|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-08-2009, 23:10 | #1 |
|
Genel Kredi Sözleşmesinin kapsamı
Müvekki şirket başka bir firmanın kullanacağı krediye kefil olmuş ve nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi adı altında genel kredi sözleşmesini imzalamış.Kefaletin dışında ipotek teminatı da alınmış.Buna göre borçlu şirket yüklü miktarlarda nakdi kredi kullanmış fakat kredilerin tamamını ödemiştir.Akabinde de ipotek fek edilmiş.Sözleşme imzalanması aşamasında borçlu şirkete aynı zamanda bir ticari kredi kartı verilmiş ve kullandırılmış.Bu kredi kartı için ayrıca bir kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalatılmış fakat bu sözleşmede müvekkil şirketin kefaleti yok.Şu an banka genel kredi sözleşmesini işleme koymuş ve bu sözleşme üzerinden ticari kredi kartından kaynaklanan tutarları talep ediyor.Müvekkil bu karttan haberdar olmadığını, ve kefilliğinin bu karta dair olmadığını belirtiyor.Ayrıca ipoteğin borçlunun doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olduğunu ve kredi kartı ödenmeden kaldırılmaması gerektiğini belirtiyor.Bana göre müvekkil haklı.Ancak karşı tarafın banka olması beni düşündürüyor.bu durumda müvekkilim GKS imzaladığı için ticari kredi kartının da kefili midir?Bankanın ipoteği fek etmesi kefil aleyhine yapılan bir işlem değil midir? GKS ler k.kartlarını da kapsar mı?Acil yardımcı olabilirseniz sevinirim.
|
07-08-2009, 18:09 | #2 |
|
gksler ticari oldukları ve de talep edilen kart da borçlu şirkete ait bir kartsa kefalet kapsamında değerlendirilebilir. ama bireysel şahsa ait kartlar gks kapsamında değerlendirilemez.daha önce yazdığım yanıtta bahsetmiştim. iyi günler
|
08-08-2009, 11:30 | #3 |
|
merhabalar ;
öncelikle müvekkiliniz şirketin kefil sıfatı ile imzaladığı genel kredi sözleşmesinden doğan ihtilaflardan kefil olarak sorumluluğu bulunmaktadır. anlatığınız kadarı ile bu sözleşme hitam bulmuş, teminatlar çözülmüştür, dolaysı ile artık bu sözleşmeden dahi herhangi bir sorumluluğu doğmayacakken ,müvekkiliniz şirketin, bilgisi ve garantisi dışında verilen kredi kartından sorumlulğu doğmaz. çünkü kefalette, kefil kefalet verdiği ilişkiyi ,süreyi ve miktarı açıkça bilmelidir(Yrg İçt).Müvekkiliniz kredi kartı üyelik sözleşmesini imzalamamış ise kefil sıfatı ile sorun doğmaz , eğer ki takip yaparsalar itiraz edin mahkemede iş sıhata kavuşuşur .saygılarımla.. |
10-08-2009, 16:56 | #4 |
|
Öncelikle verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederim.Ben bize gelen ihtarnameye cevap ihtarnamesi gönderdim ve bu hususları belirttim.Bankadaki memur ticari kredi kartının gks de detayları yazmasa da gks kapsamında olduğu hususunda ısrarlı.Bu aşamada hemen menfi tespit davası açmayı düşünüyorum.Bence kredi kartı bu sözleşme kapsamında olsaydı ayrıca kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalamazdı diye düşünüyorum.Çünkü cari hesap şeklinde kredi açılmış, çek karnesi verilmiş, bunlar için ek sözleşme imzalanmamış.Kredi kartı üyelik sözleşmesinde müvekkilin imzasının olmaması başlı başına ayrı bir sözleşme olduğunu da gösteriyor bence.
|
12-08-2009, 13:45 | #5 |
|
Sayın Meslektaşım,
Müvekkilinizin kefil olarak imzaladığı GKS'de yer alan kredinin ticari olması ve ticari kredilere ilişkin GKS'lerde kefillerin, kredi alanların doğmuş ve doğacak bütün borçlarına kefil olduklarının belirtilmesi nedeniyle bankanın kolay kolay geri adım atmayacağını ve kredi borçlusu şirket adına düzenlenmiş kredi kartından doğan/doğacak kredi borçlarına da kefil olunduğunu iddia etmeye devam edeceklerini ve hatta asıl borçluyla beraber müvekkilinize karşı icra takibi/dava yoluna gideceklerini ve bu konuda da ileride kazanma ihtimallerinin yüksek olduğunu düşünmekteyim. Ek olarak, kredi kartının tanımlı olduğu hesabın şirketin diğer kredi hesabı ile bağlantısı olup olmadığının ve kredi kartı üyelik sözleşmesinde daha önce imzalanmış olan GKS'ye atıfta bulunup bulunulmadığının da kontrol edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Kefilin kefalet verdiği ilişkiyi, süreyi ve miktarı açıkça bilmesi ilgili olarak ise, konunun ticari krediler kapsamında değerlendirilerek, müvekkilinizin, kredi alan şirketin alacaklı bankadan kullandığı ticari kredilere GKS'de yer alan miktar kadar ve müteselsil olarak kefil olduğu göz önünde bulundurulmalı ve bu nedenle şirket kredi kartından dolayı doğabilecek sorumluluğun GKS'de yer alan limit dahilinde kefil tarafından öngörüldüğü/bilindiği şeklinde yorumlanabileceğini düşünüyorum. İyi çalışmalar, |
04-05-2011, 13:02 | #6 |
|
gksler ticari borç ilişkisi doğurduğunda asıl borçlunun ticari iş ve faaliyetleri kapsamda kalan ve gks kapsamında kullanmış olduğu kredilerde kefilin sorumluluğu tamdır. her ne kadar gkslerde doğmuş ve doğacak tüm borçlar ibaresi olsa da aasıl borçlunun ticari olmayan kredi borçlarından dolayı kefil sorumlu değildir. mesela asıl borçlunun şahsi kredi kartı borcu ve şahsi diğer kredi borçları kefil açısından sorumluluk doğurmaz. benzer gks kefilliğinden dolayı açmış olduğumuz davada asıl borçlunun gks kapsamında kullanmış olduğu krediler dışında şahsi kredi kartı borcu, oto kredisi borcu, henüz bankanın ödemediği çek yaprak bedelleri ve borçlunun bankadan kullanmış olduğu kredili mevduat hesabı borçlarından dolayı kefilin sorumlu olmadığına mahkemece karar verilmiştir. davadan sonra bankayla anlaşmaya vardığımız için karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.yerinde ve isabetli bir karar olmuştur. yalnız şunu da belirtelim ki davalı bankaca yargılama aşamasında asıl borçlunun kredi kartı ve oto kredisi borcuna yönelik davamız kabul edilmişti.çek yaprakları, kredili mevduat hesabı borcuna yönelik davamız ise mahkemece kabul edilmiştir.ilgilenen arkadaşlara kararı fakslayabilirim.
|
02-07-2011, 17:10 | #7 |
|
Kararı gönderebilirmisiniz
Sayın Meslaktaşım
Benzer bir konuda kararınızdan faydalanmak istiyorum. Gönderebilirseniz sevinirim. |
04-07-2011, 08:25 | #8 |
|
Kararı faksladım meslektaşım. İyi çalışmalar
|
21-10-2011, 16:59 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşım, Benzer bir olaydan ötürü karardan faydalanmak istiyorum. Kararı fakslamanız mümkün müdür? Özelden veya burdan faks numarasını verebilirim. Teşekkür ederim. |
14-07-2014, 00:48 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın yılmazkan kararı bana mail olarak gönderebilirmisiniz? recemre@gmail.com |
15-10-2015, 11:27 | #11 |
|
Başka bir konu altında Sayın Av. Erduğrul Özbay tarafından paylaşılan kararın buraya yakışacağını düşündüm:
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2012/15421 KARAR NO: 2013/1789 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkilinin davacı banka ile dava dışı asıl borçlu M... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, ancak dava dışı M...' e kullandırılan kredi kartı ve tüketici kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacağın tahsili için davacı yanca müvekkili aleyhine icra takiplerine girişildiğini, müvekkilinin icra takiplerine dayanak sözleşmelerde imzasının bulunmadığını, bu yönde kefalet iradesinin olmadığını ileri sürerek icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tesbitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 18.06.2008 tarihli genel kredi sözleşmesini davacının kefil sıfatı ile imzaladığını, sözleşmenin 41. maddesi uyarınca davacının kefalet imzasının bulunduğu sözleşmeden değil dava dışı asıl borçlu ile akdedilen diğer sözleşmelerden kaynaklı borçlardan da sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, genel kredi sözleşmesinin 41.1 maddesi uyarınca davacının, dava dışı asıl borçlunun davalı banka ile yapmış olduğu ve ileride yapacağı işlemlere "kefil olmayı" kabul ettiği, bu durumda davacı kefilin, genel kredi sözleşmesinde yazılı ve hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde sorumluluğunun belirlendiği, böylece davalı bankanın dava dışı borçlu M... hakkında genel kredi sözleşmesi dışında oluşan (kredi kartı kullanımı ve tüketici kredisi kullanımından kaynaklı olarak) doğan alacakları hakkında davacı hakkında icra takibi yapmakta haklı olduğu, bu takip dosyalarında da davacı kefilin kefalet limiti kapsamında ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalı banka ile dava dışı M... arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamıştır. Dava konusu borcun ise, davacının imzası bulunmayan kredi kartı ve tüketici kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı kefilin kefil olarak imzalamadığı sözleşmelerden doğan borçtan sorumlu tutulması doğru değildir. Her ne kadar mahkemece genel kredi sözleşmesinin 41.1 madde hükmüne dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de anılan sözleşme hükmü davacıyı, imzası bulunmayan sözleşmeler nedeniyle sorumluluk altına sokacak biçimde yorumlanamaz. Mahkemece, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2013 gününde oybirlğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
genel kredi sözleşmesi | yılmazkan | Meslektaşların Soruları | 2 | 11-06-2009 15:51 |
genel kredi sözleşmesi | bahar kesici | Meslektaşların Soruları | 2 | 09-03-2009 15:20 |
İpotek ve Banka Genel Kredi Sözleşmesi | atagin | Meslektaşların Soruları | 3 | 05-09-2008 08:14 |
Genel Kredi Sözleşmesine Kefalet | avselcuk | Meslektaşların Soruları | 8 | 27-08-2008 09:51 |
Konut Kredi Sözleşmesinin Hukuki Yapısı | ad-hoc | Meslektaşların Soruları | 2 | 15-06-2007 21:20 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |