08-05-2009, 20:12 | #61 |
|
Sayın komini, memurlar sizden parayı zorla mı alıyorlar? "Şikayet merciinin savcılık olduğunu söyleyen arkadaş" olarak size soruyorum, kaç şikayet yaptınız bugüne dek? Soruşturma numaralarını yazar mısınız buraya?
|
09-05-2009, 11:30 | #62 |
|
Adliye memurlarının avukatı olan arkadaşa herhangi bir cevap verip, birşey ispatlamak durumda olduğunu düşünmüyorum. 10 yıllık meslek hayatımda söylediklerimi ilk kez duymuş gibi davranan bir avukatın oldukça genç yahut adliyelerde aktif olarak görev almayan bir avukat olduğunu düşündüğümden anlayışla(!) karşılıyorum.
|
09-05-2009, 17:59 | #63 |
|
Ne olursa olsun genelleme yapmakdan kaçınmalı diye düşünüyorum. İşini layıkıyla yapan görevlilerde var, yapmayan görevlilerde var.
Şahsen iyiniyetli olduklarını düşünüyorum. |
09-05-2009, 23:33 | #64 |
|
Bende adliyelerden paranın akışı kesilince neler olacağını merak edenlerdenim ve bunun gerçekleşmesini çok istiyorum.
Ve meslektaşlarımdan ricam işim önce olsun diye başka yollar denememeleridir.. Çünkü siz meslektaşlarımızı o kurumlardan biran olsun çekip alsak kaosun kaçınılmazdır.(Bir memurun bir vatandaşa bir saat boyunca ufacık bir talep açmak için uğraştığını görünce bunu düşünüp kıskıs gülmedim değil.) Birbirimizn arkasında olalım, sadece kendimizi düşünmeyelim gerisi zaten çorap söküğü gibi gelecektir.Saygılarımla. |
10-05-2009, 13:34 | #65 | |||||||||||||||||||||||
|
|
10-05-2009, 13:38 | #66 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın komini, bir tane bile şikayetiniz yok değil mi? Rüşvet istenmesinden rahatsızsınız ve avukatsınız ama sizden rüşvet isteyeni şikayet edemiyorsunuz. Burası ağlama duvarı değil. Benim "adliye memurlarının avukatı" olduğumu iddia edeceğinize, avukat olduğunuzu anımsayıp kendi hakkınızı ve müvekkillerinizin hakkını savunun, rüşvete bireysel tavrınızı koyun. Siz vermezseniz kimse sizden zorla para alamaz. Bunu yapamıyorsanız burada sızlanmayın. Ayrıca meslektaşlarınıza alaycı sözlerle sataşmayın. Çünkü karşınızda da bir avukat var ve her seferinde hakettiğiniz yanıtı alırsınız. |
11-05-2009, 10:24 | #67 |
|
Kesinlikle katılıyorum.Benden de istendiği oluyor zaman zaman,ben vermiyorum.Ama önce işim hızlı yürüsün deyip rüşvet verip sonrasında tüm memurlar böyle diye zan altında bırakmak mantıklı değil bence.Çünkü daha önceki mesajımda da belittiğim gibi bazı memurlar var ki şaşırıp kalıyorsunuz gerek işine gerekse bize olan saygısından ve yaklaşımından dolayı tebrik etmek geliyor içimden.Veriyorsanız rüşveti bu çarka girmişsinizdir.Unutmayın bu ahbap çavuş ilişkisinin meydana gelmesinin yarı yarıya sorumlusu biz avukatlarız.Lütfen biraz özeleştiri...
|
12-05-2009, 11:36 | #68 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aladağ, Bizden rüşvet isteyeni şikayet ettiğimizde bunu ispatlamak için ne yapmamızı önerirsiniz?? |
12-05-2009, 13:58 | #69 | |||||||||||||||||||||||
|
THS'nde bu konuda bir çok kaynak var. Örneğin http://www.turkhukuksitesi.com/makale_213.htm adresindeki makaleden yararlanabilirsiniz. |
12-05-2009, 14:34 | #70 |
|
Bazı avukat arkadaşlarımızın,adliye çalışanlarıyla yaşamış oldukları sorunları ,Sayın Aladağ'ın dediği gibi merciine şikayet etmek yerine burda afişe edip tüm adliye emekçilerini zan altında bırakmaları ne kadar üzücü.
Soruna en ufak bir katkısı olmayan,yaşam içerisinde varolan tüm renkleri yadsımaya yönelik bu tür genellemelere giden arkadaşlarımız lütfen "avukat" olduklarnı unutmasınlar. Sayın Canbazoğlu'nun mesajında verdiği örnekten dolayı ben tüm adliye çalışanlarından özür dilerim. Okurken utandım çünkü. |
20-08-2009, 14:15 | #71 |
|
Bu sorun özellikle icralarda karşımıza çıkıyor. Arşivden dosya çıkarmak için para isteniyor. Vermezsen surat yapılıyor. Tersleyip işi müdüre aksettirince ise hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Daha ileri gidip şikayet yoluna başvurmayı ise ihmal ediyoruz. Ama benim şahsi kararım daha ciddi ve büyük olaylarda şikayet yolu muhakkak kullanılmalı. Hepimiz kullanmalıyız. Tarzı her nekadar sert olsa da Sayın Aladağın anlatmaya çalıştığı da bu sanırım.
|
03-09-2009, 20:57 | #72 |
|
adliye çalışanları........
Ne yazıkki Kayseri felaket ,aslında bir tek icra daireleri bozuk,ne yazıkki bunda bayan avukat arkadaşlarımızında çok büyük katkısı ama samimi söylüyorum,içimden sırf ortamının bozukluğu sebebiyle icra dairesine gitmek gelmiyor.
|
29-05-2012, 22:29 | #73 |
|
Merhabalar.Ben stajyer Avukatım.Yaklaşık dört aydır çalışıyorum.Bugüne kadar hiçbir katibe saygısızlık yapmadım. Yapan Avukatta görmedim çünkü biliyoruz ne kadar yoğun olduklarını.Çoğu sefer başıma geliyor öğle tatili bitiyor gidiyorum kaleme ama ara ki katibi bulasın.İçerde bir tane katip bulduğumda da ya "öbür arkadaş ilgileniyor onu bekle,çok yoğunum yarım saat sonra gel" cevabıyla karşılaşıyorum.İcra müdürlüklerinde de "şu an talep almıyorum" diyerek baştan savmaya çalışan müdür yardımcıları dahi var.Bunlara müdürler göz yumuyor.Haklı olarak üstelediğimde de "uyap açılmıyor,o olmuyor,bu olmuyor" diyerek baştan savıyorlar.Bu durumdan çok rahatsızım.Böyle davrananları nereye şikayet edebilirim? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
|
31-05-2012, 15:19 | #74 |
|
Stajımın ilk ayı, icra dairesine stajyer olarak ilk gidişim. Öncesinde çok aktif olarak ve tanınacak kadar gitmedim.Fakültedeyken bir ve ikinci sınıf yazlarında ne nasıl yürür diye bakmaya gitmiştim yalnızca.
Meslektaşım yeni takip açıyordu, beni de harcı yatırmam için orada bırakmıştı. Hemen çaprazımda oturan icra müdürü bana seslendi, elindeki kâğıt bardağı göstererek; "Baksana, kalk da bunun üzerine sıcak su koyup gel" dedi. Onu ilk görüşüm, onun da beni ilk görüşü. Kısa süreli şoku atlattıktan sonra; "Getiremem" dedim. Bana cevabı "İşinin yapılmasını dışarıda bekle." oldu. Siz beni kovamazsınız, burası sizin eviniz değil dedim.Sen avukat mısın, stajyer misin dedi. Stajyer olduğumu belirttim.Ayrıca bu okulu size çay getirmek için okumadım yıllarca dedim.Benimle münakaşa etti, yok çok gururluymuşum, bu gururla hiçbir yere gelemezmişim, o babam yaşındaymış, Bursa'da iki bin avukat varmış, hepsi böyle yapıyormuş da bir ben böyle yaklaşmışım.Ben de yalnızca tek bir baroda görev yapmak mecburiyetimin olmadığını söyledim, o da bana seni İstanbul'un kapısından dahi almazlar demişti. Her lafına gereği gibi, mesleki onurumuzu koruyarak cevap verdim.Dur durak bilmedi, adeta çılgına döndü. Bütün katipleri kovdu daireden, stajyer değilseniz burada çalışamazsınız, defolun dedi. Amacı herkesi bana kışkırtmaktı. Benim havalesiz hiçbir işimi yapmayacağını söyledi,bu şekilde benim işlerimi sürüncemede bırakacaktı.Memurlar ona destek olma gayreti içine girdiler. Otoritesi zedelenen icra müdürü bağırarak beni sindirmeye çalıştı, ben de sesimi cümlelerimle yükselttim.Aşamadı.En kötüsü de neydi bilir misiniz sevgili meslektaşlarım?Oradaki avukatın : "Biz de katiplerimizi göndermeyelim yarın müdür bey mazallah." diyerek espri yapma ve müdüre yaranma çabasıydı. Ben de ne yalan söyleyeyim oradan çıktıktan sonra hıçkıra hıçkıra ağlamıştım.Lafların altında kalmadım, ama mesleğimle ilgili yaklaşım konusunda büyük hayal kırıklığı yaşamıştım. Baro başkanına gittiğimde yerinde yoktu, vekili olan ve aynı zamanda stajyerlerden sorumlu avukatı buldum.Meğer yönetim kurulu toplantısı varmış. Bir yandan ağlıyor, bir yandan anlatıyordum. Herkes bu maksadı aşan laflar karşısında şoke olmuştu. Gerekeni yapacaklarını söylediler. Çıkıp diğer meslektaşlara baronun yanımda olacağını söylediğimde,boş umut olduğunu, baronun arkamda durmayacağını söylemişlerdi. Neticede staj eğitiminin ilk dersinde sorumlu avukat ile görüştüğümde, kendisniyle konuştuğunu ve uyardığını söyledi.Baro cidden arkamda durmuştu.Daha sonra ben çook gittim o icra dairesine, her seferinde gözlerini diker pis pis bakar, ben başımı dik tutunca da yüzünü yere eğerdi.Ama tek bir laf edemezdi.Tayini çıktı, gitti sonra. Bu kötü örnekten sonra da birkaç sorun yaşadım, her seferinde dik tuttum başımı, bu düzensizliğe ayak diredim. Şimdi kimseyle sorunum olmuyor. Çünkü artık her aksaklıkta avukat olduğumu dile getiriyorum ve sizi anlıyorum, fakat bu işlem de benim için aciliyet taşıyor dediğimde zaten ikiletmiyorlar.Her meslekte iyisi de vardır kötüsü de. Kriz anında olayı değerlendirmek, nasıl yaklaşılacağını çözmek en iyisi. |
24-06-2012, 03:38 | #75 |
|
En çok karşılaştığım durumlardan birisi, dosyadan örnek almak istediğimde;''Size veremeyiz, avukatınız gelsin!'' demeleriydi. Kimliğimin fotokopisi elimde, kimliğim üzerinde, Hakimin havale ettiği dilekçe ile gittiğimde bile bunu duyuyordum. Önceden sinirlenirken, çata çat cevap verirken, son zamanlarda ''Bu yanıtınızı yazılı yazıp verir misiniz?'' dediğimde baktım ki herşey çok daha yolunda gidiyor.
Hiç kimse mükemmel değildir, hiç kimse de mükemmel olmak zorunda değildir. Sağlıklı iletişim zor zanaattır, herkesle kurabilene en büyük saygılarımla. |
24-06-2012, 13:03 | #76 |
|
Bence iğneyi biraz da kendimize batıralım.20 yıllık avukatım,mesleğin ilk yıllarında müzekkereleri icra dairesinde çalışan katipler,müdürler vs.hazırlardı,şimdi ise dosyalarımızdaki her işlemi bizler ya da çalışanlarımız yapmak durumunda kalmıyor mu?Özellikle büyük şehirlerde bu fedakarlığa rağmen memurların meslekdaşlarımıza davranışları malum ve bu ilçelere de yayılmakta.Bazen düşünüyorum;bu müzekkereleri biz yazmasak ve üç gün içinde talebimizi yerine getirmeyen memurları şikayet etsek daha iyi olmaz mı?Bunun için bireysel çabaların yetmediğini gayet iyi bilen bir meslekdaşınız olarak,bu yönde yaptığım şikayetlerde karşımda devamlı meslekdaşlarımı bulduğumu,hatta Suskun Julıette meslekdaşımızınkine benzer saygısız ve hatta suç teşkil eden fiillerinde dahi icra memurlarını canla başla savunan meslekdaşlarımla karşılaştığımı da belirtmeden geçemeyeceğim.Bence "avukatlık egomuzu"törpülediğimiz,icra dairelerindeki yanlış uygulamalara karşı dik durabildiğimiz gün başaracağız.Meslekdaşlarımızın bu konudaki yakınmalarını dile getirmiş olmalarını da gayet yararlı buluyorum,neticede burası bir ağlama duvarı da olabilir,bunları başka nerede paylaşabileceğiz ki?
|
24-06-2012, 13:47 | #77 |
|
Maalesef avukat sayısı çok fazla.. Bu sebeple birbirimizi meslektaş olarak değil rakip olarak görüyoruz, görmek zorundayız. Günü kurtarmak, işimizi bir an önce hallettirebilmek adına daha doğrusu para kazanmak için susuyoruz, sesimizi çıkarmıyoruz. Susmasak işimiz bi şekilde aksayacak, aksatılacak.. Müvekkile bu durumu anlatamayız, anlamaz ilgilenmez sonuca bakar adam.. Velhasıl sistem baştan sona bozuk..
Şahsen adliye çalışanlarını sevmiyorum, hakimler dahil.. Polisi,jandarmayı,tapu memurlarını,nufus memurlarını,belediye çalışanlarını,ilçe tarım çalışanlarını vs.. İşlerini layıkıyla yapan yok mu elbette var ama samanlıktaki iğne gibi.. |
10-07-2020, 14:58 | #78 |
|
Üç gün önce İcra Müdürlüğü'ne UYAP'dan gönderdiğim "Ödeme/İcra emri tebliği talebi" aşağıdadır.
GEÇMİŞ OLSUN! Yalova İcra Müdürlüğü'nde bir arkadaşımıza Covid-19 teşhisi konulduğunu ve diğer arkadaşların evlerinde karantinaya alınarak İcra Müdürlüğü'nde sadece 2 arkadaşımızın görevli kaldığını yerel basından öğrendim. Görevli arkadaşlara iş yoğunluğu oluşturmaması için, bu husustan habersiz iken yaptığımız bu icra takibinde ödeme emri tebliği işlemi ve vekil olduğumuz diğer icra takiplerinde yaptığımız taleplerin şimdilik yerine getirilmemesini, herkesin sağlıklı olduğu günlerde taleplerimizin değerlendirilmesini diliyor ve herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. |
07-08-2020, 13:15 | #79 |
|
Zaman zaman kızsam zaman zaman gerçekten onları anlasam da adliye personeli ile (icra müdürlükleri de dahil) kurulacak en sağlıklı ilişkinin kurulmaması olduğuna inanıyorum. Şu ana dek farklı şehirlerde farklı dairelerde çokça işim oldu. Bir kısmında tatlı sözle işimi hızlıca yaptırabilirken bir kısmında ise türlü taklalar atsam da olması gerekenden yavaş yapıldı. Bu durum da bende her zaman "Bana olmasa bile bazılarına imtiyaz tanınıyordur!" hissi uyandırırdı. Dolayısıyla kimsenin birbirini görmediği ve herkesin yalnızca kendi işini yaptığı bir sistemin daha adil olacağına inanıyorum. Bu yüzden artık elektronik sistemin gelişmesini ve avukat/avukat katibi ile adliye personelinin ilişkilerinin doğal olarak kesilmesini sonuna kadar destekliyorum.
|
27-08-2020, 10:49 | #80 |
|
Dikkat ederseniz konuyu açan meslektaşımız herkesi birbirine düşürüp kenara çekilmiş şaka tabiki.
Ancak soru biraz sıkıntılı. Adliye ile ilişkilerimiz nasıl? Diye bir soruya verilebilecek çok çeşitli cevaplar vardır ve tümü pratiğe dayanan bu cevapların her biri farklı hikayeler içerdiğinden bir hikayeyi eleştirmenin ya da savunmanın mantıklı olmadığını düşünüyorum. Bu konu aslında bilimsel bir çalışmaya dönüşse, mesela adalet bakanlığı ve TBB ortak bir proje yapıp insan faktörünün dava süreçlerini nasıl etkilediğini incelese, üzerine görüş belirtebileceğimiz bir veri elde edilmiş olurdu. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Adalet isteyen adliye çalışanları için... | kahin270 | Konumuz : Hukukçular | 8 | 30-12-2009 00:10 |
X Şirketi Çalışanları Kıdem Tazminatına Hak Kazanır mı | Yönetmen | Meslektaşların Soruları | 10 | 09-06-2008 13:47 |
Yargı Çalışanları Adalet İstiyor | PINAR YILMAZ | Hukuk Haberleri | 0 | 05-09-2006 19:09 |
Yargı çalışanları Ankara yürüyüşüne başladı | obaykan | Hukuk Haberleri | 0 | 05-09-2006 14:06 |
Adliye.Org | Admin | Hukuk Haberleri | 0 | 27-05-2002 19:06 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |