|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
18-06-2009, 10:17 | #1 |
|
Birikmiş nafakanın adi borç sayılması hakkında
Borçlunun icra dairesine gelerek verdiği muvafakatname gereği maaşının bir kısmı ile çalıştığı kurumdan aldığı ikramiyelerin (üç ayda bir alınan ikramiyelerin)tamamına haciz koydurmak suretiyle alacağımızı tahsil etmekte iken borçlunun aylık ve birikmiş nafaka borcundan dolayı dosyamıza tahsilat durdurulmuştur.Yargıtay İctihatlarına göre Birikmiş Nafaka (Cari nafaka yada işlemiş nafaka değil)borcu Adi Borç olarak nitelendirilmektedir.Bu nedenle sıra cetvelinde herhangi bir önceliği yada öne geçme gibi bir ayrıcalığı yoktur.Bu konu hakkında elinde Yargıtay İctihataları yada emsal kararları olanların yardımlarını rica ediyorum.teşekkürler.
|
18-06-2009, 12:07 | #2 |
|
Yargıtay içtihatlarına göre diyorsunuz. Varsa siz bize bildirin. Çünkü ilk defa sizden duyuyorum ve çok şaşırdım. Pek inandırıcı gelmedi.
|
18-06-2009, 12:25 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Eğer borçlunun maaş ve ücreti üzerinde daha önce bir başka borcundan dolayı haciz varken, nafaka alacaklısı hem «işleyecek» ve hem de «işlemiş» nafaka alacağı için haciz isteminde bulunursa; önce borçlunun maaş ve ücreti «işleyecek nafaka alacağı» için kesilir, sonra; maaş ve ücretin kalan bölümünün 1/4’i -nafaka alacaklısından önce haciz koydurmuş olan alacaklı için- kesilir ve bu alacaklının alacağı tamamen ödendikten sonra; borçlunun maaş ve ücretinin kalanı 1/4’ü, «işlemiş nafaka alacağı» için kesilmeye başlanır.* *Talih Uyar'dan alıntıdır. |
18-06-2009, 13:38 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Neden tahsilat durdurulmuştur? |
18-06-2009, 13:57 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Birikmiş nafaka borcunun adi alacak sayıldığı ve "nafaka ödememek" suçundan ceza verilemeyeceği ile ilgili pek çok Yargıtay kararı var ama bununla nafaka borcunun sıra cetvelindeki yeri farklı şeyler. İİK 206 uyarınca "son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları." birinci sıradadır. |
19-06-2009, 15:44 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Tahsilat durdurulmuştur derken artık dosyamıza kesinti yapılmadığı anlamında söylemiştim.(İcra dairesince yapılan herhangi bir durdurma işlemi yoktur)Cevaplar için teşekkürler. |
19-06-2009, 16:10 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Yani siz de, neden kesinti yapılmadığını bilmiyorsunuz? O zaman cevap aradığınız konu ne? |
19-06-2009, 17:38 | #8 |
|
Şöyle Sayın Suat Ergin; mayıs ayı maaş kesintisi dosyamıza gönderilmediğinden kesintiyi yapan kuruma icra dosyamızdan akıbet sorma (mayıs ayı kesintisinin neden gönderilmediği hususunda)yazısı gönderdik.Kurumdan gelen cevapta borçlunun aylık ve birikmiş nafaka borcu için icra dairesinden kendilerine yazı geldiği,nafaka alacağı öncelikli olduğundan dosyamıza kesinti yapılamayacağı bildirilmiştir.Bu noktada kesintiyi yapan kurumun kendiliğinden böyle bir uygulama yapma yetkisi varmıdır sorusu akla geliyor.Konu açılmışken bu soruma da yanıt alabilirsem sevinirimAyrıca belirtmem gerekir ki borçlunun boşanması tamamen muvaazalı olup, bizim iş bu dosya alacağımızın tahsilini önleme amaçlıdır.Zira nafakaya ilişkin söz konusu icra dosyası tarafımca incelenmiş olup, mahkeme ilamında yazılı aylık nafaka miktarının neredeyse borçlunun aylık maaşının tamamı kadar olduğunu ve boşanma davasının dosyamıza verilen muvafakatten hemen sonra açıldığını tespit etmiş bulunuyorum.Ayrıca haricen yaptığımız araştırmada borçlu ile boşandığı eşinin aynı evde yaşamaya devam ettikleri de tespit edilmiştir.Benim yanıt aradığım asıl soru borçlunun çalıştığı kurumdan 3 ayda bir aldığı ikramiyelerin de birikmiş nafaka için kesilip kesilmeyeceğidir.Birikmiş nafakaların da öncelikli olup olmadığı sorusunun cevabı bu nedenle tarafımızca önem arz etmektedir.Umarım cevap aradığım konu hakkında sizi aydınlatabilmişimdirTeşekkürler...
|
22-06-2009, 13:55 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Yukarıda alıntıladığım iletinizdeki "nafaka alacakları"ndan kasıt, cari ve işleyecek nafaka alacağıdır.Sadece cari ve işleyecek nafaka alacakları İİK 206 anlamında imtiyazlı alacaklardandır. Oysaki birikmiş nafaka alacağı, adi alacak niteliğinde olup İİK 206 anlamında imtiyazlı alacak değildir.Bununda gerekçesi şudur; Nafaka, zorunlu ihtiyaçların giderilmesi için belirlenen yaşamsal bir alacak olarak nitelenmektedir. Dolayısıyla aylık cari nafaka, o ay kişinin zorunlu ihtiyaçlarını gidereceği, yaşamak için mutlak surette muhtaç olduğu bir alacağıdır. Bu nedenle önceliklidir. Ancak, kişi nafakalarını zamanında istememişse, aylar geçmesine rağmen istenmemiş ve birikmişse artık önceliğin sağlanmasında ki amacından çıkmıştır.Bu nedenle birikmiş nafakalar adi alacak olarak telakki edilmektedir. Bir an için İİK 206 daki "her türlü" ibaresi kafaları karıştırabilir. Fakat orada her türlü denilirken cari-birikmiş her türlü nafaka değil yoksulluk,iştirak,yardım nafakası gibi her türlü nafaka kastedilmiştir. Yine örneğin; BK. mad. 162 gereğince "kişiye bağlı alacaklar" nitelikleri nedeniyle devre elverişli olmadıklarından, nafaka alacakları başkasına devredilemez. Fakat, birikmiş nafaka alacakları, kişiye bağlı niteliklerini kaybedip, adi alacak durumuna geldiklerinden, bunların devri mümkündür. Ayrıca uygulamada da durum izah ettiğimiz şekildedir.Açıkladığımız nedenlerden ötürü Eğer borçlunun maaş ve ücreti üzerinde daha önce bir başka borcundan dolayı haciz varken, nafaka alacaklısı hem «işleyecek» ve hem de «işlemiş» nafaka alacağı için haciz isteminde bulunursa; önce borçlunun maaş ve ücreti «işleyecek nafaka alacağı» için kesilir, sonra; maaş ve ücretin kalan bölümünün 1/4’i -nafaka alacaklısından önce haciz koydurmuş olan alacaklı için- kesilir ve bu alacaklının alacağı tamamen ödendikten sonra; borçlunun maaş ve ücretinin kalanı 1/4’ü, «işlemiş nafaka alacağı» için kesilmeye başlanır. Saygılar.. |
29-07-2010, 10:21 | #10 |
|
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi Esas: 2009/3269 Karar: 2009/13519 Karar Tarihi: 16.06.2009 ŞİKAYET DAVASI - HACZEDİLMEZLİK - NAFAKA İLAMININ İCRASININ İSTENDİĞİ - NAFAKA KESİLDİKTEN SONRA KALAN MİKTARIN BORÇLUNUN AİLESİNİN GEÇİMİNE YETECEK KISMININ TESPİTİ - NAFAKA ALACAĞININ SIRASI GELDİĞİNDE İŞLEM GÖRECEĞİNİN GÖZETİLMESİ GEREĞİ ÖZET: Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlunun almakta olduğu emekli maaşından her ay tamamen kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tespit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla, alacaklı şirketin alacağından dolayı da haczi mümkün bulunmaktadır. Birikmiş nafaka alacağının ise, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem göreceği tabiidir. Bu itibarla icra mahkemesince, borçlunun şikayetinin değerlendirilmesi gerekir. (2004 S. K. m. 83) Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Borçlu M.. R.. I..'ın Alman Rant Sigortasından emekli maaşı aldığı hususu tartışmasızdır. Her ne kadar Dairemizin, yurtdışından alınan emekli maaşının tamamının haczini engelleyen özel bir yasa hükmü bulunmadığından bahisle, yurtdışı emekli maaşlarının tamamının haczedilebileceğine dair içtihatları bulunmakta ise de, Yargıtay HGK. nun, önüne gelen benzer bir konuda verdiği 2009/12-166 Esas sayılı 10.06.2009 tarihli kararından sonra bu görüş değiştirilerek yurtdışından bağlanan emekli maaşları, İİK. nun 83. maddesi kapsamında değerlendirilmeye başlanılmıştır. <Kısmen haczi caiz olan şeyler> başlığını taşıyan söz konusu maddede <…. tekaüt maaşları……borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez> düzenlemesine yer verilmiştir. Bu bağlamda; Yargıtay HGK. nun 10.06.2009 tarihli kararı Dairemizce de benimsenerek, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilmiştir. Somut olayda, ilama bağlanan (30.04.2001 tarihinden itibaren aylık 50.000.000 TL. tedbir nafakasına, kararının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilen) nafaka alacağının tahsilini teminen 2003/3324 sayılı takip dosyası ile yapılan ilamlı takip sonucu borçlunun almakta olduğu emekli maaşının 1/4'ne haciz konulduğu ve 03.05.2004 tarihinden itibaren de kesintilerin yapılmakta olduğu görülmektedir. Bilahare 2005/773 sayılı takip dosyasından da 19.02.2007 tarihinde, borçlunun emekli maaşının geriye kalan kısmı üzerine haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Borçlu icra mahkemesine başvurarak emekli maaşının tamamının haczedilerek kesildiğini, mağdur duruma düştüğünü, maaşı üzerinde birden fazla haciz olduğunu, hacizlerin sıraya konulması gerektiğini bildirmiş, dolayısıyla haczin kısmen yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Borçlunun maaş ve ücreti üzerinde daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunan ve işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücreti üzerinde birinci sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretin dörtte birinden az olmamak üzere tespit edilecek miktarının da daha önce haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekmektedir. Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlunun almakta olduğu emekli maaşından her ay tamamen kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tespit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla, alacaklı A.. Ş..'in alacağından dolayı da haczi mümkün bulunmaktadır. Birikmiş nafaka alacağının ise, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem göreceği tabiidir. Bu itibarla icra mahkemesince, borçlunun şikayetinin, yukarıda açıklanan kıstaslar dikkate alınarak değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Saygılar... |
29-07-2010, 10:52 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Karardaki alıntıladığım kısım yukarıdaki görüşlerimizi teyid etmekte.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
birikmiş nafaka ve hapis cezası | Av.Ufuk | Meslektaşların Soruları | 17 | 29-11-2013 11:33 |
Birikmiş Nafakanın Ödenmesi | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 20-02-2009 13:20 |
Birikmiş Nafakanın Tahsili ,Ücret ve Araç Haczi, | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 15-01-2008 17:18 |
Birikmiş Nafakaya Faiz? | Tugba | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 20-11-2004 10:33 |
Müşterek Ve Müteselsil Borç Senetleri Hakkında | taskin | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 25-03-2004 13:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |