08-10-2006, 13:11 | #1 |
|
Devletin Eskiyen Bakanı/Eskiyen Devletin Bakanı
Yazım kuralları Eski Devlet Bakanı derken, eski kullanım (TDK nın da bilahare görüş değiştirdiği) Devlet eskimez, yanlış anlaşılır mantığından hareketle, Devlet Eski Bakanı (Adalet Eski Bakanı vb...) kullanılmasında ısrar etmekte, çetin tartışmalar yaşanmaktaydı. (İnternetteki değişik kaynaklara bakılırsa, iki düşünce hala savaşmakta, ama TDK son reyini Eski Devlet Bakanından yana kullanmış.)
Bu konudaki düşünceleriniz? Sizce hangisi doğru? Saygılarımla... |
09-10-2006, 07:26 | #2 |
|
Sayın Av. SEHPER;
Yukarıdaki tamlamalarda doğru olan "Eski Devlet Bakanı"dır. Örnekte "eski" sıfatı sonrasında gelen belirtisiz ad tamlamasının tamlayanını değil tamlananı nitelendirmektedir. Bahsettiğiniz durum -yani tamlayanın belirtilmesi- ancak belirtili ad tamlamalarında gündeme gelir. Malumunuz olduğu üzere de belirtili ad tamlamaları tamlayanın da ek aldığı durumlarda söz konusu olacaktır. Örneğe dönersek "eski devlet bakanı"nda eski olan devlet değil bakandır. Ancak "eski devletin bakanı"nda durum sizin dediğiniz gibi olur. Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi için Sayın Feyza Hepçilingirler'in "Türkçe Off" isimli kitabına bakılabilir. Saygılarımla... |
11-10-2006, 15:51 | #3 |
|
İsim tamlamalarının başına gelen sıfat hemen önündeki ismi değil bütün isim tamlamasını niteler.Nasıl ki "Çay eski kaşığı" demiyorsak "Eski çay kaşığı" diyorsak "Devlet eski bakanı" da dememeliyiz.Bence hem çok yanlış hem de çirkin.
Saygılar... |
14-10-2006, 15:13 | #4 |
|
sayın Av.Sehper
Türkçemizde iki çeşit tamlama bulunmaktadır bunlar: isim tamlaması ve sıfat tamlamalarıdır. isim tamlamarı kendı içinde dörde ayrılır. bunlar: 1- belirtili isim tamlaması 2-belirtisiz isim tamlaması 3- takısız isim tamlaması 4- zincirleme isim tamlaması şunuda belirmekte fayda var takısız isim tamlaması konusunda dil bilimciler mutabık değildir. muallak bır konudur ve sıfat tamlaması ıle cok kolay karısabılmektedir Eski Devlet Bakanı söz öbeği bi tamlamadır hatta burda içiçe girmiş iki tane tamlama vardır. 'devlet bakanı' belirtisiz isim tamlamasıdır. devlet bakanı söz öbeğinin önüne eski sifatı gelmek suretiyle yeni bir tamlama yapılmıştır, sıfat tamlaması. fakat bi sorun peyda olmustur bu da eski sıfatının 'devlet bakanı' söz öbeğinde hangi sözcüğü nitelediği şeklındedir. mantık olarak bakıldığında bakanı sozcuğunu nıtelıyor çünkü bu sekılde bır kullanım bakanlığı sona ermıs kısıler için kullanılıyor. yani devlet sozcuğunu nıtelemediği acık zaten devlet sona ermemiş eskımemiş yerınde duruyor devlet bakanı eskımıs değişmiştir. sıfat tamlamalarındaki kural nedir: sıfat nıtelediği yada belirttiği sözcukten önce gelir ( Ör: Güzel Kız) eski sözcüğü bakanı sözcüğünü nıtelediğine göre kural olarak bakanı sözcuğununun onunde gelmesı gerekir. dilbilgisi kullanımı açısından doğru olan budur. TDK'nın yenı getirdiği bu kullanımı olumlu ve doğru buluyorum Eskı Devlet Bakanı soz öbeği hem mantık hemde dilbilgisi kuralları açısından yanlıştır. doğru olan DEVLET ESKİ BAKANI dır |
16-10-2006, 14:32 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Kaynak www.tdk.gov.tr
Saygılar... |
21-11-2006, 00:08 | #6 |
|
Bence de doğru kullanım "Eski Devlet Bakanı" şeklinde olanıdır.
Ayrıca, 'devlet eskimez' eleştirisini bertaraf etmek için, vurgunun doğru yapılması uygun olur.Tamlama okunurken, devletin eski olduğu anlamı da; devlet bakanının eski olduğu anlamı da vurgu ile verilebilir. "Eski Devlet Bakanı" derken, ilk iki sözcüğü daha baskılı ve ayrı bir tamlamaymış gibi okursanız devletin eski olduğu; ikinci sözcüğü daha baskılı ve son iki sözcüğü ayrı bir tamlamaymış gibi okursanız Devlet Bakanının eski olduğu anlamı ortaya çıkar. Saygılarımla. |
09-04-2007, 11:19 | #7 |
|
Aşk Yaşamak!
Aşk yaşamak ne demek? Birileri, birileriyle aşk yaşadığı için yine gündemdeler.
Düşünüyor, düşünüyor, bulamıyorum. Eskiden "aşk yaşamak" yerine hangi sözcükler kullanılırdı? Bilenler anlatırsa sevinirim. Saygılar. |
11-04-2007, 14:51 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
|
11-04-2007, 23:08 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Aşk yaşamak, mefhum-u muhalifinden hareketle, aşk yaşamamak. Ne demekse...
Neyse ki bugünleri görmedi... |
12-04-2007, 06:31 | #10 |
|
sayın Ferda hanım,meslektaşım en başta soruyu sorarken tv lerdeki sözleri kasdederek sormuştu. sizin dediğiniz manada aşk başım üstedir. ama son zamanlarda tv lerde kasdedilen aşk yaşamak yada aşk sezonunu açtı gibi lafları kasdederek yazmıştım ben. bana acı gelen de odur zaten. yoksa aşkı anlamak için, AŞIK OLDA GÖR...aşk anlatılmaz derler.
özetle dilimizin ve güzel sözlerimizin bu şekilde yozlaştırılmasına tepkiliyim. |
18-04-2007, 11:36 | #11 |
|
Medyamızda Türkçe kullanımı
Sayın THS ve Türkçe severler, medya günümüzde Türkçe’yi nasıl etkiliyor?
Çağımızın en etkili silahlarından biri olan medya, Türkçe’nin kullanımı konusunda sorumluklarının bilincinde mi? Bu sorular çerçevesinde medyada şahit olduğumuz yanlışları paylaşabiliriz. Böylece Türkçe’nin bozulmasını önleme çabalarına küçük bir destek olabileceğimizi umut ediyorum. Katılım ve katkılarınız için şimdiden teşekkürler. |
18-04-2007, 11:43 | #12 |
|
Ben son zamanlarda, özellikle televizyon proğramlarında karşılaştığımız "tabiki de" ifadesine çok bozuluyorum.
Bu ne demek Allah aşkına.Söyleyecek söz bulamıyorum. |
18-04-2007, 11:58 | #13 |
|
dermişim...
hakkatten... ilk aklıma gelen bunlara ne demeli.... |
18-04-2007, 13:09 | #14 |
|
Konuşurken araya özellikle -kültürlülük göstergesiymiş gibi- serpiştirilen İngilizce, Fransızca kelimeler.
"enjoy olalım" gibi. |
18-04-2007, 13:11 | #15 |
|
Tam olarak ne anlama gelidiğini kimsenin bilmediği kelimeler: "ciks". Örneğin :"Ya kanka çok ciks bi mekan buldum.Bi ara akalım."
|
18-04-2007, 15:04 | #16 |
|
Benim en çok takıldıklarımdan biri; "Onu seviyorum diyemem ama hoşlantım var"
|
18-04-2007, 15:59 | #17 |
|
Televizyon proğramları Türkçe'ye uygunluk açısından RTÜK tarafından değerlendiriliyor mudur?
Mesela proğramlar başlamadan önce içerikleri konusunda (yedi yaş ve üzeri, şiddet, korku vesaire) fikir veren işaretler gösteriliyor.Acaba bunun gibi, "izleyeceğiniz proğram doğru ve güzel Türkçe kullamına zıt unsurlar içermektedir" denilebilir mi? |
26-04-2007, 15:06 | #18 |
|
Arkadişler sakın bu ciks medyanın yalnış diline enjoy olup hakkaten bizim olan caanım Türkçeyi dejenere etmeyelim, sonra kendimizi intihar etmiş oluruz mazallah.
İşte medyanın bize öğrettiği cümleler. Eskiden tek kelimeyi yanlış anlamda kullanan TRT sunucuları işlerinden oluyormuş. Şimdi de 'relax' konuşmayanlar işlerinden oluyor. Artık dayanamıyorum bu cümleleri, kelimeleri duymaya. Yeter artık!.. |
26-04-2007, 15:22 | #19 |
|
Yozlaşmaya ben de tepkiliyim, ama bu yeni kelimeler türetilmeyeceği anlamına gelmemeli. Aksi takdirde güdük bir dil kalır elimizde ve yabancı kelimeler kullanmaya başlarız. Aşk yaşamak denmesi making love denmesinden daha evladır. Mesela eskiden iki sevgili için 'onlar çok sevişirler.' de denirmiş, acaba aşk yaşamak bunu ifade etmek için mi kullanılıyor, bunu da düşünmek gerekir.
saygılarımla; |
26-04-2007, 22:37 | #20 | |||||||||||||||||||
|
Sanırım, flörtün eyleme dönüşmüş hali aşk yaşamak olarak adlandırılıyor. İhtiyaçlar yeni kavramların türetilmesine yol açıyor. Eskiden "aşk yaşamak" gibi bir kavrama ihtiyaç olmadığı için böyle bir kavramın ikamesi olan bir kavram da yoktu sanırım. Saygılarımla. |
27-04-2007, 13:38 | #21 |
|
1-Birbirlerine aşıklar.
2-Aşkın girdaplarında geziyorlar. 3-Fevkaledenin fevkinde aşkları var) bunlar olabilir mi acaba? SAYGILARIMLA |
28-04-2007, 23:17 | #22 |
|
Sayın Eren'in dediği gibi "aşk yaşamak" "sevişmek"ti bir zamanlar.
Sevişmek tu kaka oldu. Sevişenler ayıp, mekruh vs bir şeyler yapıyorlar da aşk yaşayanlar saygın oluyormuş gibi. *) X'in aşk yaşadığı Z bir kitap kurdudur. *) X'in sevgilisi Z bir kitap kurdudur. İkinci cümle bana daha masum ve sevimli geliyor. Yıllarca böyle kullanıldı bu sözcük. Soruyu sorarken aşk var mıdır, yok mudur anlamında sormamıştım. Üstelik "aşk anlatılmaz, yaşanır " diyenlere de sormak gerek: Anlatılamasaydı, aşk romanları neyi dile getiriyordu? Küresel ısınmayı mı anlatıyordu o binlerce eser? Saygılar |
28-04-2007, 23:23 | #23 |
|
Ayşegül hanımın son mesajı üzerine, 1 ve 9 numaralı mesajları yan yana yeniden okudum. Aklıma Shakespeare'nin olmak ya da olmamak sözünü takip eden cümlesiyle birlik, aşağıdaki soru geldi:
"falling in love" mı , yoksa "make love" mı? Yanıtı içinde olmakla beraber, bence de bütün mesele bu Saygılarımla... |
28-04-2007, 23:40 | #24 |
|
Sayın Demirel size katılmıyorum. Çünkü ben "çeviri Türkçesi"nden yakınmıştım.Dilimizde sevmek, sevişmek, aşık olmak gibi sözcükler ve türevleri varken "aşk yaşamak" zorlama geliyor bana.
Yani "sevgilisi, aşığı" dese haberi yazan kişiler, dünya mı yıkılırdı? Ünlü aşk romanı "Lady Chaterley'in Aşığı"nı, "leydi'nin aşk yaşadığı" şeklinde çevirmek komik geliyor bana. Not: Demek istediğinizi anladım Sayın Demirel. Saygılar |
28-04-2007, 23:50 | #25 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Deniz İpek'in sözlerini ve konuya yaklaşımını okuyunca, şu ana dek forum katılımcılarının forum mesajına yaklaşımda, tam da bir önceki mesajımda sözünü ettiğim ikili düşünce biçiminde ayrılığa düştüğü inancım pekişti ve bu kez aklıma Cem Yılmaz'ın, günümüz şarkılarında sözde anlatılmaya çalışılan (yukarıdaki mesajda geçen, sözümona "falling in love") yerine "make love" benzeri cümleleri yerleştirdiği ve şarkıda anlam düşüklüğü yaşanmayıp, aksine anlam bütünlüğüne kavuştuğuna dair, kara mizah tarzı tespitleri...
Sayın Kanat, Bana katılmamanızı anlıyorum. Ancak çeviri hatası olup olmadığını tespit edebilmemiz için, forum katılımcılarının ayrı düştüğü öncelikle bu anlama biçiminde uzlaşmamız gerekiyor. Bunun çaresi de yalnızca sizde. Çözümü ise basit: 1 no.lu mesajınızda sözünü ederek tartışmaya açmak istediğiniz "aşk yaşamak", ingilizcede hangi seçeneğe işaret ediyor?
Saygılarımla... |
30-04-2007, 11:10 | #26 |
|
"aşk anlatılmaz, yaşanır " diyenlere de sormak gerek: Anlatılamasaydı, aşk romanları</p>neyi dile getiriyordu? Küresel ısınmayı mı anlatıyordu o binlerce eser?
Ayşegül Hanım; Aşk romanlarında yazar, başkalarının yaşadığı aşkı anlatır kendi yaşadığı aşkı değil. sevgiler |
30-04-2007, 16:10 | #27 |
|
Bence burada Türkçe kurallarına bir aykırılık sözkonusu. Tartışmayı uzman arkadaşlara bırakmak koşuluyla:
Aşk bir isim olarak kullanılabilir. Aşk, hissedilir,aşk,acı verir, aşk insanın aklını başından alır. Gibi kullanabiliriz. Ama fiille birlikte kullanılması ancak çekim ekiyle mümkün olur. Hatırladığım kadarıyla, isimle birlikte kullanılan fiilr, kelimelerden birinin anlam yitirmesi ile yeni bir fiil oluşturu. Göz atmak, kafa tutmak, başvurmak... gibi. Görüldüğü gibi bizim örneğimizde, aşk ve yaşamak anlam değiştirmiyor. Bu nedenle kullanılmayacağı kanısındayım. Aşk, yaşanır. Ama insan, aşk yaşamaz; Aşık olur. Belki aşkı yaşamak olarak kullanmak daha doğru. Güzel yaşayabilirim,uzun yaşayabilirim, sıkıntılı yaşayabilirim. Ama aşk yaşayamam. Üzüntü de yaşayamam,sevinç de yaşayamam. Aşık olurum(severim),üzüntü duyarım(üzülürüm) daha uzun örnekler de verilebilir tabi. |
13-11-2009, 19:25 | #28 |
|
Aşkı, yatak odası eylemleri olarak algılayanların kullandıkları bir tabir olarak nitelendiriyorum 'Aşk yaşamak'' kelimelerini..
''Sevgili'' bencede daha masum, birbirini seven iki insanı ifade eder.. Ve biz hepimiz biliriz ki; Sevenlerin arasına girilmez.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
PsikeART Dergisi Yayında !!! | clementine | Kültür ve Sanat | 3 | 04-05-2009 22:44 |
Bye Bye Türkçe | umutdalkilic | Kitap | 4 | 22-08-2008 01:14 |
Makale Kütüphanemiz Yayında | Admin | Site Haberleri | 10 | 06-03-2007 13:58 |
Bye Bye Türkçe | alisinkay | Kitap | 2 | 12-09-2006 10:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |