Bir Uçurumdur Hayat

Bol baharatlı bir yemek gibi düşün .Biraz yakar dilini ama kokusu,rengi ve tadı dayanılmazdır ve iştah kabartır.E bir kaç kaşık da ağzına attığında uyuşur dilin.Hissetmezsin acıyı.Hayatta böyle ya!Kokusu,rengi ve tadı güzel,dayanılmaz.E yaşayıncada alışıo insan bu tada.

Hayat.........
Önüne sunulmuş yap-boz parçalarından başka nedirki !!!
Bahşedilmiş belirsiz süre içerisinde ne kadarını tamamlayabiliriz?
Kimimiz umursamazca boş boş bakıp bir parça için yıllarını harcarken, kimimiz ise sabahlara kadar eksik bir parçayı bulabilmek için çabalamazmı?...
Kimi vardır ki tamamladığını düşündüğü yap-boz un bir parçasının yanlış yerde olduğunu uzun süre sonra fark eder ki o an yaptığını bozmazmı...
Ve kimi insan vardır ki kusursuz tamamladığı yap-boz u seyrederken huzur içinde kapatır gözlerini...

HAYAT...................... : YAP-BOZ

Öyle bir büyüt ki kalbini,en sessiz vuruşu insanları sağır etsin.Öyle bir ısıt ki yüreğini,kendine yer isteyen kor olacağını bilsin.Öyle bir çığlık at ki boşlukta,tüm acıların akislerinde silinsin.Ve öyle bir hayat yaşa ki,kimse seni yanlışlarınla değerlendirmesin.İyiliklerin akıllardan,yüreklerden silinmesin.Duyduklarınla kalbin dilinmesin,gözünden yaşlar süzülmesin.Ağır geliyorsa gerçekle yüzleşmek,gerçekleri kimse bilmesin,dillendirmesin.

Bir uçurum olarak gördük hayatı. Peki ! öyle olsun.

Ama neden kendimizi her zaman uçurumun tepesinde görüp sürekli düştüğümüzü yada düşeceğimizi düşünüyoruz ?
Bir uçurumdur hayat, bense uçuruma tırmanıyorum. Bazen de uçurumdan düşüp yanımdan geçip dibe vuranları seyrediyorum.Bir zamanlar hayatın (uçurumun) tepesinde olanları...

Hayata tırmanırken tutnacağın en sağlam kayadır ailen. Arkadaşlarındır tutunduğun her bir dal parçası (dalın sağlamlığını kontrol etmeden tutunmamalısın). Ayağının altındaki destektir sevdiğin. (Dikkat et ayağını kaydırmasın) HAYAT BU...
google_protectAndRun("render_ads.js::google_render _ad", google_handleError, google_render_ad);

Hayat bir uçurumdur, paraşütle atlamamıza olanak sağlayan.

Hayat,aslında uçurummuş gibi görünen sığ bir düzlüktür.

Uçurumun varlığını bilerek gardımızı almalıyız...Uçurumu hissettirenlerin daha çok karkması gerekir..

Bir hüzün perdesi ardındaki mağrur gözlere aldanma,
Mahzunluğunu örtme kirpiklerinle.
Eğme başını yere hazanda gamla,
Bu günlere tek geldin sen bildiklerinle.

Acıttın yüreğini sen gördüklerinle,
Dost diye sarıldığın güldüklerinle,
Saltanat sürdüğün sövdüklerinle,
Kısacık ömrü hoş geçirdin sanma.

Hayatın bir suçu yok. Uçurum mu, değil mi, hepsini biz uyduruyoruz.
Hayatın da çok umurunda sanki.

İçinden çıkılmaz girdaplarda savururken kendini,
Kalbindeki ateşin sızısı dindi mi?
Yürüdüğün yolda ayağına batan dikeni,
Koparıp attığında öfken bitti mi?

Söndürdün mü içindeki yangını?
Zafer çığlıkları attın mı her kazandığında?
Ya da kaybettiğinde ağladın mı geride bıraktıkların için?
Sorguladın mı kendini günahlarınla ve sevaplarınla?

Üzüldüğün tek şeyse yalnızlık,
İçinde kalan tek şeyse kırgınlık,
Bunların sonucuysa bu yılgınlık,
Boşvereceksin,hayat eşittir yorgunluk.

Önümüze çıkan engellerle mücadele ederken tükettik ömrümüzün en güzel anlarını.Hayatın en acı yanlarını koca bir gülümseme ile bertaraf ettik.Kaybettiklerimizin ardından göz yaşı,kazandıklarımız içinse kahkahalar bıraktık geriye.Yine de hep önümüze baktık.Yeni acılar,yeni sevinçler ve tükenmez umutlar kattık ömrümüze.Kabuk bağlayan yaralarımızı kurcalayanlara,sevincimizi ve umutlarımızı baltalayanlara ses çıkarmadık.Dileklerimiz hep güzellikler adına oldu,Ah etmedik.Sevdik sevilmedik,sevildik sevmedik.An geldi düştük yaraladık kendimizi ve kalbimizi.Bazen tutup kolumuzdan kaldıran şevkatli bir el oldu yanı başımızda bazen de merhametsizce gülen bir yüz.Yine de hafızlarda bıraktığımız gülen bir yüz ve umut dolu bir çift göz.Akıllarda kalan son söz:Bu hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın...

Alıntı: Yazan Av.Duygu Keleş Önümüze çıkan engellerle mücadele ederken tükettik ömrümüzün en güzel anlarını.Hayatın en acı yanlarını koca bir gülümseme ile bertaraf ettik.Kaybettiklerimizin ardından göz yaşı,kazandıklarımız içinse kahkahalar bıraktık geriye.Yine de hep önümüze baktık.Yeni acılar,yeni sevinçler ve tükenmez umutlar kattık ömrümüze.Kabuk bağlayan yaralarımızı kurcalayanlara,sevincimizi ve umutlarımızı baltalayanlara ses çıkarmadık.Dileklerimiz hep güzellikler adına oldu,Ah etmedik.Sevdik sevilmedik,sevildik sevmedik.An geldi düştük yaraladık kendimizi ve kalbimizi.Bazen tutup kolumuzdan kaldıran şevkatli bir el oldu yanı başımızda bazen de merhametsizce gülen bir yüz.Yine de hafızlarda bıraktığımız gülen bir yüz ve umut dolu bir çift göz.Akıllarda kalan son söz:Bu hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın...

Arası yok galiba.. "Ya batarsın ya çıkarsın" gibi bir şey bu, ya da "ya ak ya siyah" hani gri falan yok sanki.. "Ya tozu dumana katarsın" ya da geride kalıp "tozu dumanı yutarsın"..Mümin Sekman tam bir motivatör ve kişisel gelişimci olarak doğru şeyler söylese de hayat düz çizgiden ibaret değil ki..bazan tozu dumana katarsın, bazan tozu dumanı sen yutarsın..yutarsın ki bu ne menem berbat bir şeymiş anlarsın ve geride kalan olmamak için öne sen çıkarsın bir sonrakinde.. hayat çok acımasız aslında..anlayabilene..

Alıntı: Arası yok galiba

Ama bu tür cümleleri, o an için yapılan bir öneri, belki de bir temenni olarak düşünülüyor, sanırım. Bu kadar sayfaya kadar yazılanlara bakarsanız da öyle. İnsanların o andaki ruh halinin bir yansıması.

Ya değilse, hayat bir sözcükle, bir cümleyleyle anlatılamayacak kadar ......

En güzel manzaralar; uçurum kenarlarındadır..

Alıntı: Yazan adnan koray Ama bu tür cümleleri, o an için yapılan bir öneri, belki de bir temenni olarak düşünülüyor, sanırım. Bu kadar sayfaya kadar yazılanlara bakarsanız da öyle. İnsanların o andaki ruh halinin bir yansıması. Ya değilse, hayat bir sözcükle, bir cümleyleyle anlatılamayacak kadar ......

Cehaletime verin sayın Koray, inanın ne demek istediğinizi tam olarak anlayamadım..Biraz daha açarsanız düşünceden biz de yararlanmış oluruz.

Saygılar..

Est. Ben sizi anlamamış olabilirim. Benim demek istediğim, genellemeler, sorunludur. Doğa kurallarındaki gibi, Sosyal olaylar için ise, kural koymak ve genelleme yapmak doğru olmayabilir. Ancak insanlar, çoğu zaman(bu cümleyi yazarken bile ) kesinmiş ve bir kural varmış gibi konuşur.Bunun böyle olması doğaldır, diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan adnan koray Est. Ben sizi anlamamış olabilirim. Benim demek istediğim, genellemeler, sorunludur. Doğa kurallarındaki gibi, Sosyal olaylar için ise, kural koymak ve genelleme yapmak doğru olmayabilir. Ancak insanlar, çoğu zaman(bu cümleyi yazarken bile ) kesinmiş ve bir kural varmış gibi konuşur.Bunun böyle olması doğaldır, diye düşünüyorum.

Nietzche "tüm genellemeler yanlıştır, bu dahil" demiştir. Haklısınız. Ancak bu , sosyal olayların da kendi içinde belli kuralları ve döngüleri olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bu ayrı bir konudur. Benim dikkat çekmeye çalıştığım, yaşamın uçlarda yaşanıyor gibi algılanıyor olması. Ya siyah ya beyaz gibi. Oysa ki griler vardır bu bir..İkincisi de taraflar hep "tozu yutan" ya da "tozu dumana katan"olmaz. Yaşam bir düz çizgi değildir..Bu roller hep değişir. Aslında ben buna dikkat çekmeye çalışmıştım..

Saygılar..

Alıntı: Yazan academic Yaşam bir düz çizgi değildir..Bu roller hep değişir. Aslında ben buna dikkat çekmeye çalışmıştım..

Ama bazen insanlar yaşadıkları bazı olaylar yüzünden o an kendilerine göre karar almak istemiş olabilir ve o an kendilerine şu sözü söyleyebilirler: "Bu hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın..." İşte Bende bu sözü söylerken, insanların yaşamın bir düz çizgi olmadığının aslında farkında olduklarını söylemek istedim.

Alıntı: Yazan adnan koray Ama bazen insanlar yaşadıkları bazı olaylar yüzünden o an kendilerine göre karar almak istemiş olabilir ve o an kendilerine şu sözü söyleyebilirler: "Bu hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın..." İşte Bende bu sözü söylerken, insanların yaşamın bir düz çizgi olmadığının aslında farkında olduklarını söylemek istedim.

Şimdi netleşti. Yorumum ise şu: "Hepsi farkındadır" dersek genelleme yapmış oluruz. "Değildirler" dersek de. Aldığımız kararlar içinde bulunduğumuz koşullar doğrultusunda yorumlanır ve bunu belirleyen insanın hayata bakış açısıdır. Umarım dediğiniz gibidir de insanlar bunun farkında olarak bu görüşü savunurlar. Tam aksi bir durum "ez ya da ezil" e doğru insanı götürür ki işte dikkat çekilen ve hayat aslında çok acımasız dedirten de budur..

Tamam benden bu kadar İyi Bayramlar..

Alıntı: Yazan Academic Tamam benden bu kadar İyi Bayramlar..

İyi Bayramlar.

Hayat bir mucizedir

Sözlerim KESİN BİR YARGI değil...
Bana ait DUYGU...
Söylediklerim hayatla ilgili bir kaç VURGU...
Aralarında belki vardır ufak tefek KURGU...
Anlamaya çalışmak gereksiz bir SORGU...

ANLAMA ÇALIŞMAK bir alışkanlık oldu sanırım Duygularınızı elbette yargılamıyorum sadece HERŞEYİ SORGULAMAK ve ALTINDA YATANI ya da derin anlamı bulmaya çalışmak, doğurduğu düşünce kapılarından açılan yeni bir yolculuğa çıkmak çok cazip

Alıntı: Yazan academic ANLAMA ÇALIŞMAK bir alışkanlık oldu sanırım Duygularınızı elbette yargılamıyorum sadece HERŞEYİ SORGULAMAK ve ALTINDA YATANI ya da derin anlamı bulmaya çalışmak, doğurduğu düşünce kapılarından açılan yeni bir yolculuğa çıkmak çok cazip

Bir ara Sherlock Holmes öyküleri okuyordum. Öyküler o kadar beni sarmıştı ki; herşeyden bir şey, bir anlam çıkarmaya başlamıştım.Gündelik yaşamımı etkilemerye başlamıştı.İtiraf ediyorum ki çok hoşuma gidiyordu. Ama baktım ki, etrafımdaki insanları rahatsız eder duruma gelmişim.

Herşeyi sorgularken bu herşeyin içinde neden herşeyi sorguladığınızı da sorgularsanız belki de bazen herşeyi sorgulmamaya başlarsınız.

Alıntı: Yazan adnan koray Bir ara Sherlock Holmes öyküleri okuyordum. Öyküler o kadar beni sarmıştı ki; herşeyden bir şey, bir anlam çıkarmaya başlamıştım.Gündelik yaşamımı etkilemerye başlamıştı.İtiraf ediyorum ki çok hoşuma gidiyordu. Ama baktım ki, etrafımdaki insanları rahatsız eder duruma gelmişim. Herşeyi sorgularken bu herşeyin içinde neden herşeyi sorguladığınızı da sorgularsanız belki de bazen herşeyi sorgulmamaya başlarsınız.

Onun yanıtı belli Bilimsel bakış ve akademik yaklaşım..
Ayrıca bu tarzın insanları rahatsızlığa yöneltmesi fikri konusunda hemfikir olduğum söylenemez. Sorgulanan insanların kişiliği ya da duruma göre aldığı kararlar ya da asla ve asla duyguları değil ki. Genel kavramlar üzerinden götürülen bir tartışma ve sorgulama ve eleştirel bakış benimkisi. Yani en azından benim algılamam ve tarzım bu yöndedir. Dolayısıyla rahatsızlık duymaya mahal yok , serin olunsun Kurcalanacak olanları kurcalayıp kurcalanmaması gerekenleri bırakıyoruz..

Yazılanlar biraz SİZDEN,Biraz BİZDEN,
Tüm duygular aslında arındırılmış GİZDEN,
Çıkarılacak çok şey vardır her SÖZDEN,
Endişeye mahal yok BU YÜZDEN...

Alıntı: Yazan Academic Bilimsel bakış ve akademik yaklaşım..

İşte tam da bu : Keşke bilim herşeyi çözebilseydi. O zaman hayat bir uçurum olmazdı

Kavgalar yorsa da seni...
Yılma.
Savaşmadan edindiğin zaferi...
Alma.
Umutsuzca kurduğun hayali...
Görme.
Sevgisiz baktığın yere...
Gitme.
Huzursuz olduğun kalpte...
Kalma.
Sahip olmadığını...
Alma.
Senin olanı elindeyse...
Salma.
Çok koşturup da kalbini boşa...
Yorma.
Haketmeyeni merhametsizce...
Kırma.
Düşenin elinden tut...
Vurma.
...

Yaptıklarımız değil,yapmadıklarımızdır bizi değerli kılan,insan yapan.Çünkü hatalarımız yaptıklarımız.

Alıntı: Yazan Av.Duygu Keleş Çünkü hatalarımız yaptıklarımız.

O zaman Hatasız İnsan yoktur bu kayatta diyebiliriz....