Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Yaman Çelişkilerin Mesleği Avukatlık

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-08-2006, 08:35   #1
avmhy

 
Varsayılan Yaman Çelişkilerin Mesleği Avukatlık

Mayıs ayında CMK gereğince konusu hırsızlık olan bir esas dosyada görevlendirildim
Suçun mağduru aracı çalınan bir meslektaşımızdı..
Mahkumiyet kararını temyiz ettim...
Yine cmk gereğince pekçok kez hırsızlık iddiası bulunan hazırlık ve esas dosya işlemlerinde müdafii olarak hazır bulundum.
Ve dün gece 3. kattaki evime açık bıraktığım balkon kapısından bir hırsız girdi
Eşimin telefonunu benimsse cüzdanımı çaldı
Cüzdanımda müvekkilden işleme koymak için henüz aldığım 9900 ytl bedelli birde çek vardı
Parmak izleri alınan hırsız belki bir gün yakalanacak
yargılanmasına geçilecek ve görev bölgem olan kadıköyde mağduru olduğum bu suç için Baro hiç bir kusuru olmaksızın beni müdafii olarak atayacak.

Uzun lafın kısası savuma hakkı kutsaldır buna ne şüphe
ama Avukat görevi, işi red etme hakkını her koşulda özgürce kullanmalı. kullanabilmeli....

Hepinize sorunsuz günler dilerim...
Old 22-08-2006, 09:19   #2
ahmetsacit

 
Varsayılan

Öncelikle geçmiş olsun,
Nedense avukatlık mesleği ülkemizde yanlış anlaşılıyor, halk avukatı para için her davaya bakan birisi olarak görüyor, bu izlenim hala kırılamadı,
Böyle bir durum içinde avukatlara zorunlu müdaafi avukatlık uygulaması getirilmesi ve dediğiniz gibi red şansının olmaması çok yanlış..
Bazen insan başına bir olay gelince işin vehametni daha iyi anlıyor..
Saygılar..
Old 22-08-2006, 21:04   #3
Av.Güçlü KERVAN

 
Varsayılan

Yaman çelişki evett...Mayıs ayında yaşadığım şehirde bir avukat öldürüldü.Ölümün sebebi olmaz ama hem de bir hiç yüzünden!Koskoca Vural abimiz hayata gözlerini yumdu.Ve vuran şahsa da müdafiilik görevi baromuz avukatlarına düştü...
Old 22-08-2006, 23:13   #4
yargıç isa

 
Varsayılan

benim meslektaşım öldürülecek ve ben (veya benim başka bir meslektaşım) zanlının müdafiliğini yapacak... Adalete bak! Daha öğrenciyken bu meslekten soğumaya başlamak çok kötü. Suçlu illakide birileri tarafından savunulmak zorundamıdır? Savcılar bu işi götüremez mi?
Old 22-08-2006, 23:34   #5
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Suçlu illakide birileri tarafından savunulmak zorundamıdır?
Tamam bunu hukukçu olmayanların söylemesine alıştık ama hukuk fakültesi öğrencileri de söylemesin lütfen..

Yargılama bitmeden ve mahkumiyet kararı çıkmadan sanığın "suçlu" olduğuna kim nasıl karar veriyor?

Savunma hakkının kutsallığı artık hukuk fakültelerinde öğretilmiyor mu?
Old 23-08-2006, 00:48   #6
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Aynı zamanda yapılan bi hata da, sanıkla müdafiliğin bütünleştirilmesi, ben meslektaşımı ölürme iddiası ile yargılanan şahsın müdafiliğini yaparken, sanığın eylemine şirik etmiyorum ki sorumluluk hissedeyim... Tüm olaylarada böyle bakıyorum, birçok yerden alacaklıyım ama hala boçluların vekilliğini yapıyorum, arabam çalınıyor ama araba hırsızlarını savunuyorum... Çünkü bizler kanun adamıyız bu yetkiyi ve görevi kanunen yapıyoruz, arabası çalınan "Selim Balku" ama hırsızı savunan "Baro Avukatı," farkı bütünleştirmezsek ortada bir çelişki kalmıyor...
Old 23-08-2006, 10:38   #7
yargıç isa

 
Mesaj

syn admin
Alıntı:
Suçlu illakide birileri tarafından savunulmak zorundamıdır? Savcılar bu işi götüremez mi?

yanıtınızın öğreticiliği için teşekkürler ama alıntı da son cümleyide alsaydınız daha iyi olurdu çünkü o iki cümle bir bütün tam anlaşılmak için. Kesilince farklı anlamlar çıkıyo...

Adam açık açık avukatı vuruyo diyelim. Yani avukat vurma noktasına gelmiş biri kendi müdafiliğini yapacak olan bir avukata karşı tutumu ne olabilir. Bu son zamanlarda yaşanan şeyler insanı çıldırtıyo. Madem avukatı vuruyosun, savcıdan korkuyosun avukatsız kalacak, hakim ve savcıların kararlarına uyacaksın.. ceza davalarında her 100 dosyadan 90 ını temyiz ettiren, bunların 60 tanesini sanık lehine değiştiren avukatlar... karşılaştığı durumlar ne? Ne iğrenç bişey avukat vurmak. Kimse şunu unutmamalı BİR HUKUKÇU KOLAY YETİŞMİYO. İnsanlara hizmet için çalışan, daha az zahmetlere katlanarak başka mesleklerde daha çok para kazanabilmesine rağmen ADALETE HİZMETİ BORÇ GÖREN kişilerin karşılaştırdığı bu gibi durumlar, insanın olumlu düşünmesinin önüne geçiyo

Ama herşeye rağmen bir hukukçu olduğumuz sürece sizin cevabınız geçerliliğini koruyacaktır.

saygılarımla
Old 23-08-2006, 11:26   #8
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yargıç isa
Adam açık açık avukatı vuruyo diyelim. Yani avukat vurma noktasına gelmiş biri kendi müdafiliğini yapacak olan bir avukata karşı tutumu ne olabilir. Madem avukatı vuruyosun, savcıdan korkuyosun avukatsız kalacak, hakim ve savcıların kararlarına uyacaksın..
"Bir adamın açık açık avukatı vurması" o adamı otomatik olarak "suçlu" yapmaz. O adamın Mahkemede mahkum olması onu suçlu yapar.

"Bir adam açık açık avukat dahi vursa", suçlu olmayabilir ya da sizin hemen oracıkta kurduğunuz darağacında asılmayı gerektirecek kadar suçlu olmayabilir. Olayda hafifletici sebepler olabilir, meşru müdafaa olabilir, adamın çocuğunu mafya kaçırmış avukatı vurmazsan çocuğunu öldürürüm demiş olabilir, adamın çocuğunu mafya kaçırmış avukatı da mafya vurdurmuş, suçu sen üstlenmezsen çocuğunu öldürürüm demiş olabilir, gerçekte o adamın tek yumurta ikizi kardeşi avukatı vurmuş olabilir, ya da en basitinden o adam akıl hastası olabilir, ceza ehliyeti olmayabilir (dolayısıyla yargılama sonucu "suçlu" olmaz, "hasta" olur)

Bu olasılıkların var olup olmadığına ise, mahkeme sonucunda karar verilir. İşte o yüzden ki, bir adam açık açık avukatı vursa dahi, suçlu değil, sadece henüz sanıktır ve her sanık mahkemede suçlu bulunancaya kadar "masum"dur ve savunma hakkı vardır.
Old 23-08-2006, 11:36   #9
yargıç isa

 
Varsayılan

syn admin

cevabınız yeterli olmuştur. teşşekkürler.....

saygılarımla
Old 23-08-2006, 13:52   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Parmak izleri alınan hırsız belki bir gün yakalanacak
yargılanmasına geçilecek ve görev bölgem olan kadıköyde mağduru olduğum bu suç için Baro hiç bir kusuru olmaksızın beni müdafii olarak atayacak.

Sanırım Sayın avmhy olayın kızgınlığıyla bu ifadeyi kullandı. Yani kendisinin müşteki olduğu bir olayda müdafii olarak atanabileciğini bilerek yazmamıştır. Kendisine geçmiş olsun diyorum. Çünkü 15 gün önce benim evime de hırsız girdi. Ben ve eşim yatak odasında uyurken kolayına gelen şeyleri götürmüştü...Biz de sabahleyin halimize şükretmiştik. Ya o varken ben kalksaydım, burun buruna gelseydik...Düşüncesi dahi korkunç....

Diğer hususlara girmeye gerek görmüyorum.Sayın Admin gayet net açıklamış...Özellikle mafya usulü infazlara dikkat çekmek isterim sadece...Vuran değil bir başkası elinde silahla "ben vurdum" diye teslim olmaktadır. Hafızanızı yoklayın. Üsküdar'da iki kız kardeş(Sanırım soyisimleri Balkan idi) öldürüldü. Tutuklanan şahsın aslında suçu işlemediği, suçu üstlendiği anlaşılmıştı.

Saygılarımla
Old 23-08-2006, 14:30   #11
İlknur Adiller

 
Varsayılan

Mesajlara göz atınca üzüldüm. Neyi tartışıyoruz ? Şüphelinin ya da sanığın hukuki haklarını savunmak ile atılı iddiayı tasvip etmek karıştırılmamalıdır.Hırsızlığa uğrayan meslektaşım daha önce hırsızlık şüphelilerinin müdafiiliğini yaparken hırsızlığın kötü bir şey olduğunu, mağduriyet yarattığını ve suç olduğunu bilmiyor muydu ?Müdafiilik yaparken, hırsızlığın haklı ve doğru bir eylem olduğunu, herkesin yapması gerektiğini mi söylemişti ? Yoksa faile ve fiile ilişkin özel koşulları irdelemek, maddi gerçeğe ulaşılmaya yardım etmek ve soruşturmanın yasa ve yönetmeliklere uygun yürütülmesine nezaret etmek dışında ne gibi bir görev yapmıştı ? Kendi malımız çalınsa da meslektaşımız vurulsa da savunma görevi avukatlar tarafından yerine getirilmelidir. Savcıya bu görevi nasıl yüklersiniz? Şahsi sebeplerle kabul etmeyeceğimiz davalar tabii ki olacaktır. Bunun kriteri de şahsımızla ilgili olup bu adam nasıl savunulur, bu suç nasıl savunulur gibi bir bakışla yaklaşamayız.
Old 01-09-2006, 00:58   #12
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Avukatın vekiledeni ile özdeşleştirilmesi konusu, bu sitede
Alıntı:
Kelebek Operasyonu -filancanın avukatı
başlığı altında 18-11-2004 günü yazılarak tartışılmaya çalışılmıştır.
kaynakÇ http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=3769

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık
Old 03-09-2006, 22:02   #13
ayşekömürcü

 
Varsayılan ...

Hukuk Fakültesini kazandığımda bana söylenen şey şuydu: 'Eee sen şimdi yalancı mı olacaksın?' İşte insanlarımızın avukatlara ve diğer hukukçulara bakış açısı.Valla gülüp geçsem mi üzülsem mi bilemedim...
Old 03-09-2006, 22:37   #14
Av. Melih

 
Mutlu

sayın eylül bence gülüp geçiniz aynı ithamalra bende maruz kaldım ve hepsinin hukukçu olamayacak at gözlüklü ve kıt insanlar olduğunu gözlemledim biz kendimizi bildikten sonra insanların ne dediklerini pek önemi yok aslında.işin komik tarafı bunu söyleyen birinin bir gece yana döne hukuki bir konuda benden yardım istemesiydi.Meslek hayatınızda başarılar...
Old 18-09-2006, 16:20   #15
avmhy

 
Varsayılan

Nerdeyse bir ay önce açtığım konu ile ilgili mesajları inceleyince Hukukçu olarak serzenişimin açtığı tartışmalara kendi cevaplarımı verme gereği duydum
1- Evime giren hırsızın savunma hakkına sonuna kadar saygılıyım
2- İstanbul Barosunun müdafii atama işlemini atarken müştekinin isminden bihaber atama yaptığını biliyorum. Evimi soyan hırsıza avukat olarak atansam bile bu atamayı kolayca iptal ettireceğimizin de farkındayım
3- Benim açıklamaya çalıştığım şudur Avukatların CMK DA ADLİ YARDIMDA OLSA GÖREVİ SERBESTÇE KABUL YADA RED EDEBİLMELİ.MESLEKTAŞINI ÖLDÜREN BİR KİŞİYİ SAVUNMAK ZORUNDA KALMAMALI. BURADA TARTIŞMAK İSTEDİĞİM BİR HUSUSTA GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDE BİRİNİ ÖLDÜREN ŞAHSA KATİL YADA SUÇLU DİYİP DİYEMEYECĞİMİZ. TCK CMK SUÇTAN CEZA GÖREN KİŞİYE HÜKÜMLÜ DER HİÇBİR YASA YADA MAHKEME KARARI BİZZAT ŞAHİDİ YADA TARAFI OLDUĞUNUZ BİR VAKANIN VİCDANINIZDA AÇTIĞI YARANIN TAM KARŞILIĞI DEĞİLDİR. AMA BİR ARADA YAŞAMAMIZIN TEMİNATI MAHKEMELERİMİZİN KARARLARINA SAYGI VE RİAYETTEN GEÇER
Old 20-09-2006, 20:54   #16
olcar

 
Varsayılan

Yazılanları okudum ve şunu da söylemeden edemedim,şüpheniz olmasın daha ilk haftalarda anayasa kürsüsü hocamız bu konuyla ilgili bir konuşma yapmıştı."Hukukun belkide sağladığı en önemli yarar suçu kesinleşmeden hiçbir kimseye suçlu damgası vurulamamasıdır"demişti (tam kelimesi kelimesi hatırlayamadım ama)
Old 21-09-2006, 01:01   #17
Themis99

 
Varsayılan

Sayın avmhy,
Bu konuda ki serzenişinize bende katılıyorum. CMK da görev yapan avukatların, verilen görevi reddememeleri bir takım sakıncalarıda beraberinde getiriyor.Ben bazı suçlarda, şahsi bir bağlantım olması bile, müdafilik görevi yapmak istemiyorum. Çünkü bu suçlar vicdanen beni oldukça rahatsız ediyor. Şüphelinin suçu hakikaten işleyip işlemediği vb olguların bazen hiç önemi olmuyor.Belkide ön yargılı yaklaşıyorum.Bu tür suçlarda şüpheli yönünden bir haklılık payı göremiyorum.Çocukların istismarı yada avukatlara karşı her tür saldırı vb.Bu durumda verilmiş olan görevi reddetme hakkım bulunmalıdır. Zaten bir şekilde tarafı olduğunuz davada müdafilik yapmamanız haklı sebeplere dayanabilir. Ama ya suçun konusu, işlenişi vb sizi yalnızca vicdanen rahatsız ediyorsa ?Tüm mesajlarda bu rahatsızlık az yada çok dile getirilmiş. Bu konuda gereken düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanıyorum.
Alıntı:
BURADA TARTIŞMAK İSTEDİĞİM BİR HUSUSTA GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDE BİRİNİ ÖLDÜREN ŞAHSA KATİL YADA SUÇLU DİYİP DİYEMEYECĞİMİZ.
Bu kişiye ''katil'' denebilir. Ancak suçlu denebilir mi ? Bu soruya yukarıda ki mesajlarda cevap verilmiş durumda .Saygılarımla
Old 23-09-2006, 11:14   #18
fantom

 
Varsayılan

Sayın
Avukat arkadaslar;
Ben hukukcu değilim ama görüşüm sudurki;bazı arkadasların konuya bakısı hissi.Halbuki bazı meslekler vardır ki kişilerin hissi davranma yetkisi olamaz .Şahşi nedenler ayrık olmak üzere.
İlk önce olayı bir meslekdasıma saldırmış kişi olarak algılamak yanlıştır.Olaya bir insana sadırmış olarak bakmak gerekir.
Eger bir avukata saldıranı gine bir avukat savunmayacak ise kim savunacak.Hani avukatlr ve tüm hukukcular savunma hakkı kutsaldı diyorlardı ki bu dogrudur ancak iş meslekdasa gelince bu kutsallık kalkıyor mu.birine saldırmayı haklı görmek mümkün değildir.Ama olaya meslekdas gözlüğüyle bakmakta yanlıştır ki o zaman bir doktorda kavgada meslektasını yaralayan birini tedavi etmesin,bir hakim meslekdasına zarar veren birine kanunlara göre değilde duygusuna göre yeterince incelemeden hüküm versin ,böyle bir durum haklı görülebilirmi?Birde su varki olay iki meslektas arasındada olabilir.Eger hukukcular böyle düşünürse sade vatandas nasıl hissi düşündüğünde kızarız. Hukuk istisnasız herkes için dir ve avukatın bizzat olayın tarafı olmaksızın davaya bakmama hakkı olamaz.Nasılkı bir hakimin görev konusuna giren bir olayda eger olayın tarafı değilse davaya bakmamazlık etme hakkı olmadıgı gibi.
Sevgi ve saygılarımla
Old 28-10-2006, 01:03   #19
ALTINCABA

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlarım yazıların tamamında olmasa da bence bir yanlış düşünce yazıların çoğuna hakim. Sayın Themiss
"Çünkü bu suçlar vicdanen beni oldukça rahatsız ediyor. Şüphelinin suçu hakikaten işleyip işlemediği vb olguların bazen hiç önemi olmuyor.Belkide ön yargılı yaklaşıyorum.Bu tür suçlarda şüpheli yönünden bir haklılık payı göremiyorum" demiş.

Sevgili arkadaşlarım biz savunmasını yaptığımız bir sanığın suçunu örtbas etmek için görev almıyoruz. Öyleki bu yanlış izlenim avukatlardan doğarak etrafta soru haline geliyor ve tekrar avukatlık mesleğine soruluyor.
"Siz suçluları savunuyorsunuz öylemi?"
Savunma işlenen fiili ortadan kaldırmaya çalışma, masum gösterme, delil karartma değildir. Bir avukat pekala suç işlediğini bildiği müvekkilinin yasada gösterilen cezayı almasını sağlayabilir. Ülkemizde faili meçhullerin azaltılması için 3 soygun yapana +3 bedava uygulaması olmadı mı? Sonunda canına tak eden sanığın "ben 3 ünü soydum kalanlar benim değil" diye ifade verdiğini veya benzerlerini sizde duydunuz belki.
Avukat savunma yaparken müvekkiline karşı da bir yere kadar sorumludur. Avukat kanunun el verdiği ölçüde müvekkilini savunur bir konuda nerde duracağı yada savunmasını ne yönde değiştireceği somut olaya göre işi alan avukatın seçimidir. Bazı konularda savunma yapmak istemeyen avukatın görüşüne de saygı duymak gerekir istemediği halde savunmaya zorlanan avukatın verimli olacağı bence düşünülmemeli tam tersine zararı da olabilir çünkü bu takdir edersiniz ki yargılamadır zorla bir kumu başka bir yere taşıtmıyoruz kum kontrol edilebilir fakat avukata ne yapacağını söyleyemessiniz.. Hukuk derindir !!!!
Öncelikle savunmada bulunmak istemeyen arkadaşlarımızın düşüncelerine ve ilkelerine saygı duymak zorundayız, savunmayı üstlenenlerin yaptıklarını ise "bu katilin suçunu örtbas etmeye çalışıyor, kanunu kullanıp bu sanığı çıkaracak vs gibi düşünceler ile izlememeliyiz. Kanun bir sanığa beraat sağlayacak ise bu kanun tam anlamı ile savunma yapan avukat tarafından kullanılmalıdır. Sonuçta kimse emsallerinden farklı olarak karar almamıştır. Bu savunmayı yapan meslektaşlarında kanunu ne şekilde kulandıklarını takip edip dikkatle incelememiz gerekir. Sistemdeki hatalar böyle görülebilir. elbette arkadaşlarımız kanundan istifade edecek elbette imkanı varsa beraat isteyecektir.
Aksi halde başka bir şehirde aynı suçtan yapılan yargılamada avukat kanunu kullanabiliyor diğerinde istemiyor diye farklı kararlar çıkaracaksınız. Sanığa verilen hakkı zorlayarak kullanmadığınız söke söke almadığımız sürece de sistemdeki eksiklikler hatalar ortaya çıkmayacaktır. Bence bir Avukat hem varolan hukuk düzeninden adaletli olarak yararlanmalı hemde eksiklikler giderilmeye çalışılırken " bu madde artık şu yada bu yollar ile adaletin gereği gibi yerine getirilmesine engel olan kararlar çıkmasına sebep olmaktadır" diyebilmelidir. Saygılarımla
Old 29-10-2006, 05:11   #20
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Yaman Çelişkilerin Mesleği Avukatlık

Öncelikle tartışmanın farklı yönlere kaydığını ifade etmek zorundayım;

Arkadaşımız evini soyan hısızın savunmanlığını yapmak zorunda olup olmadığı konusunda açmış tartışmayı.

Sonra tartışma gelişmiş:

Öncelikle avukatlık yasası gereğince önünüze gelen her davayı reddedebilirsiniz. Sadce davayı haksız gördüm demeniz bile yeterki. CMK çisından ilgilenmedim ama her koşulda o savunmayı size vereceklerini varsaymıyorum. Gönlünüz rahat olsun bunu baronuz ile konuşarak çözebiirsiniz.

Bub tartışmadaki ikinci sorun suçlunun savunulması.

Bizler vukatız. Hukukun düzgün yürümesine uğraşırız.

Burada sevgii Eylül arkadaşımıza bir atıfta bulunmak isterim:

Bizim ayalan söylemeye ihtiyacımız yoktur. Bir olmuş bir olayı olamamış veya olmamaış bir olayı olmuş gibi bir yeteneğe sahip değiliz. Biz kuralların nasıl uygulanması gerektiğini, diğer bir deyimle eylemin suç oluşturup oluşturmadığını tartışırız. burada yalan oktur hukuki tartışma vardır.

Bir fıkra aktarmak istiyorum:

Bir hırsız yakalanmış. Girdiği yerleri göstermiş. Malları sattığı yerleri göstermiş. Yargılama aşamasına gelinmiş. İlk duruşmda hakime ben avukat istiyorum demiş. Hakim de oğlum her şey ayan beyan avukat ne desi diyince ben de onu merak ediyorum demiş.

Biz avukat olarak olguları değiştiremeyiz. var olan olguları tartışabiiriz. Bu eylem bence suç oluşturmuyor demek yalan değil yorumdur. Bir çok kez de suçu veya haksız fiili kabul edip müyerafik kusura dayanırız. Bu bizim hukuki daanak noktalarımızı oluşturur. Ama biz yalan söylemeyiz. Bizim yalana ihtiyacımız yoktur. Yalan söyleyen müvekkillerdir ve kendi yalanlarının hesabını senden sorarlar. Yani müvekkiliniz sahtekarsa siz satılmış avukat olursunuz ama o pir'ü paktır. Sanki hırsızlığı siz yaptınız.

Ama mesleğimizin bize yüklediği bir görev var. Savunma hakkı.

Bir gün bir tartışmada bana şu soru soruldu:

İşkencecinin avukatlığını yapar mısın?

Evet dedim. Onun da savunulmaya hakkı var.
O işkencecinin işkence görmesine de karşı çıkarım.

Hukuku tartışırken dikkatli konuşmak gerekir.

Hakkın köyüye kullanılmasını bir kez daha tartışalım.

Hiç bir avukat müvekkili ben hırsızlık yaptım derken hayır yapmamıştır der mi?

Yalan söyleyen avukat değildir. Avukatın da yalan söylemekten herhangi bir çıkarı yoktur. Siz traf değilsiniz. Oalyın içinde değilsiniz. Size aktarılanı ifade ediyorsunuz. Sonuç ta sizin üzerinizde dağmaacak. Neden yalan söyleyeceksiniz k?

Saygılar
Old 18-03-2008, 01:01   #21
avmhy

 
Varsayılan

Sonuç itibari ile Benim şahsi fikrim avukatın CMKda da işi red etme hakkının olabilmesidir.
Böylesi, avukatın vicdani rahatsızlığı ile yapacağı görevin olası yetersizliğinden ,sanığın zarar görmesini de engellemiş olur.
Sanığın avukatının olması bir zorunluluk olabilir.
Ancak avukatın zorunlu tutulması olmamalı.
(hiç kimse kabul etmezse! tartışmasına girmek istemiyorum)
Old 18-03-2008, 09:48   #22
av.fundasin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
Sanık müdafii olduğum 5 tane esas dosyam var.Başka bir meslektaşımın yanında sigortalı olarak çalıştığım için dosyalarla yeterince ilgilenemiyorum.Sanıkların da mağdur olmamsı için dosyalardan istifa etmek istedim ama kabul edilmedi.CMK dışı iş ve davalarda bizlere ait olan işi reddetme ve istifa etme imkanı ne yazık ki CMK'da bizlere tanınmıyor
Saygılar.
Old 18-03-2008, 12:28   #23
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım Avmhy ve av.fundaşin


Anlattığınız hususlarda bir yanlışlık ya da başkaca belirtilmeyen hususlar olduğunu düşünüyorum.Ancak benzeri beyan ve tartışmalar gerçek alemde ve yüzyüze de yapıldığı için bu konuya ilişkin bir kaç şey söylemek gereği hissettim.

Öncelikle işin reddi meselesinin yasal boyutuna kabaca değinmek gerekirse sadece hatırlatmak için red ile ilgili avukatlık kanununun maddelerini eklemek istiyorum


İşin reddedildiğinin bildirilmesi:
Madde 37 - Avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur.
İşi iki avukat tarafından reddolunan kimse, kendisine bir avukat tayinini baro başkanından isteyebilir.
(4667sayılı yasa ile değişik) Tayin olunan avukat, baro başkanı tarafından belirlenen ücret karşılığında işi takip etmek zorundadır.
*
İşin reddi zorunluluğu
Madde 38 - Avukat;
a) Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa,
b) Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa,
c) (4667 sayılı yasa ile değişik) Evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet Savcısı, bilirkişi veya memur olarak o işte görev yapmış olursa,
d) Kendisinin düzenlediği bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek durumu ortaya çıkmışsa,

f) Görmesi istenilen iş, Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun değilse,
teklifi reddetmek zorunluğundadır.
Bu zorunluluk, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.




yasada açıkça görülmektedir ki avukatlar
1-neden göstermeksizin işi reddedebilirler
2-bazı hallerde de işi reddetmek zorundadırlar
3-İş iki avukat tarafından reddedilmişse insanların bazen kutsal olarak nitelendirdiğimiz savunma hakkından yararlanmasını sağlamak üzere ara formül olarak Tayin olunan avukat, baro başkanı tarafından belirlenen ücret karşılığında işi takip etmek zorundadır. HÜKMÜ GETİRİLMİŞTİR. burada artık red hakkı yoktur.


Şimdi yasanın bu maddelerini sizlerin olayınıza uygulamaya çalışalım.

beyanlarınıza göre istanbul barosu cmk servisi sizi herhangi bir olay yada olaylarda müdafi yada avukat olarak görevlendirmiş ve siz bu görevlendirmeyi istememenize ragmen mecburen kabul etmişsiniz.

Ancak cmk servisinin kuruldugu ilk günden buyana içinde olan ve günlük mesaisinin neredeyse tamamını cmk ve cmk müdafiligine ilişkin meselelere kafa yormaya hasreden biri olarak rahatlıkla söyliyebilirimki böyle bir olay mümkün degildir.

Ve bu meseleye sadece istanbulda vakıf olmakla kalmayıp türkiyenin bir çok yerinde özel merakım nedeniyle gidip gördügüm ve araştırdıgım için

Yine rahatlıkla söyliye bilirimki ülkemizde başkaca yerlerdede böyle bir mesele oldugunu sanmıyorum.

(dagbaşı olarak nitelendirebilecegimiz bazı özel yerler istisna olmak üzere)

Hatta sizin beyanlarınızın tam aksine cmk dan iş almak için insanlar özel bir gayret içine girmekte büyük bir çogunluk başkalarının kayrıldıgını kendisine iş verilmediginden ciddi olarak şikayetçi olmaktadır.

İstanbul'da cmk'da görev almak için sırada bekleyen
4700 kişi mevcuttur.

İnsanlar cmk'dan iş gelmediginden şikayet ederek çalışma bölgelerini degiştirmektedir.


Funda hanımın belirtigi hususa gelince sigortalı çalışırken cmkda görev almanız esasen hatanın başlangıcıdır.Baglı avukat olarak çalışan meslektaşlarımızın fikrimi soracak olursanız zaten cmkdan tayin edildigi sanıklarla yeteri ve geregi kadar ilgilenmesi mümkün degildir.Sizin konumdaki meslektaşlara görev verilmesi yanlış olup popülizimdir.

Sanık haklarına ciddi zarar verebilecek olgudur.Çünkü baglı avukatın önceliği ne yazık ki patron avukatın önceligidir.patron avukatın önceliği de dogal olarak kendi işleridir.
Hepimiz biliyoruzki istanbulda duruşma va haçzin verilen saatte gerçekleşmesi mümkün olmamaktadır.Bu durumda baglı avukatlar ne yazıkki mecburen önceligi patronların işine vermekte ve cmkdan görevlendirildikleri işi savsaklıya bilmektedirler.


Ayrıca belirtmek isterimki görevlendirildiginiz bu işlerde eger üçreti almadıysanız yada iade ediyorsanız kanaatimce istifa hakkınız vardır.Ancak tüm dünyada avukat bir kez işi ve parayı aldıktan sonra davayı yürütmek zorundadır.

Amerikan hukukunda parayı almışsa parayı iade ederek dahi işi bırakması mümkün olmayıp ancak hakimin kararıyla işi bırakabilmektedir.
Ülkemizde bu tür hukuksal sorun ve kavramlar yeteri kadar tartışılıp konuşulmadıgı ve de avukatların günlük geçim dertlari en üst düzeyde oldugu için evrensel hukuk ve meslek kuralları göz önüne alınmadan meslek ifa edilmektedir.Sorun sizin belirttiğiniz işi red hakkı ile ilgili değildir.

SAYGILARIMLA
Old 05-01-2010, 17:20   #24
Av.AAO

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avmhy
Sonuç itibari ile Benim şahsi fikrim avukatın CMKda da işi red etme hakkının olabilmesidir.
Böylesi, avukatın vicdani rahatsızlığı ile yapacağı görevin olası yetersizliğinden ,sanığın zarar görmesini de engellemiş olur.
Sanığın avukatının olması bir zorunluluk olabilir.
Ancak avukatın zorunlu tutulması olmamalı.
(hiç kimse kabul etmezse! tartışmasına girmek istemiyorum)

CMK dahi özü itibariyle müdafiiliktir. Devlet de bizden özel vekaletnameli işlerimizde gösterdiğimiz özeni bu davalarda da arıyor.
Normal vekaletli işleri "gördüğümüz lüzum" üzerine reddedebiliyoruz da, CMK'dan gelen işi neden reddedemeyelim i? Sizce CMK'da işi red hakkı yok mudur?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
A.B.'de Serbest Dolaşım ve Avukatlık Mesleği Av.Habibe YILMAZ KAYAR Adliye Duvarı 1 09-01-2007 13:59
Avukatlık Kanunu 165'e göre Avukatlık ücretinden müteselsil sorumluluk Av.Ertan Uzunoğlu Meslektaşların Soruları 2 28-12-2006 10:02
avukatlık mehmet ak Meslektaşların Soruları 1 26-04-2006 09:36
Avukatlık Ortaklığı Av.Dr.Yahya DERYAL Meslektaşların Soruları 16 26-05-2002 11:45
Avukatlık atilla turk Hukuk Soruları Arşivi 2 18-03-2002 23:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05168700 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.