07-10-2006, 22:47 | #1 |
|
TBMM'nin Kanun Çıkarma Yetkisinin Devri
Selam ArkadaŞlar. Anayasamiz Kanun Çikarma Yetkİsİnİ Tbmm'sİne Verİyor Pekİ Bakanlar Kurulunun TÜrk Parasini Korumaya İlİŞkİn HazirladiĞi Kanunun 1 Maddesİnde DÜzenlemeler Yapiliyor Ve 3. Maddede İse Uyulmazsa Ceza MÜeyİdesİ ÖngÖrÜlÜyor. Pekİ Yasa Çikarma Yetkİsİ Tbmm Nİndİr Ve Devredİlemez Yetkİdİr Dİyor. Nasil Oluyor Bu SuÇ Ve Cezalarin KanunİlİĞİ İlkesİne Ne Oldu KİŞİlerİn Hak Ve HÜrrİyetlerİ Tehlİke Altinda Ne Yapilabİlİr ArkadaŞlar...
|
08-10-2006, 11:58 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Sayın aksu,
Anayasanın 7. maddesinde
Eğer bakanlar kurulu yetkisiz olarak bu işlemi yapıyorsa ( yetki verilse de durum değişmez, çünkü yetki devredilemez) , yapılan işlem yasamanın yetkisine tecavüzdür.Fakat kanun yada norm benzeri yapma da meşruluk yada yetki sorunun hem anayasamızda hem de AYM karalarında farklılık göstermektedir. Örneğin KHK çıkarma yetkisi bakanlar kurulan aittir, ancak bu işlem yasama işlemi değil midir ve yetki kaynağı nedir? KHK lar bakanlar kuruluna TBMM yapmış olduğu yetki kanunuyla verilen yetkiye dayanılarak çıkartılır, meşruluk sorunu bu yöntemle giderilmeye çalışılır.Bakanlar kurulunun yapmış olduğu işlem yasama işlemi değil, yürütme işlemidir. Yapısal olarak yasama işlemi olabilir, ancak fonksiyonel olarak yürütme işlemidir. Olağanüstü KHK lerde ise yetki kanunu sözkonusu bile değildir. Gerek sizin verdiğiniz gerek benim çizdiğim tabloya göre insan hak ve özgürlükleri ülkemizde meşruluk tartışmalarına rağmen kanunve KHK ile rahatlıkla sınırlandırılmaktadır. Bakanlar kurulunun yasa yapması imkansızdır, sizin sorunuzun yasa teklifi mi yoksa yasa yapımı mı olduğu açık değil.. Bakanlar kurulu KHK lerden farklı olarak tbmm nin verdiği yetkiye dayanarak yasa yapması imkansızdır, çünkü bu normların normlar hiyerarşisindeki yeri çok farklıdır. Saygılar.. |
08-10-2006, 12:00 | #3 |
|
Sayın Aksu;
Öncelikle mesajınızdaki küçük-büyük harf karşıklığı nedeniyle okumakta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Bahsettiğiniz kanun bakanlar kurulu trafından yeni hazırlanmakta olan bir kanun mu? Yoksa hali hazırda yürürlükte olan 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Korunması Hakkında Kanun mu? Ki öyleyse söz konusu kanun 1. maddesi ile Bakanlar Kurulu'na bir yetki vermiştir yoksa bir yetki devri söz konusu değildir. Hükmü ayrıntılı olarak incelerseniz Bakanlar Kuruluna tanınan yetki ancak Kanunu Koyucu tarafından sınırları çizilmiş bir yetkidir. Bu durum alt ve üst sınırı belli cezalarda hakimlerin cezaya hükmetleri durum gibi değerlendirilmelidir. Örnek olayda hakim kendini kanun koyucu yerine koyup düzenleme yapmamakta da aksine kanun koyucu tarafından konulan bir kanunun uygulamasını yapmaktadır. Bu durum asla ve asla bir yetki devri olarak anlaşılıp Anayasa'nın ihlali olarak değerlendirilemez. Bu durumun suçların ve cezaların kanuniliği ilkesine de tezat oluşturmadığı aşikardır. Söz konusu 3. madde de ancak 1. madde gereği BK tarafından alınan kararlara muhalefetin cezaları tanımlanmakta ve bu durumunda yazınızda bahsettiğiniz genel hukuk ilkelerini zedeleyeceği olanağı bulunmamaktadır. |
08-10-2006, 17:07 | #4 |
|
sayın şahin öncelikle biraz yazını düzeltirsen sevinirim ... sorduğun sorıya gelince 1982 ay sı kanunların ancak tbmm tarafından çıkarılacağı belirtilmişttir ancak yasamada bütün düzenlemelerin yapılması gerçekten büyük zamanlar alır. bu nedenle ay da belirtildiği üzere bazı düzenlemeler bakanlar kuruluna bırakılır ki bu khk ile sağlan mış olur bu yetki yasama yetkisinin devri niteliğinde değildir çünkü bu bir yetki yasası ile verilir bu yasa olmadan her hangi bir düzenleme yapmaları söz konusu olamaz ayrıca bu yasada kapsamı süresi süre içinde birden fazla khk çıkarılıp çıkarılamayacağı gibi ölçütlerlede iyice verilen yetkinin yasama yetkisinin devri olmadığını belirler.....SAYGILARIMLA
|
13-10-2006, 16:57 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aksu:
sorunuzu tam olarak anlayabılmıs değilim. bakanlar kurulu bu konuda bı yasa tasarısımı hazırlıyor yoksa kanun hükmünde karaname mi cıkardı? eğer yasa tasarısı hazırlıyorsa bu bakanlar kurulunun yetkı alanına gırer. bakanlar kurulu bu yetkıyı dırekt anayasadan alır
bakanlar kurulunun konu uzerınde yasa taslaği hazırlaması yasama yetkısının devrı anlamına gelmez zira hazırlanan bu taslak kanun hükmü kazanana kadar daha bir çok evre geçirmesi gerekıyor. ayrıca bu taslak meclıste onaylanıp parlamenterleın ıradesı sonucu cumhurbaskanı tarafından yayımlanırsa yururluk kazanır. dolayısı ile yasama yetkısının devrı yoktur yetkının tek ve asli sahıbı olan parlamento tarafından kullanılmıs olur. parlamentoların hantal yapıları ve ağir işlemelerı sebebıyle Anayasa koyucu yurutme organına(bakanlar kurulu) etkın hızlı çözumler üretebılmek adına bazı yetkıler vermıstır bu yetkılerın en güçlü olanı kanun hukmunde karaname cıkarma yetkısıdır eğer bakanlar kurulu bahsettiğiniz konuda kanun hukmunde kararname hazırlıyorsa kararname yasalaşsa bıle anayasal prosedure aykırı demektır.
Anayasa kanun hukmunde kararname cıkarma prosedurunu bıldırmıstır. bu prosedure aykırı olan kanun hukmunde kararnameler anayasaya aykırıdır. özellikle 91. maddenin 1. fıkrasının 2. bendi soylediğiniz sorunla örtüşüyor. olağan dönem kanun kanun hükmünde kararnameleriyle ekonomık ve sosyal haklar dısında kalan temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenleme yapılamaz. eğer yapılırsa ne mi olur. iptal davası acmaya yetkılı olan kısı ve kurumlar suresı ıcınde anayasa mahkemesıne dava acabılır. kararnamenın anayasaya aykırı olup olmadığını anayasa mahkemesi belirler ve aykırı bulursa iptal eder yani sizin dediğiniz gibi yasama yetkısının devrı gıbı bı durum soz konusu değil bakanlar kurulu yetkı alanı dısında bı duzenleme yapsa bıle bu anayasa mahkemesı tarafından iptal edilir. |
14-10-2006, 14:00 | #6 |
|
Arkadaşım ne söylemek istemiş pek de anlayamadım ama yazdıklarını değiştirmeden yorumlamak zorundayım. Bakanlar Kurulunun kanun hazırlaması şeklindeki ibare fonksiyon gasbı teşkil eder. Böyle bir düzenleme yürütme organının yasama organının yetkisine bir müdahaledir ki böyle bir düzenlemenin yaptırımı yokluktur. Böyle bir düzenleme yok hükmündedir ve hiçbir bağlayıcılığı da yoktur.
SAYGILARIMLA......... |
14-10-2006, 14:50 | #7 | |||||||||||||||||||
|
İdarenin tasarrufuyla şuç yaratılması
Konuyu açan arkadaş sanırım TPKKK ( Türk parasının kıymetinin korunması kanunu) nun Bakanlar kuruluna tanıdığı yetkilerin Anayasaya ve ceza hukukunda suçların ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı olup, olmadığını kast etmek istemiş.
TPKK bir yetki kanunudur.Bu kanunula bakanlar kurulu Türk parasının kıymetini koruma amacıyla kararname çıkartabilir ve bu kararnameye uymayanlara para cezası verebilir. Burada yetki kanunu bakanlar kurulunun karaname çıkararırken uyması gereken çerçeveyi çizmiştir.Ceza yasada vardır, fakat hangi eylemlerin ceza sayılacağı karanameyle belirlenmiştir. Bu nedenle yasa belirlilikten uzaktır. Yasanın anayasaya aykırılığı sorununa gelince ise AYM farklı dönemlerde farklı kararlar vermiştir. 1961 anayasasının uygulanması döneminde, AYM yetki yasasıyla çerçeve belirlendiği ve suç saptandığı için yasama yetkisine tecavüz olmadığına, kanunun anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir. 1982 anayasasıyla KHK ler ortaya çıkmış ve khk lerle birinci kuşak hakların yani temel hakların düzenlenemyeceğine karar verilmiştir.Bir anayasal kurum ve yetki olan khk larla temel haklar düzenelemezken idarenin tasarrufla hiçbir şekilde düzenlenmemesi gerekir. 2005 yılında yürürlüğe giren yeni TCK nın 2. maddesinde ise
ibaresine yer verilmiştir. Bu bilgiler ışığında idrenin suç yaratması hem AYM içtihadlarına hem de TCk nın 2. maddesine aykırıdır. Kanunun bu halde kalması suç ve cezaların kanuniliği ilkesine zarar getirmektedir. saygılar.. |
18-10-2006, 11:04 | #8 | |||||||||||||||||||
|
Anayasa Mahkemesi'nin 18.10.1963 gün ve 11534 sayılı RG'de yayınlanan 1963/4 E, 1963/71 K Sayılı 28/3/1963 tarihli kararlarının gerekçe bölümü aşağıda sunulmuştur.
|
18-10-2006, 11:12 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Anayasa Mahkemesinin aynı konu hakkında 1997/53 E 1998/62 K sayılı ve 8/10/1998 tarihli kararlarıda alttaki yöndedir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
3239 sayılı kanun (Bir çok kanunu değiştiren bir kanun) | ibreti | Meslektaşların Soruları | 7 | 24-09-2010 13:01 |
İşten Çıkarma | erkanakca84 | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 26-11-2006 22:28 |
Limited Şirketlere Ortaklıktan Çıkarma | MGDurbin | Meslektaşların Soruları | 7 | 18-02-2006 14:05 |
Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Yargıtay Kararları | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 07-08-2005 23:05 |
Mirasçılıktan Çıkarma | uzeyiryilmaz | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 03-12-2004 11:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |