|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-12-2010, 12:04 | #1 |
|
müteahidin iş karşılığı daire verme sözü
merhabalar.
müvekkilim inşaat ustası.bir müteahidle ,yaptığı sözleşmede , müvekkilimin hangi işleri yapacağı belirtilmiş, karşılığındada müteahid belirli bir daireyi ücret olarak tapuda müvekkile devredeceğini kabul etmiştir.Dairenin ücretide sözleşmeye yazılmış.Sözleşmede devredilecek daire açık olarak blok ve numarası ile yazılmıştır.Müvekkil işini tam olarak yapmış ancak müteahid inşaat devam ederken daireyi müvekkilden habersiz başka bir şahsa satmıştır. bu durumda 3.şahsa, arsa sahibine yada müteahide tapu iptali ve tescil davası açılabilirmi, yada sözleşmede belirtilen miktar üzerinden müteahide alacak davasımı açılmalı? şimdiden teşekkürler |
09-12-2010, 13:48 | #2 |
|
Sayın meslektaşım öncelikle sözleşmede hem bedel hem de iş karşılığı daire verileceği ve dairenin yönü de belirtilmişse sorun yoktur. Ancak sözleşmede süre ve cezai şart konulmamışmı?Eğer müvekkiliniz daireyi almak istiyor ise bu cezai şarta ve süreye göre hareket etmelidir. Bu arada müvekkiliniz tespit yaptırıp hem kendisinin yapması gereken işlerin tamamlandığını hem de dairenin halihazır durumunu ve şuanki malikini belirtir bir rapor alırsa ve müteahhide ihtarname ile birlikte tebliğ ettirir ise müteahhhidi temerrüde düşürmüş olacaktır. Akabinde alacağınız sonuç ile dava açabilirsiniz.
|
09-12-2010, 13:59 | #3 |
|
müvekkil ve müteahid yıllardır birlikte iş yapan ,yakın arkadaşlar, cezai şart kısmı malesef sözleşmede yok.İşin yapılacağından ve dairenin verileceğinden ikisi de emin çünkü.
|
09-12-2010, 14:38 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
|
09-12-2010, 19:08 | #5 |
|
Aradaki ilişki iş akti değil eser sözleşmesidir, bu nedenle Adli Tip'ın cevabına katılmıyorum.
Yüklenici taşerona daire vaat etmiş, bu yazılı sözleşme BK bağlamında alacağın temliki sayılmalıdır. Yüklenici bu vaadini tutmadığında yüklenici ve arsa sahibine tapu iptal ve tescil davası açılabilirdi. Ancak bu daire bir başkasına devredildiğine göre bu kişiye karşı tapu iptal davası açılamayacağı kannatindeyim(Bu kişinin iyiniyetli olduğunu, arada muvazaa olmadığını düşünerek). Yükleniciye karşı alacak davası açılabilir tabi ama bu yüklenicilerden tahsilat yapmak zor iştir. Şayet söz konusu inşaatta halen yüklenicinin hissesine düşüp satılmamış daire varsa bunun üzerine tedbir konabilir. Acaba, sözleşmede yazılı olan daire satıldığından yine yüklenicinin hissesine düşen bir başka daire için dava açılabilir mi diye düşünüyorum ama olumlu olumsuz bir cevap bulamadım... |
09-12-2010, 21:51 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşım; Bana, "inşaat ustası" ile müteahhit arasındaki sözleşmenin iş(hizmet) sözleşmesi olduğu sonucuna nasıl vardığım sorulabilir. (Ki sorulursa, cevap veremeyebilirim.) Zira soruda, hizmet aktinin unsurlarıyla ilgili pek ipucu olduğu söylenemez... Ben sadece, değerlendirilsin diye, farklı bir bakış olarak bir hatırlatma yapmak istemiştim. Peki siz, aradaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu sonucuna nasıl vardınız? İşçi için, "daire" yüksek bir ücrete tekabül edeceği için mi? |
10-12-2010, 10:59 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Eser sözleşmesinin unsurları olduğu için desem cevap yeterli olur mu? Kitap çıkarttım yazmak için ama uzun sürecek... Sadece eser ile hizmet sözleşmesi farkına değinsem... en bariz fark, aradaki hukuki ilişkinin sürekli olmamasındadır. Eser meydana getirildiğinde aradaki hukuki ilişki bitiyorsa bu kişi işçi değil eserci (ifademi mazur görün) denir... |
10-12-2010, 11:38 | #8 |
|
Biraz da ben yardımcı olmak istiyorum. Eser sözleşmesinde işi görecek kimse ile bu iş karşılığında ücret ödemeyi taahhüt eden müteahhit vardır.İş sahibi ücret ödemeyi taahhüt eder, karşılığında işi görecek olan kimse yani yüklenici bir eser meydana getirip teslim etme borcu altına girer.Bu eser iş sahibine aittir. Hizmet akdinde yine yüklenici bir ücret karşılığında ücret ödeme taahhüdünde bulunan kimseden bir ücret alır ama bu sefer müteahhide bağlı olarak ve onun talimatları altında çalışır. Eser sözleşmelerinde ise yüklenici kural olarak bağımsız olarak işi görür. Hizmet sözleşmesiyla çalışan işçinin işi bitirme borcu yoktur ama eser sözleşmesinde yüklenici eseri meydana getirmek zorundadır. Aradaki temel farkın da bu olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla. |
10-12-2010, 15:01 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
|
10-12-2010, 15:08 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
4857 S.K. m.11: "...Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir..."
Borçlar Kanunu m.18/1: "Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmayarak, onların hakikî ve müşterek maksatlarını aramak lâzımdır."
Sayın bilvekale, taraflar arasında akdedilen sözleşmeyi inceleyiniz. Bu ahvalde öncelikle belirlemeniz gereken husus BK m.18 mucibince, aradaki sözleşmenin, BK m.355 vd maddelerinde düzenlenen istisna akdi mi; yoksa 4857 S.K. a göre iş akti mi olduğudur. Saygılar... |
10-12-2010, 19:11 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet haklısınız... Peki, bağımlılık yönüne ne demeli? Bildiğiniz gibi iş akitlerinde işçi işin nasıl yapılacağı hususunda işverenin direktifleri ile bağlı iken (örn: iş veren işçisine boyamaya önce şuradan başla diyebiliyorken) eser sözleşmesinde tam aksi bir durum söz konusudur. Soruyu sorun meslektaşımın anlatımından yola çıkarak sizce bu ilişki iş akti olabilir mi? Örneğin, boyamaya şuradan başla demesine rağmen başka yerden başlasa iş sahibi sözleşmeyi feshedebilir mi? Yoksa bu kişi istediği yerden başlayarak işi bitirip kendisine vaadedilen tapuya hak kazanır mı? İnşaat ustası tabiri "işçi" kavramını hatırlatabilir, ancak uygulamada müteahhitler bu ustalarla taşeronluk (eser) sözleşmesi aktediyor ve karşılığında da genelde tapu veriyorlar. Bu kişiler iş akitleri ile usta olduktan sonra taşeronluğa terfi ediyorlar... |
10-12-2010, 20:10 | #12 |
|
Ben sözleşme iş sozlesmesidir demiyorum.
Ama ben soru metninden eser sözleşmesi olduğu da anlaşılmıyor diyorum. Siz neye dayanarak direniyorsunuz henüz anlamış değilim. |
11-12-2010, 16:52 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Siz iş aktidir demiyorsunuz, iş akti de olabilir diyorsunuz. Bense iş akti olabilir mi gerçekten,diye soruyorum? Bu sorumu da bildiğim kadarıyla iş aktinin unsuru üzerinden giderek soruyorum. Bu soruya verilen cevap ilişkiyi belli edecektir. Soru şu: İşi veren kişi/ iş sahibi, olayda inşaat ustası olarak adlandıran şahsa "bu inşaatın dış cephe boyasını sen yap karşılığında bir daire verecem" diyor. (Boya işi örnek olarak seçildi) Boyayı yapacak olan şahıs iş sahibinin talimatı ile bağlı mıdır? Örneğin; boyamaya önce alt kattan başla yukarı doğru çık, ya da tam tersini söyleyebilir mi? Söyledi diyelim, boyayı yapan şahıs onun bu direktifine uymadan işi yaparken işi veren şahıs "sen benim talimatıma uymuyorsun diyerek işi sonlandırabilir mi? Haklı fesih olur mu bu? Şimdi sorunuza cevap vereyim: Cevap alamadığım için direniyorum. Alsam belki yanlışımı görürüm... |
11-12-2010, 20:13 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
cevap HALA şu: soru metninden sözleşmenin eser mi is sözleşmesi mi olduğunu anlamak mumkun değil. Ayrıca: Ben "iş sozlemesiyle" çalışıyorum ornegin. Ama işverenim dilekçeyi yazarken ariel ya da times new roman kullanmama karışmıyor. Boyacı, önce boyadım sonra sıva yapıldı, kırmızı dedin ama yeşil boyadım, iki ayda değil 6 ayda yapmayı bağımsız olarak tercih ettim derse ne olacak |
12-12-2010, 14:51 | #15 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İstese karışabilir değil mi?
6 ayda yaparsa bu süre beklenmeden eser söz.nin feshi ya da cezai şartlar gündeme gelir... Kırmızı yeşil hususu ayıplı ifa uyarınca tazminatı gündeme getirir. Kısacası bu dediğiniz hususlar eser sözleşmesinin konusudur zaten... Bunlara uymamak fesih, tazminata, cezai şart vs hususları doğurur. |
12-12-2010, 15:17 | #16 |
|
Soru sahibi sayın bilvekalenin verdiği bilgiler:
1- Müteahhit ile inşaat ustası arasında yazılı bir sözleşme mevcuttur 2- Sözleşmede inşaat ustasının yapacağı işler belirtilmiştir ve ücret olarak da bir dairenin devri (dairenin bedeli de belirtilerek) kararlaştırılmıştır. 4857 S.K. m.8/1: "İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir..." 4857 S.K. m.11: "...Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir..." BK m.355: "İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeğe taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder." BK m.356/2-3: "Mütaahhit, imal olunacak şeyi bizzat yapmağa veya kendi idaresi altında yaptırmağa mecburdur. Fakat işin mahiyetine nazaran şahsi maharetinin ehemmiyeti yok ise, taahhüt ettiği şeyi başkasına dahi imal ettirebilir. Hilâfına âdet veya mukavele olmadıkça, mütaahhit, imal olunacak şeyin icrası için lâzım olan vasıtaları ve âlât ve edavatı kendi masrafiyle tedarik etmeğe mecburdur." vd maddeleri... Sayın meslektaşımız başkaca bir bilgi (müvekkilinin ne şekilde çalıştığı ve sözleşmenin ayrıntıları konusunda) vermemiştir. Dolayısıyla soru sahibi meslektaşımızın elan verdiği bilgi ile "bu, kesinlikle eser sözleşmesidir" veya "bu, kesinlikle iş aktidir" demek mümkün değildir (diye düşünüyorum ). Sayın bilvekale, gerek sözleşmeyi inceleyerek ve gerekse taraflar arasındaki çalışma şeklini değerlendirerek akti nitelendirmeli ve bu çerçevede hareket edilmelidir. Saygılar... |
12-12-2010, 19:03 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
|
12-12-2010, 19:10 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, Müvekkiliniz işini tamamlamışsa, sözleşmede değeri de belirtilen daire bedelini faizi ile birlikte alacak davası olarak istemeniz (*) en mantıklı yol olur. Çünkü, bildiğiniz gibi sözleşmede taahhüt edilen daire teslimi, resmi şekil koşullarını taşımadığı için -yerine rızaen getirilmediği sürece- zaten geçerli değildir. Bu itibarla sözleşmenin niteliğini tayin ile uğraşmanın bu aşamada pek bir faydası da yoktur. (*) Sözleşmenin diğer tarafından. |
12-12-2010, 19:17 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Görevli Mahkeme neresidir ki üstadım? Saygılar... |
12-12-2010, 19:25 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Müteahhit, kat karşılığı inşaat sözleşmesi mucibince inşaat yapmakta ise; müteahhit ile inşaat ustası arasındaki akit de istisna akti ise alacağın temliki söz konusudur ve yazılı olmakla geçerlidir. Bu ahvalde, -belirttiğim durumda- tapu iptal-tescil davası da ikame edilebilir (diye düşünüyorum ) P.S: Sözleşmenin niteliği önemlidir Saygılar... |
12-12-2010, 19:27 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım başka? |
12-12-2010, 19:30 | #22 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Üstadım altını çizdiğiniz 2. kısım
zaten belirlenmesi gerektiğini söylediğimiz kısım Siz:
dediğiniz için yazdım Saygılar... |
12-12-2010, 19:32 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım, Anlatılan konu kadarıyla sözleşmenin niteliğinin ne olduğu meçhul. Karma veya isimsiz akit bile denebilir. Bu itibarla, alacak davası açmak en mantıklı yoldur diye düşünürüm. |
12-12-2010, 19:56 | #24 |
|
daha ayrıntılı yazmaya çalışayım.
işbu sözleşme ...şirkerketi ile ....şahsı arasındadır.şahıs ... adresindeki otel inşaatının betonunu dökecektir. bu beton 3000m3 olup toplam 100.000 tl dir.bu işin karşılığı ...b.b nolu daire (60.000TL) ve kalan 40.000 TL nakit olarak şahsa ödenecektir.Yani şahıs kendi malzemelerini (demir direkler, kalıplar vs)kullanarak işi yapacak ,mütahide teslim edecek. bu sözleşmeye göre müvekkil şahıs inşaatı tamamlamış ancak müreahid sözleşmede geçen daireyi başkasına satarak devretmiş.3.şahsa tapu iptali ve tescil değilde müteahide alacak davası açmalıyım diye düşünüyorum, müvekkilim illede daire diyor) |
12-12-2010, 20:05 | #25 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu, taşeron sözleşmesi galiba. |
13-12-2010, 01:58 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Galiba. Sayn Av.Kaan; Sayın bilvekale'nin verdiği yeni bilgiler ışığında, sözleşmenin bir iş sözleşmesine benzemediğini söylemek, artık altı biraz daha dolu bir söylem olur. Zira, "inşaat ustasının" kendi sermayesiyle, kendi ekipmanıyla, kendi iş organizasyonu içerisinde bir çalışma yaptığı şu anda anlaşılmaktadır. Keza, söz konusu kişinin, kendisinin de ayrıca işçi çalıştıran bir işveren olduğu da kuvvetle muhtemel. Oysa, sayın bilvekale'nin son mesajından önce, diğer üstatların da belirttiği gibi, bildiğimiz tek şey, bir işin yapılması için iki kişinin anlaşmış olduğu idi... Yine de, -örneğin iş kazası sebebiyle ya da hizmet tespiti sebebiyle- hukuki yardım bekleyen "inşaat ustalarının" hepsine, peşinen taşeron muamelesi yapılmaması gerektiğini düşünmekteyim. |
13-12-2010, 04:56 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
(Bir şey kaçırmadım umarım. Yüksek Mahkeme , bu "taşeron sözleşmesi" dir ve de görevli mahkeme asliye hukuk der ) |
13-12-2010, 11:06 | #28 |
|
sayın adli tıp, taksit taksit anlatmışım haklısınız)
evet,malzeme ve ekipman ustadan, müteahid işin yapımına karışmıyor. |
13-12-2010, 14:34 | #29 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Üstadım, "Görevli Mahkeme neresidir ki" sorumun olduğu mesaj, 19 no'lu mesaj. O zamana kadar soru sahibi meslektaşımın verdiği bilgiler:
şeklindedir. Dolayısıyla -o an itibariyle- takdir edersiniz ki:
Akabinde soru sahibi meslektaşımızın başkaca bilgi vermediği aşamada üstadım:
dediği için, ben de en azından görevli mahkemenin belirlenmesi açısından sözleşmenin niteliğini tayin etmenin önemli olduğunu vurgulamak istedim sadece Üstadım kısaca
bu cevabınızı, 24 no'lu mesajın üst kısmı için "kesin olarak" ifade edebileceğinizi sanmıyorum Bir de eser sözleşmesinden mütevellit alacak davası ikame edilecekse: TTK m.12: "Aşağıda yazılı veya mahiyetçe bunlara benzeyen işlerle uğraşmak üzere kurulan müesseseler, ticarethane sayılır: ... 3. Her çeşit imal veya inşa;..."
İşbölümü hususu da değerlendirilebilir (diye düşünüyorum ). Sayın bilvekalenin affına sığınarak soruyu soralım: Müteahhit şirket bir otel inşaatı yapmaktadır. Bu otel inşaatının betonunun dökülmesi hususunda müvekkilim inşaat ustası ile müteahhit şirket arasında sözleşme akdedilmiştir. Bu sözleşme, bir istisna aktidir. Sözleşmede, sözleşmenin bedeli (bedeli de dahil tüm nitelikleri akitte belirtilen) bir dairenin (bu daire müteahhit şirket üzerine kayıtlı bir gayrimenkul müdür; yoksa müteahhit şirkete yaptığı iş karşılığı verileceği vaad edilen ve taraflar arasındaki sözleşme tarihinde henüz bitmemiş bir yapı mıdır halen belli değil???İlk soruda sayın bilvekale "arsa sahibinden" bahsettiği için bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi mucibince müteahhide bırakılacak daire var gibi görünüyor )müvekkilime devri ve bir miktar da nakit para ödenmesi olarak kararlaştırılmıştır. Müvekkilim, sözleşmede belirlenen yükümlülüklerini tamamlamış ve işi, müteahhide teslim etmiştir. Lakin müteahhit şirket, işin tamamlanmasından önceki bir aşamada sözleşme bedeli olarak belirlenen daireyi bir 3. kişiye satıp tapuda devretmiştir ve sözleşme bedeli de müvekkilime ödenmemiştir. Müvekkilim, sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan dairenin tapusunu istemektedir. Bu aşamada tapu iptal ve tescil davası ikame edebilir miyiz?(görüldüğü üzere sorunun cevaplanabilmesi için -halen- yukarıda kırmızı ile yazılı olan kısmın açıklığa kavuşması gerekmektedir ) Saygılar... |
14-12-2010, 09:38 | #30 |
|
sorumun bu kadar ilgi görmesi beni çok mutlu etti,cevaplarıyla katkı sağlayan bütün meslektaşlarıma çok teşekkür ederim.
sayın meslektaşım nevra öksüz'ün kırmızı ile belirttiği hususları açmam gerekli ,otel inşaatı aynı müvekkilimin bir başka işiydi burada karışmış çok özür dilerim.kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılan bir bina,müteahid ile yapılan sözleşmede , müvekkil inşaat ustasından taşeron diye bahsediliyor.müteahide yaptığı iş karşılığı verileceği vaad edilen ve taraflar arasındaki sözleşme tarihinde henüz bitmemiş bir yapı.sözleşmeye konu inşaatın içinden bir daire.yani herzaman görülen bir durum aslında, müteahid kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaata başlıyor, beton dökme işini bir ustayla anlaşıyor, işinin karşılığı olarak kendi payına düşen dairelerden birini vaad ediyor ve bu durum sözleşmeye dökülüyor,ancak inşaat devam ederken müteahid, ustaya söz verdiği sözleşmede geçen daireyi 3. bir şahsa satıyor.tapudaki durumu bilmiyorum yani devir olup olmadığını, müvekkile başkasına sattım diyor.bu durumda daire için yapılabilecek birşey varmı.benim niyetim dairenin bedeli sözleşmede belli olduğu nedenle alacak davası açmak as.huk. ta, ancak müvekkil daireyi istiyor o yüzden burda bu konuyu açtım. saygılar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Satış vaadi içerikli daire karşılığı inşaat sözleşmesi | Av. O. TEKGUL | Meslektaşların Soruları | 1 | 04-06-2010 10:54 |
daire karşılığı inşaat-müteahhidin kendi payına düşen yerleri yapmaması | Aybüke Kağan | Meslektaşların Soruları | 2 | 30-12-2009 10:56 |
Babanın daire bağış sözü vermesi - Sözden dönülmesi | av_sibelll | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-01-2009 14:30 |
kooperatif ile daire karşılığı inşaat sözleşmesi - munzam zarar | Av.Neslihan Kırçıl | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-08-2007 11:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |