04-07-2009, 23:42 | #61 |
|
Yolunu Bulurum
öyle çok üzüldüm ki ben
neyi sevdiysem yarım ne çok istediysem az ayrılık alışkanlık biraz hayat kokusu bulurum sandım omuzumda yarım inanmak isterken sevdiğne yük oldu sevdam kalamam kalmak isterken giderim susmak isterken ağlarım sensizde elbet yaşarım yolumu bulurum ben akmak isterken dururum uçmak isterken konarım sensizde senle olmanın yolunu bulurum ben Yonca Lodi Başkalarının teselli adı altında akıl vermesinden sıkıldığınızda, sizin bir konu hakkında ne bildiğinizden emin olmadan ahkam keserlerken, anlatmak istemediğiniz her şeyi deşelediklerinde, sizi sizden daha iyi tanıdıklarını sandıklarında, ben olsamla başlayan cümleler kurulmaya başlandığında; Siz siz olun, bunu dinleyin. Maksadım tavsiye değil, bana iyi geliyor da. |
05-07-2009, 13:03 | #62 |
|
1960 dan sonra kadın haklarının, erkek haklarıyla denk hale gelmesi için çalışılan ve yayılan bir düşünce tarzı olarak biliyorum.
Hiç ilgimi çekmedi dersem yerinde olur. Bana göre KADIN: 1- Kişisel hak ve özgürlüklerinin bilincinde, insan haklarına saygılı, ekonomik ve sosyal açıdan kimseye bağımlı olmayan ,kendini eşitlik adı altında üstün göremeyen bu durumu negatif yönde kullanmayandır. 2-Cesur, eğitimli, başarılı, bağımsız , şefkatli ve sevecendir. 3-Aile, iş ve sosyal hayatta kendi görev ve sorumluluklarını yerine getiren, ve kendinden daha kötü durumda olan hemcinslerine yardımcı olan, bilgisini paylaşandır. 4-Erkek düşmanı değildir. 5-Çalışkandır. 6-Fiziksel görünümünü saklamayan ve günün giyim tarzına göre giyinen, yeri geldiğinde, eteğini elbisesini, topuklularını da kendine yakıştırandır. 7-Dimdik duran, korkmayan, planlı yaşayan, kendini dağıtmadan, önce kendine sonra başkasına saygılıdır. 8-Tanrı nın yarattığı içgüdüsel görevlerden kaçınmayan ve bunu en iyi şekilde yapmaya özen gösterendir.(Annelik gibi.) 9-Sırf haklarımı koruyorum tarzıyla, gereksiz saçmalamayandır. 10-Mantıklıdır, zekasını doğru kullanandır. 11-Erkeği ezici bir güç olarak kabul etmeyendir. 12-Kendinin farkındadır. Ben bir KADINIM, feminist miyim bilmiyorum.. Sizce? |
06-07-2009, 13:10 | #63 |
|
Yarın Benim Doğum Günüm :)
Uzun bir yoldan geliyorum.
Zaman zaman sıkışan ve huzursuz , karanlık bir dönem geçirdim.Kimse bana sormadı bu hayatı ister misin diye.. Kendi alanım dışındaki tüm ses, stres , sıkıntı, ve de sözleri duymak zorundaydım..Ama dediğim gibi dar ve karanlık bir alandı, bu alandan çıkarsam , hayatımı kaybedebilirdim. Yaşamın tüm gereklerini yerine getirdim, bekledim, sabrettim, hayatımı tehdit eden olaylara karşı tepkiler verdim.. İstenmeyen bir gebelikti zannedersem benimkisi. Bu süreci büyük bir sabırla atlattım ve miadımı doldurdum. Bir kaç gündür, tekme , ağrı, gerginlik nedeni ile yol arayışımı sürdürmekteyim. Başıma bir şey gelirse bundan sorumlu olanların da başının belaya gireceğinin sinyallerini verdim. Yeni hayat için çok büyük hazırlıklar beklemiyor beni.. Yatacağım yer hazır değil, benim sorumluluklarımı taşıyacak kimse de yok. Ne yiyip ne içeceğim ben ya. Aracım da yok.. Yürümeyi ve mesafeler katetmeyi öğrenmek zorundayım. Bir de varlığımı hissettirmek zorunda kalacağım bir dünya. Dünya nasıl bir yer acaba? Büyük mü? Zorlanacak mıyım? Kendi kararlarımdan sıkıntı mı yaşayacağım? Kimleri seveceğim? Aşk dedikleri şey de ne? Güzel mi? (Yeniden) kime aşık olacağım? Bir yol arkadaşım olacak mı? Bu soruların yanıtını yarından itibaren almaya başlayacağım.. Bir kez geliniyormuş hayata.. Ben hayatın hakkını vereceğim.. Komiğim ben biliyorum. Eğlenmeye vakit ayıracağım..Ve gezmeye, dünya öyle büyükmüş ki, görebildiğim her yeri görmeyi amaçlıyorum.. Susuz burda da yaşayamıyor insan, İzmir dedikleri bir yer varmış, su çokmuş oraya yerleşsem rahat ederim diye düşünüyorum şimdiden. Gürültü çıkacak ben doğarken, yine insanlar tartışacak, bana ne? Kalbim bir başka çarpıyor bu günlerde.. İnanılmaz bir merak ve heyecan içindeyim..Yapacağım o kadar şey var ki.. Göbek bağından bile sıkıldım. İki de bir elime ayağıma dolaşıp duruyor.İlk işim bağlarımı kesmek olacak. Burda aldığım eğitime göre büyük insanlar ilk önce beni ağlatacaklarmış. Sinir oldum bu büyüklere , gülmenin nesi var ki? Ve ya beklemenin..Elbette nefes alacağım. Kararlıyım.. Gülmeyi de öğrendim bu arada, bir dostum diyor ki, gülersen her şey daha güzel olur, aklımda kaldı.. Herkesin farklı düşünceleri varmış Mesela güzellik kavramı herkese göre değişirmiş. Güzelmiyim bilmiyorum. Ama güzel insan olmayı hedefliyorum.. Çok düşümdüm aylardır. Ne yapacağımı planladım. Yarın benim doğum günüm.. Küllerimden doğacağım. |
08-07-2009, 13:37 | #64 |
|
Bütün olumsuzluklara, bütün sıkıntılara, ağırlık ve yavaşlıklara rağmen bu gün başka bir gün..
Daha güzel ve daha parlak.. |
12-07-2009, 23:43 | #65 |
|
Kayısı Pestili
Nerden de geldi bu şimdi aklıma, anneannemin kayısı pestili..Personelimiz nöbete kayısı ve erik getirmiş. Kayısı yerken birden aklıma küçükken yediğimiz kayısı pestilleri ve üzerine yediğimiz sopalar geldi. Çok kuzenim var. Bir gün anneannemdeydik hepimiz. Sürekli oyun, dilediğimiz kadar özgürdük. Yemek yememiz şartıyla tabi ki. Şartlı özgürlük nasıl oluyorsa?Anneannem bütün gün uğraştı kayısı ve erik pestillerini tepsi tepsi pişirdi, döktü, kuruttu ve serdi.. Akşam güneş batarken, eve girdik ve balkonda iplere yuvarlak yuvarlak serilmiş pestilleri gördük.Pestiller kurutulacak, içine ceviz içi konup sarılarak, rulo şeklinde nişasta ile kaplanıp yenilecekti.Kim bekler ki kışı.Daha 5-6 yaşlarında bir sürü çocuk. Birbirimize yardım ederek aşağıdan hoplamak, sıçramak sureti ile pestilleri ısırıp kopartık ve yedik. Ama bütün diş işlerimiz pestillerin üzerine çıktı. Kuzenimin biri diğerini kaldırdı ve diş, ağız izlerini kaybetmek için 2 tane kayısı pestilini tamamen yedi.Ben zaten yakalanmamız kaçınılmaz diyerek hepsini yemeyi göze alamadım. Erikler hadi neyse de kayısılar 1 saat içinde ishal vakası olarak yiyenleri ele verdi. Akşam gelen annemler ve teyzemler boş tepsiler, tarumar olmuş ipler, yarım yamalak pestilleri ve anneanemi elinde oklava, bizi de sedirde susmuş ve sıralanmış olarak gördüğünde bir de kayısı ağacını keselim dediler. Yediğimiz dayaktan daha çok , kayısı kesilecek diye, ağlamaya başladık. Ama susmuyoruz.Tamam kesmeyeceğiz deselerde dayakta suskunluğumuzu veryansınla kapatmaya çalışıyoruz. Kayısı halen kesilmedi. Geçenlerde oğlum altında oynadı. Ama ne anneannemden ne de evinden eser kalmadı. Sabun kokan çamaşırlarını, fesleğen , pestil ve sarmalarındaki kokular halen burnumuzda. 96 yaşında oğlumu da görerek vefat etti anneannem.Özledik. |
16-07-2009, 13:46 | #66 |
|
Yüreği olan merdiven kursun diye olabilir mi?
|
26-07-2009, 16:11 | #67 |
|
Hiç bir şey beni , bir insanın gözlerine bakmak kadar mutlu etmiyor.
Göremediğiniz ne varsa, saklanan ne varsa, yüzündeki maskelere takılmadan görüp , anlayabilirsiniz. Korku, kızgınlık, yalnızlık, sevinç, mutluluk, huzur,endişe, özlem ve hüzün.Her şey vardır gözlerde.Kişiler her şeyini saklasa,gözlerinden saklayamaz hangi duygu durumunda olduğunu. En çok sevdiğim ise, gözlerdeki hüzündür. Neden bilmem severim ben gözlere yansımış hüznü.Ve en çok bu duygu çeker beni.Hüzünlü gözlerin etrafında, mimiklerden dolayı çizilmiş çizgiler olsa da, kimse göz bebeklerinden kaçıramaz ki her şeyi. Bakmasını bilene. Bir insana inanmak için de gözlerine bakmak yeter samimiyetini anlamak için.Saniyenin çok az da birindeki bir zamanda bile anlayabilirsiniz rahatlıkla her şeyi. Hüzünlü gözler.Ne yapayım, çekiyor beni. Merak ediyorum neden diye? Daha da bir oyalanıyor, daha da sürdürüyorum.Elimde değil. Henüz yanılmadım. |
18-08-2009, 01:04 | #68 |
|
Aynaya baktım...
Bakışlarımda hüzün var artık Gülümsemelerimde acı Yüzümün tam ortasında şefkat Hayat bu.. Kaşlarım yılgın Saçlarım da bir kaç tel beyaz Ben miyim bu Yüzümde gençliğin ışıltısı değil Hayatın kendisi duran.. 18.08.2009 |
07-09-2009, 12:50 | #69 |
|
Öğrenin..
Çalışın.. Deşeleyin.. Karıştırın.. Cesur olun.. Dikkatli olun.. Ayrıntılara takılın.. Bulandırın.. Dinleyin .. Selam verin.. Önemseyin.. Sevin.. Yakın davranın.. Yerine koyun... Kar-Zarar dengesi kurun.. Kendinize güvenin... Düşünün.. Sakin olun.. Merak edin.. Sorun... Tanıyın.. Yakın durun.. Çözün.. Bildirin... Düşünün veeeeeeeeee.... Başarın... |
09-09-2009, 17:06 | #70 | |||||||||||||||||||||||
|
sadece türkü demek |
16-09-2009, 08:30 | #71 |
|
Aynı şeyi güvendiğiniz bir kişi söylüyorsa, inanın..
İki kişi söylüyorsa kendinizi sorgulayın.. Üç kişi söylüyorsa, önlem alın ve değişin... |
01-10-2009, 13:39 | #72 |
|
Artan, azalan..
Çoğalan, büyüyen Biten, yiten... Beş gün... Kalan.. |
10-10-2009, 07:28 | #73 |
|
Sana şiirler yazmak istiyorum
Güzel hikayeler anlatmak Hayretten gözlerin kocaman açılsın istiyorum Gülümserken kapansın Sana güzel şeyler söylemek istiyorum Kendimi anlatabildiğim Senden daha güzel.. Beni anlatmak istiyorum sana En güzel sesimle anlatmak ,söylemek istiyorum Bu hırçın denizin ne dalgalar gördüğünü Ne girdaplar yaşadığını ve ne meltemler estiğini Sana hayatımı anlatmak istiyorum hayatım Düşünüyorum Beceremiyorum Karar veriyorum sonra ,seni dinlemeyi yeğliyorum Daha güzel, daha sakin, daha kararlı ve daha doğru anlatan kim? Sen söyle ben dinleyim Güzel olan sensin Sevgilim... |
15-10-2009, 15:25 | #74 |
|
Düşüp kalkmaktan, daha dizlerimin acısı geçmeden yeni yaralardan yoruldum..
Ama hayattan bıkmadım, bilenmekten sıkıldım.. Ya ben keserim bu hayatı ya hayat beni... |
18-10-2009, 22:41 | #75 |
|
Artık kısa cümleler kurup , özet geçmek istiyorum her şeyi..Tekrarlardan kaçarak özü bulmak istiyorum..Soruda sormasam nasıl olur diye düşündüm bu gün bir soru yüz soruyu getirebiliyormuş..
Kolayına kaçmak gerekir diye düşünmüştüm,basit düşün , pratik uygula derken, kumdan kaleler cazip gelmişti...Oysa ne kadar da emindim kalelerimden..Ne kadar sağlam sandımsa, düşünün işte... Korkudan mıydı önyargılara sarılmam, yoksa işime mi öyle gelmişti bilemiyorum.. Merak perçinliyor beni, çivi gibi düşünceler hem sağlamlaştıyor hemde korkutuyor.. Mantıklı cevapların karşısında ikna olmak isterken ikna olmamak için direnen kendine kendin nasıl engel olabilirsinki? Düşünmek bile tuhaf.. Sussam nasıl olur diye düşündüm, onuda beceremedim zaten..Her zamanki gibi.. |
29-10-2009, 10:51 | #76 |
|
Kum
Sarı kum taneleri vardı avuçlarımda Elimdekilerle bir aşk yaratacaktım.. Güzel sözler duymak istediğim dudakların Bir nefeste kumlarıda aldı benden, aşkımıda Gözyaşlarımı silmek için Küçük ellerim şimdi gözlerimde Oysa, 60 dakika 60 saniye önce Sen umulmayan bir dalga gibi bana Sevebilme ihtimalini bile bırakmadın.... |
29-10-2009, 10:53 | #77 |
|
Beklemeyeceğim artık
Her şey geçiyorda, Bu zamanla başım dertte benim Pes ediyorum artık Ay geçti, aylar geçti Gün geçti, günler geçti Saatler bile geçtide Geçmeyen sadece saniyeler... |
29-10-2009, 10:53 | #78 |
|
Gidiyorum ben
Geldiğim gibi değil ama Yüreğimde bir ton hüzün Bin ton soru ile zihnimde Kızgınım sana halen Susuyorsam sende söylemediğin için Gitme demen yeterli olmayacak Çünkü demeyeceksin... |
29-10-2009, 10:54 | #79 |
|
Bir kelebek kanadı
Tam yüreğimin üzerinde Korkak, zayıf ve ürkek Kalbim dursun istiyorum |
29-10-2009, 10:55 | #80 |
|
Kelimeler uçuyorda etrafımda
Bense düzene koymaktan acizim Bu yüzden susuyorum... Pes etmişlik var ruhumda Yada kabullenmek Sadece bekliyorum.... |
29-10-2009, 12:56 | #81 |
|
Deli Felsefesi
Ben varım sen yoksun yine
Aramızda ne dağlar nede zaman var Sen yoksun, ben var mıyım? Bakamıyor, konuşamıyor, duyamıyorsam eğer Gülümseyemiyorsam gözlerine Bende yokum o halde Madem var değilim Keşke yokluğunda yok olsam..... |
30-10-2009, 17:59 | #82 |
|
Ayak izlerine basarak birini takip ederseniz, onu geçmeniz mümkün değildir..
Nereden okudum bu sözü hatırlayamıyorum ama birkaç gündür hep aynı olayı yaşıyorum… Söylemek istiyorum sonra vazgeçiyorum; -Kardeşim madem o kadar akıllısın o kadar zekisin, o kadar çalışkan o kadar beceriklisinde neden bunu kabullenmen bu kadar zaman alıyor diye… Basit insanların en çok yaptığı şey kendisinden daha güçlü insanlara sığınıp daha basit sandıkları ile dostluk kurmalıdır..Basit insandır nede olsa, anlatır anlatır sorulmasa da, sonra korkmaya başlar..Halbuki karşıdaki insanın hiç ilgisini çekmez bile diğerinin ne söylediği ne düşündüğü…Korktukça hata yapar, hata yaptıkça korkar… Basit insan hep bekler, oyuna girmez, bu zararlı oyun hep bekleyen tarafına işler.. Korkan insanı hemen anlarım ben, çünkü saldırmaya başlar…Bir an önce karşıdakini eleme çabasındadır çünkü..Yanlış yapar…Sorabilir mesela hata yapmadan önce; -Benimle ilgili bir sorunun var mı? Diye…Sormaz soramaz…Saldırdıkça kendini mahveder..Umarsızlık en büyük cezadır. Diğerinin de içi içini yemesi.. Sevgisiz ve saygısız insanlardan da korkarım ben ..Kendini övenlerdende…Kısaca sorulmadan anlatılan her şey zarardır insana… |
14-11-2009, 02:57 | #83 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkür ederim, paylaştığınız için. |
14-11-2009, 03:04 | #84 |
|
Çok güzel...
Yüreğinize sağlık |
15-11-2009, 14:35 | #85 |
|
Hayat bu...
Zamanı geldi mi hüzünlü şarkıların, avunmanın, oyalanmanın, sadece zamana bırakmanın yoksa? Sezen e döneceğim , ağlayacağım zaman zaman, ağlarken gülümseyeceğim, bir nokta koyacağım yazılmamış söylenmemiş bir şeye..Unutacağım... |
15-11-2009, 15:12 | #86 | |||||||||||||||||||
|
Sevgili Goethe Sevgiyi ve sevinci küçük görmemek gerektiğine ilişkin sözünü sevinçle okudum. Bence de yaşam bunlardan ibarettir. Felsefe, iktisat, hukuk, tıp ve tüm mühendislik bilimleri insanları sevindirmek için uğraşıyor. İnsan da azıcık sevgi için uğraşsa fıstık gibi hayatımız olur. Son nefesinde ''Biraz daha ışık'' dediğin rivayet ediliyor. İnsanlar sevgiden anlamadıkları için sanıyorum seni yanlış anladılar: ''Biraz daha aşk'' dediğine eminim. Sevgilerimle saygılarımla |
15-11-2009, 15:21 | #87 | |||||||||||||||||||||||
|
Sizde olmasanız cesaret veren, elimde ve kalbimde kalacak söylemek istediklerim, kalsın diyorum, yazıyor siliyorum ama beni bir kalbim birde beynim hiç dinlemiyor..Teşekkür ederim.. |
15-11-2009, 17:29 | #88 | |||||||||||||||||||||||
|
|
15-11-2009, 17:42 | #89 |
|
Haftada birkaç kez gittiğim yolun manzarası bu resme benziyor artık ..Bende gittikçe ve döndükçe bu resme..Bazen hiç gereği yokken iniyorum arabamdan bir su başında güneş batarken..Güneşe bakıyorum, çünkü o zaman bakabiliyorum sadece..Aklıma gözlerine bakmaktan kaçındığım biri geliyor ..Sonra düşünüyorum.. Belkide gözlerine bakmaktan çekindiğim birini düşünmek için iniyorum hiç gereği yokken arabamdan …Neyi düşünüyorsam, sanki aklımdan çıktığı var.. Sonra güneş batıyor.. Ben eve dönüyorum…Aslında bu günlerde hiçbir yere sığamıyorum.. |
15-11-2009, 23:36 | #90 | |||||||||||||||||||
|
Size bir kalıntıdan bir alıntı vereyim: Öyle bir mahcubiyetim var ki Bundan hiç pişman olmadım: Keşke gözlerine daha çok baksaydım |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |