|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-05-2009, 21:19 | #1 |
|
Facebook ta sahte sayfa açmak
Bir müvekkile adı ve sayadı ile facebookda sayfa açılmış ve bu sayfada kişinin arkadaşları ile dialog sonucu müvekkile manevi olarak zarar görmektedir.Bunun tespiti ve ilgili usul ve esasa ilişkin yardımlarınıza sevinirim.Müvekkil adına facebook yönetiminden önleme ve ismin kullandırılmaması talebinin kabulü mümkün olmadı şüpheli müvekkilenin tanıdığı arkadaşıdır.Yargıda ispat nasıl olacak?
|
29-05-2009, 09:10 | #2 |
|
5651 sayılı yasanın 9. maddesindeki korumadan yararlanmak için Sulh Ceza Mahkemesine başvurmalısınız.5651 sayılı yasanın 9. maddesi internet ortamında gerçekleşen yayınlara karşı cevap hakkının kullanılması ve yayının durdurulmasını düzenler.Basın Kanunundaki tekzip hakkına paralel bir düzenlemedir. Dosya değişik iş şeklinde açılacağından 5-10 gün içinde işi bitirirsiniz.
|
29-05-2009, 09:42 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
http://www.facebook.com/help/contact...t_fake_profile Hesap sahte olduğu ve siz de bu sayfadan durumu site yönetimine bildirdiğiniz halde, niçin kaldırılmadığını ve size nasıl bir gerekçe bildirildiğini paylaşırsanız ona göre de önerilerde bulunabiliriz. |
25-06-2010, 16:49 | #4 |
|
5651 m. 9'a göre içerik ve yer sağlayıcılara ulaşmak, Sulh Ceza'ya gitmenin önkoşulu. Facebook yayınlarında içerik ve yer sağlayıcı yurt dışında. Nasıl tebligat yapacaksınız, yurt dışındaki kişilere 5651 sayılı Yasa'yı nasıl uygulayacaksınız? Çok büyük zahmet ve masraflara girilmedikçe Türkiye'de bir Facebook yayınına karşı hukuki yoldan bir çözüm bulunabileceğini sanmıyorum.
İnternet üzerinden işlenen suçlarla ilgili uluslararası hukuki işbirliği etkin olarak sağlanmadı henüz; geleneksel yollarla da bir yere varmak mümkün değil malesef. |
06-09-2013, 13:34 | #5 |
|
Benim de bu konu ile ilgili olarak yardıma ihtiyacım var. Şöyle ki; müvekkilime ait butik otelin resimleri ve adı kullanılarak, kendi izni ve bilgisi dışında bir facebook sayfası açılmış ve iletişim bilgileri olarak da kişi kendi bilgilerini vermiştir.
Bu konuda bahsi geçen sayfadaki konu işletmeyi ilgilendirdiğinden konu farklılık arz eder mi? Sulh Ceza da açılan dava haricinde kişi ile ilgili olarak başkaca yaptırım uygulanabilecek (tazminat vb) yollar mevcut mudur? İlk defe ilgileneceğim bir konu olduğu için değerli görüşlerinize ihtiyacım var. Teşekkürler... |
06-09-2013, 14:18 | #6 |
|
Yukarıdaki cevabımı sizin sorunuz için de aynen tekrarlayabilirim.
O işlemi yapan kişiyi tesbit etmeniz -facebook sizinle işbirliği yapmadığı sürece- hukuken mümkün değil, dolayısıyla kimliğini bilmediğiniz/ispat edemediğiniz kişiye karşı başvurabileceğiniz bir hukuki yol da yok. |
06-09-2013, 21:00 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
İspat sorunu yaşamayacaksanız TTK'nun haksız rekabet hükümlerinden yararlanabilirsiniz. |
07-09-2013, 08:04 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Eskiden Noterler böyle tespitleri yapıyorlardı ancak son dönemlerde konu yargı alanına ait deyip, durum tespiti yapmıyorlar. Bu nedenle mümkünse bir teknik uzmandan, sitenin basılı görüntüsünü, yazılı içeriğini ve diğer teknik verilerini rapora ("uzman görüşü gibi") bağlatıp, 6102 sayılı TKK.54 ve devamı (54-63) hükümler dairesinde tedbir isteyip, tazminat davası açabilirsiniz. Kişi kendi bilgilerini de vermiş bu bakımdan davalıyı belirleme konusunda sıkıntınız da olmaz. |
07-09-2013, 08:45 | #9 |
|
Buradaki esas sorun orada verilen kişi bilgilerinin o kişi tarafından verildiğini ispat etmekte.
Sayfayı açan kişi herhangi birinin bilgilerini vermiş olabilir. Bu bağlamda o sayfada bir isim yazıyor olması, -o kişinin ikrarı olmadığı sürece- ispat anlamında bir bağlayıcılık ya da kolaylık sağlamıyor. Sayfayı açan kişinin kim olduğunun teknik bilirkişi tarafından tesbiti de fiilen mümkün değil. Bu bilgi ancak site sahibi (bu örnekte facebook) tarafından sağlanabilecek bir bilgi. |
07-09-2013, 08:58 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
O halde sitede yer alan muhatabı önce ihtar etmek, gelecek cevaba göre sonra dava açmak daha doğru olur. Muhatap benim ilgim ve haberim yok diyebilir. O muhatap hayali diyebilir veya cevap vermeyip susabilir. Fakat sorudan anlaşıldığı kadarıyla sitedeki görseller belirli bir ticari iş ile ilgili ve yani muhatabın o görselleri yayınlamakta bir menfaati var. Kural olarak 3. kişi bir başkası için site açıp, reklam yapmaz. Bu hayatın kuralı tabi ki, istisnası olabilir mi olabilir. Tacir, bir başkası tarafından hukuka aykırı şekilde kendi lehinde ve (başkası aleyhinde) haksız rekabette bulunulduğunu öğrendikten sonra kayıtsız kalmamalıdır. İhtar bu bakımdan da faydalı olur kanaatindeyim. |
10-09-2013, 13:47 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Haksız rekabet hükümlerinin uygulanabilirliğini belirtirken, ispat sorununu özellikle vurgulamıştım. Kanıt için delil tespiti istenebileceği gibi, sayfada verdiği bilgilerle o kişi ile iletişim kurdurularak tanık delili de elde edilebilir. Yine bu şekilde o kişinin kendisine ait olmayan otelle ilgili neyi amaçladığı (örneğin, rezervasyon yaptığı iddiası ile para isteyip istemediği ya da yüksek fiyatlar söyleyerek müşteri kaçırıp kaçırmadığı vb.) anlaşılabilir. Bu halde belki dolandırıcılık suçuna ilişkin delil bile elde edilebilir. Soru açık olmadığı için bu hususlarda kesin bir yol önermek mümkün değil. |
07-10-2013, 12:17 | #12 |
|
Değerli görüş ve önerilerini paylaşan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.
Öncelikle konuya biraz daha açıklık kazandırayım. Sayın Admin'in belirttiği gibi, bu sayfayı kendi bilgilerini kullanarak açtığını müvekkille yazıştığı maillerde kabul etmiş hatta Sayın Aladağ'ın öngörüsü doğru çıkmış, kişi sahte rezervasyon yaptığını da belirtmiştir. Tüm bunların ışığında, müvekkilin anlayamadığım isteği ile, bir ihtarname düzenledik ve bugün itibariyle sayfayı kaldırdı. Ancak ben yine de ispat sorunu yaşamayacağımızı düşündüğümden tazminat - haksız rekabet ve belki zorlayarak ceza davasına bile gidebileceğimizi düşünüyorum ama... Bazı müvekkilleri anlamak bazen gerçekten zor. Bir telaş ve hırsla gelip sonrasında vazgeçip yetiniyorlar. Bunda yavaş işleyen ve masraflı bir hukuk sistemi olması yatıyor olabilir mi? Herkese kolaylıklar ve bol kazançlar diliyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Armağan Konyalı | Site Lokali | 152 | 12-09-2010 05:57 | |
Sahte Avukattan Sonra Simdi de Sahte Savci ? | Av.Yasar SALDIRAY | Hukuk Haberleri | 24 | 17-06-2007 06:16 |
Ana Sayfa | Av. Bülent Sabri Akpunar | Site Hakkında Yazışmalar [Arşiv] | 2 | 21-01-2004 21:36 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |