|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
07-01-2019, 18:34 | #1 |
|
İstinaf Aşaması - Bekletici Mesele
Sevgili meslektaşlarım, Değerli hukukçular,
İstinaf aşamasında HMK.m357 uyarınca bazı işlemler yapılamaz. Birleştirme talep edilemez, ıslah yapılamaz, elde olmayan mücbir sebepler yoksa yeni delil sunulamaz, yeni vakıalar (olgular) dile getirilemez. Tartışmak istediğim husus: İstinaf aşamasında bekletici mesele yapılabilir mi? Bu konuda değerli fikirlerinizi almak isterim. |
07-01-2019, 22:56 | #2 |
|
Bekletici mesele olan husus yargılama sırasında da zaten var mıdır.
Yoksa ilk kez istinaf aşamasında mı ortaya çıkmıştır. Bekletici mesele olan husus yargılama sırasında zaten vardır ama mahkemece bu husus dikkate alınmadı ise istinaf mahkemesi duruma göre kararı bu nedenle bozup geri gönderebilir. Aynı konu hakkında devam eden ceza yargılamasının olması gibi …. Yok eğer bu husus ilk defa istinaf aşamasında ortaya çıkmış ve konu da kamu düzenini yakından ilgilendiren hususlardan ise bu halde ilk derece mahkemesi kararının da hatalı olma (bu hali ile kamu düzenine aykırı olma) ihtimali doğacağından istinaf mahkemesi bunu görmezden gelemeyecektir diye düşünüyorum. Bu halde istinaf mahkemesi dosyayı kendi bünyesinde bekletmek yerine dosyayı ilk derece mahkemesine gönderip bekletici mesele sonrası yeni duruma göre, gerekirse yeniden bir karar tesis edilerek dosyanın tekrar kendisine gönderilmesini isteyebilir. Yukarıdaki ceza yargılaması örneğinde olduğu gibi mağdur, dava konusu hakkında yargılama bittikten sonra savcılığa şikayette bulunmuş ve dosya istinaf aşamasında iken ceza davası açılmış olabilir. Bu halde hukuk ve ceza davalarında aynı maddi olgulara dayalı olan iki farklı mahkeme kararının ortaya çıkma ihtimali doğacağından istinaf aşamasında da olsa dosya mahal mahkemesine geri gönderilebilecektir. “(…)Aynı maddi olgulara dayalı olan iki farklı mahkeme kararının ortaya çıkmasının adalete duyulan güveni zedeleyeceği de kuşkusuz olup, mahkemelere güven sağlanması bakımından ceza davasının sonucu beklenmelidir(…)” Yargıtay 23.HD, T. 16.9.2013, E. 2013/2980, K. 2013/5432 “(…)Dava, vekaletin kötüye kullanılması sonucu oluştuğu iddia edilen zararın tahsiline ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. 818 sayılı BK'nun 53. maddesine (TBK m.74) göre ceza hakiminin mahkumiyet kararı ve mahkumiyet hükmünde tespit olunan maddi vakalar ile maddi vakayı belirleyen beraat kararı hukuk hakimini bağlar. Bu hükmün amacı adalete güveni sağlamak ve çelişik hükümlerin çıkmasını önlemektir(…)” Yargıtay 11.HD, T. 12.10.2015, E. 2015/8695, K. 2015/10282 Kanunda yazmasına rağmen duruşma açıp tanık dinlemeyen istinaf mahkemesinin herhangi bir mevzuyu istinaf mahkemesi olarak bekletici mesele yapacağını (istinaf mahkemesi olarak dosyayı kendisinde tutarak bekleteceğini ) sanmıyorum…. |
08-01-2019, 07:12 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Suat Bey, Katkınız için teşekkür ederim. İstinaf aşamasında bekletici mesele yapılması gereği (eski tarihli ilk derece mahkemesi kararının lehimize bozulması sonrasında) ortaya çıktı. Bekletici mesele yapılmaması durumunda kararlar arasında uyumsuzluk olacak. Başka bir deyişle bekletici mesele koşulunun olduğunu düşünüyorum. Sorun, istinaf aşamasında istinaf dairesinin yaklaşımının belli olmaması, bu konuda yasada engel olmamasına rağmen, uygulamada örnek olmaması. (En azından ben bulamadım) |
09-01-2019, 10:17 | #4 |
|
Şöyle olabilir,
Eğer diğer dosyanın kararı, bu dava dosyasının kararını etkileyecek nitelikte ise, ilk dosya henüz kesinleşmediğinden, (o dosyanın kesinleşmesi beklenilmeliydi ve değerlendirme sonuca göre yapılmalıydı şeklinde) istinaf elindeki dosyada yerel mahkeme kararını ortadan kaldırma kararı verir diye düşünüyorum. Saygılarımla, |
09-01-2019, 11:36 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler Ufuk hanım. Diğer dava bu davayı doğrudan etkileyecek mahiyette. İlk dava'da yokluk iddiamız vardı. Mahkeme yokluk iddiamızı kabul etmedi, kısmen bazı kararları iptal etti, kısmen ret etti. Ret ettiği bölümün kabulü halinde ancak ilk dava ikinci davaya doğrudan tesir edecek ve sebepsiz bırakacaktı. İlk davanın yokluk noktasında ret edilmesi nedeniyle, ikinci davanın bekletici mesele yapılması veya dile getirilmesi durumunda kabul edilmesi koşulları o dönemde bulunmuyordu. Aradan geçen zaman sonunda, duruşması Kasım'da yapılan murafaa sonunda (geçen gün) Yargıtay, yokluk iddiamızın kabulü gerektiği ve yokluk temelinde tüm dava konularının GEÇERSİZ olduğuna karar verilmesi gerektiği halde aksi yöndeki kararın hukuka uygun olmadığından dolayı lehimize bozdu. Bu şekilde, bekletici mesele yapılması zorunluluğu Yargıtay Bozma kararından sonra oluşmuş oldu. Dün bekletici mesele talebinde bulundum. 1. Yargıtay Bozma kararı sonucunda yeni bir durum oluştuğunu, ilk davadaki kararın bozmaya uyulması ile birlikte ortadan kalkacağı ve muhtemel yeni kararla birlikte ikinci davanın konusunun da geçersiz olacağını, sebep sonuç ilişkisi bulunduğunu, 2. Önceki süreçte bekletici mesele dile getirme imkanımızın mahkemenin ret kararı nedeniyle mümkün olmadığını, ancak Bozma kararı sonrasında yeni oluşan bu durumun mahkemelerce gözetilmesi gerektiğini, aksi durumda hukuk güvenliğinin zedelenebileceğini, çelişkili kararların oluşabileceğini, 3. Yargıtay bozma kararı sonunda yokluk ve geçersizlik kararının, re'sen gözetilmesi gereken ve kamu düzeni ile ilgili kararlardan olduğunu, 4. İstinaf Dairesinin, nihayetinde bir derece mahkemesi (*) olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararını hem hukuki hem de yerindelik yönünden inceleme, denetleme ve bozarak ortadan kaldırma (ve yeniden karar verme) yetkisine haiz bulunduğunu, belirterek , talep gibi karar verilmesini istedim. Bekleyip göreceğiz. (*) Avukat Hakan Eren'e ait bir tabirdir. |
09-01-2019, 15:38 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Deneme
Konuyu tartışmaya açtığı için Sayın DİKİCİ'ye ve değerli görüşlerini paylaştıkları için katılımcılara teşekkür ederim. BEKLETİCİ MESELE 1.YASA : 6100 s. HMK.m.165 " (1) Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir. (2) Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir.” 2. YARGITAY : 2.1.“…bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak olan bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir, o davanın sonuçlanmasını kendi bakmakta olduğu dava için BEKLETİCİ SORUN yapabilir” (Y.HGK.E. 2017/11-94, K. 2018/512,T. 21.3.2018) http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=hgk-2017-11-94.htm&kw=`bekletici+mesele`#fm 2.2. “…Belirtmek gerekir ki bazı hâllerde kanun koyucu bekletici sorunu hâkimin takdirine bırakmamış, konunun öneminden dolayı başka bir mahkemede görülen veya görülecek olan davanın BEKLETİCİ SORUN YAPILMASINI ZORUNLU kılmıştır. Bu zorunlu hâller dışında, görülmekte olan davayla bağlantısının bulunması durumunda BEKLETİCİ SORUN YAPILMASI MAHKEMENİN TAKDİRİNE bağlıdır. Böyle bir durumda, usul ekonomisi ilkesi ve davanın sürüncemede bırakılması amacıyla açılıp açılmadığı gibi hususları dikkate alarak, her davanın somut özelliğine göre bekletici sorun hakkında bir karar vermesi gerekir. Ayrıca bekletici sorun yapmak yargılamada beklenen yararı sağlamayacak ya da davayı gereksiz yere uzatacak ise bekletici sorun yapılmamalıdır…” (Y.HGK.E. 2017/23-862,K. 2017/2024, T. 20.12.2017) http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=hgk-2017-23-862.htm&kw=`bekletici+mesele`#fm 3.İSTİNAF : İNCELEMENİN KAPSAMI HMK. 3.1) m.355- (1) İnceleme, İSTİNAF DİLEKÇESİNDE BELİRTİLEN SEBEPLERLE SINIRLI olarak yapılır. Ancak, BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KAMU DÜZENİNE AYKIRILIK GÖRDÜĞÜ TAKDİRDE bunu resen gözetir. 3.2) m.357/1- ….. bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLMEYEN İDDİA VE SAVUNMALAR DİNLENEMEZ, YENİ DELİLLERE DAYANILAMAZ…. 3.3) Yapılamayacak işlemler m.357- (1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNCE RESEN GÖZ ÖNÜNDE TUTULACAKLAR DIŞINDA, İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLMEYEN İDDİA VE SAVUNMALAR DİNLENEMEZ, YENİ DELİLLERE DAYANILAMAZ. (2) Bölge adliye mahkemeleri için yetki sözleşmesi yapılamaz. (3) İlk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği hâlde incelenmeden reddedilen veya MÜCBİR BİR SEBEPLE GÖSTERİLMESİNE OLANAK BULUNMAYAN DELİLLER BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNCE İNCELENEBİLİR. 4. BAM : “…6100 Sayılı HMK'nun 357.maddesince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delile dayanılamayacağı düzenlenmiştir. Davalıların davaya cevap dilekçesinde ileri sürdükleri zamanaşımı defi hesaplamalarda gözönünde tutulmuş ancak ıslah sonrasında açıkça zamanaşımı defi ileri sürülmediğinden bu hususun ilk derece mahkemesince resen gözetilmesi mümkün olmadığından, zamanaşımı define yönelik istinaf gerekçesi yerinde değildir…” “…HMK'nın 355.maddesi uyarınca dairemizce RESEN DİKKATE ALINACAK KAMU DÜZENİNE DAİR AYKIRILIK da bulunmadığından… davalılar vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ….” (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 9. HD.E. 2017/1034,K. 2018/168, T. 14.2.2018) http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...-2017-1034.htm
4. BOZMA’dan sonra - Bozmaya uyma veya direnme (HMK.m.373) Kahve molası... |
10-01-2019, 06:42 | #7 | |||||||||||||||||||
|
Anlamak için
(Mesaj No:1) 1.Tartışmak istediğim husus: İstinaf aşamasında bekletici mesele yapılabilir mi? (Mesaj No:3) 2.İstinaf aşamasında bekletici mesele yapılması gereği (eski tarihli ilk derece mahkemesi kararının lehimize bozulması sonrasında) ortaya çıktı. Bekletici mesele yapılmaması durumunda kararlar arasında uyumsuzluk olacak (Mesaj No:5) 3.İlk dava'da yokluk iddiamız vardı. Mahkeme yokluk iddiamızı kabul etmedi, kısmen bazı kararları iptal etti, kısmen ret etti. Ret ettiği bölümün kabulü halinde ancak ilk dava ikinci davaya doğrudan tesir edecek ve sebepsiz bırakacaktı. İlk davanın yokluk noktasında ret edilmesi nedeniyle, ikinci davanın bekletici mesele yapılması veya dile getirilmesi durumunda kabul edilmesi koşulları o dönemde bulunmuyordu. …bekletici mesele yapılması zorunluluğu Yargıtay Bozma kararından sonra oluşmuş oldu. ANLAMAK için : 1.İlk davanın açıldığı tarih : ? 2.İlk derece mahkemesinin “kısmen kabul, kısmen ret” kararının tarihi: ? 3.İkinci davanın açıldığı tarih : ? Kahve molası... |
10-01-2019, 08:02 | #8 |
|
Bekletici mesele yapılamayacağına dair bir hüküm yok. Yapılamayacak işlemler de tahdidi olarak sayılmıştır. Aksini düşünsek dahi, hüküm uyuşmazlığı ortaya çıkacak ve Uyuşmazlık Mahkemesi sorunu çözecektir. Kanımca, hüküm uyuşmazlığı kamu düzeni ile ilgilidir.
|
10-01-2019, 08:09 | #9 |
|
ANLAMAK için :
1.İlk davanın açıldığı tarih : 30.1.2015 2.İlk derece mahkemesinin “kısmen kabul, kısmen ret” kararının tarihi: 24.3.2016 3.İkinci davanın açıldığı tarih : 25.12.2015 4. İkinci Davanın karar tarihi: 23.11.2017 5. Yargıtay Bozma Tarihi: 08.11.2018 Kahve molası... Not: İlk davada alınan bilirkişi Raporu tarihi: 26.06.2015 Teşekkürler üstadım, 2. Not: Yargıtay Bozma ilamını TTK şerhlerine ekledim. http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16875 |
10-01-2019, 10:23 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Deneme -2
İkinci davanın açıldığı tarihte (25.12.2015), ilk dava henüz sonuçlanmamış… olduğuna göre : 1....BEKLETİCİ SORUNUN hukuki niteliği için, “ayrı bir davanın varlığını gerektiren dava konusudur” denilebilir, kabulüyle 2.Kanunda açıkça bekletici sorun yapılması gerektiğine ilişkin bir hüküm bulunmaması hâlinde, bekletici sorun kararı verilmesi mahkemenin takdiridir. 3.HMK., davaların BİRLEŞTİRME TALEBİNİ (m.166) ilk itirazlar arasında düzenlememiş, aynı yargı çevrelerinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılan davalarda BİRLEŞTİRME TALEBİNİN (davanın her aşamasında) HER ZAMAN İLERİ SÜRÜLEBİLECEĞİNİ kabul etmiştir. 4.HMK. ile, ARALARINDA BAĞLANTI BULUNAN İKİ DAVANIN yargılamanın her aşamasında birleştirilebilmesi mümkün hale getirildiğinden, BAĞLANTILI DAVALARIN BİRLEŞTİRİLEMEMESİ HALİNDE, BİRİNİN DİĞERİ AÇISINDAN BEKLETİCİ SORUN YAPILMASI GEREKTİĞİNE İLİŞKİN kuralın uygulanabilirliği de tartışılmalıdır kanısındayım. Kahve... |
10-01-2019, 10:37 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli katkılarınız için teşekkürler üstadım. |
11-01-2019, 05:32 | #12 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Deneme -3
1.İSTİNAF aşamasında
HMK. M.357 – Kural ve ayrık durumlar 2.BOZMADAN sonra İSTİNAF
Bozmaya uyma veya direnme (HMK.m.373) USULİ KAZANILMIŞ HAK: Bilindiği gibi, bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu YARGITAY BOZMA KARARINDA BELİRTİLEN ÇERÇEVEDE işlem yapma ve HÜKÜM KURMA zorunluluğu getirmektedir. Bu ilke, kamu düzeni ile ilgilidir. (09.05.1960 gün ve 21/9 Sayılı Y.İ.B.K.). http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...1%C5%9F+hak#fm |
11-01-2019, 14:28 | #13 |
|
İdari yargıda istinaf "bekletme" kararı veriyor.
Adli yargı alanım olmadığı için bilemiyorum |
11-01-2019, 15:07 | #14 | |||||||||||||||||||
|
Anlamak için
Sayın Pamuk, Paylaşımınız için teşekkürler. İdari Yargı'da Bozma'dan sonra da "bekletme" kararı verilebiliyor mu? Saygılar |
11-01-2019, 15:30 | #15 |
|
Bozmadan sonra rastlamadım ama bence fark etmez bekletici mesele yapılabilir
Adli yargı ise bekletivi mesele yapsın diye ilk derece mahkemesine gönderme kararı verecektir Aslında bu sayın Tikici'nin görüşüne de uygun istinaf demeliyim de üst mahkeme diyelim diye bir görüşü bile bu formlarda zamanında ileri sürüyordu |
11-01-2019, 16:01 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli katkınız için çok teşekkürler Sayın Pamuk. |
11-01-2019, 16:02 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bekletici mesele! | detay82 | Meslektaşların Soruları | 0 | 04-02-2015 15:26 |
bekletici mesele | mehmetyilmaz_11 | Meslektaşların Soruları | 0 | 19-02-2011 11:15 |
bekletici mesele | Av.Erhan AKTAŞ | Meslektaşların Soruları | 0 | 03-06-2010 18:14 |
bekletici mesele | Bal | Meslektaşların Soruları | 1 | 31-10-2008 15:54 |
bekletici mesele | Av.Hkn | Meslektaşların Soruları | 1 | 21-09-2008 16:08 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |