|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
04-10-2011, 08:59 | #1 |
|
Vadeli bebek - basın yoluyla kişilik haklarının ihlali
Milliyet Gazetesi'nde bugün yayınlanan ve şu adreste okuyabileceğiniz haberde satıldığı ileri sürülen bir bebeğin fotoğrafı açık seçik gösteriliyor. Ben bunun bebeğin kişilik haklarına tecavüz niteliği taşıdığı kanaatindeyim. Siz ne dersiniz? Sizce bu aynı zamanda bir suç oluşturuyor mu? Bebeğin kendi kişisel haklarını koruyamacağı düşünüldüğünde, ailesinin de bu konuda ihmalkar davrandığı farz edilse, bu fotoğrafın üçüncü kişiler tarafından yayından kaldırılmasının ve fotoğrafı yayınlayanların sebep oldukları mağduriyetle ilgili sorumluluklarına gidilmesinin sağlanması sizce nasıl mümkün olabilir?
|
04-10-2011, 12:32 | #2 |
|
Ailesi şikayetçi olmalı bu durumda sonuç alınabilir
|
04-10-2011, 13:30 | #3 |
|
bence de üçüncü kişilerin böyle bir talepte bulunması hukuken mümkün değil... Ancak belki Aileden sorumlu Bakanlığa harekete geçmeleri için bir vatandaş olarak ihbarda bulunmak ve bunun takipçisi olmak mümkün olabilir...
|
04-10-2011, 13:37 | #4 |
|
Zorlama bir yöntem olur bana göre..
Aile şikayetçi olmadığı sürece yapılanlar o kadar olumlu olacağını düşünmüyorum. |
05-10-2011, 09:36 | #5 |
|
Ortada bir suç varsa ihbar yeterli olmalıdır. Kaldı ki sözkonusu haberde yayınlanan fotoğraf kişisel veri sayılmakta -Anamur Asliye Ceza Mahkemesinin bir kararında- ve küçük çocuğun rızası olmadığından/olamayacağından, 136. madde de ihbarı yeterli saydığından, şikayet zorunlu değildir fikrindeyim...
|
05-10-2011, 09:38 | #6 |
|
Haklısınız ancak aile bu durumdan rahatsız oluyorsa bu karar yersiz kalmıyor mu ? Evladımın resmi bir şekilde çekilip yayınlanmış rahatsız olduğum sürece bu benim haklarıma ihlal sonucu doğurmaz mı ?
|
05-10-2011, 10:10 | #7 |
|
*Bildiğim kadarıyla idari yargıda; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlarda sivil toplum örgütlerinin dava açma ehliyeti bulunmaktadır.
*Ceza yargılaması açısından herkesin ihbar hakkı bulunduğu da şüphesizdir. *Ancak bir adli yargı hukuk davasında sivil toplum örgütlerine böyle bir taraf ehliyeti verildiğine dair bir hüküm yok bildiğim kadarıyla. -Hüküm yoksa ehliyet de yok ama bilgi eksiğim varsa ve sivil toplum kuruluşlarının böyle bir dava hakkı varsa bile kesin kamu yararı aranıyordur. -Bu konu kamu yararıyla ilgili midir? -Mesela hangi stk bu davayı açacaktır? -Netice olarak her koşulda bence özel şahıs veya stk olsun taraf ehliyetine sahip değil ama müdahele talep edebilir. -Herhangi bir 3. kişi ise hiçbir koşulda dava ehliyetine sahip olamaz ve müdahale de talep edemez. Not: Yeni kanunu yani HMK' yı okurken 113. maddeyi farkettim, bu hükmün eski kanunda karşılığı yoktur, yeni bir maddedir. Bu hükmün somut olayda işlerlik kazanmayacağını düşünsem de adli yargı hukuk davasında tüzel kişi STK'ların dava ehliyetleri olmadığına dair cevabım elbette değişiyor. Hüküm şu şekildedir: Topluluk davası (1) Dernekler ve diğer tüzel kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilir. |
05-10-2011, 13:36 | #8 |
|
Kişilik haklarına tecavüz diye bir suç tanımlanmış değil bildiğim kadarıyla.Belki Medeni Yasa ve BK'nun kişilik haklarının korunmasına ilişkin hükümler düşünülebilir. Burada TCK'nın 125 maddesinde tanımlanan Hakaret suçu düşünülebilir ama bu madde ile mağdur, kasıt, şikayete bağlılık gibi teknik sorunlar ortaya çıkacaktır. Somut olayda TCK 134 maddede belirtilen Özel Hayatın Gizliliğini ihlal veya Kişisel verilerin ele geçirilmesini düzenleyen 135. ve 136. maddenin uygulanması düşünülebilir. 134 maddenin uygulanması için 139 madde gereği şikayet aranmaz.Diğerleri için şikayet gerekli.
Ailenin her durumda şikayet hakkı vardır. Yukarıda anlatılan olayda Ailenin ihmali varsa ve olay bebeğe zarar verici boyutta ise Ailenin velayet hakkını kötüye kullandığı varsayılarak doğrudan veya herhangi bir başvuru üzerine işlem yapılabilir fikrindeyim... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı, tazminat davası, miktarı ve dava arkadaşlığı | Av.Özlem Ay Bilgin | Meslektaşların Soruları | 5 | 07-08-2014 12:33 |
Basın Yoluyla kişilik haklarına saldırı | Avukat Sibel Sayın | Meslektaşların Soruları | 20 | 07-11-2009 14:20 |
Televizyon yayını yolu ile kişilik haklarının ihlali acill | ilksan | Meslektaşların Soruları | 1 | 09-05-2008 16:12 |
Yabancı Basında Kişilik Haklarının İhlali | dilara | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-03-2007 16:29 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |