Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Hukuk Mahkemesinden yazışma için "masraf" isteyen Bankalara "dur" diyen karar

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-09-2012, 16:04   #31
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Alkışladığınız hukuka aykırı kararın gerekçesinde Kabahatler Kanunu'nun 32.maddesinin sadece birinci fıkrası yer alıyor. Halbuki aynı maddenin ikinci fıkrası da var:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=3436

Maddenin ikinci fıkrası ile gerekçesi okunmadan ''leblebi'' denmemeli. 32.maddeye göre ceza verilebilmesi için ayrıca ''ilgili kanun hükmü'' gerekir.

Bu karar sevindirici değildir. Tehlikelidir. İdareye sınırları belli olmayan cezalandırma yetkisi bahşetmektedir. Halbuki kanun koyucunun bile böyle bir yetkisi yoktur.

Saygılarımla

Sayın Konyalı,

İlgili kanun hükmü gerekir demişsiniz. Zaten var...

İİK m.359 (icra müdürlüğünün her makamla doğrudan yazışma yapma yetkisi) ve m.367 (borçlunun mevcudu hakkında bilgi isteme yetkisi ve bilgi istenen kişi/kurumların bilgi verme yükümlülüğü) hükümleri birlikte değerlendirildiğinde Kabahatler K.'nun 32. maddesinin hem birinci hem de ikinci fıkrasında yer alan şartların oluştuğu sonucuna ulaşırız.

Nedenini bilmiyorum ama Kabahatler K.'nun 32. maddesinin işlevsel bir biçimde kullanılmasını doğru bulmuyorsunuz...

Savcılıkların ve ceza mahkemelerinin CMK m.332. madde hükmünde yer alan gücü, HMK ve İİK açık bir hükümle düzenlemediği için anılan maddelerin yorum yolu ile bu sonuca ulaşılabilmektedir.

Oysa ideal olan CMK m.332 benzeri bir hükmün HMK ve İİK'da açıkça yer almasıdır.

O güne kadar Kabahatler K. m.32 ile "idare edeceğiz".

Bu sürecin sonucu "idareye sınırları belli olmayan cezalandırma yetkisi bahşetmek" değildir. Kabahatler K. m.32 hüknünün uygulanabilmesi için, "idarenin" adli işlem sebebiyle bir emir vermesi, ve bu emrin yasal bir dayanağının olması şarttır.

Karara konu olayda her iki şart ta gerçekleşmiştir.

Saygılarımla...
Old 29-09-2012, 16:32   #32
olgu

 
Varsayılan

Borçlunun hangi şubende hesabı var şeklinde bir talebin yetki sınırını aştığına işikin Yargıtay kararı mevcut



YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/18625, K. 2007/21364, T. 16.11.2007
• BORÇLUNUN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERDEKİ ALACAKLARININ HACZİ ( Menkul Gibi Haczedileceği )
• BANKA MEVDUATININ HACZİ ( Bulunduğu Şube Bildirilmeden Üçüncü Kişiye Borçlunun Malvarlığını Araştırma Görevi Yükleyen 20 Farklı Banka Adı Bildirip Araştırma İsteyen Genel İçerikli Haciz Yazısı Yasada Öngörülen Yetkinin Amacını Aşacağı )
• YETKİNİN AMACININ AŞILMASI ( Borçlunun Mevduatının Bulunduğu Şube Bildirilmeden Üçüncü Kişiye Borçlunun Malvarlığını Araştırma Görevi Yükleyen 20 Farklı Banka Adı Bildirip Araştırma İsteyen Genel İçerikli Haciz Yazısı Yasada Öngörülen Yetkinin Amacını Aşacağı )
2004/m. 88,89/1, 106/2
ÖZET : Borçlunun bankadaki alacağı menkul gibi haczedilir. Ancak borçlunun mevduatının bulunduğu şube bildirilmeden, üçüncü kişiye borçlunun malvarlığını araştırma görevi yükleyen, 20 farklı banka adı bildirip araştırma isteyen, genel içerikli haciz yazısı yasada öngörülen yetkinin amacını aşar.
DAVA : Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlunun üçüncü kişilerdeki ( bankadaki ) alacağı-mevduatı, İİK'nın 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle, bankadaki mevduatın haczi menkul haczi gibi yapılır. Ancak, bankadaki mevduat hakkında haciz tutanağı düzenlenmesi için mahalline, yani bankaya gidilmesine gerek yoktur. Haciz tutanağı İcra Dairesi'nde düzenlenir ve haczi yapan memur, alacaklı ve borçlu tarafından imza edilir. Bu işlemlerin tamamlanması ile borçlunun bankadaki mevduatı haczedilmiş olur. Haczin tekemmülü için bankaya İİK'nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin de ayrıca tebliğ edilmiş olması şart değildir. İİK'nın 88. maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi, bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi, bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Borçlunun bankada mevduatı varsa, bankaya gönderilen haciz yazısı birinci haciz ihbarnamesindeki şartları ihtiva etmese bile geçerli ve yeterli olup, borçlunun mevduatı haczedilmiş sayılır. Haciz tebliğ yazısını alan banka, artık borçluya ödeme yapamaz. Sadece İcra Dairesi'ne ödemede bulunabilir. Borçlunun, bankada mevduatı yok ya da borca yeterli değil ise, işte o zaman haciz yazısı ile 89/1 haciz ihbarnamesi arasındaki özellik ortaya çıkar.
Bir başka deyişle, bankada mevduatın bulunmaması halinde, İİK'nın 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı ile anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılamaz ( HGK'nın 01.12.1999 tarih ve 1999/12-1003 E. 1999/1017 K. sayılı kararı ).
Borçlunun mal beyanında bulunurken bankadaki mevduatını bildirmemiş veya hiç mal beyanında bulunmamış olması hallerinde, alacaklının, borçlunun mevduatının bulunduğunu bildirdiği bankadaki mevduatın haczi mümkündür. Banka sırrı ( Bankalar Kanunu m. 22/7, 8 ve 9 ) nedeniyle alacaklının hangi bankada borçluya ait hesap olduğunu bilmesi mümkün değildir. Bu nedenle İcra Dairesi, alacaklının, borçlunun mevduatının bulunduğunu bildirdiği ( tahmin ettiği ) bankadaki mevduatı alacaklının talebi üzerine haczeder. Borçlunun o bankada gerçekten mevduatının bulunup bulunmadığı, ancak birinci haciz ihbarnamesinden sonra belli olacaktır ( Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku, 2004 Baskı, s: 405 ).
Kendilerine haciz ihbarnamesi veya ücret haczi bildirilen üçüncü kişiler, meslek veya banka sırrına dayanarak cevaptan kaçınamazlar, cevap vermeye ve borçlunun mevcudunu ( parasını, ücretini, malını ) İcra Dairesi'ne teslime mecburdurlar ( Prof. Dr. Baki Kuru, adı geçen eser. s: 436 ).
Oysa ki, somut olayda alacaklı vekili 26.06.2007 tarihinde İcra Dairesi'ne başvurarak 20 farklı banka adı bildirip, şikayetçi için genel müdürlük seviyesinde, borçlu yönünden araştırma talebi anlamında istekte bulunmuş, fakat belirli bir şubedeki hesap yönünden hacizle ilgili açıklama yapmamıştır.
Borçlunun mevduatının bulunduğu şube bildirilmediği için, haciz konulması talep edilen bir malvarlığı olmadan 3. şahsa ( şikayetçiye ) borçlunun malvarlığı araştırması görevini yükleyen genel içerikli haciz yazısı yasada öngörülen yetkinin amacını aşar.
O halde, şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA , 16.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 29-09-2012, 17:01   #33
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Borçlunun hangi şubende hesabı var şeklinde bir talebin yetki sınırını aştığına işikin Yargıtay kararı mevcut

.

Sayın olgu, bu kararın içeriği ile yukarıdaki kişisel yorum ve özetiniz birbiriyle uyuşmuyor.

Karar, haciz ihbarnameleri ile ilgili... Genel müdürlüğe gönderilen ihbarnameler... -ki o konuda da yasa değişti, Ocak ayından sonra banka genel müdürlüklerine tüm şubeleri kapsar şekilde haciz ihbarnamesi gönderilebilecek.

Bu karar "eski" 89/7 döneminde verilmiş bir karardır.

İcra müdürlüğünün de mahkemelerin de banka genel müdürlüğüne yazı yazarak borçlunun hangi şubelerde hesabının bulunduğunu sorma yetkisi vardır.

Banka, bu konuda icra müdürlüğü ya da mahkemeden masraf da isteyemez. İsteyeceği tek masraf, yazıya yanıt vermek için posta puludur; o da yazı ekinde zaten eklenmektedir.

Karar paylaşmanız çok güzel ama içeriğini yorumlarken biraz daha özen lütfen...

Saygılarımla...
Old 29-09-2012, 17:32   #34
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Sayın olgu, bu kararın içeriği ile yukarıdaki kişisel yorum ve özetiniz birbiriyle uyuşmuyor.

Karar, haciz ihbarnameleri ile ilgili... Genel müdürlüğe gönderilen ihbarnameler... -ki o konuda da yasa değişti, Ocak ayından sonra banka genel müdürlüklerine tüm şubeleri kapsar şekilde haciz ihbarnamesi gönderilebilecek.

Bu karar "eski" 89/7 döneminde verilmiş bir karardır.

İcra müdürlüğünün de mahkemelerin de banka genel müdürlüğüne yazı yazarak borçlunun hangi şubelerde hesabının bulunduğunu sorma yetkisi vardır.

Banka, bu konuda icra müdürlüğü ya da mahkemeden masraf da isteyemez. İsteyeceği tek masraf, yazıya yanıt vermek için posta puludur; o da yazı ekinde zaten eklenmektedir.

Karar paylaşmanız çok güzel ama içeriğini yorumlarken biraz daha özen lütfen...

Saygılarımla...

Kararın şikayet dilekçenizdeki şu hususla bağlantılı olduğunu düşünüyorum.

Alıntı:
Borçlunun, T. ** Bankası’nın hangi şubelerinde hesabının bulunduğunun öğrenilmesi amacı ile bu bankaya 29.12.2011 tarihinde icra müdürlüğünce yazı yazılmıştır.

89. Madde değişti ancak genel müdürlük yindede size borçlunun şu şu şubelerinde şu kadar parası vardır diye cevap vermeyecek, dosya alacağı kadar parayı tüm şubeleri nezdinde kontrol edip olması halinde parayı dosyaya gönderecek. 5 Ocaktan öncede bu şekilde devam edecek.

Mahkeme şahıs hakkında yaptığı yargılamada gerekiyorsa bankaya sorabilir, ancak icra müdürlüğü soramaz. icra müdürlüğünün tek amacı vardır, talep doğrultusunda haciz işlemi uygulamak. Bilgi toplamak onun görevi değildir, kaldıki bankacılık kanunu bankalara sır saklama yükümlülüğü vermiş.

Banka masraf isteyemez vereceği cevap için ancak şu şubede hesabı var diyede cevap verme yükümlüğü yoktur.
Old 29-09-2012, 20:12   #35
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Sayın olgu

Hukuki meseleye bakarken durduğumuz noktalar birbirinden o kadar uzak ki, sadece şunu diyebilirim :

Peki

Bu arada bizim icra müdürlüğü kanali ile banka genel
Müdürlüklerinden borçlunun hangi şubelerinde hesabı oldugunu sormamıza bir itirazınız yok ise biz sormaya devam edelim, siz soramayacagimizi iddia etmeye devam edin
Old 29-09-2012, 20:36   #36
olgu

 
Varsayılan

Sayın Hakan Eren,

Siz diyorsunuzki, ben alacaklı vekili olarak X borçlusunun Y bankasının hangi şubesinde hesabı olduğunu öğrenmek için Y bankası genel müdürlüğüne yazı yazılmasını talep ederim, o cevap verir bende haciz ihbarnamesi gönderirim bunu yapmazsada KH 32. maddenin uygulanmasını talep ederim.

Ancak Yargıtay ve ben diyorumki, bu şekilde bir talepte bulunamazsınız, bu bankalar için Bankacılık Kanunu'nunda düzenlenen sır saklama yükümlülüğüne aykırıdır.

Sizin bu görüşünüzden yola çıkarsak, 2 gün sonra icra müdürlüğünden müvekkiliniz adına tahsile edeceğiniz alacak varmıdır diye müzekkere yazarsa cevap vermeniz gerekir o zaman?
Old 29-09-2012, 22:31   #37
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu

Ancak Yargıtay ve ben diyorumki, bu şekilde bir talepte bulunamazsınız, bu bankalar için Bankacılık Kanunu'nunda düzenlenen sır saklama yükümlülüğüne aykırıdır.

Sayın olgu,

Israrınız karşısında bir tek "deneyelim mi?" diyebilirim.

Yukarıda 4-5 ayrı yerde İİK m. 367 hükmünden bahsettim siz hala "banka sırrı" diyorsunuz.

İcra müdürlüğüne ya da mahkemeye banka sırrı diyecek babayigit bir banka ile henüz tanışmadım.

Avukata soru sorma ya da avukattan bilgi isteme konusundaki yorumunuz hakkında cevap verebilmem için avukat olup olmadıgınızı öğrenmem gerekir. Avukat iseniz, o konuda da tartisabiliriz, degilseniz o konuya girmem.
Old 29-09-2012, 22:55   #38
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Sayın olgu,

Israrınız karşısında bir tek "deneyelim mi?" diyebilirim.

Yukarıda 4-5 ayrı yerde İİK m. 367 hükmünden bahsettim siz hala "banka sırrı" diyorsunuz.

İcra müdürlüğüne ya da mahkemeye banka sırrı diyecek babayigit bir banka ile henüz tanışmadım.

Avukata soru sorma ya da avukattan bilgi isteme konusundaki yorumunuz hakkında cevap verebilmem için avukat olup olmadıgınızı öğrenmem gerekir. Avukat iseniz, o konuda da tartisabiliriz, degilseniz o konuya girmem.

Buyrun siz deneyin istediginiz kadar, ben yukarida talebinize iliskin bir Yargitay karari koydum, siz aksini uygulamak istiyor ve uygulatiyorsaniz ne mutlu size. Ben daha bu konuda israr etmeyecegim. Kararin gayet acik oldugunu dusunuyorum.

Avukat oldugumu profilimden gorebilirsiniz.
Old 29-09-2012, 23:23   #39
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu

Sizin bu görüşünüzden yola çıkarsak, 2 gün sonra icra müdürlüğünden müvekkiliniz adına tahsile edeceğiniz alacak varmıdır diye müzekkere yazarsa cevap vermeniz gerekir o zaman?

Sayın olgu,

İcra müdürlüğü bana boyle bir yazı yazıp ta müvekkilim ile ilgili Mali ya da sair konularda "bilgi" isterse elbette buna yanit veririm; hem de derhal.

Ama yanıtın icerigi ve üslubunu burada paylasamam;zira sitenin ahlak kuralları, o yazida kullanacağım kelime ve kavramları kaldıramaz.

Hakkında takip yürütülmekte olan, devletin cebri icra hukuku yaptırımları ile karsı karşıya olan ve hukuki sıfatı "borçlu" olan bir kisinin banka sırrı ile avukatın sır saklama yükümlülüğünü karsilastirdiginizda ne yalan söyleyeyim ilk aklıma gelen avukat olmadiginizdi. Ama madem ki avukatsiniz, bu iki durumu (borçlu/banka sırrı - avukat/müvekkil sırrı) nasıl karşılaştırabiliyorsunuz?

Ben de sizinle aynı fikirdeyim, siz icra müdürlüğünün bu bilgiyi soramayacagini savunmaya devam edin ben de sorabilecegini. Şimdilik en iyi çözüm bu bence.
Old 04-10-2012, 16:38   #40
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Kararın şikayet dilekçenizdeki şu hususla bağlantılı olduğunu düşünüyorum.



89. Madde değişti ancak genel müdürlük yindede size borçlunun şu şu şubelerinde şu kadar parası vardır diye cevap vermeyecek, dosya alacağı kadar parayı tüm şubeleri nezdinde kontrol edip olması halinde parayı dosyaya gönderecek. 5 Ocaktan öncede bu şekilde devam edecek.

Mahkeme şahıs hakkında yaptığı yargılamada gerekiyorsa bankaya sorabilir, ancak icra müdürlüğü soramaz. icra müdürlüğünün tek amacı vardır, talep doğrultusunda haciz işlemi uygulamak. Bilgi toplamak onun görevi değildir, kaldıki bankacılık kanunu bankalara sır saklama yükümlülüğü vermiş.

Banka masraf isteyemez vereceği cevap için ancak şu şubede hesabı var diyede cevap verme yükümlüğü yoktur.

Kesin ve emin bir şekilde ifade ettiğiniz görüşlerin yasal dayanağı yok, katılmak kabil de değil; yorum yapmışsınız..Uygulama da yazdıklarınızın tam tersidir ayrıca üstelik..

İcra Müdürlüğü cebri icra organı olup, yargı teşkilatına dahildir; "soramaz" diyorsunuz; dayanağı ne? Niye öyle cevap vermeyecek, tabii ki verecek; "nezdimizde şu kadar parası-alacağı olduğu kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmış olup......" ve saire diyecek.. Bankacılık hakkı, sır saklama falan konuyla uzaktan yakından alakası yoktur...
Old 04-10-2012, 16:41   #41
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Kesin bir şekilde ifade ettiğiniz görüşlerin yasal dayanağı yok, katılmak kabil de değil; yorum yapmışsınız..

Yargı teşkilatına dahil icra müdürlüğü "soramaz" diyorsunuz; dayanağı ne? Niye öyle cevap vermeyecek, tabii ki verecek; "nezdimizde şu kadar parası-alacağı olduğu kayıtlarmızın tetkikinden anlaşılmış olup......" ve saire diyecek.. Bankacılık hakkı, sır saklama falan konuyla uzaktan yakından alakası yoktur...

Yukarıda koyduğum Yargıtay kararında somut olayı ben şu şekilde anladım.

Alacaklı vekili 20 farklı bankaya müzekkere yazarak borçlu şu şahsın hangi şubenizde hesabı ve para var icra müdürlüğünden müzekkere gönderilmiş.

Yargıtay ise sen bu şekilde soru soramazsın sadece haciz yazısı yollarsın oda şube nezdinde cevap verir...
Old 05-10-2012, 09:00   #42
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Peki, bu konuda sayın olgu'nun tereddütlerini gidermek adına bir soru sormak istiyorum:

İcra müdürlüğü, takip borçlusunun hesabının bulunduğu ve 89-1 haciz ihbarnamesi göndermiş olduğu bankadan, borçlunun hesap hareketlerini isteyebilir mi?

O hesap hareketleri ki, kişinin en özel bilgilerini ve buna dair detaylar içerir. (Geliri gideri, harcamaları, varsa çapkınlılkları )

İsteyebilir mi?
Old 05-10-2012, 09:24   #43
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Peki, bu konuda sayın olgu'nun tereddütlerini gidermek adına bir soru sormak istiyorum:

İcra müdürlüğü, takip borçlusunun hesabının bulunduğu ve 89-1 haciz ihbarnamesi göndermiş olduğu bankadan, borçlunun hesap hareketlerini isteyebilir mi?

O hesap hareketleri ki, kişinin en özel bilgilerini ve buna dair detaylar içerir. (Geliri gideri, harcamaları, varsa çapkınlılkları )

İsteyebilir mi?


icra dairesi tarafından istenemeyeceği düşüncesindeyim, ancak 89/1 e yanlış bilgi verildiğinden bahsile dava açılması halinde mahkeme tarafından istenebilir.




T.C.

YARGITAY

11.HUKUK DAİRESİ

E. 2007/875

K. 2008/2412

T. 3.3.2008

• BANKACILIK SIRRI ( Takip Dışı Bankaya Tezkere Yazılarak Borçlunun Banka Lehine Vermiş Bulunduğu Herhangi Bir İpoteği Bulunup Bulunmadığının Sorulmasının Mümkün Olmadığı )

• BORÇLUNUN MALVARLIĞINA İLİŞKİN ARAŞTIRMA ( Takip Dışı Bankaya Tezkere Yazılarak Borçlunun Banka Lehine Vermiş Bulunduğu Herhangi Bir İpoteği Bulunup Bulunmadığının Sorulmasının Mümkün Olmadığı )

• TAKİP DIŞI BANKAYA TEZKERE YAZILMASI ( Borçlunun Banka Lehine Vermiş Bulunduğu Herhangi Bir İpoteği Bulunup Bulunmadığının Sorulmasının Mümkün Olmadığı )

2004/m.367

5411/m.73

ÖZET : İcra müdürlüğü İİK.nun 367.maddesi gereğince ancak borçlunun mevcuduna dair bilgileri gerçek ve tüzel kişilerden isteyebilir. Takip dışı bankaya tezkere yazılarak, borçlunun banka lehine vermiş bulunduğu herhangi bir ipoteği bulunup bulunmadığının sorulması mümkün değildir. Çünkü ipotekler borçlunun banka lehine verdiği bir teminat olup borçlunun 3 üncü kişi konumundaki banka nezdindeki malvarlığı kapsamında değerlendirilemez.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.11.2006 tarih ve 2006/187-2006/271 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla,dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar,duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup,incelendikten sonra işin gereği görüşülüp,düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili,müvekkilinin dava dışı Cahit İnanç’dan olan alacağını tahsil için başladığı takibin devam ettiğini,anılan borçlunun Bolu’daki taşınmazların dışında taşınmazları olabileceğini, davalı banka lehine borçlunun ipıtek vermiş olableceğini, davalının ... olan bu kişi hakkında bilgi vermekten kaçındığını ileri sürerek, müvekkilimin alacağına kavuşması için gerekli olduğundan,borçlunun davalı banka lehine verdiği ipoteklere konu taşınmazların tapu bilgilerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili,davanın reddini istemiştir.

Mahkemece,dosya kapsamınave toplanan kanıtlara göre,Ü.K mın 367 nci ve 5411 sayılı Bankacılık Yasası’nın 73 ncü maddesi karşısında,davalı bankanın icra müdürlüğüne bilgi vermek zorunda olduğu gerekçesiyle,davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Davacının,dava dışı Cahit İnanç’dan olan alacağının tahsili amacıyla başlattığı takip sırasında,bu kişinin Bolu dışınada kalan bir taşınmazının var olup olmadığı bilgisine gerek duyulması üzerine icra müdürlüğünce,bu kişinin davalı banka lehine verdiği ipotek bulunup bulunmadığı, davalı bankadan sorulmuş,davalı banka,5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 73/3ncü maddesi uyarınca,müşteri sırrının yetkili mercilerden başkasına açıklanamayacağı, ipoteklerin borçlunun bankadaki ( 3 ncü kişideki ) mevcuda kavramının kapsamında görülemeyeceği gerekçesiyle istemi redetmiş,bunun üzerine işbu dava açılarak bankanın bilgi vermesine ilişkin ... Ü.K.'nın 367 nci maddesinde, icra dairelerinin borçlunun mevcuduna dair bilgileri gerçek ve tüzel kişilerden isteyebileceği düzenlemesine yer verilmiştir.

İpotekler,borçlunun banka lehine verdiği bir teminat olup, davacının alacaklı olduğu borçlu Cahit’in 3 ncü kişi konumundaki banka nezdindeki mal varlığı kapsamında görülemez. Davacının 3cü kişi olarak banka nezdinde borçlunun doğmuş bir alacağı üzerine haciz koydurması olanağı,borçlunun banka lehine verdiği ipotekler bakımından mümkün olmayıp, bir yönde bir bilgi vermeye davalı banka zorlanamaz. Bu itibarla, bankanın bu yöndeki savunma ve temyiz itirazları isabetlidir. İcra Müdürlüğü’nün Bolu dışındaki yerlerde borçlunun taşınmazı bulunup bulunmadığını,Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nden sorup, sonucuna göre işlem yapması mümkündür.

Bu durumda,davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yazılı gerekçelerle aksi sonucunun varılması doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu kararında benim görüşüm çerçevsinde olduğunu düşünüyorum.
Old 05-10-2012, 10:04   #44
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
icra dairesi tarafından istenemeyeceği düşüncesindeyim, ancak 89/1 e yanlış bilgi verildiğinden bahsile dava açılması halinde mahkeme tarafından istenebilir.




İstenebilir sayın olgu.

Hakkında yürütülen takibin kesinleşmesi ile "borçlu" sıfatını alan kişinin, icra müdürlüğüne karşı artık banka sırrı koruması (borç çerçevesinde) yoktur.

O "borçlu" ki, malları devlet gücü ile haczedilir, satılır, paraya çevrilir, bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya zorlanır (Mal beyanında bulunma - gerçeğe aykırı beyenda bulunmama ya da mal kaçırmama gibi), bu zorlama için gerektiğinde özgürlüğünden dahi alıkonur (hapsen tazyik), üstü başı kilitli yerleri aranır, gerekirse zor kullanılır...

Tüm bu yaptırımlara ve hak mahrumiyetlerine maruz kalacak olan borçlu "banka sırrı"na mı yaslanacak?

Bu olgulara ve Yargıtay (12. HD) denetiminden de geçmiş kararlara istinaden söylüyorum ki, İcra müdürlüğü, takip borçlusunun hesabının bulunduğu ve 89-1 haciz ihbarnamesi göndermiş olduğu bankadan borçlunun hesap hareketlerini isteyebilir.

Dahasını söyleyeyim, bu hesap özetlerinin başlangıç tarihi, haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi olmayacaktır; daha öncesi olacaktır: Takip tarihi!

Bunun yasal dayanağı nedir? İİK m.367. Bu hükmün (geniş) yorumlanmasıdır. Çünkü borçlunun hesap özetleri de borçlunun mevcudu hakkında bilgi içerir.

Banka sırrının sınırı, kişinin "borçlu" sıfatını kazanması ile son bulur; daha doğrusu tamamen son bulmaz da, takip hukuku çerçevesinde kapsamı daraltılır.
Old 05-10-2012, 10:07   #45
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
İstenebilir sayın olgu.

Hakkında yürütülen takibin kesinleşmesi ile "borçlu" sıfatını alan kişinin, icra müdürlüğüne karşı artık banka sırrı koruması (borç çerçevesinde) yoktur.

O "borçlu" ki, malları devlet gücü ile haczedilir, satılır, paraya çevrilir, bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya zorlanır (Mal beyanında bulunma - gerçeğe aykırı beyenda bulunmama ya da mal kaçırmama gibi), bu zorlama için gerektiğinde özgürlüğünden dahi alıkonur (hapsen tazyik), üstü başı kilitli yerleri aranır, gerekirse zor kullanılır...

Tüm bu yaptırımlara ve hak mahrumiyetlerine maruz kalacak olan borçlu "banka sırrı"na mı yaslanacak?

Bu olgulara ve Yargıtay (12. HD) denetiminden de geçmiş kararlara istinaden söylüyorum ki, İcra müdürlüğü, takip borçlusunun hesabının bulunduğu ve 89-1 haciz ihbarnamesi göndermiş olduğu bankadan borçlunun hesap hareketlerini isteyebilir.

Dahasını söyleyeyim, bu hesap özetlerinin başlangıç tarihi, haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi olmayacaktır; daha öncesi olacaktır: Takip tarihi!

Bunun yasal dayanağı nedir? İİK m.367. Bu hükmün (geniş) yorumlanmasıdır. Çünkü borçlunun hesap özetleri de borçlunun mevcudu hakkında bilgi içerir.

Banka sırrının sınırı, kişinin "borçlu" sıfatını kazanması ile son bulur; daha doğrusu tamamen son bulmaz da, takip hukuku çerçevesinde kapsamı daraltılır.


Ben size kendi görüşümü ve olaya ilişkin olarak düşündüğüm Yargıtay kararlarını koydum. sizde var olduğunu söylediğiniz yargıtay kararlarını koyun bende görüşümü tekrar değerlendireyim yargıtay kararları doğrultusunda
Old 05-10-2012, 10:19   #46
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Ürettiğimiz görüşlerin ve değiştireceğimiz hukuksal kanıların kapsam ve hududu Yargıtay içtihatları olmasın derim...
Yargıtay bu konuda hiç masum değil zaten... Herkesin, aynı konuda birbirine tamamen aksi yönde ve bazen aynı Daireden dahi çıkmış olabilen içtihatlarla birbirine ve Mahkemeye egemen olmaya çalıştığı bu yargısal düzenden sıkıldım ben artık!

Paternalist anlayış ve eleştirel bir yazı için Bknz: ... http://www.turkhukuksitesi.com/showt...288#post597288
Old 05-10-2012, 10:28   #47
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Üretiğimiz görüşlerin ve değiştireceğimiz hukuksal kanıların kapsam ve hududu Yargıtay içtihatları olmasın derim... Yargıtay bu konuda hiç masum değil zaten...
Paternalist anlayış ve eleştirel bir yazı için Bknz: ... http://www.turkhukuksitesi.com/showt...288#post597288


89. maddenin sadece ilgili şube kapsamında değerlendirilmesine ben derste öğrendiğim andan beri karşıyım, günümüz teknolojisi ile 1 dk içinde şahsın tc si veya şirketin vergi numarasında bankadaki tüm hareketleri görünmekte, neyseki düzenleme geldi. Fakat mevcut yasal düzenleme bu şekilde, icra müdürlüklerinin yetkisi de kanunda düzenlemiştir. Bu yetkiler arasında borçlunun 3. kişideki mal varlığını araştırma yoktur, 3. kişideki mevcut alacağının haczi mümkündür.

Borçlu mal beyanında bulunmuyorsa bunun yaptırımı kanunda hapisle tazyik olarak düzenlenmiştir. İcra müdürlüğünün borçlunun her hareketini isteme yetkisi varsa Milli İstihbarat Teşkilatına müzekkere yazalım o zaman dijital ortamda tutulan kayıtlara tek elden ulaşma imkanı var


Bende icra aşamasındaki malını gizeleyen borçlularımdan alacağı tahsil etmekte zorlanıyorum ancak kanununda bu şekilde düzenlediğini düşünüyorum.
Old 05-10-2012, 11:32   #48
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Ürettiğimiz görüşlerin ve değiştireceğimiz hukuksal kanıların kapsam ve hududu Yargıtay içtihatları olmasın derim...
Yargıtay bu konuda hiç masum değil zaten... Herkesin, aynı konuda birbirine tamamen aksi yönde ve bazen aynı Daireden dahi çıkmış olabilen içtihatlarla birbirine ve Mahkemeye egemen olamaya çalıştığı bu yargısal düzenden sıkıldım ben artık!

Paternalist anlayış ve eleştirel bir yazı için Bknz: ... http://www.turkhukuksitesi.com/showt...288#post597288



Yargıtay görüşü, hukukun kaynaklarından sadece biridir. Karar fetişizmine ben de karşıyım. Ömer Bey gibi...

Hele ki, Yargıtay'ın hatta dairenin kendi içinde çelişik görüşleri olduğu hepimizce malumdur.
Old 09-11-2012, 01:33   #49
Av.Emin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren


Yargıtay görüşü, hukukun kaynaklarından sadece biridir. Karar fetişizmine ben de karşıyım. Ömer Bey gibi...

Hele ki, Yargıtay'ın hatta dairenin kendi içinde çelişik görüşleri olduğu hepimizce malumdur.

İcra Müdürüne gidersin, Yargıtay kararı var mı der?

Tapu Müdürüne gidersin genelge var mı der?

Vergi müdürüne gidersin muktezat var mı der?

Banka müdürüne gidersin para var mı der?

THS müdürüne giderseniz, HUKUK VAR MI DER?

Normlar hiyerarşisi, kanunları yorumlamak, evrensel hukuk kuralları, neyse sözün özü Mahkemelerin hepsinin adı değiştirilsin Yargıtay olsun, yargılama tek dereceli olsun, hazır 3 dereceli yargılama (istinaf) yolu açılmamışken biz teke indirelim.

Milletin gözü Yargıtay'a doysun...

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adalet isteyen adliye çalışanları için... kahin270 Konumuz : Hukukçular 8 30-12-2009 00:10
Manisa İdare Mahkemesinden bir karar alımı hk. miss_lawyer Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 4 01-04-2009 08:27
İst Küçükçekmece 1.Sulh HUkuk Mahkemesinden fotokopiye ihtiyacım var. Kavaz Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 2 08-12-2007 12:28
Üşüyorum diyen kadınlar için av_aykut Site Lokali 40 03-11-2007 16:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06767607 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.