Tatil Keyfi :)))

Sevgili Katılımcılar,
Yaz bitti,yaz muhteşemdi)

Ama tatil her zaman yapılır değil mi ? Uzunca bir bayram tatili var , belki tatil yaparız yağmurda,soğukta,sessizlikte...

Ne dersiniz,düş kurmaya devam edelim mi?


Sevgiler)))

Merhaba,

Çok uzun zamandır tatile ilişkin bir mesaj yazmamışız.

Bu yılın,bu yazın açılışını yapayım,yaz biterken)

Dalyan'ı gördünüz mü?

Yıllar önce kısa bir süreliğine gitmiştim.Unutulmayacak bir doğa harikası.Venedik bir şehir ise kanallar üzerine kurulu ,Dalyan bir sazlardan kanal şehridir diye düşünürüm hep.Böylesi sonsuz kanallara sahip başka bir yer bilmiyorum.

Tatile ayırabildiğimiz kısacık zamanlarda daha önce görmediğim yerlere gitmek tercihim çoklukla.Bu yıl ilk kez aynı yere ikinci kez gitmeyi deniyorum.Dinginliğe,sessizliğe,huzura ve keyfe gitmekl istiyorum.

Uzun zamandır,yüzlerini tanımadığım dostlarım var Dalyan'da.Turizm Bakanlığı onaylı Caretta Caretta Pansiyon mail yolu ile programlarını bildiriyorlardı,heyecan verici.İlk kez bu yıl artık kapatıyoruz diye yazmışlar.Başka ufuklara yelken açacaklarmış.Bir daha olmayacak duygusu ile koşarcasına rezervasyon yaptırdım.Dönüşte harikulade şeyler yazacagımı umuyorum.

Fazla ekonomik,fazla hoş,fazla sıcak ve fazla arkadaşça,fazla keyifli bir tatil için)

www.carettadalyan.com

Bir göz atmanızı öneririm.Hem belki de karşılaşırız.

Bu sene Antalya/ Çıralı'daydım deniz güneş doğa kısacası çok hoş bir tatildi. Doğasının bozulmaması için iki katlı pansiyonların yapımına izin verilmişti. Pansiyon sahipleri bize müşteri gibi değil sevdiğimiz bir tanıdığımıza gelen misafirlermişiz gibi içten davranıyorlardı. İlk gittiğimizde sahilde hazırladıkları kahvaltıda çay tabağına küçük çiçekler bırakmışlardı.Pansiyonun bahçesinde ağaçlara kurulmuş hamaklarda kitap okumak çok hoştu. rehberimizin gittiğimiz yerlerle ilgili olarak anlattığı( olimpos. Phasilis) mitolojik hikayeler çok hoştu.Sahilde lavaş ekmeği eşliğinde yemekler yemekte hoştu. (Kilo almış olsamda hiç sorun etmedim) . Akşamları ise gitar, saz, ud, çalan öğretmenler vardı ve onlar çaldı biz söyledik.Salsa, çaça dansalar yaptık, halay çektik.Tamamen doğaçlama ne aklımıza geliyorsa o şarkıyı söyledik çok hoştu. Plaj voleybolu oynanıyordu.Bir süre izledikten sonra oynama cesaretini gösterdim. Benim bu spora yeteneğim varmış yeni farkettim. Oyuncular ise kız, erkek, yerli, yabancı, oyunu bilen, bilmeyen kısacası herkes oynuyordu. Cip safaride kalyona gidildi, yatla yakın koyları gezdik, şelalelerde alabalık yedik, yanartaşa gittik. Bu tatilin bitmesini hiç istemedim ama bitti. Önümüzdeki yıl tatil planımda değişiklik olmazsa kaz dağlarına gitmeyi istiyorum.

Merhaba,

Bu Ağustos ayında Ege tatili yapmayı düşünüyorum.Herkesçe bilinen yerler dışında yerleri görmek ve konaklamak isteğindeyim.

Ege'nin gizli cennetlerine tanık olmuş katılımcılar neler önerir?Nereller görülmeli,nerede kalınmalı? Ve tabi neler yenmeli)


Teşekkürler,
Saygılar

Sayın KAYAR,
Egeli de olsak size yeni bir öneri de bulunmak çok zor..Tatilin keyfini,yerini, yolunu, yöntemini hepimizden iyi bildiğiniz artık kanıtlanmıştır.Bu nedenle Size bir öneride bulunmak yerine tercihinizin ne olacağını merak etmek daha ilginç oluyor.Sonuçta "Aaaa bak böyle bir yer de varmış " diyerek bizler de hiç bir zaman gerçekleşmeyecek hayallerimizi,sayenizde yeni imgelerle zenginleştiriyoruz.
Sonuçtan bilgi vermeniz dileği ile, iyi tatiller..
Ulaş DEMİRAY

Tatilde ‘yıldız’lı otellerden uzak durmayı tercih edenlerdenseniz, size Gökova Körfezi’nin olağanüstü güzel koylarından birini tavsiye etmek istiyorum. Bördübet... Çam ağaçlarının denizle oynaştığı bu sakin Koy'u geçen yıl keşfetmiştim.
Marmaris’ten Datça’ya giderken yaklaşık 20 km. sonra Balıkaşıran’dan sağa sapacaksınız. Önünüze yer yer asfalt, genellikle stabilize bir orman yolu çıkacak. Ancak gözünüz korkmasın. Çünkü günlük ve çam ormanları arasında, arkanızda ince bir toz bulutu bırakıp ilerlerken eminim siz de benim gibi “iyi ki böyle!” diyeceksiniz. Karşınıza çıkan irili ufaklı koyların nispeten bakir kalabilmiş olması buna bağlı.
Etrafta gözünüzü ve gönlünüzü rahatsız edecek ne bir otel ne de turistik tesis var. Yaklaşık 10 km. kadar ilerledikten sonra Koy, bütün güzelliğiyle karşınızda. Homeros’un İlyada'sında Ege Denizi üzerine söylenmiş sözlerin ne kadar yetersiz kaldığını düşüneceksiniz.
Konaklamak isterseniz, Koy’un hemen yakınında, günlük ağaçlarının arasında küçük bir aile işletmesi var. ( Çadırınız yoksa başkaca bir seçeneğiniz de yok zaten ). TRT’nin eski spikerlerinden Güneş Tecelli ve oğulları işletiyor. Adı, Club Amazon. İinternette siteleri var.
Burada kalmayı tercih ederseniz, sabahları Koy’a ulaşmanın iki farklı yolu var. Ya, hemen önünüzden geçen deredeki kano'lardan birine binip azmağın sularıyla birlikte denize akacaksınız ya da ormanın içindeki patika yoldan yürüyüp (yaklaşık 4 ya da 5 dakika sürüyor) yolun sonunda üzerinize sinen "kekik ve mersin kokularıyla" birlikte denize dalacaksınız.
Akşamları üzerine tırmanıp güneşi batırabileceğiniz minik tepecikler... geceleri uzanıp dokunabileceğiniz bol yıldızlı bir gökyüzünüz olacak...

Ne yiyebileceğinize gelince...
Elbette 3B!!
Balık, Bal ve Badem..
Yakınınızdaki Datça bu üç ürünüyle ünlü.
Taze balık, kekik kokan çam balı ve ille de badem. Nurlu badem, ak badem ve daha nice çeşitleri...
Haa bir de incir! Datçalılar bademle inciri buluşturup fırınlıyorlar; adına badem tatlısı dedikleri lezzetli bir tatlı çıkıyor ortaya.
Bir de ballı bademleri var. Mutlaka deneyin... İyi tatiller!

Sn.İbrişim,ilginize çok teşekkür ediyorum.Özellikle badem ve incir tanımınızı çok sevdim)))))

Selamlar,

Sayın İbrişim öyle güzel anlatmış ki, insanın tası tarağı toplamadan hemen tatile gidesi gelmekte...

Datça konusunda kendisine katılmaktayım. Ancak ben 1990 yılında gitmiş ve çok daha fazla etkilenmiştim. Tatilcileri korkutan virajlı yolları sayesinde henüz keşfedilmemişti.Öyle ki, virajı dönerken arabınızın arkasını da görebilmekteydiniz. Doğa ve denizi muhteşemdi. Birçok kişiye tavsiye etmiştim ve güzel bir tatil geçirdikleri için onlar da teşekkür etmişlerdi. Ancak geçen yıl keşif amacıyla gitmiştim. Akyaka'da kalıyordum ve Datça taraflarına bir bakalım dedik...Hisarönü filan derken Datça'ya benim için geç bir saatte varabilmiştik. Gece yolculuk yapmayı sevmediğim için gün batmadan dönmek istedik. Sahile bir sürü lokanta vs. açılmış ve 1990 daki hali yoktu. O tarihte şöyle demiştim: Umarım bu yol hiç yapılmaz ve Datça bakir kalır...Can Baba'dan sonra iyice popüler oldu zaten...Son gidişim ve dönüşüm o kadar ani oldu ki, Can Baba'nın mezarına bir çiçek koyamadan döndüm. Giden olursa ve bulursa benim için bir demet papatya koyar mı acaba?(Papatya; çünkü en özgür çiçektir, kimseye ihtiyacı yoktur...)

Neyse... Ben de bir meslektaşımın önerisiyle Antalya- Çıralı'ya gitmeyi düşünüyorum. Menfi, müspet düşüncesi olanlar yazarsa sevinirim.

Alıntı: Akşamları üzerine tırmanıp güneşi batırabileceğiniz minik tepecikler... geceleri uzanıp dokunabileceğiniz bol yıldızlı bir gökyüzünüz olacak...

ve ille de yeşillik... Yoksa upuzun bir sahil ve yıldızlı oteller değil. Yıldızları yerinden seyretmek gerek...

Amaç bütün bir yıl boyunca yorulan bünyeyi dinlendirmek olduğu kadar, (bir haftalığına da olsa) ruhu da nadasa çekmek...

Saygılarımla

Sn.Ergin

Geçen yıl tatilde gittim.Tek sözcükle harika.
Herşey orada,doğa,deniz,tarih,ağaçevler,meşhur olimpos ve yanartaş..

Ama en unutamadığım geceleri gökyüzündeki yıldızlar.

Sadece bunun için bile gidilebilir)

İyi tatiller

Sayın Kayar teşekkür ederim.

Sayın Av. Mehmet S. Dikici
(Çoğu için kolay bulunur denirse de ''insanı bol, kalabalığı az'' yer bulmak zor.. var mı bilen?)

evet var, bence mükemmel bir yer. tarih ve doğa içe içe

DALYAN(MUĞLA)

kaya mezarları, antik şehir,sazlıklar,çiçekler, yeşil, doğal plaj...

tatlı bir sakinlik ve sadelik isteyenlere...

bir açıdan sizi üzebilir, deniz yürüme mesafesinde değil, çünkü sazlıkların arasında on beş dakikalık bir motor seyahatiyle,ki çok keyifli, meşhur iztuzu plajındasınız.Düşünsenize sabah ışıklarıyla plaj sizin, ama günbatıımndan sonra carettaların

Nihayet ben de yarından itibaren 9 günlük bir tatil yapabileceğim...Yanımda eşim, dizüstü bilgisayar ve bir adet kamulaştırma ile ilgili bir kitap...

Bana iyi eğlenceler

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Nihayet ben de yarından itibaren 9 günlük bir tatil yapabileceğim...Yanımda eşim, dizüstü bilgisayar ve bir adet kamulaştırma ile ilgili bir kitap... Bana iyi eğlenceler

İyi tatiller! Ama bence siz dizüstü bilgisayar, mesleki kitap ve özellikle cep telefonunu da evde bırakın..

Alıntı: Yazan Av.Habibe Yılmaz Kayar Ege'nin gizli cennetlerine tanık olmuş katılımcılar neler önerir?Nereller görülmeli,nerede kalınmalı? Ve tabi neler yenmeli)

Ege'ye Marmaris dahil mi? Eğer dahilse Orhaniye/Kızkumu'nu tavsiye ediyorum. Gidin ve mutlaka denizde "yürüyün"..

Sayın Admin,

Teşekkür ederim. Muhteşem bir yerde tatil yaptım.(Daha sonra detaylı yazacağım). Ancak tavsiyelerinize uymak mümkün olmadı. Bu istisnai bir durumdu. Tatile gitmeden bir gün önce kamulaştırma ile ilgili bir dava aldım. Dava açma süresi de benim tatilimin sonlarına denk gelmekteydi. Yani tatilin büyük bir bölümü kamulaştırılmış oldu)

Benim size sormak istediğim başka bir şey var: Siz de tatilden yeni döndünüz, gerçekten cep telefonunuzu evde bırakabildiniz mi? Ben bunun iki şekilde mümkün olabileceğini sanmaktayım. Ya "hiç bir şey umurumda olmaz, ben tatilime bakarım" anlayışında olmalısınız(Tanıdığım kadarıyla böyle değilsiniz.). Ya da müthiş bir ekip kurdunuz ve müvekkilleriniz sizsiz dahi yapabilmektedir))İkinci şıkka dahilseniz size gıpta ile bakabilirim. Ben cep telefonunu evde bırakıp, tatile giden bir avukatla tanışmadım daha..(Çevrem güdük galiba))

Üçüncü bir şık ise espri yaptınız. (Ya da sizin de böyle bir hayaliniz var...))

Saygılarımla

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Muhteşem bir yerde tatil yaptım.(Daha sonra detaylı yazacağım). Ancak tavsiyelerinize uymak mümkün olmadı.

Tatilinizin güzel geçtiğine sevindim ama gördüğüm kadarıyla hergün sitedeydiniz, nasıl bir tatil oldu ben anlamadım. Ben bile tatildeyken hergün THS'ye uğramadım.

Kaldığınız yerle ilgili detaylı mesajınızı bekliyoruz!

Doğrusu ben tatile giderken mesleki kitabı evde bırakmıştım ama cep telefonu ve diz üstü bilgisayar benim de yanımdaydı. Bu açıdan üçüncü seçenek doğru: Bu temenni olsa olsa hayal sayılabilir.

Tavsiyeler üzerine, Antalya-Çıralı’da 1 haftalık tatil yaptım sonunda…(Tatilin yarısını dava dilekçesi yazmakla geçirdik ama olsun) Önümüzdeki yıl iyi bir tatil beldesi arayan olursa diye gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

Muhteşem bir yer…Eğer tatili, bir yıllık yorgunluğu atmak, sessizlik, doğa…Olarak algılıyorsanız sizin için ideal bir yer…

Kemer’den sonra(30 km kadar) ana yoldan ayrılıp 7 km virajlı ve dar bir yoldan iniyorsunuz Çıralı’ya….

Biz Ondile isimli bir otelde kaldık…Oldukça büyük bir havuzu…Çam ağaçların arasında tek katlı binalar…Mevsimine uygun her renkte, her çeşit çiçeklerle bezeli bahçesi…Odanıza girerken dahi çiçeklerin o nefis kokusu size eşlik etmektedir. Hanımeli, Begonvil vs..Kırmızı, beyaz, mor, sarı…

Denize 40 m uzaklıkta bir otel. Zaten denize daha yakın yapılaşma yasak. Nedeni Caretta’lar.

Evet, Çıralı Caretta’ların yumurtalarını bıraktıkları ender yerlerden. Şansımıza yumurtadan çıkma dönemlerine denk geldik. Özel hayvanlar oldukları için özel muamele de gerekmektedir. Sabah 05-06.30 saatleri arasında yumurtadan çıkıp, zorlu bir mücadeleden sonra denize ulaşırlarsa yaşayabilmekteler…Sahilde muhtelif yerlerdeki yumurtlama alanları kafeslerle işaretlenmiş…Oradaki çevreciler hangi kafesten ne zaman bir yavru çıkacak günü gününe bilmektedirler. Güneş yükselmeden denize ulaşmak zorundalar, yoksa kavrulup ölüyorlarmış…

Neyse ilk sabah yanlış istihbarat sonucu elimiz boş döndük. İkinci sabah aynı azimle erkenden kalktık. Bir kafesin yanına gittiğimizde tek bir yavru bir bacağı sakat, denize doğru ilerlemekteydi(başında bizim gibi bir sürü meraklı ve görevliler)… Yavaş yol aldığı için kimsenin umudu yoktu tabii ki…40-50 m. ilerideki kafesin yanına gittiğimizde 4 tane yavru yumurtadan çıkmış yaşam mücadelesine ilk adımlarını atmaya başlamıştı bile…Bunlardan birisi de kördü…

Belirtmeliyim ki, yumurtaların bulunduğu yuvalar, denize 15-20 m uzaktadır…Tempolar eşliğinde 3 yavru denize ulaşmayı başardı..Ancak kör olan yolu bulamamaktaydı…Vatandaşlar güneşin yükseldiğini görünce, yardım etmek istediler(bu arada elle temas da sağlıkları açısından tehlikeliymiş) Neyse bulunduğu taş ve kum parçaları ile birlikte kaldırıp denizin kıyısına kadar getirdiler yavruyu… Ne mi oldu? Girdi bir iki kafasını çıkardı ve sonra öldü…Çünkü hayatta kalabilmesi için gerekli eforu kendisi harcamamıştı. Bundan çok etkilendim. Doğaya bakınız…Belli bir mesafe hayat mücadelesini tek başına kimsenin kıyağı olmadan yapmak zorundasınız…Aksi takdirde yaşama şansınız yok…

Bu yavrular 30-40 yıl sonra hayata göz açtıkları bu kıyılara geri dönerlermiş. Ha, ayağı sakat olan ne oldu derseniz, o denize ulaşmış ve yaşamaya devam etmiş… Denize ulaştıktan sonra kafalarını suyun üstüne çıkarıp nefes alışlarını seyretmek inanılmazdı doğrusu…

Caretta’lardan sonra gelelim tatilin diğer bölümlerine…Küçük bir otel olduğu için ve otelde kalanlar genelde dışarıya gezmeye/yüzmeye gittikleri için havuzda genelde 2-3 kişi veya bizden başka kimse olmuyordu.

Kırlangıçlar…Siz havuzda yüzerken kırlangıçlar pike yaparak su içip, yıkanıyorlar.. Çocuklar için de iyi bir eğlence çıkıyordu tabii...

Sabah kahvaltısında masanızı serçeler ziyaret edebilir…Bir parça ekmek verirseniz alıp aşağıya iner ve yedikten sonra tekrar masanıza gelirler. Otel sahibine sordum, bunlar korkmuyor mu diye…”kimse vurmadığı için, alıştılar artık”dedi…

Sonra bir gün güneşlenirken 3 m. kadar ileride şimdiye kadar görmediğim bir hayvan gördüm. Otların arasında böcek avlamaktaydı…Çizgi filmlerden aklımda kaldığı kadarıyla ağaçkakana benzemekteydi…Görevliye sordum:”Abi çok var bunlardan”dedi..

Gezmek isterseniz de ideal bir yer…7 km ileride Ulupınar diye bir yer var…Şelalelerin içinde, çınar ağaçlarının altında bir yer…Serinlemek için ideal…3x3, 3x4 m lik platformlar yapmışlar akan suyun üzerine…Sedirler, yastıklar, minderler...Dört bir yanınızda akan serin su…Tereyağda pişirilmiş alabalık veya levrek…2 tane de bira…Kedi gibi kıvrılıyorsunuz vallahi…Nazım Usta Anadolu’da bir çınar altı derken…Böyle bir yeri tasvir etmiş sanki…

Sonra, Yanartaş’a gidebilirsiniz…800 metre tırmandıktan sonra 2-3 dönümlük taş bir arazi ve 10-15 muhtelif yerden çıkan irili ufaklı ateş(Bazıları doğalgaz ocağı gibi yanıyor)…Mitolojik öyküsü bulunmakla birlikte, bilimsel olarak taşların altındaki gazdan kaynaklanan bir yanma sözkonusu…

Olimpos’a gidebilirsiniz mesela…Tarihi eser merakınız varsa tabii…İtiraf edeyim ki ben hayal kırıklığına uğradım.

Çam kokuları, sabah ve akşam sulanan çimlerin üstünde güneşlenme şansı…Kuş sesleri…Sessizlik…Peki olumsuz hiçbir şey mi yok…

Yüzme bilmiyorsanız ve ille de deniz diyorsanız pek şansınız yok…3-4 metrede derinleşen denizi size göre değil…Yine gürültü yok dedim ama bahçede bağlı bulunan kurt köpeğinden bahsetmedim …2 adet yavrusunu taciz ederseniz havlamaktadır…Bir de otele yeni bir insan veya araba geldiği zaman 3 kez havlamaktadır…Evet test ettik…Her yeni arabada 3 kez havlamakta ve sahibine haber vermektedir…Henüz bir aylık yavruları ise sadece ayaklarınızı yalayıp, terliğinizi ısırmaya çalışır…

Yıldızları da başka inanın…Kumsala uzanıp, gözünüzü yukarıya diktiğinizde anlıyorsunuz/sanıyorsunuz ki, İstanbul’un yıldızları bu kadar parlak değil…Bir de dolunay denizin üstünde iken, güneşin batışı gibiydi…Ben daha önce öyle bir manzara görmemiştim.

Neyse…Yazı uzun oldu…Ama okuyan olup, faydalanırsa sevineceğim…

Seneye ordayım…Beklerim efendim….)

Saygılarımla

Henüz tatilini yapmamış yada bi dahaki tatili şimdiden iple çeken meslektaşlarıma,Kalkanla kaş arasındaki kaputaşı tavsiye ederim.muhteşem mavilikte bir deniz beyaz renkli olağan üstü bi kumsal dalgalarla oynamaktan büyük keyif alacaksınız
not:kalkana kaşa oranla çok daha yakın ii eğlenceler

Daha bitmediiiiiiiii,antalya çok uzaksa yada ben denizle yeşili birarada istiyorum diyorsanız buyurun size dalyan muglanın ortaca ilçesinden 12 km daha devam ettiğinizde dalyana geliyosunuz,burası küçük bi kasaba ama istediğiniz kadar eglencenin yanı sıra çok iyi oteller ve sizi her gün kumsala götürecek tekneler var.eger isterseniz denize karadan da ulaşabiliyosunuz,karadan gitmeyi tercih ettiyseniz yolda çam ağaçlarıda size eşlik ediyo,buda mı olmadı o zaman marmaristen tekneyle sedir adasına gidin pişman olmazsınız,daha sakin bi tatil mi istiyosunuz o zaman da Datça tam size göre sakin sessiz,huzurlu üstelik denizide çok güzel,oralar çok uzak istanbul yakınında olsun derseniz Saros körfezinde erikli var denizi tertemiz pırılpırıl ama konaklama problem çünkü oteller hiç iyi değil,uzun süre kalacaksanız apart kiralayabilirsiniz yada bikaç gün için apart bulabilirsiniz belki,iyi tatillerrrrrrrrr

Sayın meslektaşlarım kefken hakkında bilgisi olan varsa lütfen benide bu bilgiden mahrum etmesin şimdiden teşekkürler

tarihe düşkünlüğüm tatil keyfinde de kendini gösteriyor benim, tarih kokan yerleri gezmek bütün tüylerimi diken diken edecek kadar tarihi hissetmek ..

Tatilden 1 hafta önce döndüm! Kaştaydım. Çok güzel bi yer. Şimdi yangın haberleri içimize sıkıntı veriyor.

Selam,

Eger Istanbul'da yasiyorsaniz. Ve kendinizi hafta sonu barinagi ariyorsaniz. 64 donum uzerine kurulmus harika klas bir yer onerim var. Saklikoy.. Aradiginiz her etkinligin yani sira yeni alternatiflerde var.. Bizim cocuklara sorarsaniz.. Saklikoy varken tatille gerek yok..

Sevgi ile
Gulumseyin

Kaçış Planı Detayları:
Nerdedir bu Saklıköy? Nasıl gidilir? Nerde kalınır? Neler mutlaka denemelidir, olmazsa olmaz?

http://www.saklikoy.com.tr/ adresinden istediginiz bilgileri elde edinebilirsiniz.

Saygi ile
Gulumseyin

bence görülmesi gereken yerlerden biride fethiye ve saklıkent olağanüstü bir güzelliğe sahip oraya gidince kesinlikle dönmek çok zor oluyor....

Yaz bitti. Ben yine tatil yapamadım diyeceğim ve yine kimse inanmayacak.

Kış için tatil önerisi olan?

Sayın Sehper,
Ayvalık diye tatil yapılabilecek güzellikte bir ilçe var diyorlar,bir araştırın derim
Saygılar

Tatil hayalleri kurarken rastladığım bir site çok hoşuma gitti.Kış için Bolu'daki oteller çok şirin gözüküyor.Ben bu sene tatili hakketmediğim için sizlere iyi tatiller,bana iyi çalışmalar: www.nisanyan.net