14-10-2007, 20:42 | #271 |
|
ŞAİR KEYFİ Keyfi olmaz o'nun Bir mum yakar... Işıldar. Seyreder bazan mum ışığında Güneşi Keyfi olmaz şairin... Işıldar... 14.10.2007 Keyifsiz Şair |
14-10-2007, 20:57 | #272 |
|
MAVİ
mavi bir gül verdim sana çünkü içim maviydi başka bir şey aradın için/m/de oysa bak bakalım şimdi umarsız yalnızlığında aradığın hangi mavi o kadar maviydi bense şimdilerde renk körüyüm 14.10.2007 |
14-10-2007, 21:42 | #273 |
|
en uzak mesafe
en uzak mesafe
ne Afrika'dır ne Çin ne Hindistan ne seyyareler ne de yıldızlar geceleri ışıldayan en uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan... Herman AMATO (Çeviren : Can YÜCEL) |
14-10-2007, 22:11 | #274 |
|
EŞSİZ AĞLAMA Ağlama şimdi, belki sonra... Kuşlar uçup gider kanatlarıyla, Gemi, kaptanıyla... Su, taşla toprakla, Taş, yoluyla yordamıyla... Ya sen? Ağlama şimdi, belki sonra... 14.10.2007, (I/1999) Keyifsiz Şair |
15-10-2007, 22:17 | #275 |
|
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki
Çok sevdigim başına yemin ediyorum ben Koyu bir cicek gibi gözlerin kapanırken Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki... N.Hikmet |
06-11-2007, 13:10 | #276 |
|
SÖZGELİMİ
Sözgelimi bir cenaze törenine katılır gibi yürüyorum sokaklarda ve iğneyle tutturulmuş çocukluk fotoğrafım gülümsüyor ceketimin yakasında Son dileği asılacağı ipin üstünde yürümek olan bir cambazım sözgelimi cellatın düğümleyerek boynuma geçirdiği ip düşürüyor sonunda beni her gösteride alay ettiğim yaşamdan ... ... Sunay Akın |
06-11-2007, 13:26 | #277 |
|
Keyifsiz Şiir
Ne inatçı şeymiş hüzün Bak ardıma düştü yine Manada hafif bir sözün Yükü çöktü kalbime 06.11.2007 Ankara |
06-11-2007, 18:25 | #278 |
|
Ben de aldım yerimi eskilerinin arasında,
Belki mevsimi gelir yine seversin beni… Belki yerim hep kışlıkların arası, Güneşi gördükçe unutursun beni… Birgün ihtiyacın olur mu diye Isıtmak üzere üşümeden beklerim seni Belki mevsimi gelir yine seversin beni… ... ... Ceyhun Yılmaz |
07-11-2007, 11:18 | #279 |
|
bağışla
Bağışla
Ya zamanından çok erken gelirim; Dünyaya geldiğim gibi, Ya zamanından çok geç; Seni bu yaşta sevdiğim gibi. Mutluluğa hep geç kalırım; Hep erken giderim mutsuzluğa. ... ... Aziz Nesin |
07-11-2007, 16:29 | #280 |
|
Ne Çıkar
Tut ki gecenin
Alacakaranlığında düşlemişim seni. Tut ki,rüyalarımı bölmüşsün ne çıkar? Ne çıkar gündüzlerin selamsız aşkına, Geceleri kefen biçsen. Bir anlık hırsla, Her şeyi yıkıp geçsen,ne çıkar... Tut ki bundan böyle unutmuşum seni. Tut ki artık çalan parçalarda ismin geçmesin. Tut ki yazılan şiirler,seni anmasın, Varsın eller de unuttu desin. Ben seviyorum ya seni, Sen sevmesen,ne çıkar.. |
11-11-2007, 19:44 | #281 |
|
Son Otobüs
Gece yarısı.Son otobüs.
Biletçi kesti bileti. beni ne bir kara haber bekliyor evde, ne rakı ziyafeti. Beni ayrılık bekliyor. Yürüyorum ayrılığa korkusuz ve kedersiz. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak. Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman. Geçtim putların ormanından baltalayarak nede kolay yıkılıyorlardı. Yeniden vurdum mihenge inandığım şeyleri, çoğu katkısız çıktı çok şükür. Ne böylesine pırıl pırıl olmuşluğum vardı, ne böylesine hür. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık. Bakınıyorum başımı kaldırıp işten, karşıma çıkıveriyor geçmişten bir söz bir konu bir el işareti. Söz dostça koku güzel, el eden sevgilim. Kederlendirmiyor artık beni hatıraların daveti hatıralardan şikayetçi değilim. Hiçbir şeyden şikayetim yok zaten, yüreğimin durup dinlenmeden kocaman bir diş gibi ağrımasından bile. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Artık ne kibri nazırın, ne katibin şakşağı. Tas tas ışık döküyorum başımdan aşağı, güneşe bakabiliyorum gözüm kamaşmadan. Ve belki, ne yazık, hatta en güzel yalan beni kandıramıyor artık. Artık söz sarhoş edemiyor beni, ne başkasının ki, nede kendiminki. ... Bir tren penceresiydim, bir istasyonum şimdi. Evin içerisiydim, şimdi kapısıyım kilitsiz. .... . Nazım Hikmet |
14-11-2007, 11:03 | #282 |
|
...
Biliyorum, kolay değil yaşamak; Ama işte Bir ölünün hala yatağı sıcak, Birinin saati işliyor kolunda. Yaşamak kolay değil ya kardeşler, Ölmek de değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak. ... Orhan Veli anısına saygıyla... |
14-11-2007, 14:45 | #283 |
|
Gündüz ve Gece
Şafakla doğan güne inat Günün akşamında ağlarım Bitmek bilmez geceler heyhat ! Sabahlara bel bağlarım 14.11.2007 |
17-11-2007, 18:13 | #284 |
|
KENDİME ÖĞÜT
Uslanma hiç hep deli kal Büyüme sakın çocuk kal Es deli deli böyle kal Son harmanında sevdanın Tüken toz toz savrula kal Suçüstü bulmalı ölüm Ölürken de sevdalı kal ... Aziz Nesin |
21-11-2007, 15:47 | #285 |
|
Çok sevdiğim bir şiiri paylaşmak istedim.
DELİ JUANA'YA AĞIT Ey sevip de karşılık göremeyen prenses Kızıl karanfil ıssız ve derin bir vadide. Acını sızdırıyor yattığın mezar senin mermerin üzerinde açılan gözleriyle. Bir güvercin idin sen dev gibi ruhu olan, kan olup çıktı yuvan Castilla ülkesinde ve bir kar kadehine boşalttın ateşini, kanatların kırıldı sen ona can verirken. Uysal bir şehzadeye benzesin isterdin aşk, eteğini tutsun da gelsin öyle peşinden. Çiçek, şiir ve ince gerdanlıklar yerine gülleri kuru bir dal verdi Ölüm eline. Yüreğinde Isabel de Segura'nın eşsiz, yaman şafağı vardı ey Melibea! İşte ufkun kırıldığını gören kırlangıç gibi şarkın acı, tekdüzen kesilir birdenbire. Ve çığlığın titretir temelinden Burgos'u. Manastırda koronun ilahisini siler. Ve çarpa çarpa yavaş çanların yankısına karanlığın içinde kaybolur yırtık, titrek. İspanya göklerinden gelmeydi senin tutkun. Hançer, haleli gözler ve yaş tutkusu nice. Ey tanrısal prenses al gün alacasında, demir örekesinde çelik iplik eğiren! Yok senin için yuva, yok hüzünlü bir şarkı, ötelerde hıçkıran bir ozan sazı bile. Senin ozanın oldu gümüş pullu bir yiğit, bir borazan sesiydi sevdalı ezgisi de. Ama sen hep sevilmek için yaratılmıştın, İç çekme ve okşanma ve geçmeye kendinden, sevilen bir gögüste ağlamaya kederli, ağzında kokulu bir gülü didikleyip de. LORCA Arkadaşlar, şiir aslında devam ediyor ama veri tabanını ve o kadarına hakkım olmadığını düşünerek, Lorca'dan özür dileyerek bu kadarını aktarıyorum Saygılarımla. |
26-11-2007, 14:51 | #286 |
|
Uçurumun kenarındayım Hızır
Bir dilber kal'asının burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avucunda Koca yâr adım çağırır Kaldım parmaklarımın ucunda Bir gamzelik rüzgar yetecek Ha itti beni ha itecek Uçurumun kenarındayım Hızır Civan hazır Divan hazır Ferman hazır Kurban hazır Güzelliğin zülme çaldığı sınır Uçurumun kenarındayım Hızır ... ... "Gülce"-Ömer Lütfi Mete |
26-11-2007, 18:17 | #287 |
|
Alacak
yol kenarındaki yağmur mazgallarını kumbara sanıp harçlığımı atardım bu yüzden en çok denizden alacaklıyım Sunay Akın'dan |
03-12-2007, 08:30 | #288 |
|
HUKUKÇUNUN AŞKI
Ben icap dermeyan etsem,sen kabul etsen.. corpus juris civilis'ten şiirler okusam sana ipotek tesis etsem gözlerinde vedia akdiyle versem kalbimi sana emredici hükümlere göre sevsek birbirimizi aksi hiç kararlaştırılamasa... yok hükmünde olsa hüzünlerimiz ve butlanla malül olsa kederlerimiz... ilan etsek aşkımızı, traji ellibinin üstünde olan bir gazeteye... iyiniyetli üçüncü kişiler bile kıskansa bizi ve cezai şart öngörsek bu aşktan dönene... bakışlarımız karine olsa aşkımıza benim için ilga olsa senden öncesi ve mülga kalsa senin için benden öncesi... muvazaa olmasa yaptıklarımızda, evleviyetle sevsek birbirimizi... birbirine uygun irade beyanlarımızla inikat etse akdimiz, sui generis olsa yani kendine özgü... uzak kalsa bizden hata,hile ve ikrah kalplerimiz olsa ifa yerimiz, ve numerus clausus olsa ayrılık nedenlerimiz... malikinde ben olsam,zilyedin de tapu sicili olsa kalbim şerh düşsem seni geçit irtifakı kursam kalbimden kalbine... tatil ve talik zamanlarında da sevsem seni, ve tebliğ edilse aşk mektubum bir gece vakti... zihni kayıt yapıp 'ayrılalım' desem,dava açsan bana sen müddei olsan,ben müddeialeyh müddeabih de aşkımız... aşk mektubu kıvamında olsa cevap ve düplik dilekçelerim kesin delillerle ispat etsem aşkımı sulh olsak mahkeme de sonra yapılsa tefhim... ve ey gözlerinin hapsinde müebbete razı olduğum güzel kız!!! muaccel olsa kavuşmalarımız ve hep müeccel kalsa ayrılıklarımız... Bu güzel şiiri gönderen Halise'ye teşekkürler. |
11-12-2007, 17:15 | #289 |
|
YALNIZLIK..
Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum Ne tuhaf, vaktim olmazdı yalnızlığı bunca bilirken kendimi hiç yalnız sanmazdım çevremde hep birileri vardı, ben hep birilerinin yanındaydım günler belirsiz bir gelecek için neredeyse kendiliğinden hazırlanırdı aramızda habersiz gidip gelen gündelik armağanlarla kendi kendini taşıyan bir ırmağın akıntısında hayat bizi kendi sahillerimize ulaştırırdı bazı evlerden taşınırdık, bazı insanlar girip çıkardı hayatımıza bazı mektuplar alırdık, bazı sözler, çiçek selamları sonraları bazı tanıdıklarımızın ölümleriyle de karşılaştık elde olmayan nedenle sudaki halkalar gibi genişleyen küçük alınganlıklardan büyük dargınlıklara vazgeçişler, unutuşlar, kayıplar birbirimizi çok sevdik hep yıllarla azala azala ... ... MURATHAN MUNGAN |
11-12-2007, 17:24 | #290 |
|
Bacaklarım,
Taşımak istemiyor gövdemi. Gövdem, Bıkmış başımdan. Durgun bir suyun en sakin anındaki Sessizliği haykırıyor beynim. Gözbebeklerimin içi, Kıskanırcasına gecelerdeki kör karanlığını yüreğimin Kapkara. İşte böyle güzelim, 93 günün öyküsü bu, 93 sensiz gecenin, ÖZLEDİM. ZÇM |
12-12-2007, 01:31 | #291 |
|
Sevgilim,
yetimim benim, aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken kapılar kapalı, dünya buzlu cam uyuşmuş gözlerimin önünde hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan ikimizin yerine dinliyorum sevdiğin şarkıları siyah tişörtünü giyiyorum yatarken gömleklerini, kazaklarını, kokunu senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken gün boyu elimde kahve fincanı ... ... MURATHAN MUNGAN |
15-12-2007, 15:18 | #292 |
|
yıllarım yağmur
yağıyor
yıllar, yollara... dökülüyor pencerelerden anılarla ağırlaşmış damlalar. yağmur akşamları, ıslatıyor görüntülerini ıssız hayatımızın..... kısılıyor aşkın müziği... taşıyor sevdalı, yüreğini, mavi bir hüzün atlasına sararak..... yağmur yağıyor, sokaklar, ıslak ıslak daha ıslak... |
16-12-2007, 00:09 | #293 |
|
Yeni sözler demeye geldim yeni seslerle,
Bağırmalarla değil, canımdan nefeslerle.. Sana kalacak ne var dersen, anlamı derim; Susmalarında bile bulur seni seslerle Özdemir Asaf |
16-12-2007, 04:03 | #294 |
|
Geçmiş Olsun!
GEÇMİŞ OLSUN
Yürüdüm ardında, gölgende yürüdüm İzini sürdüm hep gece gündüz demeden Yıldızları seyrettim Gözlerinin ışıltısına benzeyen ışıltılarını Senin yanındayken Buz gibi suların aktığını hissederdim içimden Tertemiz suyun ferahlığını hissederdim senin gözyaşında Hafif bir rüzgârın tenime değişini hissederdim dokunuşunda Gözlerimi kamaştıran güneşin ışığını hissederdim bakışlarında Şimdi ne gözlerim kamaşıyor Ne de içimden o hissettiğim buz gibi sular akıyor Şimdi yüreğim yanıyor Şimdi içime akan o sular kaynıyor… Ablan derdi hep “Bizim kız inatçıdır, bizim kızın bir günü bir gününü tutmaz, dayanamazsın.” O zamanlar inandığım aşkın ve sevginin Kaldıracağını düşündüm engelleri ortadan Hiç düşünmedim ağlatacağını arkandan Hiç kalbim kırılmadı sana Hep sevdim… Gözler hep doğruyu söylermiş Kandım gözlerine Dokunuşlar hissettirirmiş bakışlar anlatırmış her şeyi Hissettim ve duydum her şeyi Kalp kalbe karşıymış Hani nerde… 15 Aralık 2007 |
16-12-2007, 04:10 | #295 |
|
Yürüdüm... yürüdüm.. çok yollardan geçtim ama inan çok büyüdüm.. Düşündüm... düşündüm... sebebini bulamadım neden neden neden çok üzüldüm. Şimdi; aç kapını lütfen, çünkü ben geldim. Çok üşüdüm, çok soğuk yerden geldim. Bana biraz gülümser misin? Kimseye sormadım, yolu kendim buldum geldim. Simsiyahların içinden sana karbeyaz geldim. Beni biraz sever misin ? ben geldim.. Üstüm biraz tozlu, yolda çok düştüm geldim. Ellerim çizik üzgünüm, dikenliklerden geldim. Kalbim paramparça ama sana topladım geldim. Bir bilsen neler yazdım, hepsini yaktım geldim. Annemi bıraktım sana, kimsesiz geldim. Çocukluğumun söküklerini dikebilir misin ? İzin ver de oturayım lütfen, bacaklarımı çok yordum geldim. Kusura bakma üstüm ıslak, büyük yağmurlardan geldim. Anlatsam herşeyi, dinler misin ? Yanıma para almadım, beş kuruşsuz geldim. Yolda biraz acıktım ama sana, dayandım geldim. Hiç yokken hep olmak nedir, bilir misin? Kendime devdim! devdim! devrildim geldim. Kardım, buzdum eridim, erittim geldim. Aşkı sırtıma aldım, taşıdım, "evladım" dedim. Açtım, soldum, sarardım geldim. Yandım, söndüm, kül oldum geldim. Ellerinle ellerime su dökebilir misin? Yüzüme vurdu rüzgar yağmuru, "daha çok" dedim. Yağmur carptı kendini bana, "bu yetmez" dedim. Kırılmış kanatlarıma birkez dokunabilir misin? Taştım, dağdım, kum oldum geldim. Camdım, kayaydım, tuz buz oldum geldim. Beni tanrı'ya tekrar inandırabilir misin? Bin kere öldüysem, bin kere dirildim geldim. Canımdan can, kan verdim ama adını yaşattım geldim. Yedi kat yerin dibinden beni duyabilir misin? Kimse inanmadı sana, ben taptım geldim. Dönecek yerim kalmadı, herşeyi mahvettim geldim. Şimdi beni biraz sevebilir misin? Ben geldim.. |
25-12-2007, 02:43 | #296 |
|
Bir Garip Sevda Benimkisi!
Bir garip sevda benimkisi
Gözlerine baktığımda gözlerimin dolduğu Bir garip kalp ağrısı Sensizliğin dört duvarı arasında Bir ürperti gözlerinin parlaması Ve kalbimin hiç tanımadığım O değişik çarpıntısı.. Uzanıp yatağa kapatınca gözlerimi Geliyorsun hayallerime derinliklerde Uyanıp kalkınca ve açınca gözlerimi Yine geliyorsun gözlerimin önüne Başka başka bedenlerde… Benim kalbim sen ellerim sen Gözlerim ve gördüğüm hayallerim sen… Senden uzakta iken Tutunduğu daldan düşmek üzere olan Solmuş bir yaprak gibiyim Yanında olmak ve yeniden yeşermek varken Gel bana kurtulayım solup kurumaktan Tutunduğum daldan ayrılmaktan Gel de kurtulayım İzin ver sana tutunayım… 25.12.2007 02:43 |
25-12-2007, 02:44 | #297 |
|
Nedir?
Nedir bendeki bu bağlılık senin gözlerine
Nedir bu iç çekişlerim uzakta olmana Nedir senden kopmama engel olan şey Seni kaybettiğimi düşündüğümde ağlamama Özlem midir ki sevgiyi büyüten Âşıkları aşka doyuran Uzakta olmak mıdır ki zor gelen Yoksa yoksa... Nedir beni bu kadar korkutan Bir gün gideceğim dersen Ve ben engel olamazsam sana Seni sevmiyorum dersen İnanmazsan artık Senden ayrılamam dediğimde bana Korkuyorum işte seni kaybetmekten Bir gün beni sevmekten vazgeçmenden Korkuyorum anılarımızla baş başa kalıp Seni sadece düşünecek olmaktan Gitmeni istemiyorum bu sevgi dolu kalbimden Hiç bıkmayacağım seni sevdiğimi söylemekten Ve eğer olur da bir gün gidersen Bil ki çıkarmayacağım seni kalbimden Bil ki yine seveceğim seni 18.11.2007 04:13 |
05-02-2008, 15:30 | #298 |
|
GÜNEŞİN OLSUN GÖNLÜNDE
Güneşin olsun gönlünde Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa Gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa Güneşin olsun gönlünde O zaman gelsin ne gelirse Doldurur ışıklarla en karanlık gününü ... Casar Flaischlen |
05-02-2008, 15:33 | #299 |
|
Dost Koşması
... Ömür boyu düşündüğün Sırlar çözülecek bütün Şu demir kapılar bir gün Aralanır, aralanır Ümit Yaşar Oğuzcan |
06-02-2008, 11:45 | #300 |
|
AN
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye; Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye.. Anılarından kale yapıp sığınsa bile, Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye. Özdemir ASAF |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Klasik Şiir Keyfi (Halk, Tasavvuf, Divan Şiiri) :)) | Gemici | Site Lokali | 122 | 21-03-2014 00:13 |
Tatil Keyfi :))) | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Gezi, Tatil ve Eğlence | 128 | 26-01-2013 21:06 |
Fıkra Keyfi | Admin | Site Lokali | 514 | 25-01-2013 18:06 |
Yaşama Keyfi:)) | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 55 | 02-11-2010 21:59 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |