlı askere gelmiş. Yunan'a hadi sınıra git demişler. Yunan da:-- Ben oraya gitmem orada bir deli Türk var bana, hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak. diyor
|
19-11-2006, 13:33 | #77 |
|
Hasta fenerli gerçektende hasta olur ölüm dösegine düser.
Her zaman maçlara gittigi fanatik arkadaslari ziyaretine gelirler. Son defa görelim derler. " Allahin takdiri,elden birsey gelmez ama bir son istedigin varsa bari onu yerine getirelim " O zaman beni galatasaraya üye yapin! Herkes birbirine bakar: "Yaav sen doguştan fenerli degil misin? Ne yapiyorsun sen? Hasta fenerlinin birden yüzü güler: ulen bu sene burada cok cektilerya ahirette direk cennete gideceklermiş; "ya ondan benimde cok günahım var... |
19-11-2006, 13:55 | #78 |
|
Çocuk okula gelir, tabii bizimki ilkokul talebesi, ama her tarafi yara bere icinde, hoca sorar
oğlum ne oldu sana?, -Babam dövmüştür Hoca sorar: -Niye oğlum? -Valla bilmiyom hocam aksam evde yatiyik biraz sonra babamin sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali'den ses cikmiy Veli uyudun mi, e Veli'den de ses cikmiy Memed uyudin mi Memed'den de ses cikmiy şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadim diyrem oda geliy beni döviy. Bunun uzerine hoca, bak Sehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazimdir der. Sehmus kafa sallar eve gider, ertesi gun okulda Sehmus daha fena dovulmus olarak gelir. Bunu gören hoca merakla gider yanina ; -Sehmus ne oldu kim yapti,der. Sehmus: -Bubam yapmistir. -Niye Sehmus ne oldu? Sehmus anlatir: -Hocam aksam evde yatiyik biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali' den ses cikmiy Veli uyudun mi e Veli'den de ses cikmiy Memed uyudin mi Memed'den de ses cikmiy Seyhmus uyudin mi diy, ben de uyumadim ama hic ses itmedim Bunun uzerine anam ile bubam bir giprasmaya basladiler anlamadim ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim... |
23-11-2006, 11:40 | #79 |
|
Uc balikci aglarini toplamak icin hamle yaptiklarinda gozlerine inanamislar.. Cunki aglarinda takilmis dunyalar guzelli bir deniz kizi varmis.. Deniz kizi onlarin birer dileklerini yerine getirmek karsiliginda ozgurlugunu istemis..
Birinci denizci oldugundan iki kat daha zeki olmak istedigini soylemis.. Deniz kizi parmagini siklatmis, birinci denizci birden bire bozuk olan pompa motorunu nasil tamir edecegini anlamis ve ise koyulmus.. Bunu goren denizci ben on kat daha zeki olmak istiyorum dileginde bulunmus.. Deniz kizi parmagini siklatmis.. ikinci denizce kurnak bir eda ile bagirmis izafiyet teorisi yanlis, ben bu yanlisi iki dakikada duzeltirim.. Her iki arkadasini seyreden Ucuncu denizci deniz kizindan kendisini 100 kat daha zeki yapmasini istemis.. Deniz kizi itiraz etmis.. Sonuclarina katlanman cok zor olacak demis.. Denizci israr etmis, deniz kizi o zaman once beni aglardan kurtaracaksin demis.. Ucuncu denizci deniz kizini aglardan cikarmis.. Deniz kizi parmagini siklatir siklatmaz kendini denize atmis.. Cunki ucuncu denizci bir kadin olmus.. |
25-11-2006, 13:06 | #80 |
|
Temizlikçi bir kadın dışardan ilkokul diploması almak için sınava girer
Tabiat bilgisi soru ve cevapları şöyledir. Soru :Mide ne iş yapar Cevap:Sindirim, yediklerimizi öğütür Soru :Akciğer ne iş yapar Cevap:Solunum Soru :Kalp ne iş yapar Cevap:Kan dolaşımını sağlar Soru :Beyin ne iş yapar Cevap:Bizim apartmanda kapıcılık yapar Saygılar |
27-11-2006, 10:41 | #81 |
|
Bugün hediyedir.
Bir gün, lisede iken,Sınıfımdan bir oğlana rastladım eve dönerken.Kayl idi ismi. Okuldaki bütün kitaplarını sırtlamışa benziyordu.Kendi kendime, "Neden biri okuldaki kitaplarını eve getirsin Cuma Aksamı,Gerçekten hafız olmalı bu oğlan" diye duşundum.Benim hafta sonum pilanlanmisti bile( partiler ve futbol,Arkadaşlarımla yarin öğleden sonra), omuzlarımı silktim ve yoluma devam ettim. Yoluma devam ederken, bir gurup oğlanların ona doğru koştuklarını Gördüm.Onu itelediler, bütün kitaplarını düşürttüler ve çelmeleriyle oğlanı Çamur İçine düşürttüler.Gözlükleri uçup oğlandan uç metre öteye çimene duştu.Oğlan basını kaldırdı, gözlerinde derin bir acı gördüm.Kalbim burkuldu oğlancık için. Ona doğru sekeledim, gözlüklerini bulmak için Emeklerken gözündeki bir damla yası gördüm..Gözlüklerini ona verirken "Serseri herifler" dedim.Başka yapacak isleri yok sanki. Bana baktı ve "Teşekkür ederim" dedi.Kocaman bir gülümseme belirdi suratında.Gerçekten minnetkarlik ifade eden bir gülümseme idi.Kitaplarını toparlamasına yardim ettim ve nerede oturduğunu sordum.Tesadüf ya, bize yakin oturuyormuş. Neden daha önce gözüme çarpmadın Diye Sordum. Daha önce özel okula gittiğini söyledi.Daha önceden özel okula giden bir arkadaşım yoktu hiç.Hep beraber eve yollandık ve kitaplarının bir kısmını ben taşıdım.Arkadaş Olunacak birine benziyordu.Arkadaşlarımla beraber futbol oynamak istermisin dedim. Evet dedi.Hafta sonunu beraber geçirdik, biraz daha tanıdım Kayl'i, biraz daha İlindim ve arkadaşlarımda ondan hoşlandılar.Pazartesi sabahı geldi, ve Kayl bütün kitaplarıyla okula donuyordu.Durdurdum ve "Bu kitapları hergun taşımakla güzel pazı yapacaksın"Dedim.Güldü ve kitaplarının yarısını bana uzattı.Ondan sonraki dört sene içinde Kayl ile çok iyi arkadaş olduk.Okulun son yılında koleje gitmeyi düşünmeye başladık.Kayl Georgetown kolejine karar verdi, bende Duke kolejine gidecektim. Arkadaşlığımızın süreceğinden emindim ve aramızdaki kilometrelerin Bunu Etkileyeceğini sanmıyordum.O doktor olacaktı, bende futbol bursuyla iktisat okuyacaktım.Kayl sınıf birincisiydi.Her zaman onun hafızlığıyla gırgır geçiyordum. Sınıf birincisi olduğu için mezuniyet töreninde onun konuşma yapması Gerekiyordu.Çok memnundum ortaya çıkıpta konuşma yapmak bana düşmediği için. Mezuniyet günü Kayl'i gördüm.Çok yakışıklıydı kerata.Lise boyunca gelişen ve benliğini bulanlardandı Kayl.Gerçekten oluştu ve pazılaştı ve gözlükler yakıştıda oğlana.Bütün kızlar seviyordu onu ve benden çok kız arkadaşı vardı.kıskandım onu doğrusu.Bugün o günlerden biriydi. Heyecanlı olduğunu sezdim yapacağı konuşma dolayısıyla.Sırtına yapıştırdım bir tane ve " Aslan oğlan, becereceksin, korkma"Dedim. Bana o minnettar dolu bakısıyla baktı ve gülümsedi."Teşekkürler" dedi. Boğazını temizledi ve konuşmaya başladı: Mezuniyet, bizlere buraya kadar gelmemize yardim edenlere teşekkür Etme Zamanıdır.Anneniz, babanız, öğretmenleriniz, kardeşleriniz, belki antrenörleriniz?Fakat en çok arkadaşlarınız? Birisiyle arkadaş olmak o kişiye verebileceginiz en büyük hediyedir.Sizlere bir hikâye anlatacağım simdi.Arkadaşıma inanılmaz bir ifade ile baktım, o, kalabalığa bizim ilk Tanıştığımız günü anlatırken.Tanıştığımız günün hafta sonu intihar etmeyi planlamıs meğerse. Annesi sonradan okula gidip acı içinde onun dolabını boşaltmak zorunda Kalmasın diye, meğerse Ogün Kayl okuldaki dolabını tamamen boşaltmış Ve eve Taşıyormuş.Bana derinden baktı ve gülümsedi.Şans olarak kurtarıldım intihar etmekten.Arkadaşım beni kurtardı bu faciadan.Topluluk mırıldanmaya başladı yakışıklı arkadaşımın hayatinin en zor Zamanını anlatmasına.Annesi ve babasının bana baktıklarını ve minnet dolu gülümsemelerini Gördüm.O ana kadar durumun bu kadar önemli olduğunu anlamamıştım.Hareketlerinizin neticesini hiç bir zaman boşa vermeyin.Küçük bir müdahale, diğerinin hayatini tamamen değiştirebilir.Her zaman karşılık beklemeden iyilik yapın.Simdi iki şey yapabilirsiniz:Bunu arkadaşlarınıza gönderebilirsiniz veya.Silebilirsiniz bilgisayarınızdan sizi hiç etkilememiş gibi.Gördüğünüz gibi ben birinciyi seçtim.Arkadaşlar melekler gibidir, bizi ayağa kaldırırlar kanatlarımız Uçmayı Unutunca. Ne başlangıç ne de son vardır. Dun tarihtir.Yarin bulmaca. Bugün hediyedir. |
28-11-2006, 22:57 | #82 |
|
Cennet bomboş kalacak desenize :)
At Kendini
Öbür dünyaya gelenler sıraya sokuluyor, uygun adım yürüyüşle Sırat köprüsü başına sevkediliyordu. Baş melek Saint Pierre, gelen bir grup erkeğe "Durr!!" buyruğunu verdikten sonra: - Karısını aldatanlar kendilerini buradan aşağıya, cehenneme atsınlar!! Gelenlerin hepsi kendini attı, bir kişi kaldı. Saint Pierre ona döndü: - Hey sen! Sağır numarası yapma! At kendini sen de! |
01-12-2006, 15:50 | #83 |
|
nasıl güzel fıkralar
|
01-12-2006, 16:33 | #84 |
|
2 - Firariler
Kore de Türk Tugayindan iki Anadolu lu asker biraz gezmek için firar ederler. Sehirde bir asagi bir yukari dolasirken, inzibat subayi bunlari yakalar ve sorar : - Hani sizin izin kagitlariniz? Erler subayi atlatiriz umuduyla : - Biz Amerikaliyiz, diye cevap verirler. Subay durumu anlar, ama hiç bozuntuya vermez : - Amerikanin neresindensiniz? diye sorunca : - Içindenik kumandanim!...diye yanit verirler... |
02-12-2006, 11:13 | #85 |
|
Agop'la karisi Haykanus kahvalti ediyorlarmis.
Haykanus sormus: - Sular akmıyor Agop, bir bakarsin degil mi? - Nereden cikarirsin simdi Haykanus, ben muslukcumuyum ? - Peki havagazini kontrol etsen. - Canim, ben tesisatcimıyım? - Agop, elektrik dugmesi de bozulmus - Yeter artik Haykanus... Agop aksam eve geldiginde bir bakmis ki butun aksakliklar onarilmis. Merakla sormus Haykanus 'a: - Canim karim, kime yaptirdin bunlari? - Kirkor 'a rica ettim beni kirmadi. - Ne?... Kirkor mu? O dunyanin en kotu adamidir. Karsiliksiz bir sey yapmaz. - Evet bana " ya benimle yatacaksin ya da cikolatali pasta yapacaksin" dedi - Guzel...Pastayi yaptin degil mi? - Ah Agop, nereden cikarirsin bunu? Ben pastaci mıyım??.. |
02-12-2006, 16:20 | #86 |
|
SARIŞIN İLE TEMEL
Trafik polisi Temel sarisin bir bayan sürücüyü durdurur ve ehliyetini sorar. Kadin çantasini kucagina alip aramaya baslar; ancak uzun süre geçmesine ragmen bir türlü aradigi seyi bulamaz. Temel beklemekten bunalir ve sabirsiz bir ifadeyle kadina söylenir: -"Hanimfendi, aradiginizi bulamadiginiz anlasiliyor. Üzerinde kendi resminizin oldugu seyi göstereceksiniz, acele edin lütfen." Kadin bu uyari üzerine telaslanir ve kisa bir süre sonra "hah buldum" diye sevinçle çiglik atip çantasindaki makyaj aynasini Temel'e uzatir. Temel aynayi ciddiyetle inceler ve kadina dönüp kibar bir ifadeyle konusur: -"Buyrun belgenizi hanimefendi. Özür dilerim, polis oldugunuzu söyleseydiniz durdurmazdim... |
07-12-2006, 20:51 | #87 |
|
Aptal
Seçim öncesi listeleri düzenleniyordu. Genel Başkan bir öneride bulundu: -Aday listesine Ali Beyi mutlaka alın. Hemen itirazlar yükseldi: Ama efendim, o aptalın biridir... -Memleketimizde hatırı sayılır oranda aptal var. Onların da temsil edilmek hakkıdır. Kulakların çınlasın (nur içinde yat )Aziz Nesin |
15-12-2006, 00:04 | #88 |
|
85;LİK DEDE
85 yaşında bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir. Doğum haneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar: D-"içerde doğum yapan bayan yakınınız mı" A-"Evet, eşim." D-"Ama bayan 25 yaşlarında..." A-"Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani" -"Yoo, aklıma benim dedem geldi de." A-"Nesi varmış dedenizin" D-"Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..." A-"Olur mu, başkası vurmuştur onu." D-"Ben de onu demeye çalışıyorum işte." |
21-12-2006, 16:47 | #89 |
|
Rolex
Çok havali ve zengin bir avukat, yeni aldigi lüks spor arabasini ofisinin önüne park eder. Ofisteki arkadaslarina nasil gösteris yapacagini düsünerek arabasindan inerken, yoldan hizla geçen bir kamyon sürücü tarafindaki kapiyi kopartir atar. Avukat derhal cep telefonunu kapar ve polisi arar. Bir dakika içinde polis olay yerine gelir fakat daha tek bir soru sormasina firsat birakmadan avukat isterik bir sekilde haykirmya baslar.. Daha geçen gün aldigi arabasi mahvolmustur ve kaportaci ne kadar ince is görse gene de eskisi gibi olmayacaktir. O kamyonun sürücüsü derhal bulunmali ve yaptigi hasar ona mutlaka ödettirilmelidir. Avukat kizgin ve öfkeli sikayetini nihayet bitirdiginde, polis bikkin ve inanamaz bir sekilde basini sallar: "Siz avukatlarin bu kadar materyalist olmalarini bir türlü anlayamiyorum.." der "..sahip oldugunuz seylere öyle baglaniyorsunuz ki, baska birseyi gözünüz görmüyor...". "Nasil söylersin böyle birseyiı" diye hayretle sorar avukat. Polis adama aciyarak ve küçümseyerek bakar: "Sol kolun dirseginin altindan kopmus görmüyor musunı Kamyon sana carptigi sirada olmus olmali ve sen bana kaportacidan bahsediyorsun...." "Aman Tanrim!" diye bagirir avukat. "Rolexim de gitmis... |
21-12-2006, 23:22 | #90 |
|
Bir toplantıda bir genç M. Akif'i küçük düşürmek için:
___Affedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif hiç istifini bozmadan: ___Evet, bir yerinizmi ağrıyordu? ** ** ** ** ** ** ** Sokrat ölüme mahkum edildiğinde, eşi: ___Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat: ___Ne yani, demiş. Birde haklı yeremi öldürülseydim. ** ** ** ** ** ** ** Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sormuş, Yavuz Sultan Selim ona: ___Sen sır saklamayı bilirmisin? diye sormuş. Vezir: ___Evet hünkârım bilirim, demiş. ___Yavuz: ___Bende bilirim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Fıkra Gibi Tüketici Şikayetleri | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 26-09-2006 12:31 |
Fıkra:) | buketoz | Site Lokali | 4 | 22-03-2004 00:13 |
Fıkra - Çok Güldüm | Batu Han | Site Lokali | 0 | 28-02-2003 19:45 |
Bir De Fıkra | Cest la vie | Site Lokali | 0 | 24-03-2002 23:26 |
ANAYASA m. 38/ 7 son fıkra | Av. Hulusi METİN | Hukuk Sohbetleri | 0 | 10-02-2002 14:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |