|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-08-2006, 10:08 | #1 |
|
sözlü kira aktine dayanarak kiracıyı çıkarma
İyi günler,
Müvekkilim 3 yıl önce yazılı kira sözleşmesi yapmadan dairesini bir bayana kiralıyor.Daire 3.katta(çatı katı).Kiracı kira parasını zamanında ödüyor.Ancak 1-Balkonda odun kesiyor 2-Sobanın küllerini balkondan aşağı atıyor 3-Gece 3,4te eve değişik erkekleri eve alıyor. kiracıyı çıkarmak istiyoruz ama ortada yazılı bir kira sözleşmesi olmaması ve kiraları düzenli ödemesi bizi zorluyor.Nasıl bir yol izlemeliyim.Yani kiracıyı çıkarabilmek için nasıl bir yol izlemem gerekiyor |
30-08-2006, 10:47 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Bahsettiğiniz şekilde kullanım her ne kadar yazılı sözleşme olmasa bile akte aykırı kullanım olacaktır. Yazılı sözleşmenin olmamasının kiracıya komşuları rahatsız etme hakkı vermeyeceği muhakkalktır. Açacağınız davada bunları ispatlarsanız tahliyeye karar verileceğini düşünüyorum.
Çalışmalarınızda Başarılar Dilerim. |
30-08-2006, 11:00 | #3 |
|
BK. 256 maddesine göre, kiracı binada oturanlara karşı icap eden vazifelerle yükümlüdür, bu hükme göre kiracı hakkaniyet dâhilinde diğer sakinlerine saygı göstermelidir.
Ayrıca kiracı Medeni kanunda zikredilen komşuluk hakkını ihlal etmemelidir (MK.737) Burada komşuluk hukukundan kaynaklanan bazı ödevler vardır, komşuları rahatsız edecek taşkınlıkları yasaklamaktadır, bu taşkınlıklar yerel âdetin öngördüğü sınırlar içinde kalmasına rağmen kaçınılmaz mıdır değil midir, bu duruma göre denkleştirici adalet yoluna gideceğiz. Kat Mülkiyeti kanunun 18. maddesinde de kat maliklerinin birbirini rahatsız etmemeleri ve doğruluk kaidelerine göre birbirlerine saygılı olma yükümlülüğü getirmiştir. Bu 3 kanun hükmüne göre olayınızı irdelediğimizde dikkat edeceğimiz husus kiracının rahatsız edici fiilleri süreklilik arz ediyor mu? Taşınmazın bulunduğu yerdeki yerel adetlere göre bu fiiller hoş görülebilir mi? Sizin olayınızda balkonda odun kırdığından bahsettiniz peki ama yaz mevsiminde olmamıza rağmen bu odunları sürekli mi kırmaktadır, sobanın küllerini sürekli olarak mı aşağıya dökmüştür, eve getirdiği erkekler fuhuş amaçlı mı gelmektedir? Yada bu yeri randevu evi olarak mı kullanmaktadır? Bu hususlara dikkat etmek gerekir… Şayet yukarda irdelemeye çalıştığım husus komşuluk hukukuna ihlal edecek durumdaysa ve bina sakinleri için kaçınılmaz bir durum teşkil etmişse, kiracı kiralayanın “ihtarına” rağmen devamlı olarak bu yükümlülüklere aykırı davranıyorsa kiralayan tazminat talebi ile birlikte kira sözleşmesinin feshini isteyebilir. Saygılar… |
06-09-2006, 11:12 | #4 |
|
T.C
Y A R G I T A Y 1.HUKUK DAİRESİ Sayı: Esas 2003 Karar 8764 9128 YARGITAY İLAMI Mahkemesi :G As.H.H. Tarihi :13.3.2003 Nosu :183-17 Davacı :Afife Davalı :Reşat vs. Üçüncü Şahıs : Taraflar arasında görülen davada; Davacı,kayden maliki bulunduğu 900 parsel sayılı taşınmazı davalıların rızası dışında kullandıklarını bedel ödemediklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi,ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı Hüseyin,dava konusu taşınmazı kira karşılığı kullandığını 2001 yılında davacı ile aralarında sorun çıktığını 2002 yılında başka bir kişinin kullandığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Davalı Reşat,taşınmazı kendisinin hiç kullanmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,dava konusu taşınmazın kira karşılığı kullanıldığı,haksız bir el atmanın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi raporu okundu.Düşüncesi alındı.Dosya incelendi.Gereği görüşülüp,düşünüldü: -KARAR- Dava,elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece,taraflar arasında kira ilişkisinin varlığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere,özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözleşmelerinin geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir.Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği gibi zımni (üstü kapalı) olarak da vücuda getirilebilir. Yeter ki taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaşmış olsunlar.Nitekim bu kural l8.3.l942 tarih 37/6 sayılı inançları birleştirme kararında açıkça vurgulanmıştır. Ne var ki kira ilişkisi bir hukuki fiil (vakıa) değil,bir hakkın doğumuna,değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem (muamele)dir. Bu nedenle,HUMK.nun 288.maddesi uyarınca l.l.1998 tarihinden itibaren 40.000.000 lirayı aşan (23.6.1996 gün ve 4146 sayılı yasaya göre) sözleşmeler hakkında tanık dinlenilebilmesine olanak yoktur; kira sözleşmesinin varlığı, ancak yazılı delille ispat edilebilir.Hemen belirtilmelidir ki, sözü edilen miktar, yıllık kira tutarına bakılarak belli edilir.Sözlü kira sözleşmesi kurulduğu yolundaki savunmanın,ilgilisine (davalıya yada davalılara) yemin teklif etme hakkı verebileceği; ayrıca HUMK.nun 292 ve 293.maddelerinde değinilen ayrıcalıklarında gözetilmesinin gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca,yukarda belirtilen ilkeler gözetilerek kira ilişkisinin mevcudiyetinin araştırılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,17.9.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. karardan da anlaşıldığı üzere kira sözleşmeleri yazılı delille ispat edilmelidir ve kira akdinin ispatı konusunda (belirtilen miktar dikkate alınarak) tanık dinletilmesi mümkün değildir. eğer kiracı kira bedelini banka havalesi yoluyla yapmamış ise yada ev sahibi tarafından kendisine alınan kira karşılığı yazılı bir belge vermemişse, haksız işgal nedeniyle müdahalenin men'i davası açarak evi tahliye edebilirsiniz düşüncesindeyim. aksi halde kira akdini kabul ederek sayın Hukukçu 42 nin de belirttiği şekilde kötü kullanım nedeniyle tahliye talep edebilirsiniz kanaatimce. iyi çalışmalar |
06-09-2006, 13:40 | #5 |
|
Sayın av.asen öznur
Tahliye konusunda benden önce yazan Sayın Üyelerin düşüncelerine katılıyorum. Bence kira sözleşmesinin yazılı olmamasında asıl sorun kiraları ödemediğinde ya da kira arttırımları sırasında çıkacaktır. Kiranın ne kadar olduğunun belirlenmesi yazılı sözleşme bulunmadığı durumlarda çok zor olmaktadır. Bu nedenle kiraların elden alınmayıp, bir banka şubesine yatırılmasının istenmesinde fayda bulunmaktadır. İleride bu banka dekontları kira miktarı konusunda kanıt olacaktır. Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İşten Çıkarma | erkanakca84 | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 26-11-2006 22:28 |
Yeni Malikin Kiracıyı Tahliyesi | haşimeker | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 13-10-2006 12:02 |
Danıştayın sözlü sınav kararı | stj_sevda | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-09-2006 15:57 |
Sözlü Kira Akdi Ve Kayıp Kiracı | Desarac | Meslektaşların Soruları | 5 | 28-01-2006 00:21 |
Sözlü Anlaşma | premier@superonline. | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 15-02-2002 00:31 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |