08-07-2004, 23:19 | #61 |
|
Bir inek için mahkemeye giden olan, atından da olur
Hollanda Atasözü Şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar Atasözü |
09-07-2004, 23:51 | #62 |
|
Ördeği baz öldürür
Eylemez tez öldürür Aşkı ecel öldürmez Bir kötü söz öldürür Lala Sultan Bektaşi Şairi. Lehçesinden Azerbaycanda yaşadığı anlaşılıyor. Ne zaman yaşadığı kesin olarak belli değil. |
10-07-2004, 23:48 | #63 |
|
Gül dikensiz, sevgi engelsiz olmaz
Atasözü Sevginin götürdüğü hiçbir yol uzun değildir. Alman Atasözü |
11-07-2004, 23:29 | #64 |
|
Fal
Alnın karmakarışık Ol düşmanla barışık Falın pek aydın çıktı Yollarında var ışık |
12-07-2004, 23:17 | #65 |
|
Hürr olmak eğer ister isen, olma cihanın
Zevkinde, safasında, gamında, kederinde. Ziya Paşa Terki - i Bend den |
13-07-2004, 23:21 | #66 |
|
Alışkanlık üzerine her gün yeni bir ip ördüğümüz bir halat gibidir, zamanla öyle kuvvetlenirki koparmamız imkansız hale gelir.
Thomas Mann |
14-07-2004, 23:26 | #67 |
|
Ne aşkın ol asıl
Ne şaşkın ol basıl |
15-07-2004, 23:25 | #68 |
|
Ay doğar dolanma mı?
Bana yar bulunma mı? Yar yolunda ölürsem Namazım kılınma mı? |
16-07-2004, 23:29 | #69 |
|
Bu alana bir atasözü bulup yazabilmek için, bazen uzun süre düşündüğüm oluyor. Bazen de bulduğum ve yazmak istediğim sözlerden vazgeçiyorum ve yazmıyorum. Gerekçe mi? Açıkça söylemek gerekirse bazı sözleri yazmayışımın gerekçesi o sözlerin bana çok sathi gelmeleri ve çağı geçmiş bir düşüncenin bir dünya görüşünün ürünleri olmaları.
Şimdiye kadar şöyle düşündüm; mademki ben bu sözleri yazıyorum, o zaman hoşuma gidenleri ve beğendiklerimi yazarım, çağdışı bir dünya görüşünün ürünü olan sözleri yazmam. Halen de aynı düşüncedeyim, ama böyle düşünmeme rağmen bundan sonra atasözü diye nitelendirdiğimiz ve atasözü olarak uzun süreden beri söylenegelen sözleri onları beğenmediğim halde yazacağım. Yanına bu söz hakkında benim düşüncemi belirten kısa bir yorumla. İsterseniz bugün zekasına ve söylemek istediklerini az ve öz olarak ifade etme konusundaki yeteneğine hayran olduğum Ziya Paşadan başlıyalım: Nush ile(nasihat ile) yola gelmiyeni etmeli tekdir; Tekdir ile uslanmıyanın hakkı kötektir. Kısa Yorum: Dayak eğitim ve öğretim sistemimizde gelenkselleşmiş yeri olan bir terbiye yöntemidir. Çocuklarını dövdüğü için başı gençlik dairesi ile derde girmiş olan ve çocukların aileden alınıp başka bir yere yerleştirilmesi söz konusu olan babanın söylediklerini halen unutamıyorum “Ben dayak yiye yiye büyüdüm ve adam oldum, çocuklarımı da öyle yetiştireceğim, bana kimse karışamaz. Bu babanın söylediklerinde büyük bir gerçek payı var oda şu; kendisi dayak yiyerek büyüyen anne ve babalar aynı eğitim sistemini çocuklarına da uyguluyorlar. Ve bu yöntem Türkiyede nesilden nesile aktarılıyor. Dayakla büyümenin genç dimağları nasıl zedelediğini ve bunun toplumda ne gibi zaralara yol açtığını belirtmeme gerek yok zannedersem. Bu terbiye sisteminin toplumumuzda ne gibi çarpıklıklara ve şiddet olaylarına yol açtığını görebilmek için toplumumuza bir göz atmak yetiyor bence. Saygılarımla |
17-07-2004, 23:54 | #70 |
|
Dayak cennetten çıkmıştır/çıkmadır.
Atasözü İyi bir şey olsaydı cennetten atılmazdı herhalde. |
18-07-2004, 23:57 | #71 |
|
Deniz dalgasız, kapı halkasız, mektep falakasız olmaz.
Atasözü Bu atasözü okulların mektep olarak tanımlandığı zamanlardan kalma herhalde. Kapı halkasından kastedilen bugünkü elektrikli ziller vazifesini gören demirden halka olsa gerek. Bir zamanların terbiye ve cezalandırma vasıtası olan falakayı bizler Ömer Seyfettinin hikayelerinden okuduk. Ben ilkokula giderken ayaklar için kullanılan falakanın yerini ellere vurulan cetvel almıştı. Deli Hayriyeler ve Deve Hamdiler ya cetveli mızrak gibi kullanıp kara tahta başından arka sıralara fırlatırlardı yahutta aynı cetvelle avuçlarımıza ve parmaklarımızın ucuna vururlardı. Benim bildiğim kadarı ile falakalı cezalandırma bir ekip işi idi, öğretmenin bir iki tane de yardımcıya ihtiyacı vardı. Cetvel falakadaki kadar etkili olmazsa bile kullanılması çok basitti. Tek kişinin kullanabileceği bir cezalandırma aleti. Şimdilerde bazı öğretmenler cetveli de bırakıp tabiatin kendilerine verdiği cezalandırma vasıtası olan el e, yani şamar ve yumruğa mı geçtiler, yoksa o devreyi de mi atlattık bilmiyorum. Saygılarımla |
19-07-2004, 23:49 | #72 |
|
Ekin ektim hozana
Kısa boylar uzana Yari gurbete saldım Beşibirlik kazana |
21-07-2004, 07:29 | #73 |
|
Kar kuytuda, para pintide eğleşir
Atasözü |
21-07-2004, 23:19 | #74 |
|
Ayak değmeyen taş olmaz, bela görmeyen baş olmaz.
Atasözü |
22-07-2004, 23:33 | #75 |
|
İnsan yaşamının bir alanında haksızlık yaparken diğer bir alanında haklı olamaz’; yaşam bölünmez bir bütündür
Mahatma Gandhi (1869-1948) |
23-07-2004, 23:17 | #76 |
|
Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit,
Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet? Ziya Paşa muhzır: mahkeme görevlisi |
25-07-2004, 00:05 | #77 |
|
Ağarmış tan yerleri
Tel gümüş ben yerleri Sen göster ben öpeyim Zülüf değen yerleri |
25-07-2004, 23:39 | #78 |
|
Olur mu ola, olur mu ola?
Kahır gelir bulur mu ola? Göl yerine haber kosam, Suna boylum gelir mi ola? |
26-07-2004, 23:36 | #79 |
|
Oynamasını bilmeyen kız "Yerim dar" demiş, yerini genişletmişler, "Yenim dar" demiş.
Atasözü |
27-07-2004, 23:06 | #80 |
|
Göründüğü kadarı ile insanlar, düşüncelerini saklamak için değil, hiçbir düşünceleri olmadığını saklamak için konuşmayı ögrenmişler.
Sören Kierkegaard (1813-55), danimarkalı Teolog ve Filozof |
29-07-2004, 07:32 | #81 |
|
Kaşların yaydır bana
Yüzlerin aydır bana Ben ölsem canım kurban Sen ölsen vaydır bana |
30-07-2004, 00:40 | #82 |
|
Azrail gelince oğul uşak sormaz.
Atasözü |
31-07-2004, 11:07 | #83 |
|
Komşu boncuğunu çalan gece takınır.
Atasözü |
01-08-2004, 00:51 | #84 |
|
Haluk' un Amentüsü'nden
Şeytan da biz, cin de, ne seytan, ne melek var; Dünya dönecek cennete insanla inandım Tevfik Fikret |
02-08-2004, 00:02 | #85 |
|
Şu yanım keçe
Bu yanım keçe Ah şu oğlan Bir elime geçe |
02-08-2004, 23:37 | #86 |
|
Suçu gelin etmişler, kimse güvey girmemiş.
Atasözü |
03-08-2004, 23:46 | #87 |
|
Dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
Atasözü |
05-08-2004, 00:01 | #88 |
|
Süpürge teli,
İncedir beli, Seversen beni, Gelirsin beri. Üsküp Mani'si |
05-08-2004, 23:18 | #89 |
|
Sen diye sen diye,
Gönül verdim esmer güzel efendie Durmayıp gelsin dior, Fakat ben gitmeyim, Biraz uslansın diye. Üsküp Manisi |
07-08-2004, 00:19 | #90 |
|
Erkeler her zaman bir kadının ilk aşkı olmak isterken,
kadınlar bir erkeğin son romanı olmayı severek kabul eder. Oscar Wilde |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Özlü Sözler | zafert | Site Lokali | 3 | 20-06-2009 23:03 |
Atasözleri /Deyimler/Güzel Sözler... | Mustafa USTA | Site Lokali | 11 | 24-09-2007 13:33 |
Özlü sözler (quote) | Hemocrania | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 0 | 21-08-2007 11:29 |
Adalet ve Hukuk ile ilgili Güzel Sözler | | Burak | | Site Lokali | 0 | 01-02-2007 17:24 |
Etkili Başvuru Hakkı | Av.Selim Balku | İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 03-01-2007 01:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |