24-09-2007, 16:20 | #31 |
|
Mezun olunca her genç meslektaşım dışarıda büyük bir saygı göreceğini sanıyor.İşte bu anlattıklarınızı görüncede dumura uğruyor,mesele bu aslında.
|
02-10-2007, 12:44 | #32 |
|
Gerçekten de kendimizi Avukatlık sıfatı altında öylesine ulaşılmaz görüyoruz ki sanki bu yaşananların hiçbirisini yaşamamız gerekmiyormuş,biz bunları hak etmemişiz gibi düşünüyoruz.Aslında çok değil birazcık aşağılara baksak bu ülke şartlarında kötünün iyisini yaşadığımızı farkedebiliriz.Sürekli yukarılara bakıldığında mutsuzluk kaçınılmaz olur,halbuki yukarılara hazırdan sahip olmak için değil de yarışmak,mücadele etmek için bakılsa daha kolay atlatılabilir bu dönem.Ben de staj dönemi yeni başlamış olan bir avukat adayıyım.Birçok zorluğun beni beklediğinin farkındayım ama çevreme bakıp da halime şükretmiyor da değilim çünkü artık gerçekten de ekmek aslanın ağzından midesine inmiş durumda.Onu ordan çıkarıp alabilmek için cerrahi müdahale şart.
Anlatmak istediğim sayın meslektaşlarım sadece avukat olmak yetmiyor ekmeği kazanabilmek için aynı zamanda cerrah olup onu mideden çıkarmak,bunu yapabilmek için de sosyallik konusunda uzmanlaşıp aslanla dahi konuşabilmek konuşmanın yanısıra onu bu müdahalenin meşruluğuna inandırabilmek gerekir. Saygılar... |
02-10-2007, 21:45 | #33 |
|
merhabalar ben de icra daireleriyle alakalı anlattılarınıza son derece katılıyorum.sanki karşılarındaki öylesine gelmiş gibi davranıyorlar ve bütün acayiplikleri görebbiliyorsunuz.Her defasında metanetli ol diyerek gidiyorum,gittikten sonra şu işimi bitirp gidebilsem bir an önce diyorum.gerçi birçok kişiyi tanımanın verdiği bir şansım da var fakat yine zor iş.arkadaşımızın dediği gibi çikolata fabrikasına girmiş gibi hissetmeye çalışma en doğru seçim ve dosyaları çikolata gibi görmeye çalışmalıyız.Tabi bunu başarmak pek kolay olmuyor.
|
03-10-2007, 23:54 | #34 | |||||||||||||||||||||||
|
Ve evet hiçbirimiz bunu hak etmiyor. |
08-10-2007, 14:17 | #35 |
|
Sayın cemaydın;
söylemek istediklerimi öyelesine dar bir çerçevede ele almışsınız ki,oradan bakınca sizin yazdıklarınız tabiki de doğru ve benim söylediklerime katılmamanız. Oysaki benim söylemek istediğim ne kalem ne de icra dairesiyle sınırlıydı.Birkere avukatlık sıfatının dışında insan olmanın getirdiği bir hak saygı görmek ve de ödev göstermek.Buna nitelik de eklenince(avukatlık gibi)bu hakkın bilincine daha da varıyor insan.saygı görmekten başka birşey istemediğimizin bende farkındayım ama bunu göremiyorsak da bunu mesleğimizden çok insanlığımıza yapılan bir hakaret olarak görmek daha bir doğru geliyor bana.belkide böylece avukatlık sıfatı içinde hapsolmadan insanlığımızı geliştirebilir ve şimdi göremediğimiz saygıyı ileride biz başkalarına gösterebiliriz. Umarım anlatmak istediğimi bir nebze de olsa dile getirebilmişimdir. Saygılar... |
09-10-2007, 00:14 | #36 | |||||||||||||||||||||||
|
Arkanızı dönüp gitmenize zaten gere yok ki,yüzüne söyleyin,işinizi yapacak diye kimsenin seviyesine inmek zorunda değilsiniz,zaten o zaman irtifa kaybedersiniz. |
16-01-2008, 01:04 | #37 |
|
Ruhsatını yeni almış ve teklif edilen düşük ücretler karşısında karamsarlığa kapılmış bir meslektaşınız olarak yazıyorumm.. Hukuk fakültesinde okurken, sınav dönemleri hayatımın en zor günleri gibi gelirdi bana.. Ah şu okulu bitirsem diye sızlanırdım, 4 yılda bitirmek tamamen hayaldi benim için.. Ama oldu, ve şu an ne diyorum biliyo musunuz? Keşke okul günlerinin, hatta sınav streslerinin tadını çıkarsaymışım.. Meslek hayatı o kadar zormuş ki.. Bu kadar çalışmamız, böylesine zor bir bölümü bitirmemiz karşılığında bize layık görülen ücretler acayip komik.. Deneyimli meslektaşlar, bizim geçtiğimiz yollardan hiç geçmemiş gibi davranıyorlar nedense... Beni deneyimli meslektaşların bu tür tavırları meslekten uzaklaştırmaya başladı..
Sevgili meslektaşlarıma soruyorum, küçük bir ilçede yaşayan birinin mesleğe girer girmez büro açması ne kadar doğru olur? |
16-01-2008, 09:37 | #38 |
|
Bence bir avukat bürosunu mesleğe başlar başlamaz açmalıdır ki acemiliği bir an önce geçsin çevresini bir gün bile olsa erken oturtsun.boşa geçen hergün aleyhinedir.İster küçük bir ilçe ister il öncelikle kısmetini yer herkes.Ama ben bugüne kadar bürosunu kapatan bir avukat görmedim.Mesleğin başı çok yıpratıcıdır.Dört duvar arasında günlerce kimse uğramaz giderleri ödeyemezsiniz desteğiniz yoksa ya da sadece giderleri öder kendinize hiç kazanamazsınız.Ama bu yoldan geçmeyen de yok gibidir.Bence hiç tereddüt etmeden bi yerden başlamak lazım.Umarım en doğru kararı verir ve mutlu olursunuz.
|
16-01-2008, 22:38 | #39 |
|
Teşekkür ederim, gerçekten bunları duymaya ihtiyacım vardı. Çünkü ben de bi yerden başlamam gerektiğini düşünüyorum. Zorlukları olsa da ben avukatlık yapmak istiyorum, sanırım en önemlisi bu..Teşekkür ediyorum
|
17-01-2008, 11:07 | #40 |
|
sayın üye arkadaşlarım yazdıklarınızın hepsine katılıyorum bende şuanda bir stajter olarak adliyede ve diğer resmi dairelerde zorluklarla karşılaşıyorum özelliklede yanında çalıştığınız insanların sizin bir stajyer olduğunuzu göz önünde tutarak haraket ederek davranırsa bazı şeylerin daha rahat olacağına ve stajyerlerin daha verimli olacağına inanmaktayım bana göre tecrübeli ve daha önce staj zorluğu çeken bir avukatın stajyerine nasıl davranacağını iyi bilmesi gerekir aksi taktirde hukuk arzusu adalet isteği ve duygularına para hırsını karıştırmayan stajyerlerimiz yani biz bazende olsa incine biliyoruz herşeyden önce biz varız arkadaşlar bunun bilincinde olalım hukukçu herşeyden önce kendisi için net olanı seçmelidir.Genç olmak tecrübesiz olmak suç değil bir avantajdır aslında herkesin bunu göz önünde bulundurmasını temenni ediyorum
|
23-01-2009, 20:34 | #41 |
|
Ben 2. sınıf öğrencisiyim bunları okuyunca neredeyse bölümü bırakıp öğretmenliğe falan hazırlanasım geliyor.Ne yani biz hukuk fakültesini kazanabilmek için bölümü bitirebilmek için boşuna mı uğraşıyoruz.Öyle diplomayla ortada kalakalma ihtimali de mi var.Tecrübelilerden nasihat bekliyorum.
|
15-09-2009, 00:39 | #42 |
|
ben ankara üniversitesi 4.sınıf öğrencisiyim. avukatlık ve savunma aşkıyla tutuşarak geldim fakülteye.. biraz işin içine bakalım dedim ve en azından internette hiç olumlu hava hissetmedim. tabii ki çalışmayı ve emek harcamayı göze alarak girdik bu yola.. ancak sanki avukat olunca kendimizi harcıyormuşuz gibi bir genel izlenim var.. mesleğin zorluklarıyla ilgili yeterince bilgim olmasa da umudum var hala mesleğe dair..lütfen somut örneklere daha fazla yer vererek aydınlatır mısınız bizi?
|
18-09-2009, 18:29 | #43 |
|
Daha önce yazdıklarımı okuyunca şaşırdım açıkçası. Ne kadar karamsar, umutsuz ve endişeliydim ilk mesajımı yazdığımda. Staj biter bitmez büro açmalı mıyım diye sormuşum. Açtım arkadaşlar. Yaklaşık 20 aydır kendi bürom var... İyi ki açmışım, o kadar kararsızdım ki.. Başka birinin yanında çalıştığımda işin ne kadarını öğrenebilirim diye düşünüyordum. Bize layık görülen ücretle çalışmak ne kadar doğru olur bilemiyordum ve bir cesaretle büro açtım. Belki stajdan sonra avukatlık yapsaydım, o kadar cesur olamazdım. Biraz cahil cesareti oldu belki. Ama tekrar söylüyorum iyi ki büro açmışım. Çünkü, bir avukatın yanında çalışan bir avukat olmak bence mesleğin ruhuna aykırı. Avukatlık serbest yapılırsa zevkli olur ancak. Diğer hali işin hamallık kısmı... “Oraya git buraya gel, o dosyadan şunu al, şu duruşmada şunu de” gibi uzaktan kumandayla avukatlık öğrenilmez. Bu mesleğin en önemli kısmı müvekkili idare edebilmektir ki bunu başka avukatın yanında çalışan avukat arkadaşlarımızın %90’ı öğrenemiyordur. Müvekkille ben görüştüm dese de, müvekkil işi düştüğünde aklına birşey takıldığında diğer avukatı arıyordur, o yüzden işin bu kısmı hiçbir zaman öğrenilmez. Avukatlık o işin sorumluluğunu tamamen almak, iyice tartıp hangi yolu seçeğine karar verebilmek demektir. Bunlar olmadan sadece uygulayıcı avukat olmak bence pek bişey ifade etmez. O yüzden avukatlık kesinlikle serbest icra edilmelidir.
Gelelim işin güzelliklerine ve zorluklarına... Her meslekte olduğu gibi bu mesleğin de çok zor yanları var. Hiçbir şey güllük gülistanlık değil. Evet adliyede memurlarla, hatta hakimlerle uğraşmak zor. Evet ömrümüz adliyede beklemekle geçiyor doğru. Ama serbest bir meslek arkadaşlar avukatlık. Eğer erteleyemeyeceğiniz bir iş, duruşma vs. yoksa mesai saatleri içerisinde istediğinizi yapabilir, arkadaşınızı ziyaret edebilir, kahve içmeye gidebilir, gezebilirsiniz. Bu belki sizi akşam evde dilekçe yazmak ya da cumartesi günü müvekkille görüşmek zorunda bırakabilir ama güzel olan yanı bir çok şeyin sizin insiyatifinizde olmasıdır. Bence bu, mesleğin en güzel yanlarından biri... İşin maddi boyutuna gelince, başka meslektaşlarımızın yanında çalışan avukat arkadaşlarımızın aldığı düşük ücretleri hepimiz biliyoruz. Malesef o konuda tatmin olunabileceğini söyleyemem. Ama serbest çalışan bir çok avukatın belli bir süreden sonra, belli bir hayat standartının üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu meslek işini takip eden, doğru düzgün yapan herkese para kazandırmakta. İşi sevmek, sahiplenmek en önemli koşul. Gerisi yavaş yavaş geliyor arkadaşlar. Ben büroyu ilk açtığım zamanlarda, boş oturmaktan, gelen müvekkillere nasıl cevap vereceğimi bilmemekten müzdariptim. Ama inanın hepsi zamanla oturuyor, sadece azim ve sabır gerekli. Zaten yeni bir avukat için 1-2 yıl bence çok da uzun bir süre değil. Benim tavsiyem, hukuk fakültesine girebilme şansını elde eden herkesin “eğer avukatlık yapmayı seviyor ve gerçekten istiyorsa” vazgeçmemesidir. Ülkemizde geçerliliğini kaybetmeyecek ender mesleklerdendir ve hak edene karşılığı fazlasıyla gelir. Devlete ve tayin sistemine bağlı hakimlikten çok daha özgür, keyifli ve başta sosyal olmayı gerektiren sonrasında da insanı zorla sosyal yapan bir meslektir... Ben çok keyif alıyorum ve kesinlikle tavsiye ediyorum. Yeter ki severek ve isteyerek yapın ve sızlanmayın... |
28-09-2009, 17:02 | #44 |
|
hep meslekteki zorluklarda adliyede avukat olmayan hukukçuların yani hakim savcıların biz avukatlara yönelik olumsuz tutumları anlatılır ama birde kendi meslektaşlarımızın yaptıkları vardır ki en acısı da budur. staj yapmak için görüştüğüm tecrübeli bir avukat referansla gitmeme rağmen selam vermeyi bile çok görmüştü. bu benim mesleğe başlamadan önce aldığım en büyük şoktu.
|
28-09-2009, 17:40 | #45 |
|
Yeni bir avukat olarak değil yeni bir öğrenci olarak yazılanları baştan sona okudum. Şaşırdım doğrusu hatta sıkıldım. Bu meslek mensuplarına bile (tecrübeli veya tecrübesiz) saygınlık çıtası bu kadar düştüyse, meslektaşlar arası uçuırumlar bu denliyse vay ki ne vay. Doğrusu okula daha bismillah dediğimiz şu zamanlarda umutsuzluğa da kapılmak istemiyorum ama iyimser de olmamak lazım demekki.
|
28-09-2009, 18:45 | #46 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu meslek gerçekten çok zor fakat bir o kadar da mükemmeldir.Karşımızdakileri insan olarak görelim,nasıl ki iyi insan kötü insan vardır,iyi avukat kötü avukat vardır( saygı,sevgi,dürüstlük bakımlarından iyi kötü ayırımında bulundum) Onedenle sakın mesleğe soğumayalım,hep birlikte engelleri aşalım. Yaşasın genç ve öğrenmeye susamış beyinler |
28-09-2009, 20:29 | #47 |
|
Kırk yaşında hukuk fakültesini kazandım şu an ikinci sınıf öğrencisiyim,yazılanları okudukca dehşete düşecek kadar şaşırdım,bu korku ve bu endişelerin sizde değil sizin karşınızdakilerde olması gerekmez mi ? Tabi ki başarısızlık olacak ama bu başarısızlık sizi başarıya götüreceğinden emin olabilirsiniz. Okulda kazanmayı öğrenmiş olabilirsiniz ama sokakta da kazanmayı bilmeniz gerekir.
|
29-09-2009, 09:36 | #48 |
|
İyi günler Sayın meslektaşlarım
Henüz İSmim askı sürecinde anlayabilmişte değilim açıkcası kim neden benim stajer avukat olmama itiraz edicek .Hukukta reformlar yapılıyor hergeçen gün yeni düzenlemeler getiriliyor fakat böyle saçma kanunlara düzenleme getirilmiyor buna ilaveten stajer avukatın staj sürecinse sağlık güvencesi olmamasıda ayrı bir komedi.Mademki devlet olarak sağlık güvencesi vermiyorsun bari kişilerin bi şekilde birileri aracılıgıyla sigortasını yatırmasına izin ver oda ayrı bir vaka. Yeni başladıgım staj dönemi içerisinde gördümki herşeye peki dersen okadar peki dedirtirler O yüzden yeni başlayan arkadaşlara tavsiyem Çalıştıgınız hukuk bürosundaki katiplerle diyalogunuz usta çırak ilişkisi şeklinde olmasın .Sonuçta 1 sene sonrada olsa Stajer Avukatta olsanız Stajerlik gidecek Avukatlık daim olucak. |
07-10-2009, 13:24 | #49 |
|
Benim avukatlık stajım da bitiyor.Aslında daha öncede 2 büro da çalıştığım için en önemli konu büro içindeki çalışanlarla ilşkilerini korumak ve bugün stajer avukat yarında avukat olacağınızı bildirmenizdir.Başta zor oluyor ama daha sonra herkes kendi işini öğreniyor.Ezilmeye başlarsan hayat boyu ezilirsin ve bu böyle devam eder.Başkalarını ezme ama kendini de ezdirme..İşini yap ve mesleğini gerçekten öğren..Avukatlık mesleği başkasının buyruğu altında yaşanacak bir meslek değil..
|
10-03-2010, 14:58 | #50 |
|
Genç hukukçulara güzel ve faydalı öneriler...:
http://hayridomanic.org/yahoo_site_admin/assets/docs/HUKUKÇULARIN_BİLMESİ_GEREKEN_ASGARİ_MADDELER_23720 08.29702533.pdf |
06-04-2010, 15:16 | #51 |
|
İyi günler sayın meslektaşlarım. Bütün bu değerlendirmeler aslında hiç de sıkıcı değil.Her biri , karşılaştığımız sorunların ancak yazıya aktaılabilecek kadarıdır.
Bir anekdot..''.1489 - 1534 yılları arasında İtalya' da yaşamış olan le Correge, döneminde başarı sağlamış bir ressamdır.Raphael'in Saint-Cecile adlı tablosununun karşısında duyduğu hayranlığı belirtmek için ' Ben de ressamım ' diye bağırmıştır.'' (Alıntı Kanunların Ruhu Üzerine) Zorluğu muhtemel olduğu halde Hukuk Fakültesinde tahsil yapmayı seçen, bilhassa avukatlık yapmayı seçen bütün meslektaşlarım karşısında duyduğum hayranlık böyle bir hayranlıktır. Avukat serbest çalışmalıdır, avukatın bir bürosu olmalıdır, avukat istihdam ilişkisi içinde bulunmamalıdır, vekalet kavramının ruhuna aykırı bir faaliyet sürdürmemelidir. Bence ideal olan bu zorunluluklar , hayatın başkaca zorlukları tarafından ekarte edilmektedir.Alternatif çalışma biçimi ise çok daha güçtür. Hal böyle olunca , geldiğim noktada büromu kapatmak üzereyim.Karnıma ağrılar girerek vereceğim sanırım bu kararı. Gecikmiş olsa da bütün meslektaşlarımın avukatlar gününü kutlarım.Saygılar sunarım. |
07-04-2010, 11:59 | #52 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben de sizin gibi mesleki zorlukları iliklerine kadar hissetmiş, hissetmeye devam eden bir meslektaşınızım. Yazdıklarınıza katılıyorum. Şunu sormak istiyorum: İşi terk asıl nedeniniz gerçekte nedir? Özel değilse dinlemek isterim, belki de sıkıntılar büyüdü boğdu sizi şu günlerde kararınızı tetikledi, moralmen destek olmak isterim. Sağlıcakla... |
07-04-2010, 13:27 | #53 |
|
Sayın Grey büronuzu kapatma kararınıza çok üzüldüm.Belliki bu mesleğe hevesle başlamışsınız.Ama şartlar istediğinz gibi gelişmemiş. Biraz daha sabır desem çok mu iyimser olurum.
|
07-04-2010, 14:09 | #54 |
|
Birkaç sene önce ben de böyle bir karar aşamasındaydım.Öğrenci olarak geldiğim ve kimseyi tanımadığım büyük bir şehirde stajını tamamlar tamamlamaz kendi büromu açma cesaretimi göstermiştim. (cahil cesareti de denebilir)
Ne geniş bir çevrem vardı ne de ailem maddi destek sağlıyabiliyordu.Düşündüm ve doğup büyüdüğüm çevremin olduğu yere dönmeye karar verdim.Bir müddet bir ofise bağlı olarak çalışır sonra yine kendi büromu kurarım diye düşünmüştüm.Ama bağlılık fikri o kadar zoruma gidiyordu ki son bir şans verdim kendime.3 ay .Bu süre zarfında toparlanmak için oldukça çaba sarfettim.Deyim yerindeyse tırnaklarımla kazıdım.Bir üstadım bu meslekte 5 yılı bağımsız devirebilirsen sonrasından korkma demişti.Bu haziranda 5. yılım dolacak. Bence kendinize son bir şans daha verin.CMK Adli Yardım gibi servislere müracat edin.İş yoğunluğu olan meslektaşlarınıza duruşma ve hacizlerde yardım edin. Biz genç hukukçular ,binlerce mezun veren hukuk fakültelerini bitirdikten sonra hem akranlarımızın hem de Üstadlarımızın dahil olduğu bir pastada pay sahibi olmaya çalışıyoruz.Biliyorum ki çok zor ama siz yolun zor olan kısmını atlatmışsınız. Ben de meslektaşıma katılıyorum biraz daha sabır. |
14-04-2010, 17:02 | #55 |
|
Teşekkür ederim.
Şimdilik kendime şans verdim, o kadar değerliydi ki meslektaşlarımdan fikirlerini almak. Çok teşekkür ederim. Biraz daha sabır, biraz daha..... Bunu duymak çok cesaret verici. Kolay gelsin değerli meslektaşlarım.
|
15-04-2010, 09:17 | #56 |
|
Sayın Grey başarılar diliyorum.
|
16-04-2010, 00:43 | #57 |
|
sayın av. Ergün Vardar
Çok haklısınız fakat anlamadığım bir durum var, yabancı dil biliyorum, şu anda yüksek lisans da yapıyorum, avukatlık stajı için bir yere gittiğim zaman bana;yüksek lisans yapan stajyer arıyoruz fakat derslere gidilmese olmuyor mu deniyor. Bu çelişki neden? Yabancı dil bilip bilmediğim soruluyor ayrıca yabancı dil bilenlerin tercih sebebi olduğu belirtiliyor peki o büroya girince o avukatların biri bile yabancı dil neden bilmiyor ya da o büroda yabancı dille alakalı bir iş yapılmıyor? Ya da sabah 8 akşam 9 arası stajyer olarak çalıştırılıp neden 600 milyon verip cumartesi özellikle pazarlarıda işe gelmemiz söyleniyor. Açıkcası bu durum canımı çok sıkıyor, bu devirde iyi bir avukat olmak için ve iyi koşullarda çalışmak için ne yapmam gerekiyor bir türlü anlayamıyorum.
|
16-04-2010, 09:30 | #58 | |||||||||||||||||||||||
|
İyi koşullarda çalışmanız için avukatlık yapmamanız gerekir. Örnek: İyi koşullarda çalışan çapacı görülmemiştir. Sabır dilerim. |
16-04-2010, 10:44 | #59 | |||||||||||||||||||||||
|
Bazı eleştirilerinizde çok haklısınız. 1.) Avukat, herşeyden önce hukuku iyi bilmek zorundadır. 2.) Avukat, yabancı dil de biliyorsa artısı olur. 3.) Avukat, yüksek lisans veya doktora da yaparsa çok daha iyi olur ve başarıya giden yolda önemli bir adım atmış sayılabilir. Tüm bunlara rağmen, Avukat çok iyi bir yabancı dil bildiği halde hukuku iyi bilmiyorsa, hiç bir başarı şansı olmaz. Başrılı olursa şanslı olduğu düşünülebilir. Hukuk bürolarında staj yapmak isterseniz kimse size, "cumartesi günü de çalışıyoruz gelmelisiniz" ya da "mesai saatleri içinde Yüksek lisansa gitmemelisiniz" şeklinde bir istekte bulunmaz. Normalde staj ücretsiz yapılır ve büro tarafından maaşlı elaman gibi çalıştırılamaz. Eğer staj yaparken bir avukatlık bürosunda ücret karşılığı çalışmak istiyorsanız, bu durumda siz aslında çalışan konumundasınızdır ve elbette ki "mesai saatleri içinde başka bir şeyle uğraşmamanızı" isteyebilirler. Çarpıklık sanıyorum bu noktada başlıyor. Bazı büroların sırf laf olsun diye yabancı dil bilen stajyer veya avukat aradıklarına hepimiz şahit oluyoruz. Bu tür laf olsun diye yabancı dil arayan bürolardan uzak durmanız sizin menfaatinizedir çünkü kendi ihtiyacını bilemeyen bu tür amaçsız bürolardan kimseye hayır gelmez. Gerçekten yabancı müvekkilleri olan bürolar vardır ve onların yabancı dil bilen stajyer avukat ya da avukatı terch etmeleri doğal ve doğrudur. Başarılı avukat olmanın bir tanımı henüz yoktur. Zaman her şeyin ilacıdır ve herşey kişinin kendisinde başlar, kendisinde biter... |
16-04-2010, 16:13 | #60 |
|
Hukuk
Merhaba,
Benimde okulum Şubatta bitiyor ve kafam çok karışık. 2 yıldır (şu anda 2.hukuk bürom) çalışıyorum. Yanında çalıştığım ilk avukat Nuran Hanım gerçekten bir insanın karşılaşabileceği nadir insanlardan biriydi. Bir çok şey öğrendim, özellikle de dilekçe yazmak konusunda. Daha sonrasında gittiğim iş görüşmelerinde meslaktaşımız olan çok enterasan avukatlarla tanıştım. Sadece icra yapan bir büroda hiç çalışmadım, bana çok bir katkısı olacağını da düşünmüyorum. Bir çok büro icra işleri için Adalet Yüksek Okulundan mezun arkadaşlarımızla çalışmaktadır ve bence de uygunu budur. Hatta Avrupa ülkelerindeki uygulama da bu yöndedir. Okuldan mezun arkadaşlarım var ve kimileri bir kaç yıldır icra bürolarında çalışmaktalar ve sadece icra işi yapmaktalar. Hatta kimilerinin patronu icra dışındaki hukuk dava dosyalarını avukatlara göstermemek gibi özelliklere sahiplermiş. Herneyse bu arkadaşlarımın yaşadıkları hayata, kazandıkları paraya ve iş için harcadıkları enerjiye bakınca burda varolmaya çalışmaktan ürküyorum. Bugün pesimist olduğum günlerden biri |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatın Hem Ssk'Lı Hem De Bag-kur'Lu Olması? | av.m.a.g | Meslektaşların Soruları | 40 | 29-12-2015 16:43 |
Avukatın Aşk Mektubu | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 4 | 28-04-2014 11:01 |
Avukatın sır saklama yükümlülüğü | Av.Ufuk | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-12-2006 17:56 |
avukatın reklam yasağı!? | niles82 | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 09-12-2006 20:19 |
Avukatın vergiye girişi | serpil | Meslektaşların Soruları | 7 | 22-04-2006 08:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |