|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-11-2006, 13:17 | #1 |
|
yeraltı suları
davacının tapula taşınmazından yeraltı suyu çıkmaktadır. yeraltı suları bilindiği gibi genel sulardan olup kamuya aittir. davacının taşınmazına müdahale edilerek, su deposu yapılıp köye içme suyu sağlama çalışmaları başlamıştır. davacı tarlasını ve yakınındaki tarlarındaki ürünleri bu suyla sulamaktadır. davacı taşınmazın bedelinin tahsilini, aksi durumda müdahalenin önlenmesini istemektedir. bu dava kime açılmalıdır? tarla bedelini isteyebilir mi?
|
01-11-2006, 14:12 | #2 |
|
.C.
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2004/7217 K. 2004/7458 T. 1.7.2004 • SUYA ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Suyun Özel Mülkiyete Bağlı Sayılmasının Toplum İçin Genel Yarar Açısından Zararlı Olabileceği Hallerde Kaynağın Arzın Mütemim Cüz'ü Sayılmayıp Genel Su Olarak Kabulü Zorunluluğu ) • MÜTEMMİM CÜZ ( Kaynak Sularının Tapulu Taşınmazın Mütemim Cüz'ü Olup O Yerin Mülkiyeti İle İktisap Edilebileceği - Yeryüzüne Çıkar Çıkmaz Bir Dere Haline Gelmesi Halinde Genel Su Olarak Kabulü Zorunluluğu ) • GENEL SU ( Kaynak Sularının Tapulu Taşınmazın Mütemim Cüz'ü Olup O Yerin Mülkiyeti İle İktisap Edilebileceği - Yeryüzüne Çıkar Çıkmaz Bir Dere Haline Gelmesi Halinde Genel Su Olarak Kabulü Zorunluluğu ) • KAYNAK SULARI ( Toplum İçin Genel Yarar Açısından Zararlı Olabileceği Hallerde Arzın Mütemim Cüz'ü Sayılmayıp Genel Su Olarak Kabulü Zorunluluğu - Tapulu Taşınmaz İçindeki ) • TAPULU TAŞINMAZDAKİ İHTİYAÇ FAZLASI KAYNAK SUYU ( Suya Elatmanın Önlenmesi - İhtiyaçtan Fazlası İçin Davanın Reddi Gereği ) 4721/m.756 ÖZET : Dava dilekçesinde suya vaki elatmanın önlenilmesi ve su borularının kalli istenilmiştir. Kaynak suları tapulu taşınmazın mütemim cüz'ü olup o yerin mülkiyeti ile iktisap edilirse de suyun kaynağı yer altı gölünün taşınmazın sınırları içinde kalmayacağı gibi büyük olması, yeryüzüne çıkar çıkmaz bir dere haline gelmesi ve suyun özel mülkiyete bağlı sayılmasının toplum için genel yarar açısından zararlı olabileceği hallerde kaynak arzın mütemim cüz'ü sayılmayıp genel su olarak kabulü zorunludur. Davacı tarafın su ihtiyacı saptandıktan sonra ihtiyaçtan fazla su elde tutulamayacağından davalı tarafın içme suyu ihtiyacı gözönünde tutularak ihtiyaçtan fazlası için davanın reddi gerekmektedir. DAVA : Dava dilekçesinde suya vaki elatmanın önlenilmesi ve su borularının kalli istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Davacı, maliki olduğu 1729 parselden çıkan suyun davalı ( Ladik Belediyesi ) tarafından boruya alınmak suretiyle elatıldığından ötürü su hakkına ve boru döşemek suretiyle tarlaya yapılan elatmanın önlenilmesine ve su borularının kal'ine karar verilmesini, yargılama sırasında da, suyun 1/2'sinin davalıya satıldığını suyun yarısına vaki elatmasının önlenilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının kendi taşınmazından çıkan kaynak niteliğindeki suya vaki müdahalenin önlenilmesini herzaman isteyebilme hakkı bulunduğundan davalının suyun 1/2'sine yönelik elatmasının önlenilmesine karar verilmiş olup hükmü davalı taraf temyiz etmektedir. MK'nun 756. maddesine göre kaynak suları tapulu taşınmazın mütemim cüz'ü olup o yerin mülkiyeti ile iktisap edilirse de suyun kaynağı yer altı gölünün taşınmazın sınırları içinde kalmayacağı gibi büyük olması, yeryüzüne çıkar çıkmaz bir dere haline gelmesi ve suyun özel mülkiyete bağlı sayılmasının toplum için genel yarar açısından zararlı olabileceği hallerde kaynak arzın mütemim cüz'ü sayılmayıp genel su olarak kabulü zorunludur. Davaya konu somut olayda; 1950 yıllarında davalı ile gayrimenkulün o günkü sahipleri arasında kaynağın kullanımı amacıyla anlaşma yapıldığı ve kaynağın küçük olup o günkü debisinin bilinmediği anlaşılmaktadır. Ancak daha sonraki yıllarda davalı Belediye tarafından yapılan drenajlarla artırıldığı suyun iki gözeden çıkarıldığı ve toplam debisinin 7 lt/sn olduğu anlaşılmaktadır. Suyun miktarı itibariyle genel sulardan olduğu anlaşılmaktadır. Davacının kaç dönüm arazisi ve ihtiyaç fazlası su miktarının ne olduğu ve de bu sudan davacının ne suretle ne miktar yer suladığı araştırılmamıştır. İçme ve kullanma suyuna olan ihtiyaç, asgari düzeyde de olsa, tarım için olan su ihtiyacına her zaman tercih edilmelidir. Davacı tarafın su ihtiyacı saptandıktan sonra ihtiyaçtan fazla su elde tutulamayacağından davalı tarafın içme suyu ihtiyacı gözönünde tutularak ihtiyaçtan fazlası için davanın reddi gerekmektedir. Mahkemece, yukarıda anlatılanlar ışığında bir inceleme yapılarak alınacak bilirkişi raporuna göre davacının faydalı ihtiyacı, fazla miktar su olup olmadığı davalının içme suyu olarak kullanıp kullanamayacağı hususları usulünce saptandıktan sonra hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye ve yazılı gerekçeyle suyun 1/2 sine elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1.7.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
01-11-2006, 14:24 | #3 |
|
teşekkürler Suat bey. peki malik tarla bedelini isteybilir mi? istimlak yapımamış. tarlaya su deposu kurulmuş boru döşenmiş vs.
|
01-11-2006, 14:58 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Boru döşeyip, depo yapan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü mü? Çıkan suyun yeraltı suyu olduğuna kim karar vermiştir? Saygılarımla |
02-11-2006, 15:06 | #5 |
|
istimlak yapmaya yetkili kurum dsi yasaya göre. köy tüzel kişiliği yapamaz zannedersem.
|
02-11-2006, 20:08 | #6 |
|
Sayın avslh
müdahalenin engellenmesini istiyorsanız eylemleri yapan kişi veya tüzel kişiliğe açmalısınız.dsi nin kamulaştırması sözkonusu değil.Zira dsi sacede yeraltı sularının kullanılmasına ilişkin izin ve ruhsatları verir.Eğer içme suyu kullanma eylemi belediyelik bir bölgede gerçekşeşiyorsa belediyeden talep edilebilir. |
02-11-2006, 20:35 | #7 | |||||||||||||||||||
|
Sayın avslh,
İlgili kanun maddelerini alıntıladım. İşinize yarayacaktır.Sorularıma net yanıt vermediğiniz sürece başka yardımım olamayacaktır. Saygılarımla
|
02-11-2006, 22:20 | #8 | |||||||||||||||||||
|
Sözkonusu olan yeraltı suyu ise, sizin de belirttiğiniz gibi bu su genel su olarak kabul görecek ve mütemmim cüz olarak kabul görüp arzın sahibinin tasarruf yetkisinde olduğu değil, devletin hüküm ve tasarrufunda olduğu kabul edilecektir.
Yeraltı suları özel düzenlemeye tabi tutulmuştur. Yeraltı suyu sözkonusu ise TMK veya Sular Hakkında Kanun değil, özel düzenleme olan Yeraltı Suları Hakkında Kanun ve Yeraltı Suları Hakkındaki Tüzük uygulama alanı bulacaktır. Bu anlamda suyun müvekkilinizce ne şekilde temin edildiği de önemlidir. Kuyu el ile açılamadığı takdirde, ulaşılması için kazı,sondaj vb. işlemler gerekmiş veya gerekecekse, kaynak her ne kadar müvekkilinizin mülkünde yer alıyor da olsa , yeraltı suyunun kullanıma tahsis edilebilmesi için kazı yapılarak derin su kuyusunun açılmasında yetki müvekkilinize değil, teklif yetkisi DSİ'ye, onay yetkisi ise Bakanlığa aittir. İstimlak konusuna gelince: Yeraltı Suları hakkında Kanun m.7:
Tüm bu açıklamalar, "yeraltı suyu" sözkonusu ise geçerlidir. Saygılarımla... |
03-11-2006, 10:41 | #9 |
|
Ben olayı biraz daha detaylı anlatayım. taşınmaz köyde bulunuyor. Davacının taşınmazına su deposu kuruluyor, benim anlayamadığım davacı tarla bedelinin tahsilini talep edebilir mi edemez mi? Bildiğim kadarıyla suyun ordan alınması kesinleşti. Davacı artık tarlasının işgal edilmesinden dolayı tarlanın istimlak edilerek bedelinin ödenmesini istiyor. Böyle bir durumda ne yapılabilir. tarla bedelini alabilir mi alamaz mı? ayrıca yardımlarınız için teşekkür ederim.
|
03-11-2006, 10:54 | #10 |
|
Su deposunu köy tüzel kişiliği mi kurdu?
Öyleyse bir tespit yaptırıp, tespit kararının bir örneğini DSİ 'ye gönderip, yanı sıra köy tüzel kişiliğine yetkisi olmadığı halde tasarrufta bulunduğu hatırlatılarak (TCK.m.154 anlamında köy tüzelkişiliğini temsil edenlerin sorumluluğu düşünülebilir mi acaba?) müdahalelerinin sona erdirilmesi istenip, sonra da DSİ den gelecek yanıtı beklemek gerekir diye düşünüyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |