|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-03-2012, 00:24 | #1 |
|
HMK dan önce açılmış haksız fiil davaları belirsiz alacak davasına dönüşür mü?
Yeni HMK yürların yürürlüğe girmeden önce açtığımız haksız fiil sorumluluğuna dayalı bir tazminat davası mevcut.Ancak talep kısmında faiz istemeyi unutmuşuz.Yeni HMK dan sonra bu tarz davaların belirsiz alacak davası olduğu hepimizin malumu.Sormak istediğim;
-HMK dan önce kısmi dava şeklinde açtığımız bu davalar HMK dan sonra kendiliğinden belirsiz alacak davası şekline dönüşür mü?Yani belirsiz alacak davasına ilişkin hükümler uygulanabilir mi?Islah olmaksızın dava değerimi artırıp,faiz konusundaki noksanlığı ıslah yoluyla düzeltmek mümkün müdür? |
30-03-2012, 11:28 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
6100 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden önce açılan davalara belirsiz alacak davalarının uygulanamayacağını düşünüyorum.Aksi uyguleme iki dava arasındaki farklılıklar dikkate alındığında ciddi hak kayıplarına neden olacaktır. Faiz konusundaki noksanlığı ancak açacağınız ikinci bir dava ille giderebilirsiniz diye düşünüyorum. |
30-03-2012, 12:14 | #3 |
|
Belirsiz alacak davası ve HMK yürürlüğe girmeden önce fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan pilot davaların arasındaki farkı irdelemek gerekiyor. Ben pek bir fark göremiyorum.Sadece pilot davada ıslah ile talep arttırılıyorken, şimdi ise ıslaha gerek duyulmuyor. Sorunuza gelince bence fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tuttuysanız, faiz konusundaki noksanlığı giderebilirsiniz.
|
30-03-2012, 15:41 | #4 |
|
Ben de "fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuş ise" ıslah, bu yapılmamışsa ek dava yolu ile faiz isteme yoluna gidilmelidir kanaatindeyim..
"Davacının istenilen alacağın türü ve hukuki niteliği belli olmasına rağmen miktarını dava açarken tam olarak saptaması, belirlemesi olanaklı olamayabilir. Hesap raporu alınmasını, yargılama yapılmasını gerektiren bu durumda davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava yoluna başvurabilir. Kısmi dava olarak açılan bu davada yargılama sırasında belirlenen bakiye alacağı için davalının muvafakat etmemesi halinde, ek dava yolu ile ayrı bir davada isteyebileceği gibi, aynı davada ıslah sureti ile dava ettiği miktarları arttırarak talepte bulunabilir." (Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 27/02/2012 Tarih 2012/1757E. - 2012/5742K.) |
30-03-2012, 16:03 | #5 |
|
Öncelikle faiz ile ilgili bölüme değinelim
Faiz alacakları asıl alacağın feri niteliğinde alacaklardır, özellikle feragat edilmemeleri durumunda ancak asıl alacak ile birlikte sona ererler. Dolayısıyla asıl alacağınız istenebilir olduğu sürece faiz isteminizi ister ayrı bir dava açıp devam eden dava ile birleştirerek, ister ıslah yolu ile talep edebilirsiniz. Faiz istemi müddeabihin artırılması yasağı kapsamına da girmez. Asıl alacak ile ilgili bölüme gelince Eski HUMK' un yürürlükte olduğu dönemde açmış olduğunuz davada açıkça fazlaya dair haklarınızı saklı tutmamış iseniz, artık alacağınızın o kısmından feragat etmiş sayılırsınız. Asıl itibariyle Yargıtay uygulamaları ile şekillenecek olmakla birlikte, benim şahsi görüşüm eski kanun yürürlükte iken açılmış olan davalardaki dava nitelendirmeleri yeni kanun döneminde bir değişiklik arz etmeyecektir. Yani davanız belirsiz alacak davası niteliğine dönüşmeyecektir. Aksi düşünüldüğünde yeni kanunun düzenlemiş olduğu zamanaşımının kesilmesi gibi bir durum sizin için de geçerli olacak demektir ki böyle bir durumda da davalı tarafın aleyhine bir durum ortaya çıkacak elde etmiş olduğu usuli kazanılmış hakları zarar görecektir. Bu nedenle devam eden davanızda eğer fazlaya dair haklarınızı saklı tutmuş iseniz ayrı bir dava ile ya da ıslah sureti ile alacağınızı talep etmeniz mümkün olacaktır. Tabi zamanaşımı gibi süreleri de dikkate almanız gerekmekte. Saygılar ... |
31-03-2012, 16:55 | #6 |
|
Öncelikle cevap yazan herkese teşekkürler.
Fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutmuştuk.O nedenle en kötü ihtimalle ıslah ile dava degerini artıracacağız.Ancak faiz kaza tarihinden değil ıslah tarihinden itibaren başlayacağından ,ıslah tarihine kadar olan faiz talebi için ayrı bir dava açmamamız gerekecek. Biz ise belirsiz alacak davasındaki usulü uygulayıp,dava değerini ıslah olmadan artırıp,faiz konusunda ise ıslah yolunu kullanarak ayrı dava açmadan olayı çözmeyi düşünmüğştük,ancak verilen cevaplardan anlaşıldığı üzere bu pek mümkün gözükmüyor gibi. |
01-04-2012, 16:06 | #7 |
|
Anlattıklarınıza göre herhangi bir sorununuz yok. Söylemiş olduğunuz gibi burada faiz ıslah tarihinden itibaren başlamaz. Bildiğiniz üzere haksız fiilden kaynaklanan davalarda faiz olay tarihinden itibaren işlemeye başlar, sizin durumunuzda da ıslah ettiğiniz bölüme faiz olay tarihinden itibaren işlemeye başlayacak ıslah ettiğiniz tarihten değil. Eğer dava tarihinden faiz işletilebilecek bir alacak söz konusu olsaydı dediğiniz doğru olabilirdi. Yani herhangi bir kaybınız yok şu an için.
|
01-04-2012, 20:24 | #8 |
|
Sayın Çatar,Dava dilekçesinde faiz talep etmediğimiz için,dava dilekçesinde talep ettiğimiz kısım için kaza tarihinden,ıslah ile artırdığımız kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz işlemez mi?
|
02-04-2012, 09:06 | #9 |
|
Ben de Av.Serhat Çatar Bey gibi düşünüyorum, ıslah ettiğiniz miktar için faiz, ıslah tarihinden değil; kaza tarihinden başlar, çünkü haksız fiillerde faiz başlangıç tarihi her zaman haksız fiil tarihidir.
Talep etmeyi unuttuğunuz faiz miktarı bakımından da işlemiş faizi müddeabih haline getirip harcını ödeyerek ıslaha dahil edebilirsiniz, ancak ıslahı bir kez kullanabileceğiniz için bu ıslahı bilirkişi raporu geldikten sonra asıl müddeabihle birlikte yapmanız gerekir. Aslında dava açarken faiz talebimize harç ödemiyoruz, her aşamada harçsız ve ıslahsız istenebilmesi gerektiğini düşünüyorum ancak Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatı bu şekilde olmadığı için faiz yönünden ıslah gerekiyor. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Anayasa mahkemesinin iptal kararı sonrasında İdare mahkemesine gidecek olan belirsiz alacak davaları | cencor | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-02-2012 10:15 |
İşci Alacakları Belirsiz Alacak Davasına Konu Olabilmeli | solasan | Meslektaşların Soruları | 1 | 22-12-2011 17:15 |
Eşe karşı katılım payı davası Belirsiz alacak davasına dönüştürülebilir mi? | Av.Mustafa yağan | Meslektaşların Soruları | 0 | 30-11-2011 15:39 |
itirazın ipati davası istirdat davasına dönüşür mü? | dsahutoglu | Meslektaşların Soruları | 1 | 16-01-2008 20:55 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |