Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Sıfıra Yakın

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-11-2009, 03:12   #31
Münzevi

 
Varsayılan

Bayram Hediyesi


Yağmurların içinden çıkıp gelsem
Tüm ıslaklığımla sana,
Bir bayram hediyesi olarak
Bir gecelik umrumda olmasa bariyerler
Kulaklarına sevda fısıldamak için.
Tadını hiç bir sigaranın vermediği
En âteşin bûseler kondursam
Kalın dudaklarına.

Düşlerinin içinden çıkıp gelsem,
Tüm gerçekliğimle sana
Bir bayram ulûfesi olarak
Bir kerelik umurumda olmasa barikatlar
Uyuyan gözlerine tebessüm etmek için
Hiç bir sevimlinin zevk vermediği
En nâzenin dokunuşlar bıraksam
Dalgalı saçlarına

Hani bayram sabahı çıkıp gelsem
Tüm İsmailliğimle sana,
Bir kurban müeyyidesi olarak
Bir günlük umurumda olmaksızın bıçaklar
Ellerinin boynumdaki sıcaklığını hissetmek için
Hiç bir şeyin bu denli kendinden geçiremediği
En derin duyuşlarımın resmini çizsem
Efsûnlu bakışlarına.


21 Kasım 2009
Old 22-11-2009, 12:47   #32
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

"En derin duyuşlarımın resmini çizsem"
....
Çizmişsiniz bile.
Ne mutlu bu kadar derinden sevilene.
Tebrikler!
Old 22-11-2009, 22:10   #35
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Münzevi
Bayram Hediyesi


Yağmurların içinden çıkıp gelsem
Tüm ıslaklığımla sana,
Bir bayram hediyesi olarak
Bir gecelik umrumda olmasa bariyerler
Kulaklarına sevda sözleri fısıldamak için.
Tadını hiç bir sigaranın vermediği
En âteşin bûseler kondursam
Kalın dudaklarına.

Düşlerinin içinden çıkıp gelsem,
Tüm gerçekliğimle sana
Bir bayram ulûfesi olarak
Bir kerelik umurumda olmasa barikatlar
Uyuyan gözlerine tebessüm etmek için
Hiç bir sevimlinin zevk vermediği
En nâzenin dokunuşlar bıraksam
Dalgalı saçlarına

Hani bayram sabahı çıkıp gelsem
Tüm İsmailliğimle sana,
Bir kurban müeyyidesi olarak
Bir günlük umurumda olmaksızın bıçaklar
Ellerinin boynumdaki sıcaklığını hissetmek için
Hiç bir şeyin bu denli kendinden geçiremediği
En derin duyuşlarımın resmini çizsem
Efsûnlu bakışlarına.


21 Kasım 2009

Old 23-11-2009, 22:00   #36
Münzevi

 
Varsayılan

Kendisine yazilan kisinin siire katkisi su yonde;


Yağmurlardan çıkıp gelsem
Islaklığımla sana,
bayramlık olarak
Bir gecelik umrum olmasa bariyerler
Kulaklarına sevda fısıldamak için.
hiç bir sigarada bulunmaz tadı
âteşin bûseler kondursam
dudaklarına.

Düşlerinden gelsem,
gerçekliğimle sana
bayram ulûfesi olarak
Bir kerecik umrumda olmasa engeller
Uyuyan gözlerine tebessüm etmek için.
en nâzenin dokunsam
Dalgalı saçlarına

Bu bayram sabahı çıkıp gelsem
Tüm İsmailliğimle sana,
umurumda olmaksızın bıçaklar
Ellerinin boynumdaki sıcaklığını hissetmek için.
En derin duyuşlarımın resmini çizsem
Efsûnlu bakışlarına.
Old 23-11-2009, 22:05   #37
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Münzevi
Kendisine yazilan kisinin siire katkisi su yonde;


Yağmurlardan çıkıp gelsem
Islaklığımla sana,
bayramlık olarak
Bir gecelik umrum olmasa bariyerler
Kulaklarına sevda fısıldamak için.
hiç bir sigarada bulunmaz tadı
âteşin bûseler kondursam
dudaklarına.

Düşlerinden gelsem,
gerçekliğimle sana
bayram ulûfesi olarak
Bir kerecik umrumda olmasa engeller
Uyuyan gözlerine tebessüm etmek için.
en nâzenin dokunsam
Dalgalı saçlarına

Bu bayram sabahı çıkıp gelsem
Tüm İsmailliğimle sana,
umurumda olmaksızın bıçaklar
Ellerinin boynumdaki sıcaklığını hissetmek için.
En derin duyuşlarımın resmini çizsem
Efsûnlu bakışlarına.


Ona gore boyle daha mukemmelmis. Yorumlarinizi merak ediyorum.

Hiçbir düzenleme, ilk halinin yerini alamaz. Çünkü aynı duygularla yazılması mümkün değil. O nedenle cevap: menfi.
Old 24-11-2009, 12:41   #38
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Münzevi
Kendisine yazilan kisinin siire katkisi su yonde;


Yağmurlardan çıkıp gelsem
Islaklığımla sana,
bayramlık olarak
Bir gecelik umrum olmasa bariyerler
Kulaklarına sevda fısıldamak için.
hiç bir sigarada bulunmaz tadı
âteşin bûseler kondursam
dudaklarına.

Düşlerinden gelsem,
gerçekliğimle sana
bayram ulûfesi olarak
Bir kerecik umrumda olmasa engeller
Uyuyan gözlerine tebessüm etmek için.
en nâzenin dokunsam
Dalgalı saçlarına

Bu bayram sabahı çıkıp gelsem
Tüm İsmailliğimle sana,
umurumda olmaksızın bıçaklar
Ellerinin boynumdaki sıcaklığını hissetmek için.
En derin duyuşlarımın resmini çizsem
Efsûnlu bakışlarına.

Senin şiirin yüz basar ona. Aynen ilet lütfen!
Old 24-11-2009, 13:50   #39
halit pamuk

 
Varsayılan

Bence de o harika şiiri, yapılan düzeltmeler bozmuş.
Old 24-11-2009, 17:31   #40
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Evet, ben de genel görüşe katılıyor, oyumu düzeltilmemişe veriyorum.
Kısacası, düzeltmeler düzeltmemiş.
Keramet sevilende değil, sevende imiş.
Ne mutlu sevene.
Old 02-12-2009, 01:03   #41
gökyüzü

 
Varsayılan

Sayın Münzevi, şiirleriniz oldukça güzel; duygulu ve içten, ince ve narin. Ayrıca ve yalnızca biraz fazla tevazu göstermişsiniz.Eleştiri beklemişsiniz, katkımız olacaksa eleştiririz. Ama güzel şiirlerin yani yürekten yazılan şiirin eleştirilecek yönünü bulmak zordur bence, olsa olsa şekil oturmamış olabilir. Benim şiir bilgim yok diyorsunuz ama şiir ve şairler hakkında bilgi verebiliyorsunuz, şiir yazmanın öğretildiği bir okul var da bizim mi haberimiz yok? Şaka şaka, kızmayın. Şairler alıngan olur, neme lazım.
Örneğin ben şiir yazamam ya da yazamayacağımı düşünüyorum,ama güzel şiirden anlarım.Ayrıca itiraf etmeliyim ki şiirlerinizden birinde kullandığınız bir satır (hadi iki satır olsun - ama tamamı değil- bitirebilirsem eğer, bir öyküme esin kaynağı oldu, daha ne olsun)
Şiirlerinizde ve yanıtlarınızda kullandığınız dil biraz ağır. Şiirlerinizde bu biçimi tercih etmeniz seçiminizdir bir şey diyemem. Fakat bu dil bilginizi Türk Hukuk Sitesi kanun dili türkçeleştirme konusunda kullanabilir, katkıda bulunabilirsiniz. Sizin bu konuda oldukça faydalı olabileceğinizi düşündüğümü söyleyebilirim. Sağlıkla kalın.
Old 18-12-2009, 20:14   #42
gökyüzü

 
Varsayılan

sayın münzevi, ilham perileriniz o iki satıra mı gizlenmişti?
Old 19-12-2009, 18:33   #43
Münzevi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av. mücevher özkan
sayın münzevi, ilham perileriniz o iki satıra mı gizlenmişti?

Hangi satir acaba sn Ozkan?
Old 19-12-2009, 20:30   #44
gökyüzü

 
Varsayılan

Sayın Münzevi; Öncelikle,"satır" tanımıma büyük bir incelikle aynı tanımla karşılık verdiğiniz için teşekkür ederim. Bu inceliği bir şairden bekleme testine girdiğim için de kusuruma bakmayın.(özel mesajınızda bana herhangi bir bilgi verme amacı bile taşımayan " mısra" düzeltmenize karşın)
Siz büyük bir şair olabilirsiniz, bu düşüncemi tekrar yinelemek isterim.Özellikle Hecr-i Suzan içindeki dörtlükleriniz çok ilgi çekici çok güzel. Zaten yazdıklarınızın her biri çok güzel.
Hangi satır diye sormuşsunuz. Neden söyleyeyim ki! Daha öyküm bitecek, ben beğeneceğim, yayımcı bulacağım, editör beğenecek ya da o gün sağ tarafından kalkacak, yayımlanacak , beğenilirse satacak, siz de o satırlar için alıp okuyacaksınız.
bana da kolay gelsin deyip, sakın umutsuzluğa düşürmeyin. Hoşça kalın, saygılarımla.
Old 19-12-2009, 20:48   #45
Münzevi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av. mücevher özkan
Sayın Münzevi; Öncelikle,"satır" tanımıma büyük bir incelikle aynı tanımla karşılık verdiğiniz için teşekkür ederim. Bu inceliği bir şairden bekleme testine girdiğim için de kusuruma bakmayın.(özel mesajınızda bana herhangi bir bilgi verme amacı bile taşımayan " mısra" düzeltmenize karşın)
Siz büyük bir şair olabilirsiniz, bu düşüncemi tekrar yinelemek isterim.Özellikle Hecr-i Suzan içindeki dörtlükleriniz çok ilgi çekici çok güzel. Zaten yazdıklarınızın her biri çok güzel.
Hangi satır diye sormuşsunuz. Neden söyleyeyim ki! Daha öyküm bitecek, ben beğeneceğim, yayımcı bulacağım, editör beğenecek ya da o gün sağ tarafından kalkacak, yayımlanacak , beğenilirse satacak, siz de o satırlar için alıp okuyacaksınız.
bana da kolay gelsin deyip, sakın umutsuzluğa düşürmeyin. Hoşça kalın, saygılarımla.


Hasa! Kendimi zem ederim ki; sair degil, hele hele buyuk hic degiliim. Topuklu ayakkabinin ustunde yukseldigini sanirken, alcalanlardanim ve boylece...

Bekleme testinizden, misra, satir ihtilafindan henuz bir sey anlayabilmis degilim.Meraminiz daha belig olsa daha guzel olur.


Oyku calismalarinizda size icten basari dileklerimi gonderiyorum.
Old 19-12-2009, 21:38   #46
gökyüzü

 
Varsayılan

İlk mesajımda şiir dizeleri için kullanılan "mısra" tanımına yanlışlıkla "satır" deyip, yanlışlığımı farkettiğm halde düzeltememiştim. İkinci mesajımda ise aynı yanlışlığı bu kez bilerek sürdürdüm. Yanıtınızla şairliğin sadece dil bilgisi birikimi ile değil hataları yüze vurmayan, incelikli tavır da gerektirdiğini gösterdiniz.
Siz mi bilmiyeceksiniz bu bilgi ile edebiyatta mısra ya da satır farkını beni konuşturuyorsunuz.
Old 23-12-2009, 19:33   #47
Münzevi

 
Varsayılan

TEMIZLE BENI


Adımlarım insansız kalabalık sokakta,
Lambaların olmadığı,
Bekçilerin uğramadığı,
Köpek seslerinden azad,
Nereye varılır kestiremeden
İşte şu kaldırımsız sokakta


Liyakatsiz mültecilere teslim oldum,
Temizle beni ey yağmur!
Varsın tutulsun sol kolum
Aşkın öldüğü, meşkin sömürüldüğü
İsyancılar sokağında


Hançer saplar her çağırılışta
Meryem ismi, sükutun huzurunda
Çamura bula beni ey toprak,
Varsın taşlasınlar
Masumiyetin boğazlandığı
Kan kırmızısı sokakta


Bütün ebyad siyaha çaldı
Maideler haram
Çığlıklarım gelir çarpar mabed duvarına
Yeniden dirilt latifelerimi, ez cümle hücrelerimi!
Varsın divane bellesinler
Kezzap kokan bu sokakta



19 Aralık 2009
Istanbul
Old 09-02-2010, 22:20   #48
Münzevi

 
Varsayılan

DİNLE


Ey bilge,

Tapınağı olmayan bir mü'mininim ben senin,
İşte bu yüzden ya,
İmanımın ispatına hacet yok,
Biatım ne zaman başladı sorma bana,
Zira hangi cenin bilir ne zaman düştü döl yumurtaya?



9 Şubat 2010
Maze Hill
Old 09-02-2010, 22:38   #49
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Münzevi
DİNLE


Ey bilge,

Tapınağı olmayan bir mü'mininim ben senin,
İşte bu yüzden ya,
İmanımın ispatına hacet yok,
Biatım ne zaman başladı sorma bana,
Zira hangi cenin bilir ne zaman düştü döl yumurtaya?



9 Şubat 2010
Maze Hill

"İspatsız tasdik değil mi iman"
Biat etmişsek gerisi yalan.
Old 09-02-2010, 23:50   #50
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Münzevi
DİNLE


Ey bilge,

Tapınağı olmayan bir mü'mininim ben senin,
İşte bu yüzden ya,
İmanımın ispatına hacet yok,
Biatım ne zaman başladı sorma bana,
Zira hangi cenin bilir ne zaman düştü döl yumurtaya?




9 Şubat 2010
Maze Hill

Süper!
Old 11-03-2010, 09:02   #51
Münzevi

 
Varsayılan

SALİHA


Maşuklar derceder
“Ehliyetsiz bir liyakâtsizsin”
Öyle ise;
Yirmi iki sonrasına kondurduğu
Aşk bûseleri bir hezeyan
Genç yaşı, ahirde heyelan

Aşka ehliyetim yok,
Meşke liyakâtim,
Kuyuların etrafında dolaşır
Mecali tükenir düşerim,
Yıllar var Mısır’dan gelen kervanı beklerim

Farkettim yirmi altı yıl sonra
Kendimi sevmeyi unutmuşum
Maşuklara seranâtlar yazmaktan
Unutmuşum özünde herşeyin aslını,
Erken kalkan, küçük misafiri

Kadının hayalinde tek,
Şehvetinde bir tek erkek
Üryan geldi, öncekilerden arınarak
Ne bir ziyan, ne bir nişan bırakarak
Öpmeleri vücuduna dövme deyü nişanlayarak

Erkek..!
‘An’ da beş yüz kadını sevebilen hilkât!
Senden kızım olsun der zihayat
Öbürüne de eş zamanlı müsavî döner
Sana “sen varsan öteki yok ” der,
Ona “hataydı, düzelteceğim” serdeder

Kadın, ne diyorlar bak!
Seni görmeyenler cürüm işlemiş
Nur-u âyânı imişsin onların
Gel görki gençmişsin,
Bırakır gidermişsin, belki de aldatır

Hepsi yalan, kara carşafa dolan!
Aldı esrarını, edebini Mesnevi’den
Sanır mısın ki kuyruk verir yedi perçemden
Kendinle karıştırma gafil-ü cahil
Değil yedi, yetmiş geçse ömründen
Sâliha girer, sâdıka çıkar her mevsimden.


11 Mart 2010
Greenwich
Old 11-03-2010, 09:18   #52
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Münzevi
SALİHA


Hepsi yalan, kara carşafa dolan!
Aldı esrarını, edebini Mesnevi’den
Sanır mısın ki kuyruk verir yedi perçemden
Kendinle karıştırma gafil-ü cahil
Değil yedi, yetmiş geçse ömründen
Sâliha girer, sâdıka çıkar her mevsimden.


11 Mart 2010
Greenwich

"Çok beğendim" demek yetmeyecek. Teşekkürler.
Old 09-04-2010, 18:33   #53
Münzevi

 
Varsayılan

KESİRLİ AŞK


Düzinelerce adam sevdim, düzinelerce
Asûdece
Hepsini aynı anda sevmedim ya
Hiç biri bir demet çiçek vermedi çocuksu ellerime
Şaşacak bir şey yok
Vermedi işte
Haya etmedim, hatırlattım düzinesine


Yazıyorum size
Ya Lale devri kapanacak yirmi altının sonunda
Ya Laleler yeşerecek
Horpeşteli Arnavut Halil mezarından kıs kıs güle dursun
Üsküdar’dan ya yiğitoglu yiğitler çıkacak
Daha Damat İbrahimler katledilecek ya da


Dîl’ ü dilimden anlayan var mı?
Çocukluğumdan beri kesirli aşk
Böldüm ve böldüm bitmedi
Dağıttım ve dağıttım tükenmedi
İçimden çıkmazsa delireceğim
Dünyaya getirmeli bunu
Hatırlayan varya, hatırlanan bir de (1)
İşte onu



(1)Zekeriya




9 Nisan 2010
Münzevi
Aldgate, Goulston Street
Old 26-04-2010, 20:07   #54
Münzevi

 
Varsayılan

DOKUZLUK

Bu ağlayan şehirde münzevî
Hüzne mümessil söğüt agaçlarıyla dansta
Kuzeyi güneyden ayıran köprüde yerli
Victoria'da ecnebî
Ecnebî mi dedim?
Evet, dokuz öncesi bu şehre bastığı yer

Pati ayaklar büyüdü
Penceresi cennete bakan çilehanemde
Sevda fısıldamanın haram olduğu
Züleyha yüreği düştü
Kan düştü, gözyaşı düştü
Dokuz dul kadından beter sürçtü

Sürçtü mü dedim?
Evet, sînesi mağma
“Ben sana Belkıs olurum
Sen bana Süleyman ol yeter”
Mürted-i aşk
“Işığı öğretilerde aradım
İsminizdeymiş meğer”

Bu ağlayan şehirde mefkûre
Tırnakları kırık güvercinlere eşlikte
Tren garında bir kitapçıda dîvane-i kütüb
Dîvane-i kütüb mü dedim?
Oysa bir çocuklu dul olsa daha değerli olacaktı
Hay Allah, çocuğu olmamış, hiç evlenmemiş dahası

Özün sözü şu;
Selahaddin ordusuyla gelse
Lorenzo rönesans vaad etse
Bilirim,
Kabuk bağlamaz yaram.
Bu ağlayan şehirde.



Münzevi
24 Nisan 2010
Holborn
Old 28-04-2010, 23:32   #55
gökyüzü

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Münzevi
DOKUZLUK

Bu ağlayan şehirde münzevî
Hüzne mümessil söğüt agaçlarıyla dansta
Kuzeyi güneyden ayıran köprüde yerli
Victoria'da ecnebî
Ecnebî mi dedim?
Evet, dokuz öncesi bu şehre bastığı yer

Pati ayaklar büyüdü
Penceresi cennete bakan çilehanemde
Sevda fısıldamanın haram olduğu
Züleyha yüreği düştü
Kan düştü, gözyaşı düştü
Dokuz dul kadından beter sürçtü

Sürçtü mü dedim?
Evet, sînesi mağma
“Ben sana Belkıs olurum
Sen bana Süleyman ol yeter”
Mürted-i aşk
“Işığı öğretilerde aradım
İsminizdeymiş meğer”

Bu ağlayan şehirde mefkûre
Tırnakları kırık güvercinlere eşlikte
Tren garında bir kitapçıda dîvane-i kütüb
Dîvane-i kütüb mü dedim?
Oysa bir çocuklu dul olsa daha değerli olacaktı
Hay Allah, çocuğu olmamış, hiç evlenmemiş dahası

Özün sözü şu;
Selahaddin ordusuyla gelse
Lorenzo rönesans vaad etse
Bilirim,
Kabuk bağlamaz yaram.
Bu ağlayan şehirde.



Münzevi
24 Nisan 2010
Holborn

Sözün özü: Hüzünlü evet; ama heybetli! Yüreğinize,kaleminize sağlık.
Old 15-07-2010, 18:25   #56
Münzevi

 
Varsayılan

Ve... den önce tuluğ eden bukağı
Ve...den sonra fazlına eren sır




AKILLI

Bugün, yarın, belki de ertesi
Korkarım konuşmaya başlamaktan
Dudaklarımda damlalarla kan
Üskut, vakit er
Dikenlerimi çıkarmasını bilmezken
Bir akıllı gelir şifa olur
Bir ikaz daha ve ağlayan kan

Mürekkebim döküldü
Kalemim tıngır
Parmaklarım felç
Dilimde sürgü
Bu kadar yokken ve bu kadar hiçken
Sırlarımı fena halde ifşa edesim var
Huysuzluğum bu yüzden

Körsem de gördüklerim var
Kadifeden ses
Zümrütten yüzük
Min eseris sücüd
Parmaklıklar ardında nurdan haleler

Elbisesizken tırnaklarıma bakarım
Ben mahfazalara alışkınım
Nasıl gelirim size hayasız müeyyideler
Sizden kaçarken yakalandığım
Tavzifsiz mürebbiyeler

Ölüp gitsem de testimde dökülmeyen sular kalacak
Toprak dile gelmezse kimse okuyamayacak
Musa merakından ölse nafile
Bundan böyle Hızır müebbed susacak
Siz iyisimi katrinalara sorun beni
Derseki kadın dediğin ağzının ayarını bilmeli
Bağlum'da bir mezara gömün gitsin beni

Münzevi
9 Temmuz 2010
Yavuz Selim / İstanbul
Old 16-07-2010, 20:53   #57
Münzevi

 
Varsayılan

DOĞUYA EVLATLIK

Batı’nın çoçuğuyum
Babam batılı, mamam hepten batılı
Batı’da doğdum
Avrupa’nın Roma’dan sonra incisi
Boncuk şehirde
O da ne?
Batacak mıyım yoksa bu gemide?

Şair meyhanesinden içilen mey
Çatı katından yatağıma gülümseyen şems
Yapışan rüzgar silüetime
Bulutlarımdan yağan yağmur
Sizlere batmayan dost dedim
Peki hepsi neyime?


Batı, batı, batı, yıkılın efendiler!
Hepsini unutun
Beni Doğu’ya evlatlık verin
Anam dolu, babam dopdolu olsun
Ya da durun
Anam Meryem babam İsa olsun

İntizarım içimdeki Şems’in Pir’ine
Kitaplardaki adam
Çıkacak sayfalardan
Boyuna ya da enine
Heybetiyle zuhur edecek,
Vahiy inse tuz buz olacak dağlar
Sizden bir aşk tuluğ edecek


Münzevi
Mayıs 2010
Wimbledon
Old 16-07-2010, 21:19   #58
Münzevi

 
Varsayılan

İTİDAL

Olmaya çalıştığım
Emrolunduğum
İyi bir kul, saliha bir kadın, sadık bir aşık
Trafik memuru durdurur yeşilde
Mutedil ol kadın!
Peçe çek gözlerine bakma kara kara
Gülüşünü hapset huzurumda
Utanmak ta neyin nesi
Arsızca otur karşımda

Felç olman yetmez,
Mesafeler kafi değil
Sen en iyisi mutedil olma
Müfrit ol!
Belki sözüm yerini bulur
Öyle ya
Attığım tokat sebebin olur

Ey yeryüzü!
Şikayetim var
Serin ve selametli su
Pamuk bulutlar
On bin metre yukarınızda
Meşk-i mey yudumluyorum
Kırmızı kırmızı gülümsüyorum
Ram iken ruhunuza


Ben nar'ım
Fil hakika ben aşk'ım
Evet zerre utanma yok
Kahrolası kibrim bu işte
Bir fezayım
İki sema
Ne varsa yaşadığım
Sezayım


15 Temmuz 2010
Sema
Old 17-07-2010, 12:53   #59
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Münzevi
Sevgi Dilenciliği I

Usanmak doğru bir tavsifse,
Usandım sevgi dilenciliğinden,
Şehir şehir, ülke ülke dolaşmaktan bıktım,
Sevginin peşinden koşmaktan,
Sonra da servet avcısı ithamına tokat olmaktan
Bıktım habis ruhlu insanlara susmaktan,
Nörolojik hastalara kıt-a dur’maktan,
Susmayı bıraktım, konuşmaktan bıktım
Vallahi billahi tallahi bıktım.


Ne bir yüzüğe, hele hele tüzüğe
Kafamı çevirip bakmadım ihtişamlı o yöne
Dünyadaki en cahilce ve zalimce söylenmiş söz,
“Zırnık koklatmayacağım”
Heyhat, bunun tecellisi ne mümkün,
Yerlerde ve göklerde ne varsa Allah’ındır
Şüphe yok, O verir, alacaksa da yine O alır.
Herşey durur, biter ve tefessüh eder
Yalnızca ve yalnızca O baki kalır.


Dilenciyim dedim ya sana işte,
Parasını vereyim bana sıkı sıkı sarıl,
Öp kokla beni, dizinde yatır,
Hiç söylenmemiş ninniler söyle,
Daha önce okşanmamış saçlarımı okşa,
Titret beni, harf harf sars,
Neyin eksik olur ya da neyin fazla,
Zindana atsınlar, elektrikte şoklasınlar,
Öderim keffareti neyse satır satır.


17 Eylul 2009
Gare de Strasbourg
Puresoul

sözcük kifayetsiz.
Old 04-09-2010, 10:14   #60
Münzevi

 
Varsayılan

VERASET

Haberler kötü
Kuzeyde ateş var,
Güneydoğuda boğan sular
Yer gök ceset doldu
Kalan sağlar kerpetenlerle soldu
Kurtarır mı ağlayan simalar duvarda
Eller semada

Bembridge tepesini öpedursun alnım sarhoşça
Bir ulak gelir yılan dolar boynuma sıkıca
Değil mi ya
İki ay sonra gitti ardından
Suçluyorsan
Sancıların için, affet geç geldim
Karpuzu ağzına er vereydim

Ölmeden beş kez öldüm
Hadi ordan!... diyeceksen
Yalanım yok
Beş ayrı yataktada yoktum
Ve şimdi sen beşin beşi
Ruhu kabzedilen
Misafirlikten münzevice göçen

Kalk ve kulak ver
Varis olmak zor zanaat
Ehl-i manaya ram olmayı beklerken
Vesikalık fotoğraf değil derdim
Üstume devleri yükleyip gittiler
Tasasız iken ve hep kendimken
Kirli çıkılar çıksın kirinden
Hacata say olanlar içsin bize düşen inden

18.08.2010
Raynes Park
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Buyrun Burdan Yakın, Sönmesin Ama Av.H.Sancar KARACA Site Lokali 265 02-09-2015 18:37
sigaraya yakın markaj NİLGÜN SEYMEN Site Lokali 9 07-04-2007 16:34
yakın tarihlerde farlı kıymet takdirleri hk. su. Meslektaşların Soruları 1 04-04-2007 13:06
Tck Ve Medeni Kanun Çelişkisi-Yakın ERTÜRK Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 22-11-2003 09:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09261107 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.