22-02-2007, 13:54 | #31 |
|
Forum yöneticimize ben de teşekkür ederim.
Okula devam sorununa tekrar dönecek olursak, latifeler ve benzetmeler bir yana, daha somut sorunlar ve çözüm önerilerini konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, Hukuk Fakültesi öğrencisi için okula devam etmemek gibi bir lüks yoktur.Bu şekilde okulun biteceğini söylemek, hatta uygulamada başarılı olunabileceğini dahi düşünmek eğitim sistemimize ne kadar güvendiğimizi göstermektedir. Mükemmellik ancak ütopyadır, kastettiğim de buydu zaten. Eğitimin mükemmel olmasını beklememeliyiz, fakat en iyi verimi nasıl alabiliriz onu halletmeliyiz. Bizden geçti, çok iyi eğitim aldığımız söylenemez; zira bunu söyleyebilmek için öncelikle kendimizden emin olmamız gerekirdi. Ancak biz mezun olduk (yada son sene) diye yeni geleceklere de aynı öğütleri vermek midir tek çözüm? 400 kişi de olsa fakültenin mevcudu, bir şekilde öğrencilerin derse devam etmelerini sağlamak gerekir, faydalı olup olmayacağı artık eğitimcilerin ve bu derse katılan öğrencilerin sorunudur. Mevcut 400 değil 1000 kişi de olsa , rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri bütün hukuk fakültelerinde olmalıdır. Anayasa; A. Gençliğin korunması MADDE 58. – Devlet, istiklâl ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. Bütün gençlerden bahsedildiğine göre, hukuk fakültesi öğrencilerini genç kabul edersek() –ki gençler- Onların derse devamını, akabinde verimliliği sağlayıcı tedbirler önceden düşünülmeli ve alınmalıdır. Kim yapacak derseniz, Cevabı siz verin. |
22-02-2007, 14:08 | #32 |
|
Sn.Dayar,
Nezaketiniz ve teveccühünüz için teşekkür ederim. Saygılarımla, |
23-02-2007, 00:49 | #33 |
|
Derslere girerek en çok kazanç nasıl sağlanabilir?
Sn.Sahinaydın,
'... daha somut sorunlar ve çözüm önerilerini konuşmamız gerekir' derken haklısınız. Forum yöneticimiz ne der, bilemiyorum ama, aslında başlığın dışına çıkılmış oluyor. Belki de bir sürü başka başlıklar açılmalı. Ama ben yine de kuralları çiğnemeksizin başlık çerçevesinde kendi deneyimlerimden alıntılarla konuya giriş yapabilirim sanırım. Sonra siz bunları hukuk eğitimine ve kendi deneyimlerinize göre açarsınız; somutlaşırlar. Gereksiz olanlar varsa, onları da atarsınız gider. 1. Teorinin pratiğe kadar indirgenmemesi 2. Olgu (vaka) üzerinden anlatımların yetersiz olması 3. Hipotetik tartışmalar yapılarak konuların anlaşılır kılınmaması 4. Derslerin gerçek hayattaki ağırlıklardan ayrık olarak, teorik kapsamlarının oranı çerçevesinde anlatılması 5. Gerçek hayattaki düşünce ve değerlendirme zincirinin derslere yeterince yansımaması Her türlü eğitimimizde gözlenen ortak temel sorunlardır. Bunlardan bazıları için hiç kimseye ihtiyacınız yoktur aslında. Örneğin (3) ü kantinde, kendi aranızda yapabilirsiniz; veya gruplara ayrılıp, belli gün ve saatte, duruşmaya gidermişçesine hazırlanıp birbirinizle kıyasıya boğuşabilirsiniz. Bu size başta komik gelecektir. Zaten ilk birkaç sefer komik de olacaktır. Ama işi ciddiye alır ve devam ettirebilirseniz; her seferinde, bir öncekinden daha iyi hazırlandığınızı, referanslarınızı derlediğinizi, savlarınızı referanslarınıza dayalı olarak daha iyi bir mantıksal çerçeveye oturttuğunuzu farkedeceksiniz. Konu ne olursa olsun. Ben ve arkadaşlarım bunu ortaokuldan beri yaparız. Kimimiz mühendis, kimimiz finansçı, kimimiz tüccar, kimimiz hekim olmakla birlikte, hala biraraya gelip birbirimize danışır, konularımızı tartışırız. Farklı eğitim ve deneyim sonucu elde edilmiş farklı bakış açıları, her zaman büyük yarar sağlar. Ben şimdi burada da tartışmaya çalışıyorum mesela, sadece farklı eğitim ve deneyimlerden yararlanmak için. Sizler de farklı iller, okullar, aileler ve sosyo-ekonomik kesitlerden geliyorsunuz; bunun yararını görmemeniz olanaksız. Asla aynı sınıfta, aynı dersleri alıyoruz, birbirimize ne öğretebiliriz demeyin. Sınavlara bile birlikte çalışın. Kısmen (4) ile de başa çıkabilirsiniz. Bunun yolu, bir ağabeyden (mentor, coach, yol gösterici, meslek büyüğü) derslerin gerçek hayata yansıyan ağırlıklarını soruşturup, o derslere o oranda hazırlıklı katılarak, sorular yöneltmektir. Derslerin peşinden, dersin gerçek ağırlığıyla orantılı olarak ders dışı kaynakları inceleyebilir, o konuda daha fazla bilgi edinmeye çalışabilirsiniz. Bu tür bir yaklaşım, size (5) konusunda da avantaj sağlayabilir. Bir ders sonra, veya ders aralarında, veya bahçede, ya da hocaları bir yerlerde yakalayarak, sorularınızı yöneltmeniz mümkün olabilir. Tek sorun, soracaklarınızı mümkün olduğu kadar kısa ifade etmek ve cevapları da seçeneklere indirgemektir. Bunun için epey çalışmanız, hocayı iyi tanımanız ve konuyu iyi kavramış olmanız gerekir; yoksa sizi dinlemez veya işe yaramaz bir yanıt alırsınız. Sorunuzun cevabının da öyle en baba kitabın üçüncü sayfasında yer almaması gerekir. Ama yapılamaz değildir. Eğer bir arkadaş grubuyla çalışıyorsanız, bu konuda da şanslı olursunuz, çünkü sizin için anlaşılmaz görünen şey birileri için aşikar olabilir; veya tam tersi. Bunu gidip hocaya sorarsanız, biraz ayıp olur. (1) ve (2) içinse hocaları ders içinde zorlamanız gerekir. Siz talep ettikçe, onların da bir sonraki derslerini daha fazla o doğrultuda hazırladıklarını göreceksiniz. Unutmayın ki onlar da sürekli öğrenmek üzere orada bulunuyorlar. (Bu tabii iyimser bir beklenti, ama idealde hiçbir hocanın bundan kaçınması için bir neden yok) Bunlar size gerçek hayatta ne kadar yararlı olur, bilemem; ama en azından hocalardan maksimumu almanızı sağlar. Unutmamak gerek: hocaları dürtükleyen öğrenciler yoksa; alacakları zevk, duyacakları şevk, ve erişecekleri görevini yerine getirmiş olma duygusu o kadar zayıflar. Tersi ise sizin beklediğinize en yakın olabilecek durumdur. Hiç boş bir anfiye ders anlatan hoca gördünüz mü? Onların da hayattan bir beklentileri, becerileriyle orantılı takdir edilme istekleri, birilerini yetiştirmiş olmaktan doğan tatmine ihtiyaçları vardır. Onlar da insan. Bunu onlara ne kadar hissettirebilirseniz, size de o kadar vereceklerdir. (Dikkat edin, yanaklarınızdan öpmeye kalkışmasınlar!) Derslere katılmaktan elde edeceğiniz de en çok bu kadar olabilir. Başarılar dilerim, |
23-02-2007, 11:11 | #34 | |||||||||||||||||||
|
Yukarıdaki sorunlara getirdiğiniz çözümler ders öğrenme aşkıyla yanıp tutuşan öğrenciler için tavsiye niteliğinde, benim kastettiğim ise, hukuk fakültesini (yada diğer) kazanmış, ancak derse gitme arsuzunu -bir şekilde- yitirmiş, öğrencilerin sorununa yönelik bir çözüm arayışı idi, böyle bir sorunun kişinin kendi problemi olmadığı Okula Devam Etmeden Hukuk Fakültesi Bitirilebilir mi? sorusundan (konu başlığından) anlaşılmaktadır. Neden devam etmiyorsun genç? demezler mi adama? derler mi? bana demediler de... |
23-02-2007, 11:16 | #35 |
|
tabiii bence okula devam zorunlulugu olmaması onemli bi konu ama hukukcu iş hayatına atıldıgında herseyin okuldaki anlatılanlardan farklı oldugunu görecektir sanırım.....bu nedenle hukuklarda devam zorunlulugun olmaması,derse devam etmeyen biri için sorun olusturmaz....hukuk kantinine takılın siz hayat ordaaaaaa
|
23-02-2007, 13:23 | #36 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
23-02-2007, 16:25 | #37 |
|
Sn.sahinaydın,
Biliyorsunuz; 'derdini söylemeyen derman bulamaz' derler; siz de derdinizi söylediğinizi ve derman aramakta olduğunuzu düşünüyorsunuz; ama başlıktan sorunun kişinin kendi problemi olup olmadığını anlamak mümkün olmadığına göre; iki olasılık var: 1. Derdinizi bilmiyorsunuz 2. Biliyor, a) ifade etmiyorsunuz b) ifade edemiyorsunuz Derse gitme arzusunu insan 'bir şekilde' yitiremez. Mutlaka nedeni vardır. Nedeni siz bilmiyorsanız, yani yukarıdaki (1) durumunda, bir bileni aramanız gerekir; çünkü neden bilinmeden çözüm bulunamaz. (2a) da yapacak birşey yok, kimsenin tahminde bulunması beklenemez. (2b) içinse konuyu daha fazla açmanız gerekir ki, anlayabilelim. Mesela işe 'bir şekilde' den başlayabilirsiniz. Saygılarımla, |
23-02-2007, 17:10 | #38 |
|
Cevap 2a)
Sağolun Hocam.. Cevap 2 a dedim. Ben bireyselleştirmek istemiyorum olayı, Yalnız bu gibi şahsi meselelerde çözüm olabilecek bir duruma değinmek istiyorum; psikolojik danışmanlık hizmetleri; devletin bütün üniversitelerinde ve üniversitelerinde bütün fakültelerinde olması gerektiğini düşünüyorum. (Beni köşeye sıkıştırdınız) Saygılar. |
23-02-2007, 18:34 | #39 |
|
SAyın Hekimbaşı ve Sayın Aydın.
Lütfen Sanırım anladınız.. |
03-03-2007, 09:49 | #40 |
|
eger aktif egtim ögrencisi iseniz okula,pdölere devam etmeden okulu bitirmek zor biraz sanki..
|
05-03-2007, 09:22 | #41 | |||||||||||||||||||
|
pdölere?
Sn lavania;
|
06-03-2007, 05:16 | #42 |
|
Ben kendimden bahsediyim:1.sınıfın sadece ilk bir ayında okula gittim.Daha sonraları ayda bir yahut iki kez.
Okula devam etmemenin sonuçlarını üç evrede cevap verebiliriz: 1.Okul sınavlarındaki sonuçlarını, 2.Okuldan sonraki sınavlardaki sonuçları 3.Meslek yaşamına etkilerini Okul sınavlarında okula devam etmemenin sonuçlarına bakarsak bunu negatif olarak almamız doğru olur.Genellikle öğretim üyelerine baktığımızda sordukları sorular anlattıkları paraleldedir.Okula devam etmeyen öğrenciler sınavlarda başarılı olabilmek için üstün bir çaba harcamalıdır.Kendimde belki de üstün bir çaba harcayarak ortalamanın üstünde bir başarı göstermişimdir.En önemlisi de bu öğrenciler okulu 5. , 6. , 7. senelerinde bitirebilmektedir.(Bir takım istisnalar dışında) Okuldan sonraki sınavlara etkisine gelince bunda okula devam etmemenin fazla bir etkisini görmemekteyiz. Meslek yaşamında ise hemen hemen bir etkisi yoktur.Çoğumuzun bildiği gibi Hukuk Fakülteleri-ne yazık ki-dilekçe bile yazamayan hukukçular yetiştirmektedir.Öğretim üyeleri; avukat, savcı, hakim... olmak için gerekli şeyleri öğretmemektedir;ancak öğrencilere-kanımca en önemlisi- hukukçu ruhu aşılamaktadır. Sonuç olarak şunları söyleyebilirim:Biz öğrenciler derslerimize devam etmeliyiz.Etmediğimiz zaman bu bizde her zaman bir eksiklik olarak kalacaktır.Avukat, hakim, savcı gibi meslek hayatına başlamış büyüklerimize de diyorum ki 'Okula devam etmeden de yapabilirsin' diyerek lütfen arkadaşlarımızı okuldan, hukukçuluktan ve de hayattan soğutmayın. |
06-03-2007, 13:16 | #43 |
|
Sayın berkan; burada bizim duygularımız yada olaylardan etkilenip etkilenmeyeceğimiz değil; gerçekler daha önemlidir.Bir soru soruldu bitirilebilir mi diye.Sağolsun hukukçu büyüklerimiz de cevaplarını esirgemediler ve bir çoğu da bitirilebilir dediler.
Peki şimdi sırf biz etkileneceğiz diye doğruyu söylemeyecekler mi? Ayrıca okula devam etmeyen bir öğrencinin ekstra bir özen harcaması gerekmez.Kendimden biliyorum.Ayrıca ben o istisnalardan biriyim.Üstün bir çalışma değil normal bir çalışma düzeni içerisindeyim(bkz->üstteki mesajlarımın birisi). Tabi ben bunları her zaman kendi okulum için söylüyorum.Çünkü vakti zamanında zevk olsun diye diğer hukuk fakültelerinin bir çoğunun derslerine girmişliğim vardır.Ve bu derse girişlerimden çıkardığım en büyük sonuç ders işleniş şekillerinin tamamen birbirinden farklı olmasıdır. SAYGILARIMLA |
06-03-2007, 18:36 | #44 |
|
Arkadaşlar belki bir çok konu aynı paralel mesajlar içeriyor ama benimde söyliyeceklerim pek farklı olmayacak,
Öncelikle okula gitmeden hukuk fakültesi bitebilir mi? evet biter hatta iyi bir çalışmayla derece dahi yapılabilir, Okula gitmek avantaj mı yoksa dezavantaj mı? bana göre dezavantaj çünkü okula gitmek ve gelmek 2 saat okul bazen 6 bazen 4 saat dinlenme 2 saat diyelim toplam 8 yada 10 saat yorulduğumuz da çabası ve okulda iyi bir dinleyici değilseniz zaten yorulduğunuzla kalırsınız,yurt hayatı zor... Bunun yerine günde 1 saat kitap okuyalım,çoğunlukla öğretmenlerimizin kitaplarını okuyoruz onun için dersin kitaptan çok fazla farkının olduğunu düşünmüyorum zaten notları alırsanız dediğim gibi öğretmenin derste söylediği espriye varıncaya kadar notta bulursunuz... Saygılarımla... |
06-03-2007, 21:05 | #45 |
|
Sayın Oğuzhan Dayar
Size şunları söyleyebilirim:Okuluna devam etmeyen arkadaşlarımın bir çoğu asosyal.Eve veya yurda kapanıp hiç çıkmayan kişiler.Bu şekilde olunca onlar için öğretimde geçirdikleri asgari dört yıl bir çile olarak geçiyor.Benim esas sitemim bu. Üniversiteyi sadece meslek hayatına bir geçiş olarak indirgemek yanlıştır.Herkes kendi fikrini söyledi.Benim de düşüncelerim bunlar.Ukalalık olarak algılamayın lütfen.Söylediklerimin gerçeklik payının çok yüksek olduğuna inanıyorum. |
06-03-2007, 21:27 | #46 |
|
Belki benim bakış açımda garip gelecek ama bence de devam edip etmeme çokta önemli değil. Buna yaşamlarına uzaktan da olsa şahit olduğum meslektaşlarımı düşünerek karar veriyorum. Mesala eniştem İstanbul hukuk mezunu tam olarak mezuniyet tarihini bilmiyorum. Kendi dönemlerinin okul birinsi olan çocuğun yaklaşık on yıl avukatlığı deneyip başarılı olamayınca fakültede araştırma görevlisi olduğunu söylüyor. Eniştem bu kişinin düzenli ders takip eden gerçekten ileride çok iyi avukat olacağı sanılan biri olduğunu söylerdi. Kendisi yedi yılda zar zor bitirebilmesine rağmen şu anda kendi yöresinde tercih edilen bir avukat oldu. Sanırım hepimizin böyle anıları olan yakınları vardır. Okula gidip gitmeme sınavlardan geçmede çok etkili olmayabilir. Ama ne olursa olsun orada ders veren hocalar gereksiz gibi görünsede en ufak bir söyledikleriyle kişiyi ileride karşılaşacağı çok zor bir durumdan kurtarabilirler. Hani derler ya "hayat kurtaran bilgi " diye işte öyle birşey.
Bunca yazıdan sonra sanırım yarın okula gitmeliyim artık. |
08-03-2007, 22:35 | #47 |
|
sayin arkadaslar tum hukuk fakultelerinde devam mecburiyeti var mi acaba.
ben bu sene oss ye hazirlaniyorum ve hukuk hedefim. degerli bilgilerinizden istifade etmek istiyorum saygilar |
09-03-2007, 12:07 | #48 |
|
Sn. Kızılelma;
Üyeliğiniz Hayırlı olsun, Akdeniz Üniversitesi'nde (antalya'da olan ) devam zorunluluğu var, (tercih listesine koymayın ) diğer üniversiteleri de ilgili arkadaşlar bildirsin gari. |
09-03-2007, 21:29 | #49 |
|
marmara ünv hukuk fakültesinde devam zorunluluğu yok.
saygılar |
09-03-2007, 21:38 | #50 |
|
olabilir
bence zaten hukuk kuralları herkesin bilmesi gereken metinlerdir. toplumda bulunan insanlar bu kurallara tabii oldukları için bu kuralları zaten bilmek zorundadırlar yani okumadanda hukukcu olmak zaten insanın görevidir çünkü toplum içerisinde kendi ödevini yerine getirmekle mükellef olduğu alenidir ..
|
10-03-2007, 09:09 | #51 |
|
degerli arkadaslar, cevaplariniz icin hepinize tesekkur ediyorum. bu sene oss ye girecegim ama sanirim hukuk direk kazanmam mumkun degil. imkansiz olmasa da en azindan cok zor cunku benim bolumum degil. ben liseyi bitireli cok oldu ama oss performansim iyidir. onun icin oncelikle adalaet meslek yuksekokulu dusunuyorum. ardindan dgs ile bir hukuk fakultesi zorlayacagim.
bu konudaki degerli tecrube ve goruslerinizi bekliyorum. saygilar. |
10-03-2007, 09:27 | #52 |
|
sevgili vakif universiteli arkadaslar,
vakif universitelerinde devam mecburiyeti var mi acaba... tun vakifli arkadaslardan bu konu hakkindaki bilgi ve yorumlarini bekliyorum. saygilar |
10-03-2007, 13:20 | #53 |
|
Şimdi de devam mecburiyeti yönüyle bu konu tartışılmaya başlandı ...Hukuk fakültelerinde devam zorunluluğu yoktur(Devlet üni. ve Vakıf ünilerin büyük bir çoğunluğu) ve bunu bilmeyen yoktur ;Ama bazı ünilere devam etmeden mezun olmak çok zordur.Bu nedenle devam edilmektedir.
|
10-03-2007, 15:05 | #54 |
|
devam zorunluğu hukuk öğrencisinin kendinde olmalı, yönetmeliklerde değil!
|
10-03-2007, 15:13 | #55 | |||||||||||||||||||||||
|
İ. Kültür mezunuyum. Devam konusunda dekanlığın fiili bir dayatması yoktu, genelde hocalar karar verdiğinden dersten derse farklı uygulamalar vardı. Örneğin Tayfun Akgüner'in verdiği idari yargılama usulü dersinde devam zorunluluğu vardı. Turhan Esener Hocanın verdiği iş hukuku dersinde ise devam zorunluluğu yoktu. Yani devam zorunluluğu tamamen dersi veren hocanın tasarruf alanındaydı. Diğer okullarda da benzer bir uygulamanın olduğunu tahmin ediyorum |
10-03-2007, 15:44 | #56 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynen öyle.Benim mezun olduğum üni de öyleydi.Hatta hoca devam zorunluluğu getirmişse bile bu devam etmeyen kişinin o dersten geçemeyeceği anlamına gelmezdi.Ayrıca öyle dersler vardı ki zaten devam etmeyen öğrencinin geçmesi imkansızdı. |
10-03-2007, 15:52 | #57 |
|
Cag Unv. mezunuyum ve hatta calisaniy(d)im, %70 devam zorunlulugu var ve bu oldukca sIkI bir bicimde uygulaniyor. Ben ogrenciyken bu sekilde kati bir denetim yoktu ancak son iki yilda ciddi bir sekilde uygulandigini bizzat soyleyebilirim.
Bu yil bir degisiklik oldu mu bilmiyorum, ama sanmiyorum da. Saygilarimla |
10-03-2007, 15:57 | #58 |
|
valla olumlu ya da olumsuz yanları tartışılır ama hukuk fakültelerinde zorunluluğun olmadığına çok sevindim... okulumu bitirip işe başladıktan sonra ikinci üniversite olarak hukuk okumayı düşünüyorum da
|
11-03-2007, 04:29 | #59 |
|
aysin bende ayni durumdayim. umarim dileklerin gerceklesir.
|
12-03-2007, 14:19 | #60 |
|
kızıl elma teşekkür ederim umarım senin dileklerin de gerçekleşir. direk hukuk kuzanmanın zor olacağını söylemişsin kendin için. bu konuda seni aydınlatmak ve uyarmak istiyorum. ben adalet meslek yüksek okulunda okuyorum ve hiç de göz ardı edilemiyecek puanlarla öğrenci alıyo. ikincisi ise dgs ile geçiş yaptıktan sonra 5 yıl hukuk okuman gerekiyo. üniversitelerin dgs için ayırdıkları kontenjan çok az. ayrıca herhangi bi dersten kaldığın zaman okuldan atılma riskin çok fazla. ben lisede dil çıkışlı olduğum için alan dışı tercihde hukuk kazanmam imkiansızdı ama senin böyle bi engelin yoksa direk hukuk için çalışmanı tavsiye ederim. ama adalet mevzunlarının iş imkanlarının da çok fazla olduğunu söylemeden geçmemek lazım tabiki...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hukuk Fakültesi Öğrencileri! Hangi Üniversitedensiniz..? | oguzhand0 | Hukuk Lisans Eğitimi | 723 | 24-03-2014 18:00 |
hangi hukuk fakültesi | myilmazin | Hukuk Lisans Eğitimi | 49 | 27-12-2009 21:25 |
Hukuk Fakültesi Ders Notları - Sınav Soruları | iticülü | Hukuk Lisans Eğitimi | 66 | 09-03-2009 21:27 |
5 Kasım 1925 A.Ü.Hukuk Fakültesi Açılışı | Av. Adil Giray ÇELİK | Hukuk Sohbetleri | 0 | 02-11-2002 21:41 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |