İhtiyati Tedbir ve Cebri İcra İle Satış???

Sayın meslekdaşlarım görüşlerinizi almak istediğim konu hakkında yargıtay kararlarını okuyunca kafam karıştı ; bu sebeple konuyu sitede de paylaşmak istedim. Müvekkil kooperatif üyesi olup kooperatife karşı yükümlülüklerini gecikmeli olarak yerine getirmiş olup üyelik hakkı olan daireyi almaya hak kazanmıştır. Hatta kurada kendine düşen daire dahi belli olup halen daireyi tasarruf etmektedir. Ne varki kooperatifin 3. şahıslara karşı olan borcu sebebi ile taşınmazın tapu kaydına önce tedbir sonra haciz konmuş ve icracda satış işlemlerine başlanmıştır . Satıştan haberdar olan müvekkil adına hemen Kooperatif aleyhine tapu iptal vetescil talepli dava açılmış ve tapu kaydına tedbir talep edilmiş ve talabin kabulü ile satışı yapılacak dairenin tapau kaydına İHTİYATİ TEDBİR şerhi işlenmiştir. Bu şerh gereği de icra müdürlüğü talebimizi kabul ederek satışı durdurmuştur.
Sonrasında ise bu defa alacaklı vekilinin yeni bir satış talebi ile icra müdürlüğü taşınmazı yeniden satışa çıkarmıştır. ( Belirteyim önceki satışa düşürülmesine karar verilen taşınmaz hakkında alacaklı vekilinin aşağıda ekleyeceğim yargıtay kararları ile yeniden başvurması üzerine yeni satış günü verilmiştir. ) Şimdi 2-3 gün sonra satış yapulacak . Her ne kadar icra hukuk mah. iş bu satışın da durdurulması talepli şikayet yoluna başvurmuş isem de pek ümitli değilim. Çünkü aşağıdaki yaragıtay kararı olumsuz gibi.
Benim sorum şu ; şayet tapu iptal talepli dava açtığımız taşınmaz cebri icra ile satılır ise ; o takdirde benim davamın sonucu ne olur? ( Şayet dava kooperatife karşı tazminat olarak devam ederse alacağın tahsili koop. açısından imkansız ) İcrada ihaleye girip taşınmazı satın alan kişi tapuyu nasıl devralır şayet tapuyu alır ise bizim bu kişiye karşı bir hakkımız doğar mı ( Bu kişi alacaklı taraf olur ise tabiki ) Sizce bu şekilde bir davada adalet nasıl sağlanır ? Konuya ilişkin emsal yaragıtay kararını aşağıda sunuyor cevap verecek arakadaşlara şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/7667
Karar: 2004/10410
Karar Tarihi: 27.04.2004

İHTİYATİ TEDBİR-CEBRİ İCRA YOLUİLE SATIŞ

ÖZET: Borçluya ait taşınmazların üçüncü kişilere rızaen devir ve temlikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı, söz konusu taşınmazların cebri icra ile satılmasını önlemez.

(1086 S. K. m. 101)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/238 esas sayılı dosyası üzerinden verilen 09.04.1959 tarihli ihtiyati tedbir kararı, borçluya ait taşınmazların üçüncü kişilere rızaen devir ve temlikinin önlenmesine yönelik olup, bu taşınmazların cebri icra ile satılmasını önleyici nitelikte değildir. İcra Müdürlüğünce satış isteminin anılan ihtiyati tedbir kararının satışa engel teşkil ettiğinden bahisle reddine dair 23.12.2002 tarihli kararı doğru değildir. Mahkemece anılan icra müdürü kararına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMKA28. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Sayın Meslektaşım.Malesef bunun gibi pek çok yargıtay kararı var ihtiyati tedbir icrai satışa engel değildir diye. Bu nedenle ihtiyati tedbir talep ederken, icrai satışlarada engel olacak şekilde talep etmek gerekli(Ben hep böyle ediyorum ve hep yargıçlarımız böyle bir yetkimz yok diye red ediyorlar)
Sizin olayınızda korkarım satış yapılacaktır.(icra hukuk mahkemesinden satışın durudurlması konusunda bir tedbir alamadığınız sürece)
Ve korkarımki taşınmazın tapusu koopertif adına olduğu ve 3.kişi icra vasıtasıyla satın aldığıı için (muvazaalı bir icra takibi olması olasılığı hariç olmak üzere) 3.kişiye yönelemezsiniz, ancak kooperatife yönelebilirsiniz diye düşünüyorum.Saygılar

Teşekkürler sayın baldıran ben de bu cevaptan korkuyordum. Ama bu adalet değil illaki yapacak bir şeyler olmalı, bir çıkış yolu olmalı muhakkak.

Halen kullanılmakta olan daire koop.hissesi şeklindedir tabi ferdileşmiş bir tapu yok ve konulan haciz,sonrasında satış tapu iptal davanızı konusuz bırakacak.Bu nedenle koop.e karşı alcak davası açmalısınız diye düşünüyorum,kolay gelsin!

İcra hukuk mahkemesine satışın tedbiren durdurulması talebim red edildi. Sayın meslekdaşlarıma duyurulur

Sayın Başar teşekkür ederim. Bu hususu da düşündüm de tek problem muhatap kooperatifa karşı açacağımız her dava sonunda davayı kazansak dahi haciz kabil mal bulunmamaması. Koopertatife ait tek mal varlığı tapuda müvekkil adına devir edilmemiş dairenin hisseli kısmı iken bu taşınmaz da icrai satış ile elden çıkarsa zaten kooperatife karşı yapılacak her türlü muamelede dava kazanılsa dah, alacağın tahsili imkansızdır.

Sevgili Meslektaşlarım Merhaba,
Geçtiğimiz Temmuz ayında müvekkilimin isteği üzerine Bodrum'da icra yoluyla satılan bir villanın satışına ihale katılımcısı olarak girdik. Ve ihaleyi aldık. İcradan aldığımız tescil belgesini tapuya götürdük. cevap olarak Bodrum 1. Asl. Hukukun iht. tedbiri olduğunu öğrendik. Tapu da bu nedenle adımıza tescil yapmamakta, sanırım tedbir 3. kişilere devrin yasaklanması niteliğinde. önerilerinizi almak istiyorum. şimdiden teşekkür ederim.

Mahkemenin ihtiyati tedbir kararında açıkça cebri icra ile satışlara da etkili olduğuna dair bir ibare mevcut değilse ve genelde olduğu gibi sadece malikin mülkiyeti devrine dair tasarruf yetkisini kısıtlar mahiyette ise, bu tedbir kararının cebri icra yoluyla satışa engel olmayacağı tartışmasızdır.
Yapılan ihale neticesinde, taşınmazı satın alan şahıs, ihalenin kesinleşmesi ile ihale tarihinde taşınmazın mülkiyetini kazanmış olur. Tescil işlemi açıklayıcı mahiyettedir. İcra Müdürlüğünün tescil yazısı üzerine, tapu müdürlüğü'nün gerekli işlemi yapması zorunludur. Aksi durum İİK 357. maddesi gereğince suç teşkil etmektedir.
Olayınızda asıl sorunun tescil işleminin müvekkil adına yapılırken ihtiyati tedbir kararının devam edip etmeyeceği ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Zira HMK 397/2 maddesindeki ihtiyati tedbirin "aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder" hükmü gereğince, tapu müdürlüğünün (kendiliğinden) ihtiyati tedbir kararını kaldırarak tescil işlemini yapması, alışılmış ihtiyatlı yaklaşımları nedeniyle pek mümkün olmayacaktır.
İhtiyati tedbire konu davanın konusunun şahsi hakka veya taşınmaz ile ilgili ayni hakka ilişkin olup olmadığı, haciz tarihinizin tedbir kararından önce olup olmadığı gibi özel durumlar sonucu etkiler mahiyette olabilir. Dava ayni hakka ilişkin olsa ve hatta haciz tarihinden önce tapuya şerh edilmiş de olsa cebri icra yoluyla satışa ve ihale alacaklısı adına tescile engel olmayacaktır. Ancak, ayni hakka ilişkin dava sonunda taşınmazın mülkiyetinin borçluya ait olmadığına ve davacı adına tesciline karar verilirse ne olacak? ihale alacaklısı adına yapılan tescil iptal mi edilecek (Bence Mahkeme bu yönde bir karar veremeyecektir). Yoksa taşınmaz cebri icra yoluyla satıldığından dava tescil yönünden konusuz kalıp, davalıya karşı alacak davası olarak mı devam edecek?(Konu nerden nereye geldi)
İhtimaller ve buna göre verilecek cevaplar muhtelif ve ayrıntılı. Özet olarak; tescil sizin görünen sorununuz ve bunu aştıktan sonra esas sorunlar gün yüzüne çıkabilir. Başarılar dilerim.