|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
04-10-2016, 17:42 | #61 |
|
Dava açanınız var mı internetten baktığım kadarıyla 2-3 yerde kartel faizlerinin geri alınabileceği ile ilgili site kurulmuş
|
06-10-2016, 10:10 | #62 |
|
Değerli meslektaşlarım iyi günler. http://www.rekabetuyumonline.com/ adlı sitede paylaşım yapan arkadaşın belirttiğine göre görevli mahkeme ticaret mahkemesi. taşıt kredisi çekmiş ve ticari amacı yok anladığım kadarıyla. ancak yukarıda yazılan mesajlara baktığımda tüketiciye ilişkin bir ihtilaf olduğu ve hakem heyeti yahut tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin yorumlar mevcut. görevli mahkemenin tespiti mevzusu kafama takıldı. ayrıca kartel oluşturan bankaların uyguladığı faiz oranının hukuka aykırılığı tespit edilmiş ancak olması gereken faiz oranının ne şekilde belirleneceği yine cevaplayamadığım sorulardan bir tanesi.
|
07-10-2016, 10:15 | #63 |
|
3 Kat Tazminat Davası 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Kanunu Yanıt
merabalar, herkese iyi günler. 21 ağustos 2007 ve 22 eylül 2011 tarihleri arasında 12 bankadan herhangi birisinden mevduat, kredi ve kredi kartı alan vatandaşın 3 kat tazminat davası açabilmesine dair verilen karara ilişkin bilgisi olan var mı? nasıl bir dava açılması lazım?
|
07-10-2016, 11:19 | #64 |
|
Bu bankalar o tarihlerde faizleri belirlemek üzere anlaşmışlar, Rekabet Kurulu bankaları anlaşmaları nedeniyle rekabet aykırı davrandıkları gerekçesiyle para cezası vermişti. Bankalar Rekabet Kurumunun kararına karşı İdare Mahkemesine dava açmışlar, ancak davaları reddedilmiş ve bu ret kararı da Danıştay'dan onanmıştır. Bu haliyle bankaların faiz rakamı belirlerken rekabete aykırı davrandıkları sabit olduğu varsayımıyla 4054 Sayılı Kanunun 58. maddesi gereği tazminat alınabileceği düşünülmektedir. Davacının niteliğine göre Tüketici Mahkemesi yada Asliye Hukuk veya Ticaret olabilir. Ancak bu konuda tazminat anlamında sonuçlanmış bir dava veya Yargıtay Kararı yoktur. Kamuoyunda Danıştay kararının sanki bu tazminatın ödeneceğine ilişkin bir içtihat olduğu şeklinde algı oluşmuştur.
|
07-10-2016, 11:24 | #65 |
|
Henüz tartışmalı olan zamanaşımının nereden başlayacağı, zamanaşımı süresinin ne kadar olduğu değerlendirilmeli ve ona göre davaya karar verilmelidir.
|
07-10-2016, 13:25 | #66 |
|
Tüketici mahkemesinde mi asliye hukuk mahkemesinde mi açılacak bilen var mı?
|
07-10-2016, 13:39 | #67 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av. Evran KIRMIZI'nın da belirttiği gibi Tüketici, Asliye veya Ticaret Mahkemelerinde açılabilir. Somut vakaya göre bunu siz belirleyeceksiniz. Örnek verecek olursak tüketici kredisi için Tüketici Mahkemesinde, ticari krediler için Ticaret Mahkemesinde |
07-10-2016, 13:56 | #68 |
|
Buradaki görevlinin heyet mi yoksa mahkeme mi olduğunun tespiti uygulanan faiz ile olması gereken faiz arasındaki fark değil mi?
Yani örneğin olması gereken faiz 5.000 TL iken uygulanan faiz 6.000 dersek harca esas değerimiz 1.000 TL olarak mı kabul edeceğiz yoksa ana para üzerinden mi gireceğiz |
07-10-2016, 14:35 | #69 |
|
http://www.rekabetuyumonline.com/ pilot davanın olduğu blogda dava dilekçesi paylaşılmış durumda. Dava açmak isteyenler yararlanabilir.
|
07-10-2016, 14:57 | #70 |
|
http://www.rekabetuyumonline.com/ sayfasında dilekçesini paylaşan sayın M. Oğuzcan Bülbül'e buradan teşekkür ediyorum ancak neye göre Ticaret Mahkemesi'ni görevli tespit etti merak ediyorum. Dava dilekçesinde herhangi bir ticari faaliyetinden dolayı taşıt kredisi çektiği anlaşılmıyor. Görevli mahkemenin her halükarda Ticaret Mahkemeleri olacağını da düşünmüyorum. Bu konu hakkında fikri olan var mı?
|
07-10-2016, 16:54 | #71 |
|
Çekilen kredinin türüne ve/veya krediyi çeken kişinin tacir olup olmamasına göre görev hususu değişecektir.
Davanın hukuki sebebinin haksız fiil olduğu düşünülürse, haksız fiilden doğan davanın mutlak anlamda ticari dava olabilmesi için her iki taraf açısından da ticari işten kaynaklanması gerekir diye düşünüyorum. Yani ticari iş karinesi haksız fiillerde söz konusu değil. Burada asıl sorun zaman aşımı sıkıntısı.Haksız fiil zaman aşımı 2-10 yıl. Süre fail ve fiile ıttıla ile başlıyor. Fiilin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıl geçmemişse bence Danıştay kararının kesinleşmesinden itibaren 2 yıl içerisinde başvuru yapılabilmelidir. Konuyla ilgili ( içeriğine uyum için üye devletlere 28 Kasım 2016'ya dek süre öngören ) 2014/104 Nolu AB direktifinde de zaman aşımı hususunda düzenleme yapılmış ve fiil/fail/zararı öğrenmeden itibaren EN AZ 5 Yıl içinde dava açılabileceği , soruşturma süresince zaman aşımının işlemeyeceği ve en kötü ihtimalle kararın kesinleşmesini müteakip 1 yıl içinde dava açılabileceği belirtilmiş. Bu konuda konunun özelliğine binaen ilgili direktifin de göz önüne alınması istenebilir. |
08-10-2016, 00:34 | #72 |
|
Dava açan var mı Var ise tüketici açısından Tüketici Mahkemesinde mi Asliye Hukukta mı kısmi dava mı belirsiz alacak mı?
|
08-10-2016, 17:45 | #73 |
|
Rekabet kurulunun kararı, Danıştay kararı ile netlik ve kesinlik kazanmıştır. Bu nedenle açılacak davalarda zamanaşımı,Rekabet kurulunun kararının kesinleştiği Danıştay kararı esas alınarak düşünülmelidir.Bu nedenle bu süreçte açılacak davalarda zamanaşmı ile ilgili bir sorun çıkmayacağı kanısındayım. Özellikle Tüketici mahkemelerinde tüketici lehine hüküm kurulması ilkesinden hareketle sıkıntı olmayacağı muhtemel.
Diğer konu, belirsiz alacak davası olarak bu davanın açılması.. Serbest piyasa için kabul ettiğimiz faiz oranı varsayımsal mı? Bu faiz oranı düşünülecekse zararın hesap edilebilir olup olmadığına hangi gerekçelerle karar verilecek? |
09-10-2016, 10:42 | #74 |
|
Görevli mahkeme konusunda, o zaman kredi şahıs adına çekilmişse tüketici mahkemesi, krediyi çeken şirket ise ticaret mahkemesi görevli olacak. Yetki ise kredi çekilen bankanın şubesinin bağlı olduğu mahkemedir değil mi?
|
09-10-2016, 22:52 | #75 |
|
Danıştay karar tarihini ve mümkünse kararına nereden ulaşabiliriz?
|
10-10-2016, 07:24 | #76 | |||||||||||||||||||||||
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...9&postcount=20 |
10-10-2016, 08:50 | #77 | |||||||||||||||||||||||
|
gelen cevabı paylaşırsanız çok seviniriz dediğiniz gibi ihlallerin hangi banka tarafından hang, dönem yapıldığı anlaşılmamakta, bu kadar dosya yüküne kayıp kaçak davalarında olduğu gibi mutlaka bir kılıf uydurulacakır |
10-10-2016, 10:41 | #78 | |||||||||||||||||||||||
|
ihlallerin hangi banka tarafından hangi tarihlerde yapıldığının ispatlanması gerektiğine katılmıyorum. İlgili Rekabet Kurulu kararının sonuç ve gerekçe bölümünde şöyle bir ifade yer almakta: "bankalar arasında GM’ler ve GMY’ler düzeyinde fiyat tespitine yönelik bir ortak plan oluşturulmuş, sonraki tarihlerde yapılan alt anlaşmalar ile de, sözü edilen ihlalin unsurlarının belirlenmesi ve uygulanması sağlanmıştır. Uzlaşmanın konusunun ve taraflarının zaman içerisinde değişiklik göstermesi yahut sözü edilen mutabakatlardan bazılarının uygulamaya konulamamış olması değinilen tespit bakımından önem arz etmemektedir. Belirtilen husustan hareketle, taraflar arasında gerçekleştirilen her bir anlaşma ve/veya uyumlu eylemin ayrı birer ihlal niteliği taşımadığı; taraflarca gerçekleştirilen mutabakatların, nihai amacı fiyat koordinasyonu olan bir uzlaşmanın unsurlarını oluşturduğu sonucuna ulaşılmıştır. Daha önce de belirtildiği üzere, söz konusu eylemlerin tek bir uzlaşma kapsamında değerlendirilmesi sebebiyle, soruşturmaya esas teşkil eden her bir delilin ihlalin bütün unsurlarına ilişkin bilgi içermesi yahut her bir delilin ispat gücünün eşdeğer olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Zira teşebbüsler arasında gerçekleşen her bir iletişim nihai tahlilde ortak planın unsurlarının oluşturulması ve uzlaşmanın sürdürülmesi amacına hizmet ettiğinden, ihlale ilişkin ispat standardı bakımından önem arz eden husus, delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi ile ortaya çıkan sonuçtur." Yine Danıştay'ın onama kararı da şu şekilde: "Rekabet açısından önemli olduğunda kuşku bulunmayan geleceğe ilişkin fiyat ve maliyet gibi bilgilerin piyasada rekabet edilen başka bir teşebbüsle paylaşılmasında rekabeti ihlal edici bir amacın olduğu şüphesinin ortaya çıkacağı açıktır. Rekabete hassas bilgilerin paylaşımının belirli bir süreç dahilinde tekrarlanıyor olması da bu şüpheyi destekler ve bir anlaşmanın varlığını ortaya koyar niteliktedir. Ayrıca bilgi paylaşımının tekrar etmiyor olmasının, rekabete hassas bilgi paylaşımını rekabete aykırı bir anlaşma olmaktan çıkarmayacağı, bu durumun her somut olayın niteliğine göre ilgili mercilerce değerlendirileceği de açıktır." Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4/son maddesi de şu şekilde: "Ekonomik ve rasyonel gerçeklere dayanmak koşuluyla taraflardan her biri uyumlu eylemde bulunmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilir." Bütün bunları birlikte değerlendirdiğimizde bence bankanın, kredi çekilen tarihte bankalar arasındaki "centilmenlik anlaşması"na uygun davranmadığını ve kredi faiz oranınız serbestçe belirlediğini somut bir şekilde ortaya koyması gerekecektir. İspat yükü kanımca bankada olacaktır. |
10-10-2016, 12:43 | #79 |
|
Bu davalarda ki en büyük sıkıntı bence zamanaşımı hususu. Kredilerin çekildiği tarihlerde 2010 yılına kadar mülga 818 sayılı BK yürülükteydi, Yargıtay bu davalarda haksız fiil unsurunu göz önüne aldığına göre 818 Sayılı Borçlar Kanununda ki 1 ila 10 yıllık zamanaşımı süresi baz alınacaktır. 1 Yıllık süre düşünülecek olursa tüm alacakların zamanaşımına uğradığı hususuyla karşı karşıya kalabiliriz. Ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "idari yaptırım" gerektiren eylemlerin "kabahat" niteliğindeki suçlar olarak nitelendirildiği anlaşılmaktadır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 16. maddesinde ise "idari para cezası" idari yaptırım türleri arasında sayılmıştır. Yine aynı Kanunun "Soruşturma Zamanaşımı" başlıklı 20/4. maddesinde ise "nispi idari para cezasını gerektiren kabahatlerde zamanaşımı süresi sekiz yıl" olarak belirlenmiştir.
Dava ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun "Müruruzaman" başlıklı 60/2. maddesinde yer alan "Şu kadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruru zaman tatbik olunur" hükmü uyarınca, kanun koyucu, ceza zamanaşımının BK'daki zamanaşımından daha fazla olduğu durumlarda, hukuk davasına da ceza davasına ilişkin zamanaşımının uygulanması gerektiğini ifade etmektedir. (YARGITAY 11. HD E;2015/3450-K;2015/1139, YARGITAY 11. HD E;2014/13296-K;2015/4424) |
11-10-2016, 09:27 | #80 | |||||||||||||||||||||||
|
Rekabet Kurulunun inceleme ve disiplin ceza vermesi işlemleri dava usulünden tamamen farklı olup; ilgili bankaların eylemlerinin tek bir uzlaşma kapsamında değerlendirmesinin açılacak davalarda pek bir önemi olmadığı düşüncesindeyim. Örnek vererek ifade etmek gerekirse; ING Bank'ın centilmanlık anlaşmasına 2010 tarihinde dahil olduğunu düşünürsek, 2008 tarihinde ING Banktan konut kredisi çeken müşterinin zararından nasıl bahsedebiliriz. Rekabet tazminatı zararın 3 katını karşıladığından, zararın olmadığı yerde salt 2007-2011 tarihi aralığında kredi çekilmiş olmasını dava açma için yeter sebep görmek doğru değil diye düşünüyorum. En sağlıklı hareketin Rekabet Kurulunun cevabından sonra olacağı düşüncesindeyim. |
11-10-2016, 10:12 | #81 | |||||||||||||||||||||||
|
Rekabet kurulu kararının içeriği ile birlikte diğer bir sorun ise zamanaşımı mahekemeler zamanaşımını rekabet kurulu kararının kesinleşmesi ile birlikte kabul ederse o tarihlerde yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK tabi olacağımızdan bir yıllık süre geçmiş olacak |
17-10-2016, 10:18 | #82 |
|
Merhaba,
Bu konudaki cevap bulması gereken önemli bir sorunun da faiz oranının tespit edilmesi hususu olduğunu düşünüyorum. Birkaç müvekkille görüştüğümde ihlal yapıldığı dönemde kredi kullandıkları bilgisini aldım. Ancak %0.98 ve %0.95 faiz oranı ile kredi kullanılmış. Bu bilgiden sonra dava açmak için beklemeye geçtik. Çünkü Danıştay kararında ve rekabet kurulu soruşturma dosyasında faiz oranları ile ilgili net bilgi mevcut değil. %1' in altındaki oranlar için faiz artırımı yapılmış mı? Kredi kullanılan dönemde aslında olması gereken faiz oranı nedir? Benim açımdan cevap bekleyen sorular. Konu ile ilgili görüşü olan üstadlar fikrini paylaşırsa mutlu olurum. |
18-10-2016, 14:53 | #83 |
|
Merhaba Dava açan oldu mu? Belirsiz alacak davası şeklinde açarsak davayi görevden red verilebilir mi?
|
20-10-2016, 16:28 | #84 |
|
Dava açan yada hakem heyetine başvuru yapan meslektaşımız var mı
|
21-10-2016, 08:31 | #85 |
|
12 bankanın kartel oluşturması nedeniyle bu bankalara açılacak olan tazminat davası.
Sayın meslektaşlar bilindiği üzere rekabet kurulu 12 bankaya aralarında anlaşarak faiz oranlarını yükseltmesi nedeniyle ceza kesmiş. Şimdi bu bankalara tazminat davası açılmak suretiyle kredi çeken vatandaşların zararlarının 3 katını tahsil etmesi söz konusu. Aranızda bu şekilde bankalara tazminat davası açan var mı? Şimdiden teşekkürler.
|
23-10-2016, 14:56 | #86 |
|
Belirtilen bankalardan birkaçına ilişkin müvekkillerin alacaklarının tahsili talepli tüketici mahkemesinde dava açılmıştır. Açılan davalarımızla ilgili bilgilendirmeyi meslektaşlarıma yapacağım.
|
25-10-2016, 14:46 | #87 | |||||||||||||||||||||||
|
|
25-10-2016, 15:32 | #88 |
|
Değerli meslektaşım rekabet kurul kararı ve Danıştay onama kararında süreye ilişkin herhangi bir vurgu yapılmamakta.Biz öncelikli olarak 2011 tarihli kredilere ilişkin dava açtık ki tarih konusunda sıkıntı çıkmasın diye.Müvekkil veya müvekkiliniz kredi tarihi 2007 ise bir müddet beklemenizi öneririm.iyi çalışmalar
|
26-10-2016, 10:19 | #89 |
|
peki miktara göre hakem heyetine gidilmeyecek mi eğer bedel düşük ise yoksa bedele bakılmaksızın tüketici mahkemelerimi yetkili.. mesela 500 tl olsa 3 katı 1.500 tl yapar ki sınırın altında kalır.
eğer parasal sınır dikkate alınacaksa dava değerini 1.000 tl yapıp belirsiz alacak davası diyerek tüketici mahkemesinde açılan davada direk mahkemeler sınırın altında diyerek davayı red eder mi? |
26-10-2016, 23:02 | #90 |
|
Görev sınırı altında kalırsa yerel mahkeme tabi ki görevsizlikten davayı red edecektir.ancak belirsiz açarak ve görev sınırı üstüne çıkarsa ıslahla sorunu aşarsınız yoksa thh ye gitmeniz gerekecektir tabi onun da hesap yolu şimdilik mümkün gözükmüyor
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Müvekkil Azlettiği için 3.Kişi Bankaya Karşı Manevi Tazminat Davası Açılabilir mi? | msgstr | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-04-2016 11:42 |
karşılııksız çekten dolayı bankaya maddi ve manevi tazminat davası açabilirmiyim? | Av.Hero | Meslektaşların Soruları | 15 | 20-02-2008 17:48 |
tck m.245 ile ilgili olarak bankaya karşı tazminat davası açılabilir mi? | ayse1728 | Meslektaşların Soruları | 3 | 09-01-2008 16:14 |
bankaya açacağım tazminat davası hakkında | oguzate | Meslektaşların Soruları | 4 | 27-03-2007 23:56 |
Bankaya Karşı Tazminat Davası. | Erdal1 | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 14-02-2005 09:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |