THS İtiraf.com

Alıntı: Yazan persona sigara icenlerin artik toplu yerlerde yerlerinin olmadigini dusundugumu , itiraf ediyorum...

Biz sigara içenleri yakında sabun yapmak isteyenlerin de çıkacağını düşündüğümü ve buna çok bozulduğumu, itiraf ediyorum.


Not: Sigara konusunda hazır bir forum olduğunu bundan sonra sigarayla ilgili yazıların oraya yazılması gerektiğini düşündüğümü de itiraf ediyorum.

Alıntı: Yazan persona 1 temmuz itibariyle, ingilterede butun publarda , kafelerde kisaca butun kapali yerlerde sigara yasaginin yururluge gecmesinden dolayi cok mutlu oldugumu ... bizim devletimizinde, bu zehir tacirleriyle savasmak yerine , onlarla ortak olup ( ucuz sigaralar satarak) kendi vatandasini zehirlemekten vazgecmesini istedigimi. sigara icenlerin artik toplu yerlerde yerlerinin olmadigini dusundugumu , itiraf ediyorum...

Yurt dışında yaşamanın en çok bu yönünü sevdiğimi İ.E.
Bir gün geri dönersem ya da başka bir ülkeye gidersem bu yönün kararımda etkisi olacağını da İ.E.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Biz sigara içenleri yakında sabun yapmak isteyenlerin de çıkacağını düşündüğümü ve buna çok bozulduğumu, itiraf ediyorum.

Böyle bir sabun güzel kokmayabileceğinden pazarda şansı olmayacağını düşündüğümü itiraf ediyorum.

sayin AHU nun avatarindaki ATIN nereye dogru kostugunu merak ettigimi itiraf ediyorum

Sigarayla İlgili itirafları sigara içerken okuduğumu itiraf ediyorum.

Sigara konusunun bu forumda çok uzadığını;

Bu nedenle sigara ile ilgili tez-antitez-sentezleri bulunanların aşağıdaki Hukukçular ve Sigara Kullanımı başlıklı foruma büyük bir keyifle yazacaklarını;

Böylece benim bu forumdan diğer foruma mesaj taşıyarak zaman kaybetmeyeceğimi;

Düşündüğümü itiraf ediyorum.

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...ghlight=Sigara

Saygılarımla

Daha once , diger forum konulariyla alakali 10 larca itiraf yapildigi halde neden o konularin ilgili bolumlere aktarilmadigini , sigara konusunu bu kadar ozel bir konu yapan seyin ne oldugu anlamak istedigimi, bu konuda bu sayfalarda yazilan yeni hukuksal gelismeler isiginda yapilmis taze goruslerin miyadInI doldurmus bir forum bolumune aktarilmis olmasini anlamadigimi, uzunlugun neye gore belirlendigini bilmek istedigimi, yoksa itiraf.com da belli bir sayfa siniri olupta bu sayfalarin bosa harcanmak istenmedigini dusundugumu, bir de hangi konularda itiraf edebilecegimizin yazili bir listesinin yayinlanmasini istedigimi itiraf ediyorum...(yukarida sadece din ve siyaset konu disidir demis olsa bile)

saygilar

Sabahtan beri toplantı resimlerini Adminimize göndermeye çalıştığımı, ancak çok fazla oldukları için mümkün olamadığını bu yüzden resimleri Picasa'ya yüklediğimi , bu nedenle ilgililere ulaştırmakta geciktirdiğimi İ.E.

Hala sıgara içmediğimi, içenlere gıcık olduğumu...

Sayın Mehmet Saim Dikici'ye nedense katıldığımı belirtmeden edemiyceğim. Ben de on aydır sigara içmiyorum. Sigarayı bıraktığıma çok pişmanım ama artık iş işten geçti. Sigara içenlere kıl oluyorum. Sinirlerimi bozuyorlar. Bunu itiraf etmekten müthiş bir keif aldığımı itiraf ediyorum.

Bu sıralar hiç teşekküre layık görülecek yazı yazmamış olmamın nedenini merak ettiğimi itiraf ediyorum

Çocukken Red Kit'e aşık olduğumu;annem,tüm seriyi sobasında yaksın diye eve temziliğe gelen ablaya verdiğinde günlerce hüngür hüngür ağladığımı;halen gittiğim her büyük kitabevinde gözlerimin Red Kit serisi aradığını İ.E. Bulan olursa bu mütevazı kahramanlara aşık avukata haber versin lütfen

"I'm a poor, lonesome cowboy,
I've a long long way to home...
and this poor, lonesome cowboy,
has got a long long way to home...

Aaa artik kendimi tutamiyorum..
Ben de gunde iki pakete yakin sigara icerken uc sene once sigarayi biraktigimi itiraf etmek istiyorum..

Sigarayı bırakalı 5 yıl olduğunu,sigarayı bırakma kararı verdiğimde elimde ve çekmecemde iki pakit sigara olduğunu, israf olması diye bunları bitirdikten sonra sigarayı bıraktığımı,evdeki masanın üzerinde bir paket sigaranın günlerce beklediğini,eve misafir gelip gittiğinde içerek bitirdiklerini, o gün bu gündür içmediğimi,içenlere kıl olmadığımı, ancak sigara paketi elime geçtiğinde içindeki tüm sigaraları ters çevirdiğimi,bu nedenle bir çok arkadaşın dalgınlıkla sigarayı tersten yaktığını....

Alıntı: Yazan persona sayin AHU nun avatarindaki ATIN nereye dogru kostugunu merak ettigimi itiraf ediyorum

Batıya gidiyoruz atımla..


'I'm a poor lonesome cowboy
I'm a long long way from home
And this poor lonesome cowboy
Has got a long long way to roam
Over mountains over prairies
From dawn till day is done
My horse and me keep riding
Into the setting sun'

Sevgili Persona'nın bu itirafının okuyunca böyle demek için hazırlandığımı, ama önce kalan itirafları da okuduğumu, bunları okurken *sinequanon*'un Redkit ile ilgili itirafını görünce tesadüfün bu kadarına pes dediğimi...

ben doğuma gitmeyi tercih ederdim Zira batıda hayvan hakları diyip ata binmeği de yasaklayabilirler )

Alıntı: Yazan Av.Turan ben doğuma gitmeyi tercih ederdim Zira batıda hayvan hakları diyip ata binmeği de yasaklayabilirler )

Haritaya göre atımın yönü batı. Ayrıca ben de Mersin'den İstanbul'a taşınan yalnız, zavallı bir kovboyum Hah bunu da burda İ.E.

AhuSa nın İstanbul'da ne yaptığını şiddetle merak ettiğimi itiraf ediyorum

Alıntı: Yazan Ahmet Yıldırım AhuSa nın İstanbul'da ne yaptığını şiddetle merak ettiğimi itiraf ediyorum

AhuSA'nın İstanbul'da bir kendisinin eksik olduğunu farkedip, ani bir kararla oraya taşındığını i.e.

Sayın Ahu'nun atının motorunun kaç beygir gücünde olduğunu , günde pardon kilometrede kaç kilo saman pardon kaç litre benzin yaktığını,arada bir koşmaya ara verip vermediğini,bu hızla koştuğu takdirde amerikaya kaç saatte varacağını, düşündüğümü ama bir türlü şin içinden çıkamadığımı...

Bugün sabah saat 9'30 itibarı ile evdeyken duvara çarptığımı ,bu çarpmanın etkisiyle burnumda şişlik ve morluk meydana geldiğini,ben can derdine düşmüş bir vaziyette burnuma buz basarken minik bebeğimin dışarıya çıkmak için sabırsızlanıp"baybay baybay" diye arkamdan bağırdığını ,katılmak zorunda olduğum duruşmalarım olması sebebiyle bu halde adliyeye gittiğimi,meslektaşlarım arasında kadın hakları savunucusu olmadığından potansiyel bir "merdivenden düştüm,duvara çarptım"yalancısı olarak algılanmayacağımdan emin olduğumu,ama yüzüme yöneltilen bakışlarda "acaba"ifadesini okumaya hazır olduğumu,ancak kimsenin bu konuda bana bir şey sormadığını,bu kayıtsızlığı nasıl algılamam gerektiğini bilemediğimi,bu arada başımdan geçen bu küçük kazayı üniversiteden bir arkadaşıma telefonda anlatırken "hiç şaşırmadım ,çünkü sen öğrenciyken düz alanda elektirik direğine de çarpmıştın unuttun mu"diye bir cevap aldığımı,bu cevap üzerine geçmişimin aslında akıl almayacak sakarlıklarla dolu olduğunu hatırladığımı ve "bu da geçer" dediğimi, ama sıradaki sakarlığımın ne olacağı konusunda müthüş bir meraka kapıldığımı itiraf ederim.

Herkese, düz alanda ve normal seyir halindeyken üstelik evdeyken, duvara çarpıp burnunu morartarak güne başlamak zorunda kalmayacağı sabahlar dilerim...

dun ogleden sonra ingilizlerin meshur National Portrait Galerisine uzunca aradan sonra yine gittim,bu galeride britanya tarihinde iz birakmis kisilerin portrelerini sergiliyorlar... bu kisilerden biriside hepimizin bildigi meshur Florence Nightingale, dunyanin belkide en cok taninan hemsiresi... bu kadinin en buyuk fedakarligi KIRIM savasi sirasinda istanbula gelip savasta yaralanan Turklere cok buyuk fedakarlikla yardimda bulunmus olmasi... bu yuden onun portresini gorur gormez bu sefer dikkatlice bakiyim dedim ve tablonun altina civilenmis kisa ozgecmisteki ifadenin beni cok rahatsiz ettigini itiraf ediyorum. burada istanbul yerine constantinapol ifadesi vardi beni gercekten cok rahtsiz etti. dusunun hergun binlerce kisinin ziyaret ettigi dunyanin en buyuk galerilerinden bir tanesinde boyle bir hatanin ingilizlerin cehaletinden kaynaklanacigani dusunemiyorum... benim asil merak ettigim boyle bir seyin bizim buyukelciligimizin gozunden nasil kactigi... hemen en yakindaki gorevliyle konusmam sonucunda bana onerilen sey sikayet kutusuna yazi ile muracatta bulunmam oldu...

saygilar

dün asliye ceza mahkemesinde kararlık bir dosyada şikayetten vazgeçmiş olduğumuz halde sırf karar sonucunu öğrenmek için salondan çıkmayarak bir buçuk saat işkence haline gelen duruşmada dayanamayarak kafamı masaya koyup kısa bir süre kestirdiğimi itiraf ediyorum...

biliyorum suçluyum...
ama pişman değilim.hehe

sevgili Ahu nun kuresel isinma sebebiyle mi, araba yerine Ata binmeyi tercih ettigini bilmek istedigimi itiraf ediyorum

simdi son ths toplantisinin fotolarina baktigimi ve herkesin cok fotojenik oldugunu dusundugumu, agaca cikma fikrini ayrica cok yaratici buldugumu itiraf ediyorum

dun unlu Wembley stadindaki Live Earth konserini izlerken, kuresel isinma ile ilgili ulkemizde neler yapildigini veya yapilmadigi ile ilgili dusundugumu itriraf ediyor ve sunlari yazmak istiyorum...

kuresel isinma evet isim cok sicak ve masum gozukuor ama, gercekten hicte oyle degil, dunyamizin su ana kadar krsilastigi en buyuk zorlukla karsi karsiyayiz... su anda elimde tuttugum gazetenin cizdigi haritaya gore yirmi yil icinde turkiyenin yarisinin col olacagi ve onemli kiyi kentlerinin sular altinda kalacagi soyleniyor. 3-4 ay once pariste bilim adamlarinin yaptigi zirvede artik kuresel isinmanin varligini tartismak diye bir sey sozkonusu degil, bilimsel olarak bu gercek tartisilmayacak durumda artik..

peki avrupada bunu onlemek icin ne yapiliyor...

iskandinav ulkeleri,bu konuda dunyaya ornek olacak nitelikteler, bugun enrjilerinin yuzde 40 lik kismi fosil disi enerji kaynaklarindan geliyor, ve bu orani 10 yil icinde yuzde seksenlere cikarmak icin buyuk yatirimlar var, atiklarindaki geri donusum yuzde 80 ler civarinda, bugun isvec kralini bisiklete binerken gormek cok dogal... ispanyolllar ulkelerinin cole donecegini gorduklerinden herhalde ruzgar enerjisine buyuk oranda yatirim yapmaktadirlar... ingiltere baglaminda, medyada hergun doga dostu firmalarin isimleri yayinlaniyor ki insanlar artik alisveris yaparken bu firmalari secsinler diye, bircok belediye yaptigi duzenlemeyle buyuk arac sahiplerine (jeep gibi) extra vergiler koyuyorlar, ucuz havayolu sirketleri cok fazla karbon yaktiklari icin fazladan vrgi odemek zorundalar, kralice bile sarayin lambalarini enerji tasarrufu saglayan lambalarla degistirdi... peki avrupalilar bu hukuksal duzenlemeleri ve halki bilinclendirma calismalarini yaparken diger ulkeler ne yapiyor, cinliler bugun en cok elestirlilen ulke olarak pek iki haneli buyume hizlarindan vazgecmek iistemiyorlar ve teknolojiye cok buyuk bel baglamis durumdalar, cinli ogrenciler ve muhendisler bunun formulunu bulmaya calisiyorlar, amerikan hukumeti artan ic baskilara artik dayanamayarak karbon temmeli tuketimi azltmak icin cesitli projeler gelistirmis durumdalar bunlardan en onemlisi misirdan benzin uretmek, tipki brezilyalilarin yaptigi gibi, california valisi simdiden bu anlamdaki olumlu calismalari nedeniyle yeniden secilmis durumda...
avustralya en cok karbon ureten ulkelerden birisi, su anda tarininin en buyuk kurakligiyla karsi karsiya (belki ceza olarak) ve hukumet gerekli hukuksal duzenlemeleri yapmasi icin cok buyuk baski altinda..

kisaca, dunya artik uyaniyor, bizimde artik uyanma zamanimiz geldi, kuresel isinmanin etkileri artik dunyayi zehirleyen insanlarin gizlemeye calismalarin ragmen saklanamaz durumda.

peki biz, ulkemizde bu anlamda uyanikmiyiz?, gerekli hukuksal duzenlemelerimiz var mi? bu konuda sirketlerimiz kendilerini sorumlu hissediyorlar mi? medyamiz halkimizi bilinclendirmek icin ne yapiyor? en onemlisi biz birey olarak ne yapiyoruz...

en azindan cok gec olamadan sunlar yapilabilir

-kullanmadigimiz elektrik aletlerin tamamen kapali olduklarina emin olmaliyiz.

-enerji tasarrufu saglayan ampulleri kullanabiliriz

-meyvalari tek tek yikamak yerine bir tabak icinde yikamk bile cok buyuk tasarruf saglar

-coplerimizi ayirarak,geri donusum kutularina atabiliriz..

-meslek orgutumuz barolar acaba bu konuda ne kadar basarili ? baro binalarinda enerji tasarrufu programlari var mi?

-bir urun alirken, bu konuda en cok yatirim yapan firmalarin urunlerini bilincli tuketici olarak tercih edebiiliriz, bu kendini hicbir ahlaki sorumlukla bagli saymayan firmalara cok guzel baski olusturur.

-yoneticilerimizi secerken bu konuda programlari olan insanlari secebiliriz..

-buyuk arabalar yerine, cok daha az karbon tuketen arabalari tercih edebilir, kisa mesafeli yolculuklarda bisiklet ya da , toplu tasima araclarini tercih edebiliriz..

bu maddeler, gorunuste cok kucuk ve anlamsiz gorunebilir ancak, hepimiz bunlari yaptigimizda emin olun cok buyuk bir fark yaratacak... gezegenimiz artik biz insanoglunun asiriliklarini tasiyacak durumda degil... turkiyede yasayan insanlar olarak, karadenizi kirlettik, istanbul bogazini copluge cevirdik,ulkemizin yarisi col olmadan insan olarak artik birseyler yapmamizin zamani geldi sanirim...hukukcular yani toplumun onde gelen bireyleri olarak, bu iste onculuk etmemiz dilegiyle...

saygilar

Alıntı: Yazan persona ... su anda elimde tuttugum gazetenin cizdigi haritaya gore yirmi yil icinde turkiyenin yarisinin col olacagi ve onemli kiyi kentlerinin sular altinda kalacagi soyleniyor. ...

Elinizdeki gazetede, hangi kıyı kentlerinden sözedildiğini öğrenmek istediğimi İ.E.

http://www.sabah.com.tr/haber,F216B6...1431D78F7.html

Live Earth konseri ile ilgili böyle bir haber gördüğüm için üzüldüğümü THS ile paylaşmak istediğimi İE.

(Bir de James Hetfield ile Taliban arasında ne benzerlik bulunduğunu da merak ettiğimi İE)

bu haber gercekten cok mide bulandirici... insanlarin orada ne icin toplandiklarini haber yapmak yerine, sacma sapan seyleri toparlayip yazmislar... ben beklerdim ki, bu konser vesilesi ile, kuresel isinma ile ilgili ozel bir dosya hazilayip yayinlasinlar...

bu vesile ile sunlari da belirtmekte yarar goruyorum, kuresel isinma nedeniyle olusacak iklim degisiklikleri en cok bizim gibi gelismekte (az gelismis) olan ulkeleri etkileyecek, cunku bu adamlarin altyapilari ve paralari cok, burada 1 aydir yagmur yagiyor ve bircok kenti su basti ancak kimsenin burnu bile kanamadi, olusan maddi zararlari da devlet butun zarar gorenlerin banka hesabina yatiracak... ve bu adamlar paralarini tarimdan kazanmiyorlar... sonucta gelismis ulkelerden cok daha duyarli olmasi gereken bir toplumun medyasinin haberi iste boyle olur, gercekten bu haberi yapmak zahmetine katlanan kisileri tebrik ediyorum...

bizim medyada yer almamistir diye yazmak istiyorum, avustralya yakinindaki kucuk adalar yok olmaya basladi...

saygilar.

THS dostlarina ulasmak icin, ayri bir forum konusu acmak yerine, itiraf.com da yazi yazmayi daha etkili buldugumu itiraf ediyorum