|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-11-2011, 13:30 | #1 |
|
Franchise Sözleşmesi / Görev
Sayın meslektaşlarım,
Tesçil edilmemiş bir markayla ilgili yapılan franchise sözleşmesi, sırf sözleşmenin başında franchise yazıyor diye Fiki ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin görev alanına girer mi ? Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığımız davada davalı görev itirazında bulundu, ancak bu konuda fazla kaynak da bulamadım. |
01-11-2011, 14:07 | #2 |
|
Değerli meslektaşım,
Davanızın konusunu ve ayrıntılarını yazmamışsınız. Bu durumda sağlıklı bir cevap vermek mümkün değil. Franchising sözleşmesini dayanak alan bir takip yapılmış olup itirazın iptali davası söz konusu olabilir, franchising sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklanan bir eda davası olabilir, karşı yanın tescilli bir markası olabilir, vs..vs.. |
01-11-2011, 14:22 | #3 |
|
Meslektaşım dava eda davasıdır.
|
01-11-2011, 16:12 | #4 | |||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım,
Ortada tescilli bir marka yoksa ve davanız bir eda davası ise görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu düşünüyorum; gerekçelerini aşağıda daha açık anlatmaya çalışacağım. Ancak öncelikle bir dip not olarak şunu söyleyeyim; işin içine markaya ilişkin en ufacık bir terim girince maalesef meslektaşlarım hemen görev itirazı bildiriyor ve bir çok Ticaret Mahkemesi hakimimiz de "marka mı! hemen olay mahallinden uzaklaşalım" diye düşünerek görev itirazını kabul edebiliyor. Ancak 556 S. KHK'nın ve TTK'nın ilgili maddelerinin yorumundan ben asla bunu çıkartmıyorum. Her şeyden önce Franchising Sözleşmesi Kanun'da özel olarak düzenlenmiş değildir. Atipik ve karma bir sözleşmedir. İçeriğinde pek çok sözleşme çeşidi içiçe geçmiştir. Bu anlamda KHK'da da ayrı olarak düzenlenmemiş olduğundan genel hükümlere tabii olacaktır. Franchising'in Türkçe karşılığı hemen hemen "işletme lisansı" olarak verilebilir. Bu kavram muhteviyatında, "markanın franshisee'lere kullandırılması"na ilişkin yükümlülükler sözleşmenin sadece bir bölümünü oluşturur. Dolayısıyla eda davasında görevli Mahkeme FSHHM olacaktır diye bir şart olmadığı görüşündeyim. Hatta tescilsiz bir marka söz konusu ise FSHHM'lerin davaya bakmaması gerektiğini düşünüyorum; hatta marka tescilli olsa dahi her durumda FSHHM bakacak diye bir koşul yok diye de düşünüyorum. Bu benim kendi görüşüm ve bu konuda şimdiye kadar Mahkemelerde hep ısrarcı davrandım. Ancak eminim aksi yönde düşünen pek çok meslektaşım çıkacaktır. Konu doktrinde ve uygulamada oldukça tartışmalı. Şayet davanızda taraflardan birinin tescilli markası mevcut ise ve çekişme konusu markanın hak sahipliğine ilişkinse, tamam anlarım ve FSHHM görevlidir derim. Ancak düşünün ki sözleşmedeki edimlerin zamanında yerine getirilmemiş olması nedeni ile bir eda davası açtınız. Bu durumda niçin bu davayı FSHHM görsün ki? İhtilafımız marka mı? Edimin yerine getirilip getirilmediği mi? Bu nedenle ben mutlaka FSHHM'lerin görevli olacağı yönündeki görüşe yasal dayanak bulamıyorum. Ben kendi yasal gerekçelerimi de aşağıda açıklayacağım. Görev itirazına karşı savunmalarınızı sunarken bunlardan faydalanabilirsiniz Sayın meslektaşım. 556 S. KHK'nın 71. maddesinde İhtisas Mahkemesi olan FSHHM'lerin görev alanı açık şekilde belirlenmiştir. Buna göre;
Şimdi bu KHK'da öngörülen davalar için de 556 S. KHK m. 42, 61, 62 ve m. 53'e bakalım. Sizin davanız bunlardan birisine giriyor mu? Çok büyük ihtimalle hayır! O halde belirttiğiniz şekilde bir davada hele ki marka tescilsiz ise Ticaret Mahkemesi'nin görevli olması gerektiği kanaatimi bir kez daha yineliyorum. Kaldı ki 556 S. KHK açık ve net şekilde TESCİLLİ MARKALARI koruyan bir KHK'dır. Bunu pek çok maddede tespit edebilirsiniz. (Yazarken yine sinirlendim kendi kendime ve sanırım bunu da belli ettim Bu konuda gerçekten çok ciddi uğraş veriyorum Mahkemeler nezdinde.) Umarım faydalı olabilirim, saygılarımla. |
01-11-2011, 16:19 | #5 |
|
Sayın meslektaşım, duyarlılığınız için teşekkür ederim. Yazdıklarınızın bir çoğunu biz de söylesek de mahkeme halen tereddütte ve işi başından atmayı düşünüyor. Yarın duruşmamız var ve size sonucu yazacağım.
Saygı ve dostlukla... |
01-11-2011, 18:41 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşlarım,
Bir "marka"nın marka hukukuyla ilgili özel mevzuattan yararlanabilmesi için Türkiye'de tescil edilmiş olması gereği malumunuzdur.(Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. KHK md 9 ) Tescil edilmemiş markalar ancak genel hukuk hükümlerine göre (TTK, BK, haksız rekabet) hukuki himaye görebilir.(Markanın izinsiz kullanımı tescilsiz marka yönünden haksız rekabet, tescilli marka yönünden ise, marka haklarına tecavüz sayılır.YHGK, 2007/11-965 E)Bunun istisnası, 556 S.lı KHK'nın md. 7/i bendindeki "tanınmış marka"ya sağlanan avantajdır.Buna göre Paris Sözleşmesi'nin 1. mükerrer 6 ncı maddesine göre tanınmış markalar, tescilsiz olsa dahi Türkiye'de sahibinden izinsiz olarak tescil edilemez.Yine de bu tür bir marka ile ilgili özel mevzuattan doğan haklar marka tescil edilmediği sürece yukarıda bahsi geçen genel hükümler çerçevesinde korunabilir. TTK md 4/4'e göre "Alameti farika, ihtira beratı ve telif hakkına mütaallik mevzuatta tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır". 556 S.lı KHK'nın 71. maddesine göre :"Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen bütün davalarda, görevli mahkeme, Adalet Bakanlığınca kurulacak İhtisas Mahkemeleridir." İhtisas mahkemeleri ile genel mahkemeler arasındaki ilişki "görev ilişkisi" olup, görev hususu resen uygulanır ve davanın temyiz süreci dahil tüm evrelerinde göz önüne alınır. Soruda bahsi geçen "franchise" sistemi, içinde marka lisans devrini de barındıran bir çerçeve sözleşmedir. Bu itibarla franchise sözleşmesi ile ilgili bir ihtilafın markalar hukukunu da ilgilendirmesi söz konusu olabilir. Aşağıda alıntılanmış kararlardan ilkinde "Franchise sözleşmesi çerçevesinde 556 SK. Hakların korunması istenmiş olduğundan ihtisas mahkemelerinin görevli olduğu"; ikincisinde "Franchise sistemi çerçesinde yapılmış olan marka lisans devri (tali lisans)'den kaynaklanan franchise ücretinin (royalty) tahsili davasının marka hakkından doğduğu, davacının marka hakkı sahibi olup olmadığı, aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı hususlarının incelemesinde görevin ihtisas mahkemesinde bulunduğu"; son kararda ise "İhtisas Mahkemesi'nin görevinin 5846 sayılı Yasa'dan doğan haklar ile 551, 554 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'den doğan haklara ilişkin uyuşmazlıkları çözmek olduğu, eldeki davanın franchise (isim /logo hakkının devri olarak nitelenmiş) sözleşmesinden doğan eda davası olduğundan genel hükümlere göre Ticaret Mahkemeleri'nin görevli olduğu" belirtilmiştir. İşbu kararlarda bahsi geçen olaylar ve davaların neredeyse tamamı benzer konularda olmakla birlikte, Yüksek Mahkeme birbiri ile çelişen kararlara imza atmıştır.Öncelikle tescilsiz bir markanın korunması ve/veya bu markadan doğan hakların himayesi için ihtisas mahkemelerinin görevinin olmaması gerekir. Zira KHK ile ihtisas mahkemelerine verilen görevin kapsamı yine ilgili KHK'nın kişilere vermiş olduğu haklar çerçevesinde düşünülmelidir. Buna göre kararname hakların korunması açısından "tescil"'i önşart olarak belirlemiştir, tescil edilmemiş olan bir marka nedeniyle ihtisas mahkemelerinin görevi söz konusu olamaz. Bunun tek istisnası "tanınmış markalarla ilgili tecavüz eylemleri" olabilir. Bunun haricinde, 556 Sayılı KHK nedeniyle açılacak davalar da açıkça sayılmış olup, genel sistematik "tecavüz" fiili üzerine açılacak davaların düzenlenmesi ile kendini gösterir. Diğer deyişle, KHK'dan doğan davalar marka veya tekelci lisans sahibinin "izni/muvafakati olmadan yapılan eylem ve işlemler"'den kaynaklanmaktadır. Bu anlamda, her iki yanın da ortak rızasını beyan ettiği bir franchise sözleşmesi kapsamında açılacak bir "tahsil(eda) davası"'nın kesinlikle işbu KHK kapsamında olduğunu iddia etmek ve davayı görme görevinin doğrudan ihtisas mahkemelerinde olduğunu söylemek her zaman doğru değildir.Bu itibarla, 11 HD'nin 2003/4640 E. S.lı aşağıdaki kararının daha doğru olduğunu düşünmekteyim. Ne var ki , KHK'nın lisans devrini tescil şartına bağlamış olması, ayrıca md. 21/9 fıkrasında "Lisans sözleşmesi şartlarının lisans alan tarafından ihlali halinde, tescilli bir markadan doğan haklar, lisans alana karşı, dava yoluyla ileri sürülebilir. hükümlerinin birlikte değerlendirmesi, ayrıca franchise sisteminde de "lisans devri"nin esas olması dikkate alındığında, işbu hukuki ilişkiden doğan alacakların da yine ilgili KHK kapsamında himaye gördüğü iddia edilebilir.21/9'daki "Sözleşme Şartlarının ihlali" marka hakkına tecavüz ile birlikte sözleşmenin ademi ifası olarak da değerlendirilebilir.Kaldı ki, alıntılanan ikinci karardaki gibi bir yoruma gidilerek, marka hakkı, geçerli lisans devri olup olmadığı, davadaki özel aktif husumet ehliyeti gibi konularda ihtisas mahkemelerinin daha etkili ve konuya vakıf bir değerlendirme yapacağı, bunun da ihtisas mahkemelerin kuruluş amacına uygun bir yorum olduğu sonucuna da varılabilir. Netice itibariyle yasa maddelerinin konulma amacıyla hakkın en hızlı ve en etkin şekilde talep edilebilirliği ve usul ekonomisi ilkeleri birlikte değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir. Sonuçta görev konusu resen ve doğrudan göz önüne alınacağından, yargılamayı sürüncemede bırakmamak ve uzun bir safahat geçiren bir dosyayı görevsizlik kararı ile bitirmek gibi adli garabetlere sebep olmamak amaç olmalıdır.
|
02-11-2011, 13:51 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Meslektaşım, meraktayız! |
03-11-2011, 09:50 | #8 |
|
Sayın meslektaşlarım, duruşmaya geçici hakim çıktı, konunun mahkeme hakimi tarafından incelenmesine karar verildi.
İlginize teşekkürler. Gelişme olunca bildireceğim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Feshi/görev | AVTEMEL | Meslektaşların Soruları | 16 | 15-09-2020 13:07 |
site yönetiminin taraf ehliyeti, asliye hukuk-tüketici mah.-görev alanı, satım-eser sözleşmesi | av.selahattin07 | Meslektaşların Soruları | 4 | 22-01-2012 15:58 |
franchise | av.yılmaz sukuşu | Meslektaşların Soruları | 2 | 05-04-2011 11:03 |
Franchise | av.mehtap | Meslektaşların Soruları | 4 | 27-09-2007 13:58 |
Miras Paylaşım Sözleşmesi - görev ve yetki | turbo | Meslektaşların Soruları | 2 | 08-05-2007 22:24 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |