|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-11-2006, 13:24 | #1 |
|
Çift taraflı vekalet ücreti hangi durumlarda istenebilir?
Alacaklı vekilinin borçlu aleyhine başlattığı icra takipleri, borçlunun itirazı üzerine durmuş. Daha sonra borçlu ile alacaklı haricen anlaşarak, borcun ana para üzerinden ödenmesi konusunda bir protokol yapmışlar. Alacaklı ile vekili arasında yazılı bir ücret sözleşmesi yapılmamış, faizin ve borçludan tahsil edilecek kanuni vekalet ücretinin avukata ait olacağı konusunda sözlü anlaşma yapılmış. Alacaklı vekili, tarafların haricen anlaşması üzerine, müvekkili ile yapmış olduğu sözlü anlaşma uyarınca anaparaya işlemiş olan faizin ve yasal vekalet ücretinin ödenmesini alacaklıdan talep etmiş. Alacaklı ise, kendisinin borçlu ile anapara üzerinden anlaşma yaptığını, bu nedenle de sadece borçludan tahsil edilebilecek olan yasal vekalet ücretini ödeyebileceğini bildirmiş. Alacaklı vekili meslektaşımız bunun üzerine, alacaklı aleyhine dava açarak iki taraflı vekalet ücreti talep etmiş. Ortada kesinleşmiş bir icra takibi yokken, mahkeme çift taraflı vekalet ücretinin ödenmesine karar verebilir mi? Konuyla ilgili yargıtay kararlarına ben ulaşamadım. Teşekkürler..
|
02-11-2006, 14:36 | #2 |
|
Sulh halinde sulh olan taraflar , vekalet ücretinden birlikte mesuldurler. Avukatlık Kanunu m.165. Sulh metnine avukatların karşı taraftan ücreti vekalet talep etmeyeceklerine dair beyan ve imza alınmadıysa ücret müşterek ve müteselsil olarak iki taraftan da istenebilir.
Saygılar. |
02-11-2006, 15:06 | #3 |
|
Sn Yılmaz, öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim. Ancak benim sorum daha farklı idi. Avukatlık Kanunu m.165 "iş sahibinin birden çok olması" halini düzenliyor. Oysa olayımızda, iş sahibi bir kişi, ancak borçlu ile haricen anlaşma söz konusu. Böyle bir durumda alacaklı vekili meslektaşımızın, alacaklıdan (icra takibinin kesinleşmemiş olması da göz önüne alınarak) TBB. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre hesaplanacak vekalet ücretinin iki katını talep etmesi mümkün mü? Zira belirttiğim gibi, icra takibi kesinleşmemiş, itirazın iptali davası da açılmamış. Tekrar teşekkürler.
|
13-10-2011, 15:42 | #4 |
|
Aynı konuda ben de bilgi talep etmekteyim. Bir dosyamızda alacaklı ile borçlu noterde anlaşarak sulh oldular. Hemen arkasından müvekkilim beni azletti. Bu durumda müvekkilimden çift taraflı vekalet ücreti talep edebilir miyim?
|
13-10-2011, 15:53 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Av.K. 165 inci madde, öyle diyor. |
13-10-2011, 15:57 | #6 |
|
Sayın meslektaşım, m165 sanki birden çok işsahibinin olduğu durumları düzenlemiş gibi geldi bana.
|
13-10-2011, 16:16 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
İş sahibi birden fazla ise onlar da müşterek ve müteselsilen sorumludur. Sizi virgülden sonraki kısım ilgilendirmektedir. |
13-10-2011, 16:40 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
"Çift taraflı" vekalet ücreti derken? Av.K. 165, "Sulh olanlar, mahkemenin karşı tarafa yükleyeceği vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olurlar." şeklinde anlaşılmalıdır, kanaatindeyim. |
13-10-2011, 16:43 | #9 |
|
T.C.
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2009/4186 K. 2009/10948 T. 5.10.2009 � SULH ( Taraflar Mahkemenin Hasım Tarafa Yükleteceği Vekalet Ücretinden Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Olduğu ) � AVUKATLIK ÜCRETİ ( Sulh Olan Taraflar Mahkemenin Hasım Tarafa Yükleteceği Vekalet Ücretinden Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Olduğu ) � MÜŞTEREK VE MÜTESELSİL SORUMLULUK ( Sulh Olan Taraflar Mahkemenin Hasım Tarafa Yükleteceği Vekalet Ücretinden Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Olduğu - Vekilin Müvekkili İle Birlikte Sulh Protokolünü İmzalamış Olması Bu Sorumluluğu Ortadan Kaldırmayacağı ) � ÜCRET SÖZLEŞMESİ ( Avukat İle Müvekkili Arasında Yapılan Ücret Sözleşmesinin 3. Kişi Konumundaki Hasım Taraf Yönünden Bağlayıcı Olabilmesi İçin Ücret Sözleşmesinin Yargılamayı Sona Erdiren Taraf İşleminden Önce Yapıldığının Kanıtlanması Gerektiği ) 1136/m.164, 165 1086/m. 299 ÖZET : Avukat ile müvekkili arasında yapılan ücret sözleşmesinin üçüncü kişi konumundaki hasım taraf yönünden bağlayıcı olabilmesi için, ücret sözleşmesinin yargılamayı sona erdiren taraf işleminden önce yapıldığının kanıtlanması gerekmektedir. Sulh olan taraflar, mahkemenin hasım tarafa yükleteceği vekalet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Vekilin müvekkili ile birlikte sulh protokolünü imzalamış olması bu sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı gibi, iş sahiplerinin karşılıklı olarak vekalet ücreti taleplerinden vazgeçmeleri ise, ancak kendileri yönünden bağlayıcıdır. DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Ahmet E. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı, avukat olduğunu, davalı Ahmet C.'nin vekili olarak diğer davalı Ahmet E. aleyhinde tazminat davası açtığını, Ahmet C.'nin diğer davalı ile anlaşarak tazminat davasından feragat ettiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 YTL vekalet ücret alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Ahmet E. tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava dilekçesinde; davacı avukat olarak, davalı Ahmet C.'nin iş kazası nedeniyle diğer davalı aleyhinde açılan tazminat davasını üstlendiğini, tarafların biraraya gelerek sulh olduklarını, bu nedenle müvekkilinin davasından feragat ettiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 YTL vekalet ücretinin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, sulh nedeniyle davacı ile müvekkili arasında düzenlenen sözleşme gereğince bilirkişice belirlenen vekalet ücretinden tarafların sorumlu olacakları belirtilmek suretiyle, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi hükmüne göre, sulh ile sonuçlanan işlerde, her iki taraf avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar. Ancak, avukat ile müvekkili arasında yapılan ücret sözleşmesinin üçüncü kişi konumundaki hasım taraf yönünden bağlayıcı olabilmesi için, ücret sözleşmesinin yargılamayı sona erdiren taraf işleminden önce yapıldığının HUMK'nın 299. maddesine göre kanıtlanması gerekmektedir. Ücret sözleşmesinin sulh protokolünden önce yapıldığının HUMK'nın 299. maddesi uyarınca ispatlanamadığı hallerde, bu sözleşmenin tarafı olmayan hasım tarafın sorumluluğu, bu ücret sözleşmesi yapılmamış olsa idi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tespit edilebilecek miktar kadardır. Ayrıca sulh olan taraflar, mahkemenin hasım tarafa yükleteceği vekalet ücretinden de müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Vekilin müvekkili ile birlikte sulh protokolünü imzalamış olması bu sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı gibi, iş sahiplerinin karşılıklı olarak vekalet ücreti taleplerinden vazgeçmeleri de kendileri yönünden bağlayıcıdır. O halde, resmi şekilde onaylanmayan ücret sözleşmesinin sulh protokolünden önce yapıldığının HUMK'nın 299. maddesi uyarınca ispatı için, davacı taraftan delilleri sorulup tespit edilmeden hüküm tesisi yanlıştır. Mahkemece bu hususun ispatı halinde yazılı şekilde, aksi halde ise üstlenilen davada harca esas miktar olan dava değerinin de 1.000,00 YTL olarak açıklandığı gözetilerek, bu parasal değer üzerinden ücret tarifesi hükümlerine göre davalıların sorumlu olacağı vekalet ücreti ve hasım tarafa yükletilecek vekalet ücreti belirlenerek bu miktara hükmedilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir. SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı Ahmet E. yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 05.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. [T |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Vekalet Ücretinin Vekalet Ücreti Olur mu? | avzehra | Meslektaşların Soruları | 135 | 24-08-2017 14:14 |
Azledilen Vekalet İlişkisinde Vekalet Ücreti Alacağı | Av. Tuncer Öztürk | Meslektaşların Soruları | 17 | 02-10-2015 16:18 |
Vekalet Ücreti | turbo | Meslektaşların Soruları | 9 | 19-04-2010 14:01 |
Vekalet ücreti | Av.Ergün Vardar | Meslektaşların Soruları | 1 | 04-12-2006 21:58 |
Vekalet Ücreti | adalet | Meslektaşların Soruları | 2 | 28-03-2004 23:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |