|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
17-09-2008, 16:02 | #1 |
|
hiç beyanname verilmemesi nedeniyle ortaya çıkan vergi cezasının iptali
İyi günler...
1 ay kadar vergi kaydı ile avukatlık yaptım. Kaydımı kapattırdıktan sonra temmuz ve ağustosta verilmesi gereken iki adet beyannameyi bana verilen yanlış bilgiler sonucu veremedim. daha sonra beyanname verdiğimde toplamda 350 ytl tutarında 3 adet usulsüzlük cezası kesildiğini öğrendim. Vergi Hukuku alanında hiç bilgi sahibi olmayarak sizlere soruyorum: söz konusu tahakkuk fişlerinin iptali için vergi mahkemesinde dava açsam kazanma durumum ne olabilir? Ayrıca açtığım davaya neyi dayanak olarak gösterebilirim? Şimdiden teşekkürler... |
17-09-2008, 19:41 | #2 |
|
Değerli meslektaşım;
Cezalar hakkında ayrıntılı bilgi vermemişsiniz ancak, VUK 352 (düzeltildi) ve mükerrer 355. md. ne dayanılarak düzenlenen ceza ihbarnamelerine karşı açılacak davalar için yararlandığım dilekçe örneği aşağıdaki linktedir. Sizin de işinize yarayabilir. Saygılarımla... http://www.asmmmo.org.tr/asmmmo/User...MLAR/DavaD.doc |
18-09-2008, 14:26 | #3 |
|
cezalar usulsüzlük cezası olarak geçiyor. bana ceza ihbarnamesi tebliğ edilmedi. beyannameyi verdiğim sırada usulsüzlük cezalarının da tahakkuk fişlerini verdiler. bu durumda tebliğ tarihi tahakkuk fişlerini aldığım tarih midir?
bu arada sayın BaharB cevabınız için teşekkürler.. |
18-09-2008, 21:35 | #4 |
|
Sayın Av. Elif Nur,
Hangi yılda hangi beyannamelerinizi veremediğinizi yazmamışsınız? Ama varsayalım ki, 2008 yılının Temmuz ve Ağustos dönemlerine ait iki adet KDV beyannamelerini kanuni süresinde veremediniz. Daha sonra VUK'nun 371. maddesince pişmanlık hükümlerinden yararlanarak vermedi iseniz VUK'nun 30. maddesince, ayrıca takdire sevk edilebilirsiniz. Pişmanlık hükümlerine göre de vermediğinizi varsayalım. Ve de beyannamelerinizde ödenecek KDV (çıkmadığını)Devreden KDV hesaplandığını varsayılım mı? O zaman; VUK'nun 352. maddesinin "(2365 sayılı Kanunun 76 ncı maddesiyle değişen madde) Usulsüzlükler, aşağıda yazılı derecelere ve bu kanuna bağlı cetvele göre cezalandırılır. Usulsüzlük fiili re'sen takdiri gerektirirse, bağlı cetvelde yazılı cezalar iki kat olarak kesilir. I inci derece usulsüzlükler 1. (3239 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle değişen bent) Vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması;" uyarınca; Sermaye şirketleri dışında kalan birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı için378 sıra nolu VUK.G.T. ile belirlenen miktarlar siyah yazılmıştır.Yürürlük:01.01.2008) 50 YTL. her bir beyanname için 50 x 2 kat = 100 ytl. iki beyanname için 100 x 2 = 200 ytl. usulsüzlük cezası kesmeleri gerekir idi. İki adet beyanname için neden üç adet usulsüzlük cezası kestiklerini anlayamadım? Burada açıklanmayan bir konu var? Cezanın tahakkuk fişinde gösterilmiş olması, yasaya aykırı değildir. Durum bu ise, dava açmanız halinde davayı kaybetmeniz mümkündür. En kolay yolu vergi dairenize; VUK'nun 376. maddesindeki indirimlerden yararlanmak amacıyla 30 gün içinde yazılı olarak başvurunuz. Dilekçe örneği; http://www.gib.gov.tr/dilekce/Ceza_ind_Tal_Dil.html linkinden yararlanabilirsiniz. Cezalarınızın üçte biri indirilecektir. |
18-09-2008, 21:39 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın BaharB , O dilekçe örnekleri eksik ve hatalıdır. Dikkatli kullanmanızı öneririz. Çünkü söz konusu cezalar beyannamelerin çok farklı nedenlerle verilmemesini kapsamamaktadır. |
19-09-2008, 10:41 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
öncelikle vermeyi unuttuğum beyannamelerin cezalarını ayrıntılı bir şekilde açıklayayım. Verilmeyen iki adet beyanname var: 1. si stopaj, diğeri geçici gelir vergisi beyannameleri(bunlar tahakkuk fişlerinde yazılı olanlar)
cezalar ise iki adet usulsüzlük, bir adet özel usulsüzlük cezaları. söz konusu cezaların vadesi 20.10.2008. Usulsüzlük cezalarından birinin türü 3073 diğeri 3073 olarak özel usulsüzlük cezasının türü de 3074 olarak görünüyor. tahakkuk fişlerinden verebileceğim bilgiler bunlar.
demişsiniz. ben bu beyannameleri 21.08.2008 tarihinde verdim. bu durumda 21.09.2008 tarihine kadar zamanım oluyor değil mi? kusura bakmayın gerçekten vergi hukuku ile ilgili bilgim neredeyse 0 olduğu için, sizleri de uğraştırıyorum. çok teşekkür ederim. |
19-09-2008, 10:46 | #7 |
|
bir de yukarıda verdiğiniz dilekçe örneğinde ihbarname cilt, sıra numarası ve tebliğ tarihi gibi bilgiler istenmektedir. söz konusu bilgilere sahip değilim. açıkçası neden bahsettiğini de anlayamadım. Çünkü bana ceza ihbarnamesi tebliğ edilmiş değil henüz.
|
19-09-2008, 15:45 | #8 |
|
vergi hukuku hakkında bilgisi olan yok muu??? Acil bir durum.
|
13-02-2009, 17:15 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Beyannamenin elektronik ortamda, süresinden (2 Gün) sonra "pişmanlıkla" verilmesi halinde sistemin kendiliğinden tahakkuk ettirdiği "usulsüzlük" ve "özel usulsüzlük" cezaları ile ilgili olarak açtığımız davanın kararını aşağıya aktarıyorum.
Saygılarımla...
|
13-02-2009, 17:43 | #10 |
|
çok güzel bir karar. vakit ayırıp paylaştığınız için teşekkür ederim. ancak çok geç oldu yaklaşık üç ay önce özel usulsüzlük cezasını da ödedim. yine de teşekkürler...
|
13-02-2009, 20:09 | #11 |
|
Ankara Vergi Mahkmelerinin "Yukarıda anılan mükerrer 355. madde gereğince, davacıya bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebligat üzerine söz konusu beyannamenin belirlenen süre içinde verilmemesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekirken bu hususa uyulmaksızın davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmemiştir." yolundaki kararları artık istikrar kazandı. Ancak idare karara karşı Bölge İdare Mahkemesine itiraz edecktir.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi de diğer kararlarındaki gibi büyük ölçüde kararı aynen onaylayacaktır. Bursa, Tekirdağ, Zonguldak vb. aynı yönde karar veriyorlar. Ancak, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Kocaeli vb. Bölge İdare Mahkemeleri ise ne yazık ki bozuyorlardı. Bakalım yeni kararlar nasıl çıkacak? Sayın Bahar B. Öncelikle sizi kutluyorum. İdarenin itirazı halinde isterseniz usulsüzlük yönünden reddine de siz itiraz ederbilirsiniz. "Diğer taraftan, davacının ilgili dönem beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra verdiği ihtilafsız olduğuna göre kesilen usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık görülmemiştir." Kararın bu hükmü bence hatalıdır. Çünkü, 63 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile "Buna göre, pişmanlık ve islâh hükmüne müsteniden verilen beyannamenin vaktinde verilmiş sayılması gerekmektedir. Bu itibarla mükelleflerin Vergi Kanunlarında yazılı beyanname verme süresiyle ek sürenin geçmesinden sonra Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesi hükmüne göre vaki pişmanlık ve islâh taleplerinin kabulü halinde re'sen takdir ve usulsüzlük hükümlerinin uygulanmaması ve tahakkuk fişiyle tarh ve tahakkuk ettirilecek vergiye, yalnız anılan maddeye göre hesaplanacak % 2 zam uygulanmasiyle iktifa olunması icabetmektedir." şeklindedir. Pişmanlıkla verilen beyannamelerin kanuni süresinde verilmiş sayılmasının gerektiği, dolayısıyla usulsüzlük cezası da kesilemeyeceği yönünde Danıştay Kararları da var. |
13-02-2009, 22:16 | #12 |
|
UsulsÜzlÜk Cezasi KesİlemeyeceĞİ Hk.
Dairesi
Karar YılıKarar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi ONBİRİNCİ DAİRE 1998 3835 1997 1817 10/11/1998 KARAR METNİ
KATMA DEĞER VERGİSİ BEYANNAMESİNİ PİŞMANLIKLA VEREN YÜKÜMLÜ ADINA USULSÜZLÜK CEZASI KESİLEMEYECEĞİ HK.< 1996 yılı Mayıs dönemine ait katma değer vergisi beyannamesini pişmanlıkla veren yükümlü şirket adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 352. maddesinin (1). bendi hükmü uyarınca iki kat birinci derece usulsüzlük cezası kesilmiştir. İstanbul 7. Vergi Mahkemesi ... gün ve ... sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde pişmanlık hükümlerinden yalnızca beyannamelerinde matrah bildirenlerin faydalanacağı yolunda bir hüküm bulunmadığı, önemli olan hususun beyannamede gösterilen durumun gerçeğe uygun bulunması olduğu, aksi halde yasal süresinde verilmemiş ancak pişmanlık hükümleri uyarınca matrahsız verilen ya da beyana göre ödenecek vergi doğmayan beyannamelerin hiç verilmemiş kabul edilmesinin, kanun koyucunun sonradan pişmanlıkla verilen beyannamelerin süresi içinde verilmiş kabul edileceği yolundaki amacına ters düşeceği gerekçesiyle kesilen usulsüzlük cezası kaldırılmıştır. Vergi dairesi müdürlüğü tarafından, ihtilaf dönemi beyannamesini pişmanlıkla ödenecek vergi doğmaksızın veren yükümlü adına kesilen cezanın yasal olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının onanmasına karar verildi. (MT/ES) (DAN-DER; SAYI:100) |
14-02-2009, 20:53 | #13 |
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...413#post223413
görüşlerimin bazıları belki işinize yarayabilir. |
15-02-2009, 09:07 | #14 |
|
Saniyorum Bİr Noksanlik Var.
SN.ÖNDER,Ankara vergi mahkemesince verilmiş olan kararın doğru olduğunu düşünüyorum.
Çünkü pişmanlıkla müracaat sadece re'sen takdir sebebini ortadan kaldırır.Beyannamenin süresinde verilmemiş olduğu gerçeğini değiştirmez.Bu durumda usulsüzlük cezası iki kat değilde tek kat olarak kesilir. Danıştay kararıyla ilgili olarak sağlıklı görüş oluşturulabilmesi için ist.7.Vergi Mahkemsince verilen kararın görülmesi gerekir. Tahmin olunur ki İst.7.Vergi Mahkemesinin verdiği karar matrahsız beyanla ilgilidir.Pişmanlıla verilen beyannamede matrah olmadığı için idare takdire gitmiş ve aynı zamanda iki kat da usulsüzlük cezası kesmiştir.Mahkeme olayda resen takdir nedeni olmadığı gerekçesiyle cezanın bir katını terkin etmiştir.Danıştay da yerel mahkeme kararını onamıştır.Kanımca olay bundan ibarettir. Katkılarınız için şimdiden teşekkürler. Herkese iyi bir pazar geçirmelerini diliyor ve de SEVGİLİLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM. |
04-06-2009, 14:41 | #15 |
|
Ankara 5. Vergi Mahkemesinin kararı çok önemli, hem de çok fazla sayıda insanlar için.
Ancak bir noktaya parmak basmak istiyorum. İnternet üzerinden beyanname doldurulurken geç kalınması halinde ceza otomatikman kesiliyor fakat bir indirim seçeneğiyle birlikte. Beyanın ne kadar geç verildiğine göre değişen indirim oranları mevcut. Bu indirim seçeneklerinden biri seçildiğinde, aynen uzlaşmayı seçen kişinin dava hakkının ortadan kalkması gibi bir durum söz konusu olur mu? |
04-06-2009, 17:38 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
İndİrİmden Yararlanmak Dava AÇmayi Engellemez !...
<B style="mso-bidi-font-weight: normal"><SPAN style="FONT-FAMILY: Arial">VUK’NUN 376. MADDESİNCE İNDİRİMDEN YARARLANMAK DAVA AÇMAYI ENGELLEMEZ. |
04-06-2009, 17:39 | #17 |
|
VUK’NUN 376. MADDESİNCE İNDİRİMDEN YARARLANMAK DAVA AÇMAYI ENGELLEMEZ.
Son zamanlarda özellikle e@beyanname üzerinden süresinden sonra gönderilen beyannamelerle ilgili olarak, beyanname düzenleme programı otomatik olarak vergi/ceza ihbarnamesi de düzenlemekte ve VUK’nun mük. 257. maddesine eklenen (Ek ibare: 3/7/2005 – 5398/23 md.) ibare uyarınca, elektronik ortamda tebliğ edilmiş sayılmaktadır. Beyanname düzenleme programı otomatik ihbarname tebliğinin yanı sıra, seçenek olarak VUK 376. maddesindeki cezalarda indirimden yararlanmak istenip istenmediği de sorulmaktadır. Eğer, program kullanıcısı ihbarnameleri için VUK 376. maddesindeki cezalarda indirimden yararlanmak istediğine ilişkin seçeneği işaretler ise, beyanname düzenleme programı otomatik olarak indirimli tahakkuk fişini de düzenlemiş olmaktadır. Mükellef bu durumda, VUK 376. maddesindeki cezalarda indirimden yararlanmak için başvurduğu ve hatta ödendiğinden, aynı vergi/ceza ihbarnamesi dava açma hakkını kaybetmiş gibi bir “ezbere” dayalı yaklaşım ile, artık yapabileceği bir şey kalmadığını düşünebilmektedir. Konuya ilişkin görüştüğümüz ve sözlü ya da yazılı olarak uyardığımız meslektaşlarımızın bir kısmı, VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden yararlansalar bile dava açtıklarında bu sefer de idarenin, dava dilekçesine verdiği savunmalarda, VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden yararlanıldığından ve hatta ödendiğinden dava açma hakkını kaybettikleri ve VUK’nun 378. maddesince davanın usul yönünden reddini ileri sürebilmektedirler. Üstelik bazı vergi mahkemelerinin de bu yönde, “davanın usul yönünden reddine” karar verdiklerini duymaktayız. Bu durum hukuka aykırı olup, söz konusu kararlardan örnek elimize geçtiğinde daha ayrıntılı olarak konuyu inceleyeceğiz. Ancak, kısaca açıklamak gerekir ise, VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden tebliğ tarihi hariç 30 gün içinde yararlanıldığında, aynı süre içerisinde dava açma hakkı kaybolmaz. Ama, dava açıldığında, artık, VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden maddenin “dava konusu yaparsa bu madde hükmünden faydalandırılmaz. ” yararlanma hakkı kalmaz. Davalı idarenin tek yapacağı, indirimli tahakkuku düzeltme fişiyle terkin ederek, dava konusu vergi/ceza ihbarnamesini tekrar eski haline döndürmektir. Bu arada ayrı ihbarnamelerde olması halinde, aynı nedenden dolayı, kesilen hem usulsüzlük ve hem de özel usulsüzlük cezalarından örneğin usulsüzlük cezası için VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden yararlananlar, özel usulsüzlük cezasını dava konusu edebilirler. Ayrıntılı bilgi için bkz, Turgut Candan, VERGİ SUÇLARI VE CEZALARI s:430. Konuya yüksek yargı organlarının bakışından şimdilik sadece birisinin kararından kısa bir özet sunalım. Beyanname üzerinden tahakkuk ettirilerek, V.U.K. 376 maddesinden faydalanmak suretiyle ödenen kusur cezalı emlak vergisi ile gecikme zammının dava konusu edilebileceği hk.< olup, kararda; “Kaldı ki yükümlünün Vergi Usul Kanununun 376.maddesinden faydalanmış olması, dava açmaya engel teşkil etmemekte, dava açıldığından bu madde hükmü uygulanmayarak idarenin yeniden tarhiyat yapma hakkı doğmaktadır.” D.9. D. 09.12.1992, E: 1992/1635, K: 1992/2977 |
04-06-2009, 22:34 | #18 |
|
Sn. Önder,
evt tam üstüne bastınız teşekkürler, ben bu yeniden tarhiyat meselesi yüzünden vazgeçtim dava açmaktan. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ceza davasında karardan sonra ortaya çıkan durum | sumeyra | Meslektaşların Soruları | 5 | 21-07-2008 06:09 |
İdari Para Cezasının Vergi İhbarnamesi ile Tebliği nedeniyle İhbarnamenin İptali | Av.Özgür Özlem Öngel | Meslektaşların Soruları | 3 | 14-05-2008 16:00 |
Uyarlamada Ortaya çıkan Sorunlar II | Av. Muzaffer ERDOĞAN | Hukuk Sohbetleri | 3 | 16-04-2008 15:27 |
Sonradan ortaya çıkan mirasçı | üye19870 | Meslektaşların Soruları | 1 | 15-10-2007 10:06 |
iddianamede bulunmayan ama daha sonra ortaya çıkan suç | av.egemen | Meslektaşların Soruları | 4 | 24-06-2007 11:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |