|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
05-01-2012, 19:27 | #1 |
|
senette cıft ımza
arastırdıgım tum yargıtay kararlarında senet uzerınde cıft ımza olması halınde ıkıncı ımzanın sahsı sorumluluk oldugu yonundedır. somut olayda ıse kesıdecı senet uzerıne yan yana ıkı tane ımza atmıstır. fakat alacaklı ıkı ımza var dıye kefıl kısmına esas borclunun ımzaya yetkılı oldugu sırketın adını el yazısı ıle yazarak sırketıde kefıl gıbı gostererek takıbe koymustur. bu durumda sırketı borclu gosterebılır mı. senet uzerınde hıcbır sekılde kase yoktur.
|
06-01-2012, 10:20 | #2 |
|
Senet için normalde tek imza yeterlidir. Ancak, eskiden damga pulu yerine ikinci bir imza atılarak "damga pulu olmadan da borçlu olduğumu kabul ediyorum" manasında bir uygulama başlatılmış. Bu nedenle de artık herkes senetlere çift imza atıyor. Çift imza, eğer asıl borçlu bir şirket ise, şahsi sorumluluk doğurur. Ancak sizin olayınızda bunun tam tersi söz konusu. Bence açılan takibe karşı, şirket yönünden itiraz yoluna başvurun ve senetin tahrif edildiğini söyleyin. Borcun alacaklı ile borçlu arasındaki ilişkiden kaynaklandığını, şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, senet üzerinde bulunan çift imzanın eskiden kalma bir uygulamadan kaynaklandığını ve bu borç nedeni ile şirketin sorumlu tutulamayacağını söyleyin. Gerekirse yazı incelemesi yaptırın ve o yazının asıl borçluya ait olmadığını kanıtlayın.İyi çalışmalar.
|
06-01-2012, 14:30 | #3 |
|
Sayın meslektaşım,
Ben senedin üzerinde şirket kaşesi bulunduğunda kaşe üzerine atılmış iki imza ile şirketin sorumlu tutulacağını, kaşe harici açığa atılan imzanın şahsi sorumluluk doğurduğunu biliyorum. Ancak anlatımınıza göre sizin senet üzerinde şirketin kaşesi yok bu durumda aklıma şirketin sorumlu tutulması için çift imza yetkisinin olduğu aklıma geliyor. Konuya ilişkin Yargıtay kararlarını sunuyorum. Umarın işinize yarar. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2007/12-204 Karar Numarası: 2007/208 Karar Tarihi: 11.04.2007 ŞİRKETİN ÇİFT İMZA İLE TEMSİL EDİLMESİ BORCA İTİRAZ DAVASI 2004 s. İİK/169/a ÖZETİ: Borçlu itirazında, şirketin çift imza ile temsil edilmesi gerektiği halde tek imza ile bono düzenlediğini bu nedenle şirketin borçlu olmadığını iddia ettiğine ve mahkemece bu itirazın kabul edildiğine göre somut olaya uygulanması gerekli İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca talebi bulunan borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmesi isabetsizdir. Taraflar arasındaki “borca itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesince istemin kısmen kabulüne dair verilen 31.01.2006 gün ve 2005/995-2006/50 sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 07.07.2006 gün ve 13021-15056 sayılı ilamı ile, (...Borçlu itirazında, şirketin çift imza ile temsil edilmesi gerektiği halde tek imza ile bono düzenlediğini bu nedenle şirketin borçlu olmadığını iddia ettiğine ve mahkemece bu itirazın kabul edildiğine göre somut olaya uygulanması gerekli İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca talebi bulunan borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre ve özellikle davalı alacaklının senet lehdarı olmasına, keşideci imzasının davacıyı borç altına sokmayı sağlayıp sağlamadığını bilmesi, aksi takdirde yapılan takipte ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerekmesi karşısında, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 11.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2004/22495 Karar: 2004/26960 Karar Tarihi: 27.12.2004 ÖZET : Takip dayanağı bono, borçlu şirketin münferit temsilcisi K. tarafından şirket kaşesi üzerine ve açığa imza atılmak suretiyle düzenlendiği anlaşılmaktadır. TTK 'nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 589. maddesi gereğince, şirketin münferit temsilcisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu diğer imzanın kendisini sorumluluktan kurtaracağı düşünülemez. Senet üzerinde iki adet imza bulunması nedeniyle ve bu imzanın şikayetçi tarafından inkar edilmediği de gözetilerek imzalardan birinin K. adına atıldığının kabulü gerekir. Mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. (6762 S. K. m. 589, 690) Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Takip dayanağı bono, borçlu şirketin münferit temsilcisi K. tarafından şirket kaşesi üzerine ve açığa imza atılmak suretiyle düzenlendiği anlaşılmaktadır. TTK 'nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 589. maddesi gereğince, şirketin münferit temsilcisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu diğer imzanın kendisini sorumluluktan kurtaracağı düşünülemez. Senet üzerinde iki adet imza bulunması nedeniyle ve bu imzanın şikayetçi tarafından inkar edilmediği de gözetilerek imzalardan birinin K. adına atıldığının kabulü gerekir. Mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUM K. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.12.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. Saygılarımla. |
06-01-2012, 14:38 | #4 |
|
Benzer konu ayrıntılı olarak tartışılmıştı. Aşağıdaki linki inceleyin derim.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=14503 |
06-01-2012, 16:41 | #5 |
|
senet tamamen boş olduğu için sadece iki imza atılıp lehdara teslim edildiğinden senette tahrif edildiğini ispatlamam söz konusu değil. ilgili şirkette çift imza ile temsil edilmediği için tek imzanın yeterli olduğunu düşünüyorum. gönderdiğiniz linki de daha önce incelemiştim ama tam net bir sonuca varamadım doğrusu. teşekkürler...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Senede Bİlerek Farkli İmza Atilmasi- İmza İtİrazi | ISTANAZ | Meslektaşların Soruları | 4 | 25-03-2010 22:27 |
Tapu İptalİ, Kooperatİf Temsİlİnde Çİft İmza Kurali | ahmetyılmaz | Meslektaşların Soruları | 1 | 02-07-2009 20:07 |
Senette Açığa İmza | Av.Nuri YENİÇERİ | Meslektaşların Soruları | 12 | 29-12-2008 10:10 |
E-İmza(elektronİk İmza) Kampanya | didem79 | Ticari Duyurular | 20 | 07-11-2008 14:48 |
Senette İsmi Görünenle İmza Sahibi Farklı Olursa/ Çok acil | edcelik | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-02-2008 18:04 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |