Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

5510 sayılı kanunun 81.m.(ı) bendi gereğince 5 puanlık indirim

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-05-2011, 13:25   #1
avukat443

 
Varsayılan 5510 sayılı kanunun 81.m.(ı) bendi gereğince 5 puanlık indirim

merhabalar.
5510 sayılı kanunun 81. madesinin ı bendinde işvereni sigortasız işçi çalıştırmamaya teşvik amacıyla getirilmiş olan 5 puanlık sigorta priminin hazinece ödeneceği yer almakta.
ı) (Ek: 17/4/2008-5763/24 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.'
kurumların temizlik işlerini ihale ile alan bir şirketiz.bu bentte geçen tüm şartları yerine getirmiş olmamıza rağmen şirket olarak idareden bu teşviki alamıyoruz. işçilerin sigortalarını hazineye öderken 5 puan indirimli olarak yatırıyoruz. ancak idare bize sigorta primlerini öderkende bu indirimi keserek ödüyor. yani bendin getirilme amacı olan işverene destek idareye destek olarak karşımıza çıkıyor. idareye konu ile ilgili dilekçe yazarak indirimimizin iadesini istedik. ancak red cevabı geldi gerekçe olarak da kamu ihale tebliğini gösterdiler. kanun maddesinin tebliğ ile ortadan kaldırıldığını iddia etmekteler.sözkonusu tebliğ:
4734.sayılı kamu ihale tebliği

78.23. 15/5/2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde; özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı hüküm altına alınmıştır.
78.23.1. İhale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı tüm hizmet alımı ihalelerinde, teklifler Hazine tarafından karşılanacak olan işveren sigorta primi tutarı dikkate alınmadan, işveren payları üzerinden hesaplanarak sunulacak ve değerlendirilecektir. Bu çerçevede, fiyat farkı hesaplanması öngörülen ihalelerde sözleşmenin yürütülmesi aşamasında, yüklenicinin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca prim teşvikinden yararlanması halinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esasların 8 inci maddesinde yer alan, “b) İhale (son teklif verme) tarihi itibarıyla işveren tarafından karşılanacak olan sosyal sigorta primi ve işsizlik sigortası primine ilişkin toplam tutarda; asgari ücret değişikliği veya sigorta primi alt sınır değişikliği ile prim oranları değişikliği gibi sebeplerle meydana gelecek fark, 506 sayılı Kanun gereğince işveren nam ve hesabına Hazinece yapılacak olan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle bu Esasların 7 nci maddesi uygulanmaksızın ödenir veya kesilir.” hükmü gereğince, Hazine tarafından karşılanan prim tutarı, idare tarafından yüklenicinin hakedişinden kesilecektir.
bu konuda idareye karşı alacak davası açmayı düşünmekteyim. ancak konu ile ilgili dilekçenin nasıl yazılacağı konusunda kararsız kaldım. konu ile ilgili dava açan meslektaşlarımdan yardım istiyorum. yargıtay kararı da bulamadım. yardımcı olan tüm meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum. iyi çalışmalar.
Old 13-05-2011, 18:31   #2
Av.Ali GÖKBAYRAK

 
Varsayılan

Aynı konuda ben de Yargıtay kararı aradım, ama bulamadım İlgilenen arkadaşlara ben müteşekkir olacağım
Old 21-10-2011, 12:48   #3
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

Bu konuda bir gelişme var mı?

Benim edinebildiğim bilgiye göre:
Ankara 5.Sulh Hk.M. 2010/79-1800 sayı ve 17.08.2010 tarihli karar ile "hakedişlerden yapılan %5 kesintinin yerinde olmadığı"na hükmedilmiş, karar Yarg.3.HD. 2010/18601-21062 sayı ve 21.12.2010 tarihli kararla onanmıştır.

Ancak:
Hakediş raporlarını ihtirazi kayıtsız imzalayan işveren açısından umut yok gibi...

Saygılarımla...
Old 21-10-2011, 15:12   #4
üye7160

 
Varsayılan

Herkese seelamlar, elimde bu konuya ilişkin açmış olduğum 55 adet takip ve bir o kadarda tahsilat var.bu konuyla ilgili Ankaralı bir avukat arkadaşın açtığı ve kazandığı emsal dava ve yine aynı davanın yargıtay onama kararı da mevcut.(Ankara 5.Sulh Hk.M. 2010/79-1800 sayı ve 17.08.2010 tarihli karar ile "hakedişlerden yapılan %5 kesintinin yerinde olmadığı"na hükmedilmiş, karar Yarg.3.HD. 2010/18601-21062 sayı ve 21.12.2010 tarihli kararla onanmıştır.)
kararı mevzuat programlarından bulamazsınız sanırım.bu sebeple tarayıcıdan bilgisayara atıp ekleyeceğim..saygılarımla...
Old 21-10-2011, 15:43   #5
üye7160

 
Varsayılan

selamlar,mahkeme kararını ve yargıtay ilamını eklerim demiştim ama tarayıcı sorun çıkardı.isteyen arkadaşlara mail yolu ile gönderebilirim.
Bu arada dava açmadan icra takibi yolunu denerseniz daha kısa sürede çözüme ulaşabilirsiniz kanımca.ben bu yolla epeyce tahsilat yaptım.(tabi itirazlarda oldu ama elimiz sağlam )
Old 21-10-2011, 15:52   #6
üye7160

 
Varsayılan

Dava açmak isteyen arkadaşlara yol gösterici olması için itirazın iptali dava dilekçe örneğimi ekledim umarım işinize yarar.

………………. NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE


DAVACI :

VEKİLİ :
DAVALI : …………….. BELEDİYE BAŞKANLIĞI
Şanlıurfa Belediyesi/.Ş.Urfa

VEKİLİ :

HARCA ESAS
DAVA DEĞERİ : 52.970,09 TL

KONU : İtirazın iptali ile takibin devamına ve %40 dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebimiz hakkında.

İZAHI :

• Müvekkilimiz ile davalı idare arasında personel destek hizmet alımına ilişkin olarak iş akdi kurulmuştur.Söz konusu sözleşme çerçevesinde,müvekkilimizce idareye verilen hizmetin bedeli olan, hak edişlerden 25.10.2008 Tarihli Kamu İhale Genel Tebliği doğrultusunda %5 lik sigorta prim kesintisi yapılmıştır.
• Ancak söz konusu kesinti usul ve yasaya aykırı olup,hak edişlerden kesilen % 5 lik sigorta priminin iadesi için davalı idare aleyhine ………….İcra Müdürlüğü 2011/……. Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış ancak davalı idarece BORCA itiraz edilerek söz konusu takip durdurulmuştur.
• Yapılan itiraz haksız yersiz ve mesnetsiz olup iptali gerekmektedir.

ŞÖYLE Kİ :

A) KANUNA AYKIRI OLARAK KESİLEN PRİMİN İADESİ GEREKMEKTEDİR.

• Söz konusu KAMU İHALE GENEL TEBLİĞİNDE “ 5510 sayılı Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81.Maddesi (ı) bendinde,özel sektör işverenlerinin primlerinden, işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutar hazine karşılanacaktır” denilmiştir.
• Aynı tebliğin bir diğer bendinde ise, “506 sayılı kanun gereği işveren namına hazinece yapılan ödemeler,idare tarafından yüklenicinin hak edişlerinden kesilecektir” denilmektedir.
• Ancak söz konusu tebliğde, belirtilen hak ediş kesintileri 506 sayılı kanuna dayandırılmıştır.Oysa ki TEBLİĞİN YÜRÜRLÜLÜK TARİHİNDE 506 SAYILI KANUN YÜRÜRLÜKTE DEĞİLDİR.Sigortaya ilişkin olarak yürürlükte olan kanun 5510 sayılı kanun olup,kesintinin dayanağı olan ve yürürlükte olmayan 506 sayılı kanuna göre hak edişlerden kesinti yapılması açıkça kanuna aykırılıktır.Dolayısı ile gerek söz konusu tebliğ gerekse de dayandırılan yasa, yok hükmündedir.


B) GEREK 5510 SAYILI KANUNA GÖRE; GEREK 6111 SAYILI KANUNA GÖRE VE GEREKSE DE 2011/45 VE 2008/93 SAYILI GENELGELER ÇERÇEVESİNDE, PRİM DESTEĞİ KESİNTİSİNİN, YALNIZCA ÖZEL SEKTÖRCE YAPILABİLECEĞİ,DEVLET KURUMLARINCA KESİNTİ YAPILAMAYACAĞI HÜKÜM ALTINA ALINMIŞTIR.

• 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81.maddesinin 1.Fıkrasının (I) bendinde, “ Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri işyerleri ile bu kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz” denilmektedir.
• Yine 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Bazı Alacakların Yapılandırılmasına İlişkin Düzenlenen Kanunun 38.maddesinde de yukarıda ki husus açıkça ortaya konulmuştur.
• Ayrıca 2011/45 sayı ve 07.06.2011 tarihli 6111 sayılı Kanunla yapılan sigorta prim desteği düzenlemeleri hakkında ki GENELGE ile 13.11.2008 tarihli 2008/93 Sayılı İşveren Hissesinden 5 Puanlık indirim Hakkındaki GENELGE’de de yer aldığı üzere,BELEDİYELERİN 5 PUANLIK PRİM DESTEĞİNDEN YARARLANAMAYACAĞI,BU SEBEPLE KESİNTİ YAPAMAYACAKLARI,YASA KAPSAMINA GİREN İŞVERENLERİN YALNIZCA ÖZEL SEKTÖR İŞVERENLER OLDUĞU açıkça belirtilmiştir.
• Ancak icra takip dosyası incelendiğinde davalı belediyenin müvekkilimizin hak edişlerinden 5 puanlık kesinti yaptığı ve ilgili yasalar çerçevesinde iade talebimize olumlu yanıt vermediği ve haksız olarak icra takibine de itiraz ettiği görülecektir.

C) SÖZ KONUSU KESİNTİLER, KAMU İHALE KURUMUNUN GENEL TEBLİĞİNE GÖRE YAPILMAKTA OLUP,ANCAK SÖZ KONUSU HUSUSLARI DÜZENLEME YETKİSİ KAMU İHALE KURUMUNA AİT DEĞİLDİR.

• 5 puanlık prim destek kesintisini düzenleyen , 25.10.2008 Tarihli Kamu İhale Genel Tebliği KAMU İHALE KURUMUNCA yayınlanmış ve uygulamaya konulmuştur.
• Oysa ki söz konusu kesintilere ilişkin olarak KAMU İHALE KURUMUNUN böyle bir düzenleme yetkisi bulunmamaktadır.Söz konusu düzenlemeler ancak 5510 SAYILI KANUNUN (I) bendinde de belirtildiği üzere,MALİYE BAKANLIĞI,ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI VE HAZİNE MÜŞTEŞARLIĞI tarafından yapılabilmektedir.
• Düzenleme yetkisi bulunmayan bir kurum tarafından yayınlanan genelge doğrultusunda hak edişlerden 5 puanlık kesinti yapılması işlemi dolayısı ile usul ve yasaya aykırıdır.

D) USUL VE YASAYA AYKIRI OLARAK YAPILAN PRİM DESTEĞİ KESİNTİLERİNE İLİŞKİN EMSAL DAVALAR BULUNMAKTADIR.

İcra takip dosyasına da sunduğumuz üzere,Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/79 E. 2010/1800 K.sayılı kararında da görüleceği üzere,5510 sayılı Kanun çerçevesinde hak edişlerden yapılan %5 lik kesintinin iadesine karar verilmiş ve söz konusu karar YARGITAY 3.H.D. 2010/18601 E. 2010/21062 K. Sayılı kararı ile de ONANMIŞTIR.

E) DAVACI TARAFIN HAKEDİŞE KARŞI İTİRAZ OLMADIĞI VE KABUL EDİLMİŞ SAYILACAĞI VE YİNE ZAMANAŞIMI İTİRAZLARI DA HAKSIZDIR.

• Yukarıda da izah ettiğimiz üzere,söz konusu kesintiler,5510 ve 6111 sayılı kanunlar üzerinde ki yeni düzenlemeler ile ortadan kaldırılmış olup,bu sebeple evvelce hak edişlerden yapılan kesintilere itiraz edilmesi mümkün değildir.Söz konusu iade talebimiz kanunda ki yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşmiştir.Dolayısı ile gerek sebepsiz zenginleşme sebebiyle zamanaşımı itirazının, gerekse de hak edişleri kabullenişe yönelik itirazların tarafımızca kabulü mümkün değildir.
• Yukarıda açıkladığımız nedenler ile haksız ve yersiz olarak yapılan icra takibine itirazın iptali için iş bu davayı açmak zarureti hasıl olmuştur.

TALEP VE SONUÇ :
Yukarıda izah ettiğimiz üzere,
1- Davalı idarece haksız,yersiz ve mesnetsiz olarak yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMINA,
2- % 40 dan az olmamak kaydıyla İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE,
3- Yargılama giderleri ile ÜCRETİ VEKALETİN karşı tarafa YÜKLETİLMESİNE,
4- Karar verilmesini bilvekale saygılarımızla arz ve talep ederiz.26.09.2011
Old 23-10-2011, 19:23   #7
criminal

 
Varsayılan

Sayın Yıldız hukuk,günlerdir yazmayı ihmal ettiğim dilekçe.Paylaştığınız için teşekkürler.
Old 24-10-2011, 13:29   #8
üye7160

 
Varsayılan

sayın criminal, rica ederim. bu dilekçe itirazın iptaline yönelik ama esas açısından dava dilekçesi örneği olarak ta kullanılabilir diye düşündüm.yardımım dokunabildiyse ne mutlu.saygılarımla..
Old 22-12-2011, 11:30   #9
Engin YILMAZ

 
Varsayılan

Dilekçe bence de çok yerinde olmuş fakat her olayın kendi özellikleri de oluyor, işte ihtirazi kayıtsız kabuller, idarenin geçmişte ödediği %5lik kısımlar için fatura kesip mahsup etmesi vs.
Bir de bazı bilirkişiler çok enteresan raporlar yazıyorlar ve idareyi saçma sebeplerle haklı buluyorlar. 21 sayfalık bir rapor okudum. Mali hesap uzmanı bilirkişi davanın Danıştay'da açılması gerektiğini söylemiş. Gülmekten başka bir şey elimden gelmedi.
Old 22-12-2011, 12:49   #10
üye7160

 
Varsayılan

valla yasa bu kadar açıkken, yasaya alenen aykırı olacak şekilde verilecek bir karar varsa dediğiniz gibi bir de bu tarz raporlar düzenleniyorsa kararı veren mahkemeyi ve raporu düzenleyen bilirkişileri tebrik etmek gerekir.Böyle bir şeyin mümkün olacağına inanmak istemiyorum.Zira bende bu dosyalar 41 tane.tahmin edeceğiniz üzere milyonun epey üzerinde bir alacaktan söz ediyoruz.hal böyle olunca yasaya açıkça aykırı bir kararı vermeyi nasıl göze alabilir mahkemeler düşünmek bile içimi kararttı müvekkile ne deriz
Old 23-12-2011, 00:46   #11
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

olayın özeti şudur: % 5'lik teşviği Hazine işveren adına ödüyor.

Bunu ödemekle yükümlü olan Hazine yani "İdaredir" İdarenin bir kolu olan Hazinenin ödemek zorunda olduğu % 5'i İdarenin başka bir kolu olan Kamu Kurumları kesemez. devlet sağ eli ile verip sol eli ile geri alamaz.

Burada önemli olan % 5 lik teşviği ödemek zorunda olma durumudur.

Sadece yukarıdaki hususu açıklayan yarım sayfalık bir raporu bizzat gördüm
Old 23-12-2011, 01:24   #12
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent Özkan
olayın özeti şudur: % 5'lik teşviği Hazine işveren adına ödüyor.

Bunu ödemekle yükümlü olan Hazine yani "İdaredir" İdarenin bir kolu olan Hazinenin ödemek zorunda olduğu % 5'i İdarenin başka bir kolu olan Kamu Kurumları kesemez. devlet sağ eli ile verip sol eli ile geri alamaz.

Burada önemli olan % 5 lik teşviği ödemek zorunda olma durumudur.

Sadece yukarıdaki hususu açıklayan yarım sayfalık bir raporu bizzat gördüm


biz olayın özünü biliyoruz da üstadım bunu mahkemeye anlatmak mesele arkadaşın bahsettiği sekilde aksine bir karar cıkması yada idare lehine bir bilirkişi raporu düzenlemesi ki buda ancak kılıfına uydurmak olur .dediğm gibi yasa açık..yanlızca özel sektör işveren yararlanabilir diyorken idarenin hala ısrarla ben bu kesintiyi yaparım yada yaptığım kesintiyi geri vermem demesi de ilginç kaldı ki emsal kararlarda var..umarım bizim mahkeme yazdığım onca yasa maddesi genelge vs. dikkate alırda lehimize karar verir.bakalım bekleyip göreceğiz
Old 24-12-2011, 02:51   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Bilgi

5510 S.K. m.81'deki 6111 S.K. ile yapılan (Bu bent hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz) değişiklikten önce de:

4734 S.K. m.12: " İhale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin her türlü özelliğini belirten idari ve teknik şartnamelerin idarelerce hazırlanması esastır..."

Şartnameler, ihale sözleşmelerinin ekidir/sözleşmeye dahildir ve ihalelerde:

Yapım İşleri Genel Şartnamesi m.40/Hizmet İşleri Genel Şartnamesi m.42: "...Yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunun "idareye verilen ........ tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla" cümlesini yazarak imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorundadır. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır..."

HUMK m.287: "Kanunun muayyen bir delil ile ispatını emreylediği hususlar başka suretle ispat olunamaz. İki tarafça muayyen deliller ile ispatı tahriren kabul edilmiş olan veya muhakeme esnasında olveçhile beyinlerinde karar verildiği ikrar olunan maddeler hakkında başka delil kabul olunmaz."

HMK m.193 (Delil Sözleşmesi): "(1) Taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler.

(2) Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir."

4735 S.K. m.4: "...Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir..."

P.S: Genel Düzenleme: BK m.62: "Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zan ederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez..."

Saygılar...
Old 24-12-2011, 07:42   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK 22.12.2011
valla yasa bu kadar açıkken, yasaya alenen aykırı olacak şekilde verilecek bir karar varsa dediğiniz gibi bir de bu tarz raporlar düzenleniyorsa kararı veren mahkemeyi ve raporu düzenleyen bilirkişileri tebrik etmek gerekir.Böyle bir şeyin mümkün olacağına inanmak istemiyorum.Zira bende bu dosyalar 41 tane.tahmin edeceğiniz üzere milyonun epey üzerinde bir alacaktan söz ediyoruz.hal böyle olunca yasaya açıkça aykırı bir kararı vermeyi nasıl göze alabilir mahkemeler düşünmek bile içimi kararttı müvekkile ne deriz

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK 21.10.2011
Herkese seelamlar, elimde bu konuya ilişkin açmış olduğum 55 adet takip ve bir o kadarda tahsilat var.bu konuyla ilgili Ankaralı bir avukat arkadaşın açtığı ve kazandığı emsal dava ve yine aynı davanın yargıtay onama kararı da mevcut.(Ankara 5.Sulh Hk.M. 2010/79-1800 sayı ve 17.08.2010 tarihli karar ile "hakedişlerden yapılan %5 kesintinin yerinde olmadığı"na hükmedilmiş, karar Yarg.3.HD. 2010/18601-21062 sayı ve 21.12.2010 tarihli kararla onanmıştır.)
kararı mevzuat programlarından bulamazsınız sanırım.bu sebeple tarayıcıdan bilgisayara atıp ekleyeceğim..saygılarımla...

Ne güzel işte dosyaları hemen eritmişiz. Hızlı çalışıyoruz, açıyoruz hemen: 55-41=14
Old 26-12-2011, 13:24   #15
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Ne güzel işte dosyaları hemen eritmişiz. Hızlı çalışıyoruz, açıyoruz hemen: 55-41=14

Üstadım dikkat ederseniz 55 adet takip 41 adet dava dosyası demiştim.yani demek ki tamamına itiraz yokmuş itiraz olmayanları da tahsil ettik zaten
Old 26-12-2011, 13:35   #16
avukat443

 
Varsayılan

bende icra takibi yaptım ancak tahsil edemedim icradan muhtıra gönderdim ancak yine de ses çıkmadı kurumdan.
Old 26-12-2011, 13:37   #17
üye7160

 
Varsayılan

sizin takibe itiraz olmadı mı yani ne güzel üstadım.hemen başlayın kurumun mal varlıklarını haczetmeye.önce bankalara yazın,sıra ile gayrimenkul,araç ne varsa haciz yapın.eninde sonunda tahsil edeceksiniz.
Old 26-12-2011, 13:51   #18
avukat443

 
Varsayılan

itiraz olmadı. ama devletin malları haczedilemez ilkesi gereği dediğiniz işlemleri yapmak mümkün mü? borçlu sosyal hizmetler il müdürülüğü
Old 26-12-2011, 13:57   #19
üye7160

 
Varsayılan

ilginçtir ki ilk tahsilatım sosyal hizmetlerden olmuştu.mutlaka ki haczedilmezlik şikayeti ile karşılacaksınız.ancak her malın haczedilmezliği gibi bir durum söz konusu değil.örneğin gelir kaynaklarını haczedebiliyosunuz.mesela kira geliri gibi siz haczi yapın, bırakın onlar sizinle irtibata geçsin
Old 26-12-2011, 14:02   #20
avukat443

 
Varsayılan

icrada yok denecek kadar az sayıda dosyası olan bir avukat olarak kurumun bu tür gelirlerinin haczi için nasıl bir talep yazacağım?
Old 26-12-2011, 14:07   #21
üye7160

 
Varsayılan

önce kurumun mal varlığını tespit etmek için uyap üzerinden sorgu talep edin.adına kayıtlı araçlara uyap üzerinden haciz koyun.akabinde adına kayıtlı taşınmaz var ise uyapta görünür.çıktısını alıp ilgili tapuya haciz yazın.taşınmazları haricen araştırın.taşınmazlarda kurum dışında 3.kişiler var ise öğrenin ve kira alacağı için haciz ihbarnamesi gönderin..kurumun bulunduğu yerdeki tüm bankalara haciz ihbarnamesi gönderin.mutlaka birinden tutturursunuz.özellikle kamu bankalarında kesin hesapları vardır.
Old 26-12-2011, 14:26   #22
avukat443

 
Varsayılan

teşekkür ediyorum. şansımı deneyeyim. iyi çalışmalar.
Old 20-02-2012, 17:45   #23
Av. Özer

 
Varsayılan emsal karar var mı

5510 sayılı kanun kapsamındaki %5'lik iade davalarında 25.10.2008 tariinden sonra yapılan sözleşmelerde indirimin hakedişten kesilmesinin kanuna uygun olduğu ve davaların reddine karar verildiği konusunda bazı mahkemelerin kararı olduğunu öğrendim

Doğruluk derecesi nedirmüvekkillerin tamamının sözleşmeleri smz konusu 25.10.2008 tarihli tebliğden sonra.. Ankaradaki yargıtayca onanan kararların tamamının sözleşmeleri söz konsuu 25.10.2008 tarihinden önce.

bu bakımndan 25.10.2008 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerde kesintinin iadesi için açılan davalarda kazanıpta kararı yargıtayca onanan mesleşktaşlarımzı var mı
Old 20-02-2012, 18:16   #24
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Özer
5510 sayılı kanun kapsamındaki %5'lik iade davalarında 25.10.2008 tariinden sonra yapılan sözleşmelerde indirimin hakedişten kesilmesinin kanuna uygun olduğu ve davaların reddine karar verildiği konusunda bazı mahkemelerin kararı olduğunu öğrendim

Doğruluk derecesi nedirmüvekkillerin tamamının sözleşmeleri smz konusu 25.10.2008 tarihli tebliğden sonra.. Ankaradaki yargıtayca onanan kararların tamamının sözleşmeleri söz konsuu 25.10.2008 tarihinden önce.

bu bakımndan 25.10.2008 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerde kesintinin iadesi için açılan davalarda kazanıpta kararı yargıtayca onanan mesleşktaşlarımzı var mı

İdarenin hiç bir suretle kesintiyi yapma hakkı yok iken sözleşme tarihinin ne gibi bir önemi olabilir ki.Yasa açık bir şekilde bu indirimden yanlızca ÖZEL SEKTÖR işverenler yararlanır,İDARELERİN SÖZ KONUSU KESİNTİYİ YAPMA HAKKI YOKTUR diyor..
Old 20-02-2012, 18:27   #25
Av. Özer

 
Varsayılan

sözleşme tarıhı şu acıdan onemlı. 25.10.2008 tarıhınden sonrakı ıhalelede teklıf sunan ısteklıelr söz konusu teblıgı bılerek teklıflerını sunuyorlar. yanı %5 lık kesıntının olacagını bılıyorlar. (fıyat farkı ödemesı vs farkedıyor)

eğer kesıntıyı gerı alacaksa rekabet şartlerı bakımından dıger teklıf sahıplerıne neredeyse %5 fark atıyor. hızmet ıhalelerınde bu rakam ornek vermek gerekırse 2 mılyonluk ıhalede 100.000TL'ye tekabul edıyor. yanı 100.000 TL iade aldıgında daha fazla kar etmiş oluyor, indirimden yararlanmayanlar ıse bu 100.000'lik farkı almıyorlar. yanı teklıfler bakımındna haksız rekabet doğuyor.

25.10.2008 den sonrakı ıhaleler bakımından mevcut durumun netleşmesı ıcın danıştay kararı gerekebılır. tarafımın bu şekılde yuzlerce davası var ve neredeyse tamamı teblıgden sonrakı sozleşmelere ılışkın. bahsedılen tum emsaller teblıgden oncekı sözleşmelere ılışkın . yargıtayca 25.10.2008 tarıhınden sonrakı ıhaleler bakımından emsal ve kesınleşen karar yok. dava açmadan bır kere daha dusunmelıyız. masrafların neredeyse tamamını ustlendıgım dosyalar var, ben bıle bu konuda tereddut yaşıyorum
Old 21-02-2012, 10:36   #26
avukat443

 
Varsayılan

açtığım davalarda 3 adet bilirkişi raporu lehe geldi. tebliğlerin kanun hükümlerine aykırı olamayacağı ortadadır. esas olan kanunun amacıdır fikrimce. idare kendi lehine bir tebliğ çıkararak kanunun verdiği hakkı engellemiştir diye düşünüyorum.
Old 21-02-2012, 10:44   #27
Av. Özer

 
Varsayılan

benimde tüm raporlarım leihme ve bır cok davada lehıme bıttı ve yargıtayda beklıyor
tebliğ-kanun norm arasındaki hiyerarşi ilişkisimevzusunda haklısnız ama tebliğlerin kanun hükümlerine aykırı olamayacağı hususu danıştayda görülecek bir dava olup, söz konusu tebliğin kanuna aykırı olduğu ve iptali neticesinde alacak davası açmış olduğumuz davaların haklı olacağı yönünde görüş ortaya çıktı. ve bu kararlar neredeyse 5510 davaların haklılığı kadar oldu. "umarım danıştay kararı gerekir" görüşü savunan mahkeme kararları bozulur.
Old 21-02-2012, 10:49   #29
Av. Özer

 
Varsayılan

eğer bozulmazsa yandık ama ıyıce baklıdığında o görüş ağır basıyor gıbı. cunku onaylanan kararların tamamı 25.10.2008 tarihinden önceki sözleşmelere ilişkin. yani 25.10.2008 den önce sözleşme var ıse kesıntı hukuka aykırıdır
Old 21-02-2012, 11:17   #30
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat443
açtığım davalarda 3 adet bilirkişi raporu lehe geldi. tebliğlerin kanun hükümlerine aykırı olamayacağı ortadadır. esas olan kanunun amacıdır fikrimce. idare kendi lehine bir tebliğ çıkararak kanunun verdiği hakkı engellemiştir diye düşünüyorum.

size katılıyorum.Kaldı ki söz konusu tegliğ 506 sayılı mülga kanuna dayanıyorken nasıl hüküm ifade edebilir.

TEBLİĞİN 17.MAD.

“17- 15/5/2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde; özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı hüküm altına alınmıştır."

BURDA NETLİK YOK.AMA SONRA Kİ DÜZENLEMELERDE AÇIKÇA SADECE ÖZEL SEKTÖR İŞVERENLER BUNDAN YARARLANIR DİYOR.DANIŞTAYIN FARKLI DÜŞÜNECEĞİNİ SANMAM.

BAKINIZ :

6111 Sayılı Kanunla Yapılan Sigorta Primi Desteği Düzenlemeleri Hakkında Genelge

Sayı: B.13.2.SGK.0.10.04.00/73-031/ 365

Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü

1- Genel Açıklamalar

Bilindiği üzere, 25/2/2011 tarihli ve 27857 Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile;

- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde öngörülen beş puanlık prim desteğinden,

- 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun geçici 7 nci ve geçici 9 uncu maddelerinde öngörülen işveren hissesi sigorta prim desteklerinden,

yararlanılmasına ilişkin esaslarda bazı değişiklikler yapılmış, ayrıca,

- 4447 sayılı Kanuna, yeni bir sigorta primi işveren hissesi desteğinin yer aldığı geçici 10 uncu madde eklenmiştir.

6111 sayılı Kanunla sigorta prim desteklerinde yapılan düzenlemeler 1/3/2011 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olup, söz konusu düzenlemelere ilişkin uygulama usul ve esasları ile halen yürürlükte bulunan sigorta primi destekleri ile ilgili olarak uygulamada karşılaşılan bazı tereddütlere ilişkin hususlar aşağıda açıklanmıştır.

2- 5510 Sayılı Kanunun 81 inci Maddesinin Birinci Fıkrasının (ı) Bendinde Düzenlenen Beş Puanlık Prim Desteğinde Yapılan Değişiklikler

6111 sayılı Kanunun 38 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan “Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri işyerleri ile bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.” cümlesi “Bu bent hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.” şeklinde,

YİNE ,

**************************************
Malullük, Yaşlılık Ve Ölüm Sigortaları Prim Oranın İşveren Hissesinden Beş Puanlık İndirim Hakkında Genelge

Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

1- Genel Açıklamalar

Bilindiği üzere, 26/5/2008 tarihli ve 26887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 24 üncü maddesi ile, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasına, (ı) bendi eklenmiş olup sözkonusu bendde;

"Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler ile 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri işyerleri ile bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkrayla düzenlenen destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır. Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu fıkrayla sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir."

hükmü yer almaktadır.

5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi 1/10/2008 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olup, sözkonusu bend hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı ile müştereken belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerimizce yürütülecek işlemler aşağıda açıklanmıştır.

2- Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranın İşveren Hissesine Ait Kısmından Beş Puanlık İndirimin Kapsamı



2.1- Kapsama giren işverenler

5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin (ı) bendine göre; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranının işveren hissesine ait kısmından yapılması öngörülen beş puanlık indirimden, anılan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran, özel sektör işyeri işverenleri yararlanabileceklerdir. Dolayısıyla, resmi nitelikteki işyerleri için sözkonusu prim indiriminden yararlanılması mümkün bulunmadığından, mahiyet kodu (1) ve (3) olarak tescil edilen işyerleri ile resmi nitelikte olduğu halde mahiyet kodu (2) olarak tescil edilen işyeri işverenleri sözkonusu indirimden yararlanamayacaklardır.

DEDİĞİM GİBİ YASA DA GENELGELER DE DÜZENLEMELER DE ÇOK AÇIK..bence elimiz kuvvetli..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
3194 Sayılı İmar Kanununun 5940 Sayılı Kanunun 2.Maddesi İle Değişik 42.M. Uygulaması Av.Elif Dinçeroğlu Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 3 10-11-2010 13:45
5510 Sayılı Kanun-Yapılandırma Av.Olcay Pehlivanlıoğlu Meslektaşların Soruları 0 24-09-2010 17:28
Harçlar kanunu 4 sayılı tarife 13/c bendi-her nevi cins ve kayıt tashihi harcı Av.Adem Eyidoğan Meslektaşların Soruları 0 24-08-2009 14:15
5510 sayılı Sigorta Kanunu mağduriyeti n_plak Meslektaşların Soruları 0 21-04-2009 18:42
5510 sayılı SOSYAL SİGORTALAR KANUNU burak2000 Meslektaşların Soruları 0 27-11-2006 14:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09690499 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.