|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
29-05-2014, 15:17 | #1 |
|
Banka Dekontu İle İlamsız İcra Takibi ve İtirazın İptali
Müvekkilim bir arkadaşına bankadan havale aracılığıyla borç veriyor. Elinde sadece banka dekontu var ve dekontun açıklama kısmına sadece parayı gönderdiği şahsın ismini yazdırmış. Bu dekonta dayanarak ilamsız icra takibi başlattım ve borçlu takibe itiraz etti ve takip durdu. Borçlu itiraz dilekçesinde
'' Alacaklının takibe dayanak yaptığı Akbank şubesinin dekontuna göre şahsıma gönderilen para 3. şahsa verilmek üzere havale edilmiştir. Ben de gönderilen parayı teslim alarak 3.kişiye teslim ettim. Yani bir şekilde aracılık yaptım. Ancak teslim ettiğim bu paranın neye ilişkin olduğu konusunda herhangi bir bilgim yoktur. Yani borç ya da alacak için gönderilip gönderilmediğini bilmiyorum. Fakat şahsıma havale edilen para karşılığı borcum yoktur. Ben ticaret yapmaktayım. Ticari evrak ve kayıtlarım kontrol edildiğinde durum anlaşılabilir. Alacaklı şahıs söz konusu parayı 3. kişiye teslim etmek ve verilmek üzere göndermiştir. Ben de alacaklının ve 3. şahsın isteğini yerine getirdim.'' demiştir. İtirazın iptali davası açacağım ama elimizde sadece banka dekontu var ve "Hiçbir açıklama yer almayan havale dekontunun mevcut bir borcun ödendiğini gösterir belge olduğunun kabul edilmesi" hükmünü içeren bir Daire kararı var bu sebeple banka dekontu alacak iddiasını kanıtlamaya yeterli değil. Borçlu itiraz dilekçesinde ''Ben gönderilen parayı teslim alarak 3.kişiye teslim ettim.'' demiştir. 3. kişinin kim olduğunu itiraz dilekçesinde belirtmemiş. İtirazın iptali davası açarsam nasıl bir yol izlemeliyim. 3. kişinin kim olduğunun öğrenilmesini ve mahkemeye tanık olarak davet edilmesini isteyebilir miyim?. Eğer edemezsem elimizde sadece yemin teklifi kalıyor. Borç miktarı çok büyük ve müvekkilimin ciddi mağduriyeti söz konusu. siz üstadlarımın görüş ve önerilerini aldıktan sonra dava açıp açmama konusunda karar vereceğiz. Yorumlarınız ve önerileriniz için şimdiden teşekkürler. |
29-05-2014, 15:41 | #2 |
|
Sizinde değindiğiniz gibi Yargıtay açıklama bulunmayan banka dekontlarını borç ödemesi kabul etmektedir.
Kanaatimce karşı taraf yeni bir durum bildirerek ispat külfetini kendi üstüne almıştır. Ancak şöyle bir savunma içine girmesi ve işin içinden sıyrılması muhtemel " Ben parayı arkadaşımın bana o dönem telefonla adını ve adresini bildirdiği kişiye verdim. Ancak tanımadığım bu şahsın ismini ve adresini şu an hatırlamamaktayım." Şahsın yalan söylediği bal gibi ortada ama elden ne gelir? Bence dürüstlük ilkesinden yüklenmek lazım. Paranın miktarı çok diyorsunuz hayatın olağan akışı içinde böyle bir miktar paranın verildiği kimsenin hatırlanmaması mümkün değildir. Hele ki karşı taraf tacir olduğunu iddia etmekte ise. Müvekkilinizinde ticari defterleri varsa bir inceletin böyle bir borcunuzun olmadığının ispatı yönünden. Yine karşı taraf büyük miktarda borç almışsa onu illaki borç ödemekte, taşınır, taşınmaz alımında kullanmıştır onu araştırın. Gerekirse karşı tarafın defterini inceletme talebinde bulunun. Ama bu anlatılanların tamamı yan delil olabilir gibime geliyor. İşiniz biraz zor kanaatimce. |
29-05-2014, 15:48 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Peki ''Parayı X isimli kişiye verdim derse X kişisini tanık olarak dinletebilir miyim?''. |
30-05-2014, 08:09 | #4 |
|
Dinletinde ya kendi adamını getirip sizi borçlu gösterirse.
|
30-05-2014, 08:11 | #5 |
|
Bana kalırsa karşı taraf parayı diğer tarafa ödediğini ispat etmeli. Yani aracı olduğunu varsaysak dahi üçüncü kişiye teslim ettiğini ispat edemezse yine de sorumluluğuna gidilebilir. Bu noktada karşı tarafa borç verdik ancak karşı tarafın aracı olduğu varsayılsa dahi üçüncü kişiye parayı teslim ettiğini ispat etmelidir, çerçevesinde ilerleyebilirsiniz.
Esasen borçlu sebep bildirmeseydi Yargıtay kararı doğrultusunda borç ödeme sayılacaktı. Ancak bu durumda en azından borç ödeme olarak kabul edilmeyecek zira "bana borcu yoktu", ben aracı olarak parayı aldım, diyor. |
30-05-2014, 10:07 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Ya da sehven yatırılmıştır diyerek sebepsiz zenginleşme yoluna gidin, yok yine de karşı tarafın beyanı üzerinden yola çıkmak isterim derseniz hakim karşı tarafın beyanını VASIFLI İKRAR sayar ise ispat yükü yine sizde kalır, ancak hakim karşı tarafın beyanını BAĞLANTISIZ BİLEŞİK İKRAR kabul ederse o zaman ispat yükü karşı tarafa geçer. Dava dilekçeniz ve iddialarınızla karşı tarafı bu ikrara zorlayabilirseniz ispat yükü bakımından avantajlı duruma geçersiniz. Konuyla ilgili Baki Kuru'nun Usül kitabını bir karıştırmanızı tavsiye ederim. |
30-05-2014, 10:17 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Sizce hangi yoldan sonuç alabilme ihtimalim daha yüksek sebepsiz zenginleşme mi itirazın iptali mi? |
30-05-2014, 10:35 | #8 |
|
İtirazın iptali davası açarak terditli savunma yapılabilir düşüncesindeyim. Ancak emsal kararları araştırmakta fayda var.
|
30-05-2014, 11:08 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Özdemir,
İnceleyiniz: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15554
|
30-05-2014, 12:04 | #10 |
|
Üstadlarım, ilk mesajımdaki bir yanlışlığı düzeltmek istiyorum. Banka dekontunun açıklama kısmı boş, yani hiçbir ibare bulunmamakta. Bu durumda sebepsiz zenginleşme üzerinden gidip sonuç alabilir miyim?
|
30-05-2014, 15:31 | #11 |
|
Nevra hanımın paylaştığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı somut olayınız da ki hadise ile aynıdır. İlgili kararda ispat yükünün sizde olacağı söylenmektedir. Bu nedenle eldeki deliller ile açacağınız itirazın iptali davasını kaybetme riski ile karşı karşıyasınız. Bu arada tartışılan üçüncü kişinin tanıklığı hadisesi ise davanızın seyrine olumlu bir etki yapmayacaktır. Havaleyi borç olarak aldığını da ticari defterlerine kaydetmeyecektir. Hal böyle iken eldeki deliller ile dava açılması, masraf ve yargılama giderlerine maruz kalacağınız anlamına gelecektir. Bildiğiniz şeyleri tekrar etmiş gibi oldum ama tartışılanların dışında başka deliller ve vakıalar üzerine düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim..
Kolaylıklar dilerim.. iyi çalışmalar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tahliye Talepli İcra Takibi-İtirazın İptali Davası | Burak Demirci | Meslektaşların Soruları | 10 | 12-01-2016 12:36 |
İlamsız takip -İtirazın İptali-Takibin devamı | akrd61 | Meslektaşların Soruları | 9 | 13-12-2013 13:20 |
İtirazla Duran İlamsız İcra Takibi ve Açılacak İtirazın İptali Davası | princepss | Meslektaşların Soruları | 10 | 24-06-2013 22:24 |
Borçlunun Ölümünden Sonra Mirasçılara Yapılan İlamsız İcra Takibi-İtirazın İptali-Yetkili Mahkeme | Mozkul | Meslektaşların Soruları | 1 | 01-11-2012 17:18 |
İtirazın İptali Davasında Banka Dekontu'nun Hukuki Delil Niteliği | Av.Burak Savar | Meslektaşların Soruları | 5 | 01-03-2012 14:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |