12-04-2010, 16:13 | #1 |
|
Bankalar niye yasaları takmazlar ?
Şikayet köşelerini okuduğunuzda belki en fazla şikayet edilen kurumlar bankalar. Ne hikmetse bankalar yasa ve hukuk tanımıyorlar. Hükümet kart aidatı alınmasını engellemek için yasa çıkarttı. Onlar kanuna karşı hile yaparak şimdi kart aidatı değilde "üyelik ücreti " adı altında hala kart aidatı almaya devam ediyorlar. Tüketici ilçe hakem heyetleri çoğunlukla bununla uğraşıyorlar. Geçtiğimiz günlerde kredi kartı hesap ekstemi incelerken 3 aydır tarafımdan 7.50 kuruş sigorta ücreti kesildiğini farkettim. Bankanın müşteri hizmetlerini aradım. Hayat sigortası imiş. Benim böyle bir talebim yok. Ayrıca tarafıma bu hususta bir bilgi de verilmedi dedim. İptal ettiklerini söylediler. Kesilen parayı iade edin dedim. Kısmı iade yapacaklarını söylediler. Şimdi bir müvekkilin yine banka ile olan bir meselesi önüme gelince bu hususu siteye taşıyıp siz değerli meslektaşlarım ile paylaşmak istedim. Konu şu :
Müvekkilim bir banka şubesinden araç kredisi kullanmış ve borcu taksitler halinde ödemiş, borcu bitmiş. Bankaya araç üzerindeki satılamaz kaydını kaldırmak için yazı almaya gitmiş. Kendisine sizin bizde bir çek hesabının var bu hesaptan size verdiğimiz iki çekin geri dönmediği gözüküyor. Bunun için 1.200 TL. yatırırsanız, bu yazıyı size veririz diyorlar. Müvekkil benim iade edilmeyen çekim yok diyor.İtiraz ediyor. Bunun üzerine kendisine şu yazıyı imzala diye önüne bir yazı koyuyorlar. Müvekkilim avukatıma sormadan imzalamam diyor. Yazının bir bölümü şöyle "...çek hesabımda hesabımızda açık görülen, ancak Bankanıza iade edemediğim çeklere ilişkin Bankanızın ödemekle yükümlü olduğu yasal yükümlülük tutarlarını, çek hamilleri tarafından bankanızdan talep edilip edilmediğine bakılmaksızın, bankanızca çek hamillerine ödeme yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın ve hakkımda yasal yollara başvurulmasına, protesto çekilmesine, hüküm altına alınmasına gerek olmaksızın ilk talebinde nakden ve defaten derhal bankanıza depo edeceğimi kabul, beyan ve taahhüt ederim " . Vatandaşa imzalatmak istedikleri yazıya bakınız. Çek hamili talep etse de etmese de ben ödeme yapsamda yapmasam da senden 1.200 TL. yi isterim ve alırım diyorlar ve bunu diğer işle hiçbir alakası olmadığı halde vatandaşa imzalatmak istiyorlar. Bunu bir kurum nasıl yapar Allah aşkına. Ama bankalar yapıyor. Bankaların bu kural ve yasa tanımazlığı bu pervasızlığı nerden geliyor anlayamıyorum.Saygılarımla. |
12-04-2010, 16:45 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Söyleyecek çok şey var ama nereden başlayacağımı bilemiyorum. BDDK ve Bankalar Birliği, bu tür usulsüzlüklere dur diyebilir hatta Bankacılık kanunu uyarınca demek zorundadır ama nafile... Kart ücretini ekstrelere yansıtıyorlar, müşteri itiraz ederse iptal ediyorlar etmezse tahsil ediyorlar. Böyle bir şey dünyanın hiç bir yerinde olmaz. Bankalar güven kuruluşlarıdır. Ama bu tür güven sarsıcı istismarlar nedeniyle güvenimiz yok. BDDK, böyle usulsüz dayatmalara engel olacak tedbirler almalıdır.
|
12-04-2010, 19:14 | #3 |
|
bankalar sadece yasaya uymamakla kalmıyor, kendileri için yasa çıkarttırıyorlar.
bankaların yargı harçlarından muaf olması başka türlü açıklanamaz. meclisin iradesi, milletin iradesi filan hepsi palavra. bankalar bu sistemin kan emicileri, vampirleri. hiçbir şekilde kural tanımıyorlar. buna dur demeye cesaret edebilecek herhangi bir oluşum ufukta görünmüyor. buna dur demek ben sistemle bozuşacağım demek. bu çapta bir grup türkiye'de yok. bu millet -yani biz- daha uzun yıllar bu sömürü düzeninde yaşam savaşı vermeye devam edeceğiz. |
13-04-2010, 08:56 | #4 |
|
Bankalar kurallara uymuyor mu yoksa kurallar zaten öyle mi?
Aşağıda sunulan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun hükümleri tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumakta ama kredi alanların hak ve menfaatlerinden söz etmemektedir: Bankacılık Kanunu Amaç MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanmasına, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Madde 93- Kurum, tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve tedbirleri almak ve uygulamakla yükümlü ve yetkilidir. *** Bu Kanun'a dayanarak çıkarılan, 1.Kasım.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmelik’te de tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatleri korunmuş ama kredi alanların hak ve menfaatlerinin korunması hakkında bir hüküm konmamıştır. Bunun önemli bir eksiklik olduğu kanısındayım. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKALARIN KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan; f) Kurumsal yönetim: Banka üst yönetiminin bankayı, belirlenmiş hedefler, Kanun, Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemeler ile ilgili diğer mevzuat, ana sözleşme ve banka içi düzenlemeler ile bankacılık etik kuralları doğrultusunda, tüm menfaat ve pay sahipleri ile tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini koruyacak biçimde yönetimini, ifade eder. |
13-04-2010, 10:09 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Konyalı, Kanunun amacı kısmında "Tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatini korumak" cümlesinin yer alması, Bankacılık kanunu içinde yer alan Tasarruf Sigorta Fonu hükümleri nedeniyledir düşüncesindeyim. Yoksa "Kredi kartı hamillerinin ya da ticari mevduat hesabı sahiplerinin" amaç kısmında zikredilmemiş olması, bu son yazdıklarımın menfaatinin korunmasına gerek duyulmadığından değildir. "Kredi hesabı sahipleri, Kredi kart hamilleri, yatırım hesabı sahipleri ve ticari mevduat hesabı sahiplerinin" de menfaatini Bankacılık kanunu korumak zorundadır. Aksi düşünce herşeyden evvel Anayasanın eşitlik ilkesini zedeler. Bu son saydıklarmın ve banka ile münasebeti olup da burada sayamadıklarımın hak ve menfaatleri, amaç kısmında da yer alan " Bu Kanunun amacı, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanmasına, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına..." şeklindeki genel ifade ile korunacaktır zaten. Esasen Bankacılık kanununun bir çok maddesinde bu hak ve menfaatleri koruyacak atıflar ve ifadeler mevcuttur diye düşünüyorum. Saygılarımla. |
13-04-2010, 12:25 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Bankaya para yatıranlara tasarruf sahibi denir. Bankadan para alanlar kredi kullananlardır. Bankacılık deyimi olarak tasarrufun anlamı: “Gelirden giderin çıkarılması ile bulunan miktardır.” Kanun ve Yönetmelik sadece tasarruf sahiplerinin korunmasından söz etmektedir. Bu hayatta hiçbir zaman tasarruf sahibi olamamış kişileri üzecek bir durumdur. Örneğin, Bankacılık Kanunu’nda kredi kartı için masraf almaması gereken bankanın masraf alması halinde uygulanacak bir yaptırım var mıdır? Varsa korunduğuma inanırım. Yoksa korunduğuma inanamam. " Bu Kanunun amacı, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanmasına, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına..." şeklindeki genel ifade” çok güzel. Ama bu ifadeyle korunan finansal piyasalar ve kredi sistemidir; kredi alanlar değildir. Gönül isterdi ki Bankacılık Kanunu korunacaklar arasında benim de adımı yazsın. |
13-04-2010, 14:10 | #7 |
|
Benim ve eşimin kredi kartına yıllık aidat yansıtıldı. Hakem Heyetine başvurdum ve lehime karar aldım. Kararı icra takibine koydum. 1 hafta sonra (ödemesini hiç aksatmadığımız halde) kartımızı kullanamamaya başladık. Üstelik, alışveriş yaptığımız yerlerdeki ruh halimizi bir düşünün "limit yeterli değil galiba beyfendi"...
Bankanın müşteri hizmetlerini aradık. Cevap: "hakem heyetine başvurduğunuz için kartınızı iptal ettik, yeni bir başvurunun ardından yeni bir sözleşme imzalarsanız açarız" Güleyim ağlayayım mı ? Yasal hakkımı kullandığım için cezalandırılıyorum. Şimdi; önce bankaya bir yazı yazacağım, neden kartımın kapatıldığını bir de yazılı soracğım. Cevap alabilirsem ve de aynı içerikte cevap alırsam, kartımın tekrar kullanıma açılmasını ve yaşadığım mağduriyetten dolayı maddi-manevi tazminat davası açacağım. Sizce başarı oranım nedir ? |
13-04-2010, 18:16 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, Bankadan kartınızın iptal edildiğine ilişkin bir yazı almaya bakın. Herhangi bir temerrüdünüz sözkonusu değilse salt hakem heyetine başvurduğunuz için kartın iptal edilmesi, kanaatimce Kredi kartı Sözleşmesinin ihlali sayılabilir. Bu itibarla mahkemeye başvurarak akdin aynen ifasını (yani kredi kartının verilmesini) ve ilave olarak bankadan manevi tazminat ve (sanmıyorum ama eğer varsa maddi bir zararınız) maddi zararlarınız için maddi tazminat talep edebilirsiniz. |
13-04-2010, 21:43 | #9 |
|
bu konuda bankanın hukukçularında da hata olduğunu düşünüyorum.
sonuçta bir karar alırken hukuk müşavirliğine danışılıyor. Burada üç sonuç çıkıyor; 1-Ya hukuk müşavirleri yasayı hiçe sayıyor 2-Ya da bankalar müşavirleri dinlemiyor 3-son olarak hukuk adına birşey bilmiyorlar 3. biraz ağır olabilir ama 1. ihtimal üzerinde durmak istiyorum. Sürekli Gündemde olan kart aidatı, masraflar yeni uygulamaya konan ekspertiz ücreti vs ücretlerin milyonlarca tüketiciden alındığı ancak bu tüketicilerin oldukça düşük bir kısmının hakkını aramak için yasal yollara başvurulduğu düşünülecek olursa bankaların yasayı takmamaları normal. sonuçta azınlığa yasal haklarını iade edip geriye kalan çoğunluktan yukarıda saymış olduğum ücretleri almaları bankalar için oldukça iyi bir kazanç kapısı olarak görülebilir. Ufak bir örnek vermek gerekir ise Diyarbakır'ın kayapınar ilçesinin Nüfusu son verilere göre 80.000 olduğu düşünülecek olursa (kaynak:http://www.diyarbakirkayapinar.bel.t...35&Itemi d=84) bu nüfus içerisinde 2009 yılı içerisinde sadece 200-250 tüketici kart aidatı vs ücretlerin iadesi için kayapınar ilçe hakem heyetine başvurusunu yapmıştır. İşin daha ilginç kısmı banka avukatlarının hala ısrarla hakem heyetlerinin vermiş olduğu kart aidat ücretlerine karşı ısrarla tüketici mahkemelerine itiraz davası açmalarıdır. |
13-04-2010, 21:55 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Banka burada gayri nakdi kredi türü olan çek karnesine dayalı olarak, çek yaprak bedelini (eski yasaya göre çıkarılmış çek yaprağı için max. 500 TL) sizden talep ediyor ve bunu faiz getirmeyen bir hesapta bloke edecek. Taki çek yaprağının bedeli banka kaynağından talep edilene veyahut çek yaprağı bankaya iade edilene kadar... Bilindiği üzere her bir çek yaprağı için bankanın ödemeyi taahhüt etiği bir miktar var. Bu gayri nakdi türü bir kredi ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Zira her birimiz yine bilmektedir ki bu çek yaprağına ayalı olarak bankalardan bunun bedelini talep edebilme hakkımızın bulunduğu da biline bir gerçektir. Bankanın bunu size imzalatmasına dahi gerek yok. Tarafınıza bir ihtarname etse bunun yerine geçer. yani banka sizde bu bedeli isteme hakkına sahiptir. |
14-04-2010, 08:15 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu konuda emsal olabilecek bir içtihat ya da yerel mahkeme kararı var mıdır acaba ? Ayrıca, maddi zarar olarak şunu düşünüyorum; sonuçta bu kartlar taksit yaptırmak için de kullanılıyor. Kaldı ki taksit olmasa bile kartla yaptığınız alışverişi yaklaşık 45 gün sonra ödüyorsunuz. Ama ben o kartı kullanamadığım için alışverişimi hem nakit ve peşin yapmak zorunda kaldım hem de taksit imkanlarından faydalanamadım. |
14-04-2010, 08:17 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Bankanın hukuk müşavirliğini bilmiyorum ama, İzmir'deki sözleşmeli avukatıyla bu konuyu görüştüğümde hayretler içinde kaldı. Kendisinin de böyle bir şeyle ilk defa karşılaştığını ve neden ve neye dayanarak böyle bir uygulamaya gidildiği hakkında hiçbir fikri olmadığını söyledi. |
14-04-2010, 10:58 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Bankaların merkezde bulunan hukuk müşavirleri bulunmaktadır.Bunun yanında her ilde çalıştımış oldukları sözleşmeli avukatları vardır.Benim kastettiğim merkezdekiler...! |
14-04-2010, 11:14 | #14 |
|
Kredi kartlarından ücret alınmayacağına ilişkin bir kural bulunmamaktadır. Mahkeme kararları sadece davanın taraflarını bağlar. Bankacılık Kanunu'na göre "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgari hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir." Halbuki "kredi kartlarından ücret alınmayacağına" ilişkin bir tip sözleşme koşulu bulunmamaktadır. Bence eksiklik "uyulmayan kuralda" değil; "uyulacak kural" olmamasında. Banka hukukunda bu konuda düzenleme yapılmadığı sürece bankaların hukukçularını suçlamamak gerekir kanısındayım. Avukat iyilik perisi değildir; avukatın sırtında müvekkilin çıkarlarıyla dolu yumurta küfesi vardır. |
14-04-2010, 12:06 | #15 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av. Armağan Konyalı, Bankaların Kredi kartı için her yıl aidat ücreti alacağına dair bir kural da kanunlarda yoktur. Bu kart ücretinin kredi kartı sözleşmelerine eklenmesi ve kart hamilinin bir sonraki yılda veyahut kart süresi bitiminde kartı kullanması halinde belirli bir tutarda kart aidat ücretini ödeyeceğini bilmesi gerekir. Banka bu yönde bir hüküm sözleşmeye eklemiş ve müşterisi de imzalamışsa, müşteri elbette ki kart ücretini ödeyecektir. Böyle bir hüküm yoksa müşteri ödemek zorunda değildir diye düşünüyorum. Saygılarımla.
|
14-04-2010, 12:18 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Moda mod bir karar bulamayabilirsiniz. İki taraflı sözleşmelerin haksız feshi temelinde hareket edebilirsiniz. Bahsettiğiniz nakit ve taksitsiz alışverişinizi ispatlayabiliyorsanız taksit dönemi boyunca, peşin ödediğiniz tutarın ödenecek taksitler için faizler mahsup edilmek koşuluyla faizini isteyebilirsiniz düşüncesindeyim. Ayrıca kart indirim sağlayan bir kart ise, mahrum kaldığınız indirim oranını da isteyebilirsiniz. |
14-04-2010, 12:37 | #17 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
4077 sayılı yasanın 6 maddesi bankaların sözleşme ile tüketicilerden alınan her türlü ücretin haksız şart taşıdığını belirtmektedir. Ayrıca Bu madde uyarınca çıkartılan Tüketici Sözleşmesinde Haksız Şartlar Yönetmeliği Hükümleri Sözleşmelerin Nasıl hazırlanması gerektiği açıkça belirmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin E:2008/4345,K:2008/6088,T:02.05.2008 sayılı ilamı ile bankaların Kart aidatı almasının yasaya aykırı olduğu vurgulanmıştır. Bilindiği gibi mahkeme kararları tarafları bağlar ancak yargıtay kararları emsal yaratır. Dolayısı ile yukarıda belirttiğim gibi bankaların hala kart aidatları inatları devam ettirmeleri pek mantıklı görünmemektedir.
Bilindiği gibi her konuda olduğu gibi belli konularda yasal boşluğun oluşması normal bir durumdur.Yasal içtihatlar bu hukuk boşluklarını doldurmaktadır. Ne kadar sıkı düzenlerseniz düzenleyin bir şekilde açık bulunmaktadır. Bankaların Yeni uygulamaya koydukları "Eksper Ücreti" adı altında tüketicilere kredi verilsin yada verilmesin 350 TL ücret almaktadırlar. şimdi siz 5464 sayılı yasaya "Eksper ücreti alınamaz" şeklinde bir emredici norm bırakırsanız bankalar bir şekilde gene yasayı dolanarak farklı ücret adı altında tüketicilerden ücret almaya devam edeceklerdir. Sorun gerçektende yasalarda değil bu yasayı uygulayan zihniyettedir. Her seferinde sorumlu olarak yasa koyucuyu suçlamak suçun arkasında gizlenmeye benzemektedir. "Biz yapıyoruz ama sorumlu yasa koyucudur" mantığı bizi bir yere götürmeyecektir Ben hala yukarıda belirtmiş olduğum gibi bu konuda hukuk müşavirlerinin hatalı olduğunu düşünüyorum. |
14-04-2010, 23:43 | #18 |
|
Soru basit arkadaşlar:"Bankalar niye yasaları takmazlar?" Cevap da basit aslında:Çünkü güçlüdürler.Çünkü ekonomide önemli ölçüde oy sahibidirler.Hükümetler onlarla iyi geçinmek zorundadır.Onların aleyhine kanun yapmamalıdır.Mahkemeler eleyhlerine karar verdikleri zaman uygulamazlar.
Bugünlerde arkadaşımından şöyle bir anı dinledim:Hukuk öğrencisi arkadaşım şehir dışında olduğu için ve erken saatte bankada olmak için yola çıkar.Sabah banka açıldığında bir müddet sıra bekledikten sonra banka görevlisinin yanına gider ve o anda kimliğini yanına almadığını anlar.Cebinden arkadaşımın hukuk fakültesi öğrenci kimliğini çıkartması ile banka görevlisinin ağzından "Siz hukukçular da hep böylesiniz zaten" cümlesi dökülür.Sanırım hukuk yazısı ile hiçbirşeyden anlamayan banka görevlisi bunu avukat kimliği sanmıştır da böyle söylemiştir.Halbuki zaten arkadaşım da öğrenci kimliğinin geçerli olmayacağını bilmektedir ama yine de beklese bir rica edecektir.Bugün hepimiz bilmekteyiz ki avukat kimliğini bile her türlü yasaya, mahkeme kararına rağmen kabul etmiyor.Ayrıca da arkadaşım bankanın kasasına para girmesine sağlayacaktır.Tabi ödeme yapacağını duyunca kabul etmişler.Zaten tahsilata git güler yüz, binbir zorluk, ödeme yapmaya git asık surat ve binbir zorluk. Bankalar gelir kaynakları, müşterileri, yani halkı küçümsemektedir.Bugün büyük mevzuat sahibi olmayan kişiler bankaları banka yapmakta, kredilere en yüksek faizleri bizler ödemekteyiz.Hala anlayamadılar ya da biz anlatamadık sanırım. |
16-04-2010, 08:31 | #19 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bankacılık sektörü hakkında yeterli bilginiz olmadığı kanısındayım. Benim de çok bilgim yok ama bildiklerimi aktarmayı borç bildim: - Ülkemizdeki bankacılık teknolojisi dünyanın en ileri düzeyindedir. - Sektörü bu yüksek düzeye çıkaranlar milli bankalarımız iken, geçmiş yıllarda devletin mevduat karşılıklarını yükseltmesi nedeniyle artık milli sermayeli bankamız neredeyse kalmamıştır. Batanlar batmış; kalan her banka yabancı ortak bulmak zorunda kalmış ya da banka bütünüyle yabancı sermayeye satılmıştır. Bir iki istisna dışında milli sermayeli banka olarak sadece kamu bankaları kalmıştır. Onların da özelleştirilmesi gündemdedir. Özetle, bankaların siyasi gücü olsaydı mevduat karşılıkları yükseltilmezdi. Özel bankalara devlet el koyamazdı.
Özetle, sizin anlatamadığınız pek bir şey yok. Halkımız her şeyi daha iyi özetliyor: "Fakirlik rezillik." Saygılarımla |
16-04-2010, 15:03 | #20 |
|
Benim bu banka konusunu siteye taşımamdan 2 gün sonra 14.4.2010 tarihinde "Bugün"gazetesi köşe yazarlarından Ali Atıf Bir "Dershane öldürür ya banka?" başlığı ile bir yazı yazdı. O' da olaya bir başka yönden bakmış. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Fethiye'de bir öğrenci annesi dershane parasını ödiyemediği için hapse girmiş, öğrenci de buna dayanamıyarak intihar etmiş idi. Bundan sonra yazılı ve görsel basında dershaneler konusu işlenmiş ve dershaneler yerden yere vurulmuş idi. Halbu ki bankalar ve kredi kartı yüzünden nerede ise hemen hergün birileri ölüyor ancak bu yazılı ve görsel medyada sadece haber olarak yer alırken bankalar aleyhine tek bir laf edilmiyor. Yazar yazısında güzel bir tespit yapmış. Diyor ki "Dershaneler medyaya reklam vermiyor, ancak bankalar medyaya milyonlarca liralık reklamlar veriyorlar". Gerçekten güzel bir tespit. Katılıyorum bu tespite. Tabii ki böyle olunca medya ekmek yediği bankalar aleyhine bir tek aleyhte yazı yazamıyor. Bu husus da belki bankaların yasa tanımaz tavır ve davranışlarını destekleyen bir husus. Dershaneleri birkaç gün diline dolayıp yerden yere vuran, ne zalimliğini, ne vahşiliğini bırakan basınımız sıra bankalara gelince sessiz kalıyor. "ye kürküm ye" vaziyeti her zaman ve her devirde geçerliliğini sürdürüyor.
|
16-04-2010, 22:03 | #21 |
|
Çok doğru bir tesbit aslında.
Güç onu elinde doğru bulunduran kişinin insiyatifine göre kullanılır. finans sektörünün ülke ekonomisi içinde inkar edilemez büyüklükte bir yeri vardır. A.B.D olsun dünyanın başka yerleri olsun 2001 yılında ülkemizde yaşanan kriz olsun hepsinin kaynağında finans sektöründe yaşanan sıkıntıların olduğu bir gerçektir. ancak şunu da unutmamak gerekmektedir. Bu kadar önemli sektörlerin küçük hesaplar peşinde koşmaması gerektiği kanaatindeyim. Bu kadar yargı kararı ve kanun olmasına rağmen ısrarla yasaları takmadan karar almak bence bu sektöre yakışmamaktadır. |
25-04-2010, 17:26 | #22 |
|
bankaların pervasızlığı
Ne de olsa Uluslarası finans-kapitalin en önemli araçları olan bankaları bırakın T.C ABD bile dizginleyememektedir.Bunların tek amacı var o da kar makzimizasyonu ve bu gaye için gerekirse (avukat kimliklerini kabul etmemekten tutun kart aidatlarını usulsüz olduğu halde hala tahsil etmelerine kadar v.s)o ülke Anayasasını da ihlal edebilirler.
|
27-04-2010, 08:44 | #23 |
|
İyi günler sayın meslektaşlarım,
Ben de bugün üyelik aidatı kesintisi için bir bankayı Hakem Heyeti'ne şikayet edeceğim. Şöyle bir sorum var ( buraya mı yazsam yoksa meslektaşların sorularına mı yazsam bilemedim, buraya yazıyorum ) Acaba kesilen para ve faizle beraber, bankaya gönderdiğim iadeli taahhütlü dilekçemin masrafını talep edebilir miyim. Tam 4,50 TL tuttu da Teşekkür ederim. |
27-04-2010, 09:19 | #24 |
|
Sayın meslektaşlarım,Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 2008/4345 E. 2008/6088 K. 26/9/2007 tarihli kararında bankalarca kredi kartına kesilen aidat ücterlerinin geri ödenmesine dair Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin verdiği kararın doğruluğu kabul edilmiştir.Kesilen aidat geri iade edilmelidir denmiştir.İşinize yarayabileceğini düşünerek paylaşmak istedim.
|
02-05-2010, 11:01 | #25 |
|
Maalesef iadeli mektupla bankaya yapılacak işlem yargısal işlem sayılmadığından ne ya zık ki iade talep edemezsiniz.Saygılar ve iyi mesailer
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Uyapta E-imza kullanımı : Kullanamayacaksak niye aldık!! | av_fguz | Hukuk Sohbetleri | 29 | 14-02-2013 21:45 |
Bizim Kurumlarımız niye böyle ? | Noyan Yiğit | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-09-2009 17:08 |
Dünyanın en saçma yasaları | hukukçu42 | Hukuk Haberleri | 9 | 08-02-2007 20:50 |
Sığınma Yasaları | Cest la vie | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 18-06-2003 23:24 |
Bu Forum Niye Bukadar Durağan Tüm Üyelerin Dikkatine | Batu Han | Site Hakkında Yazışmalar [Arşiv] | 21 | 11-05-2003 22:13 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |