Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Anket Sonucu: Hukukta Uzmanlık Sınavını
Destekliyorum 544 66,91%
Desteklemiyorum 226 27,80%
Kararsızım 43 5,29%
Oy Verenler: 813. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 276)

HUS Hukukta Uzmanlık Sınavı

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 4,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-12-2009, 12:37   #31
kemal çelik

 
Varsayılan

Sayın Özge Yücel,
şu andaki sistemle hukukçuların vicdanı ve irfanı çok mu hür? Şu andaki hukukçular çok mu iyi seviyede? Kesinlikle bu sınav getirilmelidir. Gidişat çok kötü. Nerede ise her mahalleye bir hukuk fakültesi açılacak. Avukatlık daha ne kadar ayağa düşecek? Bu duruma çok üzülüyorum. Ankara Hukuk tek tercihimdi, avukatlık ta hep tek tercihimdi. Böyle giderse bu meslek, meslek olmaktan dahi çıkacak.
Old 27-12-2009, 12:50   #32
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Sayın Özge Yücel,
şu andaki sistemle hukukçuların vicdanı ve irfanı çok mu hür? Şu andaki hukukçular çok mu iyi seviyede? Kesinlikle bu sınav getirilmelidir. Gidişat çok kötü. Nerede ise her mahalleye bir hukuk fakültesi açılacak. Avukatlık daha ne kadar ayağa düşecek? Bu duruma çok üzülüyorum. Ankara Hukuk tek tercihimdi, avukatlık ta hep tek tercihimdi. Böyle giderse bu meslek, meslek olmaktan dahi çıkacak.

Şu anki durumumuz için iyi bir tablo çizmedim ki sadece bu planın bu mesleği daha da kötüleştireceğini belirtmek istedim. Bugün için bir elin parmakları kadar da olsa dik durabilen, bağımsız düşünen hukukçular var ama eğer siyasal iktidarlar hukuk ve hukukçular üzerinde tam olarak ve yapısal çerçevede bir egemenlik kurarsa o hukukçuları dahi gösteremeyecek duruma geleceğiz. Hukuk fakültesi eğitiminin beş yıl olmasına evet, fakülteyi bitirdikten sonra avukat olabilmek için, noter olabilmek için esaslı bir sınava evet, fakülte öğrenimi sırasında uygulama eğitimine evet, ama her ilde hukuk fakültesine, üniversiteleşememiş kurumların hukuk fakültesi açmasına hayır, hukuk fakültesine diyerek öğrenci alıp zabıt katibi yapmaya hayır, hukuk öğrencisi ile zabıt katibi öğrencisini aynı sınıfta aynı ders içeriğiyle eğitmeye hayır!
Old 27-12-2009, 22:23   #33
adliyargı

 
Mesaj

HUS yapıp adayları eleyeceklerine üniversite kontenjanlarını düşürsünler insaf be İstanbul Üniversitesinin bugüne bugün tam 1200 öğrenci kontenjanı var bunları düşür her üniversiteye hukuk bölümü açma bak nasıl hukuk eğitimi düzelir
Old 28-12-2009, 12:58   #34
gsliburak

 
Varsayılan

sınav yazılı olursa torpil olayının çok olacağı kanaatindeyim olacaksa da bence test usülü olmalı.
Old 30-12-2009, 12:22   #35
poseidonmavi

 
Varsayılan

Lisans eğitimi devam ederken HUS sınavı getirmek bence sakıncalıdır. öğrenci derslerine mi çalışacak yoksa HUS sınavına mı? Ayrıca bu sınavın ne zaman yapılacağı kadar nasıl yapılacağı da önemlidir. Yazılı olması ve kenarına mülakat "iliştirilmesi" kabul edilir değil. yargıç alımında eleştirilen bir yöntemin avukatlığa reva görülmesi hoş değil.
ama öbür taraftan hukuk fakültesi cenneti ülkemde mesleki anlamda yeterli hukukçunun kendi kendine oluşması da zordur. o zaman amaç iyi hukukçu mu, az hukukçu mu yaratmak? cevap ne olursa olsun fakülte sayıları indirilmeli, zabıt katiplerinin ekmeği ile oynanmamalı, "sen şu kadar hukukçusun o yüzden avukat yargıç olamazsın" denilecekse başta meslek mensupları olmak üzere bütün kesimlerin kabul edeceği objektif bir eleme yöntemi bulunmalıdır.
Old 30-12-2009, 17:21   #36
Nalan Nagehan ALTUĞ

 
Varsayılan

Biri bana BAĞIMSIZ DÜŞÜNMEK ne açıklar mı.
Ve biri bana HUKUK ADALETİ DAĞITIRKEN İNSAN ELİYLE YAPIYORSA BUNU bu ne kadar adil olur ve o kişi ne kadar adil olabilir açıklar mı.
Ve biri bana BAŞLIĞA KONU SINAVIN İÇİNDEN CANAVAR ÇIKACAKMIŞ EDASIYLA DAVRANILMASININ MANTIĞINI açıklar mı.
Ve biri bana HUKUK FAKÜLETESİNE NEDEN MESLEK KAPISIYMIŞ GİBİ BAKILDIĞINI açıklar mı.
Old 31-12-2009, 09:26   #37
canan ufuk

 
Varsayılan

Hukuk fakultesini kazanan bir öğrenci, hukuk fakultesini ( maddi ve manevi zorluklarını aşarak )bitirip başarıyla mezun oluyorsa,hukuk fakultesi mezununun yapabileceği meslekleri neden yapamasın?
Neden sınava girsin? 4 yıllık emekleri bir tarafa bırakıp 3 saatlik bir sınava göre mi yaşam şekillenmeli?

Madem hukuk fakultelerinin eğitimi yetersizce, eğitimdeki aksaklıklar giderilsin, teorik derslerin yanında pratikte kazandırılsın. Hukukun bir dalında uzmaklaşmak isteyen hukuk fakultesi mezunlarına kurs,seminer verilsin.
Old 31-12-2009, 10:51   #38
Av.Kaan

 
Varsayılan

Ankara Hukuk'ta derslerin %99'u, önceki senelerin ders notları okulun yanındaki "kopici"lerden satın alınarak ve bu notlara sınavdan bir kaç gün önce çalışarak (ezberlenemez gerçekten öğrenmek lazım) geçilir. Bu çalışma neticesinde öğrenilir ama bu bilgi unutulmaya muhtaç bilgidir, çünkü kullanılmayan bilgi hafızadan silinmeye muhtaçtır.

Kısacası ismi iyi bilinen koskoca Ankara Hukuku akademisyenleri bütün bir seneyi önceki senenin ders notunu tekrarla geçirir. !!!! Demezler ki arkadaşlar siz bu notları üç güne okursunuz ama benden size 1 ay. 1 ay sonra gelin sadece dosya/pratik üzerinden geçelim bu bilgileri...

İşin en ilginci o derse bir başka kitaptan çalıştığınızda çoğu kez sınavı geçemezsiniz.

Koca 4 yıl'da aslında 1 yıllık bile eğitim almamış oluruz. Peki bu süre neden bize boşa harcattırılıyor. Doktorların hastanede eğitim görmesi gibi okul yıllarında adliyeye, mahkemelere, hakimlere, avukatlara yönlendirilmedik. Neden?

Kendim adliyeye giderdim. Ama hiçbir şey anlamazdım. Her halde bu bilgileri stajda öğreneceğiz derdim... Niye?

Sistemim "berbat" olduğunu, bu sistemden daha da kötüsünün getirilmesinin istense de mümkün olamayacağını, bu nedenle getirilecek yenilik her neyse bir umutla ve tereddütsüz evet dediğimi belirtirim.

Statükoculuk insana hele de bir hukukçuya asla yakışmaz...

Mülakat meselesine gelince elbetteki mülakat işin içine girince referans/torpil de işin içine girer. Bunu savunmuyorum ancak işin şu tarafı da var ki, ben birini işe alacak olsam bir mülakattan geçirirdim ya siz? Ya da şu tarafından bakalım şu an itibariyle hakim/savcı atamalarında torpilin etkisi yok mu?
Old 31-12-2009, 16:51   #39
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Mülakat meselesine gelince elbetteki mülakat işin içine girince referans/torpil de işin içine girer. Bunu savunmuyorum ancak işin şu tarafı da var ki, ben birini işe alacak olsam bir mülakattan geçirirdim ya siz? Ya da şu tarafından bakalım şu an itibariyle hakim/savcı atamalarında torpilin etkisi yok mu?

Başarılı hakim savcılara sahip olamama nedenimiz de bu değil mi?
Old 31-12-2009, 22:33   #40
YCanik

 
Varsayılan

Büyüklerimiz gençlerin yolunu açıyormuş gibi yapıp yolların önüne çöp yığmakta çok başarılılar kutluyorum.. alkışşş çok güzel, sınav sınav sınav.. lazım ama değil mi daha kaliteli hukukçular, doktorlar vs vs nasıl ortaya çıkacak??

Kendime güveniyorum tabii ki ama ben boşuna mı öss de dereceye girdim ve hukuk yazdım. yine büyüklerimiz sağolsunlar ki artık hukuk okumak için 1-2 sene sınava çalışmaya gerek te yok öylesine geçerken uğra bir göz at kitapçığa yeter.. Ama olsun ne de olsa 'kaliteli hukukçu' uzmanlık sınavından sonra belli olacak artık değil mi.. Allah Türk gençlerine sabır sebat versin
Old 01-01-2010, 13:21   #41
adliyargı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Raşit Tavus
Başarılı hakim savcılara sahip olamama nedenimiz de bu değil mi?
Gayet başarılı hakim savcılarımız var bunu genellemenizi uygun bulmadığımı belirtmek isterim.
Old 01-01-2010, 17:57   #42
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adliyargı
Gayet başarılı hakim savcılarımız var bunu genellemenizi uygun bulmadığımı belirtmek isterim.

Haklısınız o yüzden yargıtaya danıştaya hak eden başarılı hakimler savcılar değil de referans sahibi olan hakimler savcılar alınıyor değil mi?
Old 01-01-2010, 21:33   #43
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Raşit Tavus
Haklısınız o yüzden yargıtaya danıştaya hak eden başarılı hakimler savcılar değil de referans sahibi olan hakimler savcılar alınıyor değil mi?
Katılıyorum
Mülakatın olduğu yerde torpil kokar.Ben o kokudan nefret ederim...Alsınlar evlerine götürsünler çorbaya katıp içsinler HUS'larını
Old 01-01-2010, 21:48   #44
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Raşit Tavus
Haklısınız o yüzden yargıtaya danıştaya hak eden başarılı hakimler savcılar değil de referans sahibi olan hakimler savcılar alınıyor değil mi?

Hadi ya, öyle mi oluyormuş!?
Old 01-01-2010, 21:51   #45
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu??
Önce hukuk fakülterini aç aç;içine öğrenciler doldur doldur sonra çok hukukçu var ben eleme yapıp aralarından iyilerini seçeyim de....Seçmezsen hatrım kalır
Old 01-01-2010, 21:53   #46
Av.Burhan Akcan

 
Varsayılan

HUS sınavını kaliteli hukukçu yetiştirmek adı altında getirmeye çalışıyorlar ama şu an hukuk fakültelerinin kontenjanları her yıl arttırılıyor ve heryere birer birer hukuk fakültesi açılıyor?

300 400 kişilik sınıflarda ders işleyin deniliyor. Bu derslere girmeyi de doğal olarak zorunlu tutamıyorlar.


Kaliteli hukukçu yetiştirmek istiyorlarsa ilk önce hukuk eğitimi üzerinde bir çalışma yapsınlar. Zaten mezun olduktan sonra hukuk diploması ile biryerlere gelebilmek için ilgili kurumun açtığı sınavı kazanmanız gerekiyor. İlla bir sınav getireceklerse avukatlık için gerçeği yansıtacak bir sınav getirsinler.


2 hoca 1 kürsü ile hukuk fakültesi olmaz...
Old 01-01-2010, 22:18   #47
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Hadi ya, öyle mi oluyormuş!?
Yargıtayda görev yapan bir hakime 2 ay önce sordum. Beni çok sevdiği için cevabı kısa ve özdü. Torpilin yoksa heveslenme ağzınla kuş tutsan yine giremezsin, dedi. Kendisi orada görev yaptığı süre içerisinde torpilsiz giren kimseyi görmediğini bundan sonra da göremeyeceğini bildiğini söyledi.
Old 01-01-2010, 22:29   #48
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Raşit Tavus
Yargıtayda görev yapan bir hakime 2 ay önce sordum. Beni çok sevdiği için cevabı kısa ve özdü. Torpilin yoksa heveslenme ağzınla kuş tutsan yine giremezsin, dedi. Kendisi orada görev yaptığı süre içerisinde torpilsiz giren kimseyi görmediğini bundan sonra da göremeyeceğini bildiğini söyledi.

Siz Yargıtay'a mı girmeyi düşünüyorum dediniz?
Old 01-01-2010, 22:42   #49
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Siz Yargıtay'a mı girmeyi düşünüyorum dediniz?

Şayet hakim savcı olsam, acaba yargıtaya girebilmek için hangi şartlara sahip olmam lazım dedim. Cevap da o şekilde geldi.
Old 01-01-2010, 22:45   #50
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Raşit Tavus
Şayet hakim savcı olsam, acaba yargıtaya girebilmek için hangi şartlara sahip olmam lazım dedim. Cevap da o şekilde geldi.

Bu yanıt, kendisinin torpille girdiğine varsayım oluşturur sadece, herkesin torpille girip girmediğini bilemez. Yargıtay'da o kadar üye, tetkik hakimi ve savcı var, hepsinin öyküsünü araştıracak kadar zamanı varsa Yargıtay'da biriken dosyalar için daha çok zaman ayırmasını önermek gerekir.
Old 01-01-2010, 22:56   #51
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Bu yanıt, kendisinin torpille girdiğine varsayım oluşturur sadece, herkesin torpille girip girmediğini bilemez. Yargıtay'da o kadar üye, tetkik hakimi ve savcı var, hepsinin öyküsünü araştıracak kadar zamanı varsa Yargıtay'da biriken dosyalar için daha çok zaman ayırmasını önermek gerekir.

Kendileri Hakimlik savcılık sınavında Türkiye 2.si olmuş belli bir süre başarıyla ilk derece mahkemelerde görev yapmış birisi.

Unuttuğum için özür dilerim, galiba referansı olmayan bir tetkik hakimi varmış, onu da yazısı güzel diye almışlar galiba. Hep dalga geçip dururlarmış bu yüzden. Bana yargıtayda toplam 150 üye olduklarını söylemişlerdi. Herhalde hemen hemen hepsini tanıyordur, kendisi de torpille girdiğini söyledi ve yargıtayda bulunup da torpilim yok diyen birisi yalan söyler demişti.
Old 01-01-2010, 22:58   #52
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan HUS Hukukta Uzmanlık Sınavı

Arkadaşlar bu konu daha önce farklı başlıklar altında da tartışılmıştı. Anımsadığım birisi kaliteli hukukçu

Burada bence tartışma yanlış bir yöne kayıyor. Geçmişteki tartışmalarda da özel hukuk fakültesi, devlet fakültesi gibi bir yerlere kaymıştı.

Önceki tartışmalarımdan bir iki lafımı aktarayım:
TC. kuruluşundan bu yana 2 hukuk fakültesine sahipti. Ankara ve İstanbul. Ankara cumhuriyetin kuruluşundan sonra kuruldu. İsatanbul daha eskidir. 3. fakülte yanılmıyorsam 78 de İzmir'de kuruldu. Sistem 3. fakültenin kurulmasına karar vermişti. Ama 50 yıl sonra.

80 darbesinden sonra mantar gibi hukuk fakültesi açıldı. Burada sorulması gereken sorulardan birisi 50 yılda bir fakültenin altyapısını hazırlayıp onu açmaya karar veren devletin 10 yılda 50 fakültenin altyapısını nasıl hazırlayacağıdır. Böyle birşey olanaksızdır. Elinizde 3 fakülte ve buna uygun öğretim üyesi var, bir anda bunu 50 fakülteye çıkarıyorsunuz ve bu fakültelerde eğitim verecek kadroyu sağlıyorsunuz. Bu olanaksız.

Daha önce avukatlık sınavı ile ilgili olarak da benzer konular tartışıldı. Benim avukatlık sınavına temel karşı çıkışım devletin bir insanı sınavdan geçirip sen hukukçu olacaksın diye 4 yıl okuttuktan sonra sınava alıp sen hukukçu olamazsın deme gibi bir hakkı olmadığıdır.
Benzer olay diğer eğitim kurumları (en belirgin örneği eğitim enstitüleri) için de geçerlidir. Ben şunu sorarım: Yahu arkadaş ben hukukçu olamayacaksm neden beni hukuk fakültesinden mezun ettin? Sen hukukçu olamazsın de 1. 2. 3. 4. sınıftan at. Hem mezun et hem de sen hukukçu olabilirmisin diye sınava sok. Bu son derece olumsuz bir durum. Bu olumsuzluk başta öğretmenler olmak üzere diğer meslek grupları için de geçerli.

Sayın Dikici'ye katılıyorum. Ben de sınava girerim. Fakültenin amacı nedir? Kaliteli emek üretmek. Özel hukuk devlet hukuk fakülteleri tartışmasını açmak istemiyorum. Burada tartışılması gereken insanların gerektiğigibi eğitim alıp, istenen hizmeti sağlayabilmesidir. Yoksa paralı hukuk fakültesinden mezun olmuş, benim kadar hizmet veremez demek sonucu değiştirmez. Böyle bir iddia da haklı görülemez. Sorun hukuk eğitiminin yeterince ve düzgün verilmesinde, hukukçu olan insanların da verdikleri emeğin karşılığını alabilmesinde yatıyor. Ben ondan daha iyi avukatım, ben ondan daha ucuza iş yaparım mantığı ile bu olay çözümlenemez.

Sayın Yücel'in de çok ciddi bir uyarısı var. Ben yukarıda avukatlık sınavına karşı çıkış gerekçelerimi anlatmıştım. Şimdi getirilen düzenleme avukatlık sınavından kat kat kötü ve kişisel. Sayın yücel buna dikkat çekiyor. Ben sayın Yücel'in kuşkularını paylaşıyorum.

Arkadaşlar şunu untmayalım. Biz esnaf değiliz. Bizim işyerlerimiz dükkan değil. Müvekkillerimiz de müşteri değil. Biz serbest meslek mensubu olan birier kamu görevlisiyiz. Sorumluluğumuz da buna eş değer olarak yürür. Bu çerçevede önceki tartışmalardan çıkan sonuçlarla birlikte değerlendirirsem ben kendimi bakkal gibi görürsem süpermarketin beni yemesine izin vermek zorunluğunu da üstlenmiş olurum. Ben meslek kuralları içinde kendi görevini yerine getiren bir kamu görevlisiyim. Bu çerçevede haklarım ve yükümlerim vardır.

Şimdi yeniden Sn. Yücel'in kuşkularına dönelim:
Avukatlık sınavı neden kaldırıldı, böyle bir sınav neden getiriliyor, sınavı kim, hangi ölçülere göre yapacak?

Sınavlar objektif bir ölçüme bağlanmak zorundadır. Ben sınav kağıdına görünmez mürekkeple seni seviyorum diye yazdığım için sınavı geçiyorsam bunun adı sınav değildir. Kriteri olmayan böylesine serbest taktir yetkisine sahip bir sınav olamaz.

Geçmişte de tartıştığımız nokatalardan birisi bu: Kaliteli hukukçuyu nasıl elde edeceğiz. Hukukçu ise kalitesi üstlendiği işe verdiği önemle tartışılır. Kaliteli hukukuçu yapılan yazılı sınaz sonucu bu olur, bu olmaz diyerek kararlaştırılmaz. Size bir örnek vereyim 12 eylül döneminde de 12 mart döneminde de bir çok avukat arkadaşım dayak yemek pahasına müvekkilleri ile görüşmeye gitmiştir. Siz bunun hukukla ne ilişkisi var diyebilirsiniz. Ama o avukatlar üstlendikleri savunma görevini yerine getirmeye uğraştılar. Hukuk burada. Siz yazılı sınazla böyle bir sorumluluğu taşıyan insanları seçemezsiniz.

Sonuçta hukuk eğitiminin ve staj sisteminin baştan sona yeniden irdelenmedi gerektiği kanısındayım. Getirilen yeni düzenleme avukatlık sınavı hakkındaki düzenlemeden daha kötü bir düzenlemedir. Bu yöntemler bizi mesleğimizden uzaklaştıraçak, mesleğe saygıyı azaltacak yöntemlerdir.

Saygılar.
Old 01-01-2010, 23:51   #53
ratiolegis27

 
Varsayılan

Zamanında Avukatlık sınavına karşı çıkıp,buna karşın halen avukatlık mesleğinin sorunlarından bahsedip duran zihniyetle tekrar karşı karşıyayız...
Öncelikle şunu iyi ayırmak gerekiyor;"avukatlık" hukuk fakültesi mezunu olmanın zorunlu bir sonucu değildir,bir MESLEKTİR.Tıpkı sınavla girilen hakimlik-savcılık,uzman hukukçuluk,müfettişlik,kontrollük,kaymakamlık vs. mesleklerinde olduğu gibi.Yada eğitim - fen-edebiyat okuyan binlerce insanın KPSSye girmesi,İBFF yada SBF mezunu yüzlerce insanın mali müşavir olmak için sınava aşamasını geçme mecburiyetinde olduğu gibi.
Bir an bir evladınız olduğunu ve onu özel üniversiteye gönderip meslek sahibi yapmak istediğnizi düşünün..Hangi bölüme gönderirdiniz?Şahsen ben eğitim,İBF değil hukuk fakültesine gönderirdim.Maalesef avukatlık mesleği;PARAYLA,sınavsız,en kolay ve rahat olunabilecek meslek haline geldi.
Bir arkadaş hukukçuların HUS'u kazanamadığı takdirde zabıt katibi olabileceğinden bahsetmiş.AH keşke olabilsek!Bir buçuk yıllık avukatım SSK'am yok,asgari ücret düzeyinde para kazanıyorum.Etrafımdaki bir çok genç avukatta böyle.Zabıt Katibinin sosyal güvencesi var,maaşı var,sabah 8 akşam 5 i var.Şimdi suç kimde?
-Baba parasıyla,hazır çevreyle,haksız rekabet sonucu çoğaldıkça çoğalan avukat arkadaşlarda mı?
-Çok yüksek puanlarla hukuk kazanıp,"dış şartlarımız"elverişli olmadığı için halen sürünen bizlerdemi?
-Her yere alyapısız ve plansız bir şekilde hukuk fakültesi açan Devlette mi?
Devlet tek taraflı tasarrufuyla her yere üniversite açabilir.Bu Anayasada güvence altıına alınmış eğitim hakkından kaynaklanır.Sorunun çözümü Hukuk Fakültesi sayısını azaltmak yada kontenjan kısıtlamasına gitmek değildir.Herkes hukuk okuyabilmeli,ama herkes avukat olamamalıdır.Bunu da ancak bir sınav belirleyebilir.Bir meslektaşımızın yazdığı gibi 'kazanılmış hak'kavramının arkasına sığınmadan herkesi kapsayacak,adil ve objektif bir sınava EVET.
Old 02-01-2010, 00:56   #54
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan HUS Hukukta Uzmanlık Sınavı

Sn. ratiolegis27 böyle zor bir ismi neden seçtiğinizi anlamadım.
bundan sonra size sayın 27 diyeceğim.

Buradaki sorun sizin bir avukat olarak kazanç sorununuz değil. Çok sıkıntıdaysanız bir sürü ücretsiz iş alıp müvekkillerinizin parası ile kaçabilirsiniz. Bu ülkemizde geçmişte çok yaşandı. Burada sorun HUKUKÇU OLABİLMEK.

bilmiyoeum kaç yılı mezunusunuz. Ben 25 yıllık avukatım ve hala avukatlık sınavına karşı çıkıyorum. Sizin de sınava tabi tutulmanıza karşı çıkmuıştım. Siz sınava girmek istermiydiniz?


Geçmişte (sanırın 84 civarı idi) hukuk fakültesi mezunları icra müdürlüğü sınavına alınmadı.

Tartışma çıktı bakanlık yahu hukuk fakültesi mezunu niye icra müdürü olsun ki mutlaka özel çıkar için olr dedi.

Şimdi başa dönersek:
Ben 25 yıllık avukatım. Avukatlık sınavının yanında olsaydım belki siz avukat olamayacaktınız. Bu bana ekonomik bir çıkar sağlardı ama sizin gibi bir insanla tartışma keyfinden mahrum ederdi. İyiki avukat olmuşsunuz.

Gelelim tartışmanın ikinci öğesine:
Avukat olduğunuz için mi sınav yanlısınız. Avukast değil de öğrenci olsaydınız sınavdan yana olur muydunuz?

Ben de avukatlık sınavından geçtim. Ama o sınav böyle bir sınav değildi.

Sanırım sizi öfkelendiren yeterince para kanamamak. Memur olmak için önünüzde bir engelin olduğunu varsaymıyorum. Ama hukuk fakültesini bitirmiş bir insanın hukukçu sıfatını alabilmek için sınavdan geçmesi gerektiğini de düşündüğünüzü düşünmek istemiyorum. Öyle bir düşüncenin doğru olduğunu düşünsem ben bunu 25 yıl önce yapar ve sizin avukat olmanıuzı engellerdim veya engellemeye çalışırdım.

Devlet kendi sorumluluğunu taşısın biz de kendi sorumluluğumuzu taşıyalım. Bu yeni yetiştirilen hukukçu çocukların hepsi benim çocuğumdur.


Saygılar.
Old 03-01-2010, 00:04   #55
Onur Pınar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Sayın Meslektaşlarım, Değerli Öğrenciler,

Sözü edilen toplantı konusunda bir akademisyen olarak bilgi sahibi olduğum için sizi de bilgilendirmek isterim. Ne yazık ki yapılmaya çalışılan şeyin iç yüzü hepinizi hayalkırıklığına uğratacaktır. Çünkü YÖK'ün planı şudur: Bir kişi, hukuk fakültesine diyerek girecek, üç yıl okuyacak ve bu üç yılın sonunda söz konusu sınava tabi tutulacak, bu sınavı geçemezse fakülteye devam edemeyip zabıt katibi olarak görev yapabilecek, eğer sınavı geçerse iki yıl daha okuyacak ve sınavlara girmeye hak kazanacak. Bunun hukuk fakültelerinin niteliğini yükseltmenin aksine daha da düşüreceğini çok iyi öngörebiliyorum. Ayrıca hukuksal güvenlik ilkesine de tamamen aykırı bir düzenleme olur bu, hukukçu olacağım diyerek giren biri zabıt katibi olacak bu sistemde. Biz hukuk eğitimi kesintisiz beş yıl olur da avukatlık sınavı getirilir diye beklerken getirmeyi düşündükleri çözüm buymuş, bunu şimdilik kamuoyundan gizlemeye çalışıyorlar. Ama ben bunu toplantıya katılan dekanımızdan doğrudan öğrendim. Umarım bunu gerçekleştiremezler, Türk hukukçular olarak kabusumuz olur.

Geçen hafta Medeni Usul Hukuku dersinde hocamız bahsetti bu düzenlemeden fakat biraz farklıydı. Hukuk fakültesi kazanılıp 3 yıl bitirildikten sonra fakülte öğrencileri uzmanlık sınavına katılıyorlar. Sınavda başarılı olanlar uzmanlaşmak istedikleri alanı seçerek (hakim,savcı,avukat) 2 yıl daha okuyorlar ve bu 2 yıl adliyelerde de çeşitli görevler alarak bir nevi staj yapıyolar. Tıp fakültelerine benzer bir sistem ancak yürürlüğe girmesi halinde uygulanabilirliği tartışılır. Bir diğer fark da Siz fakültelerdeki niteliğin düşeceğini yazmışsınız, hocam aksine 3. yıl sonunda yapılan sınavdan başarılı olmayan fakültelere uzmanlık için eğitim verme hakkı verilmeyeceğini dolayısıyla kendi üniversitesinde 4. , 5. yılı okuyamayacak olan başarılı öğrencinin uzmanlık eğitimi veren daha başarılı fakültelere geçiş yapacağını söyledi. Bu durumunda Fakülteler arasındaki rekabeti arttıracağını ve doğal olarak eğitim kalitesinin artacağını dolayısıyla mezun olan hukukçuların daha donanımlı ve eğitimli olacağını savundu.

Her iki anlatımda da aklıma o kadar çok soru takıldı ki... Saygılar
Old 04-01-2010, 02:59   #56
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan HUS Hukukta Uzmanlık Sınavı

Arkadaşlar merhaba;

Burada bir şeyleri yerine koyarak tartışmak zorundayız;

Şunu diyebiliriz: Hukuk üst yapı ile alt yapı arasına en sıkı ilişkiyi gerçekleştiren kurumdur. Ya da şöyle ifade edebiliriz: insanların üretim güçleri ile üretim ilişkileri çerçevesinde üretimden aldıkları payı düzenleyen kurallar bütünüdür.

Şimdi gelelim sorunun canalıcı noktasına;
Bir hukukçuyu nasıl yetiştirebiliriz?

Hukukçu roma hukuku yanında maliye ve ekonomi eğitimi de almalıdır. Bunun nasıl yapılacağı konusunda iddialı laflar edemem. Bu sistemin sorunudur.

Bildiğiniz gibi her hukuk sisteminin temel özelliklerinden biri güvenirlik ve sürekliliktir. Şu andaki hukuk eğitim sistemi bu özelliklerden yoksundur. T.C. ikinci hukuk fakültesini 23 de Ankara'da 3. Hukuk fakültesini 78 de İzmir'de kurdu. Bu arada Türk hukukçuları iyi yetişti. Literatürde bizim MK hukukumuz İsviçre'den almamıza rağmen Türk-İsviçre hukuku olarak anılır. Türk hukukçular bu gelişimde önemli katkılarda bulunmuştur. Bu bir eğitim anlayışıdır.

Geldik 80'e
Mantar gibi hukuk fakültesi kuruldu. Gerekçe: hukukçuya ihtiyaç var. Biryandan da idari yargıda değişim yapıldı "hukuk dersi alan herkesin idari yargı hakimi olması" yolu açıldı. Ben diğer arkadaşların yargıç olmasına karşı olduğum için söylemiyorum İşin doğru düzenlemesi idari yargıda maliyeciye de ihtiyaç vardır. Üyelerden biri maliyeci olmalıdır şeklinde olabilirdi. Bunu anlardım. Ama hukuk okumuş her yüksek okul mezunu idari hakim olarak atanabilir hükmünü anlayamam.

T.C. 55 yılda bir fakültenin açılmasına veya ihtiyaç olduğuna karar vermişken 80 darbesinden sonra yaklaşık 20 (bildiğim kadarı ile şu anda 50 civarında ve bazıları fakülte kurulum hakkına sahip olduğu halde altyapıyı (öğretim üyesi kadrosu sağlanamadışı için) sağlayamadıklarından eğitim vermiyorlar.) fakülte var. Bu bir komedidir. Canları istediğinde hukuk eğitimi verecekler. Hukuk eğitimi onların canlarının istemesine veya karlılık oranına mı göre belirlenecek?

Daha önceki ifadelerimde de belirtmiştim. Benim avukat arkadaşlarım dayak yedikleri halde sıkıyönetim döneminde cezaevlerine yeniden gittiler. Bunu yazılı sınavla açıklamak/seçmek gibi bir şans yok. Bu bir sorumluluk meselesidir.

Öncelikle eğitimin ciddiye alınması ve bu sorumluluğun, eğitimin insanlara verilmesi gerekmektedir. Bu zor bir şeydir. Savunma, her zaman düzene karşı olanı savunma görevi ile karşı karşıyadır. Ben sadece hacze gidip para kazanmak için avukat oldum diyemezsiniz. Yasal düzenleme de bir yerde sizi bu istemediğiniz şeye zorlayabilir. Bu çerçevede avukatlık mesleğinin sadece para kazanma aracı olarak görülmesine, müvekkile müşteri denilmesine, büroya dükkan denilmesine karşıyım. Avukatlığı sadece para kazanma aracı olarak gören arkadaşların bu tartışmadan uzak durmasını öneririm.

Bu nalamda hukuk eğitimi zorlaştırılabilir, 5 yıla, 8 yıla 10 yıla çıkarılabilir. Buna bir itirazım yok. Bunun yanında ciddi sistematik değişikliklerin getirilmesi gerekiyor.

Yaşadığımız şey nedir?
Birbirimize düşüyoruz. Yok o paralı fakülteyi bitirmiş ben Ankara mezunuyum.

Bunlar bizim tartışacağımız şeyler değil. Devlet bu insana bu diplomayı verip bir hak sağladı ise benim görevim o hakkı savunmaktır. O diplomayı alan insan benim düşmanım değildir. O da benim gibi ekmeğini kazanmaya çalışan bir insandır. Hatalı olan canım istediği kadar hukuk fakültesi açar, canım istediği kadar hukuk diploması veririm diyen anlayıştır.

Bizim; her gelen avukat benim pazar payımı daraltıyor diye bakmamamız gerekiyor. Bu bakış açısı ile en büyük düşmanınızın benim olmam gerekirdi. Hepinizin avukat olmasını engellemek için elimden yapmamam gerekirdi. Ama dediğim gibi hepiniz benim çocuğumsunuz. olay doğru çözümlendiğinde birbirimize düşman olmak yerine doğru çözümlere ulaşabileceğiz.

Sorun yahu arkadaş bana diploma verdin ama diploma (ehliyet) kullanabilmek için sınava girmen gerekiyor diyorsun. Ehliyeti niye verdin, niye sınava sokuyorsun diye sorabilmekte. Ehliyet zaten bir eğitim /sınav sonucu verilir. İkinci sınavın ne gereği var?

Saygılar.
Old 04-01-2010, 08:55   #57
kordelya

 
Varsayılan

Herşeyden önce ilk aklıma gelen şudur: yazılı sınavın sonuna mülakat eklerlerse artık hukuk okumayın gelecek nesiller, biz yanlış yaptık (kendi adıma konuşayım:ben)siz yapmayın!!!
Old 04-01-2010, 19:57   #58
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan HUS Hukukta Uzmanlık Sınavı

Gelelim asıl konumuza;

Yukarıda da ifade ettiğim gibi insanlara bir mesleki konuda diploma verdikten sonra o insanı sen bu mesleği ifa edebilirmisin diye sınava sokmak bana yanlış geliyor.

Öncelikle sorunun kaynağına inmemiz gerekiyor:
Sorun avukat sayısının fazlalığı veya yetiştirilen avukatların yetersiz olması mı? Hangisine evet derseniz deyin bunun sorumlusu o avukatlar değildir. Sistemdir.

Bir soru daha sorayım: Türkiye'de neden hakim açığı hiç kapanmaz? Bunun sorumlusu kim?

Arkadaşlar burada temel sorun yaranın kaynağını bulmakta. Bence şu aşamada en doğru düzenlemelerden birisi hukukçuların müdahale alanını genişletmektir. Bu genişletme hem fiili hem de ekonomik olmalıdır.

Fiili genişletme avukatlara savunmanın 3 lü ayağından biri olarak delil toplama vb haklar sağlanmalıdır. Savcının hakları ne ise avukat da aynı haklara sahip olmalıdır. Hatta fazlasına.

Ekonomik olarak baktığımızda:
Anımsarsanız yeni avukatlık yasası ile belli bir miktarın üzerinde sermayesi bulunan şirketler ile belli (anımsadığın kadarı ile 100) sayı üzerindeki kooperatiflere avukatla sözleşme yapma zorunluluğu getirildi. Bu hayata geçmedi. Kooperatifler üye sayısını 99 da tutuyor gerek görürse 2. kooperatif kuruyorlar. Aş ler açısından ise çoğunun sermayesi 5.000 Tl. ve yasanın uygulanması sürekli erteleniyordu. Son durumu bilmiyorum. Burada ciro kıstasının ve yeterli denetimin gündeme getirilmesi gerekir.

Ülkemizde insanlar avukata verilen parayı boşa giden para olarak görüyorlar. Paralarını alma umudu bittiğinde avukata gidiyorlar. Halbuki hukuki ilişkiler baştan düzgün kurulsa insanlar dava veya icra için avukatlara bu kadar başvurmak zorunda kalmaz. Mahkemelerin işi de hafifler.

Benim önerim tüm sözleşmelerin tarafların avukatları aracılığı ile düzenlenmesi gererektiği şeklinde bir düzenlemedir.

İlk bakışta bu öneri avukatların çıkarına gibi gözükse de tüm toplumun çıkarınadır. Hukukçular tarafından düzenlene sözleşmede hükümler daha belirli olacak ve yoruma ihtiyaç gösteren maddeler içermeyecektir. Bu çerçevede uyuşmazlık halinde taraflar anlaşabilecek, yargıya gitmek istemeyeceklerdir. Yargının da işi azalacaktır.

Saygılar.
Old 04-01-2010, 21:12   #59
yalcin3

 
Varsayılan

İktisat okuyanlara da devlet ekonomist olma hakkı vermiş ama neden direk bankalarda çalışamıyorlar,onların da zorlu bir sınava girmeleri gerekiyor?
Bu açıdan baksak bir de.
Old 05-01-2010, 00:30   #60
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan HUS Hukukta Uzmanlık Sınavı

Sayın ElSu sorun burada;

her yerde fakülte açıldı. Bu kadar para ziyan edildi (Ziyan edilen para toplumun ürettiği değerdir.) Sonra insanlara sen mühendis, avukat, iktisatçı olamazsın deniliyor. Burada en açık çelişkiyi eğitim enstütüleri oluşturuyor. Bu insanlar sadece öğretmenlik mesleğine yönelik olarak yetiştiriliyorlar. Mezun olduktan sonra sen sınava gir bakalım öğretmen olabilirmisin deniyor. İyi de bu insanlar bu diplomayı bakkaldan mı aldılar? senden aldılar.

Devlet bir fakülteyikuruyorsa bunu ihtiyacı nedeni ile yapmalıdır. Yoksa ben bukadar fakülte kurdum diye yapma hakkına sahip değildir. Üretime katılamayacak binlerce üniversite mezununun yılları ve emeği, benim de verdiğim vergiler ve emeğim heba edilmektedir. Ne uğruna? Hükümetlerin kendi propagandalarını yapması uğruna. Benim ifade etmek istediğim şey ekonomisti de hukukçusu da mezun olduğunda verilen emek karşılığı olarak bir güvenceye sahip olmalıdır. Birisi iyi yere gelir, toplumsal kariyeri yüksek olur, diğeri bunu başaramaz. Ama sonuçta hepsi ekonomist veya hukukçudur.

Burada herhangi bir kuruluşun meslek erbabı içinden en iyisini seçmek için sınav yapma hakkı olduğu tartışılabilir. Ama devletin kendi verdiği diplomayı çiğneyerek sen öğretmen olamazsın deme hakkı yoktur.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hukukçu uzmanlık sınavı? kapbana Meslektaşların Soruları 7 16-12-2009 21:17
Tıpta uzmanlık eğitiminin hizmet süresine dahil edilmemesi av.aslıı Meslektaşların Soruları 2 03-12-2009 17:47
İşleten ve İstihdam Edenin Sorumluluğu,Uzmanlık alanı dışında yapılan bilirkişilik ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 1 10-10-2009 22:54
Uzmanlık Alanı Tecavüzü Av.Dr.Yahya DERYAL Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu 30 12-03-2009 10:45
Sayın Opioid'in Başarısı - Tıpta Uzmanlık Sınavını Kazandı Armağan Konyalı Site Haberleri 25 30-12-2008 11:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09922409 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.