|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-11-2008, 19:26 | #1 |
|
boşanma temyiz
Bir boşanma davası neticesinde mahkeme tarafların boşanmalarına karar vermiş.Taraflaradan biri temyize gitmemiş ancak karşı taraf mahkemeye ''verilen kararın yargıtay tarafından onanmasını talep ediyorum'' ibareli çok kısa bir dilekçe yazıp dosyaya koymuş. Yerel mahkemenin nasıl davranması gerekir?
|
01-11-2008, 19:51 | #2 |
|
Tabiki taraflardan biri kararı temyiz ettiğine göre,yerel mahkeme dosyayı yargıtaya gönderecektir.
|
01-11-2008, 20:11 | #3 |
|
sayın Av. Mehmet Ali,
Kanımca, ortada herhangi bir temyiz başvurusu yok ve dosya Yargıtay' a gönderilmez. Çünkü; HUMK gereğince temyize, karardan memnun olmayan taraf başvurur. Temyiz etmeyen taraf ise karardan memnun ise temyize cevap dilekçesi ile onama ister. Sizin olayınızda, bir taraf temyiz etmemiş, diğer taraf da kendiliğinden onama istemiş. Bu durumda ortada bir temyiz yokken tarafın birinin kendiliğinden onama istemesi temyiz anlamına gelemez. Zira, zaten kararın bozulmasını isteyen kimse yok. kararı temyiz etmeyerek kendi açısından kesinleştirerek istediği sonucu elde eder. Çünkü lkarşı taraf da temyiz etmemiş. Saygılar |
01-11-2008, 20:30 | #4 |
|
HUMK 417/2 "Davada haklı çıkmış olan taraf da hukukî yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir"
Yasa temyiz yoluna başvurabilmek için hukuki yarar koşulunu getirdiğine göre dosya temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmeyecektir diye düşünüyorum. |
02-11-2008, 16:19 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu dilekçenin temyiz dilekçesi olarak kabulü mümkün değildir. Temyiz harcı yatırılmadığı için, mahkeme kararı kesinleştirecektir. |
03-11-2008, 10:29 | #6 |
|
Cevaplar için teşekkür ederim...Farazi olarak temyiz harcı yatırılmış olsa dahi böyle bir durumda amaç temyiz olmadığı için verilen kararın yerel mahkeme tarafından kesinleşeceğini düşünüyorum.. saygilarimla
|
03-11-2008, 11:03 | #7 |
|
Temyiz harcı eksikse temyiz edene süre verilip harcın tamamlattırılması gerekir. Halen uygulanan 434 üncü madde metni açıktır:
“MADDE 434 - (Değişik: 2494 - 16.7.1981) Temyiz dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse o mahkemece temyiz defterine kaydolunur ve temyiz edene ücretsiz bir alındı kâğıdı verilir. Temyiz isteği, harca tâbi değilse dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği harca tâbi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hâkim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432 nci maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.” Aşağıdaki maddeler nedeniyle bu dilekçenin temyiz dilekçesi sayılabileceğini düşünüyorum: “Temyiz dilekçesi MADDE 430.- (Yeniden Düzenleme: 5236 - 26.9.2004 / m.16 - Yürürlük m.22) Temyiz, dilekçeyle yapılır ve dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Temyiz dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: 1. Temyiz eden ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı ve adresleri. 2. Bunların varsa yasal temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri. 3. Temyiz edilen kararın hangi bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinden verilmiş olduğu, tarihi ve sayısı. 4. Yargıtayın bozma kararı üzerine, bozmaya uygun olarak ilk derece mahkemesince verilen yeni kararın veya direnme kararına karşı temyizde direnme kararının, hangi mahkemeye ait olduğu, tarihi ve sayısı. 5. İlamın temyiz edene tebliğ edildiği tarih. 6. Kararın özeti. 7. Temyiz sebepleri ve gerekçesi. 8. Duruşma istenmesi halinde bu istek. 9. Temyiz edenin veya varsa yasal temsilci yahut vekilinin imzası. Temyiz dilekçesi, temyiz edenin kimliği ve imzasıyla temyiz olunan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması halinde, diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır. “ “Temyiz incelemesi ve duruşma MADDE 435.- (Yeniden Düzenleme: 5236 - 26.9.2004 / m.16 - Yürürlük m.22) Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir. Yargıtay temyiz incelemesini dosya üzerinde yapar. Ancak, tüzel kişiliğin feshine veya genel kurul kararlarının iptaline, evlenmenin butlanına veya iptaline, boşanma veya ayrılığa, velayete, soybağına ve kısıtlamaya ilişkin davalarla miktar veya değeri onmilyar (*) lirayı aşan alacak ve ayın davalarında taraflardan biri temyiz veya cevap dilekçesinde duruşma yapılmasını istemiş ise, Yargıtayca bir gün belli edilerek taraflara usulen çağrı kağıdı gönderilir. Tebliğ tarihi ile duruşma günü arasında en az onbeş gün bulunması gerekir; taraflar gelmişlerse bu süreye bakılmaz. Tebligat gideri verilmemişse duruşma istemi dikkate alınmaz. Duruşma giderinin eksik ödenmiş olduğu anlaşılırsa, dairenin başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde duruşma isteminden vazgeçilmiş sayılacağı, duruşma isteyene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde giderler tamamlanmadığı takdirde, Yargıtay incelemesini dosya üzerinde yapar. Onmilyar (*) liralık duruşma sınırının belirlenmesinde 428 inci maddenin ikinci fıkrası kıyas yoluyla uygulanır.” Kaldı ki, süre tutum dilekçeleri gerekçesiz temyizin en tipik örneğidir. Bir kez sğre tutum verdikten sonra gerekçelerinizi açıklayan dilekçeyi dosyaya sunmasanız dahi Yargıtay dosyayı inceleyecektir. Kanımca yerel mahkeme, hak arama özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde davranmamalı, bu dilekçenin harcını tamamlattırarak dosyayı Yargıtay’a göndermelidir. Kişi, besbelli ki, yerel mahkeme kararının Yargıtay denetiminden geçmesini murad etmiştir. "Onama istiyorum" talebinin bu şekilde yorumlanmasının Anayasa'ya da uygun olacağını düşünüyorum. Saygılar. |
03-11-2008, 11:39 | #8 |
|
Hukuki yarar olmadan bir tarafın temyiz olanağının olmadığını biliyorum. Yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı sırf onanması için temyiz edilemeyeceği kanaatindeyim..bulabildiğim örnek bir karar
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ E. 2004/4217 K. 2005/1677 T. 26.5.2005 • KADASTRO TESPİTİNDEN DOĞAN DAVA ( Oluşturulan Sonraki Günlü Hükümle de Hazine Aleyhinde Hukuksal Bir Durum Yaratılmadığı - Hukuki Yararı Olmak Koşuluyla Davanın Taraflarının Hükmü Temyiz Etmesinin Olanaklı Olduğu ) • HAZİNE ALEYHİNE HUKUKSAL BİR DURUM YARATILMAMASI ( Hukuki Yararı Olmak Koşuluyla Davanın Taraflarının Hükmü Temyiz Etmesinin Olanaklı Olduğu ) • HUKUKİ YARAR ( Önceki Günlü Hüküm Kesinleştiği - Oluşturulan Sonraki Günlü Hükümle de Hazine Aleyhinde Hukuksal Bir Durum Yaratılmadığı/Hukuki Yararı Olmak Koşuluyla Davanın Taraflarının Hükmü Temyiz Etmesinin Olanaklı Olduğu ) 1086/m.237 ÖZET : Dava, kadastro tesbitinden doğmuştur. Davacı hazine yönünden sözü edilen kesimlerle ilgili aleyhindeki önceki günlü hüküm kesinleşmiştir. Oluşturulan sonraki günlü hükümle de hazine aleyhinde hukuksal bir durum yaratılmamıştır. Hukuki yararı olmak koşuluyla davanın taraflarının hükmü temyiz etmesi olanaklıdır. DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü: KARAR : 1-Davacı hazine uzman bilirkişi Mehmet Yılmaz tarafından düzenlenen haritada ( A ), ( B ), ( C ), ( E ) ve ( F ) harfleri dışında kalan ve sözü edilen bölümlerin güney sınırını oluşturan 126, 151, 152, 153, 154 ve 155 parsel sayılı taşınmazlar olarak gösterilen bölümlerle ilgili aleyhindeki önceki günlü hükmü temyiz etmemiştir. Hal böyle olunca, davacı hazine yönünden sözü edilen kesimlerle ilgili aleyhindeki önceki günlü hüküm kesinleşmiştir. Oluşturulan sonraki günlü hükümle de hazine aleyhinde hukuksal bir durum yaratılmamıştır. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre hukuki yararı olmak koşuluyla davanın taraflarının hükmü temyiz etmesi olanaklıdır. Hal böyle olunca hükmü temyizde hukuksal yararı bulunmayan davacı hazinenin temyiz inceleme isteminin REDDİNE, 2-Davalıların temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı çerçevesinde işlem yapılıp, hüküm kurulduğuna sözü edilen hükmün gerekçesine ve toplanıp değerlendirilen deliller ile hüküm yerinde gösterilen gerekçelere göre yerinde olmayan ve bozma kararı dışında kalarak kesinleşen yönlerde gözönüne alınarak yazılı şekilde hüküm kurulduğuna göre, SONUÇ : Davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile daire bozma gereğine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan ilam harcının mahsubu ile geriye kalan 1.100.000.-TL ( 1.10.-YTL ) harcı temyiz eden davalılardan alınmasına, 26.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
03-11-2008, 12:46 | #9 |
|
Hukuki yarar olmadığına ilk derece mahkemesi mi karar verir?
|
03-11-2008, 12:59 | #10 |
|
ilk incelemede yargıtay tabiki. Usul açısından doğru görünse bile böyle bir durumda yerel mahkemenin dosyayı yargıtaya göndermemesi gerekir kanaatimce...
|
03-11-2008, 13:11 | #11 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Temyiz dilekçesinin incelenebilmesi için, temyiz defterine kayıt ve harcın yatırlması gerektiğine dair kararlardan bazılarını aktarıyorum. Soruda geçen dilekçenin temyiz defterine kaydı yapılmadığı gibi harcı da yatırılmamıştır.
|
03-11-2008, 13:16 | #12 | |||||||||||||||||||
|
İlginç bir karar
Yargıtay ile yerel mahkemenin inatlaştığı bir karar. Harç yatırılmamış, dosya geri gönderilmiş; davacılar vekili "temyiz etmedim, temyize cevap verdim" demiş ama Yargıtay bunu da kabul etmemiş. |
03-11-2008, 13:39 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Temyiz dilekçesinden hükmün temyiz edildiğinin, yani hükme karşı kanun yoluna başvurma iradesinin anlaşılması gerekir. Kanun yolunun amacı ise usul veya esas yönünden yanlış olduğu iddia edilen bir kararın tekrar incelenerek düzeltilmesini sağlamaktır. Dolayısıyla somut olayda olduğu gibi, kararın onanmasını istemek, temyiz / kanun yoluna başvurma iradesinin anlaşılması için yeterli olmamalıdır. Hükmün üst derece mahkemesince de tasdikini / onanmasını istemek şeklinde bir kanun yolu bulunmamaktadır. Temyiz harcı bakımından da Sayın Suat Ergin'in açıklamalarına katılmak gerekmektedir. Kanundaki "eksikliğin tamamlanmasından" kastın, harcın hatalı olarak hesaplanması ve eksik alınması durumu çıkarılabilir. Saygılarımla... |
03-11-2008, 13:56 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Mehmet Ali, Sorunuza doğru cevabı yine kendiniz vermişsiniz diye düşünüyorum. Ancak, cevabın gerekçelerini HMUK çerçevesinde ele alırsak daha açık bir izah yapmış oluruz sanıyorum. Zira, 430/7 temyiz dilekçesinde sebep ve gerekçelerin belirtilmesini, 9. fıkra ise, dilekçede temyiz edilen kararı yeteri kadar belli edecek kayıtların bulunmasını öngörmektedir. İlk derece mahkemesi temyiz dilekçesini şekil ve usul yönünden uygun bulduktan sonra Yargıtaya göndereceğinden, yukarıdaki eksiklikleri resen gözönünde bulundurarak dilekçeyi reddedecektir diye düşünüyorum. Saygılarımla. |
03-11-2008, 14:17 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
HMUK'u esas almak gerekir.
Sayın Işıl Yılmaz, Temyize başvurmanın kural ve esaslarını belirleyen hükümleri HMUK 430. maddeyi belirterek isabetli bir yöntem izlemişsiniz. Maddenin 7. fıkrası temyiz dilekçesinin temyiz nedeninin sebep ve gerekçelerini, 9. fıkrası da dilekçenin temyiz edilen kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşımasını öngörmüştür. Sözkonusu dilekçede ise, bu hususlara hiçbir şekilde yer verilmemiştir. Dilekçenin, temyiz dilekçesi olarak kabul edilmemesi gerekir. Sayın Mehmet Ali'nin belirttiği dilekçede, 430'un önemli hükümlerinin ihlal edildiği açıktır. Kanımca hukuk etiğine uygun olmayan bir yazımla, hukukçu bir arkadaşın bu hususları bilmediği varsayımıyla düşünmemiz de bana pek olası gelmemektedir. Bu nedenle, konunun Anayasa'nın tanıdığı haklarla herhangi bir bağlantısının da olamıyacağını düşünüyorum. Saygılarımla. |
03-11-2008, 14:36 | #16 |
|
Yargıtay harcı inceleyebilir, deftere kaydı inceleyebilir, temyizde menfaat olup olmadığını inceleyebilir,vs. vs... Ama bu incelemeleri hep Yargıtay yapar.
Dilekçe temyiz süresi içinde verilmişse, eksik harç tamamlattırılmalı,dilekçe kayda alınmalı ve dosya Yargıtay'a gitmelidir. "Onama isterim" ifadesinin değerlendirileceği makam ilk derece mahkemesi olmamalıdır, görüşündeyim. Önce usul gelir. Saygılar. |
03-11-2008, 15:29 | #17 |
|
Sayın Işıl Yılmaz'a katılıyorum.
Öncelikle Yerel mahkeme temyiz talebini reddetme yetkisi sınırlıdır.Sadece iki hususu inceleyebilir(HUMK.m.432): 1.Temyizin süresinde yapılıp yapılmadığı 2. Temyizi kabil olan bir karara ilişkin olup olmadığı(kesin karar olup olmadığı vs) bunun haricinde bir inceleme yapamaz ve dosyayı Yargıtay'a gönderir. Yargıtay öncelikle "hukuki yarar" açısından bakacaktır. Bunun haricinde harcın yatırılmış olması ve temyiz defterine kayıt yaptırılmış olması gerekir.Aksi takdirde temyiz istemi reddedilir. "Davacı vekili 12.5.2004 tarihli dilekçesiyle düzelterek onama talepli olarak kararı temyiz etmiş ise de, dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi temyiz harcı da yatırılmadığından temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir." (15. HUKUK DAİRESİ E. 2005/2845 K. 2005/3527 T. 13.6.2005) |
03-11-2008, 15:48 | #18 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Buraya kadar katılıyorum.
Buraya katılmamaktayım. Somut olayda, dilekçeyi yazanın temyiz iradesi yok. Dilekçe ise, alelusul dosyaya konulmuş, teknik olarak temyiz dilekçesi özelliğini taşımamaktadır. Temyiz defterine kayıt, harç yok... Sizin yazdıklarınıza katılırsak, her temyize cevap dilekçesini "katılma yolu ile temyiz addedip", harç eksikliğinin giderilmesini beklemeliyiz.
Yukarıda tamamını aktardığım böyle kararlar çoğalacaktır. Temyize cevap dilekçesinde karar lehimize ise, "kararın onanmasını" talep edebildiğimiz gibi; ufak-tefek aykırılıklar varsa(Yargı gideri gibi), sadece değinmekle geçiştiriyoruz ama harç ödememek için temyiz etmiyoruz. Yargıtay sizin gibi düşünecek olursa şu anda elindeki dosyalardan temyize cevap verilmiş olan varsa, çoğunu harç eksikliği nedeniyle geri çevirecektir. |
04-11-2008, 11:01 | #19 |
|
Dilekçede yazılan talebi yerel mahkeme böyle bir kanun yolu olmadığından reddetmelidir.Çünkü dosyanın Yargıtaydan onanmasını istemek öncelikle dosyanın yargıtaya gönderilmesini içerdiğinden ve mahkemenin -bu hukuksal aşamada- temyiz dilekçesi dışında bir dilekçeyi gönderme görev ve yetkisi olmadığından talebi reddetmelidir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
boşanma temyiz | Av.Ufuk | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 19 | 15-02-2012 22:51 |
Boşanma Davasındaki Ara Kararın Temyiz Edilebllirliği. | Yerleşik Yabancı | Meslektaşların Soruları | 3 | 24-10-2008 15:51 |
boşanma, temyiz, tazminat, kişisel ilişki | Endişeli Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 2 | 18-01-2008 14:02 |
Temyiz aşamasındaki boşanma davasından feragat mümkün mü? | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 07-01-2008 19:13 |
boşanma davasında temyiz | gülgüzeli | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 30-01-2007 18:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |