|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-06-2007, 08:21 | #1 |
|
Şufada "davalı" şerhi
Takip ettiğim davada karşılaştığım bir hukuki sorun için sayın meslsktaşlarımın fikir ve görüşlerini almak isterim; Açtığım şufa davasında karşı taraf aldığı yeri tekrar satmasın diye mahkemeden ihtiyati tedbir kararı istedim. Tedbir teminatı olarak da müvekkilime ait hisseyi gösterdim. Fakat hakim tedbir şerhine değil, tapuda taşınmaza "davalıdır" şerhi konulmasına karar verdi. Kaldı ki bu şerh tapuda taşınmazın satışının yapılmasına engel olmuyor. Benim merak ettiğim konu şu; Eğer üstünde bu şerh varken taşınmaz tapuda satılırsa, şufa davasını yeni satın alana, yeni satış bedeline göre açmam veya yeni alıcıyı davaya dahil etmem gerekir mi? Bu durumda karşı taraf muvazaalı vaye normal bir satışla, daha yüksek bir satış bedeli göstererek beni güç durumda bırakabilirler mi? Elinizde konuyla ilgili yargıtay kararı varsa ve benimle paylaşırsanız çok sevinirim. İlginize şimdiden teşekkürler.
|
22-06-2007, 21:06 | #2 |
|
*Davacı HUMK. 186. maddeye göre seçimlik hakkını kullanır. *Tapu kaydındaki davalıdır şerhi davacının haklarını teminat altına alınması için yeterlidir. 1.Önalım davasına konu yapılan pay dava sırasında bir başkasına satılırsa; HUMK.186 maddesi uyarınca davacı seçimlik hakka sahiptir. Dilerse davasını yeni satın alan şahsa yöneltir. Dilerse ilk dava ettiği kişi aleyhine davasını tazminata dönüştürür. Bu haklarını kullanabilmesi için kendisine hakim tarafından süre verilir. 2. İlk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı konusuna gelince; Son satın alan şahsın iyi veya kötü niyetli olmasına göre durum değişir. Son satın alan şahıs kötü niyetli ise davacı ilk satış bedeli ile aksi halde son satış bedeliyle sorumlu olacaktır. 3. Somut olayda tapu kaydına " davalıdır " şerhi konulduğuna göre, üçüncü kişi ilk satışı , bedelini, önalım davasının varlığını bilmediğini ileriye süremez. Mevcut olan davanın sonuçlarına katlanmak zorundadır. 14.02.1951 tarih 17/1 sayılı İçt.Brl.Kararı gereği vakıa ve karinelerden iyiniyet iddasında bulunamayacak durumu belirlenmiş kişinin ayrıca kötüniyetinin ispatına gerek kalmayacağından ilk satıştaki bedel üzerinden önalım hakkı tanınır. Böylece ; verilen şerhle davacının hakları da teminat altına alınmış olur. Saygılarımla. T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2001/1734 K. 2001/1969 T. 12.3.2001 • ŞUF'A DAVASI SIRASINDA SATILAN PAYIN SATAN PAYDAŞÇA SATIN ALINMASI ( Davacı Paydaşın Seçimlik Hakları ) • MÜDDEABİHİN TEMLİKİ ( Şuf'alı Payın Satan Paydaşça Geri Alınması Halinde Şuf'a Davası Açan Paydaşın Hakları ) • PAYDAŞIN SATMIŞ OLDUĞU TAŞINMAZI ŞUF'A DAVASI SIRASINDA TEKRAR SATIN ALMASI ( Şuf'a Davası Açan Paydaşın Seçimlik Hakları ) 743/m.658 1086/m.186 ÖZET : Şufalı pay dava sırasında bir başka şahsa veya satışı yapan paydaşa satılırsa davacı, seçimlik hakkı haizdir. Dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, isterse davayı tazminata dönüştürerek dava ettiği şahıs hakkında yürütür. Bu itibarla davacıya seçimlik hakkını kullanması yönünden mehil verilmesi gerekir. Şufalı payın eski sahibine dönmesi davacının ilk satışla doğan şufa hakkına engel teşkil etmez. Dava, şufalı payı iktisap eden paydaşa yöneltilirse onun hakkında devam ettirilir. DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şufa davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR : Dava şufalı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar Mehmet Hökelek ve Adem Erkan vekili temyiz etmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçeye, davanın süresinde açıldığına her bir paydaşın belli ve muayyen bir yeri kullandığı savunmasının kanıtlanamadığına göre davalı Mehmet Hökelek'in tüm, davalı Adem Erkan'ın aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Şufalı pay dava sırasında bir başka şahsa veya satışı yapan paydaşa satılırsa davacı, usulün 186.maddesi uyarınca seçimlik hakka haizdir. Dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, isterse davayı tazminata dönüştürerek dava ettiği şahıs hakkında yürütür. Bu itibarla davacıya seçimlik hakkını kullanması yönünden mehil verilmesi gerekir. Şufalı payın eski sahibine dönmesi davacının ilk satışla doğan şufa hakkına engel teşkil etmez. Dava, şufalı payı iktisap eden paydaşa yöneltilirse onun hakkında devam ettirilir. İlk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı konusu önem taşımaktadır. Son satış alan şahsın iyi veya kötü niyetli olmasına göre durum değişir. Son satın alan şahıs kötü niyetli ise davacı ilk satış bedeli ile aksi halde son satış bedeliyle sorumlu olacaktır. Burada isbat külfeti de tabiatıyla davacıya düşecektir. Davacı tanık dahil her türlü delille son satın alan ve dava yöneltilen şahsın ilk satışı ve bedelini bildiğini, buna rağmen muvazaalı olarak şufa hakkını önleme amacıyla bedelin fazla gösterildiğini kanıtlaması gerekir. İkinci satış fazla bedelle ilk satana yapılmışsa, o kimse birinci satışın tarafı olduğu için kötü niyetli olduğunun kabulü icabeder. Davacının ayrıca delil ibrazına gerek yoktur. Olayımızda davalı Osman Öztürk'ün 4.000.000.000.TL ye aldığı şufalı payı yargılama sırasında 5.750.000.000.TL bedelle HUMK.nun 186.maddesi gereğince dava kendisine yöneltilen Adem Erkan'a sattığına göre yukarıda belirtildiği şekilde araştırma yapılmadan noksan inceleme ile, ilk satış bedeli üzerinden şufa hakkının tanınması hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda 1.bentte yazılı nedenle davalı Mehmet Hökelek'in temyiz itirazının reddine 2.bentte yazılı nedenle hükmün davalı Adem Erkan yararına BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 12/03/2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Savcının görevi "suç isnat etmek" mi, yoksa "suç ispat etmek" mi olmalı? | sibelniko | Hukuk Sohbetleri | 21 | 30-09-2013 08:43 |
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması | Av.Özgür Özlem Öngel | Meslektaşların Soruları | 9 | 26-02-2008 18:02 |
Stj. Av. ne "ofisboy"dur, ne de adliyedeki caycinin "ciragi..." | metin karadag | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 26 | 28-07-2007 20:47 |
FSEK anlamında"eser"; "Mezdeke"oryantal grup adı ve oluşturdukları karakter eser mi? | Aslı | Hukuk Soruları Arşivi | 6 | 27-12-2006 01:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |