|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
17-01-2009, 14:59 | #1 |
|
Apartman yönetiminin borcunun kat maliklerinden tahsili mümkün müdür?
Selamlar,
Bir apartman yönetimine karşı alacak davası açıldı. Açılan davada taraf olarak "X Apartmanı Yöneticiliği adına yönetici Y" gösterildi. Bu kişi aynı zamanda kat maliki. Dava lehimize sonuçlandı. Şimdi bu kararı icraya koyacağız doğal olarak. Taraf olarak da ilamda yazılı olduğu şekilde "X Apartmanı Yöneticiliği adına yönetici Y" borçlu olarak gösterilecek. Burada yönetim borcu ödemezse, alacağı tahsil etmek için nasıl bir yol izlenmelidir? Apartmanın kat maliklerinin evlerine hacze gitmek mümkün müdür? Aidatlara haciz konulabilir mi? Ancak bildiğim kadarıyla apartman kombi ile ısındığı için aidatlar pek fazla değil ve alacak yaklaşık olarak 15.000.-TL civarında. İlgilenen herkese şimdiden teşekkürler. |
18-01-2009, 00:19 | #2 |
|
Bildiğim kadarıyla; Apartmanın ortak kullanımında olan menkul mal varsa öncelikle onu haciz edebilirsiniz. Örneğin asansörün motorunu sökersen anında öderler. Ya da hidrafor varsa onu haczedebilirsiniz. Hiç bir şey yoksa kat malikleri hisse payları oranında borçtan şahsen sorumludur.
|
18-01-2009, 19:04 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Apartman yönetimi/yöneticiliğinin aktif-pasif dava ehliyeti olmadığı için verilen karar yanlıştır. Yine icra takibi sözkonusu olduğunda da husumet yöneltilemez. İlamlı takip yaptığınızda, elinizdeki kararla kat maliklerine de yönelemezsiniz. Çünkü davada taraf değiller. İlamlı takip, ilama aykırı yapılamayacağından kat maliklerine yönelemezsiniz. Apartman yönetimi/yöneticiliğinin tüzel kişiliği olmadığından menkul ve gayrımenkul malının olması da sözkonusu değildir. Dolayısıyla benden önce yanıt veren meslektaşıma katılmıyorum. Bence, kat maliklerine adi takip yaparak, karara atıfta bulunabilirsiniz. İtiraz halinde, elinizdeki kararla itirazın iptalini kolayca sağlayabilirsiniz. |
18-01-2009, 23:16 | #4 |
|
Her ne kadar, apartman yönetiminin/yöneticiliğinin tüzel kişiliği yoksa da, Yargıtay'ın yakın tarihli uygulamalarında, yasadan doğan ve yöneticinin kat maliklerini temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yönetimin (yöneticinin) aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmektedir. ( Örneğin Y.3.HD 2007/7172 e. 2007/9412 k. sayılı ve 31.05.2007 tarihli kararı, aynı dairenin 2008/1054 e. 2008/4689 k. sayılı ve 17.03.2008 tarihli kararı, Y.18.H.D'nin 2007/3675 e. 2007/3898 k. sayılı ve 07.05.2007 tarihli kararı Y.21.HD. 2007/1980 e. 2007/2529 k. 22.02.2007 tarihli kararları ) Bu sebeple, kararın yanlış olduğunu söylemek pek mümkün değildir.
Buna karşılık, icra takibi ile ilgili olarak Yargıtay 12.HD'nin 1997 ve 1998 tarihli kararlarında yönetimin hükmü şahsiyeti bulunmadığından bahisle takiplerin iptaline yöneldiği de bilinmektedir. Ancak, yukarıda belirtilen yakın tarihli Yargıtay uygulamaları çerçevesinde takiplerin iptalinin de sözkonusu olmaması gerekir. Doğrusu, asansör motorunun sökülmesi (herhalde muhafaza tedbiri olarak önerilmektedir.) ya da hidrofor haczi çok ilginç öneriler. Bir hadisemizde konuyu, 634 Sayılı yasanın 35 inci maddesinin j bendi uyarınca açılan ve yönetime ait banka hesabının haczi suretiyle çözmüştük, belki size de faydası dokunabilir. Sayın Suat Ergin'in önerdiği gibi kat maliklerine karşı ilamsız takip yapılması da bir diğer çözüm olabilir. Saygılarımla. |
19-01-2009, 09:56 | #5 |
|
Öncelikle ilginize ve yanıtlarınıza teşekkürler.
Sayın Suat Ergin'in takıldığı konuya ilk başta biz de takılmıştık. Ancak Sayın Erol Yavuz'un da belirttiği gibi yakın tarihli Yargıtay kararlarında yöneticinin kat maliki olması şartıyla aktif/pasif dava ehliyeti olduğunu Yargıtay kabul ediyor. Zaten Mahkeme de daha davanın başına bu konunun araştırmasını yaptı ve tapudan kayıtları getirtti ve bunun sonucunda da dava ehliyeti olduğuna karar vererek davaya devam etti. Asansör motoru haczi benim de önceden bir arkadaşımdan duyduğum bir yöntem, ancak maalesef apartmanda asansör yok. Ama sanırım hidrofor vardır ve bu öneri için Sayın av.suleyman'a teşekkür ederim. Banka hesapları da, apartman kombili olduğu için pek işe yarar bir yöntem gibi görünmüyor. Çünkü sanırım ayda 30-40 TL aidat toplanıyor ve alacak ferileriyle birlikte 20.000.-TL'yi buluyor. Sayın Suat Ergin'in önerdiği ilamsız takip yöntemi de aklıma geldi. Ancak burada şu tereddütte kaldım. Öncelikle ilamlı icra yapıp bundan sonuç alamazsam kat maliklerine karşı ilamsız takip yapmam halinde, derdestlik itirazıyla veya aynı paranın iki kere istenmesi gibi bir itirazla karşılaşmam söz konusu olabilir mi? Bir de Sayın av. suleyman'ın belirttiği "Hiç bir şey yoksa kat malikleri hisse payları oranında borçtan şahsen sorumludur." konusunda elinde Yargıtay kararı vb. olan var mı acaba? Tekrar teşekkürler... |
19-01-2009, 11:15 | #6 |
|
Sayın meslektaşım sorununuz ile ilgili olarak benzer bir durumu, yaşadık. Çözüm olarak hisseleri oranında kat maliklerine ilamsız icra takibi yaptık. Bir kısmı itiraz etti, bir kısmı kabul etti. İtirazın iptali davası açacağımız aşamada itiraz edenlerde durumu kabullendi. Netice de 50.000TL gibi bir alacağı tahsil ettik. Bu öneride bulunanda icra dairesine bağlı icra hakimiydi. Başta davayı garantiledik anlayacağınız
Saygılarımla. |
19-01-2009, 12:13 | #7 |
|
Sayın av.knel, hisseleri oranında icra takibi yaptık derken olayı somutlaştırmak istiyorum.
Örneğin alacak miktarı + mahkeme masrafları vb. toplamı 50.000.-TL tutuyordu. 10 adet kat maliki vardı ve siz her birine 5.000.-TL'lik icra takibi mi yaptınız? Bir de kat maliklerine karşı tapudaki adreslerine göre mi takip yaptınız? Tekrar teşekkürler... |
20-01-2009, 13:08 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Hayır kat maliki sayısına göre yapmadık, kat maliklerinin arsa payları oranına göre tüm borcu böldük. Tapudaki adresleri kullanabilirsiniz; fakat tespit edebiliyorsanız mevcut adreslerine yapmanızda fayda var. (Yaklaşık 150 tane takip hazırlamak zorunda kaldık) Saygılarımla.. |
20-01-2009, 13:41 | #9 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Araştırma yaparken, Kazancı'da bahsettiğiniz kararlardan bir tane bulmuştum. Ona rağmen, ilk görüşümü yazdım. Yargıtay, bence usul ekonomisi nedeniyle böyle kararlar verip işi iyice çıkmaza sokmuştur.
İşte bu nedenle, görüşümde ısrar ediyorum. Elinizde apartman yöneticiliği aleyhine karar olacak, ama ilamlı takip yapamayacaksınız. Yargıtay bundan sonra yapabilirsiniz, dese bile sorun çözülmeyecek. Çünkü yöneticiliğin (Banka hesabı dışında), haczi kabil malı olmayacak.
Ben haczedilemeyeceğini düşünüyorum. Hem yukarıdaki düşüncelerim nedeniyle, hem KMK'nun genel ruhu nedeniyle haczedilemez. |
20-01-2009, 23:20 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Usul ekonomisi de bir etken olabilir, ancak bu doğrultuda karar vermeye zorlayan başka etkenler de vardır, diye düşünüyorum. Herhalde, sizde kabul edersiniz ki, yöneticinin yasadan kaynaklanan hususlarda veya kat malikleri kurulunun verdiği kararlar uyarınca ya da kat maliklerini temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin, “davacı” sıfatıyla açtığı davalarda husumet ehliyeti konusunda bir tartışma yoktur. Davacı sıfatıyla husumet ehliyetine sahip yöneticinin, aynı konularda davalı sıfatının da olması gerekir diye düşünülmüş olabilir. Düşünebiliyor musunuz, yöneticinin açmış olduğu davaya karşı açılan davada, yönetici dava ehliyetim yok diye itirazda bulunuyor.
İzninizle olayı biraz değiştirelim. Elimde yöneticinin açtığı ve kaybettiği bir davaya ilişkin ilam var. Yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden alacaklıyız. İlamlı takip yapamayacak mıyız ?
Çoğu hadisede haczi kabil mal olmayabileceği doğrudur. Acaba, yönetim /yöneticinin alacakları dahi yok mudur ? Kat maliklerinin doğmuş ve doğacak aidat borçları nedeniyle, alacakların haczi ( İİK m.89 ) yapılamaz mı ?
Doğrusu, İİK m.82 ve 83'e baktığımızda haczi engelleyen herhangi bir düzenlemeye rastlamadım. Gerçi, bu konuda çok fazla yorumda bulunmak istemiyorum. Zira bir hadisede deneyeceğim. Borçlu halime münasip asansörüm ya da hidroforum haczedilemez diye şikayette bulunursa, İcra mahkemesi bir karar verir artık. Saygılarımla. |
15-04-2009, 11:47 | #11 |
|
Konuyu biraz geç gördüm ancak siz meslektaşlarımla birşeyler paylaşmak istedim.
Benzer konuda apartman yönetiminin vekilliğini yaptık ve asansörün orkat kullanıma mahsus mütemmim cüz olduğundan bahisle haczinin mümkün olmayacağını savunduk. Neticede İcra Mahkemesince davamız teminat mukabilinde kabul edildi. Alacaklı taraf da bu karara karşı temyiz yoluna gitmedi. Sanırım tatmin edici bir karar oldu. Bu nedenle ben de Sayın Av.Suat Ergin'e katılıyorum. Haciz ihbarnamesi yöntemi de alacaklı vekilince denendi tabi ki ancak bizim olayılızda eski yöneticinin şahsen sorumluluğunu gerektirecek bir durum söz konusu olduğundan dolayı ihbarnamelere de teker teker itiraz edildi. Ancak bu durum her somut olaya göre değişebilir. Saygılarımla. |
24-07-2009, 09:20 | #12 |
|
Yargıtayeski kararlarında asansörün sökülebilir ve hacezedilebilir olduğu görüşündeydi fakat en son içtihat asansörün mütememmim cüz olduğu yönünde.
|
18-01-2010, 16:14 | #13 |
|
asansorun motorunun haczi ve muhafaza altına alınmasını, tetkik merciinde şikayet yolu ile iptal ettirebilyorsunuz.
asansor çok katlı bir apartmanda elzem ihtiyaçlardandır. yaşlı bir kimse ya da hasta bir kimsenin merdiven kullanma imkanı olmayabilir. ya da merdiven kullanamadığı için ambulansla hastaneye yetiştirilecek bir hasta magdur olabilir. daha evvel tetkik merciine şikayet yolu ile asansor motorunun muhafazasını iptal ettirmiştim. |
24-08-2010, 12:55 | #14 |
|
-apartman YÖnetİcİsİnİn DİĞer Malİkler Adina Borca İtİrazi GeÇerlİ Mİdİr?
Sayın meslektaşlarım,
Ben de tekrar konu açmaktansa bu sayfadan devam ettim. Müvekkilim apartman görevlisi, ücret alacakları için icra takibi gerçekleştirdik ancak apartman görevlisi kendi adına ve kat malikleri adına borcun tamamına itiraz etmiş, ancak itiraz ekinde apartman maliklerinin ya da malikler kurulunun bu konuda aldıkları karar sureti yok. Bu geçerli bir itiraz olur mu? Ya da apartman yöneticisinin diğer malikler adına borca itiraz etme hakkı var mıdır? Saygılar sunuyorum. |
24-08-2010, 13:21 | #15 |
|
Karar sureti olmak zorunda, o da sadece yönetim adına geçerli olur. Apartman yöneticisinin hiçbir şekilde kat maliklerini temsil edebileceğini sanmıyorum. Tabi Kat Malikleri Kanununa bakmak gerekir emin olmak için.
|
25-08-2010, 09:07 | #16 |
|
Engin Bey
öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. KTK 35. maddede yöneticinin görevleri sayılmış ancak bunlar tadadi midir emin olamadım. KAynaklarda yöneticinin görevi BK' daki vekilin görevine benzer denilmekte. Genel yetkili vekil de müvekkili adına sulh ikrar kabul feragat gibi yollara başvuramaz. Borca itirazda da asilin hukuki sorumluluğunu arttıracak bir durum söz konusu olduğundan kanaatimce yönetici diğer kat malikleri adına borca itiraz da edemeyecektir. Ancak ne yazık ki konuyla uzaktan yakından alakalı tek bir Yargıtay Kararı bile bulamadım. |
25-08-2010, 12:47 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
|
27-08-2010, 09:47 | #18 |
|
Evet Suat Bey icra takibinde ilk borçlu kat malikleri adına apartman yöneticisi A, diğer borçlular da sıra ile apartman kat malikleri. Açıklama olarak da ilk borçlu dışında diğerleri borcun 1/20 sinden sorumludur dedik. (Zira bütün kat maliklerinin ismi geçmezse borçlu olarak ileride işlem yaparken sorun çıktığını araştırmalarımız sırasında öğrendik. Daha önce de bu şekilde takip yapmıştık ve itiraz olmadı.)
Benim şu anda merak ettiğim konu, apartman yönetimi ile ilgili davalarda icra ve davalarda işlem yapma yetkisi oyçokluğu ile verilebilecek bir yetki midir. Yoksa oybirliği mi gerekir. Bence oybirliği gerekir ancak oyçokluğu diyen meslektaşlarım var. |
27-08-2010, 11:40 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın avukat2007, Sizin bu mesajınız ve soru mesajınıza cevap veren meslektaşımın mesajı doğru bilgiler içermesine rağmen derdinize çare olmakta yetersiz kalmaktadır. İlk mesajınızda "apartman görevlisi" olan müvekkilinizin(ben kapıcı diye anlıyorum) ücret alacağı için takip yaptığınızdan söz etmektesiniz. O halde KMK yanısıra, İş K. ve Konut Kapıcıları Yönetmeliğini de incelemelisiniz. KKY 3 üncü maddede der ki;"Yönetici:İşveren vekili olarak hareket eden kişiyi". Özetle işe alan kişi yönetici(temsilen) olduğuna göre, icra takibini de apartman yönetimini temsilen yöneticiye yöneltmeniz gerekirdi. Daha önce yaptığınız takibe itiraz edilmemesi, doğru yaptığınızı kanıtlamaz. Ben de size bir adi takip göndersem ve itiraz etmeseniz, takip kesinleşmez mi? Öte yandan yöneticinin, diğer kat malikleri aleyhine yapılan takibe itiraz hakkı da bulunmamaktadır. Soru olarak sorduğunuza göre sanki icra müdürlüğü takibi durdurmuştur. Öyleyse icra mahkemesine memur muamelesini şikayet edin. |
27-08-2010, 14:11 | #20 |
|
Sayın Suat Bey,
Cevabınız için çok teşekkür ederim. 1) İlk borçlum "... Apartmanı kat malikleri adına Yönetici A", diğer borçlularım da ileride işlem yaparken sıkıntı yaşamamak için tek tek diğer kat malikleridir. (Bu açıklamayı tekrar yanlış anlama olmasın diye yazdım) 2) Biliyorsunuz ilamsız takiplerde icra daireleri itirazı kabul eder. Kararlarına yanlış olduğunu dile getirirseniz de şikayet yoluna gidin derler. Dosyamda da icra takibi yöneticinin yaptığı itiraz ile tüm kat malikleri açısından durdurulmuş. Ancak siz yöneticinin böyle bir hakkı olmadığını dile getirmişsiniz. Sebebini daha ayrıntılandırabilir misiniz? Fikrimce apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından dava ya da icra yolunda yönetici tarafından ya da onun atadığı avukat tarafından temsil edilebilmesi için oy birliği gerekir. Herhangi bir kaynak ya da yargıtay kararı bulamadım. Çok ayrıntı bir konu çünkü. Saygılarımla. |
24-01-2011, 17:42 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
|
30-11-2011, 13:32 | #22 |
|
saygı değer meslektaşlar. ben de benzer konuda açacağım bir dava ile ilgili günlerdir araştırma yapıyorum ancak tatmin edici bir netice bulamadım. hem konunun boyutunun biraz değişmesi hem de hiç tartışılmaması açısından değerli görüşleriyle yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.
Tartışılan konularda her sitenin bir yöneticisi var. yöneticinin dava ehliyeti tartışılmıştır. Oysa benim önüme gelen davada bir apartman yöneticisi dahi yok. 38 dairenin bulunduğu bir sitede kapıcılık yapan müvekkilimin kıdem, ücret, vs. alacakları için bu siteye dava açma gerekiyor. Ancak sitenin şu nada mevcut bir yöneticisi yok. sitenin borçlarından dolayı kimse yönetici olmak istemiyor. Bu durumda 1- Açacağımız dava da davalı olarak x sitesi kat malikleri adına x sitesi yönetimine ( yönetici olmadığı için) diye dava açsam sonuç ne olur? 2- açacağım davada "yasadan doğan ve yöneticinin kat maliklerini temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yönetimin (yöneticinin) aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmektedir." hükmü doğrultusunda müvekkilin hizmete başladığında görev yapan yöneticiye davayı yöneltebilir miyim? 3- her ne kadar mevcut yönetici bulunmasa da 3 ay önce görevi bırakan yöneticiyi son 3 ay haricindeki alacakları istemeden davalı olarak gösterebilir miyim? araştırmalarımda en doğru yolun bütün kat maliklerini davalı olarak göstermek olduğunu anlamışsam da, 38 kat malikine dava açmak ve tebligat yapmanın davayı çok uzatacağı hem de 01.10.2011 tarihinde uygulanmaya başlayan gider avansı uygulamasıyla son derece maddi külfete sebep olacağını düşünmekteyim. önerilerinizi sabırsızlıkla bekliyor tekrardan teşekkür ediyorum. |
28-12-2012, 12:20 | #23 |
|
Ben olaya bir de şu noktadan gireyim de iyice kafalar karışsın. Sitenin 2004 yılındaki bir borcundan dolayı yapılan yargılamada 2012 yılında tahsil aşamasına gelindiğinde borcu 2012'deki kat malikleri mi yoksa borcun doğduğu 2004'deki kat malikleri mi ödeyecektir?
Sitenin 2004 yılındaki yöneticisi değiştikten sonra dava yeni yöneticiye mi yöneltilecektir? Yönetici neyi temsil etmektedir? Bilindiği üzere tapuyu devralan kişinin satın aldığı kişinin önceki dönem ortak gider masraflarını üstlenme zorunluluğu yoktur. |
22-08-2013, 17:31 | #24 |
|
aidat haczi
Apartman görevlisinin işcilik alacağı için "Apartman Yöneticiliği Adına ...." 'ne karşı icra takibi başlattık. Daha sonra tapuda yer alan kat maliklerinin tümüne haciz ihbarnamesi göndererek bundan sonraki aidat borçlarını İcra Müdürlüğü'nün hesabına yatırılması istendi. Bazı kat maliklerinden cevap olarak, iş davasına konu olayların gerçekleştiği tarihte daireyi devralmadıklarını dolayısıyla borçtan sorumlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Söz konusu borç aidat borcu olmadığından şimdiki kat maliklerinin aidat bakımından hukuki sorumluluklarının olduğunu düşünüyorum.Elimde iddiamı destekleyen hiç Yargıtay kararı yok. Saygıdeğer meslektaşlarımın görüşlerini alırsam çok sevineceğim.
|
28-01-2016, 12:07 | #25 |
|
Site yönetiminin müvekkil aleyhine açtığı dava reddedildi ve karşı vekalet ücreti takibe konuldu, yönetim vekiline tebligat çıkartıldı buraya kadar sıkıntı yok.
Ancak dava açarken abc site yönetimi adına başkan xy davacı olarak gösterildi, daha sonra başka değişti ancak ilamda da hala eski yönetici yazmakta bu sebepten takipte borçlu da bu şekilde yazıldı. (ilama aykırı takip olmaması sebebiyle) Eğer ödeme olmazsa sitenin banka hesabındaki para haczedilebilir mi? yönetici değişti banka hesabını kontrol yetkisi de değişti bu durumda... |
28-01-2016, 12:27 | #26 |
|
Sayın Meslektaşım,
Banka hesabındaki paranın haczinde sorun yaşamayacağınızı düşünüyorum. Zira Yönetici değişse bile, yönetim aynı. Banka hesabı da Yönetici değil Yönetim adınadır. Kontrol yetkisinin değişmesi bir fark yaratmayacaktır. |
28-01-2016, 13:13 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
-- hangi kat malikleri..
En yukarıda Av. Murat Ozsa'ya cevaben "Kat maliklerine karşı ilamsız icra takibi yapılabilir " denmiş. Katılıyorum. Peki hangi kat maliklerine ; Dava açıldığı tarihteki kat maliklerine mi Yoksa icra başlatıldığı sırada mevcut son kat maliklerine mi ? |
28-01-2016, 13:16 | #28 | |||||||||||||||||||||||
|
Borç taşınmazın borcu olduğundan dolayı sorumlu taşınmazın yeni sahibidir. Ancak bu konu hakkında aksi görüşte olan yargıtay kararları vardı. Dikkat ediniz... |
28-01-2016, 13:33 | #29 |
|
Bence borç taşınmazın değil, borç oluştuğu tarihteki malikin borcudur. Yeni malik sadece satın aldığı tarihten sonra oluşan borçlardan sorumludur. Bu nedenle de takibin borç oluştuğu dönemdeki malike karşı yapılması gerekir. Hatta bazı hallerde hem eski, hem de yeni malikin kısmi sorumluluğu da olabilir. Özellikle kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren durumlarda Yargıtay'ın, apartman görevlisinin hizmetinden kim yararlandıysa, borcun da ona ait olacağı yönünde görüşleri var.
|
28-01-2016, 13:43 | #30 |
|
Sn. Selim Balku, Sn. Murat Ozsa
Cevaplarınız için ayrı ayrı teşekkür ederim.. Apartman görevlisi müvekkil 25 sene çalışmış.. Cevaplarınızdan anladığıma göre: Kıdem tazminatı için: 1-25 senede tüm malikleri bulmalıyım.. 2-Hayatta olmayanlar varsa mirasçılarının mirası reddedip etmediklerini bulmalıyım (nasıl bulunacağı meçhul).. Sonra buna göre icra takiplerini hisseleri oranında herbir mirasçı için yapmalıyım.. 3- Kat malikleri bu dönemde değişmişse aynı araştırma ve işlemleri onlar için de yapmalıyım.. Diğer tazminatlar için de Yatgıtay kararlarına göre dikkat etmem gerekiyor.. Hey maşallah... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
apartman yönetiminin oluşturulamaması | HEATHER | Meslektaşların Soruları | 1 | 13-10-2008 19:55 |
Apartman yönetiminden alacakların tahsili ACİLL! | av. mine | Meslektaşların Soruları | 2 | 23-01-2008 16:49 |
Apartman Eski Yöneticisinin Cebinden Yaptığı Harcamalarının Tahsili - Hasım | ketevet | Meslektaşların Soruları | 4 | 21-02-2007 17:24 |
Ödenen Kefalet Borcunun Asıl Borçludan Tahsili | Salak | Hukuk Soruları Arşivi | 5 | 20-02-2002 20:31 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |