|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-02-2011, 00:02 | #1 |
|
velayet-delillerin hasrı-kamu düzeni
İyi akşamlar.Davacı, açmış olduğu davada, velayetin değiştirilmesini talep etmiş, gerekçelerini açıklamış,delil olarak da nufus kaydı, tanıkla, vs. demiştir. Ancak ilk duruşmada, zapta, başkaca delilim yoktur, davamu bu şekilde kabul edilsin diye geçmiş, delil bildirmek için süre verilmemiştir.Hemen sonra davacı, bir dilekçe vererek beyanının zapta yanlış geçtiğini, aslında öyle demediğini beyan etmiş ve tanık isimlerini bildişrmiştir.Ancak Mahkeme de bir sonraki celse, karşı tarafın tanıklarını dinleyip,davacının davasını ispatla yükümlü olduğunu, dava dilekeçesinde velayetin değiştirilmesini gerektiren sebepleri açıklamadığını, bunları ispat edemediğini, delil bildirmeyeceğini söylediğini, sonradan, bu beyanının zapta yanlış geçtiğini ifade ederk tanık listesi vermişse de bunun mümkün olmadığını, duruşma zaptının sahteliği ispatlanana kadar geçerli olduğunu söyleyerek davayı red etmiştir. velayet davalarının kamu düzenine ilişkin olduğu,resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu, delil bildirilmese yada deliller hasredilse dahi, hakimin, küçüğün menfaati gereği, iddia edilen olayları araştırmakla yükümlü olduğu, sonradan bildirilse dahi, tanıkların dinlenmek zorunda olduğu, yargılama bitene kadar delil bildirilebileceği gerekçesiyle temyiz etmeyi düşünüyorum.Bu konuda siz değerli meslektaşlarımın da görüş ve önerileri benim için değerlidir. Teşekkürler.
|
23-02-2011, 11:33 | #2 |
|
Sayn Meslektaşım,
müvekkiliniz "başkaca delilim yoktur, davamu bu şekilde kabul edilsin" dedikten sonra delil listesi sunmak istemiş. Savunmanın Genişletilmesi itirazını hakim re'sen mi uygulamış yoksa karşı taraf duruşmada mı itiraz etmiş veya takip eden ilk celse de mi itarazlarını sunmuş. bu knuyu birz açarmısınız? |
23-02-2011, 12:32 | #3 |
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=36745
sayın meslektaşım bu linkte sizin durumunuza benzer konu tartışılmış. |
23-02-2011, 20:29 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım, re'sen araştırma ilkesinin boşanma, ayrılık ve evliliğin iptali gibi davalarda cari olduğunu (TMK.m.184) velayetin değiştirilmesi davasında HUMK.nin yazılı usule ilişkin düzenlemelerinin geçerli olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla |
24-02-2011, 00:17 | #5 |
|
Öncelikle, cevap veren bütün arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler.Müvekkil, bu celsede, beyanı bu şekilde zapta geçtikten ve zaptı imzaladıktan 10 gün sonra, celse arasında dilekçeyle tanıklarını ve diğer delillerini bildirmiş.Celse arasında, yada bir sonraki celsede karşı tarafın delil listesine bir itirazı yok.Hakim, bir sonraki celse davayı bitirmiş yukarıda açıkladığım gerekçeyle. Ben, velayetin değiştirilmesi davasının da resen araştırma ilkesine tabi olduğu, önemli olanın küçüğün menfaati olduğunu, bu davalarda feragatın, ikrarın, sulhun, kabulün sonuç doğurmaması gerektiğini ve bu nedenle yargılama bitene kadar delil bildirlebileceğini düşünüyorum. Diyelim ki, velayet kendine verilen bu yetkiyi çocuğun aleyhine kullanıyor örneğin, suça yönlendiriyor. Karşı taraf dava açtı, bu iddiayı ileri sürdü, ama sonra, şu yada bu nedenle, davasından feragat etti yada takipsiz bıraktı, hakim, çocuğun menfaatini korumak için bu iddiaya yönelik delil toplamayacakmıdır. Bence toplamalıdır. saygılar.
|
24-02-2011, 13:42 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Bildirilmezse, nerden bilecek de nasıl toplayacak sayın meslektaşım. Çocuğa ilişkin suça yönlendirme ve sairenin delilleri bildirilmediği için reddetmiş davayı bence. |
24-02-2011, 23:21 | #7 |
|
Sayın av.Ömer GÜNTAY.dava dilekçesinde bu iddialar (iddialar örnek olarak verilmiştir)var ve deliller yazılmış. Delil lietesi verilmemiş(daha doğrusu zamanında verilmemiş demek lazım çünkü,delilim yoktur beyanı üzerine delil bildirme süresi verilmemiş)bu beyandan sonra delil bildirilmiş. Sizce burada(eğer bu dava resen araştırma ilkesine tabiyse-ki bence önemli olan çocuğun menfaati olduğuna göre, taraflar, yani anne-baba, çocuğun menfaatini etkileyememeli)usuli bir hata yook mu.Saygılar
|
24-02-2011, 23:45 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
İlk dilekçede davaya sebebiyet veren iddialara yer verildiğine göre, artık hakim ihtilafı çözmek zorunluğuna binaen, davacının beyan ve delillerini tahkik ve mümkün olanlarını celp etmelidir. Daha önceki yanıtımı hiçbir delil bildirilmediği zannıyla vermiştim. Saygılarımla. |
24-02-2011, 23:49 | #9 |
|
katkınız için asıl ben teşekkür ederim.Dosyayı bu gerekçelerle temyiz edeceğim.Sonucu burada paylaşırım.saygılarımla
|
05-08-2017, 21:56 | #10 |
|
Velayet davaları kamu düzenini ilgilendiren davalardır ve resen araştırma ilkesi geçerlidir. Taraflar her aşamada delil sunabilir ve hakim de resen delil toplayabilir...:
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.01.2012,*Üsküdar 3. Aile Mahkemesi Karar No:2013/8623 Esas No:2012/17656 * * * MAHKEMESİ :Üsküdar 3. Aile Mahkemesi TARİHİ :20.01.2012 NUMARASI :Esas no:2010/475 Karar no:2012/22 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava velayetin değiştirilmesi davası olup bu davalar kamu düzenine ilişkin olduğundan "re'sen araştırma ilkesi" geçerlidir. Davacı herhangi bir delil bildirmemiş ise de; mahkemece alınan uzman raporu ve Erenköy Devlet Hastanesince düzenlenen heyet raporunda davalıda remisyon halinde olan şizoaffektif bozukluk hastalığı olduğu ve çocukların anne yanında kalmasının daha uygun olacağının bildirildiği görülmektedir. Ayrıca idrak çağında olmaları nedeniyle velayetleri hakkındaki ifade ettikleri görüşlerine önem verilmesi gereken (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 3-6) müşterek çocuklar da babalarından şiddet gördüklerini ifade ederek, anneleriyle kalmak istediklerini uzmana bildirmişlerdir. Velayetin düzenlenmesinde ana/baba yararı ile çocuğun çıkarı çatıştığında çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Üstün yararları gerektirmediği takdirde, kardeşlerin birbirinden ayrılmaması da esastır. Toplanan delillerle, çocukların velayet düzenlemesindeki üstün yararının annenin velayetine bırakılmaları olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; velayetin değiştirilmesi koşulları oluştuğu halde; buna yönelik talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Velayet kendine verilmeyen eş, ortak çocukla kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir (TMK md. 182/1, 323). Babanın mevcut rahatsızlığının kişisel ilişki düzenlemesine engel bir sonuca yol açıp açmayacağının araştırılması için, mahkeme nezdindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun md. 5) rapor/görüş alınarak karar verilmesi mümkün iken, somut olay da gerekmediği halde, bu konuda Adli Tıp Kurumundan rapor istenmesi ve buna ilişkin giderleri yatırması konusunda da davacının zorlanması da doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2013 (Per.) |
07-08-2017, 08:53 | #11 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ ESAS NO. 2015/13962 KARAR NO. 2015/17285 KARAR TARİHİ. 5.10.2015 >VELAYETİN DÜZENLENMESİ VE DEĞİŞTİRİLMESİ--RE’SEN ARAŞTIRMA İLKESİ--ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI İLKESİ 6100/m.385/2 4787/m.5 ÖZET : Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re’sen ( kendiliğinden ) araştırma ilkesi geçerlidir Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın “davayı kabul” açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Hatice 19.06.2009 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla velayeti anneye bırakılmış, karar kesinleşmiştir. Düzenlemede asıl olan çocuğun üstün yararı olduğuna göre, taraflardan delillerinin sorulması, göstermeleri halinde toplanması, göstermedikleri takdirde de re’sen delil toplanması, bu çerçevede çocuğun üstün yararının ebeveynlerinden hangisinin yanında bulunmak olduğu ve velayet sahibinin değiştirilmesini gerekli kılan bir durumun bulunup bulunmadığı hususunda 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi uyarınca, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlara inceleme yaptırılarak, rapor alınması ve tüm deliller birlikle değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re’sen ( kendiliğinden ) araştırma ilkesi geçerlidir ( HMK.md.385/2 ). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın “davayı kabul” açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Hatice 19.06.2009 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla velayeti anneye bırakılmış, karar 21.01.2013 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu dava ise 16.02.2015 tarihinde açılmıştır. Düzenlemede asıl olan çocuğun üstün yararı olduğuna göre, taraflardan delillerinin sorulması, göstermeleri halinde toplanması, göstermedikleri takdirde de re’sen delil toplanması, bu çerçevede çocuğun üstün yararının ebeveynlerinden hangisinin yanında bulunmak olduğu ve velayet sahibinin değiştirilmesini gerekli kılan bir durumun bulunup bulunmadığı hususunda 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi uyarınca, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlara inceleme yaptırılarak, rapor alınması ve tüm deliller birlikle değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. Bu yönde araştırma ve inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi. |
07-08-2017, 10:21 | #12 |
|
Mesleki Hukuk Rehberi Yargı İçtihatları kapsamında paylaştığım bir HGK Kararı ;
Velayet davasında ikinci tanık listesi verilebilir. Kamu düzenini ilgilendiren davalardan olduğundan ikinci tanık listesi yasağı uygulanamaz. HGK 1969-2-1258e 73/70 k |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma sonrası Kamu personeli olma / Velayet / Şahsi ilişki tesisi | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 14-10-2009 13:43 |
ACİL:Çevre düzeni planına itiraz edilmezse iptali için dava açmak yine de mümkün mü ? | pallanco | Meslektaşların Soruları | 0 | 09-10-2009 14:18 |
Babalık Davası- Kamu Düzeni-Dna Sonucu | Neslihan | Meslektaşların Soruları | 5 | 27-02-2009 10:48 |
idare hukuku kamu hizmeti, kolluk, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi,idari işlem | sibel19 | Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu | 4 | 05-12-2008 09:36 |
Kamu Düzeni Nedir ? | Av. Hulusi Metin | Hukuk Sohbetleri | 2 | 12-05-2002 05:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |