|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-03-2019, 12:13 | #1 |
|
Tapu İptali ve Tesciline Karar Verilen Taşınmazın, Karardan Sonra Haciz Konularak Satılması
Öncelikle tüm meslektaşlara iyi çalışmalar dilerim.
1- Müvekkil bir taşınmaz için 2008 yılında satış vaadi düzenliyor fakat karşı yan satışı yapmayınca 2012 yılında tapu iptali ve tescil davası açıyor. Mahkeme görülüp taşınmazın müvekkil adına tesciline karar veriliyor ve 2012 yılında da bu karar kesinleşiyor. 2- Ancak tapu iptali ve tescil kararı 2018 yılında tapuya şerh ediliyor. 3- Bu sırada 2014 yılında; eski malikin eşi boşanma ve fer'ilerine ilişkin dava açıyor. Bu davayı kazanıp icraya koyuyor. 2016 yılında ise; aslında müvekkilin olan ancak halen eski malik üzerine görünen taşınmaza haciz koyuyor ve satış yapılıyor. Sorularıma gelecek olursak; 1- Tapu iptali ve tescil 2012 yılında kesinleştiğinden ve bu nedenle konulan haczin haksız olduğundan bahisle açacağımız ihalenin feshi davasından sonuç alabilir miyiz? 2- Genel mahkemelerde açacağımız hacizin kaldırılması ve satışın iptali davasından sonuç alabilir miyiz? |
19-03-2019, 13:01 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Anlamak için
Merhaba sayın meslektaşım
Olan buysa... Müvekkilin elindeki "tapu iptali ve tescil kararı 2018 yılında tapuya" NASIL şerh ediliyor. YASA: 1.Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz (TMK.m.1021). 2.Ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. a.Tescilin etkisi, kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil halinde belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşuluyla yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar. b.Bir hakkın içeriği, tescilin sınırları içinde, dayandığı belgelere göre veya diğer herhangi bir yolla belirlenir (TMK.m.1022). Mola... |
19-03-2019, 13:32 | #3 |
|
Üstadım öncelikle teşekkür ederim...
TMK Madde 705 – “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır” 4721 sayılı TMK'nın 705/1. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" yasal düzenlemesi mevcuttur. Anılan hükme göre tapuya tescil işlemi gerçekleşmediği halde tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı kazanılır.. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi 2014/35404 2015/9103 Karar Tarihi: 09.04.2015 T.C. HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ DAVASI - TAPU İPTALİ VE TESCİL İLAMININ KESİNLEŞMESİ İLE MÜLKİYET HAKKININ LEHİNE HÜKÜM KURULAN KİŞİYE GEÇECEĞİ - ESKİ MALİKİN BORCUNDAN DOLAYI KONULAN HACZİN KALDIRILMASI GEREKTİĞİ ÖZET: Somut olayda; tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı lehine hüküm kurulan kişiye geçeceğinden, bu tarihten sonra eski malikin borcundan dolayı konulan haczin ise kaldırılması gerekir. Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ve ilkeler ışığında şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Hükmün bozulması gerekmiştir. (2004 S. K. m. 16) (4721 S. K. m. 705) (YHGK 24.09.1997 T. 1997/15-461 E. 1997/729 K.) (YHGK 13.06.2001 T. 2001/12-461 E. 2001/516 K.) (YHGK 31.03.2004 T. 2004/12-162 E. 2004/183 K.) Dava ve Karar: Mahalli mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi üçüncü kişinin, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde borçlulara karşı açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucunda davanın kabulü ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, taşınmazın borçlular adına olan kaydının iptaline karar verildiğini ileri sürerek haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçinin icra dosyasında taraf olmadığı, genel mahkemelere başvurarak taşınmazın kendisine ait olduğunu ispat ederek haczin kaldırılmasını isteyebileceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK'nın 24,09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.;HGK'nın 13.06.2001 tarih ve 2001/12- 461 E. 2001/516 K.; HGK'nın 31.03.2004 tarih ve 2004/12-162 E. 2004/183 K). Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haciz edilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Bir başka deyişle; haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmaz borçlunun borcu için haczedilemez. 4721 sayılı TMK'nın 705/1. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" yasal düzenlemesi mevcuttur. Anılan hükme göre tapuya tescil işlemi gerçekleşmediği halde Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 / 2 Esas No: Karar No: YARGITAY 12. Hukuk Dairesi 2014/35404 2015/9103 Karar Tarihi: 09.04.2015 T.C. tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı kazanılır. Buna göre tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı lehine hüküm kurulan kişiye geçeceğinden, bu tarihten sonra eski malikin borcundan dolayı konulan haczin ise kaldırılması gerekir. O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ve ilkeler ışığında şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2015 gününde oybirliği ile, karar verildi. |
19-03-2019, 13:57 | #4 |
|
Anlamak için -2
Sayın meslektaşım,
2012 yılında kesinleşen karar, neden "2018 yılında tapuya şerh ediliyor". Saygılar |
19-03-2019, 14:21 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
İhmaller zinciri nedeniyle. Müvekkil tescil edildiğini düşünüyor ancak tapuya gerekli bildirim yapılmıyor |
19-03-2019, 14:39 | #6 |
|
Anlamak için-3
Sabrınız için teşekkür ederim meslektaşım. ..Vergileri kim ödemiş ? Saygılar
|
20-03-2019, 09:52 | #7 |
|
Kararın kesinleşmesi tarihinde tapu kütüğü gerçek maliki yansıtmadığından kayıt yolsuz tescil hükümlerine tabi olacaktır. İhale alıcısı cebri icra marifetiyle taşınmazı satın aldığından -kötüniyetli olduğuna ilişkin delil yoksa- TMK. 1023 uyarınca tapu siciline güveni korunacak ve taşınmaza geçerli şekilde malik olacaktır. Bu durumda taşınmazın tekrar müvekkiliniz hanesine kaydının mümkün olmadığını düşünüyorum.
|
20-03-2019, 12:22 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
2018 YILINDA taşınmazı tapuda kendi adına kaydettiren müvekkil birikmiş vergi borçlarını ödemiş |
20-03-2019, 12:24 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Taşınmaz halen müvekkil adına kayıtlı. Hem icra hukukta ihalenin feshi davası hemde genel mahkemede haczin kaldırılması ile satış işleminin iptali konulu dava açtık |
21-03-2019, 10:36 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Deneme
TMK. m.705 -1023 bağlamında YAŞAM-YASA uyumu OLAY ve HUKUK Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması I.Tescil TMK.MADDE 705.- Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır. İyiniyetli üçüncü kişilere karşı TMK.MADDE 1023.- Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. ** Şimdiye kadar verilmiş olan bilgilerle ve açılmış olan davanın dayanağının TMK. m.705 olduğu kabulüyle Veeeeee bu kabulle…. Taşınmaza haciz koydurup, icra yoluyla sattıran boşanmış eş (Y)’nin ve Taşınmazı icradan satın almış olan (Z)’nin sanal vekilleri olarak… CEVAP DİLEKÇEMİZDİR ** Davalı müvekkillerimden 1.Boşanmış eş (Y)’nin, a.Sabık kocası kayıt maliki (K)’nın 2008 yılında yapmış olduğu SATIŞ VAADİ Sözleşmesi’nden ve b.2012 yılında kesinleşmiş olduğu beyan edilen taşınmazın satışı konulu davadan haberi ve bilgisi yoktur. 2.„…boşanma ve fer'ilerine ilişkin” Tapuya 2016 yılında haciz koyduran davalı müvekkilem (Y), a.(taşınmaz satış Vaadi borçlusu) tapu kayıt maliki (K)’nın boşandığı eşidir. b.Gerek 2014 yılındaki boşanma davası sırasında ve gerekse 2016 yılında haciz konulurken tapudaki kayıt maliki sabık koca (K)’dır. 3.Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’nin vaat alacaklısı davacı (D)’nin a.… dava dışı (K)’ya açmış olduğu davanın ve kesinleşmesinin tarihi 2012’dir. b.Bu karar…..ancak… 6 yıl sonra… 2018 yılında tapuya şerh ediliyor (Nasıl?) 4.“haczin kaldırılması ile satış işleminin iptali konulu dava”; a.TMK.m.705 hükmünün kötüye kullanılmasıdır (TMK.m.2,3; TBK.m.55) b.Zarar görenin kendi kusuru; akıllıca iş gören, mantıklı bir kişinin, kendi yararı gereği zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçması gereken bir eylemi olarak nitelendirilmelidir. Zarar görenin kusuruna birlikte kusur, müterafik kusur da denilmektedir (Tandoğan H: Türk Mesuliyet Hukuku, Ankara 1961, s. 318, 319). c.Yargıtay: http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=hgk-2017-3-1524.htm&kw=`kendi+kusurundan+yararlanamaz#fm d.Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’nin vaad alacaklısı davacı (D) ile koca (K) arasındaki işlem ve dava muvazalıdır. Davalı müvekkillerimden taşınmazı ihaleyle satın almış olan (Z)’nin 1.Kazanımı TMK.1023 kapsamında korunmalıdır. 2.Olayda ihalenin feshini gerektirecek hiçbir yasal gerekçe mevcut değildir. 3.İcra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur (İİK.m.134 vd.) SONUÇ ve İSTEM: 1…. 2… 3…Davanın reddine …. 3.1.Yargılama giderlerinin (HMK.m.323 ) ve 3.2.HMK.’nın “ Kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları” başlıklı 329.maddesi gereğince müvekkillerimizle aramızda kararlaştırılmış ve ödenmiş olan TL 999.999.999 V.ücretinin davacıya yüklenmesine…. karar verilmesini arz ve talep ederiz. Saygılarımızla |
21-03-2019, 11:40 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad çok teşekkür ederim ama... YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNUN 1997/15-461 E ve 1997/729 K. Sayılı ilamında; “Haciz ise 5.2.1993 tarihinde konulmuştur. Açılan cebri tescil davası da 11.2.1993 tarihinde sonuçlanmış, 28.9.1993 tarihinde şikayetçi adına tapuda tescil işlemi yapılmıştır. Hal böyle olunca açıklanan yasal koşullar bu davada gerçekleştiğinden şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmelidir “ Dip Not 1- : İhale gerçekleşmiş ancak henüz kesinleşmemiştir. Süresinden ihalenin feshi davası açılmıştır. Dolayısıyla ihale alıcısı henüz malik sıfatına haiz değildir. Dip Not 2- : Satış vaadi 2008, tescil davası 2012 ve boşanma davası 2014 tarihlidir. Yani tescile ilişkin karar boşanmadan çok daha öncedir. |
21-03-2019, 12:26 | #12 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Soru-yanit
SORU (19.03.2019) - VERİLMİŞ OLAN BİLGİ:
HGK.E. 1997/15-461, K. 1997/729T. 24.9.1997 ÖZET: Kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadine dair hak tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanır. Bu hak, TMK.1009 (MK.nun 919) ve Tapu Kanunu`nun 26. maddesine göre 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebilir. 5 yıl içerisinde devir gerçekleştiğinde SATIŞ VAADI ŞERHİNDEN SONRA KONULAN HACİZ SONUÇ DOĞURMAZ. Sonuç doğurmayan bu işleme karşı İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca her zaman şikayet olunabilir. Diğer bir anlatımla şikayet süreye tabi değildir. http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=hgk-1997-15-461.htm&kw=`1997/15-461`+E+ve+`1997/729`+K.#fm 01.6100 s.HMK.m.33 (1086/m.76) Hukukun uygulanması- Hâkim, Türk hukukunu resen uygular. Bu hüküm klasik bir ilkeyi ifade etmektedir. Hem usul hukuku, hem maddî hukuk aynı düzeyde madde kapsamı içerisindedir. 02.4721 s. TMK.m.1009 (743/m.919) Arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerhedilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer haklar tapu kütüğüne şerhedilebilir. Bunlar şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. 03.2644 s. TAPU KANUNU, m.26 / 7 Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuyu tecil edilmezse işbu şerh (Değişik ibare: 5831 - 15.1.2009 / m.1)“tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri” tarafından re'sen terkin olunur. 04.TBK.m.237 (818/m.213) Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. 05.2004/m.16,96 ŞİKAYET VE ŞARTLAR MADDE 16 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 / m.1) Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflâs dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hâdiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir. MADDE 96 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.53) Borçlu elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükûtları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar. Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar. Kahve molası.. |
21-03-2019, 15:08 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad paylaşmış olduğunuz HGK kararından haberdarım. Ancak bizim savımız; satış vaadi sözleşmesi değil, tapu iptali ve tescil davası. Bu davada 2012 yılında kesinleşmiştir. Tapuya tescil 2018 yılında yapılsa dahi; müvekkil 2012 yılında tescil hükmü ile taşınmazı kazanmıştır. 4721 sayılı TMK'nın 705/1. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" yasal düzenlemesi mevcuttur. Anılan hükme göre tapuya tescil işlemi gerçekleşmediği halde tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı kazanılır. |
21-03-2019, 15:21 | #14 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ben de Zaten sizin dayandığınız kararı ele aldım Sayın meslektaşım.. sizin görüşünüz kabul edilirse... TMK. m.1023'ün sunduğu GÜVEN yok edilmiş olmaz mı?
TMK.m.705'den başka gerekçeniz var mı? Saygılar... |
21-03-2019, 15:34 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Doğrudan tapudan satış yapılmış olsa; haklısınız MK M. 1023'de belirlenen sicile güven ilkesi yok edilmiş olur. Ancak henüz kesinleşmiş bir satış yok. |
21-03-2019, 15:46 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
katkı,
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 2016/8367 Esas 2016/13757 Karar: Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 21/12/2015 tarih, 2015/29761- 32233 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi, sair fesih nedenlerinin yanı sıra, ihalesi yapılan 1 parsel 3 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin takip borçlusu ... adına kayıtlı iken açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne ilişkin mahkeme kararının, ihale tarihi olan 22/07/2014 tarihinden önce 30/06/2014 tarihinde kesinleştiğini ve dolayısıyla taşınmazın mülkiyetinin kendisine geçtiğini belirterek ihalenin feshi talebinde bulunmuş, mahkemece istemin reddi ile şikayetçi hakkında verilen %10 para cezasına ilişkin kararın Dairemizce onandığı görülmüştür. 4721 sayılı TMK'nun 705. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin, ihaleye konu taşınmazlar hakkında açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında, şikayetçi lehine karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia ederek icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı vardır. Ancak şikayet tarihi olan 31.07.2014 itibariyle taşınmaz, henüz şikayetçi üçüncü kişi lehine tapuya tescil edilmediğinden TMK'nun 705/2. maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı, henüz tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak tasarruf işlemi niteliğindeki ihalenin feshi davasını açamaz. Bu durumda mahkemece, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, şikayetin reddine karar verildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur. Ancak; İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacı hakkında para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshiistemi aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden, aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. Sonuç: Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 21/12/2015 tarih, 2015/29761- 32233 sayılı onama kararının kaldırılarak ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.07.2015 tarih ve 2014/340 E.-2015/175 K. sayılı kararının hüküm bölümünün %10 para cezasına ilişkin “2” nolu bendinin silinerek tümüyle karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK.nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 10.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi. Siz tapuya tescili gerçekleştirmişsiniz. Saygılarımla, |
22-03-2019, 08:05 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Çok teşekkür ederim meslektaşım. Bu kararın yanında "taşınmaz maliki genel mahkemede haczin kaldırılmasını isteyebilir, ihalenin feshi sebepleri bellidir ve bu husus icra mahkemesinde tartışılmaz" şeklinde birkaç karar okudum. Açıkçası; ihalenin feshi davasında bu hususun karara bağlandığına dair bir içtihat bulamadığımdan; hem ihalenin feshi hemde genel mahkemede dava açtım |
13-12-2020, 15:13 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Meslektaşım; ikame etmiş olduğunuz davalarda ilerleme sağlayabildiniz mi? Sonuçlanan oldu mu? |
17-12-2020, 13:28 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
İhalenin feshi davası usulsüz tebligat nedeniyle kabulle sonuçlandı. Genel mahkemede açmış olduğumuz dava ise halen devam etmekte |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tapu iptali ve tescili davası sırasında taşınmazın satılması durumunda yeni malikin hakları | Av.Gamze Nur Demir | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-12-2013 10:33 |
izale-i şuyuu davasında verilen vekalet ücreti karardan sonra taraflar aralarında anlaşarak gayrimenkulü içlerinden birine satmışlarsa icraya konur m | av.cancan | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-09-2012 11:00 |
Aile Konutu Tapu İptali Davası Sırasında Taşınmazın 4.kişiye Satılması | denipre | Meslektaşların Soruları | 1 | 23-11-2009 12:19 |
Özel Sicile Tesciline Karar Verilen Taşınmaz Üzerindeki Yapının Hukukî Durumu | Av.Feridun Yurtsever | Meslektaşların Soruları | 3 | 05-11-2009 00:33 |
Aynı taşınmazın önce harici satışla, daha sonra tapuda farklı kişilere satılması | erk42 | Meslektaşların Soruları | 2 | 31-10-2008 14:24 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |