|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-02-2007, 12:05 | #31 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın @muzaffererdogan beyin aşağıda alıntı yaptığım iletisi, yukarıda örnekseme yapılan yargıtay kararı ve genel tartışma çerçevesinde benim kafama takılan bir husus var. Bu hususta düşüncelerimi paylaşmak ve fikrinizi almak isterim.
Sayın @muzaffererdogan,
demiş. Fakat YArgıtay kararında;
Benim Yargıtay kararından anladığım, takip kesinleşmediği sürece takip talebi ile kesilen süre ödeme emrinin borçluya tebliği ve takibin kesinleşmesi süresi sonuna kadar yeniden işlemeye başlamaz. Yani ödeme emri bila tebliğ dönmüş ise zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz. Fakat sayın @muzaffererdogan'ın beyanı beni, acaba yargıtay kararını ben mi yanlış yorumluyorum süphesi içine düşürdü. Bu konuda bir fikir beyan ederseniz sevinirim. |
08-02-2007, 12:57 | #32 |
|
Çeke Dayalı İcra Takibinde Zamanaşimi
Sayın Orhan;
Sözünü ettiğiniz Yargıtay kararını ilgili olduğu olay ile birlikte incelemek gerektiği kanısındayım. Kararı da aktarmamışsınız. Ancak İİK 71 KESİNLEŞMEDEN SONRAKİ zamanaşımını düzenlemektedir. Bu nedenle borçluya ödeme emri tebliğ edildiğinde borçlu ödeme emrine itiraz süresi içindeki süre içinde ve ödeme emrine itiraz olarak zamanaşımını ileri sürebilir. İİK 71 e dayanarak zamanaşımını ileri süremez BK.136/2 takipte zamanaşımının kesilmesi koşullarını açık ve net bir biçimde düzenlemiştir. Hükme göre kesilen zamanaşımı yeniden başlar ve "takibe müteallik her muamaladen" sonra yeniden işlemeye başlar. Yani anlaşılamayan nokta şu: Takip tarihi ile ödeme emrinin tebliği tarihi arasında zamanaşımı gerçekleşti ise borçlu bunu ödeme emrine itiraz olarak ileri sürebilecektir. İİK 71 e göre değil. İİK 71 e göre zamanaşımının ileri sürülebilmesi borçluya ödeme emrinin tebliğ edilip takibin kesinleşmesine ve zamanaşımının bundan sonra gerçekleşmesine bağlıdır. Saygılarımla |
08-02-2007, 13:44 | #33 |
|
Konuya çok basit yaklaşırsak, Kambiyo senedi niteliğindeki çekte zamanaşımı 6 aydır. Çek tanzim tarihinden itibaren 6 ay içinde icra takibi yapıldığında zamanaşımı kesilir, ve çekin kambiyo özelliği devam eder. Bu arada cezai işlemde 6 aylık zamanaşımı süresi içinde yapılmalıdır.
Takip kesinleştikten sonra 6 aylık zamanaşımı icra takibi işlemleri açısından değerlendirilmelidir. Zamanaşımı içinde yapılan talepler tabi ki masrafları verilerek yapıldığında icra zamanaşımını kesecektir. Masraf gerektiren ve verilmeden yapılan talepler yok sayılır bu nedenle zamanaşımını kesmez. Kambiyo senedine dayalı olarak yapılan takip, itiraz süresi ve şekli ile adi alacağa dayalı takipten ayrılmaktadır. Eğer icra dosyasını sürekli canlı tutarsanız ve adres araştırmasını ciddi şekilde yapar ve ilan yoluyla da tebligatı yaparsanız bu araştırma süresi 6 ayı dahi geçse de alacağınız zamanaşımına uğramaz. Takip tarihi ile ödeme emri tarihi arasında zamanaşımı neden gerçekleşir? İcra memurunun ihmali ise bu konuda şikayet yolu açıktır. Adres araştırmasından dolayı zamanaşımı gerçekleşmez. Emniyet araştırmasının 6 aydan fazla sürdüğü İstanbul'da takiplerinizi nasıl sonuçlandıracaksınız? Saygılarımla |
08-02-2007, 14:14 | #34 |
|
Sayın arkadaşlar ,
Kısaca belirtilecek olursa , 1- Kambiyo takiplerinde, zamanaşımının kesilmesine ilişkin Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmaz. Özel hüküm olan TTK 662ve devamı maddeleri uygulanır. 2- Yine özel hüküm olan TTK 663/1 maddesi nedeni ile zamanaşımının kesilmesini gerektiren sebepler kimin hakkında gerçekleşmişse ancak onun hakkında hüküm ifade eder. BK 134 hükmü kambiyo senetlerinde ve ve senetlere ilişkin takiplerde uygulanmaz. 12 HD 19.03..11.1981 T 1729/2783 3- Takiba dayanak yapılan belge kambiyo senedi ise ( Çek yada Bono ) , genel haciz yolu ile takip yapılmış olsa bile dayanak belgeye ilişkin zamanaşımı sürelerinin değişmeyeceği bilinmelidir. ( 12 HD 06.03.1986 T. e: 1985/8891 K:2527) Yukarıda belirtilen nedenlerle Ciranta hakkında ödeme emri gönderilmemiş ise ve takip sırasında ciranta hakkında 6 aylık süre geçtikten sonra ödeme emri gönderilmiş ise ciranta Zamanaşımı itirazında bulunabilir ( İİK 168/5 madde gereğince ) Çünkü her ne kadar takibin yapılması ile zamanaşımı ciranta hakkında da kesilmiş olsa bile kambiyo taahhüdünden doğan borç müstakil ve müteselsil olduğu için , zamanaşımının kesilmesi ile aynı zamanaşımı takip sırasında bir daha işliyeceğinden ciranta hakkında yada borçlulardan biri hakkında takipten sonra zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı durumlarda zamanaşımı itirazı ile karışılaşılabilinir. Saygılarımı sunarım. Av.Erdal |
26-02-2007, 19:27 | #35 |
|
Arkadaşlar, konunun üzerinen bir hayli zaman geçmiş ama buna eklenecek bir sorum olacak. Son işlem tarihinin üzerinden zamanaşımı süreleri geçmiş, dosyanın işlemden kaldırılma süreleri de geçmiş ve fakat yenileme yapılmadan takip dosyasında haciz talep edilmiş ve icraca kabul edilmiştir. Borçlu bundan yeni haberdar oluyor ve dosyayı incelediğinde geçmişte zamanaşımının dolduğunu tespit ediyor. Yenileme yapılmadan yeni işlemler var, geçmişe yönelik zamanaşımı ileri sürülebilir mi ?
|
26-02-2007, 19:33 | #36 |
|
Eski tarihli bir Hukuk Genel Kurulu Kararı var, şu an bulamadım, ama orda takipten sonra işlemiş zamanaşımı için süreye tabi olmadan itirazda bulunulabilir deniliyordu. Kambiyo takibi ise merciye zamanaşımı nedeniyle takibin iptali talepli dava açılması gerekli diye düşünüyorum.
|
27-05-2009, 21:34 | #37 |
|
Elden takipli haciz müzekkeresi zamanaşımını hangi anda keser?
Merhaba degerli meslekdaslarım..
yazılanları okuyunca şu soru aklıma takıldı yargıtay kararlarında da cevabını bulamadım. - elden takipli haciz müzekkeresi hangi anda zamanaşımını keser? a- talep tarihinde. b- icra müdürünün talebi onayı ve uygun bulması tarihinde c- müzekkerenin ilgili yere örneğin trafik tescile tapuya vs.. götürülüp elden evrak kayda sokulduğu tarihte d- masraf verilmediği için zamanaşımını hiçbir koşulda kesmez. bana mantıklısı c şıkkı gibi geliyor çünkü siteye de konmuş bir kararda haciz talimatının işlemsiz iade edilmesi halinde salt talep edilmesi ve talimatının alınmasının zamanaşımını kesmeyeceği yazılı idi.. ancak (b) şıkkı denirse de çok temelsizdir denemez çünkü zamanaşımı için ttk takip talebinde bulunulması demekte.. toparlarsak - haciz talebinde bulunulmuş olması yetmiyor masrafının da verilmesi gerekiyor - masraf verilmeyen işlerde ise işlemin tekemmül tarihi esas olmalı. ne düşünürsünüz? yargıtay kararı var mı bu özel hususta? sevgi ve saygılar |
26-10-2009, 17:28 | #38 |
|
satış istedikten sonra zamanaşımı
Çeke dayalı takibimizi açalı yaklaşık iki yıl oldu. Her altı ayda işlem yaptım.Artık yapılabilecek tek şey taşınmaz satışı istemekti.Bugün taşınmaz satışı istedim ve bir miktar satış avansı yatırdım.
Ancak satış istediğim taşınmazı başka bir dosyadan satışa çıkarmıştık zaten. Sırf zamanaşımını kesmek için çek dosyasından satış istedim.Çünkü taşınmaz üzerindeki ilk haciz o dosyamızdan. Peki bundan sonra da çek dosyasında altı ayda bir işlem yapmaya devam etmek zorunda mıyız?Yoksa satış istemekle bundan sonra topu İcra Müdürlüğü'ne mi atmış oluyoruz? |
26-10-2009, 17:49 | #39 |
|
Sayın Kağan,gayrımenkul üzerindeki ilk haczimiz çeke dayalı takip dosyasından demişsiniz.Burdan anladığım başka bir dosyadan da gayrımenkul üzerinde hacziniz var.Bu hacizler arasında başka dosyalardan da hacizler var mı?
Eğer cevabınız hayır ise(ilk haczinizin düşmesi birşey kaybettirmeyecekse) ve o dosyada satış prosedürü sizin için çok masraflı olacak ve gayrımenkulün de icra yoluyla satılma ihtimali zayıfsa önerim alacaklının borçlunun malvarlığından alacağını tahsile yönelik ve icra prosedürüne ileri götürmeye dönük her talebi ve bu talebi tamamlayan her muamele ile zamanaşımı kesildiğinden ve alacaklı alacağını kural olarak borçlunun malvarlığı içinde dilediği kalemden alma hakkına sahip bulunduğundan icra dosyasında gayrımenkule yönelik talepler yerine örneğin menkul haczi gibi,3.kişilere ()/1 haciz ihbarnameleri tebliği gibi işlemlerle süreyi kesebilirsiniz(tabii masraf gerektiren hallerde gerekli masrafı yatırarak). |
27-10-2009, 11:42 | #40 |
|
Sayın Ömeroğlu,cevabınız için teşekkür ederim.
İlk çek dosyasından haczimiz 15.000 Tl alacak için konuldu.Diğer dosyamız ise 45.000 TL .lik bir dosya. Bu yüzden miktarı yüksek olan dosyadan taşınmaz satışı işlemlerine devam ediyoruz ve iki dosyamız arasında başkasına ait 2 dosya daha var. Yani satış istediğimiz dosyaya para kalmayabilir bile. Ayrıca bu borçlu her satışta ihalenin feshini istiyor ,reddediliyor ve sonra temyiz ediyor. Daha önce aynı kişiye karşı böyle dosyalarım oldu. Bu yüzden zaman kazanmazsam takibin iptalini de isteyecek. Çek dosyasında sanırm yapacağım şey ,birkaç ay sonra satış talebini geri alıp sonra altı ay içinde yeniden satış istemek. Çünkü alacağı tahsile yönelik sizin de belirttiğiniz tüm talepleri daha önce açmıştım. |
28-09-2010, 12:06 | #41 |
|
Merhaba, Diğer meslektaşlarımın çek ile ilgili zamanaşımı süreleri konusunda ki fikirlerine katılmakla birlikte bu konuda ki kanun ve yargıtay kararlarını belirtmek isterim. çekler de zaman aşımı süresi diğer arkadaşlarımın da belirttiği üzere 6 aydır. Çek ile ilgili bu süre geçmeden yapılan kambiyo takiplerinde takip talebi ile 6 aylık süre yeniden işlemeye başlar ve icra dosyasında 6 aylık süre bitmeden yapılan her işlem ile bu süre kesilir ve yeniden işlemeye başlayacaktır. Takip talep tarihinden sonra ki aşama da 6 aylık süre için de icra dosyasının takipsiz bırakılması yani hiç bir işlem yapılmaması halinde ise borçlunun İcra mahkemesinde İCRANIN GERİ BIRAKILMASI DAVASI açması ile birlikte MAHKEME İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA karar verir. icranın geri bırakılması davasında süre yoktur. Borçlu her zaman dava açabilir. 6 aylık sürenin bitiminden sonra ki aşama da alacaklı vekilinin dosya da işlem yapması icranın geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmez. Borçlunun dava açması ile her zaman icranın geri bırakılmasına karar verilir. dava açma süresi hak düşürücü süre değildir. ÇEKTE YER ALAN CİRANTALAR İLE İLGİLİ DE AYNI SONUÇ GEÇERLİDİR. çek teki cirantaların adresinin takip tarihinden 6 ay sonra elde edilmesi ve kendilerine ödeme emri gönderilmesi sonucu değiştirmez. çekte yer alan cirantaların takip tarihinden sonra 6 aylık süre için de dosya da işlem yapılmamasının nedeninin adrelerinin bilinmemesi hiç bir şeyi değiştirmez. Bu konuda adres araştırması talerp edilerek onlar hakkında da işlem yapılabilir idi. İlanen tebligat yolu her zaman mümkün . Kaldı ki icranın geri bırakılması kararı alan borçlu hakkında kararın kesinleşmesinden sonra alacak davası (sebepsiz zenginleşmeye dayalı) açma imkanı var iken , çekte yer alan cirantalara karşı bu hak kesinlikle yoktur. saygılarımla. av. turgay
|
28-09-2010, 12:17 | #42 |
|
Takip tarihi ile ödeme emrinin tebliği tarihi arasında 6 aylık zamanaşımı süresi gerçekleşmiş ise kanımca , İİK'nun 71 .maddesine göre İCRANIN GERİ BIRAKILMASI kararının alınmasına engel değildir. icra mahkemesi eğer takibin kesinleşmesinden sonraki evre de gerçekleşen zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması kararı verebilmek için takibin kesinleşmesi şartını arıyosa bu durumda , çek 6 aylık süre zarfında işlem görmediğinden kambiyo vasfını yitirir ve itiraz da ödeme emrine itiraz şeklinde açılacak dava şekline döner ve dava açma süresi de 5 gündür. ( icranın geri bırakılması davalarında süre olmadığından her zaman açılabilir) ancak icra mahkemesi hakimi takip tarihi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe bakmadı ve takip tarihinden sonra ki aşama da 6 aylık süre için de işlem yapılmamasını icranın geri bırakılması kararını verdi. bence bu sorunu çözmek için yapılacak şey; 5 günlük süre için de dav açıp icranın geri bırakılması ile birlikte zamanaşımı nedeni ile ödeme emrinin iptalini talep etmek (6 aylık süre geçtiğinden kambiyo takibi yapılamayacağına dair itiraz davası açmak) en doğru yol olacaktır.saygılarımla avturgay
|
28-09-2010, 18:18 | #43 |
|
Çekte takip zamanaşımı
Arkadaşlar merhaba,
Çeke dayalı İcra takibi yaptıktan sonra 6 aylık zamanaşımım başlangıç süresi alacaklı vekilinin talep açtığı tarih mi yoksa icra müdürünün işlem yaptığı tarihten itibaren mi işler.Diyelim ki alacaklı vekili bankaya 1.haciz ihbarnamesig önderilmesini talep etti.İcra Müdürü 3 gün sonra işlem yaptı.Zamanaşımı hangi tarihten başlar.En son işlem yapılan tarihle kastedilen alacaklı vekilinin talep tarihi mi icra Müdürünün işlem yaptığı tarih mi? SAYGILARIMLA |
28-09-2010, 19:40 | #44 |
|
Talebi tamamlayan muamele yani sorunuzda icra müdürünün işlem tarihinden hatta 1.haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihten itibaren.
|
29-09-2010, 15:01 | #45 |
|
Çeke dayalı takipler de zamanaşımı süresi 6 ay olup , alacaklı vekilinin icra dosyasına talepte bulunduğu tarihten yani 3.kişiye haciz ihbarnamesinin tebliğini talep ettiği tarihten itibaren zamanaşımı kesilir ve 6 aylık süre yeniden işlemeye başlar. icra müdürünün alacaklının talebini kabul edip 1.hacizihbarnamesinin tebliğine karar verdiği tarihten değil. İcra dairelerinin çok yoğun çalıştığını düşünün, icra müdürüne dosyayı verip talebiniz ile ilgili bir karar vermesini bekliyosunuz , icra müdürü de dosyayı masasına koyup müsait olduğu zaman karar vereceğini söylüyor ki sonra unuttuğunu farz edin , bu alacaklı vekilinin sorunu olamaz. kanun açık icra dosyasında bir işlem yapılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi ile zamanaşımı kesilir. Daha basit bir örnek vereyim. İstanbul barosuna kayıtlı bir avukat arkadaşımız Adana da ki bir icra dosyasında haciz talebinde ya da icra dosyasında bir işlem yapmak istemekte ve İstanbul İcra müdürlüğünden muhabere yolu ile talebini kayda alıyor ve posta ile adana icra müdürlüğüne gönderiyor. Ve istanbuıl da ki icra müdürlüğünde zamanaşımının dolmasına 1 gün kala işlem yapmış ve kayda aldırmış ancak posta ile evrak 6 gün sonra adana icraya ulaşıyor. Bu durumda adana icra müdürü kendisine muhabere ile gelen talebi ancak posta ile kendisine ulaşmasından sonra karar veriyor ve işlem yapıyor. Bu durumda 6 aylık zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle icranın geri bırakılması için dava açılmaz , zira süresinde alacaklı vekili talepte bulunmuş ve kayda almış , postadan geç gelmesinin önemi yok , süre 1 gün kala yeniden işlemeye başlar. saygılarımla .avturgay
|
29-09-2010, 15:46 | #46 |
|
Zamanaşımı alacaklının talebi ile ve onu tamamlayan muamele ile kesilir.Örneğin takip talebi ve beraberinde ödeme emri tebliği talebi ile kesilip 6 aylık süre işlemeye başlamışken,ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte süre tekrar kesilip 6 aylık yeni bir süre işlemeye başlar:
T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2006/18605 K. 2006/21971 T. 23.11.2006 • ÇEKTE ALACAKLININ MÜRACAAT HAKKI ( İbraz Müddetinin Bitiminden İtibaren 6 Ay Geçmekle Zamanaşımına Uğrayacağı - İcra Takibi ve Ödeme Emri Tebliğinin Zamanaşımını Keseceği ) • ZAMANAŞIMI ( Çekte Alacaklının Müracaat Hakkı/İcra Takibi ve Ödeme Emri Tebliğinin Zamanaşımını Keseceği - İbraz Müddetinin Bitiminden İtibaren 6 Ay Geçmekle Zamanaşımına Uğrayacağı ) • İCRA TAKİBİ VE ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ( Zamanaşımını Keseceği - Çekte Alacaklının Müracaat Hakkı/İbraz Müddetinin Bitiminden İtibaren 6 Ay Geçmekle Zamanaşımına Uğrayacağı ) 6762/m. 662, 726, 730 ÖZET : Çeklerde alacaklının müracaat hakkı, ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar. Dosya kapsamından alacaklının 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadan icra takibine geçtiği anlaşılmaktadır. İcra takibi ile zamanaşımı süresi kesilir ve yeniden 6 aylık zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Daha sonra çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihi dikkate alındığında zamanaşımı bu tarih itibarıyla dolmamıştır. Bu durumda zamanaşımı itirazının reddi gerekir. DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : TTK'nun 726/1. maddesi gereğince, alacaklının müracaat hakkı "... ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar". Somut olayda, takip dayanağı çeklerin, keşide tarihlerine göre, ( 15.10.2005 ve 30.10.2005 )ibraz süreleri ( 25.10.2005 ve 10.11.2005 )günlerinde dolmaktadır. Buna göre alacaklı 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadan 18.01.2006 tarihinde icra takibini başlatmıştır. Takiple zamanaşımı kesildiğinden TTK' nun 730. maddesi göndermesi ile aynı yasanın 662, 663/2. maddeleri uyarınca yeniden 6 aylık zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Daha sonra çıkartılan ödeme emri borçluya 22.06.2006 tarihinde tebliğ edildiğinden, zamanaşımı bu tarih itibariyle gerçekleşmemiştir. Bu sebeple mahkemece zamanaşımı itirazının reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 23.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
17-12-2010, 01:24 | #47 |
|
Öncelikle herkesin emeğine sağlık. Bir cilt kitap okusam bu konuda bu kadar bilgi sahibi olmazdım.
aklıma takılan 2 husus kaldı.Bilginizi paylaşırsanız sevinirim. 1-Yediemine malları teslim etmei için gönderilen ihtar zamanaşımını keser mi? (yediemin 3. kişi) 2-İhtiyati hacizle a şehrinin 1.icrasında işlem yapıldı.Esas takibe b şehrinde geçildi.Yetkiye itiraz edildi ve takip a şehrinin 2.icrasına geldi.SORUM ; alacaklının a şehrindeki 2.icra dairesine talep açarak takiplerin 1.icrada birleştirilmesi talebi zamanaşımını keser mi ? |
17-12-2010, 11:54 | #48 |
|
Merhaba , YEDİEMİN 3.KİŞİ OLUP , ancak alacaklının işlemi zamanaşımını keser, ikinci sorunuza gelir isek tarafları aynı olan (aynı borç ile ilgili demek istediğim ) iki ayrı icra dosyasının açılması nasıl mümkün olur ilginç, kaldı ki ihtiyati haciz kararının alındığı yer de icra takibi açılması yani esas takibe geçilmesi gerekir iken başka bir şehir de esas takibe geçilmesi de yetki açısından sorun yaratır ve netice de yetkisizlik kararı verilerek dosya ihtiyati haciz kararınınn verildiği yer icra dairesine gelmiştir. Alacaklı vekilinin icra doysasında yapacağı her muamele zamanaşımını kesecektir. Bu arada borcun çoğalıyor sayın meslektaşım saygılarımla avturgay
|
17-12-2010, 13:05 | #49 |
|
1.soruyu "ancak alacaklının işlemi zamanaşımını keser" demişsiniz. Alacaklının borçluya karşı yaptığı işlem zamanaşımını keser. 3.sahısa yapılan işlem kesmez olarak anladım.
İkincisi de esas takibe geçilen b ilinde yetkiye itiraz ettik ve alacaklı sadece takibin a iline gönderilmesi yönünde talep açtığından takip a ilindeki herhangi bir icraya gelmiş. Sonra da o icradaki dosyaya talep açıp ihtiyatı haciz dosyası ile birleştirilmesi talep edilmiş. Aslında dolaylı yolla esas takiple ihtiyati haciz dosyası birleşmiş oldu. Yazarken anladım ki bu yeniden tebligat gönderilemse de bu bir takip olabilir? Biraz daha yazarsam kendi soruma cevap verebilcem galiba |
17-12-2010, 13:15 | #50 |
|
Yargıtay ve doktrinde genel kabul gören görüş, ilke olarak alacaklının icra dosyasında takibi ileriye götürmeye dönük taleplerinin kambiyo senetlerinde zamanaşımını kestiğini kabul ettiğinden,bu çerçeveden bakılırsa 1 ve 2 numaralı sorularınıza olumlu cevap vermek yani zamanaşımının sözü edilen taleplerle kesildiğini kabul etmek gerekir.
|
17-12-2010, 20:25 | #51 |
|
Ben yediemine malların teslimi konusunda yapılan tebligatın zamanaşımını kesmeyeceği kanısındayım.
Zamanaşımını kesen işlemler TAKİP İŞLEMLERİDİR. Bu çerçevede satış istemi ve bununla birlikte yeddiemine tebligat yapılmışsa zamanaşımının satış istemi ile kesileceği, ancak yeddiemine tek başına malları teslim etmesi için tebligat yapılmışsa bunun zamanaşımını kesmeyeceği kanısındayım. 2. Soru açısından: yetki ve görev yönünden ortaya çıkan ve çözümlenen uyuşmazlıklarda sürelere uyulduğu halde eski takip varlığını sürdürmekte devam eder. Süreler geçerse yeni bir takip açılması gerekir. Yani ususlüne uygun şekilde dosya yetkili daireye gönderildi ise eski takip devam etmektedir. Saygılar |
17-12-2010, 21:04 | #52 | |||||||||||||||||||
|
Görüldüğü üzere zamanaşımının kesilmesi, takibe müteallik her işlemden itibaren yeniden işlemeye başlar. Yeddiemine mal teslimi de, malın geri iadesinin istenmesi de takibe dair işlemlerdendir, diye düşünüyorum. |
17-12-2010, 23:00 | #53 | |||||||||||||||||||||||
|
Kambiyo senetlerinde zamanaşımının sadece alacaklı fiillleriyle kesildiği şeklindeki görüş paralelinde,icra dosyasında da sürenin sadece alacaklının talepleriyle ve bilhassa takibi ileriye götürmeye yönelik talepleriyle kesileceği kanaatindeyim. |
17-12-2010, 23:49 | #54 | |||||||||||||||||||||||
|
Takibe müteallik işlem, takibin devamına yönelik işlem olarak düşünülmelidir, düşüncesindeyim. Borçlunun -takip- işleminin kendi aleyhinde zamanaşımı süresini kesmeyeceği izahtan varestedir. Dolayısıyla alacaklının ve icra müdürünün takibe yönelik işlemleri düşünülmelidir. Bu hesapla icra dosyasından fotokopi almak tek başına takibin devamına dair bir işlem olarak nitelendirilemez kanaatindeyim. Fakat icra müdürünün yeddi emindeki malın iadesini istemesi takibin devamına dair bir işlem olarak kabul edilmelidir düşüncesindeyim. |
20-12-2010, 12:42 | #55 |
|
Merhaba, meslektaşlarımın sorusuna cevap vermeye çalışırken bazen ayrıntılı açıklama yapma gereği duymuyorum zira , karşımda ki hukukçu olduğu için kısa geçiyorum ancak bazende ayrıntı gerekiyor muş öncelikle takibin kesinleşmesinden sonraki devre de çekin veya senedin zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması konusunda icra mahkemesinde dava açılması ve lehe sonuçlanması için alacaklı vekilinin talebi ile işlem yapılması yeterli. Mesala dosya da iki borçlu var ise zaman aşımı süresi her borçlu için ayrı ayrı değerlendirilir. Mesala icra dosyasında iki borçlu var diyelim. (a ) borçlusu için alacaklı vekili icra dosyasından örneğin bankaya müzekkere yazılmasını talep etmiş ise ( bu müzekkere illaki haciz müzekkeresi olması gerekmez) adres araştırması gibi , ya da a borçlusunun haczedilen mallarının satışının istenmesi gibi , ya da 100. maddeye yarar talimat gibi , buna benzer her hangi bir alacaklı işlemi zamanaşımını kesecektir. Ancak kim için , ( a ) borçlusu için kesecektir. Dosya daki diğer borçlu ( b ) için kesmeyecektir. ( b ) için kesilmesi için onunla ilgili bir talep olması gerekir. Bunun dışında 3.kişi konumunda ki yediemin icra dosyasına gelip mahcuz mallar ile ilgili bir talepte bulunur ise bu talebe ilişkin işlem zamanaşımı kesmeyecektir. zira kanun açıkça yazmış alacaklı vekilinin ya da alacaklının işlemi diye. Bu nedenle yedieminin işlemi kesmez kanaatindeyim . Örnek bir karar sunuyorum .saygılarımla avturgay
T.C. YARGITAY Onikinci Hukuk Dairesi Esas No: 2006/14577Karar No: 2006/17407Tarih: 26.09.2006
Mahalli mahkemesinden verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: YARGITAY KARARI TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesi ile çekler hakkında uygulanması gereken aynı Kanun'un 663. maddesine göre, müruruzamanı kesen muamele her kim hakkında vaki olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade eder. Somut olayda, borçlu şirkete 10.11.2004 tarihinde örnek 163 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği ve bu tarihten, borçlunun zamanaşımı itirazında bulunduğu 16.01.2006 tarihine kadar hakkında zamanaşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır. İcra takibinin diğer borçlusu Tamer hakkında yapılan zamanaşımını kesen işlemlerin şikayetçi borçlu yönünden hüküm ifade etmesi de mümkün olmadığından, TTK'nın 726. maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuştur. O halde, mahkemece, müşteki borçlunun zamanaşımı itirazının kabul edilerek, İİK'nın 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/son maddesi yollaması ile 33/a maddesi gereğince hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi T.C. YARGITAY Onikinci Hukuk Dairesi Esas No: 2004/10194Karar No: 2004/13987Tarih: 01.06.2004
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizin tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlunun İİK.nun 71. maddesine dayanan 23.05.2003 tarihli başvurusunda icra dairesindeki son işlem tarihi olan 09.11.1999 tarihinden sonra takibin işlemsiz bırakıldığından bahisle takip konusu bononun zamanaşımına uğradığı ileri sürülmektedir. TTK.nun 690. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler sınırlı olarak sayılmış olup icra mahkemesinde imza itirazında bulunulması zamanaşımını kesen sebeplerden sayılamaz. Ayrıca, İİK.nun 170/2. maddesi uyarınca mahkeme kararı olmadığı sürece takip durmayacağına göre, alacaklının takibi sürdürmesine engel yoktur. O halde somut olayda icra mahkemesi nezdinde yapılan imza incelemesi sırasında verilmiş bir durdurma kararı da ibraz edilmediğine göre yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda zamanaşımı 09.11.1999 ile 22.01.2003 tarihleri arasında gerçekleştiğinden şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.06.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.DİKKAT EDERSENİZ KARARLARDA ALACAKLI VEKİLİNCE TAKİBİN İŞLEMSİZ BIRAKILMASINDAN BAHSEDİLMEKTEDİR. (ALACAKLININ TAKİBİ SÜRDÜRMESİNE ENGEL YOKTUR ...GİBİ ) |
23-05-2011, 16:00 | #56 |
|
Merhaba arkadaşlar .Yakalama talebi ve yakalama harcı yatırılması 6 aylık zamanaşımı süresini keser mi?
|
23-05-2011, 16:04 | #57 |
|
evet takibin devamına yönelik olduğu için zamanaşımını kesiceğinini düşünüyorum
|
23-05-2011, 17:17 | #58 |
|
Takip hukukuna ilişkin işlemlerin zamanaşımını keseceği konusunda şüphemiz olmamalı arkadaşlar. İcra dosyasından hacizli bir aracın yakalanmasına ilişkin talepte bulunulması ve yakalama için avans yatırılması gibi işlemler, takip ile ilgili olduğundan zamanaşımı kesilir ve yakalama talebinden itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlayacaktır. Unutulmaması gereken nokta ise icra dosyasında ki işlem hangi borçlu için ifa edilmiş ise zamanaşımı da o borçlu için kesilecektir. Örneğin icra dosyasından 3 borçlu var ve sadece borçlulardan birine ait araç ile ilgili yakalama talebi ve avansı yatırılmış ise bu borçlu için zamanaşımı kesilir. Diğer borçlular ile ilgili işlem yapılmaması halinde onlar için zamanaşımı kesilmeyecektir.saygılarımla avturgayk
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İcra Takibinde Vekalet Ücret Alacağı | Av.Gökben Şansöz | Meslektaşların Soruları | 2 | 15-10-2007 13:33 |
Kambiyo Senetlerine Mahsus İcra Takibinde Aylık %10 Faiz İstenmesi | av.selcukacar | Meslektaşların Soruları | 18 | 05-02-2007 13:55 |
Bağkur Alacaklarının Takibinde Yetkili İcra Dairesi | Av.Bülent Özkan | Meslektaşların Soruları | 5 | 09-12-2006 02:38 |
Karşılıksız Çeke Teşhir Geliyor... | ibreti | Hukuk Haberleri | 3 | 04-10-2006 23:33 |
Şufa Hakkinda ZamanaŞimi | Av.Elvan Akkaya | Meslektaşların Soruları | 3 | 09-05-2006 17:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |