|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-03-2012, 14:23 | #301 |
|
Bu arada unutmadan girişiminizden dolayı sizi tebrik ederim, bunu duyurduğunuz için de çok teşekkür ederim.
|
06-03-2012, 14:27 | #302 | |||||||||||||||||||||||
|
Örneğin tutanakta ancak ruhsata bakarak bilebileceği Model bölümü boş bırakılmışsa...Ya da o tarih ve saatte başka bir yerde olunduğu bir belgeyle (hastane, otel) kanıtlanabilirse vs... |
06-03-2012, 14:28 | #303 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkür ederim. |
14-05-2012, 11:24 | #304 |
|
Dolu dolu tam 11 sayfa,emeği geçen herkese teşekkürü bir borç bilirim
|
17-05-2012, 18:36 | #305 |
|
Sayın hukukçu kız, teşekkürü etmeden 1-2 sayfalık bir yurdum sorunsalı da ben sorayım
Sevgili meslektaşlarım, ancak Türkiye'de olabilecek bir olay başımızda. Görüşlerinizi sabırsızlık ile bekliyorum. Müvekkil 678 TL tutarında Trafik cezası yer, tebellüğ ettiği cezayı indirimden de faydalanmak için direkt götürüp Vergi dairesi'ne yatırır. Elinde Trafik ceza tutanağı ve Vergi Dairesi dekontu mevcuttur. Bu arada, cezayı yanlış kestiğini fark eden muhteren trafik polisimiz koçanda kalan nüshayı kalemle 687 olarak düzeltir. Ceza bu şekilde vergi dairesi sistemine yüklenir. Düzeltme yapıldığından da müvekkile hiç haber verilmez. Vergi dairesi, ceza tam olarak ödenmediğinden yapılan indirimi iptal eder, aradan geçen 2 yıllık sürenin faizini de borca ekler ve yaklaşık 348 TL güncel borç çıkartırlar. Müvekkil bu işlemi 14 Martta bir araç satışı ile öğrendi. Kendi başına idare mahkemesinde iptal davası açtı ancak dilekçedeki eksiklik nedeniyle kendisine süre verilmiş. Bu süreçte de bizimle iletişime geçti. Şimdi biz koçanda yapılan düzeltme işleminin ve vergi dairesince silinen indirim işleminin iptali hususunda idare mahkemesinde dava açıyoruz ancak aklıma takılan soru şu; vergi dairesinin de bu borçla ilgili tahakkuk fişi bulunduğundan dolayı ayrıca vergi mahkemesinde de bir dava mı açmamız gerekecektir? Hepinize yardımlarınız için şimdiden teşekkürler. |
18-05-2012, 07:19 | #306 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-05-2012, 10:44 | #307 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Doğanel'in yanıtına katılıyorum. Ben olsam ayrıca "resmi evrakta sahtecilik" suçundan adı geçen memuru şikayet ederdim. En azından "kafasına göre takılmamayı" öğrenirdi. |
20-06-2012, 09:18 | #308 |
|
Sayın meslektaşlarım ( 11 sayfalık bir konu hakkında tüm sorulara bıkmadan cevap veren ve benim artık bu konuda uzman avukat olarak gördüğüm sayın Ergin ) dava açacağım ilgili konuda görüşlerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Konumuz hız ihlali sebebi ile verilen idari para cezasının iptali ; Müvekkilin trafik maliki olduğu ve sürücüsünün 3. şahıs olduğu otomobil tipi araca hız ihlali adı altında m:51/2-b 'den tutanak düzenlenmiş ve tutanak sürücü tarafından imzalanmış . Hız 146 - verilen para cezası 319 tl .Bu verilere göre tutanak yerinin meskun mahal olduğundan bahisle işlem yapılmış. Öncelikle ilk sorum şu ki ;tutanak mahalli meskun mahal değil ama tutanakta mevki olarak meskun mahal sınırı yazılmış. Delil olarak elimizde hızı tespit eden aracın aynı tarihli resim ve video görüntüleri var ki bu görüntülere göre radarın bulunduğu aracın yeri kesinlikle meskun mahal değil. Bu durumu tutanağı sürücü imzalamakla ; araç trafik maliki olarak açacağımız davada tutanağın iptali için delil olarak dayansak sizce sonuç ne olur ? 2. olarak bilindiği üzere radar tespitlerinden evvel HIZ KONTROL UYARI LEVHASININ olması gerekmekte iken radar mahalline 4 km mesafede viraj yolunda sadece birkaç hız sınır levhası olup ayrıca bir uyarı levhası konulmamış. Biz bu durumu video görüntüleri ve bu görüntülerin resme çıkartılmış hali ile dosyaya sunsak kabul edilir veya lehe sonuç alabilir miyiz ? Ayrıca dava dilekçesinde bu kuralların caydırıcılığı esas aldığından ve dahi amacın ceza yazmak değil uyarmak olduğundan hareketle ve bu hususta anayasadan alıntılar içeren bir giriş yapsak fazla mı ütopik davranmış oluruz. 3. olarak ise ( biliyorum fazlaca oldu ama bu hususlarda fazlaca bilgili olduğum söylenemez ) hız ihlallerinde katlamalı olarak ceza yazılıyormuş ise de biz 146 hıza karşı 319 tl para cezasının nasıl hesaplandığını anlayamadık acaba bu hesap doğru mudur ?buradan bir dayanak olabilir mi iptal için ? Yine tutanakta yazılı m:51/2-b madde hükmünü açıkcası net olarak kanunda bulamadım. Maddenin başlığı hız ama bu maddede 2. fıkra ve b bendine rastlamadım. Görüşlerini bildiren meslektaşlarıma tekrar teşekkür ederim. |
29-06-2012, 19:31 | #309 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşım, Böyle bir zorunluluk zannediyorum 2005 ya da 2006 yılında vardı. Hız sınırı ihlalinden kaynaklanan trafik cezalarından elde edilen gelir düştüğü için (bu benim tahminim) bir gece yayımlanan genelge ile kaldırıldı. Yani artık trafik zabıtasının uyarı yükümlülüğü yok. Saygılarımla Fatih Karaca |
11-07-2012, 10:22 | #310 |
|
Müvekkil şirket adına kayıtlı kamyonet boş olarak seyir halindeyken yapılan bir kontrol sonucu, müvekkil şirkete üst kısmında 'Karayolu Taşıma Kanunu İdari Para Cezası Karar Tutanağı',düzenleyen kuruluş olarak 'Ulaştırma Bakanlığı 1.Bölge Müdürlüğü' tebliğ zarfına göre 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edilebileceği'i yazılı bir ceza geliyor.Tutanakta matbu olarak 4925 sayılı kanunun 26.maddesinin yanındaki boşluğa kalemle a bendi yazılmış ve yine üstte de yazıyla yetki belgesi olmadan faaliyette bulunduğu için yazıyor.
Sorular: 1)İtiraz yeri sulh ceza mahkemesi midir yoksa idari yargı düşünülebilir mi? 2)26.maddenin a bendinde birden fazla hal için farklı cezalar öngörülmüşken sadece a bendi yazılması -her ne kadar açıklamadan a-1 gereği kesildiği anlaşılabiliyorsa da- bir itiraz nedeni olarak dikkate alınır mı? 3)Ve en önemlisi ceza şirkete kesiliyor.Şirketin ise zaten hali hazırda geçerli bir taşıma belgesi mevcut,sadece o araç sonradan alındığı için listeye eklenmemiş ve araçta durumu tevsik eden bir belge kontrol anında yok.Burdan hareketle suçun oluşmadığı(26-a bendinde düzenlenen) söylenebilir mi?? |
13-07-2012, 12:22 | #311 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli Meslektaşım, İtiraz mercisi cezanın düzenlendiği mahallin sulh ceza mahkemesidir. Müvekkiliniz şirketin yetki belgesi olsa dahi her bir aracın bu yetki belgesine işletilerek ayrıca taşıt kartı alınması gerekir. Saygılarımla |
16-07-2012, 07:06 | #312 | |||||||||||||||||||||||
|
Aşağıdaki linkte bu nedenle 26/a maddesi gereği ceza verilemeyeceğine dair bir görüş savunulmuş.Ben de suçun unsurlarının oluşmadığını düşünüyorum.Şayet taşıt kartı alınmaması ayrıca yasayla cezai yaptırıma bağlanmışsa ancak o nedenle(o madde gereği-26/a maddesi gereği değil)ceza verilebilir. |
26-07-2012, 10:03 | #313 |
|
Söz konusu 7 gün içerisinde tebliğe çıkarma gerekliliği 4295 Sayılı Karayolları Taşıma Kanunu 26/a'dan yazılan cezalar için de geçerli midir? Eğer geçerliyse bunun dayanağı nedir? Zira Suat Bey'in kararına gerekçe teşkil eden yönetmeliğin 1. maddesi, yalnızca 2918 Sayılı Kanun'a göre yazılan cezalara ilişkin olduğunu belirtiyor. Geçerli olmaması durumunun da hakkaniyete uygun olmayacağını düşünüyorum. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
|
27-07-2012, 16:08 | #314 |
|
Av.Serkan Öztürk beyin sorusuna cevap verecek meslektaşım var mı?
|
31-07-2012, 15:16 | #315 |
|
Sayın Karaca cevabınız için teşekkür ederim. Konuyu biraz araştırdığımda itirazımızdan sonuç alamayacağımı düşündüğümden itiraz yapmadık. Çünkü itiraz sebeplerimiz delilsiz gibi geldi bana. Tekrar teşekkürler
|
02-08-2012, 15:45 | #316 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşım, Bu konuda yasama ve yürütmenin bizi oldukça meşakkatli bir yola ittiğini, birbirine atıf yapan mevzuat hükümleri arasında dolaştırdığını söyleyebilirim. 4925 Sayılı Kanunun uygulamasına yönelik Karayolu Taşıma Yönetmeliği var. 11.06.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikte, düzenlenen idari para cezası karar tutanaklarının hangi sürede tebliğ edileceğine dair bir hüküm yok. Yönetmeliğin 73/5. maddesinde "idari para cezalarına ilişkin diğer hususlarda Maliye Bakanlığınca yayımlanan mevzuat esas alınır" denmektedir. Buradan yapılan yollama ile Maliye Bakanlığınca 12.05.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Tahsilat Genel Tebliğine" bakıyoruz. Daha yeni tarihli bir tebliğ var mı bilmiyorum. Bu tebliğde de III-B kısmına baktığımızda maalesef bu konuyla alakalı bir hüküm göremiyoruz. Dolayısıyla tebliğ hususunda elimizde bu tebliğin yaptığı atıf gereği Tebligat Kanunundan başka bir başvuru kaynağı yok. Kanunda da bununla alakalı bir süre yok. Av. Fatih Karaca |
05-09-2012, 11:31 | #317 |
|
Aracın tescil plakasına göre düzenlenen ceza tutanağının iptali için yaptığımız itiraz REDDEDİLDİ.
Gereği Düşünüldü: itiraz edenin dilekçesinde göstermiş olduğu gerekçeler yerinde görülmediği gibi ..... Amirliği tarafından düzenlenen tutanakta herhangi bir usulsüzlük görülmemiştir. Mahkememizce de itirazın kabulünü gerektirir bir delilde bulunmadığından itirazın REDDİNE, 5326 sayılı kanunun 28/son maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. Bu da DİLEKÇEMİZ Konusu : T.C. İstanbul Valiliği ..... Amirliğinin 12.06.2012 tarih, .. seri ve ...... sıra numaralı Trafik Para Cezası Karar Tutanağında yazılı 72 TL para cezasının iptali hakkında Açıklamalar : 1- 34 .. .... plaka sayılı ve müvekkil adına kayıtlı hususi otoya Karayolları Trafik Kanununun 73. maddesi uyarınca, gıyabında düzenlenen ve ekte sunulan 12.06.2012 tarihli, 72 TL bedelli Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı tanzim olunmuş, 04.07.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. 2- 12.06.2012 tarihli para cezası karar tutanağı öncelikle gıyapta düzenlenmiş olup müvekkile 04.07.2012 tarihinde, yani düzenleme tarihinden 22 gün sonra tebliğ edilmiştir. Trafik Para Cezalarının Tahsilinde ve Takibine Uygulanacak Esas ve Usuller ile Kullanılacak Belgeler Hakkında Yönetmeliğin Tescil Plakasına Göre Düzenlenen Tutanakları İçin Yapılacak İşlemler başlıklı 10. maddesine göre düzenlenen Trafik Para Cezası Karar Tutanağının muhataba tebliğ işlemine 7 gün içinde başlanması gerekmektedir. www.ptt.gov.tr internet adresinden yapılan sorgulama neticesinde tebligat işlemine 03.07.2012 tarihinde başlanıldığı görülmektedir. 3- Öte yandan tutanak müvekkilin gıyabında düzenlenmiş olup, haksız ve hukuki mesnetten yoksundur. Söz konusu ceza tutanağında araç sürücüsünün imzası bulunmamakta olup, iş bu eylemin gıyapta yapılması idari işlemin açıklığı ve kanunilik ilkelerine aykırıdır. İdari yaptırım kararına ilişkin tutanakta bulunması gereken hususlar, Kabahatler Kanununun 25. maddesinin (a) fıkrasında “Hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik ve adresi” olarak belirtilmiştir. Ekte sunduğumuz tutanakta aracı işletenin kimlik bilgileri ve adresine rastlanmamıştır. Yine iş bu ceza tutanağı cezaların şahsiliği açısından değerlendirildiğinde de hukuka aykırılık teşkil etmektedir. İlgili ceza tutanağından anlaşılacağı üzere tutanak üzerinde müvekkile ait bir imza veya imzadan imtina ettiğine dair bir şerh bulunmamakta, aracın ceza tutanağına konu olay ve tarihte müvekkil tarafından idare edildiğini belirten hiçbir yasal dayanak da bulunmamaktadır. İtirazımız ile benzerlik arz eden Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi Müteferrik 2010/388 sayılı EMSAL kararında: <<Tutanak itiraz edenin yüzüne karşı düzenlenmemiştir. İtiraz eden ile aracı kullananın ve kuralı ihlal edenin aynı kişi olduğu tespit edilememiştir. Anayasanın 38/7, TCKnın 20/1 maddesine göre ceza sorumluluğu şahsidir, başkasının eyleminden kimse sorumlu tutulamaz>> demiştir. Buna göre EMSAL KARARDA hukuka aykırı bulunan trafik cezası tutanağı, 5326 sayılı yasanın 28/8-b maddesi gereğince İPTAL edilmiştir. Netice ve Talep : Yukarıda arz olunan nedenlerden dolayı itirazın kabulü ile yasalara aykırı olarak düzenlenen 12.06.2012 tarih, .. seri, ...... sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağının ve para cezasının iptaline karar verilmesini arz ve talep ederiz. Ne diyorsunuz sevgili meslektaşlarım? |
05-09-2012, 13:08 | #318 | |||||||||||||||||||||||
|
Ankara Trafik Mahkemesinde Staj yapan Stajyer hakim ile bu süre üzerine konuşmuştum, kendisinin de bana hakimin görüşünü aktarmıştı "bu süre düzenleyici süredir, hak düşürücü süre veya zamanaşımı değildir, sırf bu sebepten tutanak iptal edilmemeli. Benim görüşüm de bu yönde, eğer trafik kurali ihlali yapılmış, gerekli işlem yapılmış, sırf postaya geç verilmesi yüzünden ceza ortadan kalkmamalı, ceza daki amaç devlete para kazandırmak değil, trafik kurali ihlalinin tekrarlanmaması. ( uygulaması sırasında farklı düşünceler de olabilir) |
05-09-2012, 13:43 | #319 | |||||||||||||||||||||||
|
Siz hiç trafik yoğunluğunda elindeki kağıda araç plakaları yazan trafik polisi görmediniz mi? Ya da, (araç kullanıyorsanız) şehirlerarası yollarda soteye yatmış, radar aracı da mı görmediniz? Neresi meskun mahal neresi değil,nerede 50 km. hızla gideceğiniz belli değil; bölünmüş yollarda hız limiti 110 km'ye çıkmış iken eski levhalarda hala 90 km yazması kimin suçu peki.? Benim bir müvekkilim hayatında hiç Ankara'ya gitmemesine rağmen, sahip olduğu cipine gıyapta ceza yemiş. Ankara-Bolu arasında aşırı hız yapmış. Gelen trafik ceza tutanağında aracın modeli olarak "tır dorsesi" yazıyordu. Rivayete göre, yukarıdan emir alan polisler, kahve köşelerinde kendilerine verilen kotayı, makbuzlarla rastgele doldurmaktadır. Daha önce de bu forumda yazmıştım. Bu süre savunma hakkının kullanılabilmesi için gerekli süredir. Her gün araç kullanan bir kişi 6 ay önce hangi güzergahta araç kullan/dı/madığını hatırlamayabilir. O tarihte ne yaptığını hatırlasa da elinde kanıt kalmamış olabilir. Örneğin benzin fişi, otel makbuzu vs.yi çoktan atmıştır. Ama 1 hafta öncesine ait bir ceza tutanağının aksini kanıtlayabilir. Bu sürenin böyle bir anlamı vardır. |
05-09-2012, 16:23 | #320 | |||||||||||||||||||||||
|
Amaç dışı uygulama yapılmasının kabul görecek hiç bir yanı yoktur. Zaten bu konuda görüşümü belirtmiştim, (uygulamada farklı düşünenler olabilir) olarak. Ancak ihlal edilmiş bir trafik kuralının ceza makbuzunun sırf 7 gün içinde postaya verilmemesi sebebiyle iptal edilmesi ne kadar kamu düzenine uygun. başka bir anlatımla, 7 günlük süreye uyulmamasının kurali ihlal edenin yanına kâr kalması. Bu sebeplerden dolayı süre yönünden iptal edilmesini uygun görmüyorum. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi 6-7 ay sonra cezanın gelmesi de doğru değil. Bu sebepten sürenin makul bir süreyle arttırılması daha doğru olur. Benimde başıma geldi, müvekkilin aracı 1973 model leyland kamyon olup bulunduğu şantiye dışına çıkması mümkün değil, (5 km'den fazla gidince direk hararet yapıyor) ancak araç Sivas'ta, ceza Çorum'dan geldi, araç tanımına da sarı Renault 12 yazıyordu. Bunu içeren itiraza rağmen mahkeme memur acele ile hatalı yazmıştır diyerek davayı reddetti. duyanlar inanamıyor, bense hala bu görüşte bir hakim olabileceğine inanmak istemiyorum. |
05-09-2012, 17:50 | #321 | |||||||||||||||||||||||
|
Aracımın plakasını cebindeki kağıt parçasına not edip, ne zaman kotayı dolduramasa tescildeki adresime ceza gönderen polis memuru gördüm. Birkaç ayda onlarca park cezası, telefonla konuşma ve emniyet kemeri takmama cezası geldi. Sebep mi? -Aracımın plakasının takılı olduğu plakalık, bir araç kiralama firmasınındı. Polis memuru da, nasılsa bu araç kiralık, her seferinde değişik kişiler kullanır, çaktırmadan göndereyim diye düşünmüş. Üstelik bu polis memuru, sürekli gittiğim bir adliyenin önündeki trafiği düzenlemekle görevli idi. Yüz yüze geldik, cumhuriyet savcısını ziyaret ettik ve biraz da tatsız bir şekilde tüm cezaları iptal ettiler. O polis memuru hakkında bu türden şikayetler artınca da görev yerini değiştirdiler. Dolayısıyla, benim görüşüm, trafik ceza tutanağının tebliği için makul bir süre belirlenmelidir ve ceza tutanağının tebliğinden itibaren işleyecek itiraz süresi de artırılmalıdır. Saygılarımla |
06-09-2012, 13:15 | #322 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım peki dilekçemin 3. numaralı bendi için ne diyorsunuz. Emsal karar da mevcut. |
06-09-2012, 13:22 | #323 |
|
Tutanakta belirtiliten trafik kurali ihlali nedir? Polisin surucuyu durdurma imkani olmayan bir durum sozkonusu olabilir.
|
06-09-2012, 13:44 | #324 |
|
"Sürücünün telefonla konuşması"
"Yoğunluktan dolayı araç durdurulamadı, plakaya yazıldı" Bilgileri mevcut tutanakta. İmkanı olup olmaması memurun keyfiyetine de bağlı olabilir. Nereden bilsin insanlar imkanı olup olmadığını. Ayrıca kanun maddeleri de bu hususta açık değil mi. Hatta şunu da söyleyeyim, aracın sahibi ile aracın ceza yazıldığı zamanki işleteni gerçektende farklı kişiler.. |
06-09-2012, 13:55 | #325 |
|
Bir de şunu sormak istiyorum sevgili meslektaşlarım.
Sulh Ceza Mahkemesinin kararından sonra cezanın indirimli ödeme süresi olan 15 günlük süre devam ediyor mu acaba? Devam ediyorsa bu karardan sonraki indirimli ödeme süresi içerisinde Bankalar da indirimli alabiliyorlar mı mahkeme kararını sistemlerinde görüp? Yoksa vergi dairesine mi ödeme yapmak gerekir. |
06-09-2012, 13:57 | #326 | |||||||||||||||||||||||
|
Artık indirimden yararlanamazsınız. Vergi dairesine yatıracaksınız. |
06-09-2012, 14:01 | #327 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Uyduruk bir gerekçe.
Cezaların şahsiliği ilkesine aykırı. |
06-09-2012, 15:13 | #328 | |||||||||||||||||||||||
|
İşte üstadım malesef dilekçem yukarıda. Hepsini açıkça belirttim, emsal karar bile koydum. Ancak malesef fazlasıyla üstün körü inceliyorlar sanırım. Bizler için üzüntü duymamızı gerektirecek kararlar bunlar. |
06-09-2012, 16:58 | #329 | |||||||||||||||||||||||
|
Benim ilk mesajımda belirttiğim gibi, sırf süre yönünde tutanak iptal edilmemeli. Aksi halde o anda trafik ihlali yapmayan birisine sırf araç sahibi olduğu için ceza yazılması tabiki hukuka uygun değildir.(araçtan kaynaklanan bir ihlal sözkonusu değilse). Ancak akıllı Türk insanı ceza ödememek için bu durumları çok fazla kötüye kullanmaya niyetli. Mahkeme iddialarınız yönünde gerekli incelemeleri yapıp yapmadığı konusunda emin değilim veya siz belirttiniz mi, telefonla konuşurken aracı kullanan şu şahıstı diye? Ancak polisin belirtmesi banada çok inandırıcı gelmedi, trafik yoğunluğu geçerli bir sebep değil, o hat üstünde ilerideki polis aracı durdurup kimlik tespiti yapabilirdi. |
10-09-2012, 12:18 | #330 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım aracı kullanan şu şahıstı diye belirtmedim. Hukuki olarak zaten gerekenler yazıldı: " 3- Öte yandan tutanak müvekkilin gıyabında düzenlenmiş olup, haksız ve hukuki mesnetten yoksundur. Söz konusu ceza tutanağında araç sürücüsünün imzası bulunmamakta olup, iş bu eylemin gıyapta yapılması idari işlemin açıklığı ve kanunilik ilkelerine aykırıdır. İdari yaptırım kararına ilişkin tutanakta bulunması gereken hususlar, Kabahatler Kanununun 25. maddesinin (a) fıkrasında “Hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik ve adresi” olarak belirtilmiştir. Ekte sunduğumuz tutanakta aracı işletenin kimlik bilgileri ve adresine rastlanmamıştır. Yine iş bu ceza tutanağı cezaların şahsiliği açısından değerlendirildiğinde de hukuka aykırılık teşkil etmektedir. İlgili ceza tutanağından anlaşılacağı üzere tutanak üzerinde müvekkile ait bir imza veya imzadan imtina ettiğine dair bir şerh bulunmamakta, aracın ceza tutanağına konu olay ve tarihte müvekkil tarafından idare edildiğini belirten hiçbir yasal dayanak da bulunmamaktadır. İtirazımız ile benzerlik arz eden Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi Müteferrik 2010/388 sayılı EMSAL kararında: <<Tutanak itiraz edenin yüzüne karşı düzenlenmemiştir. İtiraz eden ile aracı kullananın ve kuralı ihlal edenin aynı kişi olduğu tespit edilememiştir. Anayasanın 38/7, TCKnın 20/1 maddesine göre ceza sorumluluğu şahsidir, başkasının eyleminden kimse sorumlu tutulamaz>> demiştir. " Dilekçemin 3. bendi bu şekildeydi. Gayet açık ve net. Mahkemenin gerekli incelemeyi yaptığı konusundaki inancım %0 Kaldıki inceleme yapacak bir durum da yok, yani ptt'den barkod numarasını gir, ne zaman tebligat işlemine başlanıldığını gör, tutanağa bak, kimlik bilgileri ve imza yok, aracı işletenin kim olduğu bilinmiyor. Bunlardan başka bir şeye gerek olduğunu düşünmüyorum. Buna rağmen karar sadece şu şekilde: "Gereği Düşünüldü: itiraz edenin dilekçesinde göstermiş olduğu gerekçeler yerinde görülmediği gibi trafik amirliği tarafından düzenlenen tutanakta herhangi bir usulsüzlük görülmemiştir." |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 3 (0 Site Üyesi ve 3 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Trafik ceza tutanağını imza etmeme halinde tebliğ tarihi ne olur? | ares139 | Meslektaşların Soruları | 21 | 06-06-2010 17:32 |
Trafik Ceza Tutanağı ve Savunma Hakkı | Av.Suat Ergin | Hukuk Haberleri | 10 | 25-08-2009 15:13 |
trafik kazası ceza zamanaşımı | ozlm | Meslektaşların Soruları | 1 | 04-05-2007 14:11 |
Trafik kazalarında uzamış ceza zamanaşımı | Noyan Yiğit | Meslektaşların Soruları | 5 | 20-03-2007 18:40 |
4 Yıllık Fakülte Mezunlarına Tanınan Öğretmen Olma Hakkı İptal Kararı İptal Davası | hacım | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 25-02-2003 11:17 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |