|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-01-2009, 12:34 | #1 |
|
görevli mahkeme
Müvekkil, Samsun ilinden, çalıştığı ve yaşadığı Ankara iline gelmek için Samsun otogarından akşam 7.30 ' a Ankara üzeri İzmire giden x otobüs firmasından bilet satın almış. Gece 1.30.2.00 gibi Ankara otogarında inmesi gerekirken uyuması, otobüsün Ankara terminaline girmemesi, en önemlisi muavinin yanlışlıkla inecek yere İzmir yazması sonucu Afyon' a kadar gitmiş.Tamamen kendi imkanlariyla Ankaraya dönmüş.Ancak Sabah Ankarada yapması gereken bazı işeri geç kaldığından yapamamış. Açmayı düşündüğüm sözleşmeye aykırılığa dayali tazminat davasında görevli mahkeme tüketici mahkemesi mi yoksa miktara göre sulh-asliye hukuk mahkemesi mi?Tşkler
|
10-01-2009, 13:37 | #2 |
|
Ben de Sayın Meslektaş Adnan Koray'la aynı fikirdeyim..
Esasa ilişkin görüş sormamışsınız ama şöyle bir yorum getirmek isterim: Açmayı düşündüğünüz Bu davada -Firmanın sorumluluğu kadar müvekkilinizin de sorumluluğu bulunmaktadır-..Muavin'in onu Ankara'da uyandırması görevindendir ama yolcu da uyanık olmalıdır.. diye düşünüyorum..saygılar |
14-01-2009, 17:06 | #3 |
|
Sorduğum sorunun yanıtını ;
6.300 sınırının altındaysa sulh hukuk, 6.300 sınırının üzerindeyse Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.Ticari dava dahi olsa sınırın altında kalması durumunda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. |
14-01-2009, 17:33 | #4 |
|
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ E. 2003/8957 K. 2004/3396 T. 1.4.2004 • YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMESİ ( Geç Saatlerde Giriş-Çıkış Maliyeti Nedeniyle Otogarlara Girilmediğini Bildirmiş İse De Bu Durum Davacı Yolcunun Otogara En Yakın Noktada İndirilmesine Engel Oluşturmadığı - Manevi Tazminatın Kabulü Gereği ) • MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Otogara Girmeyip Yakınında Bırakması Yolcu Taşıma Sözleşmesinin İhlali Niteliğinde Olduğu - Kabulü Gereği ) • YOLCUNUN VARMA YERİNDEN ÖNCE İNDİRİLMESİ ( Otogara Girmeyip Yakınında Bırakması Yolcu Taşıma Sözleşmesinin İhlali Niteliğinde Olduğu - Manevi Tazminat Talebinin Kabulü Gereği ) 6762/m. 762, 798, 799, 800, 801, 802, 806 ÖZET : Davacı, yolcusu bulunduğu davalılarca işletilen otobüsün, tembihlediği yerde indirmemesi nedeniyle gece yarısı uzun süre yürüdükten sonra bir taksiyle otogara gelebildiğini ileri sürerek, ( 500.000.000.- ) TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça, yeni yolcu alma şansının az olduğu geç saatlerde giriş-çıkış maliyeti nedeniyle otogarlara girilmediğini bildirmiş ise de, bu durum davacı yolcunun otogara en yakın noktada indirilmesine engel oluşturmamaktadır. DAVA : Taraflar arasında görülen davada Konya Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 24.04.2003 tarih ve 2001/502 - 2003/195 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı asil tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacı, yolcusu bulunduğu davalılarca işletilen otobüsün, tembihlediği yerde indirmemesi nedeniyle gece yarısı uzun süre yürüdükten sonra bir taksiyle otogara gelebildiğini ileri sürerek, ( 500.000.000.- ) TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılarca, davanın reddi savunulmuştur. Mahkemece, davacının dinlettiği tanık anlatımlarının görgüye dayalı olmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasında yolcu taşıma sözleşme ilişkisi kurulduğu mübrez biletle sabittir. Bilet içeriğine göre, davacının Konya'dan Nevşehir'e taşınması gerekmektedir. Kural olarak, yolculuk başlangıcında yolcu tarafından başka bir iniş yeri tembih edilmemiş ise, yolcunun varma yerinin otogarında veya yakınında indirilmesi gerekmektedir. Davacı, otobüs görevlisini tembihlemesine karşın otogarda değil, kent çıkışında ( 5 ) km. ötede indirildiğini, gecenin geç saatinde uzunca bir süre yürüdükten sonra bulduğu taksiyle otogara gelerek oradan Ürgüp'e hareket ettiğini bildirmiş, dinlettiği taksi sürücüsü tanık da bunu doğrulamış, diğer iki tanık da vekilleri olan davacıyı taksiden alıp Ürgüp'e götürdüklerini açıklamışlardır. Davalı tarafça, yeni yolcu alma şansının az olduğu geç saatlerde giriş-çıkış maliyeti nedeniyle otogarlara girilmediğini bildirmiş ise de, bu durum davacı yolcunun otogara en yakın noktada indirilmesine engel oluşturmamaktadır. Tüm bu açıklamalar karşısında davalı taşıyanlarca taşıma sözleşmesinin ihlal edildiğinin kabulü ile davacının istediği manevi tazminatın yasal koşullarının değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
14-01-2009, 22:27 | #5 |
|
Her ne kadar yukarıda metni verilen karar asliye hukuk kararı olsa da tüketici mahkemesinin görevli olduğu kanısındayım. Bir taraf şahıs, tüketici, ticari değil özel kullanım amaçlı sözleşme.
|
15-01-2009, 09:57 | #6 |
|
Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.
Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri, Otobüs firması tüketiciye-yolcu- ticari faaliyetleri kapsamında hizmet sunan tüzel kişi olarak değerlendirilse, bu hizmetten yararlanan gerçek kişi tüketici olarak tüketici mahkemesinde dava açabilir diye düşünülebilir. Ancak yolcu taşıma sözleşmeleri ticaret kanununda düzenlenmiş.Ticaret kanunu Mad. 762 devamında düzenlenmiş. |
15-01-2009, 10:03 | #7 |
|
Ben de bu davanın tüketici mahkemesinde açılması gerektiğini düşünüyorum.
|
15-01-2009, 10:31 | #8 |
|
Arkadaşlar taşınmaz satışı konusu da borçlar kanununda düzenlenmiş ama oturmak için müteahhitten alınan taşınmazın mülkiyeti konusundaki davalara tüketici mahkemesi bakıyor (yargıtaydan geçme kararlar var elimde)
|
15-01-2009, 10:49 | #9 |
|
Ulaştırma Bakanlığından:
KARAYOLU TAŞIMA YÖNETMELİĞİ Dayandığı Kanun Numarası ve Tarihi: 4925 - 10.7.2003 / 3348 - 9.4.1987 Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 25 Şubat 2004 - Sayı: 25384 Madde 2- Bu Yönetmelik, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacı, acente, taşıma işleri komisyonculuğu, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, taşıma işleri organizatörlüğü, terminal işletmeciliği, oto kiralama işletmeciliği, dağıtıcılık ve benzeri faaliyetleri yapanlar ile taşıma işlerinde çalışanları, taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar. (Değişik 2. fıkra - 21.2.2008 - 26794 / m.1) Aşağıdaki taşıtlarla yapılan taşımalar bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır. a) Özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar. b) Genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadi teşebbüslerine ait taşıtlarla yapılan ticari olmayan taşımalar. c) Türk Silahlı Kuvvetlerine ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar. ç) Lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar. d) Gerçek kişiler adına hususi olarak kayıt ve tescil edilmiş kamyonet cinsi taşıtlarla yapılan ve hem taşımanın hem de taşınan eşyanın ticari olmadığı taşımalar Taşıma mesafesine bakılmaksızın il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları, 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları ile belediye sınırları ile mücavir alanı içindeki şehiriçi yolcu taşımaları, bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olup; bunlar için Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmelik yürürlüğe konuluncaya kadar, il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları ile 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklerce, belediye sınırları ile mücavir alanı içindeki şehiriçi yolcu taşımaları il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili belediyelerce, bu Yönetmeliğin taşımacılar için getirdiği sorumluluk ve yükümlülükler dikkate alınarak düzenlenir Otobüs: Yapısı itibariyle sürücüsü dahil en az 9 oturma yeri olan ve yolcu taşımak için imal edilmiş motorlu taşıtı. Yetki belgesi: Bu Yönetmeliğin kapsamında faaliyette bulunacak gerçek ve tüzel kişilere çalışma izni veren ve Bakanlıkça düzenlenen belgeyi, Yolcu bileti: Yetki belgesi sahibi ile yolcu arasında akdedilen, yolcunun taşınması yükümlülüğünü içeren ve bu Yönetmelikte belirtilen şekil ve şartları ihtiva eden ve yolcuya verilmesi zorunlu olan belgeyi, Yolcu terminali: Bu Yönetmeliğin 51 inci maddesinde belirtilen özellikleri haiz ve taşımacılar ile yolculara hizmet veren yapı veya tesisi Düzenli yolcu taşımalarında kalkış ve/veya varışların bir terminalden yapılması esastır. Ancak, yeri ve zamanı önceden belirlenen ve bu Yönetmelikle tanımlanan ara duraklarda da yolcu indirilip, bindirilerek bilet satışı yapılabilir. Ara duraklarda bilet satışı yapılabilmesi ve yolcu alınabilmesi için yetki belgesi sahibine ait bir şube veya acentesi olmalıdır. Terminal ve ara duraklar dışında yolcu indirilip bindirilmez Madde 28- Bu Yönetmelik ile düzenlenen yetki belgesi sahiplerinin bütün faaliyetleri ve hizmetlerinden yararlananlar, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile sağlanan tüketicinin korunması haklarına sahiptirler. |
23-01-2009, 17:47 | #10 |
|
Sayın Meslektaşlarım,
Sulh hukuk mahkemesinde açmayı düşündüğüm ancak son anda tüketici mahkemesinde açtığım dava dosyasına bugün baktım.Taşıma sözleşmesine aykırılıktan Ticari dava olarak niteledirilip görevsizlik kararı verilmiş.Karayolları taşıma yönetmeliğini yanlış mı yorumladım diye düşünüyorum.??????28. maddede yorum yapılamayacak şekilde açıkça yazıyor.Madde 28- Bu Yönetmelik ile düzenlenen yetki belgesi sahiplerinin bütün faaliyetleri ve hizmetlerinden yararlananlar, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile sağlanan tüketicinin korunması haklarına sahiptirler. |
24-01-2009, 12:26 | #11 |
|
sayın meslektaşım dava değerini belirtmemişsin ama tüketici hakem heyetini de gözden kaçırmamanızı tavsiye ederim.. saygılar
|
23-02-2010, 17:03 | #12 |
|
Sayın meslektaşlarım hepinize kolay gelsin.Tartışılmakta olan konu ilgimi çekti bende aynı konuyla ilgili bir kaç şey öğrenmek istiyordum.Büroma gelen bir şahıs otobus ile il merkezinden ilçeye gelmekteyken sırf tespih çektiğinden dolayı şoförün hakaretine maruz kalmış ve bu tartışma sonrasında otobüs şoförü ve muavinler şahsı arabadan indirmişlerdir.Şahıs görme sorunu olan hasta bir kişi ve gidevceği yere 30 km uzaklıkta araçtan indirilmiştir.Otobüs firmasına karşı manevi tazminat(hakaretler ve yolda bırakma dolayısıyla)davası açmak istiyoruz.sizce ticaret mahkemesinde mi yoksa tüketici mahkemesinde mi dava açmalıyız ve kaznama şansımız nedir?Yardımcı olabilecek arkadaslara şimdiden teşekkürler
|
23-02-2010, 18:16 | #13 |
|
peki bu olayı kanıtlayabiliyormusunuz?
|
06-07-2011, 16:32 | #14 |
|
Müvekkil Eskişehir den Balıkesir'e seyahat ederken Bursa ilinde verilen molada oturduğu koltuğun üstündeki rafta bulunan bilgisayarı çalınmış. Yukarıdaki açıklamaları okudum ama net bir fikir edinemedim. Dava açarsak görevli mahkeme neresi olur. Bilgisayar 1.500 tl değerinde.Yürülükteki TTK da yolcunun yanındaki eşyadan taşıyıcı sorumlu değildir diyor. Fakat yeni Ttk da yolcunun kişisel eşyasından da taşıyıcı sorumludur diyor. Buna dayanarak dava açmayı düşünüyoruz.
|
07-07-2011, 09:04 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun (YÜR. TAR.: 01.07.2012) B) Eski hukukun ve Türk Ticaret Kanununun uygulanacağı haller MADDE 2 - (1) Bu Kanunda aksi öngörülmemiş veya farklı bir şekilde düzenlenmemişse: a) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümleri uygulanır. b) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş hukuki fiiller, bağlayıcılıkları ve hukuki sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi, gerçekleştikleri tarihte yürürlükte bulunan kanuna tabidir. c) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra meydana gelen olaylara Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır. |
07-07-2011, 09:24 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
11. Hukuk Dairesi Karar:2010/3200 Tarih:23.03.2010 o TAŞIMA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ o TAŞIMA SÖZLEŞMESİNİN TİCARİ NİTELİĞİ o ALACAKLARDA ON YILLIK ZAMANAŞIMI SÜRESİ o TİCARİ FAİZ o YASAL FAİZ o TEMERRÜT FAİZİ VE ORANI Özet :Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde ticari reeskont faizi (Merkez Bankasının kısa vadeli işlemlere uyguladığı reeskont oranında) talep etmiş olup mahkemece gerekçe gösterilmeksizin yasal faize hükmedilmiştir. Davalı otobüs işletmesi tacirdir. Bunun yanında, Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesine göre tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda tanzim edilen hususlardan doğan hukuk davaları ticari davalardandır. Davacı ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari işlerden olan taşıma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ticari işlerde, 3095 Sayılı Kanun'un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2/2. maddesi hükmü gözetilerek avans faiz oranının uygulanması gerekmektedir. T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi Esas:2008/9958 Karar:2010/1008 Tarih:01.02.2010 TAŞIMA SÖZLEŞMESİ BULUNDUĞUNUN TANIKLA İSPATI SENETLE İSPAT ZORUNLULUĞU YAZILI DELİL BAŞLANGICI TEMYİZDE KIYAS YOLUYLA UYGULANACAK HÜKÜMLER TEMYİZİN İCRAYA ETKİSİ Özet avalı vekili tarafından da hem taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunduğu hususu inkâr edilmiş, hem de 15.02.2006 tarihli oturumda tanık dinlenmesine muvafakat etme­dikleri bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece teslim maddi vakıasından hareketle tanık dinlenmesi ve giderek HUMK.' nun 288. maddesi hilafına taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu hususunun da tanıkla ispatı sonucunu doğuracak şekilde hareket edilmesi mümkün değildir. Ancak davacı tarafından sunulan ve “3 çuval Tolga K. 02.07.05 16.30” ibareli belgedeki yazıların Tolga K.'ye ait olduğunun ve Tolga K’ nın da davalı şirketin yetkili temsilcisi veya davalı şirket adına mal teslim almaya yetkili memuru olduğunun, kanıtlanması halinde, anılan belgenin bir yazılı delil başlangıcı olarak kabulü düşünülebilirse de mahkemece bu konuda da hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. ( 1086 s. HUMK m. 288, 432, 433 ) YARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen davada Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 11/04/2008 tarih ve 2005/737–2008/107 sayılı ın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, İstanbul'da bulunan müvekkilinin Mersin'de mukim Ç. tekstil ürünleri satıp üç çuval içinde taşınması için şirkete teslim , davalının ise bu malları anılan şirkete teslim etmeyip Çetin K. isimli bir kişiye teslim ettiğini bildirdiğini sürerek, (10.558) YTL'nın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkiline böyle bir mal teslim etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davasının davalı şirkete ait otobüsle İstanbul'dan Mersin'e tekstil ürünlerini gönderdiği, bu ürünlerin taşıma sırasında kaybolduğu, davacının da olayda % 50 oranında müterafık kusurunun gerekçesiyle davanın (5.279) YTL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- HUMK'nun 433/2. maddesi uyarınca cevabi temyiz süresi 10 Mümeyyiz davalı vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı vekili cevabi temyiz süresi geçirildikten sonra, 24.07.2008 tarihinde karar temyiz edilmiştir. Bu karşısında HUMK'nun 432/4. maddesi uyarınca, davacı vekilinin temyiz süre yönünden reddine karar gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin temyiz gelince; dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın davalı taşıyıcıdan tazmini istemine ilişkindir. HUMK'nun 5219 ve 5236 SK.'lar ile değişik 288. maddesi uyarınca miktar veya değeri 11.04.2008 hüküm tarihi itibariyle YTL’nı hukuki işlemlerin senetle ispat olunması gereklidir. Somut uyuşmazlık yönünden de taşıma sözleşmelerinin olarak düzenlenmesi geçerlik şartı değilse de davacı tarafından talep edilen nazara alındığında, taraflar arasında bir taşıma sözleşmesi nun davacı tarafça yazılı le ispatlanması gerektiği açıktır. tarafından da hem taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunduğu hususu edilmiş, hem de 15.02.2006 tarihli oturumda tanık dinlenmesine muvafakat etmedikleri Bu da teslim maddi vakıasından hareketle tanık dinlenmesi ve giderek HUMK.'nun 288. maddesi hilafına taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu hususunun da tanıkla ispatı sonucunu hareket edilmesi mümkün değildir. Ancak davacı tarafından sunulan ve "3 çuval Tolga K. 02.07.05 16:30" ibareli belgedeki yazıların Tolga K.'ye ait olduğunun ve Tolga K’nin de davalı şirketin yetkili temsilcisi veya davalı şirket adına mal teslim almaya yetkili memuru olduğunun, halinde, belgenin bîr yazılı başlangıcı olarak kabulü düşünülebilirse de mahkemece bu konuda da hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın şekilde incelenip değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davacı nin isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) no'lu bentte nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 54.85 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.02.2010 tarihinde karar verildi. Kaynak :Corpus |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
görevli mahkeme | Av.Gamze Korkmaz | Meslektaşların Soruları | 14 | 08-03-2013 00:15 |
görevli mahkeme | Nuriye Değer | Meslektaşların Soruları | 7 | 18-09-2008 19:19 |
görevli mahkeme | nobel81 | Meslektaşların Soruları | 2 | 12-03-2008 17:31 |
Görevli mahkeme? | Avukat Kamer Akgül | Meslektaşların Soruları | 2 | 30-05-2007 13:36 |
Soybağının Reddine İlişkin Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması - Görevli Mahkeme | seyitsonmez | Meslektaşların Soruları | 3 | 05-01-2007 10:22 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |