Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Bir Uçurumdur Hayat

Yanıt
Konu Notu: 9 oy, 4,89 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-04-2007, 21:45   #31
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Hayat ses tellerin kopana kadar şarkı söyleyip ertesi gün bir kutu pastil çiğnemektir.
Old 08-04-2007, 21:54   #32
Zeki

 
Varsayılan

Bazen de Şarkı söylemediğin halde pastil çiğnemektir
Old 09-04-2007, 22:30   #33
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Hayat kötü bir filmi arkadaşlarına çok güzelmiş gibi ballandıra ballandıra anlatmaktır.
Old 09-04-2007, 22:31   #34
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Kısa bir öyküdür hayat.Kalemimiz kırılana kadar yazdığımız.
Kısa bir türküdür hayat.Bir kez daha söylemek için çırpındığımız.
Old 10-04-2007, 07:37   #35
Zeki

 
Varsayılan

Duygu hanım, yoksa bu film 300 Ispartalı mı?

Bence izlediğim en kötü film.

Hayat iyiye ''iyi'', kötüye ''kötü'' demektir bence.
Old 10-04-2007, 12:20   #36
Zeki

 
Varsayılan

''İşte hayat böyle akıp geçiyor, işte hayat sensiz de yaşanıyor'' demiş söz sanatçımız. Korkulara rağmen yaşıyoruz.

Hayattan, hayatta korkmam.

Rol yapanlara kahkalarla gülmektir. Pis numaracı seniii!

Kendi gibi olamayanlarla makara yapmaktır.

Yapmacık davrananlara sabredememektir.

Farkında ve duyarlı olmaktır? Askere gidenler bilirler! Askerde emirler verilir!
-Farkında olunacaaak, olll!
-Duyarlı olunacaaak, olll!
-Yemek yenileceeek, ye!

Hayat erkekler için askere gitmek ve bitişik nizam almaktır...

Not: Bence adlt-2007! Sen de güzel yazıyorsun, teşekkür ederim! Yazılarını, fikirlerini ve duygularını paylaşmanı bekliyorum.
Old 10-04-2007, 16:29   #37
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederiz adlt-2007Kendi adıma aklıma gelenleri yazıyorum sadece.

Bu arada Zeki Bey,300 Ispartalı filmine çok kötü diye gitmedim ama onun yerine ondan daha beter 2 filme gittim.Kıyamet ve Pan in Labirenti.

Bence hayat.Kıyamet ve Pan in Labirenti filmine gitmemektir.
Old 10-04-2007, 21:23   #38
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Bir yerlerde okumuştum.Yaşam bizler için nefes almakla ölçülür.Nefes aldığımız sürece yaşadığımızı hissederiz ve hissettiririzz.Oysa ki bizi yaşatan ve doyarcasına içimize çektiğimiz her nefes vücudumuzda bilmem kaç yüz hücrenin ölmesine neden oluyormuş.Yani bizi yaşattığına inandığımız her soluk bizim hayatımızın sonlanmasına katkıda bulunuyormuş.

Ozaman burdan çıkaracağımız ders şu:

Hayat AZ OKSİJEN,BOL KARBONDİOKSİT demek.

Az nefes al,çok yaşa.
Old 11-04-2007, 09:22   #39
Zeki

 
Varsayılan

Hayat tek bir fırsattır. İkinci bir fırsat daha yok! Eee, o halde neyi bekliyoruz, bu fırsatın kaçmasını mı?...

Bir de hayatın içinde, bu büyük fırsatın içinde fırsatcıklar vardır. İnsanın en temel amacı mutlu olmaktır; her işinde, her yaptığında bu mutlu olma faydasını arar.

Bu arayış değişir kişiden kişiye;

Kimisi ''aramak'' lafını beklemek anlar, kimisi deli divane dolanmak, koşturmak. Bence ikisi de işe yarar. Şöyle ki hayatı yaşarken durarak bir mutluluk arıyorsanız elbet birgün önünüze bu fırsatcık çıkacaktır; onun olduğunu anlarsınız ve ona sıkı sıkıya sarılırsınız; onu beklediğiniz yıllar içinde belirlemişsinizdir. Akıp giden hayatın içinde bekleyensiniz ve o size rastlayacaktır er geç. Bu durum biraz sabır ister.

Eğer deli divane gibi dolanıp mutluluğu arayanlardansanız ya siz onu bulursunuz ya da o sizi bulur. Siz koşturansınız ve o bekleyendir veya o da deli divane gibi dolanandır. Yollar biryerlerde kesişir. Bu kadar harekete hiçbir güç karşı koyamaz.

Bir de diğer grup vardır. Arada bir durup, arada bir deli divane dolananlar. Şansızdırlar biraz çünkü zaman kaybı yaşarlar hem sabırlı hem sabırsızdırlar, kararsızdırlar. Onlar da mutluluğu bulurlar ama geç biraz. Onlar fırsatcıklarla karşılaşırlar ancak geç anlarlar bazen. Çünkü, bu dur-kalk biraz kafalarını karıştırır.

Birde şu var ki; hayat dediğimiz şey yaşadığımız şu andır. Sadece bu anımızı güzelleştirebiliriz. Geçmişe dönemeyiz, geleceğe ipotek koyamayız. Varsa yoksa şu an...

Hayat, anı güzel yaşamaktır!

İyi çalışmalar...
Old 11-04-2007, 22:14   #40
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Sağa sola koşuşturan,yorulunca duran,bir ağacın gölgesinde biraz dinlenmek için kıvrılan biri oldum hep.Ama şunu unuttum.Koşturduğum alan aslında etrafında dönüp durduğum ve dinlenmek için dibine kıvrıldığım tek AĞAÇ tı.AİLEM.Ailem benim uçsuz bucaksız boş bahçemin ortasında en renkli en görkemli ve gövdesi en kalın,kendimi huzurla bırakabileceğim asırlık Çınar AĞacım.
Hayat,kocaman bir bahçenin tek ağacının altında huzurla güvenle ve saadetle uyuyabilmek demek.

Hayat benim için aslında Annem Babam ve Kardeşim demek.
Old 11-04-2007, 22:20   #41
Av.Turan

 
Varsayılan

hayat deliler gibi sevip sonra terk edilmektir.ama tüm düşmeler rağmen ayağa kalkabilmektir...
Old 12-04-2007, 22:12   #42
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Hayat "imkansız"ı hiç bir zaman ıskalamamak demektir.
Old 13-04-2007, 13:32   #43
Zeki

 
Varsayılan

Hayat dalında kiraz yemektir. İkili kirazlardan da kulağa küpe yapmak demek, Sıkılınca da alıp onları yemek.(Kirazların olması yakındır)

Bazen de siyah üzüm asmasının mis kokulu dalından mevsiminde bir salkım üzüm kopartıp afiyetle yemektir. (Üzüme daha var, en az 4 ay)

Bazen bir meltem esintisinde uzuuun bir erik ağacının dalında, salınmaktır.

Bazen de güneşli ve deniz esinitili bir günde sahil kenarında oturup denizi seyretmektir. Ve otururken fıkralara konu olan cümleler kurmak.

*Yine güneşli bir Trabzon gününde, deniz kenarında, bir bankın üzerinde elindeki bastonuna çenesini yaslayıp denizi seyreden yaşlı bir amcanın yanına yerel televizyon kanalından bayan bir spiker ve kameraman yanaşmışlar. Bayan spiker denizi seyreden amcaya mikrofonunu uzatarak şöyle demiş;

-''Amcacım biz yerel bir televizyon kanalından geliyoruz. Halkımızın içinde dolaşarak röportaj yapıyoruz. Acaba sizi tanıyabilir miyiz?''

Yaşlı amca kendinden emin bir şekilde yüzünü hafif profilden spikere dönerek şöyle demiş
-''Pag Bagayim ha boyle, Pelgi danirsun''

Hayat, güzel insanlarla tanışmaktır.

Mutlu kalın...
Old 13-04-2007, 14:13   #44
av.sally

 
Varsayılan

Ah bu hayat yok mu hayat!Şair olmayanı bile şair edendir.
Old 13-04-2007, 21:51   #45
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Hayat tavla gibidir.Bazen düşeş bazen hep yek gelir zarınız.Yine de her ikisiyle de vardır kapatılacak kapınız.

Hayat iyi yanlarıyla kötü yanlarıyla büyük bir kazanımdır.Kaybetmeden kazanmanın değerini hiç bir zaman bilemeyiz.Kaybettiğimizde elimizden gidenleri görür ve hatalarımızın kapılarını sonsuza kadar mühürleriz.
Old 14-04-2007, 14:47   #46
Zeki

 
Varsayılan

Hafta sonu bile iş yerinde çalışmaktır, hayat...
-Bitmez bu işler!

Bazen yeni hiç okunmamış bir kitabı okumaya başlamaktır.
-Hele o yeni baskıdan çıkmış taze kağıt kokusu yokmu?
-Fırından yeni çıkmış buğday ekmeği gibidir, o kitap!
Ya da mısır ekmeği gibi (Tercih size kalmış)

Bazen de senin için hazırlanmış yemek masasına yetişmek için acele etmektir.
-Acıktım!
Old 15-04-2007, 22:11   #47
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:

Doğumum anneme hamallıktı,Yaşamım bana.Ölümüm cenazem de tabutumu taşıyanlara.

Bu çok kötü bir söz: Yaşamda o kadar güzellikler var ki; mesela bugün yağmurun yağışını seyrettim, yağmur yağarken Muse denen rock grubunun o muhteşem parçaları eşliğinde şunu hissettim: yaşamak o kadar güzel bir şey ki...

Dans etmek, resim yapmak, müzik dinlemek, güzel bir film seyretmek.

Sonra kitap okumak;Jack london'un Dostoyevski'nin Balzac'ın romanlarındaki kahramanlarıyla beraber yeniden doğmak ve onları okuyup yaşamak...

Saatlerce arkadaşlarınla hararetli tartışmalar yapmak..

Tarih okumak, Roma'yı, Osmanlıları,Reformu, Rönenansı, insanlığın tarihinde gezinmek...

İnsanlarla konuşmak, dertlere, sorunlara çare bulmaya çalışmak..

Tabi aynı zamanda üzülmek; dünyadaki bu eşitsizliğe,adaletsizliğe, isyan etmek..

Ve tabi ki hoşlanmak,Aşık olmak,beğenmek,beğinilmek..

Ailenle zamanla geçirmek, özlemek, özlem gidermek..

Yanılsamalardan yabancılaşmaktan kurtulup doğayla bir olmak; ormanda dolaşmak, denize dalmak,dağa tırmanmak...

Ve kendin olmak, kendinle olmak,kendinle barışık olmak...
Old 16-04-2007, 09:27   #48
av.sally

 
Varsayılan

Hayat bilgisayardaki freecell oyunudur.Tam kaybettiğinizi düşünürken tek hamleyle kazanmaktır saatlerce o tek hamleyi görmeye uğraşmışken hemde
Old 16-04-2007, 14:12   #49
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Hayat bir kumar,ben de iyi bir kumarbazım.Zar tutmayı 24 yılda öğrendim
Old 17-04-2007, 11:17   #50
Zeki

 
Varsayılan

Gerçekten iyi gidiyoruz.

Bazı mecaz anlamlı kelimelere gerçek anlam yükleyince inanılmaz sahneler gözünüzde canlanır.

Yolcu şöföre seslenir inmek için;
-Kaptan bizi müsait bir yerde aşağı at!(Emin misin?)

Cem Yılmaz'ın gösterisindeki örnekte olduğu gibi;
-Ceyyar! Korkarım bu ceket sana yakışmamış!
-Korkuyorsan çıkarayım abi!

Ya da benim başıma geldiği gibi;
Benimle ilgili resmi bir evrağa mühür vurulması gerekiyor .
Sekreterin yanına gidiyorum. Gayet ciddiyim tabi, Biraz da acele...
-Afedersiniz! Şu evraklara mühür vurulması gerekiyor. Mühür'ün sizde olduğunu söylediler. Bir zahmet mühür vururmusunuz?

Cevap geliyor ama ciddi bir şekilde.
-Yaa! Mühür Süleymanda ama...
-Öyle mi!? Süleyman nerde peki, Biliyor musunuz? (Ciddiyet devam ediyor)

Sekreter şaşırıyor, ve evrakları istiyor benden. Ama ben vermek istemiyorum. Israr ediyor almak için...
-Süleyman'ı bulup geleyim ben ya da ona vereyim o mühür vursun! (Diyorum ama karşımdaki hala ısrar ediyor.)
-Biraz acelem var da, Şu süleyman nerde acaba, nasıl bulabilirim onu?

Sonunda dananın kuyruğu kopuyor,
Meğer Bizim sekreter espri yapmış bana ve yanındaki misafirine.

Süleyman dediği meğer , Süleyman DEMİREL'miş... Ne bileyim espri yaptığını, Hem kamu kurumundayız ve çok da samimi değiliz yani!

Sonra zoraki gülümsememi yapıyorum mührü vurduruyorum ve odadan çıkıyorum.
Sonradan hatırlıyorum tabi... Ya bu bahsi geçen Süleyman, Kanuni Sultan Süleyman değil miydi?

Hayat bazen espri yapamamak, bazen de o espriyi anlamamaktır.
Old 17-04-2007, 13:22   #51
yağmurdamlası

 
Varsayılan :)

Hayat bazen suratımdaki en güzel tebessüm bazen de en büyük haykırışlarım...Hayat bazen susuşum bazen en uzağa duyurmak istediğim hıçkırıklı ağlayışlarım....Hayat yakmayı beceremediğim gemiler...Hayat şu dağın arkadasında merak ettiğim kasaba hayat,semanın üzerinde göremediklerim...Hayat benim gibi çocuğu büyüten en iyi hoca...
Old 17-04-2007, 14:09   #52
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Temel günün birinde yolda yürürken bir nal bulur ve koşarak Dursun un yanına gider.
-Dursun ben çok şanslı bir adamım nal buldum der.
Temelin neden bu kadar sevindiğine anlam veremeyen Dursun:
-Alt tarafı bir bnal buldun.Neden bu kadar seviniyorsun.der.
Temel :Sen de ne karamsarsın Dursun.Bir nal buldum.Geriye kaldı 3 nal bir At.

Hayat bazen ufak şeylerle mutlu olabilmektir.
Old 17-04-2007, 14:27   #53
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Zeki
Gerçekten iyi gidiyoruz.

Bazı mecaz anlamlı kelimelere gerçek anlam yükleyince inanılmaz sahneler gözünüzde canlanır.

Yolcu şöföre seslenir inmek için;
-Kaptan bizi müsait bir yerde aşağı at!(Emin misin?)

Cem Yılmaz'ın gösterisindeki örnekte olduğu gibi;
-Ceyyar! Korkarım bu ceket sana yakışmamış!
-Korkuyorsan çıkarayım abi!

Ya da benim başıma geldiği gibi;
Benimle ilgili resmi bir evrağa mühür vurulması gerekiyor .
Sekreterin yanına gidiyorum. Gayet ciddiyim tabi, Biraz da acele...
-Afedersiniz! Şu evraklara mühür vurulması gerekiyor. Mühür'ün sizde olduğunu söylediler. Bir zahmet mühür vururmusunuz?

Cevap geliyor ama ciddi bir şekilde.
-Yaa! Mühür Süleymanda ama...
-Öyle mi!? Süleyman nerde peki, Biliyor musunuz? (Ciddiyet devam ediyor)

Sekreter şaşırıyor, ve evrakları istiyor benden. Ama ben vermek istemiyorum. Israr ediyor almak için...
-Süleyman'ı bulup geleyim ben ya da ona vereyim o mühür vursun! (Diyorum ama karşımdaki hala ısrar ediyor.)
-Biraz acelem var da, Şu süleyman nerde acaba, nasıl bulabilirim onu?

Sonunda dananın kuyruğu kopuyor,
Meğer Bizim sekreter espri yapmış bana ve yanındaki misafirine.

Süleyman dediği meğer , Süleyman DEMİREL'miş... Ne bileyim espri yaptığını, Hem kamu kurumundayız ve çok da samimi değiliz yani!

Sonra zoraki gülümsememi yapıyorum mührü vurduruyorum ve odadan çıkıyorum.
Sonradan hatırlıyorum tabi... Ya bu bahsi geçen Süleyman, Kanuni Sultan Süleyman değil miydi?

Hayat bazen espri yapamamak, bazen de o espriyi anlamamaktır.







Ne kurumdaki Süleyman, ne Süleyman Demirel, ne de Kanuni Sultan Süleyman Doğrusu aşağıda :

Alıntı:




" Terim aslen Mühr-i Süleyman'dır. Ancak Türkçe'deki ses uyumuna göre dile geçerken değişmiştir. Diğer bir deyişi de Hatem-i Süleyman'dır. İngilizce 'Seal of David', 'Star of David', 'Davis's Sheald' 'Magen David' isimleriyle anılır. Çünkü Batı dünyasında bildiğimiz çift üçgenin kesişimi olan Mühr-ü Süleyman aslında 5 kollu bir yıldızdır. 6 kollu yıldız babası olan Davud peygamberin kullandığı semboldür."

Prof. Dr. Nusret Çam / Ankara İlahiyat Fakültesi


Kelime manasıyla Süleyman'ın mührü anlamına gelen mührün şekli aslında kesin değildir. Belli bir tarihten sonra kabul edilmiş olan ve şimdi İsrail bayrağında yer alan sembol İslam dünyasında da yüzlerce yıl kutsal olarak kabul edilmiş cami medrese ve geçitlerde mezarlıklarda yüzüklerde padişahların gömleklerinde tılsım olarak yerini almıştır. Daha sonraları ise farklılık yaratmak için sembol bazen doksan derece çevrilerek kullanılmıştır.
Batı dünyası bazen büyü kitaplarında bazen noterlik işareti olarak, basımevi markası sonraları bir çok akımın sembolü olmuştur.
Süleyman Peygamber'in yüzükle olan ilgisi onun bir imtihandan geçişi şeklinde ele alınır. Yokluğunda bir cariyesine emanet ettiği yüzük mührü bir cin onun görünümünü alarak ele geçirir. Yokluğunda pek çok fitne fesat hazırlar örneğin tahtına büyü kitapları koyar ve iftira atar. Oysa Hz. Süleyman yüzüğün yokluğunda kendine dönecek ve gücünün kaynağı olan asıl çekirdeğini özünü bulacaktır. Kuran bu konuya atfen şöyle der.

"Süleyman'ın mülk ve saltanatı konusunda onlar, şeytanların okuyup durduklarına uydular. Halbuki Süleyman küfre sapmamıştı. Ancak şeytanlar küfre sapmıştı; insanlara büyüyü öğretiyorlardı." Bakara Suresi / 102




(Kimilerince de "Davud'un Kalkanı" olarak adlandırılmış (Davud, Süleyman'ın babası) ve Museviliğin ve Yahudi kimliğinin sembolü olarak kabul edilmiş.)


*



Hayat bazen bir yanlıştan yola çıkarak doğruya ulaşmaya çabası ve bu çaba sırasında bir sürü farklı doğrunun dayatmasıyla karşılaşmaktır

Saygılarımla...
Old 17-04-2007, 15:19   #54
Zeki

 
Varsayılan

Yıllar sonra farketmektir hayat...

Derlerdi de inanmazdım!

''Gözümden düşen her damla yaş, Sana olan sevgimden kopan bir parçaymış.''

Hayat hüzünlenmektir...
Old 17-04-2007, 22:18   #55
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Yok olduğunu hissedersin bakışlarında.Kaybolursun kara gözlerin içinde.Kendini görürsün gözbebeklerinde ve kirpikleri parmaklıkları olur kara zindanının.Işık mı? O da neymiş!Böyle hapislik ömürlere bedelmiş.

Yukarıda arz ve izah ettiğim sebeplerden ötürü ömür boyu mahkumiyetime karar verilmesini talep ederim
Old 17-04-2007, 23:43   #56
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Hayat göz göre göre haksızlıktır bazen!
Old 18-04-2007, 10:08   #57
A.Turan

 
Varsayılan

Hayat edinmekle bitmeyen tecrübeler ve hatalar yığınıdır çoğu zaman..
Old 18-04-2007, 14:36   #58
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

İçinden çıkılmaz bir girdaptır hayat.Doğdunuzda küçük bir sandalın içinde ebeveynlerinizin rotasında koca bir ummanda seyredersiniz.Kendinize bir sal yapmaya başlamak istediğinizde ise ya bir adada iner ve işe koyulur ya da suyun içinde başkalarının parçaladığı sandalların parçalarından kendinize yeni bir sal yaparsınız.

Üstünde gittiğiniz koca bir ummandır ve gün gelir girdaplara kapılırsınız gün gelir sakin sularda seyredersiniz.

Ama bilmelisiniz ki en büyük okyanusların bile karaya açılan bir kıyısı vardır.Önemli olan pusulanızın doğru istikameti göstermesi ve rotanızın şaşmamasıdır.
Old 19-04-2007, 08:40   #59
Zeki

 
Varsayılan

Hayat koca bir yalan gelir insana bazen. Koskoca bir oyundur sahnesi dünya olan. Bu sahnede olmayan oyun, oynanmayan rol yoktur.

Bazen sevdiklerinin yalan söylediklerini bildiğin halde, görmek istememektir. Güveninin yıkıldığını bir türlü kabul etmemektir. Hazmedememektir...

Çekip gitmektir, ''bütün bu iğrenç hayat senin olsun, sizin olsun'' diyerek. Hiçbir beklentin olmadan, arkana dönüp bakmadan...

Hayat cahillerle uğraşmak zorunda kalmaktır... Günlerce, aylarca laf anlatmaya çalışmaktır. Bazen de onların seviyesine inmektir.

Bazen de başkalarının pisliklerini temizlemektir, üzerlerine kum, toprak atarak örtmeye çalışmaktır, sanki kendininmiş gibi.

Hayat bencillerin dünyasında aptal-bonkör olmaktır. İnsan olamamış insanlarla yaşamak zorunda kalmaktır.

Ve hayat; sansüre uğramaktır. Duymak istemediğimiz sözleri silmek, onları yokmuş gibi görmeye çalışmaktır. Duymak istediğimiz sözleri duymaktır.

Hayat kategorize edilmektir. Bir şablona sokulmaya çalışmaktır size uygun olmasa da. Birilerinin kafasındaki kurallara uygun olmak demektir. Uygun değilseniz, istenmeyen olmaktır.

Hayat farklı sözleri, fikirleri anlayamamaktır. Hayat gelenekçi olmaktır kimilerine göre... Geleneklere aykırı davranınca dışlanmaktır.

Hayat savaşmaktır, ölümüne savaşmaktır; cehaletle, bilgisizlikle, ilgisizlikle, yetkisizlikle, adaletsizlikle , sevgisizlikle, bencillikle, kişiliksizlikle, vicdansızlıkla, düşüncesizlikle, duygusuzlukla, duyarsızlıkla, vurdum duymazlıkla savaşmaktır.
Old 19-04-2007, 14:35   #60
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Renklerden oluşan bir tualdir hayat.Kırmızı öfkenin kinin düşmanlığın rengidir,beyaz saflığın temizliğin,yeşil iyiliklerin,sarı ise ayrılıkların.....İnsanlarda birer ressamdır hayatta.Hiç bir ressam tek renkle tablo yapmaz.Mutlaka renkleri karıştırıp yeni tonlar yaratmak ister.Çünkü resim ozaman dikkat çeker ve vurgular anlatmak istediklerini.O yüzden insanlarda ne çok saf,ne çok iyi,ne çok kincidir.Tüm renklerimizi birbirine bulayıp,fırça atarız hayat denen tualimize.

En güzel resmi kimin yaptığı henüz tespit edilememiştir.Ama unutmayın ki ünlü ressamların resimleri öldüklerinde değer kazanır.Tualimizde bıraktığımız izler gün geldiğinde arkamızdakilere değerli miraslar olarak kalacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kredili hayat sigortası... Av.Hilmi Sormazoğlu Meslektaşların Soruları 2 17-12-2006 19:34
Hayat T T ! ankara7406 Site Lokali 3 08-09-2006 14:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07905197 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.