Meslekte Usandığınız Diyaloglar

trajikomik ama gerçekler...

Dün avukatlar günü nedeniyle baro lokalinde harika bir kokteyl vardı.Arkadaşlarla oraya katıldık.Bizden yaşlı avukatlar içeri gelen genç avukatlara hoşgeldiniz diyordu.Bizim gruptaki arkadşlardan biri bu duruma çok içerlemiş olacak ki.Avukat abilerimizden birine "Siz de hoşgeldiniz"dedi.ve söylenmeye başladı.Önce ne olduğunu anlamadık.Sonra 5 yıllık avukatlık hayatı boyunca usandığı bir şeyi dile getirdi.Bence çok önemsenecek bir şey değil ama sanırım genç arkadşlarımızın pek çoğu bundan rahatsız.Açıklaması şu idi."Bizden yaşlı avukatların baroyu evleri bizi de misafir olarak görmeleri beni rahatsız ediyor.Ben de avukatım ve herkese hoşgeldin diyebiliri.Neden yaşlı avukatlar bu misyonu kendilerine yüklüyorlar ve neden biz hep misafir muamelesi görüyoruz.Onlar bu tarz organizasyonlarda en başları çekerken neden biz kıyıda köşede kalıyoruz.Tecrübelerine saygımız sonsuz ama bu durumda bizi kenara itmiş olmuyorlar mı."

Durup düşündüğünde haklılık payı olsa da aslında büyüklerimizin bu niyetle hareket etmediklerini çok iyi biliyorum.

Saygılar...

Duygu Hanımın dediği şey daha önce hiç aklıma gelmemişti ve gelemezdi de.
Ancak baya bir haklılık payı var.

Orada olsam ben de o avukat beye katıırdım muhtemelen..

Alıntı: Yazan Av.Duygu Keleş Dün avukatlar günü nedeniyle baro lokalinde harika bir kokteyl vardı.Arkadaşlarla oraya katıldık.Bizden yaşlı avukatlar içeri gelen genç avukatlara hoşgeldiniz diyordu.Bizim gruptaki arkadşlardan biri bu duruma çok içerlemiş olacak ki.Avukat abilerimizden birine "Siz de hoşgeldiniz"dedi.ve söylenmeye başladı.Önce ne olduğunu anlamadık.Sonra 5 yıllık avukatlık hayatı boyunca usandığı bir şeyi dile getirdi.Bence çok önemsenecek bir şey değil ama sanırım genç arkadşlarımızın pek çoğu bundan rahatsız.Açıklaması şu idi."Bizden yaşlı avukatların baroyu evleri bizi de misafir olarak görmeleri beni rahatsız ediyor.Ben de avukatım ve herkese hoşgeldin diyebiliri.Neden yaşlı avukatlar bu misyonu kendilerine yüklüyorlar ve neden biz hep misafir muamelesi görüyoruz.Onlar bu tarz organizasyonlarda en başları çekerken neden biz kıyıda köşede kalıyoruz.Tecrübelerine saygımız sonsuz ama bu durumda bizi kenara itmiş olmuyorlar mı." Durup düşündüğünde haklılık payı olsa da aslında büyüklerimizin bu niyetle hareket etmediklerini çok iyi biliyorum. Saygılar...

Genç meslektaşlarımızın haklı olduklarını düşünmüyorum. (Ben de pek yaşlı bir meslektaş sayılmam) Zira o baro odalarında hepimiz misafiriz. Yaşça daha büyük olanlar tecrübelerini aktarıyorlarsa yeni gelen misafirlere, alınacak ne var?

Acikcasi ben de bu dusunceye sasirdim. O zaman biraz atilgan ol, sen de gec kapiya gelenleri karsila! Yasak degil ya da bu konuda yazili bir kural yok ki... Aksine genclerin gecip gelenleri karsilamaya yardim etmesi ustlerindeki yuku azaltir bile. Bunu kompleks yapmaya ne gerek var...

Ben zaten arkadaşıma katılmadığımı belirtmiştim ve bu düşüncede olan başka arkadaşlarımı duyunca da şaşırdığım için yalnızca paylaşmak istedim.

Saygılarımla...

Esnaf ve sanatkarların kredi borçlarının yapılandırılması ile ilgili kanun ve yönetmelik yürürlüğe girdiği için arı gibi çalışıyor takip servisimizYazılı bildirimden önce olaya hız kazandırmak için borçlu ortaklarımızı tek tek kefilleriyle beraber arayıp müjde veriyoruz.Ararken çok eğlendiğim zamanlar oldu özellikle borçluları arayıp kendimi tanıttıktan sonra ses tonları ile yasayı anlattıktan sonraki ses tonlarını duymanızı çok isterdim.Önce gene mi sen dercesine bir yaklaşım ardından da içten teşekkürler hayır duaları vs.Sanki yasayı ben çıkardım

Ama en çok borçlunun biri "Mekanın cennet olsun" dedi.Bir an acaba öldüm de haberim mi yok dedim.Dedim ki Hey Allahım İ Bey yasa sizi çarptı anlaşılan,ne mekanı ne cenneti,öldüm de yer mi beğeniyoruzAdam da şaşırmış tabi.Ay Avukat hanım ben ne dediğimi biliyormuyum.Hemen geliyprum bekle)))

Eski kiracımız O amcam oğlu adına bir işyeri açmış bizden kredi çekmiş temerrüde ve dolayısıyla bendenizin eline düşmüştür Bugün yeni yasadan dolayı oğlunu çağırdım durumu izah ettim ve Osman amcayı bir arayım dedi.

Avukat telefonu çevirir.Dıt Dıt Dıt.....

-O Beyle Görüşecektim.
-Buyrun Benim.
-Oğlunuz elimde kooperatifimize olan borcunuzu 1 hafta içinde yatırmazsanız hiç iyi şeyler olmayacakOğlunuzu tekrar görmek istiyorsanız bize uğrayın
-Amannn Duygu Al senin olsun.Benim işime yaramıyorr))))


-

ticaret erbabı müvekkil büroyu bakkal dükkanı yada ona yakın bir sey zannetmektedir...
.....avukat hanım dükkandamısınız...

Av. Ayşe

Sayın Erolal,

Dükkan sanmaları yine iyi. En azından, dükkan ticarete özgü bir yerdir, bu zandan hareketle emeğinizin karşılık bulma ihtimali bile vardır. Beni, müvekkil adayları ya da müvekkiller genelde hayrat sanma eğilimindeler.

Büyükler heran doğruyu yapmıyor ya da dile getirmiyor.
Geçmişi yaşayıp bugünü geleceğe hediye eden de bu büyükler.

Avukat bey bu davayı % kaç ihtimal kazanırız muhabetlerinden gına geldi; ikna işe yaramıyorsa bu sorulara en son yaklaşımım.

M "Avukat bey bu davayı kazanma ihtimalimiz kaç"
A "%10"
M "çok düşümükmüş demek %90 kaybederiz".
A "hayır kaybetme oranımızda %10"
M"eee ozaman %80 ne oluyo"
A"Oda yargı riski, takdiri ilahi vs. vs "

Sonunda mevduattaki paralarımız sıfırlandı.Artık ne kredi kullandırabiliyoruz.Ne de maaşlarımızı alabileceğiz.Kurumdaki personel arkadaşlar iş aramaya başladılar bile.Kimi Kıbrıs a öğretim görevlisi olarak gidiyor,kimi şirket sahibi yöneticilerimizden birinin yanına yerleşmeyi düşünüyor.Zavallı avukatları ben de oturup takipte olan borçları tahsil etmeye çalışacağım.

Eeee ne de olsa gemiyi en son Kaptan terkedermiş)))

Bizim sözleşmeli avukat arkadaşımızda olan bir dosyanın borçlusu bugün borcu kapattı.Vekalet ücreti kısmında problem çıkarttı.Lafı aynen şuydu:
Sağ el işaret parmağını burnuma uzatarak
-Hau fekalet ücretini alın habuna verin.Ötekisine verecesenız ödemiyrıımmm.

Niye?!!!!

Bu bana daha has davraniiiiyyyy.

))

3 yıldır milleti avukat olduğuma inandırmakla geçti.Bir çok kez çalıştığım avukatın kızı,sekreteri,müvekkil vs.sanıldım.Her açıklamamada da aynı tepkiyi aldım.
-İnanmayyrııımmmmm))

Bugün tam odamdan çıkıyorum adamın biri kafayı içeri uzattı.Avukat hanımı aramıştım ama?
-Buyrun benim.
-Yemin etttt.İnanmayrımm.
-Niye?
-E sen çok küçüksünnn!!!
-Bir an önce büyümem gerek.Annemin verdiği sütü içsem fayda eder mi artık

Muhakak ki miyon tipten kaybediyorsunuz.
İnsan delirir ya.
"E sen çok küçüksün" diyor bi de..
Ta allahım..

Bugün odadan içeri kendi halinde bir kadıncağız girdi.Oturdu.Eşinin borcu var ve icrai işlemler yapılıyor.Oturur oturmaz:
K:beyimin çookkk selamı var,işlemleri durdursun dedi.
D:Aleyüm selan başka bir arzusu varmıymış.)))
K:Yok işlemler dursun,cuma yatıracağım dedi.
D:Beyine benden de çoookkkk selam ilet,bugün parayı yollasın.
K:Uuuuuuu beyim çok kızacak...

İÇ SES:Hey allahım sabır veeeerrrrrrrrrr.

))))

Borçlu ofise girer.Borcum nekadar diye sorar.Hesabı yapılır.4.000,00 YTL denir.Övünmeyi seven bir adamdır ve başlar anlatmaya.O para da ne ki,15 gündür misafirim var o paraı 15 günde yedim ben.Gözü dönen avukat kendini borçlunun üstüne atlamamak için zor tutar ve bombayı patlatır:

-Orda burda para yemeği biliyorsun da niye gelip şuraya ödeme yapmıyorsun.

Borçlu kusura bakmayın avukat hanım der ve uzaklaşır.Gözlerinde bu kız çıldırmış gibi bir ifade vardır.)))))

Ben bıktım bu adamlardan ya beni aptal zannediyorlar ya da kendileri öyle.

Alıntı: Borçlu kusura bakmayın avukat hanım der ve uzaklaşır.

Borcu da ödemez, değil mi?
(Nasıl bildim!)

Vallahi bildiniz

Borçlulardan biri bir hışımla içeri girdi.Koltuğa oturur oturmaz ilk sözü:
-Hiç nasılsınız diye aramıyorsunuz.Ancak para için ararsınız.
Hastalıktan halsiz düşen ve artık tahammül sınırlanırını aşan zavallı avukat(ki bu ben oluyorum):
-Hey Allahım sabır veeerrrr!!!Duyanda sizden borç para istiyoruz sanır.Verdiğimizi istiyoruz beyefendi kendinize geliiinnnnn.

Bugün eskiden borçlum olan bir ortağımız yanıma geldi.Dialog şu:
-Avukat hanım nasılsınız?
-Teşekkürler ya siz?
-İyidr işte.
-Hayırdır borcun kapandı,bir durum mu var yine?
-Yok allah şükür borç falan.Duydumki burada tadilat yapılıyormuş mobilyalar değişecekmiş.Senin masayı bana versen.
-!!!!
-Benim mi?Evden getirmedim ki bunu nasıl vereyim.
-Eve götürmeyeceksin ya versen nolur büroya koyacağım.
-Bana sorma git başkanla konuş veririrm derse alırsın.
-Tamam.

))))))))))))

Çok güldüm yaaaa...

Biraz önce büroda bir dilekçe yazmamız gerekiyor.Müdür veb muhasebecimiz başıma dikildi.Söylüyorlar yazıyorum bende.Klavyeyi hızlı kullandığımdan müdür döndü ve bana:
-Chat yapmaktan nasıl da hızlı yazıyorsun.
Haydaaaaaaaaaaa.Şimdi gel de laf söyleme.Bende tabiki çenemi tutamadım ve siz ne demek istiyorsunuz nerde gördünüz chat yaptığımı dedim.
Bizim çocuklar da yapıyırlar dedi.Dedim ki ben chat yapmam msn de arkadaşlarımla konuşurum ve bu sayede hızlı yazmayı öğrenmedim.Ben 2 yıl okuklda dersini aldım bunun.
Alaycı bir ifadeyle tabi tabi demez mi.
En çok usanduığım şey kurumda kendini bilmez insanların kılık kıyafetimden işime kadar herşeye müdehale hakkı olduklarını düşünmeleri.

Sigara paketim her zaman masamın üstünde durur.Borçlularım yeni bir adet çıkardılar.Gelenekselleşmeye başladı.Sanırım hepsi birbirine haber veriyor.

Parayı ödeyen bir sigara hakettim deyip paketten bir tane alıyor.

Ben ne yapacağım bu adamlarla bilmem

Bir akşam babamla haberleri izliyoruz.Bir cinayet davasının sanıkları nın isimleri açıklanıyor.Derken babam bir an "Eyvahhh!!" dedi.
-Noluyor baba yaa.Niye tepki verdin dedim.
-Şu sanık var ya bizim kiracı.Bana 5 aylık kira borcu var.Kaçıp gitmişti.
-Hehehehe üzülme baba bak kaçamamış yeri belli.İstersen çekelim bi ihtarOlmadı görüş günü gider isteriz parayı.
-Bu daha çıkamaz içerden gitti bizim kiralar.

)))

Bizim halimizden anlayan yok.Bir borçlanalım avukat değil misiniz hemen tepemize çökersiniz.

Alıntı: Parayı ödeyen bir sigara hakettim deyip paketten bir tane alıyor. Ben ne yapacağım bu adamlarla bilmem

Maltepe'ye başlayın.

Aslında aklıma bir fikir geldi ama çok can yakıcı die vazgeçtim
Geçenlerde muzip kardeşim bir paket Malboro uzattı al ablacım yak bir tane diye.Sigara paketini açmamla fare kapanlarında ki tuzak tel elime çat die indiÇok canım acıdı.Aslında masaya o paketten bırakmayı düşündüm ama.

Hem paralarını al hem parmaklarını kopar olmaz değil mi

-Merhaba avukat bey
-Merhaba
-Paramız yok ama borcumuzu kapatacak olsak ne kadara düşersiniz.
-Paranız olduğunda gelin yetkimiz dahilinde yardımcı olmaya çalışırız.
-Yani kaça düşerseniz
-(Sabır sabır olmayan paranın pazarlığı yapılıyor) Parayı getrdiğinizde hesaplarız.
-En son kaç olur onu soracaktık.
-(işte burda avukat yani ben sesiz kalıp iç çeker)

Evet bu da yüzde yüz yaşanmış olaydır;
-Avukat bey şimdi biz bu borcu ödeyecek olsak mesela kaç taksit yaparsınız.
-İcra takibine geçilmiş borçlarda kural olarak taksit yapmıyorsuz defaten hepsini ödeyeceksiniz.
-Hepsinimi? Akıl var mantık var insan düşünür bu adamın zaten geliri yeterli olsaydı tüketici kredisinin taksitlerini öderdi,icra takibine düşmezdi,param olsa taksidimi öderim ben zaten.
-!!!!!!!!