|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-03-2012, 12:48 | #1 |
|
muhdesat davasında kesin süre
Sevgili meslektaşlar hukukçu arkadaşlar.Bir konuda paylaşmıştım ama cevap gelmediğinden ayrı bir başlık açıyorum zira cevap sürem dolacak.Sorun şu;
Açmış olduğum izale-i şüyu davasının 06.02.2012 tarihli celsesinde mahkemece taraflara muhdesat iddiaları olduğundan iki haftalık kesin süre verdi.Hazır olan iki davalıya ihtarat yapıldı,hazır olmayanlara muhtıra gönderildi.İhtaratta dava açılmaz ise bu iddialarının dinlenmeyeceği de zapta geçti.Muhtıra gönderilen ve hazır olan davalılar 21.02.2012 tarihinde dava açtı.Şimdi süre aşımı olduğu sabit fakat kafama takılan,bazı sorularda muhdesat iddialarının hüküm kesinleşene kadar dava edilebileceği olduğu yönünde cevaplar gördüm.Kesin süre bu hususu bertaraf eder diye düşünüyorum ve ayrıca elinde bu duruma ilişkin karar olan,bilgisi olan varsa ve acil paylaşırsa memnun olurum.Saygılar. |
09-03-2012, 15:13 | #2 |
|
Bence bu konuda kesin süre sonuç doğurmayacaktır. Muhtesat iddiası mülkiyet hakkına ilişkin olduğundan hakimin kesin süre vererek mülkiyet hakkını ihlal edecek şekilde paylaşma davasında karar vermesi mümkün değildir. Süre geçmiş olsa bile bu yönde açılacak bir davanın sonucunu beklemek, o karar doğrultusunda kendisi de karar vermek zorundadır.
|
09-03-2012, 17:31 | #3 |
|
o zaman hukukta veya basite indirger isek bizim davamızda verilmiş olan kesin sürenin ne anlamı kalıyor?zapta zaten davanın açılmaması halinde mülkiyet iddiasının dinlenmeyeceği hususunda hüküm var ki bence muhtesat davası kabul görse dahi izale-i şüyu davasında bu davanın hükme etki etmemesi kanaatindeyim.
|
09-03-2012, 17:44 | #4 |
|
Mülkiyet hakkı hakimin iki dudağı arasında değildir. Kanundaki süreler usuli işlemlerin hızlandırılarak yargılamanın sürüncemede bırakılmaması amacıyladır. Olayınızda mülkiyet davasını hakimin verdiği sürede açmayıp da daha sonra açan kişinin hakkı sadece süre nedeniyle kaybolmayacaktır.İddiada bulunan taraf davasını açmazsa hakkı kaybolacaktır. Buna itirazım yok.İtirazım hakimin verdiği kesin süreden sonra dava açılırsa bunu dikkate almayacak olması. Böyle bir ara kararın sonuç doğurmayacağını düşünüyor önceki fikrimde ısrar ediyorum.
|
09-03-2012, 17:51 | #5 |
|
bende bu dava için hakkının kaybolacağını iddia edip savunuyorum.gider daha sonra sebepsiz zenginleşme açar o daha sonraki mesele.bu hususa ilişkin bir adet karar buldum ama bakalım ne derece önem arz edecek.
|
09-03-2012, 17:57 | #6 |
|
Hukuka ve adalete uygun olan gerçekleşsin.
|
09-03-2012, 19:39 | #7 |
|
şahsi fikrim hukuka uygun olan hak alamamaları ama takdir mahkemenindir.
|
09-03-2012, 20:24 | #8 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sanırım size bu şekilde bir kesin süre verilmiş. Yargıtay'ın birçok içtihadında kesin süre geçtikten sonra ve fakat gelecek duruşma yapılmadan önce kesin süre ile istenilen hususların yerine getirilmesi durumunda yargıtay, kesin süre amacına ulaştığından dolayı işlemlere devam edilerek davanın kesin süre nedeniyle reddedilmemesi gerektiğini belirtiyor. Örnek:
Bu şekilde birçok içtihatla karşılaştım. Dolayısıyla siz kesin süre ile istenilen davayı açın ve dosyaya bu gibi içtihatları sunun. Davaya devam edilecektir diye düşünüyorum. |
09-03-2012, 20:31 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
İncelediğim değişik yargıtay kararlara göre kesin süre konusunda yargıtayın görüşü, kesin sürenin davanın reddini sağlayan bir kurum değil; yargılamayı hızlandıran bir kurum olduğu yönündedir. Yargıtay, kararlarında kesin süreye muhattap olan tarafın hak kaybına uğramaması için daraltıcı yorum yapıyor. Ha, karşı tarafın usuli kazanılmış hakkı nerede kaldı diyeceksiniz... Yüksek mahkemenin tercihi. |
10-03-2012, 14:49 | #10 |
|
bu konuda da yılmaz adlı üyenin de belirttiği zere mülkiyete ilişkin olarak belki dava görülecektir ve belki de dava aleyhimize neticelenecektir(bir ihtimal)ama ben izale-i şüyu davasında muhtesat davasının kon edilemeyeceğini savunuyorum.
|
10-03-2012, 20:15 | #11 |
|
Muhtesatın taraflardan biri tarafından yaptırıldığına ilişkin bir karar çıkarsa, satım neticesinde o muhtesatın değerinin yaptırana ödenmesine dair karar verilecektir.
|
12-03-2012, 10:20 | #12 |
|
Sayın Meslektaşım,
İzalei şuyu davası sırasında muhdesatın aidiyetine ilişkin çıkan uyuşmazlıkta, Mahkemenin verdiği kesin süre; verilen sürede tespit davası açılması halinde, açılan tespit davasının bekletici mesele yapılmasını zorunlu kılan süredir. Taraflar açısından değil, ortaklığın giderilmesi davasına bakan Mahkemeyi bu konuda bağlayan süredir. Bunun dışında, iddia sahibi, ortaklığın giderilmesi davası derdest olduğu sürece , tespit davası açabilir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kesin Süre - Süre belirtilmemesi | avpınar | Meslektaşların Soruları | 7 | 09-11-2010 16:11 |
hizmet tespiti davasında verilen kesin süre | hırs | Meslektaşların Soruları | 0 | 21-06-2010 12:12 |
delil listesi - kesin süre - kesin sürenin tarafın yokluğunda verilmesi ve tebliği | serdarserdar | Meslektaşların Soruları | 4 | 04-03-2010 14:07 |
Kesin süre ve ihtarata rağmen yeniden süre verilmesi mümkün mü? | myilmaz | Meslektaşların Soruları | 6 | 01-05-2009 21:52 |
iş kazası sebebiyle açılan manevi tazminat davasında kesin süre-yargıtay kararı | av.asen öznur | Meslektaşların Soruları | 4 | 22-11-2007 12:40 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |