08-06-2010, 09:58 | #31 |
|
Sn.fatih_06
Almanya'daki açıköğretim hukuk fakültesi; "Fernuniversität Hagen" Yalnızca bu fakültenin öğrenci sayısı, 8.500'dür. Örnek olarak verdiğin Öğretmenlik ve doktorluk yerinde örnekler değildir. Şöyle ki, bu meslekler, mimarlık, mühendislik gibi "uzmanlık" niteliğinde mesleklerdir. |
08-06-2010, 20:15 | #32 |
|
Sayın üye18734
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.Almanya'daki hukuk eğitiminiz baz almışsınız.Kısaca Almanya'daki hukuk eğitimini anlatmak isterim.Almanya'da okula girersiniz ve en az 4 yılda(genelde 5-6 senede) okulu bitirirsiniz.Daha sonra 2 yıllık bir staj eğitiminiz olur.Daha sonra 5-6 ay gibi de ayrıca hukuk ile ilgili faliyet gösteren bir kuruluştan eğitim alırsıznız.Ayrıca üniversite eğitim sürece sonunda 5 tane yazılı bir tane sözlü sınavı geçmeniz de gerekir ki bunu beklemek de yaklaşık 1,5 yılınızı alır.Bu sınavlar sandığınız gibi kolay değildir.Yarı yarıya, hatta daha fazlası bu sınavları geçemez.Ayrıca staj yapacağınız yerin belirlenmesi de kolay olmamakta bunu da 2 yıla yakan belki de daha fazla beklemektesiniz.Ayrıca hukuk sınavını iki kez kaybeden birdaha bu sınavlara giremez ve şimdi ellerim bomboş şarkısını söylemekle yetinebilir.Bütün bu dediklerim 10 yılı bulur.Tabi iki kez kaybederek hakkınız yanmamışsa.Bazan 15 seneye bile çıktığı olur.Tüm bunlara rağmen Alman hükümeti şu sıralar sayının artmasından korkarak daha da kısıtlamalara gitmektedir.Şimdi siz Almanya'da böyle diye Türkiye'ye de Açık öğretim açarsanız olmaz.Çünkü birşeyi yapacaksanız ya tam yapacaksınız ya da hiç.Sizin o dediğiniz açık öğretim hukuk okuyanların ancak %20'si civarı hukuk fakültesi okumuş gibi değerlendirilebilir, zira dediğim sınavları ikinci hakkında da geçemeyen, kesinlikle hakimlik,savcılık,avukatlık yapamıyor.Ve ayrıca dediğiniz 8500 kişinin iki katı öğrenci zaten bir,iki seneye örgün hukuk fakültelerinden mezun olacaklar. İkinci konuya gelirsek.Üniverstenin amacı nedir diye sormak gerekir.Üniverstenin amacı kişiye bir konuda uzmanlık kazandırmaktır.Yani üniversitede her bölüm kişiye uzmanlık kazandırır.Tabi biraz da Türkiye'den kaynaklı.Daha önce belirttiğim gibi, sırf hukuk eğitimi almak değil de bütün bölümlerdeki hukuk derslerine daha fazla önem vermek daha yerindedir.Çünkü, daha önce değerli arkadaşlarımın belirttiği gibi herkesin hukuk eğitimi almasını sağlamak daha yerindedir.Hem hukuk fakültesinde bir final sınavında yedi sekiz sayfa yazı yazarak zorla geçen biriyle, açıköğretimde 20 tane, çoğu son 10 senedeki sorularla benzer test sorusunu çözerek geçen biri karşılaştırılamaz zaten.Hem de o normal fakülteden mezun olanların çoğu daha hiçbirşey bilmeyrekmezun oldukları düşünülürse, açıköğretim mezunları için durum vahim olur. Bir de genel olarak açıköğretim hakkındaki görüşümü beyan edeyim.Açıkça belirtmek isterim, açıköğretim öğrencilerinin büyük bir kısma okulu okumak için değil, askerliği kısa dönem yapmak, geç gitmek v.b. için okuyorlar.Ama tabiyki gerçekten hakkını vererek, örgün öğretimden daha iyi okuyanların da hakkını yememek lazım.Ayrıca Almanya gibi yerlerde, örgün öğretim okullara rahat girildiği için(en azından buradan rahat) açıköğretim dediğiniz okulları çalışanlar v.b. tercih etmektedir.Ama ne hikmetse orada açıköğretim, buradan daha zordur(giriş açısından).Zira burada açık öğretimin bir sınırlandırması bulunmuyor.Ve sınavları da karşılaştırırsanız gerçekten farkı anlayacaksınızdır.Yine Üniverste için bir sorunu daha söylemek isterim.Bu sıralar kontenjanlar yaklaşık yarı, yarıya arttı.Bizim istediğimiz ne?Herkesin üniversteye girmesi mi, yoksa herkesin üniversteye rahat bir şekilde girip, sonra iş bulabilmesi mi?Bu kadar üniverste mezunu işsizken, kontenjanların arttırılması rahatça o okula gireni bile rahatsız etmesi gerekir bence.Şimdi de bir hesaplama yapalım.Bir üniversite için öğrenci her yıl yaklaşık olarak en az 8-15 bin TL harcamakta.Ortalama 10000*4 yıl=40000.Buna bir de faiz v.b. ekle.Arkadaşlar 40000 harcayıp iş bulamamktansa, kırk bin TL ile bir iş kurarsın üniversite mezunundan rahat edersin.Bence sistem ne kadar mezuna ihtiyacın varsa o kadar öğrenci al.Boşuna insanların parasını da zamanını da çalma.Ve ille de okumak istiyorum diyenleri, iş garantisi vermeden istediği yerde okumalarına izin ver.Ama normal alacaklarına garantini ver ki bilsinler ve istemiyorlarsa boşa para ve vakit harcamasınlar.Başka şeylerde geliştirsinler kendilerini.Takdir sizin.Cevabınız için teşekkür ederim. |
15-06-2010, 09:32 | #33 |
|
Açıköğretim hukuk'un açılacağına inanmıyorum, böyle bir şeyin olması mümkün değil. Bu yıl Açıköğretim Adalet MYO yeniden açıldı ve yaklaşık 15 bin kişi bu bölüme kayıt yaptırdı, kayıt yaptırmalarının en büyük nedeni ise Dikeygeciş sınavı ile hukuk fakültesine geçmek. Hukuk fakültesi kontenjanı ise sadece 40 !! 15 bin kişi-geçmiş dönemlerde mezun olanları asymıyorum bile- 40 kişinin geçiş yapabileceği hukuk fakültesine hazırlanıyor, açıköğretim hukuk açılırsa kaç kişi kayıt yapar? bunu hayal bile edmiyorum!
|
21-06-2010, 22:21 | #34 |
|
merhaba, sayın meslektaşlarım; yüksek öğrenim dallarında program almak,bir ayrıcalıktır.''TCK..md=44 kanun bilmemek mazeret teşkil etmez.çıkmış-çıkacak her türlü kanunu ,her Türk vatandaşı bilmek le mükelleftir.''demek oluyor ki,Türkiye de yaşayan vatandaş hukuk bilmek zorundadır.
|
21-06-2010, 23:09 | #35 |
|
Yapmadiklari Bİr Bu KalmiŞti Bunu Da Yaparlar Zaten MesleĞİn Ne SayginliĞi Ne De NİtelİĞİ Kaldi Bİr De AÇikÖĞretİm Mezunlari Pİyasaya Dahİl Olur Barİ Herkese Hukuk EĞİtİmİ Verseler De Kurtulsak O Zaman Ne Hakİme Ne Savciya Ne De Avukata İhtyİyaÇ Kalir Bravo Devam Edİn...
|
28-06-2010, 09:03 | #36 |
|
Yaklaşık 5 yıldır Zabıt Katibi + İcra Müdürü olarak görev yapıyorum. Açık konuşmak gerekirse Avukat arkadaşlarımız bazen öyle isteklerle geliyorlarki insanın kahkahaya boğulası geliyor, Esas defterinin ne olduğunu bilmeyen, herhangi bir vatandaşın bile mantıkla çözebileceği bir konuda işi o kadar çok dallandırıp budaklandırıyorlarki tam bir labirente kendilerini sokuyorlar bazen insanın kimlik sorası geliyor yani insan inanamıyor Avukat olduğuna, burada anlatılmaz ama daha ne istekler ne taleplerle geliniyor bunu sizde biliyorsunuzdur. Tabi bazende öyle Avukat arkadaşlarla karşılaşıyoruzki genç olmasına rağmen en az 10 yıllık Hakimlerimiz, Savcılarımız kadar donanımlı daha bilgili yani her mesleğin içinde bu tür eksi ve artılar oluyor. Yani bunu örgün okuyan ve AÖFde okuyan olarak değerlendirmemek gerekiyorki bazen örgün okuyan 10/1 iken aöf okuyan ve kendini yetiştiren 10/9 oluyor bu kişinin kendisi ile ilgili kendini yetiştirmesi geliştirmesi ile ilgili diye düşünüyorum. Kişisel fikrimide sorarsanız tabiki örgün okuyan arkadaşlarımız her zaman aöf de okuyan arkadaşlarımızdan bir adım önde.
Şimdi bunları niye yazdım, açıklayayım. Mesleki kalite, mesleğe saygınlık sağlanacaksa önce ne ad ile adlandırılırsa adlandırılsın kolayca bir meslek örgütünün içine girip "A" yı bilmeden "Z" hakkında yorum yapılmasından kaynaklanıyor. Vatandaş hukuku bilmiyor ve bir Avukat tutuyor vatandaş zaten bilmediği için Avukatın yanlış bildiğinide bilmiyor sizde şahit olmuşsunuzdur ki bu şekilde kaç vatandaşın maddi manevi hakkı su gibi önünden akıp gidiyor. Hukuk Fakültesi mezununun çok olmasından ziyade Avukatlık yapacak değerli arkadaşlarımızın sıkı bir elemeden, bilgi birikim olarak ölçülmesinden sonra farkıl sistemlerle denetlenmesinden ve bunun içinde yeni bir model üzerinde çalışılarak mesleğin itibarının yükseleceğini düşünüyorum, sonuçta şuda varki çoğu Hukuk fakültelerinde özel üniversitelerde parası olan giriyor okula ve öyle veya böyle 4 sene değilde 6 senede para vererek okuyor ki okulu bitirdiği gün içi tamamen boş oluyor ve avukatlık görevini icra etmeye başlıyor düşünemiyorum bile ancak maalesefki oluyor ve halada olacak. Hayatın şu bildiğimiz meşhur şartları nedeniyle örgün okuyamayan arkadaşlarımıza bu fırsat sunulduğu zaman bir kaybın olmayacağını düşünüyorum. Günümüzde şu anda bile bir çok üniversite bence nakış gibi işleyerek Hukuk mezunu yetiştirmiyor iş sadece ticari boyutlarda değerlendirildiğinden parası olan okuyor parası olmayan ise maalesefki Üniversitelerin farklı bölümlerinde okuyor daha doğrusu okumak için okuyor, Hukuk eğitimi almak herkesin hakkı diye düşünüyorum, illaki her okuyanda Avukat olacak gibi bir anlayışa kapılmamalıyız, yani pastadan daha az pay alacağım düşüncesine kapılmamalıyız, herkes bir işe başlar ama herkes o işi bitiremez ve sonunda arkasını dönüp gitmek zorunda kalır, benim fikrime göre asıl hukuk okuyorak kaybeden kendisi olur, başka bir bölümü değerlendirmediğine, bazı örnekler verilmiş o zaman tıp, mühendislik, mimarlık, ben bu örnekleri yerinde bir örnek olarak görmüyorum, bu meslekler uygulama açısından tamamen hukuk fakültelerinin eğitiminden farklı, ama öğretmenlikde olabilir ancak bunun içinde önce sistemin daha donanımlı, daha nitelikli hale getirilmesi gerekir diye düşünüyorum, şimdi şöyle düşünelim bir Mali Müşavirlik, Kaymakamlık, Müfettişlik yapılan sınavlara açık öğretim mezunları girebiliyor iken Hukuk fakültesine girip neden Avukat olamasın burda amacım kesinlikle çok fazla tepki veriyorsunuz kendinizi arşta görmeyen sizin yaptığınız işi herkes yapar mantığında söylemiyorum, benim anlatmak istediğim sayının çok olmasından ziyade yapılan işe, mesleğe diyelim bir arkadaşımızın kabul edilmesi için ciddiyetle yeni bir sistem kurulması ve Avukatlık baro kimlik kartının her Hukuk mezununa verilmemesi hakedenin ve bu mesleği layıkıyla yükseklere taşıyacak gerçek hukukçu değerli Hukuk mezunu arkadaşlarımızın yapması. Diğer arkadaşlarımızda özel sektör olsun kamu sektörü olsun değişik birimlerde çok rahatlıkla görev alabilirler ki, bence açık öğretimin yaygınlaşması mesleği aşağılara değil yukarılara götürür en azından işi bilen ve bilmeyen ayrılarak hakeden hakkını veren kişiler bu çok önemli görevi icra etmeye devam eder. Arkadaşlar umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir, yanlış anlaşılmamışımdır, vakit darlığından hızlı bir yorum yaptım lisanda hata ettiysek affola ve herkese iyi çalışmalar diliyorum. |
01-07-2010, 12:24 | #37 |
|
Sayın Yusuf2010 yazdıklarıyla avukatlık yapabilmek için sınav şartı getirilsin mi getirilmesin mi sorusunu hatırlattı bana. Yazdıkları gerçekten haklı ve düşündürücü. Ben avukatlık mesleğinde kaliteyi düşüren anlayışın bir kısım yeni mezun arkadaşların hakim ve savcı olmak için şartlanıp, olmazsa en kötü ihtimalle avukat olurum düşüncesi olduğunu sanıyorum. Avukatlık stajını başlatıp,staja devam etmeyerek ya da sadece adliye stajına devam edip avukat yanındaki stajına gitmeyerek hakimlik sınavına hazırlanan bir çok insan olduğu bir gerçek. Hal böyle iken, zaten bıçak sırtı bir iş olan hukukçuluk mesleğinin açık öğretim fakülteleri açılarak daha da zora sokulmaması gerekiyor kanımca. Burada hiçbir avukatın pastanın payı küçülmesin diye olumsuz yorum beyan ettiğini düşünmüyorum. Kaldı ki Açıköğretim fakültesi açılırsa ; mezunlar sadece avukat olmak zorunda da değil. Ben de mesleğe başladıktan sonra kişilerin kendisini geliştirmek için çaba sarf etmesi gerektiğini düşünüyorum ama alt yapı iyi oluşturulmadığı takdirde bu mümkün olmayacaktır.
|
01-07-2010, 12:31 | #38 |
|
Bence hiç fark etmez.
Adamın birisi tam 5-6 yıl sahte avukatlık yapıyor ve yanında 3-5 tane de gerçek avukat istihdam ediyor. Ne istihdam ettiği avukatlar fark edebiliyor, ne de mahkemeler... Bunun tek bir izahı olur: Türkiye'de mahkemeler ve hukuk nezdinde avukatın varlığı ile yokluğu belli değil! Varlığı belli olsaydı, sahtesi hemen anlaşılırdı. Bu itibarla ha anlı şanlı hukuk fakültesinden mezun olmuşuz, ha açık öğretim fakültesinden hiç fark etmez. Ağlanacak halimize... |
12-07-2010, 16:09 | #39 |
|
yani ben gerçekten yapılan yorumlara şaşıyorum.sanıyorum tuzu kuru birtakım hukuk camiasının "nitelikli" kişileri açık öğretime sıcak bakıyorlar.o zaman tıp fakültesinin de açık öğretimi olsun niye olmuyo ki eğitim ve öğretim hakkıda engellenemez diyoruz zaten,bu kadar da bir öğrenimi ayağa düşürmek kadar saçma düşünceler olamaz.avrupada varmı hukuk fakültesinin açıköğretimi ne zor şartlarda okunuyo yurtdışında çünkü gerçek anlamda nütelik sağlamak hukuk fakültesinin çokluğuyla olacak bir şey değil alelade insanlarında okuyabileceği bir okul değil işletmenin açıköğretimi varda noluyo memleket işsiz işletme iktisat mezunlarıyla dolu kaçı kendi mesleğini icra edebiliyor,gerçekçi olmak ülke koşullarını iyi değerlendirmek gerekiyor.
|
12-07-2010, 17:00 | #40 | |||||||||||||||||||||||
|
İroni yapıldığını anlayacağınız umularak yorum yapılıyor. Ayrıca "tuzu kuru-tuzu yaş" gibi meslek mensuplarını tasniflere tabi tutmanızı yadırgadığımı belirtmek zorundayım. |
12-07-2010, 17:06 | #41 | |||||||||||||||||||||||
|
Hukukçu olmak, gerekli bilgiyi alabilmek ve genel hukuk mantığına sahip olabilmek, tabi ki eğitim ve öğretim ile mümkündür.Ama bu eğitim ve öğretimi alabilecek, IQ gerektirir öncelikle.Açık Öğretim Fakültesine, Devlet Üniversitelerini kazanabilecek puan ile öğrenci alınırsa, pratik olmadan, kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunabilirse o kadar hukukçu olunur kanaatindeyim.Zaten yeterince düşmüş olan kalitemiz ve saygınlığımızın biraz daha düşürülmesine şiddetle karşıyım.Selamlar |
13-07-2010, 10:06 | #42 |
|
Henüz Açıköğretim Hukuk Fakültesinden mezun olupta herşeyi berbat eden biri yok ortada değil mi?
Bu ülkenin herşeyden önce özellikle günümüzde Hukukçulara gereksinimi vardır, yanılıyor muyum? Çok fazla avukata gerek yok diyor avukatlar, neden? Herkes hukuk bilsin, bunun kime ne zararı var? (Ki hukuk bilmekle, avukatlık ayrı şeyler) Sn Admin in önerisini bu yönde takdir etmemek imkansız. Korkmaya gerek yok, sakin olun. Açılması ihtimal fakültelerden mezun olacak ''niteliksiz'' hukukçular, belli üniversitelerden mezunların ekmeğini elinden alamaz, alamaz değil mi? O zaman paniğe ne gerek var? Eğitim hakkı engellenemez, o kadar üniversite açılırken de herkes itiraz etmişti, ne gereği var demişti? Ama halen ülkemizde şu an ki hukuku daha ileriye taşıyabilecek kaç hukukçu var? Bunu da düşünmek gerekli. Hukuk Fakültesi mezunu olmak, illa ki avukatlık yapmayı gerektirmez. Hukuk Fakültesi Hemşire arkadaşım, mezun olduktan sonra staj bile yapmadı. Avukat olmak istemediğini söyledi görevine devam etti. Şimdi çok büyük bir hastanenin hukuk danışmanlığını yapıyor, çalışanlar ve hastaların hukuk anlamında hakları için, kendisine saygı duyuyorum. Kötü örneklerden bahsetmek yersiz diye düşünüyorum ama söylemeden de geçemiyorum, Hakim karşısında müvekkilini savunurken iki cümleyi yan yana getiremeyen, kızarıp bozaran, hatta duruşma salonundan korkan kaç tane avukat gördüm... Muhakeme yeteneği sağlam, vaktini tamamen araştırmaya, öğrenmeye ayırabilecek birçok kişi girer açıköğretim fakültesine, çalışır, araştırır, bir Hoca dan değil de, kendi girişimiyle birçok kaynaktan faydalanır. İyi bir avukatın yanında stajını yapar (bu durumda bence en az 2 yıl olmalı) avukat olmak istiyorsa mesleğini öğrenir. Üstüne bir de yeterlilik sınavını da ( yok henüz ortada birşey ama iyi birşey yapılmak isteniyorsa bence öyle olmalı) geçer. Mesleğini de gayet güzel yapar. Neden endişeleniyoruz ve işinde iyi ''nitelikli'' avukatlara kızmaya başlıyoruz anlamıyorum. Nitelikli, çalışkan, yenilikçi, azimli, idealist hukukçulara gereksinimimiz var, hep olacak. Yukarıda saydığım sıfatların hiçbiri fakültelerde kazandırılmıyor. Açılsın, gireceğim. ''Tuzu Kuru'' ''Nitelikli'' bir avukatın yanında da staj yapacağım, kimse endişelenmesin, kimsenin ekmeğini almam, kendi ayağıyla gelir iş... |
13-07-2010, 11:17 | #43 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Nur Deniz,
Mesleğinizi sevdiğinizi biliyorum ve layıkıyla yaptığınıza inanıyorum Ve bu sebeple merak ettim ; neden "tıp fakültesinde" değil de "hukuk fakültesinde" okumak istiyorsunuz? Hazır yazmaya başlamışken Sayın üye18734, bu yazdıklarınız:
Halen ısrarla belirtmek istiyorum:
Saygılarımla... |
13-07-2010, 12:54 | #44 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn Hades, Tıp Fakültesi benim mesleğimin devamı değil ki. 4 yıllık fakülteler var hemşirelik ve ebelik üzerine, mesleğimde fakülte eğitimi düşünseydim bunlardan birine girerdim.Kaldı ki neredeyse 13 yıldır memurum, işimi bütün olumsuzluklarına rağmen seviyorum. Hem de öyle kolay da değil, oldukça yüksek puanlar gerekiyor. Cümlemin sonundaki bu im görülmedi sanırım. Benim Hukuk Fakültesi mezunu olmak gibi bir ısrarım yok, ya da dayanamadığım bir isteğim yok. Buraya yazmamdaki amaç, olur ya girmek isteyen olursa bu şekilde açılacak fakülteye daha ortada birşey yokken gereksiz eleştiriler. Ola ki açıldı açıköğretimde hukuk fakültesi ve birçok kişi kayıt yaptırdı. Kim engelleyebilir? Mutlaka avukat, hakim ya da savcı olmak için okumayacaktır belki de insanlar. Bu isteğin önüne de kimsenin geçebileceğini sanmıyorum. |
13-07-2010, 13:11 | #45 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Nur Deniz, Görüşlerinize saygı duyuyorum ve katılmadığım zaten belli olduğundan uzun uzun yazıp gereksiz kirlilik yaratmayayım Diğer yandan yanlış anlaşılmak istemem; "Tıp Fakültesi"ne mesleğinizin devamı demedim; bu şekilde bir iddiada bulunmak komik ve saçma olurdu zaten Sadece -sevdiğiniz- mesleğinizi icra ettiğiniz alana "hukuk fakültesine" nazaran daha yakın sayılabilecek bir alan olduğu için "tıp fakültesi" yazdım Saygılarımla... |
13-07-2010, 14:38 | #46 |
|
12 Eylül sonrası. Askeri yönetim. Dediler ki, "her yıl binlerce öğrenci üniversite sınavında açıkta kalıyor". Hemen bulundu çözüm: Tüm üniversitelerde kontenjan 2 katına çıkarılsın. Ne öğretim görevlisi sayısı düşünüldü, ne laboratuar, ne sıra-sandalye... Bir de af çıkarıldı aynı yıl; Hacettepe'de 30 kişilik laboratuara 130 kişi doluştuk...
Sonra "açık öğretim" icad oldu. Avrupa ülkelerindeki üniversite mezunu ortalamasını yakalayacaktık ya... Yıllar içinde birçok bölüm eklendi "açık öğretim"e, öğrenci sayısı giderek arttı. Yalnızca "açık öğretim" değil, örgün öğretim de nasibini aldı "madem üniversite kapısında bekleyen çok, hadi bakalım" mantığından. Özel üniversiteler de kurulunca "hocalar" oradan oraya koşuşturmaya başladı ders için. Üniversite bilim yapılan yer miydi, yoksa meslek kazandıran bir yer mi, aklı karıştı ülkenin. Mezunlar arttıkça, diplomalı işsizlerle doldu her yer. "İş olsun da...", razıydı herkes. Ziraat Mühendisi sekreter gördüm, şaka değil. Peki nereye vardık? Evet, üniversite mezunu ortalamamız arttı. Yeterli mi bu? Salt istatistiğe bakarsak yeter; ya insan kalitesi? Her fakülteyi "açık öğretim"de açabilirsiniz; "ben yaptım, oldu" dersiniz, şöyle iki adım geri çekilip bakarsınız, "ellerime sağlık, güzel olmuş" diye övünürsünüz... Ama biliyor musunuz, anadilini kullanmayı bilmeyen üniversite mezunları sayısı hiçbir istatistikte yer almıyor... |
13-07-2010, 14:54 | #47 | |||||||||||||||||||||||
|
size tamamen katılıyorum ,gerçek bir hukukçu ülke sorunlarını,ülke gerçeklerini gözardı etmez. |
13-07-2010, 14:54 | #48 | |||||||||||||||||||||||
|
Mesajınıza komik, saçma ya da gereksiz kirlilik gibi bir anlam yüklemedim ben de zaten Sn Hades. Yalnızca sorduğunuz için yanıtladım. Ve Tıp Fakültesi yerine tercih olarak neyi seçeceğimi söyledim. Ama söylemeden duramayacağım, lütfen kusura bakmayın, sevdiğimiz bir mesleği yapıyor olmak, Hukuku da sevmeyeceğimiz anlamına gelmez. Bir örnek: Sn Hades mesleğinizi seviyorsunuz, neden hakimlik, savcılık ya da akademik kariyer düşünmediniz? gibi... Yoksa kendimle de işimle de barışık bir insanım, sadece söylenenleri haksız çıkarmak adına açıköğretime hukuk fakültesine kaydolarak uzun bir maratona zaten girmem. Kimse endişelenmesin. Ha! Madem girmeyeceksin neden girmeyi düşünenleri destekliyorsun diye sorabilirsiniz, bu da kişilerin seçimlerinin hayatını etkileyeceğini, eğitiminde herkesin hangi alanda alacağına bir diğer kişinin karışamayacağı yönünden düşüncemden kaynaklanmaktadır. İyi bir atasözü vardır Anadolu da; Ölüye rahmet gelsin de nereden gelirse gelsin!... diye. Katılıyorum, insanlar işlerinde etkili güzel, doğru, verimli ve olması gerektiği gibi çalışsında kim nereden mezun olursa olsun. Müvekkiller avukatlarını mezun oldukları okullara üniversitelere göre seçmez, seçmemeli de... Saygılarımla. |
13-07-2010, 15:10 | #49 |
|
Şunu merak ediyorum; Üniversitelerin Hukuk Fakültelerinde yeterli eğitim, gerçekten uzman kişilerden ders alınması, pratikte ve bilgi olarak her üniversiteden bütün mezunlar memnun mu?
Eğer size şu an ki fakülteler her açıdan yeterli geliyor ise diyecek birşey de yok zaten. Bu konu tartışılamaz. Sn Aladağ a; Gerçekten yaparlarsa ve gerçekten fakültelere nazaran daha iyi hukukçular yetişirse ne yapsınlar, övünmesinler mi? Bence utansınlar. Devlet desteği haricinde bu ülkede insanlar kendini daha iyi yetiştirebilirse, buyrun size eğitim faciası... Denemeye değer... |
13-07-2010, 23:27 | #50 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Nur Deniz, "Beterin beteri vardır" derler. Beter bile bunca zarar verirken (hukuka, insanlara, ülkeye...), ben beterin beterini istemiyorum. |
14-07-2010, 19:25 | #51 | |||||||||||||||||||||||
|
Maddi sorununu aşmış, sadece bu işten öğrenmenin keyfini alabilmek için, açıköğretim hukuk bölümü mezunu biri size gelse, ''etkin'', ''zeki'',''çalışkan'', ''idealist'', ''farklı'', ''azimli'', ''sadece öğrenmeye endeksli'', ''kurallı'', ''dengeli'', ''sizden maddi beklentisi de olmayan'', '' Sn Aladağ, ben açıköğretim hukuk bölümü mezunuyum, avukatlığı meslek olarak istiyorum, sizden de bu konuda yardımınızı istiyorum, stajyeriniz olabilir miyim? '' dese. Sizin de aklınıza yatsa, cevabınız ne olurdu merak ediyorum? |
14-07-2010, 19:38 | #52 | |||||||||||||||||||||||
|
Cengiz Bey, (olmaz ya eğer olursa) Açık Öğretim Hukuk Fakültesinden mezun olan bir kişiyi kabul etmez ve muhtemelen stajını da öğrenimi gibi "açık açık" yapmasını önerir, bence... |
14-07-2010, 19:49 | #53 | |||||||||||||||||||||||
|
''Olmayacak şeyi'' ''Olduranlar'' buna da bir çözüm bulur, ''açık açık'' her serbest çalışan avukatın yanına ''zorunlu stajer kontenjanı'' açarlar, en az birini istihdam etmesi koşuluyla.. İşte o zaman yandı gülüm keten helva... (İyi ki hükümette filan değilim, hiç beğenmedim kendimi.) |
14-07-2010, 19:51 | #54 | |||||||||||||||||||||||
|
(Olmaz ya eğer olursa tabi ki) Açık öğretim Hukuktan mezun olanları mı istihdam edeceğiz? Allah dağına göre kar verirmiş. Muhakkak avukatlara o sabrı da verir diye düşünüyorum. |
14-07-2010, 19:54 | #55 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
(2) Sevin tabii; insanların "hukuk sevgisiyle alakalı" bir yorumum yok; olamaz da... (3-4) Mesleğimi sevdiğim için belirttiğiniz meslekler de dahil olmak üzere kendi alanımda veya farklı bir alanda başkaca hiçbir mesleği yapmayı düşünmedim; düşünmem. Lakin başka bir meslek seçecek olsam; bu mesleğin eğitimini, ilgili bölümün bulunduğu en iyi üniversiteye girerek gerçekleştiririm (5-6) Böyle bir soru sormam; isteyen istediği hususu destekleyebilir. Bence de herkes, istediği alanda eğitim alabilir; yani isteyen hukuk fakültesinde okuyabilir. Ama belirttiğim sebeplerle açıköğretim hukuk fakültesi açılamaz, açılmamalıdır. (7) Güzel laf; rahmet okuma niteliği olan herkes ölüye rahmet okuyabilir; bence bir mahzuru yok (8) Bu aşamada müvekkillerin seçimi beni hiç ilgilendirmiyor; ben, mesleğimin kalitesizleştirilmesine karşıyım.
Saygılar... |
14-07-2010, 20:06 | #56 |
|
Sn Hades,
Sanıyorum ben anlatamadım, açık öğretimde hukuk bölümü açmayı düşünen ben değilim. Üstelik açılmış olsa da girmeyi düşünmüyorum. (Bu konuda size katılıyorum hatta, eğitim, sağlık ve adaletin en yüksek derecede eğitime tabi tutulması kanaatindeyim.) Benim mesajlarım eğitim sistemine (buna üniversiteler de dahil) göndermeydi. ''Yapamazsın, olamazsın, beceremezsin'' diye diye çocuklarımızın bütün becerilerini bitiren bu eğitim sistemi yerine, bireysel çabalarla daha etkin olabileceklerini düşünmekten de kendimi alamıyorum. Siz de takdir edersiniz ki bu da benim görüşüm. Bir tek benim söylemimle bölüm açılmayacağı gibi, açılacak bölümlere de bu tür tartışmaların etkisi olacağını da düşünmüyorum. Yazmaya devam ettikçe sanıyorum mesajlar kişiselleşecek, bu nedenle yanıt yazarsanız, ben de yanıt yazmazsam lütfen saygısızlık olarak nitelendirmeyiniz. Saygılarımla... |
14-07-2010, 20:09 | #57 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence siz fazla zekisiniz, açık öğretime sizi kabul etmezler. |
14-07-2010, 20:26 | #58 | |||||||||||||||||||||||
|
Bana yönelik yazılan şeylere cevap vermek gibi kötü bir alışkanlığım var; aksi takdirde şahsınızı hedef alıp size yönelik bir yazıyla konuyu kişiselleştirmek gibi bir amacım yok... Neyse... Oscar Wilde ne demiş: "Ne kadar çok kişi benimle aynı fikirdeyse, o kadar çok yanıldığımı düşünürüm." Dolayısıyla paylaşımınız için teşekkürler Saygılar... |
14-07-2010, 21:42 | #59 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn Hades, 43. mesaj itibariyle bu kötü alışkanlığı ben de kazanmış bulunmaktayım, bakınız daha öncesinde hiç isim geçen mesajım bulunmamaktadır. |
14-07-2010, 21:45 | #60 | |||||||||||||||||||||||
|
O zaman Avukat olma yolundasınız... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
hukuk fakültesi öğrencisi okuduğu sırada hukuk danışmanlığı yapabilir mi? | milestone | Hukuk Soruları | 11 | 27-10-2010 13:37 |
selcuk üni.hukuk fakültesi ögrencisiyim: konyada hukuk bürosunda çalışmak istiyorum | rabia. | Adliye Duvarı | 0 | 16-06-2007 23:56 |
Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi Kış 2007 sayısı Makaleler Listesi | Av. Ramazan Çakmakcı | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 09-02-2007 21:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |