20-06-2006, 19:55 | #1 |
|
hakim ve savcılıktan ihraç edilenlerin Avukatlık yapabilmeleri doğru mu?
Zaman zaman dile getirilen ve savcı sarıkaya'nın ihracıyla yine dillendirilen hakim ve savcılıktan ihraç edilen şahısların Avukatlık yapabilmeleri beyanatları bana çok ilginç geliyor.Avukatlık Yargının saç ayağı kabul edilen savunma makamını temsil ettiğine göre, karar veya iddia makamına artık layık görülmeyip ihraç edilenler niçin savunma makamına layık görülürler ki? Savunma makamı sabıkalıları istihdam yeri midir? "Avukatlık bari!!!" yapabilmelerinin talep edilmesi hukuksuz olmasının yanında saygısız bir taleptir.Bu "Avukatlık bari yapsın" lafına tüm Avukatların yek vücüt tepki koıyması gerekirken maalesef hiç tepki verilmemektedir.
|
20-06-2006, 22:36 | #2 |
|
Yürekten katılıyorum..
|
21-06-2006, 08:48 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Savcı Sarıkaya'nın meslekten ihracının medyada bol bol tartışıldığı günlerde birçok haber bülteninde aynen şu ifade geçiyordu. "Avukatlı bile yapamayacak" Ne demektir bu Mesleğimiz o kadar ucuz bir meslek midir ki ya da Avukatlık, Savcılıktan bir alt basamakta mı yer alıyor ki böyle bir ifade kullanıldı ben anlayabilmiş değilim.
Ancak hiç tepki gelmediği düşüncesine katılmıyorum. Radikal gazetesinin 22/04/2006 tarihli baskısında Hakkı Devrim'in bir yazısı:
|
21-06-2006, 10:01 | #4 |
|
Hakimler ve savcılar yalnızca HSYK tarafından mı cezalandırılabiliyorlar?
Peki Avukatlar HSYK'nın denetiminde mi? Sanırım ikisini de denetleyen organlar farklı... o zaman meslek cezası alan hakim ya da savcı neden avukatlık yapamasın ki... ikinci olarak ceza alan hakim ya da savcı partizanca bir tutumdan mı ceza almıştır? hakimlik ve savcılık onurunu lekeleyecek bir davranışta mı bulunmuştur? ve en önemlisibu kişi hakim yada savcı olmamış olsaydı, bir avukat olarak meslekten men cezası alacak mıydı? benim için bu soruların cevapları önemli... |
21-06-2006, 16:11 | #5 |
|
sayın Ömer Ünlü'ye katılıyorum.
hakim ve savcının meslekten çıkarılma gerekçesi, Avukatlık mesleğine kabulde dikkate alınmalıdır... sevgiler... |
21-06-2006, 19:40 | #6 |
|
Yargilama Tektİr
Bana göre yargılama bir bütündür ve yargının bir ayağında çalışması uygun görülmeyen diğer ayakların da da çalışamamalıdır. Aksi halde bu Avukatlık mesleğinin alt bir sınıf teşkil ettiği sonucunu doğurur. Bu mesele ciddi ele alınmalı duygusal düşünülmemelidir bir savcı işşiz kalacak diye bir meslek grubu heba edilmemelidir
|
08-08-2006, 15:14 | #7 |
|
Duyarlılığınıza katılıyorum
Duyarlılığınıza katılıyorum bugün sadece meslekten atılan ihraç edilen hakim savcıların avukatlık yapıp yapmamaların ötürü sorunun temelinde meslege bakış açısı yatıyor bu mesleği yapan hepiniz bilirsiniz ki mesleğin başındaki genel bir inanış vardır genç adam hakim savcılık sınavına girer kazanamaz isem bari avukatlık yapayım düşüncesi içerisindedir. Mesleğe bu mantaliteliyi aslında bizde yerleştirmişiz ama avukatlık her şeyden önce bari denilip de yapılacak bir iş değil yürek isteyen mücadele azmi isteyen bir meslek yoksa öte türlüsünde de insan bir türlü yaptığı işten haz almaz ki
Konuyla da ilgili olarak zaten barolarda çoğunlukla insiyatif ellerinde olduğu için meslekten atılan ihraç edilen hakim savcıları avukatlık talebini kabul etmiyor en azından benim gördüğüm o Saygılarımla.... |
10-08-2006, 21:13 | #8 |
|
Değerli meslektaşlarım,
Yargıçlık ve Cumhuriyet Savcılığından ihraç edilenlerin, Avukatlık yapmaları gerkir mi? gerekmez mi? konusunda değişik düşüncelerinizi okuyunca, 32 yıl Cumhuriyet Savcılığı yapmış, emekli olduktan sonra köşesinde dinlenmeye çekilmiş, ancak bilgi ve birikimini kamu oyu ile paylaşmayı ilke edinerek düşüncelerini makale halinde gazetelerde yayınlamayı ve bilim harikası internet aracılığı ile sizlerle buluşmayı daha uygun gören bir meslektaşınız olarak, olaya değişik bir açıdan yaklaşmak istiyorum. Benim kişisel düşüncem, bir Yargıç ve Cumhuriyet Savcısının, görevde iken aldığı maaşla emekli edilmesi ve Avukatlık yapmasına da izin verilmemesi yönündedir.Bunu söylerken,Yargıçlık mesleğinden emekli olupta Avukatlık yapanların bana kızacaklarını biliyorum. Buna karşın düşüncemi açıklamakta bir sakınca görmüyorum. Meslekte iken tanık olduğum bazı olaylar nedeniyle bu kanıya vardığımı da belirtmek istiyorum. Emekliliği yaklaşan bazı Yargıç ve Cumhuriyet Savcılarının son dönemlerinde Avukatlığa yatırım için mesleklerinden bazı ödünler verdiğine tanık oldum. Bunu genellemek elbette haksızlık olur. Onuru ile yargıçlık mesleğini tamamlayanlar içinde ayni vakarla ve yargıya hiç bir söz getirmeden Avukatlık yaptıklarını bildiğim gibi,Yargıç ve Cumhuriyet Savcısı benim arkadaşımdır, işini hemen hallederim diye dava alan meslektaşları da bilirim. İkinci şıkta olanlar sayıca azda olsalar, yargıya büyük darbe vurdukları kuşkusuzdur.Adalet Bakanlığında Daire Başkanlığı yaptığım dönemlerde bu düşüncemi orada da dile getirdim ancak kabul görmedi.Bu düşüncem doğrultusunda meslekten ihraç edilen Yargıç ve Cumhuriyet Savcılarının,Yargının üç ayağından (Yargıç-İddia ve Savunma) birini oluşturan Savunma ayağında görev almasını kesinlikle sakıncalı görüyorum. Olaya duygusal değil Yargı bağımsızlığı ve yargıya duyulan güven açısından yaklaşmak gerekir düşüncesindeyim. Saygılarımla. |
10-08-2006, 21:27 | #9 |
|
Kesinlikle hayır.Hakimlikten ihrac edilen zaat yargının hicbir sacında yer alamamalı.Kısa ve net Avukatlık bir kamu hizmetidir niteliği itibariyle yargının vazgecilmez öğesidir.Bir hukukcu olarak Avukatlık sicili temiz kişilerce icra edilmelidir.
|
10-08-2006, 21:32 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Ünlü,
Düşüncenize kesinlikle katılmıyorum. Bir Yargıç ve Cumhuriyet Savcısı, ister partizanca tutumu, isterse mesleğin onurunu lekeleyecek davranışından dolayı meslekten ihraç edilsin, Avukatlık mesleğine alınmaması gerekir. Çünkü yargı üç ayaktan oluşur.Karar- İddia- Savunma, (Yargıç- Cumhuriyet Savcısı- Avukat) bunlardan hangisinde bir falso görülürse bağımsız yargı büyük yara alır. Asıl olan yurttaşın bu üç saç ayağından her birine ayrı ayrı güvenmesidir.Ayaklardan birinde hata yapmış ve yurttaşların güvenini kaybetmiş birinin, diğer ayakta görev almasının sakıncalarını düşünün. Tartışmalar, Görevden İhraç edilen Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya üzeinde yoğunlaştığına göre, bu meslektaşımızın yargıyı siyasete nasıl alet ettiğini düşündüğümüzde, Avukatlık mesleğine kabulü yönünde düşünde belitrmek bence, Avukatlık mesleğine haksızlık olur. Savunma mesleği de yargılama ve iddia kadar kutsaldır. Birine layık görülmeyen birinin diğerinde görevlendirilmesi yanlıştır. Saygılarımla
|
10-08-2006, 21:49 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynen katılıyorum. |
12-08-2006, 14:40 | #12 |
|
ben bir merakımı gidermek istiyorum:
Avukatlar HSYK'nın denetiminde mi? bu kişi hakim yada savcı olmamış olsaydı, bir avukat olarak meslekten men cezası alacak mıydı? benim için bu soruların cevapları önemli... ben olmalı olmamalı gibi bir tartışma yapmıyorum sadece, uygulamada bir farklılık var anladığım kadarıyla bildiğim kadarıyla bir avukat siyasi parti üyesi olabiliyor yargıyı siyasete alet etmek konusunda ise söylenebilecek şeyler daha fazla olabilir. teşekkür ederim |
12-08-2006, 16:08 | #13 |
|
: )
hiçbişe olamıosam avukat olayım denmiş oluyor..
tabi idealleri olan bir avukatla bu şahıs bir olmayacağından tereddüte gerek yok.. sağduyusu hala ölmemiş olan insanlar bu kişiye iş vermeyeceklerinden avukat olması şekil üzerinde kalacaktır;telaşa gerek yok.. |
13-08-2006, 00:01 | #14 |
|
yasal düzenlemeye bakalım mı ?
Öncelikle, mesleğinden ihraç edilen (çıkartılan) hakim (yargıç) ve savcı görevlilerinin avukatlık mesleğine mutlaka kabul edilecekleri konusu, bence bir yanılsama olarak duruyor.
1136 s. Avukatlık Yasası m.5/b :"kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hakim, memur veya avukat olma niteliğini kaybetmiş olmak" Bu yasal düzenleme çerçevesinde bu niteliğini yitirmiş olanların mesleğe kabul edilmesiyasaklandığı gibi, cezası sonradan kesinleşenlerin de mesleğe kabulden sonra çıkarılması yasal gerekliliktir. Gelelim, Van savcı görevlisi hakkındaki duruma; Van savcısı ile ilgili olarak www.adalet.org sitesinde ve THS sitemizde yazılan yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya yukarıdaki yasal düzenlemeye karşın (rağmen) AVUKATLIK YAPABİLİR. Bunun yol ve yöntemi o yazılarımızda ayrıntılı olarak açıklanmış olup hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde, olanaklı olacağı kanısındayız. Ömer KAVİLİ Hukukçu, Yeni sanık |
13-08-2006, 00:44 | #15 |
|
Katiliyorum
Çok Haklisiniz Bİr HukukÇu Olarak Hakİmlİk MesleĞİnden İhraÇ EdİlmİŞ Bİr Şahsin Avukatlik Yapmasina Olanak SaĞlanmasini Esefle Kiniyorum.umarim TÜrkİye Barolar BİrlİĞİ Bu Hukuk DiŞi Uygulamayi DeĞerlendİrİr.hukuka Ve MantiĞa Uygun Bİr Tavir Sergİler.yenİ Tck Nin 6.maddesİnde Avukatlarin Yarginin Kurucu Unsuru Olduklari BelİrtİldİĞİ Halde Hakİmlİk MesleĞİnden İhraÇ EdİlmİŞ Bİr Şahsin Avukatlik MesleĞİne Kabulu Abesle İŞtİgal TeŞkİl Eder.bu Konuda BÜtÜn HukukÇu ArkadaŞlarimizi Duyarli Olmaya Davet Edİyorum.lÜtfen Herkes Bu Konudakİ Tepkİsİnİ Dİle Getİrsİn.
|
13-08-2006, 00:57 | #16 |
|
Sayın hukukçu meslektaşım size 5237 sayılı yeni tck nın 6. maddesini okuyup incelemenizi tavsiye ediyorum.belki o zaman bu konuda ki görüşleriniz daha netlik kazanır
Avukatların da yargının kurucu unsuru olduğunu ya unuttunuz yada ufak bir bilgi eksikliğiniz var.Avukatlık bir kamu görevidir ve 1136 sayılı avukatlık yasasına tabiidir.konuyu avukat, savcı, hakim çekişmesinden öte yargının tüm unsurlarının ne gibi yanlışlıklar içinde olduğunu bütünsel olarak ele alıp değerlendirmek gereklidir.konuyu bu tür bir çekişmenin içine çekersek bütün hukuk camiası büyük bir yara alır.meslek onur ve haysiyetine yakışmayan davranışlar içerisinde bulunan avukat meslektaşlarımız olduğu gibi adaleti pervasızca katleden hakim ve savcı meslektaşlarımızında olduğunu unutmayalım lütfen.bundan dolayı camiamızın yüzkarası olan bu şahıslar ne avukatlık nede hakim ve savcılık yapmalıdırlar |
13-08-2006, 15:56 | #17 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın "lawyr_bzkrt",
Bu önerimdeki düşünceleri tartışmaksızın, doğrudan
Kınama, belirli bir duruma katılmama düşüncesini açıklamak ise de, başka yapılabilecek seçenekler tüketilmeden kınama yapılması düşündürücü. Ayrıca, 5237.6 madde tanımlar sunmakta olup, birçok bent içermektedir; sizin hangi özelliği nedeniyle hangi bendin incelenmesini istediğiniz açıkça anlaşılmıyor.
Ya da tam AZİZ NESİN'LİK BİR SÖZ olarak duruyor. Kararınızın, düşüncenizin GEREKÇELERİ açıklanacak olursa, tek tek yanıtlanacağı ve çürütüleceğine güvenebilirsiniz. Ömer KAVİLİ Hukukçu, Yeni sanık |
17-08-2006, 12:31 | #18 |
|
Hukukçuluk
Bence avukatlık hakimlik diye bir ayırım yapılmamalı.Bir insan ya hukukçudur ya da değildir.Siz bir kişiyi hakimliğe veya savcılığa layık göremiyosanız avukatlığada layık göremezsiniz.Bana göre bu noktada hakimlikten atıldım ama avukat olurum diye bir şey olamaz.hakimlikten atılmışsa o kişi artık hukukçu olmaya layık değildir.Dolayısıyla avukatlıkta yapamaz.
|
14-06-2009, 09:38 | #19 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Konu hakkında hukuksal dayanakları olan eleştiriler beklenmektedir. Ömer Kavili |
14-06-2009, 13:55 | #20 |
|
Av. Ömer Kavili üstadımız konuyu yeniden canlandırmış. Elbette ki yargının üç kurucu unsurundan herhangi birini icra etme hakkını kaybedenler, diğer ikisini de kaybetmiş olacaklardır.
Ferhat Sarıkaya olayına gelince; Van Barosu bu süreçte kendisine, "HSYK seni ihraç etmeden kendi iradenle istifa et, seni baromuza kayıt edelim" teklifinde bulunmuştu yanlış hatırlamıyorsam. Ama Ferhat Bey bu teklifi değerlendirmedi ve doğal olarak ihraç edilince yargının üç temel makamını da kaybetti. Şu anda da yurtdışında yaşadığı ya da "yaşatıldığı" yönünde söylentiler var. Ömer Beyin dediği gibi sayın site üyelerinin değerli paylaşımlarını bekliyoruz. |
17-06-2009, 01:30 | #21 |
|
Çok doğru söylüyorsunuz,sonuçta hukuk kavramı başlı başına çok özel bir kavram ve herşeyi temellendiren hukuk olduğundan dolayı bunun en iyi
şekilde icra edilmesi gerekiyor.Dolayısıyla da hukuku icra edecek kişilerin bu işi layıki ile yapmayacak yada yapamayacak kişilerden olmaması gerekiyor. |
25-06-2009, 17:58 | #22 |
|
Avukatlık Yargının kurucu unsurlarındandır.İddia,savunma ve karar makamları birbirinden üstün değildir.o halde savcılık veya hakimlik mesleğinden ihraç edilenler nasıl oluyorda "bari avukatlık yapayım" düşüncesi içerisinde olabiliyor.bunu kabul etmek mümkün değil.bu üç kurucu unsur da lekesiz olmalı ki yargının bağımsızlığı ve güvenilirliği sağlanmış olsun.barolarımıza bu konuda büyük görev düşmektedir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
De, Da Bağlacını Doğru Kullanıyor muyuz? | Av.Suat Ergin | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 4 | 02-06-2007 22:18 |
Sağlıkta yeni sisteme doğru | canan ufuk | Hukuk Haberleri | 0 | 08-12-2006 08:30 |
Çözüme Doğru | Av. Hulusi Metin | Site Lokali | 0 | 17-09-2005 05:37 |
Doğru Dürüst Bir Köşe Yazısı | Hamdi Sırrı Duyguseli | Hukuk Sohbetleri | 0 | 14-11-2003 13:09 |
Öğretim Görevlisinine Verilen Görev Doğru Mu? | attractive | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 13-04-2003 18:03 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |