|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
Anket Sonucu: Avukata saldıran sanığı bir başka avukatın savunması bence | |||
Doğrudur | 1201 | 69,95% | |
Yanlıştır. | 516 | 30,05% | |
Oy Verenler: 1717. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 266) | |||
|
13-08-2009, 13:47 | #31 |
|
Sayın Meslektaşlarım,
Şu ana kadarki meslek hayatında ceza davalarına bakmamış biri olsam da avukata karşı yapılan saldırıda sanığın avukatlığının yapılması veya yapılmaması yönünde görüş veren meslektaşlarıma ben de konuya paralel 2 soru sormak isterim. Özellikle ikinci sorunun savunma yapılmaması yönünde görüş veren meslektaşlarım tarafından cevaplanmasını temenni ederim. 1- Teröristlerin bile savunma hakkının olduğu hatta birçok avukat tarafından da temsil edildiği bir ülkede avukata yapılan eylem neticesiyle savunulmaması gibi bir durum düşünülebilir mi? 2- Eğer isnad edilen suçu çekirdek aile derecesindeki bir yakınınız veya kıramayacağınız/geri çeviremeyeceğiniz bir dostunuz işlemiş olsaydı veya işlemese bile böyle bir suç onlara isnat edilseydi onların savunmalarını yapmayacak mıydınız? Saygı ve sevgilerimle, |
13-08-2009, 13:55 | #32 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben "Yapmazdım" cevabı vermiştim, bu soruya da "Yapmazdım" diye cevap vereceğim. Hani derler ya "Babam da gelse..." aynen öyle babam da gelse yapmazdım. Saygılarımla... |
13-08-2009, 14:38 | #33 |
|
Bir avukat bir avukata saldırırsa cevaplarınız değişir mi?
Saldıran meslektaşımız karşı tarafça ağır bir şekilde tahrik edilse, sinirleri fazlasıyla yıpranmış olsa artık kendisine hakim olamasa ve hiç tasvip etmediğimiz halde diğer meslektaşına saldırsa sonra gelip en yakın arkadaşı olan size, olayın gelişimini anlatıp beni savunmanı istiyorum dese yine de savunmam diyebilir miyiz? Sadece olayın mağduru avukattır diye savunmasını yapmam yapanı da kınarım bence çok iddialı bir söz .Her suç ve sanık vakıalar örgüsü içerisinde değerlendirilmeli ve korunması gereken hakları kime ya da neye karşı olursa olsun korunmalı. |
13-08-2009, 14:46 | #34 |
|
Duyurucu 1 İn görüşlerine katılıyorum, bu görüş ve bakış açısı eski avukatların vicdani ve ahlaki ölçütlerde meslektaşlarına karşı daha duyarlı olduğunu göstermektedir.Savunma hakkının kutsallığına gelince kutsallık köken olarak dini bir kavramdır.Anayasayada laik bir devlet olduğumuz belirtildiğine göre bu tür kavramlarla bir hakkın izahı uygun değildir.Yukarıda Fransa da bir örnek verilmiş. bakınız insan hakları konusunda bizden daha duyarlı olan bir ülkede bile avukatlar avukata saldırıyı maruz görmemişlerdir.En iyisi bu durumlarda baronun avukat atamasıdır.Hiç olmazsa bu durum gönüllü (özel müdafi) savunmaya göre daha kabul edilebilirdir.
|
13-08-2009, 14:50 | #35 |
|
Sevgili dostlar tüm cevaplarınız için teşekkür ederim. Ancak benim öncelikle sorduğum : sorguya girmeden önce baroya bilgi vermeyen avukat ; meslek kuralları 27/2 aykırı hareket etmiş mi olur ? Sanık sorgusu ''bir dava sayılırmı idi . Ve baroya bilgi vermemek ceza gerektirir mi ?
2. olarak konunun çok tartışılması nedeniyle dosyaya ilişkin yüzeysel bir bilgi vermek isterim bu davada meslektaşımız kendine saldırıldığını iddia etti. Ancak saldırıya uğrayanlar dışında görgü tanığı yok. Herhangi bir yaralanma yok. |
13-08-2009, 15:05 | #36 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın avukat esra son noktayı koymuş gibi... "Ben ne sordum siz neyi tartışıyorsunuz" diyor sanırım. |
13-08-2009, 15:27 | #37 | |||||||||||||||||||||||
|
|
13-08-2009, 18:29 | #38 |
|
Avukata saldıran kişinin avukatlığının yapılması etikmidir ? Güzel soru peki hırsızın , cinsel suçlarla yargılananların , adam öldürenin ....... bir çok can sıkıcı suç bunları ne yapacağız . Mesleğimizin çok zor olduğu bir gerçek ancak bazı dostlarımızın yazdığı gibi ben böyle avukata selam vermem , şunu yaparım bunu yaparım gibi sözler en iyimser tanımlama ile aşırı duygusal olarak nitelendirilebilir.
Hukukta bazı doğruların oluşumu yüzyıllar almıştır. Bunlardan biri de savunmanın kutsallığıdır. Bu öyle bir kenara atılabilecek bir doğru değildir. Aksini iddia eden HUKUKÇUNUN daha ciddi kanıtlar sunması gerektiğini düşünürüm. Avukatlara son yıllarda yapılan saldırıların arttığı inkar edilemez bir gerçektir. Ancak bunların sebeplerinin de iyice araştırılması gerekiyor. Karşılaştığım olayların birçoğunda vatandaşın gözünde avukatın değerinin ve saygınlığının azaldığı bir gerçek. Peki bu olayların bu hali almasında biz avukatların hiç mi suçu yok ? Yanlış yapan meslektaşlarımıza karşı ne gibi tavırlar alıyoruz . Yanlış yapan avukatın çevreye verdiği intiba diğer tüm meslektaşlarını zan altında bırakmıyor mu ? |
13-08-2009, 19:04 | #39 |
|
Üstadımız Av.Bahri Bayram Belen'in bilgisi dışında bir mail grubunda bu konuyla benzer bir konuda yazdıklarını aktarıyorum:
"Sonra bu avukat arkadaş ve Baro adına davaya katıldım. Avukatı vuran sanık, bením davamı avukatlar almıyor dedi. O zaman mahkeme başkanı "hem avukat vur hem avukat iste" dIye azarladı. Ben de kendisine müdafi atanması içïn süre verilmesinde ısrar edince beni anlayamadığını söyledi. Başkana ' savunma hakkının' aynı zamanda Mahkemenin varlık nedenı olduğunu anlattım." |
13-08-2009, 23:00 | #40 |
|
şovenizme gerek yok
'avukata saldıranı savunmam' (mı)
Hep demez miyiz bizim mesleği ayaklar altına alanlar var diye. Elbette birlik olmalıyız ama mesela haciz esnasında borçluya öde lan borcunu bilmem ne yaptığım adammı şeklinde küfür edip de sonra saldırıya uğrayan o avukatın arkasında durmamı kimse beklemesin. Meslek dayanışmasını başka yerlerde görmek isterim. Mesela benim müvekkillerime giderek ' ben sizin avukatlığınızı masraf almadan yaparım diyenlerin olmadığı ya da vatandaşa sizi kötüleyenlerin olmadı bir meslektaşınızı gördüğünüzde. Yoksa körü körüne bir mesleki dayanışmanın getirisi olmaz. Sonra demezler mi bu avukatların al birini vur ötekine... |
13-08-2009, 23:10 | #41 | |||||||||||||||||||||||
|
Savunma Hakkı’nın temelinde ve ‚Savunma Hakkı Kutsaldır‘ kavramının içeriğinde yönetenlere karşı verilen ve tarihten günümüze gelen, devletlerarası alanda son ifadesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde bulan bir gelişimin sonuçları yatar. Savunma Hakkı’nın temelinde ‚adalet‘ kavramı‘ yatar; Adil bir yargılama kaygısı yatar. ‚Ben bir avukata saldıran kimseyi savunmam‘ cümlesinin temelinde ise, o kşiyi sorgusuz sualsiz suçlu ilan etme yatar. ‚Bir meslektaşıma saldıran kimseyi temsil etmem‘ cümlesinin temelinde ne yatar peki? Savunma Hakkı ve Adalet Mefhumu ile bir meslektaşla dayanışma ve mesleğini koruma düşüncesinin çatışması yatar bence. Savunma hakkı ve adalet mefhumu ile mesleğin korunması konusunda bir karar vermek gerektiğinde hangisinden yana koyalım tavrımızı bir hukukçu olarak? THS’nin: "Adalet" idealine katkıda bulunmak hedefiyle yayınlanmaktadır ve adaleti en üstün değer kabul eden bir hukuk platformudur‘ ilkesine mi öncelik tanıyalım, yoksa ‚Avukatlık mesleğinin prestijine mi? Saygılarımla |
14-08-2009, 13:51 | #42 |
|
Ankete 2 günde 85 kişi kişi katılmış.Meslektaşların kendilerini yakından ilgilendiren bu konuya yüksek oranda katılımları sevindirici.Bu konu açılmışken sorunla ilgili alternatif çözüm önerilerini de gündeme getirsek nasıl olur? Tabi site yönetiminin bu konudaki görüşünü almak kaydıyla..
|
14-08-2009, 15:00 | #43 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Aynen katılıyorum. |
14-08-2009, 15:03 | #44 |
|
Ayrıca burada mesaj yazan arkadaşalrın çoğunluğu''yapmazdım'' derken anket sonucuna göre ''yapardım'' diyenler çoğunlukta.
|
14-08-2009, 15:08 | #45 |
|
Tüm yazılanları okudum.Ama -sanırım bende bir gariplik var-benim av.esra'nın sorusunu okuyunca ilk aklıma gelen avukata saldırının mesleki bir nedenle olup olmadığı yönünde idi.Eğer bir avukat mesleğinden değil de şahsi nedenlerle saldırıya uğramışsa, saldıran kişinin savunma hakkı engellenmemeli diye düşünüyorum.Avukata sadece "avukattır ne yapsa haklıdır " gözüyle bakmak açıkçası adalet anlayışıma ters geliyor.
|
14-08-2009, 15:22 | #46 | |||||||||||||||||||||||
|
Yazdıklarınızdan "Eğer bir avukat mesleğinden dolayı saldırıya uğramışsa, saldıran kişinin savunma hakkı engellenmeli." gibi bir sonuç çıkıyor. Böyle mi düşünüyorsunuz? |
14-08-2009, 15:26 | #47 | |||||||||||||||||||||||
|
Demek ki, fikrini yazarak belirtmek yerine, ankete katılarak belirtenler çoğunluktaymış. |
14-08-2009, 15:32 | #48 | |||||||||||||||||||||||
|
|
14-08-2009, 22:52 | #49 |
|
Olayımızdaki durumu ben de merak ediyorum ve avukatın mesleğiyle ilgili herhangi bir yetkisini kullanırken ya da kullanmaya çalışırken uğradığı haksız saldırı hepimiz için sinir bozucu ve affedilemez olurdu diye düşünüyorum. Ancak böyle bir durumda mesleki dayanışmadan bahsedilebilir, kişisel bir husumetten doğan herhangi bir olayda avukatın, "avukat" kimliğinin, karşı tarafın savunmasının yine bir avukat tarafından yapılmasına herhangi bir etkisi yoktur, olamaz da. Her ne kadar terörist örneği uç noktada bir örnek olsa da savunma hakkının her türlü durumda varlığını koruyacağını göstermektedir. Ben bazı meslektaşlarım kadar kesin çizgiler koyamam, katı konuşamam. Bahsedilen olayda avukatın karşı tarafında avukatlık görevini yapan meslektaşıma selamı sabahı kesemem... Savunma savunmadır, yasal bir haktır. Avukata saldıran birinin avukatlığını yapacak olan kişiye yasadışı bir şeyler yapıyormuş gibi davranmak biraz ağır olur gibime geliyor... Ama serbest avukatlığın en güzel yanı, iş ve müvekkil seçebiliyorsunuz
|
17-08-2009, 15:03 | #50 |
|
Herkesin tabiî ki farklı görüşleri ve kendince etik kuralları vardır. Bunun aksini düşünmek mümkün değildir. Ancak bu düşüncenin devamında, işin içinde hukuk var ise;
1)Anayasa madde 38/4 ‘e göre; “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” , 2)Ceza hukuku derslerinde anlatılan ve ceza hukukunun temel prensiplerinden olan herkesin savunulma hakkı olduğu, 3)Her olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiği, 4)Deliller toplanıp değerlendirildikten sonra mahkemeler tarafından hüküm kurulmasının beklenilmesi gerektiği, gibi hususlar dikkate alınmadan “ben savunmam, sorgusuna bile girmem” demenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu durum bence olsa olsa yargısız infaz ve intikam duygusunun tatmini olur, bu da bir hukuk devletinde olmaması gereken bir durumdur. Bu düşüncenin devamında da “yargılamaya gerek yok, asalım gitsin” denecekmiş gibi geliyor bana. Saldırıya uğrayan avukatların sayısı tabiî ki de ürkütücü boyutlarda ve kesinlikle bir önlem alınmalıdır. Tüm hukukçuların birlikte hareket ederek bu konuda, bir an önce önlem alınmasını sağlaması gerekiyor ama savunmam demek bence bu işin çözümü değildir. Çünkü bu duygusallık olur ve duygusallığı hukukla karıştırmamak gerekir. Ayrıca avukat davada gerçekleştirilen eylemin tarafı da değildir, olmamalıdır. Davada kendini taraf olarak görmeyen avukata da cephe almam. Çünkü avukat mesleğini yapmaktadır ve bu savunulma hakkının bir gereğidir. Ayrıca sayın erdemekmekçi'nin belirttiği kriterleri de dikkate almadan hareket etmek -üstüne basa basa söylüyorum- BENCE meslek kuralları ile bağdaşmayan bir durumdur. |
17-08-2009, 15:16 | #51 | |||||||||||||||||||||||
|
|
17-08-2009, 15:45 | #52 |
|
hem ben eksik yazmış olabilirim hem siz yanlış anlamış olabilirsiniz savunmamanın yanlış savunmanın gerekli olduğunu belirtmek istedim.
|
17-08-2009, 15:49 | #53 | |||||||||||||||||||||||
|
|
17-08-2009, 19:39 | #54 |
|
Bu başlık tatilde iken gözüme çarptığıve söz konusu durumu "mağdur" sıfatı ile yaşadığım için yazmak istedim.
14 ay kadar önce bir sabah ofisime giderken merdiven başında asansör beklerken saldırıya uğradım. Asansöre beklerken yanımda duran genç insana siz kaçıncı kata çıkacaksınız demek istediğimi hatırlıyorum, sonraki hatırladığım ise kendimi merdivenlere düşmüş bulmak ve ani bir baygınlık yaşdığımı ve acı hissettiğimi ve yanımda duran insanın bana yardım edeceğini sandığımı hatırlıyorum. Ama öyle değildi gözlerimi açmamla birlikte boğazımda koca bir el başımı merdivene dayadı ve omzuma asılı laptop çantasını zorla almaya çalıştığını farkettim. o anda durumu kavrayıp çığlık çığlğa bağırmaya ve direnmeye çalıştım. omzumdan çantayı aldı. Halbuki çantada o gün laptop yoktu ve eve çalışmak için götürdğüm kalın bir dosya vardı. peşinden koşarken hala bağırıyordum, sokağa çıktığında peşinden koştum, esnaf tanıdığı için durumu kavradı ve yakalandı. suç üstü işlemi yapıldı. yargılamaya gitmeden önce beni bir meslekdaşım aradı ve suçlunun avukatı olduğunu söyledi. kendimi O meslekdaşım yerine koydum.. mesleğimiz bunu gerektiriyordu mutlaka.. ama içimden kırıldım. yaşadığım travmatik bir olaydı.. suçludan korktum, bana değil çocuğuma böyle bir şey olsaydı diye düşündüm. sonrasında beni düşman bellemesinden korktum. bazen arada bir meslekdaşımın olmasından dolayı biraz daha rahatladım.Suçlu gasp eyleminden ceza yedi. Ben savunma avukatı olur muydum? bilmiyorum.. sanırım koşullara göre değişken bir durumdur. ama kırıldım. güzel bir durum değil. Kimsenin yaşamamasını dilerim. saygılar. |
18-08-2009, 08:03 | #55 | |||||||||||||||||||||||
|
Ama konu haciz olunca,doğal olarak borçlunun saldırılarından nasibimizi alıyoruz... |
18-08-2009, 08:14 | #56 |
|
Savunulma hakkının kutsal olduğunu düşünüyorum,biz avukatlar görevimizi yaparken birçok duruma etik değil değil hukuki açıdan bakmak durumundayız,bu olayada etik açıdan bakarsak elbette hoş bir durum değil,fakat mesleki açıdan sanık ne yaparsa yapsın savunulmaya hakkı var.
|
18-08-2009, 14:56 | #57 |
|
Sanık sıfatına geçtiği zaman ben de meslektaşıma saldıran birini savunmam ,
Ancak şüpheli mutlak suretle bir avukat desteği ile ifade vermelidir. Çünkü bu durumda sadece kendisinden o suçu işlediğine dair şüphe edilen kişidir. Sİzin yardım etmediğiniz bu insan ya masumsa ve yeterli desteği almadığı için aylarca cezaevinde tutuklu kalırsa ? Adaleti bireyler dağıtmaya çalışırsa , haksızlıkların ve pişmanlıkların ortaya çıkması kaçınılmaz olur. Saygılarımla... |
18-08-2009, 15:58 | #58 | |||||||||||||||||||||||
|
|
19-08-2009, 10:19 | #59 |
|
Şöyle diyelim , sonrasında pişmanlık duyacak da olsam şüpheli için soruşturma aşamasında görev alırım ancak iddianamenin kabulünden sonra kovuşturmada yer almayı reddederim...
Diğer bir bakış açısı ise o şahsı savunacak birilerinin illaki bulunacağıdır. [Forum kurallarının 9.maddesi gereğince kapatıldı-site yönetimi] bile 4 tane avukatı ( .... sözcülük yapan insanlar nasıl avukat sıfatını hala taşıyabiliyorlar anlayabilmiş değilim ama ) var ise , seri şekilde bize saldıran insanlar da hayli hayli kendilerine avukat bulabilirler... |
19-08-2009, 10:34 | #60 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben açıkçası bu hususu anlamakta zorlanıyorum. Hani toplumsal iş bölümü içerisinde bir takım işler vardır. Toplumsal hayatın sürmesi açısından gerekli ama kolay kolay herkesin yapmaya yanaşmayacağı işler. "Pis işler" diye anlandırılır çoğu kişi tarafından. Ama toplumsal hayatın sürekliliği için bu "işleri" yapmaya talip birilerinin olması gerekiyor değil mi? Kafaya pek takmıyoruz nasıl olsa bir yapan çıkar.Ya çıkmazsa?Sonucu tasavvur bile edemeyiz değil mi? Avukatlık mesleği de öyledir. Bir takım işler "pis işler" olarak görülüp "nasıl olsa bir yapan çıkar" demek "bu işleri" yapan meslektaşlarımızın şahsında mesleğin onurunu zedelediği gibi mesleğin geleceğini de tehlikeye atar. Ortada bir cenaze var ve "bir yapan çıkar nasıl olsa "diyerek kimse bu cenazeyi yüklenmeye yanaşmıyor.Kaldırılmayan cenazeler zamanla ne olur acaba.... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatın başka bir avukatla ücret sözleşmesi yapması... | sailor1981 | Meslektaşların Soruları | 3 | 09-09-2014 20:13 |
Avukatın savunma dilekçesinde başka bir avukata yalancı demesi | sailor1981 | Meslektaşların Soruları | 45 | 16-03-2012 10:50 |
ilamın icrasında başka avukata vekalet verilmesi | Aybüke Kağan | Meslektaşların Soruları | 10 | 28-08-2009 23:46 |
Avukatın avukata verdiği sözlü yetki | Avukat Canip Kazan | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-06-2007 16:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |